Yazanlarda |
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Günümüzde Yehova Şahitleri
Günümüzde
Yehova Şahitleri hemen hemen dünyanın tüm ülkelerinde taraftara sahip
bir dini akım halini almıştır.Bir çok ülkede ibadetlerini
gerçekleştirdikleri ve ibadetlerinin başında gelen Kitabı Mukaddes
tetkiklerini yaptıkları " ibadet Salonları" bulunmaktadır.
Yehova Şahitleri bazen 100.000 ´e yakın kişinin katıldığı stad veya
salonlarda düzenledikleri ibadet toplantılarıyla da günümüzde dikkat
çeken dini harekettir.
Her Yehova Şahidinin dinleri gereği yapması gereken şahitliğin
anlatımı ,yani ev ev de olmak üzere hiç tanımadıkları insanlara Kitabı
Mukaddes tetkiki yapmak üzere yayım faaliyetlerine her ülkede
rastlanılabilir. Bu nedenle Yehova Şahitliği diğer yeni uzlaşmacı dini
hareketlere göre daha hızlı yayılmaktadır. Yehova Şahitleri bu yönüyle
taraftar sayısına göre yayıcısı ve yayın sayısı oransal olarak en fazla
olan dini hareketlerin başında gelir.
Yehova Şahitleri ayrıca yılda bir kez anma yemeği düzenlerler. Bu anma yemeklerine inananları ve sempatizanları katılır.
Günümüzde 5.881.000 taraftarı olan Yehova Şahitliği Dininin (Gözcü
Kulesi 1 Ocak 2002) taraftarlarına bir çok ülkede rastlanmasına rağmen
en fazla taraftarı olan ülkeler ve taraftar sayısı ise şöyledir ;ABD
945.000, Meksika 535.000,Brezilya 525.000, İtalya 236.000,Nijerya
235.000,Japonya 218.000,Filipinler 135.000,Almanya 161.000, Arjantin ve
İngiltere 120.000 ?er kişi.
Türkiye ´de ise 1933 de 5, 1950 de 60 kişi olan Yehova Şahitlerinin
sayısı 2002 de 1.600 kişidir. Ülkemizde yaklaşık 25-30 cemaatleri
vardır ve ayrıca İbadet Salonları da mevcuttur.Yargıtay ´ın 1986 ´daki
kararıyla Yehova Şahitliği farklı bir din olarak kabul edilmiş ve
ibadet özgürlükleri Anayasa güvencesi altına alınmıştır. Yehova
Şahitleri ülkemizde son yıllarda artan oranda örgütlenme faaliyetlerine
başlamış olup, "Uyan" adlı aylık "Gözcü Kulesi" adlı 15 günlük 2
düzenli dergi yayınlamaktadırlar. Ayrıca "Kule Yayınevi" adı altında
bir de yayınevleri vardır
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Yehova Şahitlerinin İnançları
Yehova Şahitleri ´nin inanç ve adetleri maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz :
1 - Mukaddes Kitap, Tanrının Sözüdür ve hakikattir. Mukaddes Kitaba
her türlü insan sözünden daha çok güvenilir. " Yeni Ahit" , ruhi
İsraillilerle yapılmıştır. Tanrının Kanununa insanların kanunundan
ziyade itaat edilmelidir. Yehova ´nın Şahitleri, bütün insanlara,
Mukaddes yazılardaki hakikati bildirmek sorumluluğu altındadır.
Mukaddes Kitabın ahlak standartlarına uyulması şarttır.
2. - Tanrı tektir ve ismi Yehova ´dır. Tanrı, dünya üzerindeki kötü
sistemi Armagedon Harbi ile ortadan kaldıracaktır. Tanrı, her fert için
kader ve alın yazısı çizmemiştir; herkes davranışlarında bizzat
sorumludur.
3. - İsa Mesih, Tanrı tarafından mucizevi olarak doğması
sağlandığından, Tanrının Oğludur ve Tanrıya eşit değildir. İsa ´nın
insan öncesi hayatı vardır; Tanrının yarattığı ilk varlıktır. İsa
Mesih; bir haç üzerinde değil bir direk üzerinde ölmüştür. İsa,
hayatını, insanlığın kurtuluşu için gerekli olan fidye olarak
ödemiştir. Kurtuluş için İsa ´nın kurbanlığı yeterlidir. İsa Mesih,
ölümünden sonra ruhi bir şahıs olarak yaşamaktadır. İsa ´nın
yönetimindeki " Gökteki Tanrısal Krallık" , yeryüzünü adaletle ve sulh
içinde yönetecektir. Bütün milletlerden seçilen ve sayıları 144.000
olan sadece küçük bir sürü, İsa Mesih ile birlikte hüküm sürmek üzere "
Göğe" gidecektir. İsa, cemaati kendi üzerine bina etmiştir (Petrus ´un
üzerine değil). Dua, tanrı Yehova ´ya ancak İsa Mesih vasıtasıyla
yapılır. İsa, Tanrıya hizmet etmekte takip edilmesi gereken bir örnek
bırakmıştır. İsa ´da ilahi tabiat bulunmaz.
4. - İlahi Krallık, yeryüzüne insan için en iyi hayat standardını
getirecektir. Yeryüzüne asla imha veya yok edilmeyecektir. Kötülük
ebediyen yok edilmiş olacaktır. Hayata götüren yol, ancak bir tanedir.
Şimdi biz son günlerde yaşamaktayız.
5. - İnsanlık, Ademin günahlarından dolayı ölmektedir. İnsan onu,
ölümle birlikte yok etmektedir. Ölüler, insanlığın müşterek mezarına
gidecektir. Ölümden kurtulmak için yegane ümit, diriltilmektir. Bu da
Yehova Şahidi olmaya bağlıdır. Adem ´den miras alınan günah sona
erecektir. İnsan, tekamül etmemiş, fakat yaratılmıştır.
