Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Fasil :TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu :Nisa Suresi
Ravi :İbnu Abbas
Hadis :"...Yağmurdan zarar görecekseniz veya hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanıza engel yoktur. Fakat
bütün ihtiyat tedbirlerini alın..." (Nisa, 102) ayeti "Abdurrahman İbnu Avf (ra) hakkında, o yaralı iken nazil
oldu" demiştir.
HadisNo :575
Fasil :TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu :Nisa Suresi
Ravi :Ya`la İbnu Ümeyye
Hadis :Ömer İbnu`l-Hattab (ra)`a: Ayet-i kerime`de: "Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman, kafirlerin size
fenalık yapacağından endişe ederseniz, namazdan kısaltmanızda üzerinize bir vebal yoktur" (Nisa, 101)
buyuruluyor. Şimdi ise halk emniyet içerisinde, buna rağmen, sefer halinde niye namaz kasrediliyor
(kısaltılıyor)" diye sordum. Bana şu cevabı verdi:"Senin gibi, ben de aynı şekilde merak ederek bu meselede
Resulullah (sav)` sormuştum. Bana şu açıklamayı yapmıştı: "Namazın kısaltılması, Allah`ın sizlere yaptığı bir
sadakadır. Rabbinizin sadakasını kabul edin."
HadisNo :576
Fasil :TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu :Nisa Suresi
Ravi :Ümeyye İbnu Abdillah İbnu Halid
Hadis :Abdullah İbnu Ömer (ra)`e şöyle demiştir: " Cenab-ı Hakk ayet`i kerimede: "Kafirlerin size fenalık
yapacağından endişe ederseniz, namazdan kısaltmanızda üzerinize bir vebal yoktur" (Nisa, 101) diyerek (savaş ve
korku halinde) kısaltmaya izin verdiği halde, seferde namaz neye dayanılarak kısaltılır?" İbnu Ömer (ra) şu
cevabı verdi: Ey kardeşimoğlu! Bizler hep dalalette iken Reshulullah (sav) bize geldi ve dinimizi öğretti. Bize
öğrettikleri arasında namazı sefer sırasında iki rekat kılmak da var" Nesai`de yer alan rivayet [Taksiru`s-Salat
Fi`s-Sefer 1 (3, 117)] bu manadadır. Hadisin lafzen bu şekli Nesai`nin es-Sünenü`l-Kübra`da yer almış olabilir.
HadisNo :577
sen düşünmeden yazıyor ve konuşuyorsun.heva ve hevesinden de başka birşeyle iş görmüyorsun.içindeki red ve inkar duygusu seni sersem yapmış sarhoş edmiş.bu sarhoşluğunun içinde sersemliyorsun.
amacın red edmene delil aramaksa hiç bocalamana gerek yok.herşeyden bir delil bulursun.herşeyi senin rengine boyarsın.aklının almadığı şeyi red edmek.ve dalga geçmek işinse senle aynı şekilde konuşanlarada kızamyacaksın demekdir.
evet birileri ölmüşdür ama unutmaki sende öleceksin.ozaman göreceksin neyin doğru neyin yanlış olduğunu.
sadecene ilk örneğine değinip konuyu kendi tarafımdan kapatacağım:peygamber sallahu aleyhi vesellem namaz kılmadığına göre.o sahebe büyük bir ihtimalle farz namazı dışında bir namaz kılıyordu.mescidde.peygamber sallahu aleyhi vesellemde mescidde nafile namazların kılınmaması-nı öğütlemek ve öğretmek açısından ona bu şekilde yaklaşmışdır.işte peygamber seni birşeye davet ediğinde ona icabet edeceksin emin ol onda hayat vardır.böylecene insanlara mescidi sadece farzlar için kullanmaya teşvik edmiş,farz dışındaki namzların mescidde kılınmasına pek taraftar olmamışdır.ve sahabenin namazını bozmasını isteyerekde bunu göstermişdir.yapılan ibadet nafile olandır.
ama sen anlayabilirmisin bilemem.bu kin ve nefretin seni asla rahat bırakmayacakdır.asla doğru olamayacaksın.biraz aklını kullansan diğer rivayetlerinde ne olduğunuı anlarsın ama dediğim gibi içindeki kin ve nefret seni eritiyor.zayıf kalmışsın.düşmek üzeresin.sende bende bir birimizden beriyiz.
