Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 05 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
ETKACAN YAZDI.
Forumdaki çeşitli başlıklar altında yazdığımız uzun yazıların bir hülasası olarak bir kez daha belirtmek isteriz ki; Kur'an-ı Kerim'i herkes kendi akli muvazenesine, herkes kendi mantığına, herkes kendi anlayışına, herkes kendi görüşüne göre yorumlarsa elbette böyle bir sonuç kaçınılmazdır.
SELAM ETKACAN
forumdaki her kim olursa olsun farklı yorum ortaya koyması kuranın eksikliğinden kaynaklanan bir durum değildir
kurancıların kendi içlerinde sorunlarının olması doğaldır ama bunu eleştirecek inanç ehlisünnet inancı değildir çünkü kurancılara göre çok daha dağınık bir inanca sahipsiniz.
sizin bölünmüşlüğünüğ kadar hiç bir dinde inançta bukadar bölünmüşlük dağınıklık kesinlikle yoktur.
yapacağınız her araştırmaya bende katılırım şuanki arz üzerinde ateizimden budizime musevilikten iseviliğe kadar en sorunlu parçalanmış inanç ehli sünnet inancıdır.
kurncıların içindeki ihtilaf ise şurdan kaynaklanıyor kuran yeter demiş ama daha bunu yeni benimsediği için illaki yıllarını kurana vermiş birisi kadar kuranı bilemez onun için kuranı yeni öğrenen kardeşlerin bu tür tartışmalara girmesi hem sizin kurana yönelmnizi hemde kendi içinde çelişkiye düşme ihtimalini ortadan kaldırmak adına bu tür sohbetlere katılmaması gerek.
yoksa yukardaki namaz rekat vb konuları size tek tek anlatacak ve sisin atalarınızın kuranda yok dediği her şeyin olduğunu hatırlatırım.
kuran eksik se resul bu çeşmenin suyunu nerden aldı olmayan bir şeyi sadece allah yaratır resulun böyle bir özelliğinin var olduğuna dair kanıtınız nedir.
__________________ Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
"ETKACAN" isimle yazan kardeşimiz"yasaklı" olduğunu gördüm bu kardeşimin bizden "farklı" düşünüyor olması yasaklı olmasını hak etmiyor "ciddiye alarak" birşeyler yazmış (yazdıklarına katılmasamda ve eleştircek çok şey bulsamda). Birde "msp1955" ismiyle yazan kardeşim var iki kardeşimizin yazdıkları karşılaştırılırsa bir kardeşimiz, "üzüm yemek istiyor" diğeri ise, "bağcıyı dövmek" ben iki kardeşimizin yasaklanması yerine bu iki kardeşimize "nasıl tavır almalıyız" ve "nasıl bir uslub geliştirmeliyiz" bunu "hanfdostlar" olarak düşüne biliriz.
Aksi "halde kendimizin çalıp kendimizin oynadığı" tek tip ve standart düşünen tiplere dönüşeceğiz.
Allah(a.c)'e emanet olunuz
Kardeşiniz rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Eğer kişi kendisinden bir şeyler katarak düşündüklerini yazıyor ise - ateist ve deist yazılar hariç - yazısı silinmiyor, üyeliğine de dokunulmuyor.
Fakat, kendisinden bir şey katmaksızın sırf ehli sünnet sitelerden kopyala yapıştır yaparak forum başlıklarını sabote ediyorsa üyeliği donduruluyor.
Sizin fikriniz nedir ?
Esenlik dileklerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Benim bu konuda fikrim "msp1955" ismiyle yazan kardeşimizin hepimizi sebote ettiği. Elbetteki "kes-yapıştır" bazen gerekli oluyor fakat burda bazen ör. ihsan beyinde yazıları "kes-yapıştır" yapılabiliyor.
Ben "kes-yapıştır" uygulamasından ziyade hiçbir bilgi temeli olmadan sırf formdaki kardeşlerimizin "değerli" vakit ve enerjilerini harcanmasına neden olan kendi "duygularını" rahatlatmak ve "tebliğ" yaptığını düşünerek; bizleri yola getirmeye çalışan ve ne yazdığındanda bir haberi olmayan, aşağılama, tahkir, tahrik içeren yazılar yazıp sonrada bilgisayar başında "bıyık altından" gülen "tip"lere pirim vermememizdir.