6. - Cehennem diye insanların ruhlarının azap çektikleri bir yer yoktur.ve kadere inannazlar
7. - Din, sadece Yehova Şahitlerininkidir. Diğerleri sahtedir.
8. - Şeytan, bu dünyanın görülmez yöneticisidir.
9. - Tapınmada suret, resim, haç, tesbih, mum kullanılamaz.
10. - Ruh çağırmak, fal bakmak, büyücülük, ispirtizma yasaktır.
11.- Yehova Şahidi, dinlerarası işbirliği faaliyetlerine katılamaz.
Yehova Şahidi, kendini bu dünyadan uzak tutmalıdır. Yehova ´nın şahidi,
Yehovanın askeridir, askerlik yapmaz, bayrağı put olarak görür.
12. - Ağızdan veya başka bir yolla bedene kan almak " Tanrının Kanunu" nun ihlalidir.
13. - Yehova Şahitleri, milli marşı, milli duyguları, milli sınırları kabul etmez.
14. - Sebt Günü, sadece Yahudilere verilmiştir ve Musa ´nın Kanunu ile birlikte son bulmuştur.
15. - Ruhani sınıfı, dini rütbe veya unvanlar Kutsal Kitaba uygun değildir.
16. - Sakramentlerden sadece vaftiz ile Ekmek Şarap Ayini " Hatıra
Yemeği" şeklinde nitelendirerek kabul ederler. Vaftizin çocuklara
değil, yetişkinlere ve tamamen suya daldırmakla olacağına inanırlar.
17. - Kendini Yehova Şahitlerine adama (vakıf), vaftiz vasıtasıyla sembolize edilir.
18. - Yehova Şahidi olmayan herkes " keçi" dir ve onlara karşıdır.
19.- Yehova Şahitleri prensip olarak yaşadıkları ülkede siyasi ve
politik yapılanmayı,devlet sistemini kabul ederler.Hiçbir şekilde
siyasetle ilgilenmezler
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
YEZİDİ İNANÇLARI
Yezidilik;
- Eski putperestliğe, - Zerdüştlüğe (iyilik ve kötülüğün mücadelesi), -
Maniliğe (İrfan), - Yahudiliğe (Beslenme ile ilgili hükümler, haram
yiyecekler), - Hıristiyanlığa (Vaftiz, nikahta ekmek ve şarap ayini,
evlenmelerde kiliseleri ziyaret, şarap içmek), - İslamiyet´te (Sünnet,
oruç, kurban, hac, mezar taslarında İslam ´i kitabeler) -
Sufi-Rafiziliğe (İnancın gizliliği, vecd, şeyhe saygı), - Sabiiliğe
(tenasuh ve ruh göçü), - Samaniliğe (gömme adeti, rüya tabiri ve dans),
- Paganizme (Ay ve güneşe tapma) ait Bazı unsurları ihtiva eden ve
kökeni yeterince açık olmayan bir inanç sistemidir. Yezidilik inancında
Tanrı, dünyanın koruyucusu değil sadece yaratıcısıdır. O, faal değildir
ve dünya ile ilgilenmemektedir. Tanrı iradesinin faal ve yürütücü uzvu,
Tanrı´nın ikinci şahsiyeti olan "Melek Tavus"tur. Melek Tavus, Tanrı
ile bir, çözülmez bir şekilde Tanrı´ya bağlıdır. Bu anlamda Yezidiler,
tek tanrılı olarak kabul edilebilirler. Ancak Yezidi inancında, Tanrı
ile insan arasında vasıta olarak hizmet gören yari ilahlar
bulunmaktadır. Yezidilere göre; Melek Tavus, bir iyilik tanrısıdır.
Yezidiler şeytana, tövbe etmesi sebebiyle Tanrı tarafından bağışlanan
gözden düşmüş bir melek olarak bakarlar. Şeytanın adının, Tanrı olarak
söylenmesi yasaktır. Yezidiler,dışarıdan anlaşıldığı manada ne
cehenneme, ne cehennem azabına ne de şeytana inanırlar. Yezidi inancına
göre; ruh, ölümden sonra başka gövdelere geçerek varlığını
sürdürmektedir. Güneş, ay ve yıldızlar ışık saçtıklarından dolayı
kutsaldır. Çünkü Melek Tavus da bir ışık kaynağıdır. Yezidi topluluğu,
Adem ile Havva soyundan değil Cebbar bin Sehid adlı başka bir yüce
varlıktan türemiştir. Yezidiler her çağda yeni bir peygamber
gönderileceğine, her yerde bulunan Melek Tavus´un bütün Yezidileri
koruyacağına ve kurtaracağına inanmaktadırlar. Mashaf-i Res´te,
"Tanrımız şeytanın adını ya da onu anımsatan sözcükleri zikretmek
yanlıştır" diye buyrulduğundan Yezidiler, Tanrı-melek mertebesine
koydukları "Şeytan"in adını anmadan, onun için "İsmi güzel melek"
derler. Ayrıca "kaytan, ser, melun, lanet" gibi kelimeleri de
kullanmazlar. Yezidiler için ateş, nur yani ışık saçan bir kaynak
olduğu için kutsanır ve ona asla tükürülmez. Yezidiler, bazı besin
maddelerini yemez, bazı renkleri tercih ederler. Beyaz, kahverengi,
kırmızı, yeşil ve siyah kutsal sayılmakta mavi renge ise itibar
edilmemektedir. Beyaz giysi, temizliği simgelemekte; kadınlar mutlaka
beyaz iç çamaşırı giymekte; erkekler öldüklerinde yüce makama temiz
çıksınlar diye beyaz giysiyle gömülmektedirler. Yezidilerde temel haram
yiyecek, maruldur. Buna börülce, salatalık, lahana gibi sebzeler ile
balık, geyik ve horoz eti de eklenebilir.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
YEZİDİLERDE İBADET
Yezidilerin
yerine getirmeleri şart olan dini vecibeleri şahadet, namaz (ibadet),
oruç, zekat ve hacdır. Onlara göre tanrının birçok ismi vardır.
