Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Joseph Kibweteere?nin liderliğini yaptığı Tanrının On Emri adlı
tarikat kendilerini modern eğitim ve tıptan soyutlamış tarihin ikinci
büyük toplu intihar olayı Uganda´da gerçekleştirerek gündeme
gelmişlerdir. Tarikatın 650 üyesi, kendini yakarak intihar
etmişlerdir.´Tanrının On Emri´ adlı tarikat üyelerinin, Ugandanın
başkent Kampala´nın 320 kilometre güneybatısındaki Rukingeri bölgesinde
bulunan Kanungu kasabasında bir kilisede toplanıp saatlerce şarkı
söyledikten sonra, kendilerini ateşe vererek intihar etmişlerdir.
J.Kibweteere C.Mwerinde ve Dominic Kataribabo ve Ursala Kamuhangi
Tarikat üyelerinin intihar etmezden önceki gün soda ve meyvesuyu
içtikleri bir parti yaptıkları ve 16 Mart 2000 günü kilisenin önünde
giysilerini, paralarını, çantalarını ve kilisede bulunan bazı şeyleri
yaktıkları belirtildi. İddialara göre tarikat üyeleri intihardan bir
gün önce yakınköylerdeki akrabalarını ziyarete gittiler. Ve cuma günü
de Meryem Ana´nın kendilerini almaya geleceğini inanarak beklemeye
başlamışlar.
Tarikat üyelerinin, liderleri ´peygamber´ lakaplı Joseph
Kibweteere´nin dünyanın sonunun geldiği ve cennete gitmek için
hazırlanmaları gerektiği şeklindeki uyarısından sonra kendilerini
kiliseye kapatarak ateşe verdikleri öğrenildi. Lider Kibweteere´nin
toplu intihardan önce müritlerine tüm mal varlıklarını paraya
çevirmelerini emrettiği öğrenildi. Kilisenin tüm pencerelerinin
çivilendiği ifade edildi.
Kendisi gibi kilise tarafından afaroz edilen 3 rahip ve 2 rahibeyle
tarikatı yöneten liderin daha önce 31 Aralık 1999´da dünyanın sonunun
geleceğini açıkladığı, ancak bu tarihi daha sonra 31 Aralık 2000 olarak
değiştirdiği öğrenildi.Tarikat lideri Joseph Kibweteere, yardımcısı
Cledonia Mwerinde ve 6 polisinde aralarında bulunduğu ölenlerin büyük
çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Tanrının
Yolu Topluluğu son yıllarda ortaya çıkan uzlaştırmacı dinlerdendir.
Topluluğun en önemli özelliği her hangi bir dinden kopmadığı
gibi,kurucusunun herhangi bir din tarafından beklenilen Mesih
iddiasında olmamasıdır.Topluluk inananları kendilerini gizlediğinden
dolayı haklarında pek fazla bilgi yoktur. Topluluğun temel inancı tüm
dinlerin aynı Tanrıdan olduğu - Dinlerin Birliği - inancıdır.
Topluluğun diğer dinlerden bir diğer farkı ise Topluluk üyelerinden
öğrendiklerimden çıkan sonuçlara göre bu dini hareketin Türkiye ´de
veya yakın çevrede ortaya çıktığıdır. Tanrının Yolu Bilimsellikle Din
modelinde olup bazen Ateist karakterler de içermektedir.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Tanrının
Yolu Dini inananları hakkında pek fazla bilgiye sahip değiliz. Fakat
yeni ortaya çıkan dinin henüz dünyadaki bir çok ülkeye yayılamadığı ve
büyük cemaatler oluşturamadığı tespit edilmiştir. Tanrının Yolu Dini
üyeleri diğer bir dine de hoş görülü olduklarından ve kendilerini tam
anlamıyla ortaya koymadıklarından dolayı sayıları hakkında tahmin
yapmak oldukça zordur. Son yıllarda özellikle Ateist ve reenkarnasyona
inanan Müslüman ve Hiristiyan gençler arasında sempatizanlarının sayısı
artmaktadır.
Günümüzde Yolcu ´lar aralarında Türkiye ´nin de bulunduğu bazı
Avrupa ülkelerinde yaşamaktadırlar. Toplam sayılarının bin civarında
olduğu tahmin edilmektedir..