Ben "hem fikri hemde ahlaken" bir tavır geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Elbetteki İslam, (özelde Kur'an'ı Kerim) bidayetten buyana bütün muhaliflerine meydan okumuştur. Okumaya devam etmektedir. Yine Kur'an'ı Kerim geçmişte beyan görevini yerine getirdiği gibi bugünde beyan görevini yerine getirecektir. Bizler bu beyan görevinde "elinde ateş koru taşıyan" biri gibi mubarek Kitab'tan aldığımız fikir ve "yüce ahlak" üzerine titremeliyiz.
Bu anlayışla halkımıza ait olan bir sözle yazdıklarımı bitiriyorum
"İlim cehaleti alır, eşşeklik baki kalır"
kardeşiniz rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Misyonumuz gereği "Kur'an odaklı Din" temalı makalelerin alıntılanmasını teşvik ediyoruz. Karşıt içerikli makaleler için ise link verilmesini veya kısa alıntılar yapılarak kişilerin kendi yorumlarını bizlerle paylaşmalarını öneriyoruz.
Forum ilkeleri gereği mezhep, cemaat, tarikat propagandası içeren, kişisel yorum barındırmayan ve müzakereleri boğma amaçlı asılan alıntılar izlemeye alınmaktadır. Israrlı ve kısa sürede tekrarlar halinde ise ileti sahipleri engellenmektedir.
Yine forum ilkeleri gereği hakaret ve karalama içeren iletilerin içeriğene müdahale edilmekte ve ileti sahipleri uyarılmakta, gerekli görülürse engellenmektedir.
"forum ilkeleri"nde yazılı olmasına rağmen kardeşlerimizin, "duygularına" hitab eden yazılara tepkileri yine "duygusal" olmaktadır. Bende bu nedenle daha soğukkanlı tavır takınmayı hatırlatmış bulundum.
Elbetteki "Allah nezdinde, "Güzel bir söz", başa kakılan sadakadan daha hayırlıdır" hükmü ilahisince ve "peyamberi tavrında" bu olduğunu düşüncesiyle yukarıdaki görüşleri yazdım.
Bu tavrı hep birlikte geliştirerek "güzel örneklik" sergileyebiliriz.
Sizin uyarınız için de teşekür ederim.
Allah(a.c)'e cehdinizi arttırsın ve daim kılsın
kardeşiniz rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Katılma Tarihi: 15 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 106
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
etkacan Yazdı:
Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz Kur'an-ı Kerim'in en büyük müfessiri, en güzel bir tatbik edicisi, en isabetli bir yorumlayıcısıdır.
selam kardeşim biraz şahsi düşüncelerini yada islam aleminde kabul görmüş olup senin bize getirdiğin yazılarını karşılıklı sevgi saygı çerçevesinde istişare etmek istiyorum
yukarıdaki yazıda en isabetli yorumcusu demişsiniz halbuki kuranda geçen tefsir kelimesi gene Allaha özgü bir oluşdur
Ve la ye'tuneke bi meselin illa ci'nake bil hakki ve ahsene tefsira.
Onlar sana bir mesel getirdikçe, biz sana hakkı ve en güzel yorumu getiririz. (FURKÂN suresi 33. ayet)
ayrıca farklı bir bakış açısı olarak hangi surede ve sure adının islamda kabul görmüş olduğu anlama da bakarsak bilgi dağarcığımızı genişletebiliriz
etkacan Yazdı:
"Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının." (Haşr 7)
sevgili kardeşim sana ayetin bütününü yazıyorum
Allah'ın, kentler halkından resulüne zahmetsizce aktardığı mal ve nimetler şunlar içindir: Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar. Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. Resul size ne verdiyse onu alın; sizi neden yasakladıysa ona son verin ve Allah'tan korkun. Hiç kuşkusuz, Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
bu ayette konu edilen resul ne verdiyse alın kısmı tamamen ganimetleri taksimatına ilişkindir ayrıca bazı çevrelerde bu ayte resul size farz vacip ne verdiye alın anlamıda yaygın bu apaçık kurana iftira atmaktır
etkacan Yazdı:
"Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik." ( Nahl 44 )
bu ayete bakış açınız hemen sünnete kayıyor lakin burda ikikavram vardır biri kuran diğeri açıklamak
kuranda onu okutmak ve açıklamak bize düşer ayetini inş.görmüşsündür yani bu ayette sen vahiy(gizli bilgi)olanı açıkla(tebliğ et)anlamındadır çünkü açıklamak rabbimizin işidir çünkü din onun hüküm onun sadece bu dini anlatmaya vahyi anlatmaya bir insan gerekli o da resuldür
etkacan Yazdı:
İmran bin Husayn hazretleri buyurur ki:
- Sen Kur’anı okudun mu?
- Evet.
- Kur’anda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekat olduğuna rastladın mı?
- Hayır.
- Peki bunları kimden öğrendiniz? Bizden [Eshab-ı kiramdan] öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Peki Kur’anda kırk koyunda bir koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekat düştüğüne rastladın mı?
- Hayır.
- Öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Bizden öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Hac suresinde (Eski evi [Kabe’yi] tavaf etsinler) âyetini okumadınız mı? Peki orada Kabe’yi yedi defa tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı?
- Hayır.
- Allahü teâlânın Kur’anda şöyle buyurduğunu duymadınız mı? (Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.) [Haşr 7]
Hz. İmran daha sonra buyurur ki: Sizin bilmediğiniz bizim Resulullahtan öğrendiğimiz daha çok şey vardır."
Bir âyet-i kerime meali: (Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [Bekara 151]
İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmetten maksat, Resulullahın sünnetidir. Önce Kur’an zikredilmiş, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyuruyor.
Kur’an-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, Peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi.
öncelikle şunu bilmeliyizki peygamber zamanında da kuranı kabul etme fikri çok zordur müşrikler onu değiştirmesini dahi istmişlerdir
kuranda namaz kıyam rüku ve sücud olarak vardır rekat sayısına işaret vermemiş olması onun kullara olan serbestliği ve kolaylığıdır ayrıca şimdi kılınan namazlar tamamen maun 5 uyumlu tamamen huşusuz kılanan namazdır eğer kurandaki insandan istenilen namaz ile bilinen namazı bir kıyasa girdiğinde 2 rekatı bile kılmış olduğun bütün namazları belkide sadece bir kıyamının bir dakkisına bile denk gelmez belkide hiç gelmez kuranda namaz hususunda genişçe bilgi alabilirsiniz
diğer hususlarda da ayrıntı vardır lakin siz bildiğiniz ile bilmediğiniz arasında kaldığınızdan ve yıllarca bildiğinizi bir anda bilmediğinizle değiştiremediğinizden hemen inkara yada bilmediğiniz bir şeyi kuranda namaz eksik anlatılmışdır sölermisin rahman dinini resulüne neden bıraksın? ilahi mantık bütün mantıkları bilmezmi?ona hitabı bilmezmi?onu kendisine ulaştıracak ibadet tollarını göstermezmi?yani bunları resule bağlamak sizce doğru bir hareketmi son sözüm olarak kulluk sadece kurana bağlı olarak yapılırsa kulluk olur
Hiçbir insana yakışmaz ki, Allah kendisine kitap, hüküm-hikmet ve peygamberlik versin de sonra o, insanlara "Allah'ı bırakıp bana kullar olun" desin. O ancak şöyle der: "Öğrettiğiniz şu Kitap'a ve okuyup araştırdıklarınıza dayanarak benliklerini Allah'a adamış kullar/Rabbânîler olun!" (ÂLİ IMRÂN suresi 79. ayet)
bu ayeti birde şu ayetle beraber anlamaya çalışalım
Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz Kur'an-ı Kerim'in en büyük müfessiri, en güzel bir tatbik edicisi, en isabetli bir yorumlayıcısıdır.
selam kardeşim biraz şahsi düşüncelerini yada islam aleminde kabul görmüş olup senin bize getirdiğin yazılarını karşılıklı sevgi saygı çerçevesinde istişare etmek istiyorum
yukarıdaki yazıda en isabetli yorumcusu demişsiniz halbuki kuranda geçen tefsir kelimesi gene Allaha özgü bir oluşdur
Ve la ye'tuneke bi meselin illa ci'nake bil hakki ve ahsene tefsira.