Bunların en güzeli ve en çok kullanılanı "Hüda" olanıdır.
Şahadet
Yezidilerde şahadet, tanrının sonsuz kudret sahibi, Şeyh Adiy bin
Musafir´in tanrının meleği ve Yezidilerin mürşidi, Sultan Yezid´in
tanrının meleği, yerin nuru ve insanlığın sevinci, Melek Tavus´un da
Tanrı´nın meleği ve elçisi olduğuna inanmaktan oluşur. Bunu aksam
yatarken, sabah kalkarken de tekrarlarlar.
Namaz
Namaz (İbadet) Yezidilerde yılda bir kez Laleş´te Şeyh Adiy´in
türbesine yapılan hac esnasında gerçekleştirilen toplu ibadetin
haricinde toplu ibadet etme yoktur.Namaz, sabah ve aksam kılınır.
Namazdan önce eller ve yüz yıkanır. Sabah namazı için dışarıya
çıkılarak güneşin sarılığı belirgin olduğunda güneşe karşı ayakta
durulup üç defa eğilmek (rükua varmak) suretiyle dua okunur. Aksam
namazında da yine dışarıda güneşe karşı durularak dua okunur. Yezidiler
ibadetlerini kimsenin görmesini istemezler. Bir yezidi ibadet ederken
başka dinden biri görürse rükua varmaz ve sadece acunun içini güneş
ışığına tuttuktan sonra elini ağzına götürüp öper.
Oruç
Yezidilerde Oruç Yezidilerde genel ve özel olmak üzere iki tür oruç vardır:
1. Genel Oruç
Eylül ayinin 3 ile 5 inci günleri arasında tutulan bu oruca Yezit
orucu da denilmektedir. Ayrıca Hızır İlyas için üç gün oruç tutmak da
Yezidi geleneklerindendir. Yezidi inancına göre, Allah üç gün oruç
tutulmasını emretmiştir. Bu inanca göre kutsal kitaplarında oruçla
ilgili yazılan üç gün kelimesini yabancılar yanlış olarak yani otuz
seklinde anlamışlardır. Yezidiler tutulan üç günlük orucun otuz olarak
kabul olunacağına inanırlar.Sabahleyin güneşin sarılığı ile başlayan ve
aksam gün battıktan sonra sona eren oruçta yemek içmek yasaktır.
2. Özel Oruç
Yalnızca din adamlarına özgü olan özel oruç, Aralık ayında 20,
Temmuz ayında 20 ve 15-20 Eylül tarihleri arasında Şeyh Adiy´in
türbesine yapılan ziyaretin ardından da 40 gün olmak üzere toplam 80
gün tutulur.Yezidiler iftar sofrasında şarap bulundururlar.
Zekat
Yezidilerde zekat müritlerin gelirlerinin % 10´u şeyhlere, % 5 pîre ve % 2.5´ini fakire vermekten oluşur
Hac
15-20 Eylül tarihleri arasında Irak´ta bulunan Şeyh Adiy´in mabedine
yapılan hac, Yezidiler için yapılması şart olan dini ve milli bir
vazifedir. Şeyh Adiy´in sandukasını üç kez tavaf edip kaideye yüz süren
her Yezidi, hacı olmuş sayılır.Şeyh Adiy´in sandukasını üç kez tavaf
edip kaideye yüz süren her Yezidi, hacı olmuş sayılır. Şeyh Adiy´in
Laleş Vadisi´ndeki dağın eteğinde olan mabedine Sırat Köprüsü denilen
bir köprüden geçerek giden Yezidiler, kaynağı mabette bulunan zemzem
adını verdikleri su ile çocuklarını vaftiz ederler. Bu hac merasimi;
nehirlerde yıkanma, sancakların yıkanıp vaftiz edilmesi, rahiplerin
dansları, mukaddes kabul edilen mezarlara kandil yakılması, kurban
edilen bir öküzün etinin dağıtılması, özel yapılmış yemeklerin
yenmesiyle kutlanır. Ayrıca bu hac sırasında saygı gösterilen ve şahıs
isimleri verilen dut ağaçları ziyaret edilir. Çevreden tek ağaç dalı
kesmek bile günahtır. Kutsal vadinin hiçbir yerinde ayakkabıyla
dolaşılmaz; kadınla cinsel ilişki kurulmaz ve içki içilmez
Duaları
Yezidilerin güneş doğarken ve batarken ona doğru yönelerek dua okuma
adetleri, güneşe ve aya taptıklarına dair yanlış bir telakkiye sebep
olmuştur. Gerçekte bu duanın nedeni Yezidilerce Tanrı (Melek
Tavus)´nın, "Ay ve karanlığın", ve "Güneş ve aydınlığın" efendisi
olarak kabul edilmesidir. Yezidi duaları dört tanedir.Bunlar ;
1. Sabah duası,
2. Evger duası: Bu da sabahları okunur,
3. Güneş batisi duası: Buna güneş duası da denir.
4. Aksam duası: Buna şahadet duası da denir. Yatağa yatınca okunur. Bu dua Melek Tavus´a yapılıp yedi meleğe hitap edilir.
Tatil ve Bayramlar
Bayramlar Yezidi kutsal kitabına göre, Cumartesi dinlenme günüdür. Yezidilerin önem verdikleri dört dini bayramları vardı
1. Sar-i Sal (Yeni yıl) Bayramı
Sarsali, Sarsaliya da dedikleri bu bayram Nisan ayinin ilk Çarşamba
günü kutlanır. Bugün meleklerin gece boyunca bereket dağıttıklarına
inanılır. Yezidilerin yaşadıkları her köyde ve yerleşim birimlerinde
kutlanan bu bayramın ön hazırlığı olarak aile mezarları ziyaret
edilerek mezar taslarının üzerine yolu oradan geçenlerin yemesi için,
içinde kuru üzüm, yumurta, kuru incir ve çeşitli çöreklerin bulunduğu
tepsiler konur.
2. Yaz Bayramı (Çesna Havini)
Temmuz´un 18 ile 21´i arasında Irak ´ın Lalis bölgesinde kutlanan bu
bayrama Şeyh Adiy bayramı, kırk gün bayramı da denir. Yaz orucunun
tamamlandığı günün ertesinde baslar.
3. Cemaat Bayramı
Şeyh Adiy´in bir araya getirdiği ilk cemaatin anısına 6-13 Ekim
tarihleri arasında kutlanan bu bayrama katılmak Yezidi inancına göre
hac farizası sayılır ve her Yezidi için bir borçtur.
4. Doğum Bayramı
Yezidilerin dördüncü bayramı herkesin üç gün oruç tutarak
karşıladığı 1 Aralık sabahı başlayıp aksamı biten Halife Yezid´in doğum
günü olarak anılan bayramdır. Yezidiler Ayrıca Müslüman ve Hıristiyan
komşularıyla birlikte onların Hıdırellez ve Aziz Sergius Yortusu gibi
bayram ve yortulara da katılırlar. Yezidilerde geleneksel bir biçimde
21 Mart´ta kutlanan Nevruz Bayramı dini olmaktan çok folklorik bir
nitelik taşır.
Ahret Kardeşliği
Her Yezidi´nin bir ahiren kardeşi ile bir ahiren bacısı olması
mecburidir. Ahiren kardeşliği her defasında el öpmeyi ve ölümde yardım
etmeyi emreder.
Vaftiz
Yezidi çocukları doğduktan 40 gün sonra bazı yerlerde de doğumun ilk
haftasında Pirler tarafından Şeyh Adiy´in mabedindeki zemzem suyuna üç
defa daldırılmak suretiyle vaftiz edilirler. Laleş´in dışında yasayan
Yezidiler için kavvallar tarafından getirilen vaftiz suyu kullanılır.
Sünnet ve Kirvelik
Çocuk vaftiz edildikten bir hafta sonra vaftizi yapan Şeyh veya Pir
tarafından sünnet edilir. Bu adete, Kuzey Irak´ta "karif" denilmekte ve
Yezidi çocuğu komşu veya dost bir Müslüman kirvenin dizine yatırılarak
sünnet işlemi gerçekleştirilmektedir. Kirveliğin Yezidilerde çok önemli
bir yeri vardır. Başka dinden olanların kirve yapılması ile o dinin
mensuplarıyla dostluk köprüsü oluşturulmakta, muhtemel düşmanlıklar
önlenmektedir.
Ölüm ve Cenaze
Töreni Yezidiler birinin vefatında ölünün kıymetli elbiselerini bir
ağaç parçasına giydirip, kokular sürüp süsledikten sonra etrafında
dönerler. Bu arada ölünün iyiliklerinden bahsedip ağlayarak dövünürler.
Bu tören, üç gün devam eder.
Ölen Yezidi, yüksek sesle salavat getirilerek ahiren kardeşinin
huzurunda Yezidi şeyhi tarafından yıkanır. Ölünün ağzına, kulaklarına,
gözlerine ve kalbinin üzerine Şeyh Adiy´in türbesinin toprağından
yapılmış çamur sürülerek kolları çapraz vaziyette, bası doğu
istikametinde gömülür. Ölümün 3, 7 ve 40. günleri ile yıl dönümlerinde
anma törenleri düzenlenir, Yezidi yoksullarına yiyecekler ve sadaka
verilir. Ölümünden sonra bir din adamı veya bir koçak tarafından
görülen rüyanın yorumu yapılarak ölenin ruhunun yeniden doğması
meselesi çözülmeye çalışılır.
Yezidilerin ölü gömüldükten sonra mezar başında ölüye hitaben
yaptıkları telkin duası çok ilginçtir. Yezidilerin telkin duası su
şekildedir: "Ey ölü kişi! Gelecektir üzerine Münker ve Nekir melekleri!
Sana soracaklar: hangi dindensin? Sen, de ki ben Ezidiyim (Yezidiyim).
Şeyhim, Şeyh Adiy´dir."
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
YEZİDİLİĞİN TARİHİ
Yezidilerin
kökenleri ve tarihleri ile ilgili somut, yeterli bilgi ve belgeler
mevcut değildir. Yezidilik inancının öncülü Şeyh Adiy´in Adaviler
(Adaviyye) tarikatıdır. Yezidilerce, Yezidi inanç sisteminin kurucusu
ve peygamber olarak kabul edilen Şeyh Adiy Bin Musafır, aslında Kadiri
tarikatının kurucusu Abdülkadir Geylani ile birlikte İslam alimi İmam
Gazeli´den ders almış; Müslüman inançlı bir sufi olarak kabul
edilmektedir. 1072 yılında Lübnan´da Baalbek´te dogan Şeyh Adiy, 1116
yılındaki Mekke´ye hac ziyaretinden sonra öldüğü 1162 yılına kadar
Laleş Vadisi´ndeki (Kuzey Irak´taki Duhok İli ´nin yaklaşık 29 km.
doğusunda, Musul´un da 57 km. kuzeyindedir) eski bir Hıristiyan
manastırını dergaha çevirerek mürit yetiştirmiştir. Adiy bin Musafir
1162 yılında öldüğü zaman Laleş´teki dergahına gömülmüş ve türbesi çok
geçmeden hac ziyareti için gelinen tapınağa dönüştürülmüştür. Şeyhin
vefatından sonra makamına yeğeni Abu´l Bereket bin Sahr seçilmiş; onun
önderliğindeki müritleri "Adaviler" adıyla anılmaya başlamıştır.
Tarikat ise Adavilik ve bilahare Sehbetilik diye adlandırılmıştır.
Adaviliğin antik inançlarla sentezlenmesi ve Hakkari yöresindeki
aşiretler arasında yaygınlaşması, tarikatın başına geçen Şeyh Adiy´in
torunu Hasan bin Adiy döneminde olmuştur. Moğolların bölgeyi
istilasından sonra 13 ve 14. yy.da bölgedeki otorite boşluğundan
yararlanan Yezidilik faaliyeti, Musul, Hakkari, Botan çayı yöresi,
Cizre, Nusaybin, Mardin, Van ve Urmiye´deki aşiretler arasında kök
salmıştır. 1415 yılına kadar unutulan ancak bu tarihten itibaren
taraftar kazanmaya başlayan ve bilahare Yezidilik adını alan Şeyh
Adiy´in öğretisinin öncülü olduğu bu yeni dinin sembolü, tavus kuşudur.
Ama bu sembol, tavus kuşundan ziyade horoza benzemektedir. Dinlerinin
çok eski olduğunu, kurulusu üzerine tarihi bilgilerin zaman içinde
unutulduğunu, kaynaklarının kaybolduğunu söyleyen Yezidilerle ilişkiye
geçerek, dinleri üzerinde bilgi edinmek isteyen gerek Müslümanlar gerek
18 ve 19. yy.larda bölgeye gelen Hıristiyan misyonerler de pek bir şey
öğrenememişlerdir. Çünkü Yezidilik bir sır dini olduğu için Yezidiler,
kendilerine sorulan soruları, soranların duymak istediklerine göre
yanıtlamışlardır.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Yılan Eğiticileri
(SNAKE HANDLERS)
1955 yılında yılan sokması sonucu ölen George Hensley tarafından
1909 yılında Tennessee?de (Amerika Birleşik Devletleri) kurulmuş dini
bir akımdır.
Batı Virginia?daki Micco Kilisesi yılan eğitilen ve sitriknin
(strychnine ) içerek ibadet edenlerin merkezidir. İncil?deki ?İman
edenler vaftiz edilip kurtulacak, iman etmeyen ise hüküm giyecek.İman
edenlerle birlikte görülecek belirtiler şunlardır: yılanları elleriyle
tutacaklar.Öldürücü bir zehir içseler bile, bundan zarar görmeyecekler.
Ellerini hastaların üzerine koyacaklar ve hastalar iyileşecek? (Markos
16:18) ayetler inançlarının temelini oluşturur.
Dinsel törenleri müzik ve ritmik el çırpma hareketleriyle
düzinelerce zehirli yılanı tüm salonda hipnotize etme yoluyla saatlerce
sürer.
Muhterem Liston Pack ?Yılan Adam? (Snake Man) olarak bilinir.Liston
Pack erkek kardeşi Bufford ve Kilisenin kurucusu Timmy Williams?ın
sitriknin (strychnine )içerek ölmelerini seyretmesine rağmen hareketin
için de kalmaya devam etmiştir. Günümüzde Yılan Eğiticileri
varlıklarını devam ettirmektedirler.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Zerdüştilik
(Mazdaizm)
İran dinleri içerisinde, tek tanrı inanışına yer vermesi bakımından, en dikkat çekicisi Zerdüştilik ´tir. Bu din, adını kurucusundan alır. Bu dine, dayandığı tek tanrı Ahura Mazdah ´a nispeten ?Mazdeizm? de denir.
1. Zerdüşt ´ün Hayatı
Zerdüşt kelimesi (Zoroaster), Zarathustra ´nın Yunanca karşılığıdır (Zarath: güzel, doğru; üstra: develer demektir. Güzel develere sahip olan anlamını ifade eder. Halk dilinde zerdüşt, yaşayan yıldız olarak nitelendirilir). Zerdüşt ´ün doğumu, M.Ö. 570 olarak tahmin edilmektedir. Zerdüşt, İran dinleri üzerinde önemli bir etki bırakmıştır. Tektanrılı bir inanç telkin ettiği için onu bir peygamber olarak kabul edenler bulunduğu gibi, ona bir hakim veya şaman olarak bakanlar da vardır. Gatha ´lar diye adlandırılan kutsal metinler ona dayandırılır.
Zerdüşt, Yüce Tanrı olarak telkin ettiği Ahura Mazdah ile yakın irtibatı bulunduğunu ilan etti. Ona göre alemlerde mücadele eden, İyilik ve Kötülük diye adlandırılan iki asli ruh (ilkine ?Spenta Mainyu?, ikincisine ?Angra Mainyu? denilir) var idi. Ahura Mazdah ´ın bu iki ruhla alakasını bugün pek iyi bilemesek de O, iyilikle beraberdir. İnsanoğlu, bu iki ruh arasından birini seçmeye mecburdur ve seçimi onun kaderini etkileyecektir.
Zerdüşt ´ün ölümünden sonra insanlar, onun karşı çıktığı Mitra, Anahita gibi tanrılara tekrar tapınmaya başladılar.
3. Zerdüşt ´ün Getirdiği Dini Prensipler
Zerdüşt, eski İran ´a tevhid inancını getirmiştir.Onu getirdiği din,tek tanrıya inanmakta idi.Ondan önce İranlılar.bir kısım tanrılara tapınmakta ve rahiplerin hazırladığı uyuşturucu bir kutsal içkiyi içmekle uygulanan Haoma kültürünü devam ettirmekte idiler (Haoma,bütün alemi sıvı şekilde doldurduğuna inanılan hayat tanrısı idi).
Zerdüşt,daha sonraları Ormazd şekline dönüşmüş ve islam kaynaklarında da ?Hürmüz? olarak yer almış Ahura Mazdah (Hakim Rab anlamında), Daryus (tahminen M.Ö. 500 ´ler) ve takipçileri tarafından Batı Asya ´ya getirilen ve birkaç yüzyıl içinde Turfan ´ dan Habeşistan ´a,İndus nehrinden Ege Denizine kadar yayılan bir yüce Tanrı idi.O,alemin tanrısı idi.Alemin gayesi;yalanın,kötülüğün hakikat tarafından yenilmesidir.Alemdeki maddi ve manevi nizamı yaratan,tabiat kanunlarını koyan, Ahura Mazdah ´dır.Kötülüklerin kaynağı,Ehrimen ´dir.
Ahura Mazdah önce manevi bir varlık olarak kabul edilirken sonraları, Zerdüşt ´ten önce olduğu gibi,onu nuru ateşin ihtiva ettiği,yaratılmamış bir ışık olarak düşünüldü ve böylece ateş kültürü gelişti (Mecusilik). Ahura Mazdah ´ın yanında altı baş melek bulunur.Bunlara Ameşa Spenta ´lar (Kutsal Ölümsüzler) denilir. Bunlar; İyi Akıl, Adalet (veya Hakikat), İlahi İrade Ülkesi, Tevazu (veya Dindarlık), Mükemmeliyet ve Ölümsüzlük şeklinde, Ahura Mazdah ´ın sıfatları, çeşitli vecheleri ve fonksiyonları olarak telakki edilir.
Zerdüşt ´e göre bir taraftan sağduyu, iyilik ve aydınlıktan oluşan ?Aşa? (alem nizamı), öteki tarafta da suç, kötülük ve karanlığı içinde bulunduran ?Drug? (yalan, anarşi, fesat) vardır. İnsanın iyilik tarafını seçmesi gerekir. İnsanın bu seçimi öteki dünyada sonuç verecektir.
Zerdüşt ´ün ölümden sonraki muhakeme ile ilgili telkinleri vardır. Ahura Mazdah ´a inananların ruhu, ölümden sonra dördüncü gün muhakeme edilir. O, önce Cinvat Köprüsünden geçecektir. Bu köprü, bu alemden ötekine götürür. Dinsiz bu köprüden geçemeyip cehenneme düşer. Dindar kişi ise bu köprüden geçip cennete ulaşır ( ona altı Ameşa Spenta ´ya sonradan katılan ?itaat? yol gösterir). Cinvat Köprüsü ´nün ortası kılıç yüzü gibi olur ve dinsiz cehenneme düşer;ancak iyi insanın ruhu geçerken geniş tarafı döner ve oda geçme imkanı bulur.
Zerdüşt gelecek bir alemşümül muhakemeden de bahsetti. Kendinden 3.000 yıl sonra Ehrimen ´in gücü zeval bulacak ve hakikat-adalet evi kurulacaktır. Böylece itaat ruhu zafere ulaşacaktır.Muhakeme ,ateş ve erimiş maden ile olacaktır. Bütün bu işler; ?Saoşyant? denilen kurtarıcının doğmasıyla gerçekleşecektir. O Kansava Gölü ´nde yıkanan bir bakirenin o gölde bulunana Zerdüşt ´ün tohumuyla gebe kalması sonucu doğacaktır. Böylece ölülerin doğması başlayacaktır.(dirilme).İlk insan ?Gayomart?ın kemikleri hayat kazanacak,bütün ölüler tekrar vücutlarına kavuşacak ve bir yerde toplanacaktır. İyiler,kötüler ayrılacak; iyiler cennete kötüler cehenneme gidecektir. Üç gün kalınacak, sonra bütün yaratıklar ateş ırmağından geçecek, ateş kötüleri temizleyecek ve şeytanlarla bütünleşenler hariç, herkes AHURA MAZDAH ´ın ülkesine girecektir.
Zerdüşt ´ten önce ?deva? denilen ve Ehrimen ´in avenesi olan şeytanlara, onları yatıştırmak üzere, kurban kesilirdi. Onların kurbanlardan çıkan buğu ile beslendiklerine inanılırdı. Böylece onlara ibadet edilmiş olunurdu. Zerdüşt,ün kurban kesimi ile mücadelesi bu sebebe dayanır. Zerdüşt, sığır eti yemeyi de yasakladı.( Hindistan ´da da bu yasak vardır. İslam ile Yahudilikte ise domuz eti yasaklanmıştır)
Günah, insanı kötü güçlerin esiri kılar; fazilet iyiliğin nihai galebesine yardım eder. Zerdüştilikte, doğru yaşama,ahlaki emirlere uyma esastır. Ahlaki emirler; iyi düşünce iyi söz, iyi iş diye özetlenir. Fakirlere,cömert davranma,yabancılara misafirperverlik,bütün lekelerden uzak kalma ,toprağı sürme,sığırlara bakma, sıkıcı şeyleri imha da faziletli işlerden sayılır. Temiz hayvanları, özellikle köpekleri öldürme büyük günahtır. Zina yasaktır. Bazı cinsi konular ve ölü bedenine temas, kirlenmeye yol açar; özel ayinler gerektirir.
Zerdüşt ?iyi hayvanların içinde olduğu bir ev ve dişilerin içinde bulunduğu bir sürü ile yayılacağı bir yaylak olduğunda orada mutluluk ve şanslılık doğar.Orada tam güzel bir hayat doğar?diye belirtmektedir.Zerdüşt her alanda tarım ve hayvancılıkla uğraşılıp bol üretimin sağlanmasını ve zararlı bitkilerle hayvanlarında kökünün kesilmesini tavsiye etmektedir. Temiz hayvanlarda sayılan köpek ve kedinin öldürülmesini büyük günah saymaktadır.Döllenmeyi ve çiftleşmeyi önleme kesin olarak yasaklanmıştır.
Bu dini inançta söz konusu edilen şarap içkisi,dini ibadetle ilgili olup,dini düşüncelerin geliştirilip derinleştirilmesi ve ruh gözünün açılması amacıyla içilmekte olduğu vurgulanır. Avesta ´nın Gatha bölümünde belirtildiğine göre dini inanç alanında şarkı ve şiirlerin önemli bir yeri olduğu görülür. Cenneti şarkılı bir yer olarak değerlendirdiği dikkate alınırsa bunun önemi daha iyi kavranır.
Zerdüşt intihar etmeyi tanrı Ahura Mazda ?ya düşmanlık olarak niteler ve çok günahkarca bulur. Kendini ve eşini her alanda korumakla yükümlü olan insanın intihar etmesi veya kendilerini koruyan askerlerine kötülük etmesini büyük günah saymasının yanında, Tanrı Ahura Mazda ´ya düşmanlık olarak belirler.
Zerdüşt dini inancına göre tanrı kadın ve erkeği bir arada ve birbirine arkadaş yaratmıştır. Arkadaşlar arasında eşitliği temel alan bu inançta kadın ve erkek eşit olarak kabul edilmektedir. Zerdüşt inancını gelişip yayıldığı bölgelerde çok eşliliğin azaldığı ve tek eşliliğin arttığı görülmüştür. Zerdüşt, kadınların evlerinde çocukların anası olması, çocuklarını yetiştirmede ve onlara iyilikler ile yurtseverlikleri aşılamada en etkin kimse olduğunu belirtir.Erkek çocukların anaları olarak, kötü düşmanlara karşı ülkelerini savunmaları ile mal,can ve namuslarını korumalarında kadınların, eğitip yetişmelerinde büyük rol oynayacaklarını belirler.
Zerdüşt, kim kardeşlerine doğru ve dürüst olur ve fakirlere yardım ederse, tanrı Ahura Mazda yolunda çalıştığı için, tanrı da onu destekler ve korur,derken inananlarına doğru olana yapmayı, buna inanç göstermelerini ve bunu yaymaya çalışmalarını tavsiye eder, zayıf ve fakir olanların da yardım edilerek korunmasını belirtir.
5.Avesta ´dan Bazı Konularla İlgili Kısa Alıntılarla Zerdüşt İnancı
5.1.Yaratılış
Avesta ´da Üçüncü Gatha ´nın Yasna otuz kısmı, uzayın yaratılışını anlatan bir bölümdür. Burada uzayın ve dünyanın yaratılışı anlatılırken, birbirlerine karşıt iki ruhun ilişkileri ile yaratıldığı belirtilmektedir. Bu ruhların her şeyi yaratışları şöyle anlatılır ;
?V e ondan tüm varlıkları yarattı.Varlıkları yaratınca onları gövdesinde taşıdı. Böylece devamlı olarak çoğalıp büyüdü ve her şey giderek güzelleşti. Ve sonra diğerlerini birbiri arkasına gövdesinden yaratmaya başladı. Ve sonra kafasından göğü Ve yeri ayaklarından yarattı. Ve suları gözyaşlarından Ve bitkileri tüylerinden, Ve ateşi kendi anlamından yarattı.?(Riv.Dat.Den.XIVI 3-5,11,13-28) Burada esas olarak anlatılmak istenen Tanrının kendisi yani Ahura Mazda olduğu şeklinde yorumlanmaktadır. Böylece uzayda görünen görülemeyen her şey tanrının görünen organları veya görünmeyen parçalarıdır.Böylece uzayın tüm elementleri tanrının bizzat yapısıdır.
5.2.Ölüm ve Sonrası Hakkında Öğretisi
Zerdüşt dini inancında ölenlerin ruhları Cinvat köprüsünden geçmeye çalışırlar iyiler geçer kötüler için ise köprü incelir keskinleşir ve kötüler köprüden aşağıya karanlıkların içine düşerler.Aşağıya düşen kötüler 3 ´e ayrılır.Tamamen kötü olanlar(sürekli cehennemde kalırlar),Çok günah işlemiş fakat iyiliği de olanlar(onikibin yıl cehennemde kaldıktan sonra cennete girerler),Günahları ve Sevapları eşit olanlar (günahlarından arınıncaya kadar cehennemde kalıp sonra cennete girecekler).Yine Cinvat Köprüsü ´nü geçmiş olan iyi insanların ruhlarının cennete varış seyiri 3 ´e ayrılmaktadır.İyi düşüncelerinden dolayı(Hamut) önce yıldızlara,İyiyi konuşmalarından (Huxt) dolayı önce aya, İyiyi yapması (Huvarşt) ile önce güneşe yükseleceği,bu aşamalardan geçtikten sonra cennet kapısına varabileceğini belirler.Burada da sorgulamaya tutulurlar. Avesta ´nın Gatha bölümünde bu şöyle anlatılır;
?Ona sorma, Çünkü sen ona başından geçen kötülükleri, Göz yaşları ile bozulmuş yolları, Ki onlarda o geldi, Üzüntülü gözyaşlarından akıllanmak vardır.
Nasıl buraya geldin ey haklı? Geçmiş olan yaratılışından, iyileşmenden, Duran bir yaşam için, günahsız geldin, Ölümsüzlüğü tad görüyorsun kal uzun zaman.? Köprüyü rahatlıkla geçebilen iyi insanların ruhları ise Ahura Mazda tarafından yapılmış cennete çok güzel bir genç kızla (Huri) ile mutluluk içinde sonsuza kadar yaşarlar.Huriler cennete yaşamayı hak etmiş iyi kadınlardır.Cennette yaşayanların her türlü istekleri sonsuza kadar yerine getirilir.Avesta ´da cennette bulunan bir kadın şöyle tasvir edilmektedir; ?Bir parlak ve çok güzel kız, Beyaz bilekli ve güçlü Çok güzel görünüşlü Yeni yetişmiş Çabuk büyümüş,iri göğüslü, Asil yapıda, asil doğmuş, Zengin aileden,daha onbeş yaşında, Görünüş ve şeklinde öyle güzel ki Sanki yaratıkların en güzeli ? (Yasna 43-46 )
5.3.Kıyamet Öğretisi Zerdüşt inancına bağlı olanlar Zerdüşt ´ün dünyanın üçüncü döneminde gelmiş olduğuna inanmaktadırlar.Avesta ´nın Yaşt Bölümünün 13:141 de Zerdüşt ´ten sonra peygamber olarak,yine Zerdüşt ´ün soyundan veya direk Zerdüşt ´ün bir kızla birleşmesinden her bin senede bir peygamberin geleceği belirtilmektedir.En son gelecek olan Asvart-Arta,dünyayı tüm kötülüklerden temizleyip kurtaracağı belirtilmektedir.Bunların zaman ve sırası ile şöyle olacağı belirtilir. 3000 yılı sonuna kadar Zerdüşt 2000 yılı sonuna kadar Uxşyat-Arta 1000 yılı sonuna kadar Uxşyat-Nemah 0 yılı sonuna kadar Astvart-Arta Zerdüşt dini inancına göre Zerdüşt ´ten sonra üç peygamber gelmesi sonrasında,üçüncü peygamber zamanında son mahkeme kurulacaktır.Böylece Ahura Mazda ´nın zamanı gelmiş olacak ve tüm iyi amele sahip olan insanlar,öyle bir dünyada yaşayacaklar ki, hiçbir hükümdarlık,haksızlık olmayacak,karanlık ve üzüntü olmayan bir yaşam başlayacaktır.Tüm kötülükler eriyen metalle Tanrı tarafından yok edilecek..Ölüler canlanacak,yaşam yada ruh geri dönecek dünyada yaşlılık ve ölüm olmayacak ve böylece sonsuza kadar mutluluk içinde bir yaşam başlayacağı belirtilmektedir. Yeniden diriliş konusu Avesta ´da ; ?Ölüler dirildiğinde Yaşayanlar yaşlanmadan gelir İsteğe göre yaşantılar düzenlenir? (Yaşt 19:11,89) diye belirtilir.
5.4.Avesta ´nın yazılışı ve Zerdüşt ´ün Peygamberliği Öğretisi
Avesta ´nın Brahman Yaşt bölümünde Zerdüşt ´ün zaman zaman Ahura Mazda ile görüştüğü ve Ahura Mazda ´nın isteklerini halka bildirdiği aktarılmaktadır.
?Zerdüşt ile herşeyi bilen Tanrı Ahura Mazda birleşip yedi gün yedi gece birlikte kaldılar.Zerdüşt Avesta ´yı yazdı.Bizler böylece Zerdüşt ´ün yazdığı Avesta ´ya inanıyoruz ve onun çerçevesi dahilinde hareket ediyoruz? denilmektedir. Bu durum Vistaspa hakkındaki bir bölümde ise şöyle anlatılmaktadır.
?Ve ona söyledi: Şaraba Hanf kat Vistasp ´a ver. Sonrasında bilerek yapıyordu,onu içtiğinde hemen olduğu yerde, Bayıldı ve ruhu ile beraber cennete gitti?
Zerdüşt, dini inancı konusunda ve sosyal alanlarda inananları ve öğretileri üzerinde yegane otorite durumundadır ve kendisini Ahura Mazda ´nın aracısı olarak tanıtmaktadır.
?Onların doğum ve büyümelerine Su ve bitkiler seviniyorlardı. Onların doğum ve büyümelerinde Su ve bitkilerde büyüdüler. Onların doğum ve büyümelerinde Tüm kutsal yaratıklar İsteklerinin gerçekleştiğini gördüler. Bizim istediğimiz ise din adamlarının doğuşu Kutsal Zerdüşt, kurbanlaştırdığı demetleriyle Şereflendirir bizleri kurban sunmalarıyla? ( Avesta / Yaşt : 13.39 94)
Burada açıkça bir peygamber yada kutsal tanrı yapısı Zerdüşt ´ün kişiliğinde anlatılmaktadır.
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
kuranyeter Ayrıldı
Katılma Tarihi: 04 subat 2008 Yer: Antarctica Gönderilenler: 204
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
sayın asım tüm dünya dinlerini yazdın acaba hangisi senin kalbine yakın duruyor diye sorsam kızarmısın.
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
buraya bunları asmamın sebebi ...
dünyada insanlar nelere inanıyor neler yapıyor gibi konularda az çok fikir sahibi olabilmektir...
bir çok dinde ortak olan bazı şeyler var...
çok acayip ritüeller var...
enteresan inançlar var...
bazıları çok makul...
bazıları iyice uçuk...
kendi bulunduğumuz toplulukta benzeri bir sürü inançlar ve anlayışlar var...
ilk defa burada duyduğum şeyler bakıyorum binlerce yıl önce bazı insanların dini imiş...
bilgilenmek güzeldir...
bilgiden zarar gelmez...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|