2..SİZ HANİ AKIL DİYORSUNUZ YA O AKLINIZ KURANIN ALLAHTAN GELDİĞİNİ NASIL ANLIYOR KENDİNİZİ NASIL İNANDIRIYORSUNUZ ONU SORUYORUM AMA MAALESEF HİÇ BİRİNİZ SORDUĞUM SORULARA CEVAP VERMİYOR VE O AKLINIZ BURADA ACİZ KALIYOR..!!!
Sayın Ubeyde, Kur'anın Allahtan geldiğini siz hadislerle mi, yoksa Alimlerin dediği ile mi anlıyorsunuz.
3.. MÜSLÜMAN İSENİZ EĞER NAMAZ KILMANIZ GEREKİR O ZAMAN NASIL NAMAZ KILIYORSUNUZ PEYGAMBERİ VE HADİSLERİ DİKKATE ALMADAN..!!
Namaz kılıyoruz çoğumuz. Ama şunu da gördük. İslamiyet öyle ritüel dini değil. Mezhepler bunu ritüel dinine dönüştürmüş. Namazdan kasıt Vahyin anlaşılmasıdır. Onun için Namazda sadece Kur'an okunur. Araplar Namazda Kur'anın ne dediğini anlıyordu. Diğer milletler anlamıyor. Dolayısı ile Mevcut Namaz Kur'anın anlaşılmasını sağlamıyor.
Kur'anda Kıyam, kıraat, ruku, sücud var. Ama derli toplu bir namaz nasıl kılınır tarifi yok.
Namazı ailemizden öğrendik. Namazın nasıl kılınacağı ilmihallerde yazıyor. Hadis kitaplarında bile şöyle derli toplu namaz tarifi yoktur. Yani Kur'anın anlatmadığını hadis te tamamlamıyor.
Alimler kuralları belirlemiş, Namaz sadece ve sadece bir ritüel şeklinde büyük bir kesim için gerçek manasından uzak şekilde yüzyıllardır kılınıyor.
4..İSLAMİYETE HİZMET ETMİŞ O KADAR ALİME LAF ATIYORSUNUZ DA SİZLER NE YAPTINIZ ŞİMDİYE KADAR O AKLINIZLA!!!
Kimseyi eleştirmiş olmak için eleştirmiyoruz. O alimlerin yöntemlerini eleştiriyoruz. Onlar Hadisi aynen Kur'an gibi şüphe edilmez bilgi kaynağı gördü. SAnki doğrudan peygamberden gelmiş gibi. Peygamberden 20-30 yıl sonrasına kadar yazılsa idi. Derdim ki evet bu şüphe edilmez bir kaynaktır. Ama Onca savaşlar, onca sahabe katliamı, onca, baskı, terör, dejenerasyondan sonra peygamberden 200 yıl sonra yazıya geçmiş şeyleri nasıl güvenilir olarak anlatıyorlar anlamıyorum. Hele ki hadiste Kur'ana aykırı onca şey varken.
Olay şudur. Peygamber devrini Sultan 2. Mahmut devri (1808-1839) dibi düşünün. Peygamber in peygamberliği ( 610-632) . Şimdi Sultan 2. Mahmut devri olaylarının 2000-2010 larda yazıya geçtiğini düşünün. ve bu yazılma olayında tek kaynağın sadece sözel rivayetler olduğunu düşünün. Bu hiç güvenilir olur mu. Peygamberin hadisleri de 800, 810, 820 li yıllarda yazıya geçti. Şiiler baktı. Sünnilerin bu hadis işi tuttu. Onlarda 900 lü yıllarda Hz. Ali ve 12 imam kaynaklı olduğunu iddia ettikleri hadislerini yazıya geçirdiler.
Sultan Mahmut dönemi ile ilgili Osmanlı arşivinde bir çok yazılı belge vardır. Ya peygamber dönemi ile ilgili ne vardı. Kur'an dan başka hiç bir şey. O da sadece ezberlerdeydi de, Hz. Ebubekir ve sonra Hz. Osman bunu yazıya geçirip Mushaf haline getirdi. (Rivayetler öyle diyor.)
Siz sanıyorsunuz ki Sahabe hadisleri, Tabiine aktardı. Tabiin teb'a tabiine aktardı. Onlar da Müçtehidi İzam efendilerimize aktardı. Bu Müçtehidi izam efendilerimiz de bunları mezhepleştirdi. Bugüne kadar korunarak geldi. Siz sanıyorsunuz ki hadislerin hepsi Kur'ana uygundur. Peygamber Kur'ana aykırı bir şey demez.( Tabii ki demez eğer gerçekten kendisi söylediyse). Ama bu savlar yanlış. Yok öyle bir şey. Hz. Osman devriyle öyle büyük bir fitne oldu ki, savaşlarda ne sahabe kaldı. ne tabiin. Topunun canına okudular. Bir baskı terör ortamı kurdular. Peygamber şunu dedi, bunu yaptı rivayetleri halkta kabul gördüğünden, toplumu nasıl dizayn etmek istiyorlarsa Öncelikle Tevrat, incil, Arap adetleri, hatta daha sonraları zedüşlük, budizm, hinduizm den bir sürü şey boca edip bunlar peygamberdendir denildi.
İslamın çoğu hurafe olan şeylerden temizlenmesi, bunların hepsinin Kur'ana arzı ile olur.
Onlar Hadisi Kur'ana doğrulatmadı, tam tersine Kur'anı hadise doğrulattı. Hadis Kitabı nesh eder diyenleri bile oldu. O alimler bu düzeni devam ettirdi veya ettirmek zorunda kaldı. İnsanların Kur'anı anlamasına engel olmak için ellerinden geleni yaptılar. Meal okumanın Kur'an okuma olmayacağını, meal okumayla hatim sevabı alınmayacağını (Bu da bir sevap bankacılığı anlayışı ) falan söylediler. Hala da meal okumaya mani olmaya çalışıyorlar. Bugün müslümanların çoğunun Kur'an kültürü yok, uydurma hadisleri Kur'an dan bir parça sanıyor.
Yapılması gereken Kur'anın anlaşılması için gayret sarfedilmesidir. Kur'anın salat kavramının bir boyutu budur.
5.. SORULARIMA CEVAP VERİN DE AKLINIZIN OLDUĞUNU GÖRELİM..!!!
Sayın Ubeyde, önce Kur'an mealini okuyunuz. Bu kitabı elinizden bırakmayınız. Hadislerin doğruluğunu peşinen kabul etmeyiniz. Duyduğunuz, okuduğunuz her rivayeti Kur'ana arzediniz. Biz Kur'anı anlamayız. Kur'anı kendi aklınca yorumlayan kafir olur anlayışını bırakınız. Bilmediğimizi, anlamadığımızı, yanlış anladığımızı araştıralım, soralım. Ama öncelikle Kur'an kültürü edinelim.
|