Onlar sana bir mesel getirdikçe, biz sana hakkı ve en güzel yorumu getiririz. (FURKÂN suresi 33. ayet)
ayrıca farklı bir bakış açısı olarak hangi surede ve sure adının islamda kabul görmüş olduğu anlama da bakarsak bilgi dağarcığımızı genişletebiliriz
etkacan Yazdı:
"Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının." (Haşr 7)
sevgili kardeşim sana ayetin bütününü yazıyorum
Allah'ın, kentler halkından resulüne zahmetsizce aktardığı mal ve nimetler şunlar içindir: Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar. Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. Resul size ne verdiyse onu alın; sizi neden yasakladıysa ona son verin ve Allah'tan korkun. Hiç kuşkusuz, Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
bu ayette konu edilen resul ne verdiyse alın kısmı tamamen ganimetleri taksimatına ilişkindir ayrıca bazı çevrelerde bu ayte resul size farz vacip ne verdiye alın anlamıda yaygın bu apaçık kurana iftira atmaktır
etkacan Yazdı:
"Kur�anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik." ( Nahl 44 )
bu ayete bakış açınız hemen sünnete kayıyor lakin burda ikikavram vardır biri kuran diğeri açıklamak
kuranda onu okutmak ve açıklamak bize düşer ayetini inş.görmüşsündür yani bu ayette sen vahiy(gizli bilgi)olanı açıkla(tebliğ et)anlamındadır çünkü açıklamak rabbimizin işidir çünkü din onun hüküm onun sadece bu dini anlatmaya vahyi anlatmaya bir insan gerekli o da resuldür
etkacan Yazdı:
İmran bin Husayn hazretleri buyurur ki:
- Sen Kur�anı okudun mu?
- Evet.
- Kur�anda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekat olduğuna rastladın mı?
- Hayır.
- Peki bunları kimden öğrendiniz? Bizden [Eshab-ı kiramdan] öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Peki Kur�anda kırk koyunda bir koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekat düştüğüne rastladın mı?
- Hayır.
- Öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Bizden öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Hac suresinde (Eski evi [Kabe�yi] tavaf etsinler) âyetini okumadınız mı? Peki orada Kabe�yi yedi defa tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı?
- Hayır.
- Allahü teâlânın Kur�anda şöyle buyurduğunu duymadınız mı? (Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.) [Haşr 7]
Hz. İmran daha sonra buyurur ki: Sizin bilmediğiniz bizim Resulullahtan öğrendiğimiz daha çok şey vardır."
Bir âyet-i kerime meali: (Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [Bekara 151]
İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmetten maksat, Resulullahın sünnetidir. Önce Kur�an zikredilmiş, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyuruyor.
Kur�an-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, Peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi.
öncelikle şunu bilmeliyizki peygamber zamanında da kuranı kabul etme fikri çok zordur müşrikler onu değiştirmesini dahi istmişlerdir
kuranda namaz kıyam rüku ve sücud olarak vardır rekat sayısına işaret vermemiş olması onun kullara olan serbestliği ve kolaylığıdır ayrıca şimdi kılınan namazlar tamamen maun 5 uyumlu tamamen huşusuz kılanan namazdır eğer kurandaki insandan istenilen namaz ile bilinen namazı bir kıyasa girdiğinde 2 rekatı bile kılmış olduğun bütün namazları belkide sadece bir kıyamının bir dakkisına bile denk gelmez belkide hiç gelmez kuranda namaz hususunda genişçe bilgi alabilirsiniz
diğer hususlarda da ayrıntı vardır lakin siz bildiğiniz ile bilmediğiniz arasında kaldığınızdan ve yıllarca bildiğinizi bir anda bilmediğinizle değiştiremediğinizden hemen inkara yada bilmediğiniz bir şeyi kuranda namaz eksik anlatılmışdır sölermisin rahman dinini resulüne neden bıraksın? ilahi mantık bütün mantıkları bilmezmi?ona hitabı bilmezmi?onu kendisine ulaştıracak ibadet tollarını göstermezmi?yani bunları resule bağlamak sizce doğru bir hareketmi son sözüm olarak kulluk sadece kurana bağlı olarak yapılırsa kulluk olur
Hiçbir insana yakışmaz ki, Allah kendisine kitap, hüküm-hikmet ve peygamberlik versin de sonra o, insanlara "Allah'ı bırakıp bana kullar olun" desin. O ancak şöyle der: "Öğrettiğiniz şu Kitap'a ve okuyup araştırdıklarınıza dayanarak benliklerini Allah'a adamış kullar/Rabbânîler olun!" (ÂLİ IMRÂN suresi 79. ayet)
bu ayeti birde şu ayetle beraber anlamaya çalışalım
Allahın indrdiği ile hükmetmeyenler kafirdir
selametle kalınız
rabbim gönül gözlerimizi açık eylesin
rabbim hepimizin ilmini arttırsın
Selam beyyine84 bey
Kur'an daki kıyam ruku ve secde kavramlarının geçtiği ayetleri bir daha dikkatlice okumanızı tavsiye ediyorum kıyamı rukuu ve secdeyi (kıyam=zinde, canlı, sürekliruku=saygıyla, buyun bükerek, ehemmiyet verereksecde=iman, inanç, itirazsız kabul) bu şekilde düşünerek dikkate alarak değerlendirirseniz
ayrıca sizin yukarda alıntı yaptığım yazınızda bazı bölümlerine katılmakla birlikte katılmadığım özellikle namaz olarak yanlış anladığınız bölüme katılmak mümkün değildir 25/33 te sizinde en güzel bir şekilde ALLAH tarafından tafsilatlandırılan bir kitaptır dediğiniz kur'an nasıl olurda namaz'ı bize bırakır ki sizin de dediğiniz gibi resullerine bırakmamışken huşusuz bırakılan namaz mı? yoksa kafa yurmadıkları çaba göstermedikleri salat mı bağlılık mı muhabbetle
Katılma Tarihi: 15 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 106
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
etkacan Yazdı:
Kaldı ki, "Biz Kitap'ta hiçbir şeyi bırakmadık, açıkladık" âyetinde geçen "Kitap"tan maksat, Kur'ân değildir. Çünkü her şeyin sadece Kur'ân'da açıklanması imkansızdır. Dine ve dünyaya âit bütün hükümlerin ayrıntılarına kadar Kur'ân'da açıklanmış olduğu doğru değildir. Ve bunu hiç bir akl-ı selim kabul etmez.
Bu durumda da âyete "her şeyin bütün ayrıntılarıyla, Kur'ân'da açıklandığı" mânâsı verildiğinde, bu, -hâşâ- Allah'ı yalancı çıkarmak demek olur. Kur'ân'da her şeyin açıklanmış olması, insanlığı hidâyete ulaştıracak ilkelerle ilgilidir. Bu konuda Kur'ân'da gerekli olan her şey açıklanmıştır.
Buradaki "Kitap," Levh-i Mahfuz’dur. Levh-i Mahfuz'da, büyüğüyle-küçüğüyle, geçmişiyle-geleceğiyle bütün varlıklar ve olaylar en ince ayrıntılarına kadar kaydedilmiştir. Nitekim bütün tefsirlerde bu âyette geçen "Kitab"a, ‘levh-i mahfuz’ açıklaması getirilmiştir. Zaten âyetin öncesiyle beraber düşünüldüğünde "Kitab"a Kur'ân mânâsı vermek mümkün olmamaktadır. Ayetin öncesi şöyledir:
Allahın selamı üzerine olsun etkacan ve diğer kardeşlerim
keşke ayetin arkasından gelen 39 ayete bakıp ve bütünsel bir havada kitabın lehvi mahvuzmu yoksa kuran mı olduğuan karar verseydin
38. Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi birşeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler. &nbs p;
39. Bizim ayetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklara gömülmüş sağır ve dilsizlerdir. Allah, dilediği/dileyen kişiyi şaşırtır, dilediğini/dileyeni de dosdoğru yol üzerine koyar.
ayetin anlamı ise mucize bilgi alamet tir
yani enam 38 ile enam39 beraber okunduğunda ordaki ktab kelimesinin kuran olduğu anlaşılır
etkacan Yazdı:
"Biz Kur'ân'ı her şeyin bir açıklaması olarak indirdik" âyetine gelince:
Buradaki "açıklama" genel olarak iki şekildedir. Bunlar:
a. Yüce Allah, bir kısım hükümleri Kur'ân'da bizzat kendisi açıklamıştır. Meselâ inanç esaslarının neler olduğu; namaz, zekât, oruç ve haccın farz; zina, içki, domuz eti, kumar ve faizin haram olduğunun açıklanması gibi. Bu tür açıklamada Kur'ân'dan başka bir şeye ihtiyaç duyulmaz.
öncelikle bir kısım hüküm demek resulünde dinde hüküm koyma yetkisnin var olduğuna işaret olarak algıladım bunu isterseniz kurana arz edelim
Hüküm yalnız Allah'ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar.
12 Yusuf Suresi 40
26. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.
40.ayet hüküm ve kulluk kavramlarının ayette beraber işleilmesi hükmün hangi şart altında olduğu aşikardır yani kulluk dairesi içersinde olduğu aşkardır şimdi bu ayete isnaden hala bir kısım hükümlerini kavramını savunmak sence nedir?
etkacan Yazdı:
b. Kitabında kulları için bağlayıcı birer delil ve hüccet kabul ettiği diğer delillere havale etmek suretiyle yapılan açıklama. Meselâ yüce Allah ileride de genişçe yer vereceğimiz gibi, Kur'ân'da Peygamberimize itaati ve hükmüne müracaat edip razı olmayı farz kılmıştır. Dolayısıyla onun Allah'ın Kur'ân'da yer almayan vahyine istinaden koyduğu hükümler, getirdiği açıklamalar, tefsirler de yine Allah'ın Kur'ân'da açıklaması demektir.
din sadece yalnız Allahındır hükmedeni de Allahdır şu ayet bu hususa çok güzel bir derinlik ve anlama kazandırır
Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah'ın dışında bir hakem mi arayayım?
6 Enam Suresi 114
öncelikle burda hakem kelimesi iyi tekik edilmeli eğer dikkatlice analiz edildiğinde ne ile karşılacağımız gelin görelim
Dilbilimciler bu ayette geçen “ حكمhakem” sözcüğü ile “ حاكمhâkim” sözcüğünün aynı anlama geldiğini ileri sürmüşlerdir. (Lisanü’l-Arab; c. 4, s.540) Ne var ki, Kur’an’da “hakem” sözcüğünün geçtiği ayetler [Nisa/35 ve En’am/114] iyi tetkik edildiğinde, “hakem” sözcüğünün “hâkim” sözcüğünden daha üst bir mana ifade ettiği görülür. Çünkü Kur’an’da hükmeden herkese “hâkim” denilmesine karşılık, sadece hakk ile hükmedene “hakem” denmektedir. Buna göre, ayetteki “Allah’tan başka bir hakem mi arayayım?” ifadesi, “hakem” sözcüğünün yerine bu sözcüğün anlamı olan “hakk ile hükmeden bir hâkim” ibaresi konularak “Allah’tan başka hakk ile hükmeden bir hâkim mi arayayım?” şeklinde takdir edilebilir.
Rabbimiz, peygamberimize söylettirdiği sözlerin ardından, konuşmayı bizzat kendine döndürerek Ehlikitap arasında dinî bilgisi olan kişilerin Kur’an’ın Allah tarafından hakk ile indirildiğini bildiklerini açıklamakta, peygamberimizden [ve dolayısıyla herkesten] de onların bu Kitap’ın Allah tarafından indirildiğini bildikleri hususunda şüphe etmemelerini istemektedir. Ayette “kendilerine kitap verdiğimiz şu kişiler” ifadesi ile kastedilenler, ayetin Mekki olması münasebetiyle Mekke’de bulunan Yahudi ve Hıristiyan din bilginleridir. Kur’an’ın hakk kitap ve peygamberimizin de hakk elçi olduğuna Ehlikitap ve kitaplarının tanık gösterilmesi, başka ayetlerde de yapılmıştır:
kuranda resulun hatalarına ilişkin ayetler mevcuttur ltf yanlış anlamayınız yani beşerin mantığı ile din asla kurulamaz kurulan ise hristiyan yada yaudulik vb.gibi bir din olur
etkacan Yazdı:
Bunlar da:
1. Farziyeti kitapla hükme bağlanmakla birlikte nasıl yapılacağının izahı Peygamberimize bırakılan açıklamalar. Namazın rekatı, sayısı, nasıl kılınacağı, zekâtın neyden verileceği, nasıl ve kimlerin vereceği, haccın nasıl yapılacağı, orucun nasıl tutulacağı gibi.
16. Onu aceleye getiresin diye dilini onunla hareketlendirme! &n bsp;
17. Onu toplamak ve okumak bize düşer.
18. O halde, biz onu okuduğumuzda, sen onun okunuşunu izle.
19. Sonra onu açıklamak da bizim işimiz olacaktır.
bu ayetlerden vahyin açıklanması Allaha özgü bir işdir
farklı bir bakış açısı ile namazın kurandaki yerine bakılacak olursa ve kuran ayetlerini muhkem ve müteşabih olarak adledersek namaz oruç hacc gibi ibadetler kitabın anası(muhkemi)konumundadır muhkem ayetlerde mutlak surette kesinlik vardır yani en ufak kesin olmayan bir anlamszılık yoktur iş böle olunca namaza oruca hacce kuran eksiktir demek muhkem olan ayetlerin anlamalrını kaydırma dır buda tahmin edilemez bir vebaldir küfr dür
etkacan Yazdı:
2. Hakkında her hangi bir hüküm bildirilmeyen konularda Resulullah’ın sünnetiyle hükme bağlanan hususlar. Kadının teyzesinin ve halasının, süt kardeşin, süt annenin, teyzenin nikahının haram olması, bâzı hayvanların etlerinin haram kılınması, evli biri zina ettiğinde verilecek ceza gibi hususlardır.
Bunun içindir ki, gerek Sahabîler (rae), gerekse sonraki devir âlimleri, (ksa)Peygamberimizin (sav) sünnetiyle verdikleri cevabı da "Kur'ân'dan" diye ifâde etmişlerdir.
öncelikle hakkında hüküm konulmamış bir husus hususunda kurandaki şu ayeti idrak etmeniz dileğiyle
Ey iman sahipleri; size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetti. Allah Bağışlayandır, Merhametlidir.5 Maide Suresi 101
ayrıca dine ait bir hüküm varsa her zaman derim mutlak surette hakk olması grekir
hakk rabbinden gelendir kuşkuya düşenlerden lma
Allah size kitabı detaylandırmışken ondan başka hakem mi arayayım
hakem hakk ile ile hükmeden demek dir kuranda Allaha isnad edildiğinde
bu iki ayet beraber tefekkür edildiğinde hakkın sahibinin ve hakk ile hükmedinin sadece olduğu Allah olduğu anlaşılmalıdır
ayrıca hakk rabbindne gelendir ayetinin sonundaki sakın şüpheye düşenlerden olma ile hakkın sınırlarına gene vurgu vardır bu vurgu hem peygambere hemde bizlere bizleri ilgilendiren kısmı resule oranla daha büyük çünkü islam elemine baktığımızda bir sürü sünnet bir sürü hadis ve milyonlarca insanlar daha ne lduğunu bilmeden sünnet diye imanlarını yok ediyorlar işde bu anlamda hakk rabbindne gelir ayeti dinde şüphe olmaz o halde sen kuranın çelişmezliğine açıklığına bağlan anlamı çıkar
etkacan Yazdı:
Her şeyden önce bâzı müfessirler, "Kur'ân" diye mânâlandırılan "ez-Zikr" kelimesini Kur'ân ve sünnet olarak yorumlamışlardır. Buna göre böyle bir iddia kendiliğinden düşmüş olur.
zikir Allah indirmesidir sünnetin Allah indirmesine ilişkin bir ayet kesinlikle yoktur kaldıki kuranda geçen sünnet ayetlerine baktığımızda iki anlam vardır
1-tabiat olayları
2-Allahın kafirlere tavrı davranışı
kuranda sünnet kelimesi 16 kere geçer ve 16 sıda Allaha özgüdür
kuran mubin bir kitaptır içersinde mit barındırmaz eğerki zikr sünnet olsaydı mutlaka o ya bir ayette açıklanır yada bu ayette anlamı verilirdi
zikr(kurandır)
peki zikr olsun kuran bende buna farklı bir bakış açısı getiricem inş.
kuran satır satır yazılmış bir kitaptır zira sünnetin de kaynak olması ve resulün ölümünden 200 sene sonra çıkartılması ile ilgili ne dersiniz? sence kuranı koruyan sünnet de içinde ya neden korumamışda sünnet 200 sene sonrasında çıkmış ayrıca kuran günümüze tek kitap halince gelmiştir lakin sünnetler bölük bölük dağınır bir kitap haline bile getirelememiş kimisinde 5000 hadis var kimisinde 3000 kimisinde bilmem kaç var şimdilik bu kadar yeter inşallah devam ederim
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma