Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
3-
VAHİY SAVUNMASI
KUR'AN DIŞI VAHYİN İMKANSIZLIĞI
MEHMET YAŞAR SOYALAN
5- '' O Hevadan Konuşmaz '' Ayetinin Kur'an Dışı Vahye Delil Olduğu İddiası :
53 Necm 1-4 :
1 Aşağı kayan yıldıza andolsun ki:
2 Arkadaşınız sapmadı, azmadı.
3 O hevâ'dan konuşmaz.
4 O(nun okuduğu Kur'ân) kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir.
bu Ayetlerin de birçok kitapta, Kur'an dışı vahye delil olduğu iddia edilmiştir. örneğin İbn Hazm açık bir şekilde bu Ayetlerin Peygamberin bütün sözlerini kapsadığını ifade etmiştir. ::
Kur'an'da Hz.Peygamber'i anlatırken, Allah'ın, '' O hevasından konuşmaz, o ancak vahyedilen bir vahiydir.'' ( 53/4 ) dediğini görmekteyiz. bundan dolayı bizim Allah'ın Rasulü'ne gelen vahyi ikiye ayırmamız doğru olmaktadır. birincisi, nazmı, tertibi itibariyle mu'ciz olup ( ibadetlerde tilavet edilen vahiydir ki, bu da Hz.Peygamber'den bize gelen hadislerden ibarettir. zira, Allah'ın vahyettikleriyle bizden ne istediğini açıklayıcı olan O'dur. nitekim Allah şöyle buyurmuştur : '' ......insanlara indirileni açıklayasın diye..... '' ( 16/ 44 ) . görüyoruz ki Allah birinci tür vahye uymamızı emrettiği gibi, ikinci tür vahye de uymamızı emretmektedir. bu iki tür vahiy arasında fark yoktur. '' İbn Hazm, el-ihkam fiUsulil-Ahkam )
Elmalılı Hamdi Yazır ve Mevdudi dahil, çağdaş birçok müfessir de bu Ayetleri Kur'an Dışı Vahiy iddiasının gerekçesi ve bir delili olarak sunmuşlardır.
oysa ilk dönem müfessirlerinden el- Ferra , ilgili Ayetin yorumunda ; '' yani O, bu Kur'an'ı kendi kafasından söylememektedir. O ( Kur'an ) Vahiyden başka bir şey değildir. ( '' el- Ferra, Meani'l - Kur'an)demektedir. ilk kaynaklardan buna benzer birçok alıntı yapmak mümkündür. zaten süre bir bütün olarak ele alındığında ve Ayetlerin muhatabının Mekke'nin inkarcıları olduğu göz önünde bulundurulduğunda ; burada, tartışılan ve Mekke'lilerin karşı çıktıkları ve İNKAR ETTİKLERİ ŞEYİN , Allah'ın Rasulü'nün, '' Bu Allah'tan gelen Vahiy'dir '' dediği Kur'an Ayetleri olduğu çok açık bir şekilde ortadadır.
Mekkelilerin, Hz.Muhammed'in konuşmasıyla ve O'nun bir insan olarak söylediği sözleriyle bir sorunları yok ; onların sorunları, gelen Vahiyle ve Vahiylerin kaynağının Allah olmasıyla ilgilidir. aslında bu sözler ( Kur'an Ayetleri ), Allah dışında başka bir kaynaktan gelse ; örneğin şairlerin ve kahinlerin söyledikleri şiirleri ve sözleri cin'lerden aldıkları gibi, Muhammed de kaynağının böyle bir kaynak olduğunu söyleseydi, Kur'an ile de herhangi bir sorunları olmazdı. hatta kaynak belirtmesi de gerekmezdi. yeter ki kaynağını açıklamasın. çünkü o toplumda, bilgiler normal yolla elde edilmiyorsa, mutlaka cinnlerden elde ediliyordu anlayışı egemendi. bu anlamda Rasül, Vahyin kaynağının cinnler değil Allah olduğunu ifade ediyordu. kavga da buradan çıkyordu.
işte bu aşamada Kur'an kavgaya müdahale ediyor............
işte bu aşamada Kur'an kavgaya müdahale ediyor. '' Hayır ! Arkadaşınız Muhammed azmadı sapmadı '' , '' O, bir şair değildir '' , '' O, bir mecnun değildir '' , O, bir kahin değildir '' diyerek, VAHYİN KAYNAĞININ ALLAH OLDUĞUNU anlatmaya çalışıyordu. Cinn'lerin Muhammed'e inmesi mümkün değildi ; çünkü cinnler ancak ahlaksız ve yalancı olan şairlere inerdi. Muhammed ise büyük bir ahlak üzerindeydi. ayrıca cinnlere de ancak azgın şairler, kahinler uyardı. bu nedenle, O'nun '' Allah'tan gelen vahiyler '' dediği bütün sözler, gerçekten Allah'a aid'tir. onun bu çeşit bütün konuşmaları Allah'ın vahyinden başka birşey değildir. ilgili bölümün anlatmaya çalıştığı şey işte buydu. konunun Kur'an dışı vahiyle yakından uzaktan bir ilgisi yoktur.
bu Ayetlerden, Allah'ın Rasulü'nün bütün konuşma ve sözlerinin Vahiy ürünü olduğu anlamını çıkarmak için gerçekten insanın gözünün kararması lazımdı. kaldı ki böyle bir anlayış, Allah'ın Rasulü'nü yüceltmez, aksine onu robot haline indirgeyerek, iradesiz bir varlığa dönüştürür, böylece örnek alınmasını da imkansız hale getirir.
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|