Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamün Aleyküm! Değerli Kardeşlerim!
Aysel Demir Kardeşimizin sorusu üzerine MSER1 Kardeşimizin verdiği cevap üzerine Müzzemmil Suresinin ilgili ayeti ile ilgili bir çalışmayı bilgilerinize sunmak istiyorum.
Müzzemmil;20:
"Hiç kuşkun olmasın, Rabbin, senin, gecenin üçte ikisinden daha azını,
yarısını, üçte birini ayakta geçirmekte olduğunu biliyor. Seninle
beraber olanlardan bir grup da öyle. Allah, geceyi de gündüzü de
ölçüye bağlar. Sizin onu kuşatamayacağınızı bildi de size tövbe nasip
etti. O hâlde Kur`an`dan kolay geleni okuyun. Sizden hastalar
olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah`ın fazlından bir
şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda
çarpışacaklarını bildi. O hâlde ondan kolay geleni okuyun. ..."
Surenin bu ayetinin Mekkî olduğunu ileri süren rivayetler olduğu gibi, Medenî olduğunu ileri süren rivayetler de vardır.
Bize göre;
-
Peygamberimizle birlikte bir grup müminin gece eğitimine katılması,
-
Kur`an`ın oluşmuşluğu,
-
Dış ticaret,
-
Allah yolunda savaş,
-
Allah`a güzel bir ödünç verme,
-
Namaz kılma, zekât verme
konularının ayet içinde yer alması,
ayetin İslâmî hükümlerin yerleşmiş olduğu bir dönemde inmiş olabileceğini göstermektedir.
Eğer Medine`de inmediyse, Mekke döneminin sonlarında inmiş olabilir.
Ancak bazı kimseler tarafından benimsenen “bu ayette henüz ilkeleştirilmemiş görevlerin yer alması, ileride olacağı kesinlik arz ettiğinden dolayıdır” görüşü de dikkatlerden uzak tutulmamalıdır.
Bu ayet, bazılarının ileri sürdüğü gibi 2-4. ayetleri nesh etmemekte (hükmünü kaldırmamakta), aksine o ayetleri farklı bir üslûp ile pekiştirmektedir.
Bu ayette; peygamberimize 2-4. ayetlerle verilen talimatların peygamberimiz tarafından yerine getirildiği beyan edilmekte ve toplum yapısına dikkat çekilmektedir.
Buna göre; Kur`an öğrenme ve öğretme ile meşgul olanlar tıpkı peygamberimiz gibi 2-4. ayetlerle amel edecekler, bunların dışındakiler (esnaf, tüccar, avcı, çiftçi, asker ve tabiî ki hastalar) ise geceleri dinlenecekler, gündüzleri de işlerine bakacaklar ve sadece Kur`an`dan kolay geleni öğrenip, öğreteceklerdir.
Ayette “Okuyunuz” diye çevirdiğimiz “ıkraû” sözcüğünü tekili olan “ıkra’” sözcüğünün anlamı salt okuma olmayıp “toparlayıp, dağıtmak (öğrenip, öğretmek)” anlamındadırç
Ayette bahsedildiğine göre Müslümanlar artık eğitim-öğretim dönemlerini bitirmişler, öğrendiklerini yaşar duruma gelmişlerdir.
Böyle durumlarda Kur`an`dan kolaylarına geleni (bilebildiklerini, ulaşabildiklerini) imkanları nispetinde okuyup başkalarına da öğreteceklerdir.
Ayette iki kez geçen “O halde Kur`an`dan, kolay geleni okuyun” ifadesinin namazla ilgisi yoktur.
Ayette ifade edilen salt Kur`an okumak ve öğretmektir.
Namaz zaten ayette açıkça söylenmektedir.
Kur`an`dan, kolay gelenin okunması konusunda “ayet sayısı” ile ilgili fikirler ileri sürülmüş ve 1 - 100 ayet arasında okunması gerektiği yolunda beyanlar verilmiştir. Bize göre buradaki ölçü sayısal değil, mantıksal olmalıdır.
Bu ayetin, ibadetleri hafiflettiği yolunda ileri sürülen görüşler de bize göre isabetli değildir. Ayette, bilgilenmiş olanların, yani okulu bitirip diploma almış olanların mücadeleye çıkmaları, cepheye koşmaları, ama bu mücadele esnasında da yine ellerinde Kur`an olması gerektiği ve işlerine engel olmayacak kadarını ve bilebildikleri kısımları okumaları ve okutmaları emredilmektedir.
Ayrıca bu ayette insanların, ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar mükemmelliğe ulaşamayacakları açıklanıp onların tövbe edebilecekleri açıklanmış ve aşağıda göreceğiniz gibi
“Allah`tan af dileyin. Hiç kuşkusuz Allah çok affedici, çok esirgeyicidir.” denilmiştir.. "
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
En doğrusunu bilen Allah'tır.
Sevgi saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
|