İnanç ve İbadetleri
Topluluk
kendini tüm dinlerin birleşme adresi olarak ilan eder. Yaratanla
buluşmak - birleşmek - için hiçbir kişi veya sürekli uygulanan
ibadetlere gerek yoktur.İsteyen istediği zaman yaratanla buluşabilir.
Topluluk üyeleri birbirlerine ?Yolcu? diye hitap ederler. Topluluk
?Yaratan? veya ?Yezdan? dedikleri tek bir Tanrı ´ya inanırlar.
Topluluk üyeleri ölümden sonra ruhun yeni bedende tekrar doğacağına
inanırlar. Yolculara göre Tanrı bedeni ölümden sonra ruhları yargılar.
Yargılamada iyi olanlar günahsız yaşam sürerler, Yaratan ´ın yanında
günahsız yaşamakla ödüllendirilirler. Kötü olanlara Tanrı, iyilerden
olmak için ne istediğini sorar. Ve kötüleri iyi olmaları için
istedikleri beden,cinsiyet,dil,ırk ,ekonomik sınıf gibi özelliklerde
dünyaya gönderir.Buna ?ruhun şikayetlerinden arındırılması?
denir.Topluluk üyeleri yeni bedende tekrar doğumu, ruhun göçü -ruhsal
sürgün- olarak kabul ederler ve bunu Yaratan ´dan ayrı düşme olarak
kabul ederler.
Topluluk üyeleri ?Tanrının Yolu Dini?nin dışındaki diğer tüm
dinlerin insanların şikayetlerini önleyip iyi insanlar olmaları için;
insanların kendileri istediğinden dolayı Yaratan tarafından ortaya
çıkarıldığına ve din kurucularının seçilmiş iyi insanlar olduklarına
inanırlar. Tanrının Yolu ´nun ise insanların istekleri doğrultusunda
değil, Tanrı ´nın kendi isteklerinden meydana gelmektedir.Yolcular
Tanrı ´nın her dinde dua ve ibadetlerini kabul edeceğine inanırlar.
Topluluk üyeleri cehennem ve kadere inanmazlar.Cehennemi tanrısal
işkence hane olarak değerlendiren Tanrının Yolu Dini mensupları, iyi
olan ve insanları seven Tanrı ´nın cehennemi var edemeyeceğine inanan
?yolcular?,insanların kendi istedikleri gibi yaşadıklarını,çünkü bu
yaşamı en ince ayrıntısına kadar Yezdan ´dan kendilerinin istediğini bu
nedenle yaşamı kendilerinin yönlendirdiğini dolayısıyla Kader olgusunun
gerçek olamayacağını kabul ederler.
Ben sizleri şikayetlerinizden arındırdım. Hayatı dilediğiniz gibi yaşadınız (Son Söz :35)
Tanrının Yolu Dini ´nin diğer dinlerden belki de en önemli farkı
Evrimi Kabul etmeleridir. Evrimi ruhsal ve bedensel evrim olarak ikiye
ayırıp, ikisini de kabul eden Yolcu ´lar ; Yaratan ´ın canlıların
isteklerine göre değişmelerine izin verdiğini, evrimin Yaratan ´ın
yokluğunu değil tam tersine Yaratan ´ın gücünün ve Yarattıklarına olan
sevgisinin bir kanıtı olduğunu kabul ederler.
Topluluk üyeleri en büyük ibadetin paylaşım olduğunu,en büyük
erdemin ise eşitlik ilkesine bağlılık olduğuna inanırlar. Tanrının
paylaşmayı sevmeyen ve sahip olduklarını başkasıyla paylaşmayanların ne
olursa olsun iyilerden olamayacağını kabul ederler. Bu yönüyle
eşitlikçiliği, paylaşımı ön planda tutarlar.Topluluk ibadet için mekana
bedeni kurallar,belli sözlere gerek olmadığını, sessizce Yaratan ´ı
düşünerek, dua ederek veya Tanrı ´nın hoşuna gidebilecek her hangi bir
şey yaparak,bir insana veya canlıya bir iyilik yaparak da ibadet
edilebileceğine ayrıca İbadet için illaki din adamlarına gerek
olmadığına inanırlar.
Tanrının Yolu Dini ´nin kutsal kitabı ?Son Söz?dür. Tanrının Yolu
inananları - Yolcu ´lar - Son Söz ´ün Tanrısal esinle yazıldığını
Tanrıdan olduğunu iddia ederler. Diğer dinlere ait kutsal kitapları da
kutsarlar. Son Söz ´de dünyanın yaratılışı, ruhun yargılanması,
yaşamsal yasalar (evrim,eşitlik,paylaşım,dinlerin birliği) gibi
konularla ilgili kısa mesajlar vardır.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Bu hareketin temel inanışı ?Sex for Jesus? yani İsa için sex?dir. Bu
haraket adını daha sonra Moses Berg olarak değiştiren ve
taraftarlarınca MO diye çağrılan David Berg tarafından 1965 yılında Us
?da kuruldu.
İsa?nın Fahişeleri
Elinde İncil ve dudaklarında aşk sözcüğüyle MO İsa?nın fahişelerinin
reklamını yapıp onları tanıtmaktadır. Kızlar fahişelik yaparak hem
Tanrının Çocukları?na dönenleri elde etmeye çalışıyorlar hem de MO için
para kazanıyorlar. Akımı üyeleri kızları ; ?Flörtçü? veya ?Balık Avcısı
Flörtçüsü? diye çağırıyorlar.
Moses Berg ana teması sex olan ?MO yazınlarıyla? topluluklarıyla
iletişim kuruyor. MO yazınlarına göre ;?Tanrı aşktır ve O seksi yaratan
biridir.O homoseksüelliği, insest ilişkiyi , zinayı, yetişkin çocuk
seksini ve çok eşliliği cesaretlendirmiş ve uygulamıştır?. MO Samilere
şiddetle karşıdır (Anti-samitic).
Tanrının Çocukları diğer adıyla Sevgi Ailesi?nin toplulukları dıştan
iyi görünüyorlar.Eski Hıristiyanlar gibi İncil?le birlikte yaşıyorlar
ve caddelerde insanlara MO yazınları dağıtarak ?İsa Sizi Seviyor?
diyorlar.
Moses Berg 1971
Günümüzde Tanrının Çocukları
Moses Berg?in yani MO?nun şu anda nerede yaşadığı kesin olarak
bilinmiyor. Dünyayla tek bağlantısı İsveç?teki mail adresidir.
Topluluğun iddiasına göre 72 ülkede 10.000 üyeleri ve 90 toplulukları
vardır. Her yıl 60 milyona yakın MO yazını dağıtmaktadırlar. Topluluk
İngiltere?de ?Heaven?s Magic? (Cennetin Sihri) adı altında yaşıyorlar.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Çinin en eski dinlerinden biri olan Taoizm, Şintoizm ve Konfüçyanizm ´e reaksiyondan doğmuştur. Kurucusu Lao Tzu (Lao-Tse / ihtiyar bilgin)?dir. Hayatı hakkında az bilgiye sahip olmamıza rağmen MÖ.604-517 yılları arsında yaşadığı Honan ´da doğduğu Konfüçyüsün çağdaşı olduğu düşünülmektedir.
Taoizm ?Tao? kavramı üzerine inşa edilmiştir. Taoizm ´in kendine güre büyücüleri rahipleri,rahibeleri,dini şefleri ve kendine has ayinleri vardır. ilkbaharda ateş yakılır.Taoist rahipler yarı çıplak durumda, ateşe pirinç ve tuz atıp yalınayak koşarak üzerinden geçerler.
Taoizm ´e göre insan raks ve sarhoşlukla vecde ulaşabilir. Hayatını tehlikesiz bir şekilde yaşamak ve sürdürmek isteyen insan iyi bir yemek rejimi oluşturarak aşırılıktan kaçınmalıdır. Böylece ölümü biraz daha geciktirmiş olur. Lao ?nun bir diğer özelliği de karşılıksız iyilik yapmak gibi güzel ilkeyi ilk ileri sürenlerden biri olmasıdır. Lao ilkelerini uygulamak için ısrarlı olmamış, daima mutevazi ve sakin bir hayat sürmeyi tercih etmiştir.
Günümüzde Taoizm
Taoizm günümüzde Çin, japonya, Kuzey ve Güney Kore´de yaygın bir din olmasına karşın tarftarlarının büyük bir çoğunluğu Güney Kore´de yaşamktadır.Bu ülkelerin dışında diğer uzak asya ülkeleriyle göç alan ülkelerde de taraftarlarına rastlanılmaktadır.Taoizm´in toplam taraftar sayısı yaklaşık olarak 95.000.000 civarındadır.
Kutsal Kitapları
Taoizm ´in mukaddes kitabı Tao-Te-King (Tao ve Fazilet) ´dir.Tao ihtiyarladığında batıya göç etmiş ve kitabını bir gümrükçüye yazdırmıştır. 1788 de Latince ´ye 1823 ?de Fransızca ´ya çevrilmiştir. Tao-Te-King ile incil arasında benzerlikler olduğu anlaşılmaktadır. Taoizm ´e göre Tao ? yol,doğruluk tabii dünya nizamı? anlamına gelir. Kitap 2 bölüm 5000 kelime ve 81 bahisten oluşmaktadır.
İnanç Esasları ve Ahlak Anlayışı
Taoizmin başlıca öğretisi,ebedi, gayri-şahsi mistik bir üstün varlıkla ilgilidir. Taoizm ´e göre bu alem mevcut olan (Yank) la mevcut olmayan (Yin) in birleşmesinden meydana gelmiştir. Bazı kaynaklara göre tao, Tanrı ´ nın sembolleştirilmiş varlığı olarak anılmaktadır.
Taoistlerin evlerinde birçok mabut tasvirleri büyük kapılar önündeki dolap içine yerleştirilmiştir. Ancak bu mabutlar her taoiste göre değişik içeriktedir. Taoistlerin çoğu savaş tanrısı Kvan-Ti ile, tüccarların mabudu sayılan Zenginlik tanrısı Sai Shin ´e tapmaktadırlar. Taoizmde basit manada cehennem inancı görülmektedir.
Taoizmin temeli mistik panteizmdir. Tao,dünyayı yöneten sebeptir. O görülmeye,işitilmeyen, kavranılması mümkün olmayan bir yaratıcı prensip olarak algılanmaktadır. Bir başka açıdan Tao göğün ve yerin kaynağı, yaratıcı ve yaşatıcı kavramdır. Hiçbir şeye muhtaç değildir.
Taoizme göre insan ancak manevi yönüyle insandır. Bunun için Tao rehber olarak kabul edilmelidir. Taoizmin temel prensibi ?iyilere karşı iyilik yapmak, iyilik yapmayanlara karşı yine iyilik yapmak, böylece her şeyin iyi olmasını sağlamak? olarak özetlenebilir. Taoizmde dini inancın büyüklüğü mutlak sükunet ve rahatlık içinde dünyaya sırt çeviren bir hayat tarzıyla mümkündür de diyebiliriz. Taoizmin ahlak anlayışı üç ana noktada toplanabilir. Bunlar;
-Basit bir hayat yaşayarak tutumlu olmak -Mütevazi olmak,nefsini gurur ve kibirden uzaklaştırmak -Bütün canlılara karşı merhametli olmak.
Taoizm de bu ahlaki ilkelerin gerçekleşmesi için gösterişten uzak olmak,başkalarını düşünmek, yumuşak huylu olmalıdır. Kişi ilahi güçlerle ilişkisini koparmamalı,ve ilahi yolu zorunlu olarak takip etmelidir.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Tarihin en gizemli topluluklarından biri de hiç kuşkusuz
Tapınakçılar´dır. Fransızca´da "Templiers", İngilizce´de "Templars"
olarak adlandırılan bu şövalyelerin gizemi günümüzde de varlığını
korumaktadır. Özellikle de Mason Cemiyetlerinin bu şövalyelere sahip
çıkmaları günümüzde de süregelen bir ilgiye kaynaklık etmektedir.
1099 yılında Kudüs ve Filistin´deki kutsal yerler Haçlılar´ın eline
geçmişti. Ancak Haçlı kuvvetlerinin burada güven içinde olduklarını
söylemek çok güçtü. Buradaki Müslüman kuvvetler, özellikle de 1071
Malazgirt Savaşı´ndan sonra akın eden Türkler Haçlıları güç durumda
bırakmaktaydılar. Bölgeye Hıristiyan hacı adaylarının da sürekli
gelmesi bölgede özel güvenlik önlemlerinin alınmasını gerektirmekteydi.
Hacı adayları ya fanatik Müslümanların ya da etraftaki haydutların
kurbanı olmaktaydılar.
Bölgede güvenlik sağlanması ve hacı adaylarının güven içinde
seyahatlerinin gerçekleştirilebilmesi için -kaynaklara göre- dokuz
şövalye Fransa´da, Champagne bölgesinde, Hugues de Payns önderliğinde
toplanmışlardır. Elimizdeki kayıtlara göre bu şövalyeler Hugues de
Payns, Geoffroy de Saint-Omer, André de Mantbard, Payen de Montdidier,
Archambaud de Saint-Aignan, Geoffroy Bisol, Hughes Rigaud, Rossal ve
Gondemare´dir.
Hac yollarının emniyeti için yola çıkıp Kudüs´e varan bu şövalyeler,
kral II.Baudouin tarafından çok iyi karşılanmış ve kendilerine şehirde
bir yer tahsisi edilmiştir. Bu yıllar, 1119 -1120 yılları, tarikatın
aynı zamanda ilk yıllarıdır. Tarikatın bu yıllardaki adı ise "İsa´nın
Yoksul Şövalyeleri"dir. Birkaç sene sonra ise kral II.Baudouin,
oturmakta olduğu ve Süleyman´ın Tapınağı olarak bilinen yeri terk etmiş
ve burayı bu şövalyelere tahsis etmiştir.
İsa´nın Yoksul Şövalyeleri´nin adı ise bundan böyle "Tapınakçılar"
olarak anılmaya başlamıştır. Takip eden yıllarda Tapınakçı şövalyelerin
sayısı hızla artmaya başlamıştır. Artık savunmaya ihtiyaç duyan
hacıların korunmasın üstlenmek isteyen şövalyeler kendilerini
Tapınakçıların arasında bulmaktadırlar. Özellikle Hayfa Limanı ile
Kudüs arasındaki yolun korunmasını Tapınakçılar üstlenmiştir.
Tapınakçıların sayılarının artması artık Saint Augustin´den esinlenerek
konulan kuralların yerine yeni, bu tarikata mahsus kuralların konulması
gerektirmişti. 1127 yılında Hugues de Payns beş arkadaşı ile birlikte
Roma´ya, papa II.Honorius´u ziyarete gitmiş ve bu topluluk papa
tarafından dini bir örgüt olarak tanınmış ve 13 Ocak 1128´de kurallar
konulmuştur. Latince olan bu kurallar "Latince kurallar" olarak geçer.
12 yıl sonra uygulanacak olan "Fransızca kurallar" ise bunlardan çok
az farklıdırlar. Aslında Tapınakçıların tanınmasında ve kuralların
konmasında, daha başka bir deyişle tarikatlaşmasında önemli bir isim
rol oynamıştır: Saint Bernard de Clairvaux. 1090 doğumlu olan Saint
Bernard de Clairvaux, genç yaşlardan beri çevresinde tanınmaya
başlanmış, gerek davranışları gerekse de din kültürü ile ünü
yayılmıştır. 1153 yılındaki ölümüne kadar etrafında hem sevgi dolu bir
din adamı hem de karizmatik bir lider olarak saygı görmüştür.
20 Ağustos´taki ölüm tarihi, ona ait bir kült gününe dönüşmeye
başladığında ise kilise müdahale etmek zorunda kalmıştı. Saint Bernard
de Clairvaux gibi önemli bir kişiden destek alan Tapınakçılar böylece
hem savaşçı şövalye olarak hem de dindar rahipler olarak kendi
kurallarını uygulamaya başlamışlardır. Tapınakçılar ayrıca kendilerini
diğerlerinden ayırmak için beyaz elbiseler de giymeye başlamışlardır.
Tapınakçıların kıyafetlerinin en belirgin özelliği ise beyaz elbisenin
üzerinde bulunan kırmızı haçtır.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Katılma Tarihi: 05 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Eh, artık bunlardan birini seçte sen de kurtul (!) bizde senden kurtulak asım..
__________________ Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Tarih
boyunca süregelen rivayetlere göre Tapınakçıların İsa hakkındaki
görüşleri Hıristiyanlıktan çok daha farklıdır. Yaygın olan bir rivayete
göre Tapınakçı şövalyeler Johannit mezhebe mensupturlar. Bilindiği
gibi, Hıristiyanlık tarihine baktığımızda İsa´nın gelişinden önce
Vaftizci Yahya´nın kişiliğinin öne çıktığını görürüz. Ancak Yahya,
kabul edilen İncillerde İsa´nın geleceğini müjdeleyip onun vaftiz
olmasını sağlayan bir kişidir sadece.
Hatta Matta İncilinde Yahya şöyle der: «Gerçi ben sizi tövbe için
suyla vaftiz ediyorum, ama benden sonra gelen benden daha güçlüdür. Ben
O´nun çarıklarını çıkarmaya bile layık değilim. O sizi Kutsal Ruh ve
ateşle vaftiz edecek.» Ancak zaman içinde bazı topluluklar Yahya´yı
İsa´dan daha önemli tutmuşlar hatta bu düşüncelerini çağlar boyu, İsa
betimlemelerinde aslında Yahya´yı resmederek sürdürmüşlerdir. Aslında
Tapınakçıların Johannit olduklarına dair çok da somut deliller yoktur,
ancak kendilerine yöneltilen birtakım suçlamalarda Johannit mezhebe
yöneltilen suçlamalara benzer suçlamalar vardır.
Son yıllarda yapılan araştırmalar ise, biraz zorlamalı da olsa, bazı
Tapınakçı sembollerinde Johannit mezhebine ait izler bulmaktadırlar.
Tapınakçılara yakıştırılan başka inanışlara göre de Tapınakçılar
İsa´nın Thomas isimli bir ikizi olduğuna ve yeniden dirilmenin ancak
böyle gerçekleştiğine inanmakta ve ayrıca Maria Magdelena´nın İsa´nın
karısı olduğunu öne sürmektedirler.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Unitaryenler deyimi; teslisi ( Hıristiyanlıkta ki gibi üçlü bir tanrı anlayışını) reddeden, dini düşünce taraftarlarına verilen genel bir addır.
Unitaryen adı "Tanrının Birliği" inancından gelmektedir. Hristiyanlıkta Pavlus ile ortaya çıktığını ileri sürülen Teslis doktrinine karşı , ilk yüzyılda başlayan ve Arsus la şekillenen bir muhalefet bulunmaktadır. 325 yılında yapılan İznik Konsili ´nde Aryus ´un görüşleri reddedilmiştir. Bu tarihten sonra Aryus ´un görüşleri Aryanizm adıyla biline gelmiştir. Ancak " Unitaryenizm " adıyla bir Hareket haline gelmesi 16.yy dadır. Avrupa ´da ve İngiltere ´de Unitaryenliğin yayılması Reformasyon devresinde ve sonrasında Kutsal Kitabın serbest ve bağımsız incelenişiyle at başı yürümüştür..Böylece üçlemeye karşı tenkitler.16.yy ve sonrasında ortaya çıkmıştır. İspanya ´da Michael Servetus (1511-1533) bu yolda hayatından olmuştur. Jonn Biddle ( 1616 - 1662 ) İngiliz Unitaryenliğin babası diye nitelendirilirken Faustus Socinus ( 1539 - 1604 ), İsa Mesih ´in şahsı ile ilgili inançları, onun sadece insan olduğu şeklinde netleştirmiştir.
Unitaryen hareketi bir çok Hıristiyan ülkesinde yasaklanmış ve taraftarları göçe zorlanmıştır.(17 yüzyılda). Unitaryen hareketi, dini konulardaki geniş toleransıyla,18 yy ?da gelişmesini sürdürmüştür. Saygı gören bir piskopos olan Theophilus Lindsey, Unitaryenler toplantısı yapmış ve toplantı yeri mabet olmuştur. İlim adamı olan Joseph Priestley , Unitaryenlerin liderliğine getirilmiştir. Fakat bu yeni dini hareketin üyeleri sürgün ve hatta 1813 yılına kadar ölüm cezasıyla cezalandırılmıştır. Unitaryenlerin çoğu merkezi Boston ´da bulunan ve " Amerika Unitaryen Cemiyeti " nin kurulduğu Amerika ´ya göç etmişlerdir. İngiltere ´de yeniden yapılanan Unitaryenler 1825 yılında, " The British and Foreign Unitarian Association " (Britanyalı ve Yabancı Unitaryenler Birliği) oluşturmuşlardır. O günden bu tarafada varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Unitaryenler´in İnanç Esasları
Unitaryenler ´in inanç esasları; Tanrı ´nın birliği, Tanrı ´yı ve insanları sevmekten, ebedi bir hayata inanmaktan ibarettir.
İnançla ilgili meselelerde, otoritelerin değil, aklın kabul ettiğini, çeşitli din ve görüşlere karşı hoşgörüyü esas alırlar. İsa ´nın hatırasına saygı gösterirler, ancak " Tanrı ´lığı " nı reddeder ve " yanılmaz " olduğunu kabul etmezler. Hıristiyan Kutsal Kitap ´larını insan tecrübesinin bir belgesi olarak görür, fakat yazarlarının, insan olukları için, hata yapabileceklerini ileri sürerler.
Unitaryenler, insanın günah işlemeğe, hata yapmaya eğimi olsada, asıl itibariyle günahkar olduğuna inanmazlar. Unitaryenler, cehennem ve ahiret konusunda farklı düşünceye sahiptirler. Tanrı ´nın her dönemde insanlara doğru yolu göstermek için peygamberler gönderdiğini kabul ederler. İsa Mesihi de bunların en üstünü olarak görürler.
Unitaryenler, dualarda herhangi bir destek ve dilekte bulunmayı Tanrı ´nın işine karışma olarak telakki ederler. Ölümden sonra insan ruhunun yaşadığına; ahiret hayatının nasıl ve ne derecede olacağını bilemeyeceklerine, fakat Tanrı ´ya sevgilerinden dolayı cehennemde olmayacaklarına inanırlar.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yehova
şahitliğinin kurucusu C.T. Razıl ´dır.(Charles Taze Russell 1852-1916)
Razıl önceleri bir Kitab-ı Mukaddes topluluğu kurdu, ve grubun pastörü
seçildi. 1879 da " Siyon ´un Tarassut Kulesi" dergisini çıkartmaya
başladı, birkaç yıl sonra aynı ad altında ( daha sonra " siyon"
kelimesi atıldı)bir cemiyet kurdu.
Razıl, öldükten sonra yerine hareketin avukatı J.F. Rutherford
(1869-1942) getirildi. Kendisinin " Yehova ´nın Sözcüsü" olduğuna
inandığından ve Razıl ´ın şahsiyetinin yıprandığına kanaat
getirdiğinden "Russelistler" adını 1931 ´de " Yehova Şahitleri" ne
çevirdi. Yüzden fazla eser yazdı. Fakat O da va ´dedilen olayları
görmeden öldü. Yerine N.H. Knorr )1977 ´ye kadar) geçti. Bunun
zamanında Gilead ´da Kutsal Kitap Mektebi kuruldu ve 15.000 civarında
Krallık misyoneri yetiştirdi. Knorr ´dan sonra teşkilatı bir idare
heyeti yürütmektedir. Bu idare heyetinin altında çeşitli hizmet
kademeleri vardır.
Yehova Şahitliği Dini Mesihi bir harekettir. Onlar,İsa ´nın ikinci
gelişinin vuku bulduğuna ve onun 1914 ´te gökte " Tanrının Krallığını"
başlattığına inanırlar. Yehova Şahitlerine göre ; 1914 ´te hayatta
bulunan nesil,İsa ´nın yeryüzüne inerek beraberindeki 144.000 Yehova
Şahidiyle bütün siyasi kuruluşları,devletleri,milletleri,kısacası "
Şeytanın Güçleri" ni yok edeceğini görecektir. Böylece yeryüzünde de
Tanrının Krallığı kurulmuş olacaktır. Bu Armagadon Savaşıyla
sağlanacaktır.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma