Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
teşekkürler hem güzel sözleriniz hem de konuya ışık tutan yorumlarınız için,
Bu konuyla ilgili olarak daha genel ve dikkat çeken bir örnek vermek istiyorum.
Allah bir ayette diyor ki:
9/31: Onlar, Allah'ın yanı sıra hahamlarını ve rahiplerini, bir de Meryem oğlu Mesih'i rabler edindiler. Oysa ki, hepsi ancak bir ilaha ibadet etmekle emrolunmuşlardı ki, O'ndan başka hiçbir ilah yoktur; O, onların ortak koştukları herşeyden münezzehtir.
Bu durum bizde de çok yaygın değil mi? Bizde de Muhammed resule belki Allah'ın oğlu demiyorlar ama; kainatın efendisi, evren onun için yaratıldı, Adem yaratılmadan önce Muhammed yaratıldı, Evren yaratıldığında üzerinde Nuru Muhammed yazıyordu,... demiyorlar mı?
Bir bakıma Muhammed Resulu putlaştırmıyorlar mı? Ona Allahınkilere benzer nitelikler yakıştırmıyorlar mı?
Ya Kuran için,
Onu belinizden aşağı tutmayın, abdestsiz sakın ona dokunmayın, onu okurken doğru düzgün oturun, onu güzel seslerle ve nağmelerle okuyun,... Neden peki? Çarpılırsınız, vs
Aynı durum sizin verdiğiniz örnekteki gibi, kabe için de geçerli.
Bu örnektekilerin hepsi Allah'a inandığını söylüyor ama Allah'ın bize gönderdiklerine, bize sunduklarına Allah benzeri niteklikler yakıştırıyorlar, onları putlaştırıyorlar, kutsallaştırıyorlar. Allah'tan istemeleri gereken yerde onlardan istiyorlar, Allah'tan korktukları kadar veya buna yakın olarak onlardan korkuyorlar. Bir sürü kutsalların içerisinde teoride Allah merkezli ama pratikte Allahsız bir din yaşıyorlar.
Bu sitedeki çoğu kişinin yukarıdaki konularda bir sorunu yok. Kuran'ın Allah'ın sözü olduğu, anlaşılması ve uygulanması gerektiği bilinci var. Ancak bu sefer ortaya başka bir sorun ortaya çıkıyor.
Din konusunda uydurmaları reddetmek ve kuranı tek kaynak olarak görmek bize sadece başvuru kaynağımızı doğru olarak belirlememezi sağlar. Rotamızı doğru tarafa çevirmemize yardımcı olur. İşte sadece bu kadar... Bu küçük bir şey değildir, ama din bu değildir, Allah'a inanmak bu değildir.
Şöyle bir bakış açısı doğru değil,
İnsanlar yanlış inanıyor, şunlar şunlar Kuranda yok. Onlar bilmiyor, biz biliyoruz. Biz bu işin sırrını çözdük, biz gerçeğe ulaştık. Bizden olanlar Kuran'ı tek kaynak olarak kabul edenlerdir, uydurmaları reddedenlerdir.
Birini bizden kabul etmek için Kuran'ı tek kaynak olarak kabul etmek yeterli midir? Din bu değildir, inamak bu değildir. Bunu anlamak işin sırrını çözmek değildir, sadece pusulayı doğru yöne çevirmektir. Ama o yönde ilerlemezseniz bunun bir anlamı yoktur.
Yaptığımız işlerde, Allah'ın neyi yapmam daha çok hoşuna gider hesabı yapıyor muyuz?
Bizi olumlu veya olumsuz olarak derinden etkileyen her olayın arkaplanında daima Allah olduğunun bilincinde olan, bunu göz ardı etmeyen, buna inanan bir anlayış içinde miyiz?
Kafamızı bir yere çarptığımızda, acaba yanlış, Allah'ın hoşuna gitmeyecek bir şey mi yaptım diye yaptıklarımızı bir gözden geçiriyor muyuz?
Ancak doğru şeyler yaparsam Allah'tan bir şeyler umut edebilirim, ancak bu durumda Allah benim yanımda olur ve bana yardım eder diye düşünüyor muyuz?
İşte tüm bunlar bizim rotamızda ilerleyebilmemizi sağlar, Allah'ın sözlerini uygulayabilmemizi sağlar, kalıpçılıktan kurtulmamızı sağlar. İşte bunlar Allah'a inancımızın göstergeleridir. İşte bunlar birilerini bizden kabul edebilmenin kriterleridir.
Allah'a ait sözler(Kuran) sürekli Allah'ın denetiminde olan bir bilinçle hayata geçirildiği zaman işte o zaman Allah'ın dini yaşanmış olur.
__________________ "Benim namazım, ibadetlerim, yaşamım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan ALLAH içindir..."
|