Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 27 mart 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bismillahirrahmanirahim..
Bana masal okuma kardeş..Fereç hüdürü Emin ol senden çok okudum..Ona da geleceğiz sırayla..
Benim Kur'anla ilgili soruma cevap vermemişsiniz bir, ikincisi İstediğim ayetlerin tefsirini verememişsiniz bekliyoruz..
Gelelim Hadis mevzusuna Hadisde ifade edilen Guruhun munafiklar ve cahil takımından kimseler olduğunu aklı olan herkes anlar ki sizin kendi mantığınızla '' Bu adamlar Sahabelere sapık-haşa- diyor '' diye yaklaşıyorsunuz yanlıştır..Şimdi Muhaddisler ki hepsi hafız (mutlaka istisnalar da vardır) hepsi Allah'tan korkan insanlar bu adamlar yapacak başka iş bulamamışlarda Ashab'a sapık mı diyecekler..Hadi bunlar sapık dedi (ki bu sizin uydurmanız) bunlardan sonra onca insan bu hadise itimat etmiş Onlar mı ashaba sapık diyecek güldürmeyin insanı..Hem Kitaplarında Şu Hadisi Nakletmişler :
''Ashabıma sövmeyin canım kudret elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki Herhangi biriniz uhud dağı kadar altın infak etse onlardan birinin bir ölçek hatta yarım ölçek sadakasına ulaşamaz ''(Buhari 4/195 Muslim 4/1967 Ziyaul Makdisi Muhtare 6/67 İbni Hibban 15/455 Ebu Davud Sünen 4658 Tirmizi Sünen 3861 Ahmed bin Hanbel Müsned 3,11) Beyhaki 10/209 (Şuabul iman) 2/190 Deylemi 5/13-14 Suyuti Dibac 5/486 İbn-i Hacer Fethul Bari 7/34 Et-temhid 20/251 Buhari tarih 7/80 Ebu Nuaym Hilye 3/350 Nesai es-Sünen 5/84 Tayalisi el-Müsned 1/290 Ebu Ya'la el-Müsned 2/342 Taberani Sagir 2/176 Rafii Ahbaru Kazvin 2/398)
Görüyormusun Kaç muhaddis aynı gerçeğe işaret etmiş..Şimdi bu hadisi yazan Muhaddisler Ashaba sapık mı diyecekler -haşa- Asla ve Kat'a böyle birşey yoktur bu sizin uydurmanızdır ..Ve demek oluyor ki sizin davanız batıldır..Bir başka Hadis :
''Ashabım Hakkında Allah'tan korkun .Benden sonra onları kendinize hedef seçmeyin.Kim onları severse bana olan sevgisi sebebiyle sever kim de onlara buğz ederse bana olan buğzu sebebiyle buğz eder.Her kim onlara eza ederse bana eza etmiş olur .Her kim Allah'a eza ederse çok sürmez Allah onun belasını verir'' (Tirmizi Sünen 3862,Ahmed bin Hanbel Müsned 5/54 57,İbn-i Hibban (mevarid 1/568) Rüyani 2/92 ,Hallal es- Sünne 2/481 3/514 İbn-i Recep Cami s.360,İbni Ebi Asım es-Sünne 2/479 ,Beyhaki el-İtikad s.321 ,Deylemi 1/146 ,ez-Zehebi Mizan 4/135 ,İbni Hacer Lisan 3/306,Tehzibut Tehzib 6/160 ,Mizzi Tehzibul Kemal 17/110 Hatip el-Bağdadi 9/123 ,Ahmed Fedailus Sahabe 1/47,49 )
Bu hadislede sabitleşmiştir ki sahabilere siz sapık diyorsunuz -haşa- dolayısıyla sizin davanız batıldır..
Hem O zamanın Medinesi munafiklar ile müslümanlar bir arada..Ki münafıkların başı olan Abdullah bin Ubey bin Selul (Medine eşrafından) ashapla birlikte namaz kılıyor onlarla birlikte dolaşıyordu..Kur'an da munafıklarla ilgili onlarca ayet var hatta süre var bu durumda siz uyduruyorsunuz Muhaddislere iftira atıyorsunuz reddediyoruz..
Gelelim Fereç meselesine..Ben Süre-i Haşrı delil olarak sunmadim ki bana o ayetle ilgili yazı asmışsın ..Neyse Allame Hamdi yazır mealinde
Allah'ın o kent halkından, Resulüne verdiği ganimetler, Allah'a, Resul'e, ona akrabalığı bulunanlara, yetimlere, yoksullara, yolcuya aittir. Ta ki içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir.
Burada bir tarihsel durum bir olgu bir olay var..Ganimetler dağıtılırken inmiş bir ayet-i celile..Ki ganimetler dağıtılırken Allah Resulune uyun deniliyor..Ashap'ta uymuş Alimler bu ayette Ganimetin kaç parça olacağına dair hüküm çıkarmışlar bu konuda Allame Yazır'ın Tefsirine bakılabilir..Gelelim bu ayetten Fereç Hüdür'ün çıkardığı yargıya doğrudur ama şurayı atlamış ..Ayette Ganimetler hakkında Allah Resulune uyun deniliyor..Başka bir çok yerde Resule itaat edin diyor Ne için peki ?? Ganimet için cihad için vs.. yani teslimiyet İstiyor Cenab-ı Hakk biz de teslim oluyoruz peki nasıl uyacağız ona Sünnet dediğimiz kavram ve Hadis dediğimiz ilimle..Ki bu zaruriyettir ona uyabilmenin başka yolu var mı ?? Yok...
Hem benim sorularıma cevap gelmedi..Demiştim ki Abdullah b. Amr b. el-Âs'ın sahifesi, Hemmam b. Münebbih sahifesi, Sa'd b. Ubâde sahifesi, Semure b. Cundeb sahifesi, Cabir b. Abdillah sahifesi, Abdullah b Abbas (İbni Abbas) sahifesi Var olan sahifeler bu sahifeleri nasıl inkar edeceksiniz.. ??
..Bilmusahede delillerimizi yukarda sunduk.. Demek ki davanız batıldır..Fereç'in Yazısına ileride bir reddiye yazmayı düşünüyorum burası yeri değil belki ayrı bir başlıkda olur..Neyse Sorularıma cevap bekliyorum ve son olarak bir kaç ayet sunalım
Ey iman edenler! Peygamber sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman, Allah'a ve Resul'e icabet edin. Ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Ve siz kesinkes O'nun huzurunda toplanacaksınız.(enfal 24 )
18-) 'And olsunki, Allah, inananlara, âyetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitab ve hikmeti (sünneti) öğreten, kendilerinden bir peygamberi göndermekle iyilikte bulunmuştur. Halbuki onlar, önceleri apaçık sapıklıkta idiler ' (Âl-i İmrân, 164) .
Efendimiz (SAV) ‘in, Kur’an ile birlikte kendi uygulamalarının bir hikmet ve Kur’anın rehberliğinde bir öğreti olduğun beyan etmektedir.
CEVAP 18-) Hikmet kavram olarak, Kuran’ı, Allah’ın razı olduğu şekilde doğru anlama yetisidir, aynı zamanda Kuran’da hikmet örnekleri de vardır. hikmeti peygambere mal ettiğiniz hadislerle özdeşleştirip buna Vahiy dediniz. Halbuki hikmet peygambere has bir olay değildir, tüm Müslümanlar için de olabilen bir olaydır, Hikmet eşittir Vahiy ise o zaman hikmet sahibi bütün Müslümanlar Vahiy’mi alıyor. Bu anlayış Kuran öğretisinden çok uzak bir anlayıştır. Kuran’dan mealen :
-- Dilediğine hikmet verir. Kendisine hikmet verilmiş olan bir kimse ise muhakkak ona bir çok hayır verilmiş olur. Ve bunu ancak halis akıl sâhipleri tefekkür eder.
2 Bakara 269
4 Nisa 59 :
Kuran’dan, mealen :
-- Ey imân edenler!. Allah Teâlâ'ya itaat ediniz ve Peygamber'e de ve sizden olan emir sahiplerine de itaatte bulununuz. Sonra bir şey hakkında ihtilâfa düşerseniz, eğer siz Allah Teâlâ'ya ve âhi-ret gününe inanır kimseler iseniz onu Allah Teâlâ'ya ve Peygamberine arz ediniz. O hem bir hayırdır, ve hem de netice itibariyle daha güzeldir. 4 Nisa 59
-- Ve onlara eminlikten veya korkudan bir haber geldiği zaman onu yayıverirler. Ve eğer onu Peygamber'e veya kendilerinden olan emir sahiplerine arz etseler elbette onlardan bunun hükmünü çıkaracak zatlar bunu bilirlerdi. Ve eğer Allah Teâlâ'nın lûtuf ve rahmeti üzerinize olmasa idi pek azınız müstesnâ, elbette şeytana uymuş olurdunuz. 4 Nisa 83
Görüldüğü gibi, yönetim sisteminde ve sorunların halledilmesinde, İslam dininde bir hiyerarşi mevcuttur, bu sıralamada, peygamberin sünnetine tabi olduklarını söyleyenlere göre:
a) Allah’a itaati, Kuran’a itaat ile,
b) Peygambere itaati, hadislere uymak ile, ifade edip, peygamberi aramızda güncel olarak yaşıyormuş gibi günümüze taşıdılar. Bu inançlarında samimi iseler, o zaman, kaçınılmaz olarak peygamberimiz zamanındaki Ulul Emrin sözlerini de muhakkak günümüze taşımaları gerekirdi; peygamberin vefatından sonra da Ulul Emr mevcut olmuştur ve bunlar çokturlar bunların sözlerini ne yaptınız, Hadis adı altında peygamberi günümüze taşıdığınızı iddia ettiniz, Ulul Emrin sözlerini n, neden günümüze taşımadınız, zira Ulul Emre itaatin de gerekli olduğu Kuran’da kesin olarak emredilmiştir, Rivayetlerle şahısları taşıyıp güncelleştirme mantığınıza göre bunu yapmanız gerekmez miydi, fakat bu yapılmamıştır, yoksa siz ortaya attığınız kıstaslara rağmen, kitabın bir kısmını kabul edip bir kısmını red mi ediyorsunuz. Böyle yapanların cezası, Kuran ölçüsüne göre, dünyada rezillik ve ahirette şiddetli azap değil midir. (Bak, 2 Bakara 83-84-85 ).
Yapamazdınız, zira bu hem Kuran’a uygun bir davranış olamayacağı gibi, pratikte de mümkün değildi, İslam coğrafyası bir imparatorluktu ve dolayısıyla Ulul Emr binlerceydi. Durum bu olunca, binlerce çelişkili ve Kuran’a uymayan rivayetleri peygambere hadis adı altında peygambere mal edip, bunlarla da atalar dinini insanlara kabul ettirmek için bunca tarihi çabanız niyedir.
Yukarda ki ayetlerde örnek alma yönünde bizden istenen, her devirde güncel olarak, İslam devlet başkanının, Ulul Emrin ve Müslümanların Kuran’a itaat etmeleri, peygamber zamanında peygamberin ve yönetimde ki şahısların, peygamberden sonra da, İslam devletinde yönetimde yer alan şahısların yani devlet başkanlarının ve Ulul Emrin Kuran’a uygun yönetim yapmalarıdır. Bu kaçınılmaz olarak öyledir, zira İslam dinine göre Hüküm ancak ve ancak Allah’ın dır, Allah hükmüne hiç kimseyi ortak etmez, Din koyma veya hüküm koyma bir İlâh’lık olayıdır, Kuran’dan mealen:
-- Ve Rabbin onların sinelerinin neler sakladığını ve neler ilân ettiklerini bilir.
Selam,
Müceddid Yazdı :
Bana masal okuma kardeş..Fereç hüdürü Emin ol senden çok okudum..Ona da geleceğiz sırayla..
Benim Kur'anla ilgili soruma cevap vermemişsiniz bir, ikincisi İstediğim ayetlerin tefsirini verememişsiniz bekliyoruz..
e, şimdi nasıl senden Emin olacağız söyler misin ? illaki yukarıdaki Ayet tefsirlerini size lütfen okuyun dediğim yerlerinden alıp illaki buraya mı kopyalamam gerekiyordu? buna rağmen '' istediğim Ayetlerin tefsirini vermemişsiniz '' diyebiliyorsunuz hala yazıktır yapmayın böyle. size verdiğim linklerde, yalnız sizin sorduğunuz soruların değil , sizin sormayı isteyipte hala sormak aklınıza gelmemiş olan (ancak atide gelebilecek olan) sorularınızın bile cevabı verilmiş bulunmaktadır. hem de bana '' Fereç Hüdür'ü Emin olun sizden daha fazla okudum '' diyebiliyorsunuz. e peki benden daha fazla okuduysanız , yukarıda Fereç Hüdür'den alıntılamış olduğum yerleri neden görmediniz benden önce, sorabilir miyim? hem de size onun linkini vermişken... demek ki doğru konuşmuyorsunuz veya okuyup gördüğünüz o gerçeklere kendinizi taammüden kapatmışsınız.ve sizin cevabi yazınızı okuyunca şu cümleler geldi hatırıma birden :
'' hiçkimse duymak / işitmek istemeyen kadar sağır olamaz ''
Müceddid Yazdı :
Gelelim Hadis mevzusuna Hadisde ifade edilen Guruhun munafiklar ve cahil takımından kimseler olduğunu aklı olan herkes anlar ki sizin kendi mantığınızla '' Bu adamlar Sahabelere sapık-haşa- diyor '' diye yaklaşıyorsunuz yanlıştır..Şimdi Muhaddisler ki hepsi hafız (mutlaka istisnalar da vardır) hepsi Allah'tan korkan insanlar bu adamlar yapacak başka iş bulamamışlarda Ashab'a sapık mı diyecekler..Hadi bunlar sapık dedi (ki bu sizin uydurmanız) bunlardan sonra onca insan bu hadise itimat etmiş Onlar mı ashaba sapık diyecek güldürmeyin insanı..Hem Kitaplarında Şu Hadisi Nakletmişler :
''Ashabıma sövmeyin canım kudret elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki Herhangi biriniz uhud dağı kadar altın infak etse onlardan birinin bir ölçek hatta yarım ölçek sadakasına ulaşamaz
Müceddid Kardeşim,
Sevgili Resulü ve onun o kutlu güzel Sahabilerini bu tip hadis İDDİA larınızla lekelemeye çalışan sizsiniz, biz değil. biz bu çirkin hadis İDDİA larını reddetmekle , Sevgili Resul ve Sahabilerini sizin bu çirkin hadislerinizden korumaya çalışıyoruz. ve bunu yaparken de , sizin gibi gülemiyor , ancak size ve sizin gibilere teessüflerimizi bildirmek durumunda kalıyoruz. bu sitede rahatlıkla bulabileceğiniz : Sevgili Resul ve Sahabilere hakaret içeren (TABİKİ REDDETTİĞİMİZ ) çok sayıdaki hadisleri bulamıyorum / göremiyorum diyecekseniz o hadis iddialarının bir kısmını yine buraya ( istemiş olduğunuz Ayet tefsirlerinde yapmak zorunda kaldığım gibi ) taşıyıp size burada da gösterebilirim .
Katılma Tarihi: 27 mart 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bismillahirrahmanirrahim..
Birader ben senden üç ayetin tefsirini istedim..
Yusuf 108 ,Nisa 59 Ali İmran 64
Sen bana başka ayetler astın...Sen sadece istediğim ayetleri ver emin ol diğer başlıkları inceliyorum..İncelemiştim de .. Neyse..
Birader Hadis ilminden bihabersin..Bunu kabul et varsın onlar iftira ediyor olsunlar(guya)..Birader siz işinize sadece bir kesimin yazdıkları ve düşündükleri ile hareket ediyorsunuz...Neye mi dayanarak böyle diyoruz..:Ki bilgi eksikliği mevcut
1-) Hadislerin sayısı Hakkındaki davanız bu konuda bilgisiz olduğunuzu gösterir..
2-) Hadisler dinin asli kaynağıdır diye başlık atan sizsiniz ki böyle bir şey iddia eden yok uyduruyorsunuz ..
3-) kalan % 99' u ise bunlara ihtiyacımız olmadığına veya bunların güvenilir olmadıklarına kanaat getirip kitabına almamıştır bu sizlerin uydurması Buhari'nin Böyle bir sözü yok
4-) verildiğini iddia eden olursa '' hani, bu dönemde yazılı olan kitab nerede ? Al biz yazdık Sahabilerin sahifelerini Abdullah b. Amr b. el-Âs'ın sahifesi, Hemmam b. Münebbih sahifesi, Sa'd b. Ubâde sahifesi, Semure b. Cundeb sahifesi, Cabir b. Abdillah sahifesi, Abdullah b Abbas (İbni Abbas) sahifesi diye ifade ettik ..
Sen bana başka ayetler astın...Sen sadece istediğim ayetleri ver emin ol diğer başlıkları inceliyorum..İncelemiştim de .. Neyse..
Selam Müceddid,
birader, ne kadar dalgın bir insan olduğunu bilmiyorum ama bir evvelki iletimde Nisa 59 ve Al-i İmran 164 'ün tefsirini ( daha doğrusu tebyinini ) vermişim. farketmedin herhalde. bir önceki iletime bir daha bakmanı tavsiye ederim. bir de sürekli olarak Al-i İmran 64 'ün tefsirini istiyorsun. ben dalgınlığından olacaktır diye sana Al-i İmran 164 ile ilgili açıklamaları asmıştım. Ayetleri sürekli hadis iddialarıyla açıklamaya alıştığınızdan olsa gerek , Ayetleri size yine diğer Ayetlerle açıkladığımızda size sanki ilgisiz Ayetlerden bahsetmişim gibi geliyor. Yusuf 108 ise tamamen aynı paralelde olan bir Ayet :
108 De ki: "İşte benim yolum budur: Allah'a basiretle da'vet ederim. Ben ve bana uyanlar... Allâh'ın şanı yücedir, ben ortak koşanlardan değilim."
Ayet açıkça Sevgili Resulün insanları kendisine değil, yalnız ve ancak Yüce Allah'a davet ettiğini, kendisine uyulmasının sebebül hikmetinin Yüce Allah'a itaatten ötürü olduğunu açıkça ve kesinkes bir şekilde beyan ediyor.( 46 Ahkaf 31 ) evvelki açıklamalarıma bakınız lütfen : Allah'a Çağıran Muhammed'e Uyun.
Müceddid Yazdı :
Birader Hadis ilminden bihabersin..Bunu kabul et varsın onlar iftira ediyor olsunlar(guya)..Birader siz işinize sadece bir kesimin yazdıkları ve düşündükleri ile hareket ediyorsunuz...Neye mi dayanarak böyle diyoruz..:Ki bilgi eksikliği mevcut
1-) Hadislerin sayısı Hakkındaki davanız bu konuda bilgisiz olduğunuzu gösterir..
2-) Hadisler dinin asli kaynağıdır diye başlık atan sizsiniz ki böyle bir şey iddia eden yok uyduruyorsunuz ..
3-) kalan % 99' u ise bunlara ihtiyacımız olmadığına veya bunların güvenilir olmadıklarına kanaat getirip kitabına almamıştır bu sizlerin uydurması Buhari'nin Böyle bir sözü yok
4-) verildiğini iddia eden olursa '' hani, bu dönemde yazılı olan kitab nerede ? Al biz yazdık Sahabilerin sahifelerini Abdullah b. Amr b. el-Âs'ın sahifesi, Hemmam b. Münebbih sahifesi, Sa'd b. Ubâde sahifesi, Semure b. Cundeb sahifesi, Cabir b. Abdillah sahifesi, Abdullah b Abbas (İbni Abbas) sahifesi diye ifade ettik ..
Müceddid Kardeş,
sayısı milyonla ifade edilebilen ve kesin sayısını hiç kimsenin kesin olarak bilemediği ( Kütüb-i Sitte ye dahil edilenlerin dışındakilerinden bahsediyorum )yüz binlerce hadis rivayetlerinin kesin sayısını benden istemiyorsun herhalde öyle değil mi? Şia'nın , Vehhabilerin atıp atıp, ayıklayıp ayıklayıp en son ellerinde bakiye olarak kalan hadis İDDİA larının dışında şu anda sadece siz ehl-i sünnet in elinde kalan hadis İDDİA larının sayısı ve dağılımı şöyledir :( ben hem bilgisiz ve hem de beşeri hadis ilimlerinden habersiz ; siz ise çok bilgili olduğunuz için , verdiğim hadis rakamlarında nerede hata ve bilgisizlik yaptığımı gösterin lütfen. hadislerin sayısında yanılmış bir insan olarak hesap günü uyanmak istemem doğrusu (!) ) :
6 kişinin hadis kitabı dediğimiz: '' Kütüb-i Sitteyi derceden O meşhur 6 kişinin , bu kitaplarda geçen doğum ve ölüm tarihlerini de ilave etmek istiyorum.(bize hadislerin ne zaman toplandığı ile ilgili bilgiyide ayriyeten verecektir):
Buhari = ( hicri 194 -256 )tekrarlarıyla birlikte 9082 hadis
Müslim= (hicri 204-261 )tekrarlarıyla birlikte 7275 hadis
Nesai = (hicri 215 -303 )tekrarlarıyla birlikte 5724 hadis
Ebu Davud(hicri 212-275)tekrarlarıyla birlikte 5274 hadis
Tirmizi =(hicri 209-279 ) tekrarlarıyla birlikte 3951 hadis
İbn'u Mace(hicri209-273)tekrarlarıyla birlikte 4341 hadis
6 kişinin hadis kitabındaki toplam hadis sayısı :35.647 hadis
Fereç Hüdür( KÜTÜB-İ SİTTE'NİN ELEŞTİRİSİ VE KUR'AN'A ARZI)
peki hicri 3. yüzyılda biraraya getirilen Kütüb-i Sitte'de mükerrerleriyle birlikte 35.647 hadis var olduğuna göre geri kalan yüz binlerce hadis nerede? geri kalan % 99 'unun güvenilir olmadıklarına kanaat getirildiği için Kütüb-i Sitte ye alınmadığını bilmiyor olabilirsiniz. ama gerçek bu. ve Kütüb-i Sitteye sırf ravi zincirine güvenilerek ( metin tenkidi yapılmadan ) alınan 35.647 ( tabi sadece ehl-i sünnetin elindekiler )hadis iddiasının da , hem kendi içinde ve hemde Kur'an'la çelişkili olması sizce de vahim bir hata değil midir ? tabiki korunmamış her bilginin başına gelen, hadislerin de başına gelecekti. ve yeryüzünde korunan tek mahfuz vahy olarak elimiz de tek Kur'an kalacaktı. buna şaşmamak lazım...
ve hadislerin Kur'an'ı açıkladığı ve hatta hadislerin bazı Ayetleri neshedebildiği ( recm Ayetinde olduğu gibi ) Ehl-i Sünnetin inançları arasında iken sizin bundan habersiz olmanızı nasıl açıklayacaksınız merak ediyorum?
Katılma Tarihi: 27 mart 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bismillahirrahmanirrahim..
Birader ben astığın yazının ziyadesi için laf ediyorum ben üç ayet istediysem 3 ayet'den bahsedersin sen bana Fereç Hüdür'ün yazısını pasajlamışsın..
Kardeşim ben alim ayağına yatmıyorum..Siz hadis ilminden bihabersiniz kabullenmiyorsunuz...Tamam size göre saçma olabilir öyle diyorsanız hadis ilminin bütük eksikliklerini fazlalıklarını bilerek konuşmak zorundasınız ki böyle bir şey yok ben gördüğüm kadarı için konuşuyorum..Zira burada bize hüküm sağlayan yazılanlardır..Siz başkalarının fikirleri ile kuyuya iniyorsunuz..
Hasanöktem yazdı
peki hicri 3. yüzyılda biraraya getirilen Kütüb-i Sitte'de mükerrerleriyle birlikte 35.647 hadis var olduğuna göre geri kalan yüz binlerce hadis nerede? geri kalan % 99 'unun güvenilir olmadıklarına kanaat getirildiği için Kütüb-i Sitte ye alınmadığını bilmiyor olabilirsiniz. ama gerçek bu. ve Kütüb-i Sitteye sırf ravi zincirine güvenilerek ( metin tenkidi yapılmadan ) alınan 35.647 ( tabi sadece ehl-i sünnetin elindekiler )hadis iddiasının da , hem kendi içinde ve hemde Kur'an'la çelişkili olması sizce de vahim bir hata değil midir ? tabiki korunmamış her bilginin başına gelen, hadislerin de başına gelecekti. ve yeryüzünde korunan tek mahfuz vahy olarak elimiz de tek Kur'an kalacaktı. buna şaşmamak lazım...
Bak birader Kutubu sittede
Buhari , Muslim, Ebu Davud, Tirmizi , İbn-i Mace , Nesai'nin bulunması bunların Hadis ilminde çok titiz olmalarından dolayıdır..Ahmed bin Hanbel'in Müsnedi İmam Malik'in Muvattası' da aynı derece de titizlik içinde hazırlanmıştır..Örnek verelim..:
İmam Buhari'ye bir gün biri gelip felan kişi peygamberin hadislerini biliyor..Sahabilerden hadis dinleyenlerden hadis naklediyor felan diyorlar..Buhari tamam diyor ben onu bir ziyaret edeyim..Ziyaretine gidince Adamın elinde biraz samanla bir hayvanı yanına çekmeye çalıştığını görüyor..hiç bir şey demeden çıkıp geliyor soruyorlar
''Ya imam neden o adamı dinlemedin''
''Ben samanla hayvan kandıran adamın Hadisine itimat etmem..İhtimal ki insanları da kandırabilir'' demiştir..
Daha önce de yazdığım gibi Buhari ve Yahya bin Main (Ki ikiside En büyük hadis üstadları olarak bilinir ) hadis uyduranlara karşı fetvası var..Öldürün diye bu adamlar böyle fetva verip de kendilerimi hadis uyduracaklar..!
Uyduran varsa sizlersiniz..Ben demiyorum ki uydurma hadis yok var..Hemde sürüyle sana bu konuda örnek de getiririm hem de çok...
Hatta İmam Şa'bi diyor ki ''Bana Ali aleyhinde hadis uydurmam için gelenler beni altın ve gümüşe boğacaklarında dair yeminlerde bulundular diyor ama ben böyle bir şey asla yapmadım yapmam da..
Zira bu adamlar hem takva sahibi Allah'tan korkan insanlar hem hafızlar ve hemde
'Her kim benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın" (Buharî, İlm 38, Cenâiz 33, Enbiyâ 50, Edeb 109; Müslim Zühd 72; Ebü Dâvud, İlm 4; Tirmizî. Fiten 70, İlm 8, 13 Tefsir I, Menâkıb 19:, İbn Mâce, Mukaddime 4; Dârimî, Mukaddime 25, 46; Müsned, II/47, 83, 133, 150, 159, 171).
Hadisinden haberdarlar..Dolayısıyla Haddinden fazla titizlik göstermişlerdir..
Sizler bu günün mantığı ile geçmişi değerlendiriyorsunuz..
Halbuki Tarih ilminde şöyle bir su götürmez kaide vardır..
''Geçmiş; bugünün düzeni ve kuralları ile irdelenemez''
Bunun aksini iddia eden hiç bir tarihçi yoktur..Tarihle ilgili bütün kurumlar yüzyıllardır bunu kabul etmişler..
Kaldı ki Hadis İlmi de bir tarih yazıcılığıdır...Bana Hadisler olmadan Efendimizin hayatını sahabilerin hayatını yaz bakim
Bekliyorum yaz da göreyim ?????
Ve sen benim Kur'anın nasıl oluştuğu hakkındaki soruma da cevap vermedin Sayın Hasanoktem..!
Yoksa sizler de Kur'anın mahluk olduğuna mı inaniyorsunuz ???
Hadisler çelişiyor evet kardeşim biz çelişmeyen hadis yok demiyoruz ki..Biz Hadisleri dinin temel kaynağı yapıyor da değiliz sizler bizlere bir mantık yüklemişsiniz bir tip çizmişsiniz herkese o gözle bakıyorsunuz..
Sizin reddetme İddianız batıldır..Zira siz sadece hadisleri inkar etmiyorsunuz ki yüzlerce yıldır gelen bir sistemi bir geleneği reddediyorsunuz sizler bir dünya doğruyu reddediyorsunuz..Yani bunca insan hadislere inandı siz mi haklısınız..!
Oryantalistler bile böyle değil onlar ilmi olarak yaklaşıyorlar..Kaldı ki schact gibi büyük oryantalistler goldzier gibi büyük oryantalistler Hadis ilmini kabul etmişler.. Sonra tenkit etmişler.
Bana İstanbulun Fethi Hadisini izah et kardeşim..Madem uydurma İstanbul neden Emeviler ve Abbasiler tarafından kuşatıldı ??Neden osmanlı kuşattı ??
Neden Fatih almak için her yolu denedi ??
Ebu Eyyub El Ensari r.a gibi sahabiler --ki kendisi 93 yaşında fetih için istanbula gelmiş-- siz bu hadisi inkar etmekle
Osmanlı Tarihini inkar ediyorsunuz
Tarihi belgeleri inkar ediyorsunuz
Bir geçmişi inkar ediyorsunuz
Sadece Hadis İnkarı bu mu ?? Ne yani Ahmed Bin Hanbel ve Hakim'in başka işi yokta Peygamber İstanbulun fethedileceğini söyledi diye hadis mi uyduracaklar ..!
Davanız batıldır kardeş..Biz demiyoruz ki uydurma hadis yok çelişen hadis yok lakin hepsinin bir tarihsel derinliği bir mantığı var bunu düşünmek lazım..
Kaldı ki Ashap bu konu da çok titiz..
Efendimizin bir merkebi vardı..Bu merkebin işerken sidiği bir ara Munafikların başı olan Abdullah Bin Ubey bin Selul'u rahatsız etmişti..O sırada orada bulunan Abdullah bin Revaha r.a '' Onun Eşşeğinin sidiğine sizin Misku anberleriniz yetişemez '' diyerek ona olan sevgisini ifade ediyor..Ona olan bağlılığını ifade ediyor..Munafıka diliyle şiddetli tokatlar atıyor..Hz.Ebu Zer diyor ki boynuma kılıç dayasanız yine de onun sözlerini nakletmekten vazgeçmem diyor..Böyle Ashaba bağlı tabiin büyükleri onlara bağlı tebei Tabiinin büyüklerinin Efendimize hadis uyduracakları kaç derece akıldan uzaktır ortada..
Kaldı ki Sufyanı Sevri, Hasan Basri, ibn-i Uyeyne gibi Büyük alimler muhaddisler yetişmiş bunlar tabiinin göz nurudurlar.
Hele ki Hasan Basri ..
Bilmiyorsunuz kardeşim okumuyorsunuz da iddia ediyorum..Sizin yerinize karar vermiyorum bu ortada bu adamların zatını hayatlarını bilmeden bunlar uyduruyor diyorsunuz..
Uyduran sizsiniz davanız da batıldır..Kim demiş Kutubu sitte dışındaki Hadisler güvensiz diye..! El Hakim'in Mustedreki Ebu Ya'la'nın Müsnedi ,Bezzar'ın Müsnedi ,Kadı İyaz'ın eş-Şifaa 'sı Taberani Mucemleri ,İbn-i Mubarek'in Musnedi Darimi ,Beyhaki ,Zehebi ,İbni Hacer ,Tayalisi Ebu Nuaym vs vs. eserleri aynı hakikate işaret eder..Yanlışları yok mudur vardır..Bu adamlar Ellerinden geldikçe sünneti ihya etmiş yaygınlaştırmışlar..
Misal İbn-i Hacer Askalani sizin de bolca iftira ettiğiniz zat yetimdir..Medreseye amcasının sayesinde devam etmiştir..2o kusur senede Yazdığı ve Buhari'nin En meşhur şerhi olan Fethul Bari'yi yazarken bu adam yamalı elbiseler giymiş açlık çekmiş zindanlara atılmış daha sonra Cenab-ı Hakk lutfetmiş kadı olmuş felan filan..Burada biyografi yazamam lakin bu adamın başka işi yokta hadis mi uyduracak uyduruk hadisleri şerhedecek ve bunun gibi keza binlerce alim..
''Gözlerini yuman kendisine geçe yapar birader siz yanlışsınız ve taassupla da yanlışa bağlanmışsınız..İftira ediyorsunuz ki Hesap günü hepsinin hesabını vereceksiniz..vesselam cumaya gidiyorum..
Mod. Notu : Bu yazıda görülen uygunsuz kelimeler editlenmiştir.
İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın âyetleridir. Artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
Şu 2....
Mürselat 50
Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar
Şu da 3.....
Ali İmran 64
Resûlüm!) de ki: Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: Allah'tan başkasına tapmayalım. O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o zaman: Şahit olun ki biz müslümanlarız! deyiniz.
Ayrıyyetten Şunlara da Bak lütfen.... Can alıcı kısım geliyor..
Nahl 93
Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet kılardı; fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız.
Nur 54
De ki: Allah'a itaat edin; Peygamber'e de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamber'in sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak), sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber'e düşen, sadece açık-seçik duyurmaktır.
Ve BOMBA ÇOK DİKKATLİ OKU !!!!!!
Zuhruf 44
Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksın
Eğer Hadis İlmi diye bişey olsaydı.. Bunu Peygamber ve Dört Halife yazdırırdı
Ama bunların hepsi bunu yasaklamış ve hadis sahifelerini yakıp yokettirmiştir
Hadis nakledenleri Hz .Ömerin falakaya çekmesi meşhurdur...
şimdi dersinizki bunların nerden biliyosunuz bunlarda hadis değilmi hayır kardeşim hadis değil tarih bu tarih eğer benim imanımı itikadımı hayatımı düzenlemeyle alakalı bir kul sözü varsa ben buna ragbet edemem Allah dururken kuran dururken ondan başka hangi söze itibar edeceğim
Katılma Tarihi: 27 mart 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bismillahirrahmanirrahim..
Bizim temelimiz Kur'andır..O ne güzel temeldir...Rabbim insanları cehl bataklığından çıkarıp kuranla şereflendirmiştir..Bizim amelimizin temeli Kur'an dır..Sonra sünnet sonra icma ve kıyas...
Casiye 6 :Tilke ayatüllahi netluha aleyke bil hakk fe bi eyyi hadısim ba'dellahi ve ayatihı yü'minun
İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Sana onları hakkıyla okuyoruz. Artık Allah'a ve âyetlerine inanmadıktan sonra hangi söze inanacaklar?
ayet muşrikleri işaret etmiştir..Casiye suresi Mekke döneminde inmiştir..
Sizden bır kısım Hadis kelimesini baz alarak Hadisi inkar eder işte arapçadan yoksun ilimden yoksun insanların yapabileceği budur..
Artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar?
Sure-i Murselat Mekke döneminde inmiştir..Sure edebi açıdan eşsizdir..Kur'anın en üstün belagata sahip olduğunun en mumtaz örneklerinden biridir..Başından beri kafirlerin inkar ettiği hükümlerden yola çıkarak son ayetine gelir..Bu da kafirlere inmiştir lakin bazı ilimden mahrum insanlar belki surenin tamanını da bilmeden bize delil demişler..Bu konuda İmam Fahreddin Razi'nin tefsirindeki açıklama muhteşemdir..
''Bil ki, Allah Teâlâ, bu sûrenin başından buraya kadar, bahsettiğimiz kafirleri, bahsettiğimiz on tür tehdit ve azab ile küfürden vaz geçirmek isteyip, tefekkür ve istidlal ile hak dine sımsıkı sarılmaya teşvik edince, sûreyi, kafirlerin bu haline şaşmaya çağıran bir teaccüb ifadesi ile bitirmiş ve "Onlar, bu latif, güzel delilleri, bunca açıklığına ve vuzuhuna rağmen tasdik etmediklerine göre, "Artık bundan sonra hangi söze inanacaklar,.." demiştir(Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu?l-Gayb, Akçağ Yayınları: 22/403.)
Resûlüm!) de ki: Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: Allah'tan başkasına tapmayalım. O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o zaman: Şahit olun ki biz müslümanlarız! deyiniz Al- imran 64
Necran Hristiyanlarından bir grup efendimizle mubaheleye girince ve efendimiz de onların musluman olması için çok istekli olunca ayet nuzul olmuştur..Lakin ilim olmayınca böyle delilsiz ayet sunmalar olur tabi ..
Nahl 93
Allah dileseydi elbette hepinizi tek bir ümmet yapardı. Fakat Allah dilediğini saptırır ve dilediğine de hidayet verir. Şüphesiz ki, (kıyamet gününde) bütün yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız.
Sure-i Nahl'in konu bütünlüğünden mahrum olununca böyle bir durum çıkıyor ortaya işte..Halbuki 91 ve 92, ayetleri okuyan bir insan bu ayetin neyi kastettiğini çok iyi anlar...''Bütün yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız'' kısmı ne güzel öğüttür alabilene..
De ki: Allah'a itaat edin; Peygambere de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamberin sorumluluğu kendine yüklenen, sizin sorumluğunuz da size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygambere düşen, sadece açık açık duyurmaktır.(tebliğdir)
kasıt munafiklardır..Nur Süresini aç baştan oku birader..Ya da 50. Ayetten itibaren bu sana yeter.. burada Allame Hamdi Yazır'ın tefsirine yer verelim
''Ey Hak Peygamber! De ki: Allah'a itaat ediniz, Resule de itaat ediniz. Yani Peygambere itaat da özellikle Allah emridir, ona itaat edilmedikçe Allah'a itaat edilmiş olunmaz. Şu halde Allah'ın kitabına yapışmak bir görev olduğu gibi, peygamberin sünnetine yapışmak da özellikle bir görev, bir vecîbedir. Eğer yüz çevirir, yani o haksızlar yine aldırmazlarsa artık onun üzerine düşen, ancak kendisine yüklenendir. Yani Peygambere ait olan görev, ancak ona yükletilen tebliğ yüküdür. Sizin sorumluluğunuz da size yüklenendir ki, itaat görevidir. Burada tahmil, yani yüklenme denilmesi, itaatsizler ne kadar çoğalırsa, Peygamberin ve müminlerin görevinin de o kadar zorlaştığına işarettir. Ve eğer siz ona itaat ederseniz, yani Peygambere itaat eder de yüklenilen görevinizi yaparsanız, hidayete, doğru yola erersiniz, hakka kavuşursunuz. Resulün vazifesi de ancak açık açık duyurmaktır. Açık tebliğdir ki o, onu yerine getirdi, size de itaat görevi kaldı.''
Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
Kasıt efendimizdir..Allah Resulu s.a.v burada teselli edilmiştir.Ki efendimiz çok istediği halde tebliği en güzel şekilde yaptığı halde muşriklerin yola gelmemesininden dolayı inmiştir.
Mindar yazdı :
Ayrıyyetten Şunlara da Bak lütfen.... Can alıcı kısım geliyor..
Ve BOMBA ÇOK DİKKATLİ OKU !!!!!!
Bu da bizden size bomba :
Her kim Kur'an-ı Kerim'i (Hiçbir ilmi olmadan) kendi şahsi reyiyle tefsir ederse, cehennemdeki yerine hazırlansın..(Sünen-i Tirmizi- İst: 1401 C: 5 Sh: 199 Had. N0: 2951. )
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma