http://www.yeniyorumlar.org/turkce/trindex.htm
KUR'AN VE BİLİNMEYEN İLGİNÇ KURAMI
Allah sözün en güzelini birbirine benzer, iki şerli bir Kitap halinde indirdi... 39/23 S. Ateş
Ayet, öncelikle yazılı Kur'an kelimelerinin ve buna bağlı olarak'ta, yazılı Kur'an ayetlerinin çok önemli bir özelliğini vurgulamaktadır.
Şöyle ki: Allah kelimesinden gayri, Kur'an'ı oluşturan tüm kelimeler, birbirinin benzeri veya birbiriyle eş anlamlı, iki çift, yani dörtlü kelime gruplarından oluşmaktadır.
Örneğin: Muhsin, Maruf, / Tayyib, Tahhir.
Muhsin ve Maruf kelimeleri eş anlamlı, bir çift kelimeyi, Tayyib ve Tahhir kelimeleri de benzer anlamlı, diğer bir çift kelimeyi oluşturmaktadır.
Kelimelerin ilk ikisi aynı şeyi, ikinci ikiside benzer şeyi, iyi, güzel / pak, temiz anlamını ihtiva etmektedirler
Kelimeler bir sıfat olup, canlı cansız veya maddi manevi her şey için kullanılmaktadırlar.
Türkçe ve diğer dillerdeki kelimeler için de benzer bir özellikten söz edilebilir.
Örneğin: Sözünü ettiğimiz Kur'an kelimelerinin vurguladığı şeyi, bir çok Türkçe kelime ile de vurgulayabiliriz. İyi, güzel, hoş, temiz, pak gibi. Türkçe veya diğer dillerde de bir çok sıfat, fiil veya isim, birden fazla, hatta dörtten fazla, değişik kelime ile vurgulanabilmektedir. Yahut, bazı şeyler için, dört veya daha çok kelime kullanılırken, bazı şeyler için de tek bir kelime kullanılabilmektedir. Yani şeyler için, eşit sayıda kelime kullanılmamaktadır.
Kur'an ise, Allah'tan gayri sözünü ettiği her şey için, küçük nüanslarla birbirinden ayrılan, mutlaka iki çift kelime kullanmaktadır.
Muhsin (iyi), Maruf (güzel), / Tayyib (temiz), Tahhir (pak).
Dikkat edilirse, kelimeler aynı şeyi, fakat değişik hece ve değişik harflerle vurgulamaktadırlar.
Bu kelimelerin vurguladığı türden sıfatları vurgulayan, başka bir kelime daha Kur'an'da bulunmamaktadır.
Takriben, 50 grup , yani 200 Kur'an kelimesi üzerinde yaptığım incelemelerden sonra ve parça bütün ilişkisinden hareketle, Allah kelimesinden gayri, tüm Kur'an kelimelerinin, bu tür bir Kuram'a tâbi olduğu kanatine vardım.
Elimdeki Kur'an kelimeleri fihristini (Mücemm'mül Müfehres) inceledim. Kur'an'ın, takriben 2000 değişik kelime kullandığını tespit ettim. Yani Kur'an meramını, sadece 2000 ayrı kelime ile ifade etmiş olmaktadır.
Türkçe de 40.000 kelime olduğunu düşünürsek, bu durumun, Kur'an açısından son derece ilginç bir durum oluşturduğunu anlarız.
Daha başka bir ifade ile : Kur'an kullandığı her kelimeyi, 3 ayrı kelime ile de tefsir etmiş olmaktadır.
Öksüzlere mallarını verin, TEMİZ'İ (tayyib) pis olanla değiştirmeyin... 4/2 S. Ateş
Onların mallarından kendilerini TEMİZ'leyeceğin (tahhir), yücelteceğin bir sadaka al ve onlara dua et... 9/103 S. Ateş
İçinizden hayra çağıran, İYİ'liği (mâruf) emredip kötülükten men eden bir topluluk olsun... 3/104 S. Ateş
Hayır, kim işini GÜZEL (muhsin) yaparak özünü Allah'a teslim ederse, onun mükâfatı, Rabbi'nin yanındadır... 2/112 S. Ateş
Yukarda verdiğimiz ayetlerden de anlaşılacağı gibi, Kur'an'daki her kelime, başka bir kelime ile çok yakın bir benzerlik içererek, bir çift oluşturmaktadır. ayrıca her çift kelime de, başka bir çift kelime ile benzeşerek, iki çifti tamamlamaktadır.
Kur'an'daki kelime gruplarını bilmek, Kur'an'dan doğru bilgi derlemek için çok önem arz eder. Kur'an'daki ayet çiftlerini veya gruplarını bilmek, Kur'an'dan doğru bilgi derlemek için hayatı önem arz eder.
Çünkü, Kur'an her şey için, 4 ayrı kelime kullandığı gibi, her olayı da, 4 ayrı ayetle anlatmaktadır.
Bir konuda hüküm vermek veya bir sonuca varmak için, konuyla ilgili temel kelime grupları ile, konuyla ilgili ayet guruplarını tespit etmek veya bilmek, çok önem taşımaktadır.
Çünkü, Kur'an her konuyu, 4 ayrı ayetle ve 4 ayrı açıdan vurgulamaktadır.
Örneğin:
1. Elçilerimiz, İbrahim'e müjde getirip "Selam!" demişlerdi. O da "Selam!" dedi; çok durmadan hemen (elçilere) kızarmış bir buzağı getirdi. Ellerinin buzağıya uzanmadığını görünce durumlarını beğenmedi. Ve onlardan ötürü içinde bir korku duydu. "Korkma dediler, biz Lût kavmine gönderildik." Ayakta durmakta olan karısı güldü. Biz de ona İsak'ı müjdeledik. İsak'ın ardından da Yakub'u."Vay, dedi, ben bir kocakarı, bu kocamda bir pir iken doğuracak mıyım? Bu cidden şaşılacak bir şey!" 11/69-72 S. Ateş
2. Elçilerimiz İbrahim' e (oğlu olacaığına dair) müjdeyi getirdikleri zaman dediler ki: biz şu kentin halkını helâk edeceğiz. Çünkü oranın halkı zalim oldular. (İbrahim) dedi: Ama orada Lût var? dediler: Biz orada kimin bulunduğunu daha iyi biliriz. Onu ve Ailesini Kurtaracağız yalnız karısı (azabda) kalacaklardandır. 29/31-32 S. Ateş
3. İbrahim'in ağırlanan konuklarının haberi sana geldi mi? Bir zaman onun yanına girmişler: Selam demişlerdi. Selam, dedi, (siz) tanınmamış bir topluluk(sunuz). Gizlice ailesinin yanına gitti, semiz bir buzağı getirdi. Onu, önlerine yaklaştırdı, yemez misiniz? dedi. (yemediklerini görünce) onlardan içine bir korku düştü. Korkma dediler. Ve ona bilgin bir oğlan çocuğu müjdelediler. Karısı çığlık içinde geldi (hayretten elini) yüzüne vurarak: (Ben) kısır bir koca karıyım dedi. Dediler ki : Rabbin öyle dedi. O, hüküm ve hükmet sahibidir, bilendir. 51/24-30 S. Ateş
4. Onlara İbrahim'in konuklarından haber ver: Onun yanına girmişler, Selam demişlerdi. O da: biz sizden korkuyoruz. dedi. Korkma dediler, biz sana bilgin bir çocuk(un olacağını) müjdeleriz! Bana ihtiyarlık dokunduktan sonra mı beni müjdelediniz? Ne tuhaf bir şey ile müjdeliyorsunuz beni? dedi. Sana gerçeği müjdeledik, umut kesenlerden olma! dediler. Sapıklardan başka kim Rabbi'nin rahmetinden umut keser? dedi. 15/51/56 S. Ateş
Yukarda verdiğimiz ayetler, değişik surelerde yer alan, ancak birbirinin benzeri bir grup ayetlerdir. Ayetler aynı olayı, değiş açılardan anlatmaktadırlar. Aynı konuyu anlatan, başka br ayet daha Kur'an'da yer almamaktadır.
Kur'an'da anlatılan her olay, gösterilen her ibret veya verilen her mesaj, yukarda verdiğimiz örnekte olduğu gibi, birbirinin benzeri ayetlerle, 4 ayrı açıdan anlatılmaktadır.
Yukarda verdiğimiz örnekte olduğu gibi, bazı konularla ilgili benzer ayetler, değişik surelere dağılmış olsada, Kur'an'ın geneli dikkate alındığında, kolayca seçilmektedirler. Ancak, aynı konuyu çok değişik ifadelerle anlatan, bazı benzer ayetleri tespit etmek ise, oldukça zor olmaktadır.
Kur'an kelime ve ayetlerinin tabi olduğu bu kuram'ın, bilinip dikkate alınması, Kur'an araştırmacıları açısından çok büyük önem taşımaktadır.
Çünkü, Kur'an'dan yapılacak bir yorumun, doğru olup olmadığının sağlaması, bu kuram'ın dikkate alınmasıyla mümkün olmaktadır.
Başka bir ifade ile: Kur'an kelime ve ayetlerinde, zaman içinde meydana gelmiş, anlam ve yorum kaymaları, bu kuram sayesinde anlaşılmaktadır.
Örneğin:
Geçmişte olanlar hariç, artık babalarınızın (ÂBÂ) evlendiği kadınlarla evlenmeyin. Çünkü bu, edepsizliktir. (Allah'ın) hışm(ı)dır ve iğrenç bir yoldur. 4/22 S. Ateş.
Şimdi: Söz konusu kuram'a göre ayette geçen ve babalar anlamı verilen, ÂBÂ kelimesini inceliyelim.
Ancak, kelimeyi incelemeden önce, Kur'an kelime ve ayetlerinin, bilinmeyen başka bir özelliğini daha açıklamamız gerekmektedir.
Şöyle ki: Tüm Kur'an kelime ve ayetleri, mikro ve makro anlamlar ihtiva etmektedirler.
Örneğin: "Adem" kelimesi: Mikroda, seri başı ilk insan ve ilk peygambere dikkat çekerken, makroda, gelmiş geçmiş ve gelecek tüm insanlara dikkat çeker.
"Ümmet" kelimesi: Mikroda, belli fıtrata sahip her canlıya dikkat çekerken, makroda, ortak fıtrata sahip bütün canlılara dikkat çeker.
Tıpkı bunun gibi, ÂBÂ kelimesi ve benzerleri de, mikroda, arada kan bağı bulunan akrabalara, makroda, arada ırk bağı bulunan insanlara dikkat çekmektedirler.
Âbâ, Ebna / Kavim, Akraba.
Kelimeler, birbiriyle müsavi olup, aynı şeyi, değişik ifadelerle vurgulamaktadırlar.
Kelimeler, önce erkeklere, sonra da kadınlara dikkat çekmektedirler.
Buna göre: Yukarda verdiğimiz ayette geçen ÂBÂ kelimesinin, arada kan bağı bulunan yakın akrabalara dikkat çektiği, ancak, zaman içinde anlam kaymasına uğrayarak, kişilerin, bizzat baba ve büyük babalarına yorulduğu anlaşılıyor.
Yani ayet, sadece babaların evlendiği kadınlarla evlenmeyi yasaklamıyor. Ayet, insanların ayrıldıkları veya dul kalan eşleri ile evlenmeyi, en az üç kuşağa kadar, arada kan bağı bulunan, diğer bütün akrabalara yasaklıyor.
İslam alimleri, Kur'an kelimelerinin tabi olduğu, söz konusu kuram'ı bilmedikleri için, akrabalar şöyle dursun, ölen kız veya erkek kardeşlerin eşleriyle bile, evlenmeye cevaz vermişlerdir.
Başka bir örnek: Konu başında verdiğimiz kelimelerin zıtlarını inceliyelim.
Habis, Hınzır / Rics, Necis. (Bozuk, Zararlı / Pis, Kirli)
Kelimeler, calı, cansız, her şey için kullanılan ve habis, zararlı, pis veya kirli anlamlarını ihtiva eden birer sıfattırlar.
Ancak kelimelerden biri, Hınzır kelimesi, zaman içinde, yüzde yüzlük bir anlam kaymasına uğrayarak, domuz hayvanına yorulmuş bulunmaktadır.
Daha başka bir örnek:
Size (şunlarla evlenmeniz) haram kulundı: Analarınız (ÜMME HATÜ), kızlarınız (BENATÜ), kız kardeşleriniz, halalarınız (HAMMATÜ), teyzeleriniz (HALATÜ), kardeş kızları, kız kardeş kızları... 4/23 S. Ateş
Ayet, bir müslümanın evlenemeyeceği kişilere, yani yakın akrabalarına dikkat çekiyor. Ancak, sanki ayet, hala ve teyze kızlarından hiç söz etmiyor. Sanki ayet, onları yasak kapsamına almıyor.
Ana, Kız /Hala, Teyze.( ÜMME HATÜ, BENATÜ / HAMMATÜ, HALATÜ.)
Kelimeler, birbirinin benzeri olup, akrabaları içinde kadınlara ait sıfatlardır.
Hala ve teyze, ana ve kızın benzeri olduğundan, kız kardeş kızlarına, doğrudan dikkat çeken ifade, hala ve teyze kızlarına da, dolaylı olarak dikkat çekmektedir.
Baba, Kardeş / Amca, Dayı. (EBEVA, EĞEVA / EĞMAMİ, EĞVALİ.)
Bu kelimeler de, birbirinin benzeri olup, akrabaları içinde erkeklere ait sıfatlardır.
Amca ve dayı, baba ve kardeşin benzeri olduğundan, kardeş kızlarına, doğrudan dikkat çeken ifade, dolaylı olarak'ta, amca ve dayı kızlarına dikkat çekmektedir.
Dikkat edilirse, kelimelerde herhangi bir anlam kayması yok. Ancak, yukarda verdiğimiz ayetten ve yaptığımız açıklamalardan, söz konusu kuramın bir işlevinin daha olduğu anlaşılıyor.
Şöyle ki: Kur'an bir akrabaya dikkat çekerken, aynı anda, o akrabaya benzer kıldığı, diğer akrabalarada dikkat çekmiş oluyor.
Aynı şekilde: Kur'an bir peygamberi tanıtırken, hem o peygamberi, hemde o peygambere benzer kıldığı ikinci bir peygamberi tanıtır.
Örneğin: Kur'an, Hz. Yakup Esbat'ın peygamberlik hikayesini anlatarak, benzeri bir peygamberlik hikayesi olan, ağabeyi Hz. İshak İsmail'i de genel olarak tanıtmış olmaktadır.
Ayni şekilde: Kur'an bir hayvanı tarif ederken, o hayvana benzer kıldığı, ikinci bir hayvanı da tarif etmiş olmaktadır. Örnekleri bir hayli çoğaltabiliriz...
Bu açıklamaradan sonra: Kur'an'ın içerdiği söz konusu kuramın, iki temel hikmetinin olduğu açıkça anlaşılıyor.
1. Kur'an kelime ve ayetlerin de, zaman içinde meydana gelen anlam kaymalarını düzeltmek.
2. Kitabın hacmini çoğaltmamak.
KURANDA İSMİ GEÇEN 19 RESUL
Hz. Ahmet Muhammed Hz. İshak İsmail Hz. Yakub Esbat Hz. Talut Davud Hz. Yunus Zünnün Hz. Yahya İsa Hz. Zekeriya İmran Hz. Yusuf İdris Hz. Süleyman Zülkarneyn Hz. Musa Harut Hz. Harun Marut Hz. Salih Şuayb Hz. Hud Lût Hz. Lokman Üzeyir Hz. Elyasa Zülkif Hz. İbrahim İsrail Hz. Nuh İlyas Hz. Adem Eyyub Hz.Cebrail Mikail
|