Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Selam Efrayim, Bu konuda şu siteye bak,bol bol seni bilgilendirecek ve eğlendirecek şeyler bulursun:
http://www.biriz.biz/mahrem/
Ayrıca Yaşar (ne yaşar ne yaşamaz yani) hoca da tempo'ya şöyle döktürmüş:
'Kuran'da Ara' adlı internet sitesine yoğun 'cinsel'
ilgi var
Kuran'da seksi arıyorlar
* www.kurandaara.com
, cinsellikle ilgili sorularına cevap arayanların da adresi oldu. Sitede en çok
aranan 20 kelimeden yarısı cinsel içerikli: Zina, seks, oral seks, mastürbasyon
çok merak edilen konular. Aranan kelimelerin Kuran'da bire bir yer almadığını
belirten Yaşar Nuri Öztürk, bu konudaki sorularımızı yanıtladı.
www.kurandaara.com, İslamiyet'le ilgili
sorulara cevap vermek üzere kurulmuş bir site. Ancak sitede en çok aranan 20
kelimeden yarısı cinsellikle ilgili. Örneğin 'zina' dördüncü sırada, 'oral seks'
yedinci, mastürbasyon ise 10'uncu. Şimdiye kadar üç milyon kişinin ziyaret
ettiği sitenin İngilizce ve Almanca bölümleri de bulunuyor. Ayrıca Yaşar Nuri
Öztürk, Elmalılı Hamdi Yazır ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın mealleri de yer
alıyor. Siteden haberdar olan Yaşar Nuri Öztürk, ziyaretçilerin aradığı
cinsellikle ilgili kelimelerin Kuran'da bire bir yer almadığını belirtirken, en
çok aranan 20 kelimenin Kuran'da nasıl geçtiği hakkında bilgi verdi.
- Sitede Kuran'da cinsellik mi sorgulanıyor
Cinsellik aşağılarda, ilk sırada oruç ve kurban var.
İnsan hayatının temel gerçeklerinden biri, onu da sorgular tabii. Bir insanın
dine saygısı varsa bunun dindeki yerini sorgular. Kuran'ı Kerim de cinselliğe
yer vermiştir. Cinsellik bizim eğitimimize aktarıldığı gibi, utanılacak bir şey
değildir. Batı toplumları çok dejenere etti tabii... Ne Doğu toplumlarının tavrı
doğrudur, ne de Batı toplumlarının. Zaten bunlar birbirine tepki olarak doğmuş.
Batı'daki yozlaşma, Doğu'daki aşırı kısıtlamacılığa bir tepkidir. Orta yolu
bulmak lazım, bence Kuran orta yoldan gidiyor.
- Oral seks, evlilik, mastürbasyon, ters ilişki
gibi kelimeler ayetlerde geçmiyor. Başka türlü mü yer alıyor?
Mastürbasyon, Kuran'da geçmez ama Kuran'ın
mastürbasyona nasıl baktığı açıklanır. Ben kitaplarımda da cevap veriyorum.
Mastürbasyon çok sorulan bir soru. Nüfusunun yüzde 85'i genç olan bir ülkede
sorulur.
- Kuran-ı Kerim'de nasıl geçiyor peki?
Adı geçmez, ilkeleri verilir. Bir şey Kuran'da açıkça
yasaklanmamışsa otomatik olarak serbest demektir. İlke budur. Siz şöyle bir soru
soramazsınız: Bu, Kuran'da helal mi, helal olduğu yazılı mı? Haram mı diye
sorarsınız; haramsa haramdır, değilse serbesttir.
- Ben size şöyle sorayım; mastürbasyon Kuran'da...
Kuran'a göre, sağlığa zarar vermek haramdır. Buradan
İslam fıkhının çıkaracağı sonuç şudur: Eğer sağlığı tehlikeye sokacak şekilde
yapılmıyorsa, mastürbasyon haram değildir. Çünkü meninin de insan vücudundan
belli bir oranda, belli zamanlarda çıkması lazım. Yoksa dengeyi etkiler; bu,
varoluşun bir gerçeğidir. Fıkıh ile uğraşan uzmanlara soracaklar, Diyanet'e
soracaklar. Bana soruyorlar mesela. Bazıları siteye girip oradan çıkarmaya
çalışıyor...
__________________ ŞEYTANDAN VE ONUN EVLİYASINDAN KAÇINMANIN EN İYİ YOLU,ŞEYTANA KÜLAHINI TERS GİYDİRMEKTİR!
selamlar, kıymetli dostlarım,biz imam-hatip lisesinde okurken fıkıh derslerimiz vardı.onda kadınların aybaşı hali diye birde bölüm vardı.sıra o bölüme geldiğinde öğretmen tüm erkekleri dışarı çıkarmıştı,bu sayede bizde arazi olmuş,bir güzel top oynamıştık:)sonra ders bitince kız arkadaşa sordum,ne oldu öğretmen neler anlattı?diye sormuştum.arkadaşta <<ayy medeni aşkolsun,şakacılığını burada da yapıyorsun,kitapta neler yazdığını sen okuyamıyor musunki,kitapta ne yazdıysa aynısını okuttu>>demişti.gerçi öğretmenide taktir etmiştim,bizimkisi en azından o bölümü öğrencilere okutmuştu,başka fıkıh hocaları o bölümü atlamışlar,mahrem olur diye..ayıp olur diye..kraldan çok kralcılara bak sen hele..fıkıh kitabını yazanlar bile mahremi,namahremi bilmiyorlarda sanki sadece bunlar biliyor..ayıp ile ayıp olmayan şeyi ayıramayacak kadar farkına varamıyorsa zaten o kişi benim nazarımda öğretmenliğe de layık olamaz.ilim öğrenmede ayıp diye bir şey olabilir mi? selamlar,sevgiler.
selamlar,kıymetli dostlarım. bizim için dini tek kaynak Kur'andır.Kur'andaki meselelerin dışındaki şeylerde ise akla başvururuz diyoruz.pekala bu akıl kavramı neye göre kime göre olacak.bunun bir ölçüsü olması lazım değilmi?.evet bir ölçü var,''Kur'ana aykırı olmaması şartıyla'' her türlü akıl yürütmelerinde bulunabiliriz. fakat burada bir şartıda başından belirtmekte yarar varki bu akıl yürütmeleri din olmaz.çünkü akıl değişebilir,yanılabilir,bugün doğru gördüğü bir şeyi yarın yanlış görebilir.ama Kur'an için bunlar sözkonusu değildir.çünkü Kur'an her devir ve her dönem için sabit doğruları içinde barındıran bir kitap olduğundan dolayı onda değişme olmaz.Allah ise hatalardan,yanlışlardan beridir(uzaktır),münezzehtir. evet şimdi bu önemli konuyu da belirttikten sonra Kur'anda açıkça belirtilmemiş konulardaki akıl yürütmesi meselelerine geçebiliriz.Hadis adı altındaki rivayetleri de akıl kapsamı içine alabiliriz.nasıl olsa sağlamasını yapacağımız elimizde doğru ve sahih bir kaynak Kur'an olduğuna göre bundan korkmamıza gerek yok. Bildiğim kadarıyla Kur'an cinsel konularda çok yüzeysel geçişler yapmıştır.halbuki cinsellik hayatın vazgeçilmez unsurlarındandır.istatistiklere göre boşanmaların önemli bir kısmı cinsel problemlerden oluyormuş.yani böylesine mühim bir meselede Kur'an işi yüzeyselden almışsa bu konularda akıl yürütmelerini geniş kapsamda alınmasının ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. bakın bir salat meselesinde bile onlarca başlık açılmış ve onlarca yorumlar yapılmış,ama bu cinsellik konusunda buradaki başlık altındaki yorumlardanda görüleceği üzere bu konuda bizde yüzeysel davrandığımızı göstermişiz.işte bu ezberi bozmak için akıl yelpazesini daha geniş tutma ihtiyacı kendiliğinden belli olmaktadır. Ben bir araştırma yaptım.kütübi sittede azımsanmayacak oranda cinsel içerikli bilgiler buldum.tabi bunlarda eleştiriye açık olsada en azından Kur'andaki gibi yüzeysel geçişler yapılmamış içeriğine kadar girilmiş. bazı hanif kardeşlerimiz bunu hz.aişeye veya o zamanki sahabelere iftira amaçlı yapılmış komplolar olarak nitelendiriyorlarsada biz bunu hz.aişeye olan saygımızın gereği olarak onun ismini zikretmeden örneğin ''xxx binti yyy'' olarak ve şahıslara endekselemeden o zamanki herhangi bir şahsiyet olarak ele aldığmız zaman olayın konu ve içeriğiyle ele alırsak bu konuda müslüman kardeşlerimize yeni ufuklar açmış olamaz mıyız?veya bu yelpazeyi daha genişletip bu konudaki ayıp olmayan veya ayıplanmaması gereken şeylerin aslında o zaman bunların gayet normal görüldüğünü,hatta o zamanki arap toplumundaki seks özgürlüğünün şu zamandaki modern batı toplumlarından bile daha ileride olduğunun bir fikir olarak bir düşünce olarak yeşermesine katkıda bulunmanın,en azından bu konudaki bilinçlenmemizin önünü açacağını ve tabularımızı yıkacağına ''bizi leylek getirdi evladım''masallarının bitmesine katkı sağlamazmı?sizi bilmem ama bana göre katkılar sağlayabilir. onun için kütübü sittede bu konuyla ilgili rivayetleri yorumlarınıza açıyorum.tekrar ediyorum.o zamanki sahabeleri rencide amacımız olmadığını göstermek için bunları şahsiyet meselesi yapmamak için o şahısların isimlerini yazmayacağım bu haseple sadece olay ve konuyla ilgilenmenizi öneriyorum,yorum ve katkılarınızı bekliyorum. Allah'ın selamı,bereketi üzerinize olsun.
75-''.........Biz
Amr İbn Meymûn, Süleyman İbn Yesâr’dan tahdis etti. O şöyle demiştir: Ben xxx binti yyy'ye elbiseye isâbet eden meniden sordum.xxx binti yyy: Ben onu Din büyüğü’nün
elbisesinden yıkardım da, yıkama izi yer yer ıslaklıklar elbisesinde göründüğü
halde çıkardı, dedi'' (Buhari, c. 1 Kitabu’l-Vudu 93 s. 354 Ötüken 1997 )
Benim Yorumum:O zamanki erkekler bile çekinmeden bir din büyüğünün hanımından bile meni meselesini sorabiliyorlarmış.yani o zamanki arap toplumunda kadınlar ve erkekler arasındaki samimiyet ve yakınlık şimdiki toplumlardan bile çok ilerdeymiş.
sex özgürlüğü alabildiğine genişmiş.bu abes bile karşılanmazmış.ama şimdiki bizim gelenekçi cahiliyyelerimiz,araptan daha arapçı olan bazı cemaatler,bayanların saçının bir telinin bile görünmesini cehennemlik iş olarak nitelendiriyorlar.
74-
Müslim’in bir diğer rivayetinde : “ Hz.xxx binti yyy radıyallahu anhaya bir zat misafir
oldu. Adam sabahleyin elbisesini yıkamaya başladı. Hz. xxx binti yyy ona :
“ Sana (meni) bulaşan yeri (gördüysen) orasını yıkaman kâfi idi. Göremediğin
takdirde etrafını yıkardın.Ben,Din büyüğü aleyhissalâtu vesselâm ın
elbisesinden ( meni bulaşığını ) ovalamak suretiyle çıkardığımı biliyorum. O, (
Birde yıkamaksızın ) onun içinde namaz kılardı” (K.S 3517 C. 10 S. 345 Akçağ 1990
alıntısı Müslim, Tahâret 105, 109 (288,290) )
Benim Yorumum:Bakın Din büyüğünün hanımı misafir erkeğin meni durumu hakkında onu bilgilendiriyor.hem de sormadığı halde.bundan hiç çekinmiyor bile.meniyi yıkamadan bile namazını kıldığını söylüyor.demekki meni pis bir şey değilmiş.ama şimdiki arapçı cemaatcilerimize böyle bir şey söylesen seni ya fasık ilan ederler yada zındık ilan ederler,çünkü onlar kılı kırk yarmakla meşguller.işte din böyle zorlaştırılıyor,böyle yaşanmaz hale getiriliyor.
73-''...Enes Bin mâlikten rivayet: Uhud harbinde, Yemin olsun ki,xxx binti yyy binti
Ebi Bekir, ile Ümmü xxx’i paçalarını sıvamış halde gördüm,Baldırlarının
bileziklerini görüyordum.Su tulumlarını sırtlarında taşıyor gâzilerin ağızlarına
boşaltıyorlardı. ( Müslim, cilt 8 139/655 ter. Ahmed Davudoğlu, Sönmez neşriyat)
Benim Yorumum:Buradaki
rivayette de görüldüğü üzere din büyüğünün hanımı savaş sırasında yaralılara su
taşırken bacağı açık halde görülmüş.ee savaş zamanıda mı tesettürcü olacaktı
yani.şimdi hadisçi tesettürcü mezhepçilerimize bunu söylesen savaş telaşesinden,heyecanından
olduğunu söylerler.sıcaktan dolayı zaten böyle bir şey olabileceğini,bunun
gayet normal olduğunu,giyim kuşamın iklimsel şartlara da uymasının gayet normal
olduğunu söylemezler.hemen haramdır deyip işin içinden çıkıverirler.çünkü onlar
Kur’anı değil,kıskançlıklarını rehber edinmişler.Gerçi Kur’andaki kelimeleri de
kendi batıl inanışları doğrultusunda açıklıyorlar ya…
69-..............Bize
İbrahim, o da Esved’den; o da xxx binti yyy’den (R ) tahdis etti ki (o şöyle demiştir):
Ben,din büyüğü ile birlikte her ikimizde cünüp iken bir kâbdan yıkanırdık.
(Hayız olduğumda) O bana emrederdi, bende fûtamı bağlardım. Ben hayızlı iken din büyüğü tenini tenime dokundururdu. Kazâ O (mescide) itikafta iken,ben de
hayızlı olduğum hâlde başını (itikâf yerinden dışarıya) çıkarırdı da, ben de
yıkar idim. (Buhari, Kitâbu’l-Hayz C.1 H.14 S.400 Ötüken 1997)
Benim Yorumum:Buradaki rivayette de
görüldüğü üzere din büyüğü,hanımı hayızlı iken tenini hanımının tenine
dokundurmuş.ne var bunda,Kur’an bunu yasaklamışmı sanki?bir insan dühul olmadan
sevişme yapamazmı yani hanımıyla..mezhepçiler bu konuda ne fetva vermiş doğrusu
onuda bilmiyorum fakat bu rivayette Kur’ana aykırılık görmedim ben.
493-
Abdullah İbnu Amr İbni’l-As (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
“Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)” buyurdular ki: “Sizden biri cariyesini
veya kölesini veya ücretlisini evlendirdi mi, artık onun avretine bakmasın.”
(K.S. 2680 C.8
S.522 Akçağ, alıntısı: Ebû Dâvud, Libâs 37, (4113,4114)
Başka bir rivayet: Câbir`in rivâyetinde: “Biriniz bir kadına talip olur da onun hoşuna gidecek ve kendini ona çekecek taraflarına bakma imkânı bulursa baksın.” denmiştir.(Ebû Dâvûd, nikâh 19; Hadîsi ayrıca Hâkim, Beyhâki ve Hanbel`de rivâyet etmişlerdir.)
Benim
Yorumum:Bu rivayetten karşılıklı rıza ile bekarların avret yerlerine bakılabileceği
anlaşılıyor.ayetlerde nikahsız dühulün zina olduğuna dair belki delil getirecek
arkadaşlar çıkacaktır.ama bakmanın zina olduğuna dair ayetlerden delil
getirirlerse bizde memnun olacağız.24/30 ve 31'i delil getirecekseniz o
ayetlerden haberim var.Nur30:''Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan
sakınsınlar...''Nur31:''Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan
sakınsınlar...''bu haramın size göre tarifi ve yeri avret yeri ise başkalarına
göre başka bir şey olamaz mı?Yüce Allah buradaki haram kelimesi yerine avret
yeri de diyebilirdi,ama dememiş.benim haramdan anladığım şey zarar
vermektir,yani Kur'anda sadece zararlı şeyler haram kılınmıştır.örneğin içki haram
kılınmıştır,bedenimize zarar verdiği için,örneğin kumar haram kılınmış malımıza
zarar verdiği için..vb.tabiki
burada rıza konusu esastır.rızasız veya zorla avret yerine bakmak taciz
sayılabilir.ancak burada verdiğimiz 2.hadis rivayetine göre imkan varsa diye ifade edilmişki bundan şu durumlar anlaşılır.karşı cinse zarar vermemek kaydıyla veya onun rızasıyla bakılabileceği anlaşılmaktadır.
SİTEMİZDEKİ HASAN AKÇAY ABİMİZİN ÇALIŞMASINDAN:
(2)Kadının çekinik, erkeğin atak olduğu idiasını Yûsuf sûresinde Allah çürütür ve gösterir ki fiilen tecavüz edecek kadar atak olan,kadındır; çekinik olan: erkek.
..... Yûsuf tacize uğruyor-Yûsuf hapiste
O halde erkeklerin tesettüre girmesi farz mıdır?
BENİM YORUMUM:
KUR'ANA GÖRE GİYİM KURALLARI:
Nûr 30–31:''Mü'min erkeklere, bakışlarından bir kısmını kısmalarını ve ırzlarını korumalarını söyle. Bu, onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz Allah, onların yapıp ürettiklerinden haberdardır. Mü'min kadınlara da, bakışlarından bir kısmını kısmalarını ve ırzlarını korumalarını söyle. Ziynetlerini de –görünenler hariç– belli etmesinler. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Ve süslerini, kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşin oğulları, kadınlar, yeminlerinin sahip oldukları, kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar ve kadınların avretlerini [cinsel organlarını] henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar dışındakiler için belli etmesinler. Süslerinden gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını vurmasınlar. Ve ey mü'minler! Başarıya ermeniz için hepiniz topluca Allah'a tövbe edin!''(Hakkı Yılmaz Meali)
BU AYETLERDE MÜMİNLERİN ÖRTMESİ GEREKTİĞİ BELİRTİLEN UZUVLARI ŞUNLARDIR: 1-Cinsel Organlar(Kadınlar ve Erkekler için) 2-Göğüsler(kadınlar için) BUNLAR İÇ GİYSİLERDİR.YANİ KADINLAR İÇİN ATLET VE KİLOT ERKEKLER İÇİN KİLOT OLMALIDIR.
AHZAB 59:''Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına söyle, üzerlerine dış giysilerinden örtsünler. Tanınıp da eziyet edilmemeleri için bu daha uygundur. Allah çok bağışlayandır ve çok merhamet edendir.''(Hakkı Yılmaz Meali)
BU AYETTE MÜMİN KADINLARIN ÖRTMESİ GEREKTİĞİ BELİRTİLEN UZUVLARI ŞUNLARDIR: DIŞ GİYSİLERDİR.YANİ KİLOT ÜSTÜNE BİR ŞORT.ATLET ÜSTÜNE DE GÖMLEK,BULUZ VEYA CEKET.NİÇİN ŞORT DEDİKTE PANTOLON DEMEDİK,ÇÜNKÜ NUR 31 DE Kadınlar için ''velâ yadribne bi erculihinne''''bacaklarını kapatmasınlar''buyurulmuştur.bu emri yerine getiren giysi çeşidinin de ''ŞORT''OLACAĞI KANAATİNDEYİZ.''BACAKLARINI KAPATMASINLAR'' EMRİNİN DE KADINLARIN GÜNEŞ ENERJİSİNİ VÜCUTLARINA EMDİREBİLMEK İÇİN BÖYLE EMREDİLDİĞİ KANAATİNDEYİZ.ÇÜNKÜ İNSAN VÜCUDUNUN GÜNEŞ ENERJİSİNE DE İHTİYACI VARDIR.
ARAF 46'DA ''ya’rifûne kullen bisîmâhum''buyurulmuştur,yani ''herkes,siymalarından (başlarından)tanınır''ifadesi yer almaktadır.BU TOPLUMUN CAN VE MAL EMNİYETİ İÇİN DE ZARURİ BİR DURUMDUR.İNSANLAR BİRBİRLERİNİ FİZİKSEL OLARAK GENELLİKLE BAŞ BÖLGESİNDEN TANIRLAR.''TANINMAMAZLIK'' İSE TOPLUMUN CAN VE MAL EMNİYETİNİ TEHLİKEYE SOKACAĞINDAN AYETİN BELİRTTİĞİ İŞARETE GÖRE HEM KADINLAR HEM DE ERKEKLER İÇİN BAŞIN AÇIK OLMASI GEREKİR.
ŞU AYETLERDE DE İMKANLAR ÖLÇÜSÜNDE TEMİZ,GÜZEL VE ŞIK GİYİNMEK TAVSİYE EDİLMİŞTİR:BAKARA 222,NİSA 2,NİSA 57,MAİDE 4-6,MAİDE 87,MAİDE 100,ARAF 32,ARAF 157,ENFAL 11,TEVBE 108,AHZAB 33,ZÜMER 73,MÜDDESİR 4,ALA 14
BURADAKİ GİYSİ ÇEŞİTLERİ ASGARİ ÖLÇÜLERDİR.YUKARIDA BELİRTİLEN ORGANLARIN DIŞINDA YÜCE ALLAH KUR'ANINDA HERHANGİ BİR ORGANIMIZIN ÖRTÜLMESİNİ EMRETMEMİŞTİR.BU ÖLÇÜLERİN ÜSTÜNDE,,ÇEŞİTLİLİĞİ,RENKLERİ VS.İSE TOPLUMSAL,YASAL VE İKLİMSEL ŞARTLARA VE İNSANLARIN GİYİM ZEVKLERİNE GÖRE DEĞİŞKENLİK GÖSTEREBİLİR.ÖRNEĞİN KIŞIN SOĞUKTA DİĞER UZUVLARDA KAPATILABİLİR.BU ASGARİ MİKTAR DİNSEL OLANIDIR.YÜCE ALLAH'IN AYETLERİNE AYKIRI GİYİM TARZI HARAMDIR,AYETLERDE BELİRTİLMEMİŞ UZUVLARIN KAPATILMASI DİNSEL BİR ÖZELLİK ARZ ETMEZ.
Nisa 3:''Eğer,velisi
olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekle onlara haksızlık
yapmaktan korkarsanız onlarla değil,hoşunuza giden başka kadınlarla
iki,üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz;şayet,aralarında adaletsizlik
yapmaktan korkarsanız bir tane almalısınız veya sahip olduğunuz ile
yetinmelisiniz.Doğru yoldan sapmamanız için en uygunu budur.''(diyanet eski meali)
bu ayetten başlıca 4 şey anladım. 01-yetim/gariban kızların haklarını yememeliyiz. 02-mutsuz bir evliliğimiz olmaması için hoşumuza giden eş adaylarıyla evlenmeliyiz. 03-birden fazla bekar bayandan hoşlanmış isek 4'e kadar evlenebileceğimiz. 04-birden fazla bayanla evlenmiş isek onlar arasında ayrımcılık yapmamalıyız. bunların hepside mümin erkeklerin cinsel yönden mutluluğunu hedefleyen amaçlardır ve bence yanlışta değildir. şimdi bu ayetteki ''tabe''kelimesini tahlil edelim bakalım,yüce Allah bu kelimeyi boşa ifade etmemiş.''hoşunuza giden''bayanlarla evlenin diyor.yani şu denmek isteniyor.hoşunuza gitmeyen sırf parası için veya evli olmuş olmak için bu işe girerseniz yine mutlu olamazsınız diye bir uyarı da var bu kelimede.hoşa gitmek ifadesi ise insanların karakter yapılarına göre değişkenlik gösterir.örneğin bazıları maddiyat durumuna öncelik verirken bazıları fiziksel güzelliğine bazıları ise ahlaki güzelliklerini tercih ederler.ama bunları aday durumundayken öğrenmelerini tembih ediyor yüce Allah.evlenince zaten her iki tarafta birbirlerini tanıyacaktır.Fakat cümle evlenince değil evlenmeden önceyi ifade ediyor,yani şimdi avrupadaki sistemin aynısı. avrupalılar bunu akıllarıyla asırlar önce aklı serbest ve hür hale getirdikleri dönemde keşfetmişler ve arkadaşlık dönemlerinde birbirleriyle tanışıp iyice birbirlerine uygun olduklarına kanaat getirdiklerinde evliliğe evet diyorlar ve daha sağlıklı mutlu evlilikleri oluyor.halbuki yüce Allah bizlere bunu asırlar önce buyurmuş,ışık tutmuş,böyle yapmalısınız demiş,mesela esmerlerden hoşlanıyorsanız esmer adaylarla ilgilenin,sarışınlardan hoşlanıyorsanız sarışın adaylarla ilgilenin,kızıllardan hoşlanıyorsanız vb.ama bizim kıskançlığı din haline getirmiş cahiliyye gelenekçilerimiz bunları ayıp ve günah olarak millete aktarmış ve adayların birbirlerini iyice tanımadan evlenmelerini mecbur tutmuşlar,zorba yöntemlerle mutsuz evliliklerin oluşmasına zemin oluşturmuşlardır. bazı arkadaşlar laiklik endişeleriyle bu hedeflere karşı çıkıyorlarsada ben bu düşünceleri doğru bulmuyorum.çünkü insanlar sistem için değil,sistemler insanlara hizmet için yapılmıştır.şimdi burada laikçiler şunları da savunuyorlar,bunlar mümin erkeklerin cinsel mutululuğunu hedefleyen amaçlarsa bayanların cinsel mutluluğu nolacak gibi iddialar öne sürerek bu gerçekleri örtbas etmeye çalışıyorlar.oysaki bu savundukları laik sistemin sorunudur,islamın sorunu değildirki.islam bunu kolaylıkla çözüvermiş.kadınlara da cinsel mutluluğun yollarını açmıştır.nasıl mı?boşanmayı kolaylaştırarak bunu yapabilirsin.evet erkeklerin birden fazla bayan eş alma hakkı sağlanmış ancak bayanlara da boşanma yolları açık tutularak bu kolaylaştırılmıştır. laik sistemin mahkemelerinden de görüyoruzki yıllarca süren boşanma davaları ile adeta onlara mutluluğun kapıları kapatılmıştır.hatta bir boşanma davası duydum 20 senedir sürüyormuş.yani taraflardan birisi boşanmak istiyorum dediğinde karşı taraf inadına veya kendini mağdur gibi göstermek ve fazla tazminat almak amacıyla boşanmak istemiyorum diyormuş ve mahkemede bunları yirmi senedir boşayamıyormuş.boşanmanın gerçekleşmesi için 2 tarafında bu işe evet demesi şartı varmış.zaten ailede taraflardan birisi mutsuzsa ve dava açmışsa bu evliliğin mutlu bir evlilik olamayacağı belli olmazmı,bunu uzatıp işkence yapmanın anlamı ne? işte boşanma müessesesi kilitlendiği zaman nice cinayetler,zorbalıklar,kadına şiddet vs.çeşit çeşit huzursızluklar çıkmıyor mu?çıkıyor değilmi?bir evliliği zoraki sürdürmeye çalışmak onlara adeta işkenceye dönüşüyor.oysaki islam bunu 2 şahitle hemen bir celsede veya bilemedin 2 celsede hallediveriyor. boşanan kadında kendi mululuğunu elde edecek yeni bir hayat serüvenine giriyor kendine yeni bir hayat arkadaşı bulup onunla mutlu olmanın şansını deneme imkanına sahip oluyor.ama boşanma sistemini kilitlediğin zaman ondan bu şansını elinden almış oluyorsun.bunuda laik sistemin sözde medeni kanunları ve yargıçları çok iyi beceriyor.maalesef bunun faturası da islama yıkılmaya çalışılıyor.kardeşim senin sistemin Kur'an sistemimiki kimi suçluyorsun demek lazım onlara.. selamlar,sevgiler.
Kadınların, seksi erkekler kadar düşünmediği iddiası gerçek değilmiş. İşte çarpıcı gerçekler...
ABD'deki
Kinsey Cinsellik ve Üreme Araştırmaları Merkezi'nde yapılan bir
araştırma seks konusunda bir tabuyu daha yıktı. Araştırma sonuçlarına
göre erkeklerin sürekli olarak cinselliği düşündüğü, kadınların ise bunu
yaşamsal anlamda çok da gerekli görmediği iddialarının gerçeği
yansıtmadığı ortaya çıktı.
Kinsey Cinsellik ve Üreme
Araştırmaları Merkezi'nin yöneticisi Julia Heiman'a göre kadınlar
sanıldığının aksine erkekler kadar sık bir şekilde seksi düşünüyor.
Yaşları
18'le 81 arasında değişen 655 kadınla görüşen araştırmacılar,
katılımcıların yaklaşık yüzde 96'sının cinsel arzuyu, birine bağlanmak,
âşık olmakla ilişkili gördüğünü ve 'Partnerim benimle gerçekten
ilgileniyor' inancı taşıdığını söylüyor.
Ruh hali libidoyu etkiliyor
Geleneksel
düşünce kadın libidosunun mutsuzluk, sinir ya da heyecan gibi
duygulardan olumsuz etkilendiği yönünde. Ancak araştırma, kadınların
yüzde 25'inin kötü ruh halinden kurtulmak için seksi kullandığını
gösteriyor. Kadınlar, erkeklerin fiziksel görünümünden de farklı
şekillerde etkilenebiliyor. Kimisi yetenek ve entelektüel ifadelerle
uyarılabilirken, kimi kadın bir erkeği izlemenin yoğun haz verdiğini
söylüyor. Araştırmanın erkeklerle ilgili bölümünde de farklı psikolojik
veriler var. Erkekler, cinsel uyarıcı olarak nitelenen imajlara
baktıklarında sertleşme yaşıyor. Kadınların cinsel organlarıysa herhangi
bir zamanda sekse hazır görünüyor. Dr. Chivers, bir kadına seks
yapan bir çift göstermeniz durumunda, kendisi farkında olmasa da cinsel
organının tepki vereceğini söylüyor. "Gösterilen materyal hakkında
konuşmasını istediğinizde hiç ilgisini çekmediğini bile söyleyebilir"
diyor.
Uzmanlar ortalamada, erkeklerin cinsel arzusunun
kadınlarınkinden hem daha güçlü, hem de 'sabit' olduğunu söylüyor.
Kadınlar yumurtlama günlerinde cinsel fanteziye, mastürbasyona,
kışkırtıcı şekilde giyinmeye, sekste ilk adımı atmaya, ayın diğer
günlerine oranla daha yatkın oluyor. Erkeklerse fizyolojik olarak, tüm
ay boyu üretken oldukları için 'daima sekse hazır'.
Ancak bazı
uzmanlar bu tarz katı formüllerin yaş, deneyim ve kültürün kişinin
cinsel arzusu üzerindeki önemini göz ardı ettiğine dikkat çekiyor.
Seks
terapisti Barry W. McCarthy'e göre kadın ve erkekler yaşlandıkça, seks
konusunda birbirine benziyor: "Kadınlar seksi kontrol altında görürken,
erkekler 'evrenin seks tanrısı' olma rolünden uzaklaşıyor."
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma
HABERLER
Etkin Konular
Kullanıcı Listesi
Yardım
Kayıt
Giriş
Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
Konu: Cinsel Eğitim
.....