bu fetvanın neşêt ettiği yer (Kütüb-i sitte'deki HADİS İDDİA'LARI):
77- Hz. Âişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Ebu’l-Ku’ays’ın kardeşi Eflah, örtünmeyi emreden ayet indikten sonra yanıma girmek için izin istedi. Ben: “Allah’a yemin olsun, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâmdan izin istemedikçe ben ona girme izni vermeyeceğim! Çünkü o’nun kardeşi Ebu’l-Ku’ays beni emziren kimse değildir. Beni Ebu’l-Ku’ays’ın hanımı emzirdi! dedim. Derken yanıma Aleyhissalâtu vesselâm girdiler. “ Ey Allah’ın Resûlü dedim, Ebu’l-Ku’ays’ın kardeşi Eflah yanıma girmek için izin istedi. Ben sizden sormadıkça izin vermekten imtina ettim! dedim. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: “amcana izin vermekten seni alıkoyan sebep ne?” buyurdular. Ben : “ Ey Allah’ın Resûlü! dedim. Beni emziren erkek değil. Beni onun hanımı emzirdi” dedim. Resûlullah yine: “Sen onun girmesine izin ver. Zira o senin amcandır, Allah iyiliğini versin” buyurdular. (K:S 5670 C.16 s.28 alıntısı, Buhari, Humus 4, Şehadet 7, Nikah 20; Müslim, Radâ’2. (1444); Muvatta, Radâ 2, (2.601,602); Tirmizi, Radâ’1, (1147); Ebu Dâvud, Nikah 7, (2055); Nesâi, Nikâh 49,(6,99). )
78-..........Bize Şu’be, el-Eş’as’tan; oda babası Ebû’s-Sa’sâ Selim İbnu’l-Esved’den; o da Mesrûk’tan; o da Âise’(R )’den tahdis etti ki, Âişe’nin yanında bir adam varken Peygamber (S ) içeri girdi. Peygamber bunu hoş görmediğini belli eder gibi yüzünün rengi değişti. Bunun üzerine Âise: - Bu benim (süt) kardeşimdir! dedi. Peygamber de: -”Süt kardeşlerinizin kim olduğuna iyi dikkat ediniz. Çünkü süt, ancak açlıktandır buyurdu. (Buhari, Kitâbu’n-Nikâh, 40 S.519 C.11 Ötüken 1988 )
Fereç HÜDÜR
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Bu itibarla, süt amca ve süt kardeş konusunda rivayet edilen hadisler, uydurma olup aslı yoktur. Süt çocukluğu konusunda iddiaları da, Kur’an’da belirtilenden çok değişiktir. Kûr’an’da çocuk en fazla iki yıl emzirilir, yani iki yaşından sonra öz annesi dahi onu emziremez. Fakat onlar adamlarında emzirilebileceğini rivayet ettiler. Emzirme ile ilgili olarak, Kur’an’dan mealen:
- Anneler, çocuklarını -emzirmeyi tamamlamak isteyen kimse için- tam iki yıl emzirirler. Onların uygun biçimde yiyeceğini ve giyeceğini sağlamak, çocuğun babasına aittir. Herkes ancak gücü ölçüsünde bir şeyle mükellef tutulur. Ne anne çocuğu yüzünden, ne de çocuğun ait bulunduğu baba, çocuğu yüzünden zarara sokulmasın. Mirasçının da aynı şeyi yapması gerekir. Eğer (ana, baba) anlaşıp danışarak (çocuğu memeden) kesmek isterlerse, kendilerine günah yoktur. Çocuklarınızı (süt annesi tutup) emzirmek isterseniz, vereceğinizi güzelce verdikten sonra yine üzerinize bir günah yoktur (emzirirseniz) Allah’tan korkun ve bilin ki, Allah yaptığınız her şeyi görmektedir. 2/233
Çocukların en fazla iki yaşına kadar emzirtilebileceği açıktır, buna rağmen şu rivayette bulundular:
79-.............. Aişe’den naklen rivayet: Ebû Huzeyfe’nin âzâdlısı Sâlim, evlerinde Ebû Huzeyfe ile ailesinin yanında bulunuyormuş derken, Sehle binti Süheyl, Peygambere gelerek: - Sâlim artık erkeklik çağına geldi; ve erkeklerin akıl ettikleri şeylere akıl erdirmeye başladı ama yanımıza giriyor. Zannediyorum ki, bundan Ebû Huzeyfe’nin hatırına bir şey geliyor; demiş. Bunun üzerine peygamber ona: “Salim’i emzir, ona haram ol da Ebû Huzeyfe’nin hatırına gelen şey gitsin!” buyurmuş. (Sehle bunu yapmış ve) dönerek: - Ben onu emzirdim; Ebu Huzeyfe’nin hatırına gelen şey de gitti; demiş. (Müslim, 27/371 Cilt 7 Ahmet DAVUTOĞLU, Sönmez Neşriyat A.Ş.)
Salim’in yaşı konusunda yine Müslim’de şu ifadeler geçmektedir.
- Koskoca adam olduğu halde onu nasıl emzireyim dedi. “Resûlullah gülümseyerek onun koskoca adam olduğunu biliyorum.” cevabını verdi. (Müslim, 26 C.7 Sönmez Neşriyat ). - Sehle; ama o saçlı sakallı (adam)dır, dedi. (Müslim, 30/373 C.7 Sönmez Neşriyat ) .
80 ............. Âise (Radıyallâhu anhâ)’dan; Şöyle demiştir: (Ebû Huzeyfe’nin karısı) Sehle binti Süheyl (Radıyallâhu anhüm) Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’e gelerek: - Yâ Resûlullah! (Evlatlığımız) Sâlim’in yanıma girmesinden dolayı (kocam) Ebû Huzeyfe (bin Utbe)’nin yüzünde cidden bir hoşnutsuzluk görüyorum, dedi. Bunun üzerine Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) (Sehle’ye:) - “Sen Sâlim’e süt emzir” buyurdu. Sehle: - O, yetişkin bir adam olduğu halde ben nasıl onu emzireyim? dedi. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) gülümsedi ve: - “Ben onun yetişkin bir adam olduğunu şüphesiz biliyorum.” buyurdu. Sehle (Radıyallahu anhâ) (gidip bu işi) yaptıktan sonra Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem’e )’e gelerek: Ben (Sâlim’e süt emzirdikten) sonra (kocam) Ebû Huzeyfe (Radıyallahu anh)’ ın yüzünde bir hoşnutsuzluk görmedim, dedi. Sâlim (onun sütünü emmeden önce ) Bedir savaşına katılmış idi.” (İbn’i Mace, H.1943, Sünen-i İbn-i Mace, S.412 C.5 Baskı 1992 Kahraman Yayınları. )
Görüldüğü gibi süt emzirmeyle ilgili iddiaları ve rivayetleri İslam la ilgisi olmayan sapık iddialardır. Hangi kadın göğsünü açıp bir adama kendini emzirirde, bunun adına süt çocukluğu denir. Kur’an öğretisine karşı o kadar kin ve nefret doludurlar ki, dillerine ne gelirse söylemekten çekinmemişlerdir.
Fereç Hüdür
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Katılma Tarihi: 15 ekim 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 23
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
86 sayfanın tamamını okudum.Yazan herkese teşekkürler..Beni üzen şey Kur'anı temel alalım, Peygamber Efendimizi karalayan uydurma hadislerden dinimizi temizleyelim diyen arkadaşların peygamber ve sünnet düşmanı ilan edilmesidir..ve delil olarak ta ayetlerin çarpıtılarak verilmesidir..İlk emri yani "Oku" ayetini bile anlamamış bu emevi arabizmini gafletle savunan arkadaşlara tavsiyem niyeti anlamadan kimseyi kafirlikle itham etmemeleridir.Haşa bunu ancak Allah bilir..Yoksa "Enel Hakk" diyen Hallacı Mansuru yakan zihniyeti hortlatmış oluruz..Ben matematikçiyim..pozitif bilimlere inanırım..Hadis denilen ilim de pozitif bir ilim değildir..tamamen nakildir..muteber olarak ta alınamaz..Birileri bir de çıkıp yok namazı nasıl öğrenecektik o zaman falan diyor..Bir kere namaz Kur'andan önce de vardı ki ayette İbrahim Peygamberin de namaz kıldığından bahseder..Demek ki namaz zaten o toplumda bilinen ama doğru olarak uygulanmayan bir ibadetti..Ayrıca biz reddi mümkün olmayan ve şahitleri yüzlerce olan ameli sünnetleri reddetmiyoruz..ki ibadetler bu kısımdadır..Ayrıca bu namazın şekli konusunda İmamı Azam Ebu Hanife nin yorumları da kayda değerdir..Kendisi namazda fatihanın da okunamayabileceğini, kolay gelen ayetlerin söylenebileceğini hatta namazdaki rukünlerin bile farz olmadığını söyleyebilmiştir..Mezheb savunan arkadaşlar önce mezhebleri tam öğrenmeli..Ayrıca kutsal sayılan bu imamların yeri gelince birbirlerini zındıklıkla bilhassa Ebu Hanifeyi itham edebilmişlerdir..Buharinin Ebu Hanife düşmanlığını araştırın isterseniz..
Selamlar
__________________ "Resulullah'a uymak, O'na isnat edilen yalanlara uymak demek değildir"
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma