Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba
Benim birisiyle anlasmak veya zitlasmak gibi sorunum yok. Bu yuzden katildigim ve katilmadigim gorusleri soyleyeni goz onunde tutarak belirlemem.
Katildigimi ifade ettigim kisim su alintiladigimdan ibaretti; "Bilim oruç insan sağlığına zararlı mıdır faydalı mıdır konusunda bir görüş beyan edemez/etmez/etmemeli," Bu alinti sozel olarak neyi ifade ediyorsa ona katiliyorum, soyleyenin zihninde olusan diger anlamlar bu sozcuklere yansimadigi icin bu sekliyle yapilan ifadeye katildigi belirttim.
Bilim adamlarinin bilimsel acidan ibadetlerin degerlendirilisi tarzinda ki yapacaklari bir calisma dogru degildir. Bu ibadete taraftar olanlar ve olmayanlar yanli fikirler one sureceklerdir. Asim kardesin alintilarinda bunlari gormek mumkun.
Benim bahsettigim orucun hak veya batil olmasini bilim degil onu yerine getirenlerin inanci belirler. Sagligina zarar verse dahi bir kimse inaniyorsa onu yapabilir ve bununla ruhi faydalar da elde edebilir.
Bir onceki mesajimda konunun nasil incelenmesinin taraftari oldugumu belirttim. Konuya bahsettigim tarzda yaklasmak arzusu olanlarla devam ederiz. Bir onceki mesajimin ilgili kisimlarini asagiya kopyaliyorum.
"Kendini bilen bir bilim adami insanlarin ibadet amacli uygulamalarini bilimsel acidan olumlu veya olumsuz olarak degerlendirmeye tabi tutmaz.
Bu yuzden konuyu oruc ibadeti olarak degilde, bir ay boyunca hergun 12 saatle 16 saat civarinda ac-yiyeceksiz ve susuz-iceceksiz bir uygulamanin insan sagligina etkileri nelerdir sekilinde sorarak bilimsel cevaplar aramaliyiz.
Insanin ic dunyasina yonelik amaclar ve ibadet icin bu tarz uygulamalara kalkismasini konu etmiyorum.
Saglik etkileri acisindan orucu dinsel kaygilarla savunan ve onu sirf oruc karsitligi yuzunden elestiren bilim adamlarinin calismalarina onem vermiyorum.
Oruc diye bilinen ibadet aklinin ucundan bile gecmeden, ondaki sartlari iciren uygulamalar hakkinda yapilmis bilimsel calismalari onemsiyorum.
Bu tarz calismalardan incelediklerimin hic birinde, oruc uygulamasinda yaptiklarimizi salik veren herhangi bir goruse rastlamadim. Bizim bildigimiz oruc ile uzaktan yakindan hic bir alakasi olmayan vucuttaki toksinleri temizlemek icin yapilan detoks-detox karistirilmamalidir. Bazi uyaniklar bu tarz saglik oruclarinin sonuclarini manipule ederek oruc ibadetine yansitiyorlar. Saglik oruclari icecege agirlik verir. Ozellikle duzenli bir sekilde su icilmesi gerekir. Bu konuda binlerce yazi var ama hepsi ingilizce. isteyenler Internet uzerinden okuyabilirler."
Siyama güç yetiremeyenler bedelini öder, siyamlı olmak daha hayırlıdır (2:184).
Değerli kardeşim Rıdvan,
1- Siyamın ne olduğunun tam bir tanımını yapabilir miyiz?
2- 2/184 mucibince, "Siyama güç yetiremeyenler bedelini öder." derken, sanırım senin siyam anlayışın genel anlayıştan faklılık arzediyordur. Eğer siyam ile bu tutulan orucu kast etmediysen, sıyam anlayışını açar mısın? Şayet siyam anlayışınız bu tutulan oruç ile örtüşüyorsa, teklifi ma la yutak caiz mi oluyor?
Bedel, bir değer karşılığı, yada işlenen bir suç karşılığı, veya verilen bir zarar karşılığı ödenir.
Katılma Tarihi: 26 temmuz 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 117
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam değerli abim Haktansapmaz;
Sahi siz gibi bir değerin "siyam/savm" konusundaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Yoksa sizde mi siyam/savm'ın yeme ve içmeyle bir alakasının olmadığı kanaatindesiniz? Bir kaç cümleyle izah etmeye çalışırsanız sevinirim.
Söz veriyorum sizi eleştirmeyeceğim. Bir eleştirdik bin ah işittik. Dolayısıyla aynı hataya düşmeyeceğim inşaallah. Çünkü malum tartışmamızın neticesinde bu cihetteki sualimi cevaplamadınız. Haliyle bende sizi eleştri yapmama kararı aldım kendi kendime. Belki daha yaşımız genç, zamanla olgunlaşırda soru sorma adabını öğreniriz inşaallah.
Sevgi ve saygılarımla...
__________________ Teselli ararsan teselli mi yok...
"Kur’an’da hiçbir sebebi olmaksızın Allah’ın insandan her hangi bir şey istemesi meselesi yok mudur?
Yahudilere inek kesin demesi vb. gibi…"
Selamlar ibrahimim abi,
İnsandan herhangi bir şey sebepsiz istemez, İnsan'a sebepsiz gibi görünmesinin sebebi, Yahudilere (mevzu bahis olan zaman dilimindeki) inek kesin denilmesi .Ki yaratıcının sebepsiz iş görmesi olası iş değil, sivri sineği dahi bir sebep ile yaratan için bunu düşünemiyorum.
Esen kalasın
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Biyo-seküler ideoloji Kapitalizmin, tüketimi körüklediği, yeyin-için dediği (sorumsuzca) tüketmeyi; Açık büfelerde yemek alırken zorlananlarla, "paşadişah" sofralarını aratmayan iftar sofralarında tıka basa yiyenlerle
Bir öğün aç kalanla bir farkı olmalı değil mi?
Eee bizde taş yemiyoruz, bitki ve hayvanlar besinlerimiz (kan dökmeye/öldürmeye devam)..
30 günde 30 ögün kişi başına, (bedensel gerçekliğe ait bir iki şey daha yok cinsel ilişki, kötü sözde yok, (insanlığımıza ait bişi kalmadı galiba?)).
İncil'de şöyle der;
"Oruç tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi surat asmayın. Onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için kendilerine perişan bir görünüm verirler. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır.
Siz oruç tuttuğunuz zaman, başınıza yağ sürüp yüzünüzü yıkayın.
Öyle ki, insanlara değil, gizlide olan Babanız'a oruçlu görünesiniz. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir."
selam ve dua ile,
rıdvan
not: Abdurrahman bey siyam anlayışım yukarıdaki gibidir (size de kalbi selamlar).
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
malik bin nebi Yazdı:
"Kur'an'da hiçbir sebebi olmaksızın Allah'ın insandan her hangi bir şey istemesi meselesi yok mudur?
Yahudilere inek kesin demesi vb. gibi..."
Selamlar ibrahimim abi,
İnsandan herhangi bir şey sebepsiz istemez, İnsan'a sebepsiz gibi görünmesinin sebebi, Yahudilere (mevzu bahis olan zaman dilimindeki) inek kesin denilmesi .Ki yaratıcının sebepsiz iş görmesi olası iş değil, sivri sineği dahi bir sebep ile yaratan için bunu düşünemiyorum.
Esen kalasın
Aleyküm selam Malik Bin Nebi kardeşim!
Elbette yaratan “…göğü ve yeri ve
bunların arasında olanları beyhude yere yaratmadık. Bu, küfre düşenlerin
zannıdır…”buyurarak
her
şeyi bir sebebe bağlamıştır. Benim meramımı anlatamamam acziyetimdendir.
Demek istediğim şuydu; Allah
insandan/kulundan sadece Allah’a bağlılığını ortaya koyabilmesi için ondan bir
şey istemişmidir? Neticede bizim “bir sebebi var” dediğimiz o sebebin kendisini
de, sebebe neden olan olguyu da, sebep-sonuç ilişkilerini de belli bir kadere
göre yaratan tanımlayıp bize öğreten yüce yaratıcıdır.
Olaylara Allah’ın penceresinden
bakmaya kalkarsak, hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah için her şey hiçbir şey
ifade etmez. Olayların kendisi de sebebi de Allah için bir sebep değildir. O
yarattığı her şeyi kendince hiçbir şey için yaratmamıştır, ancak bizim için
boşuna değildir, bir sebebi vardır. Şahsen benim usulüm; olaylara kendi
penceremden bakmak ve Rabbimin bana söylediklerini kendi penceremden anlamaya
ve algılamaya çalışmaktır.
Konuya dönecek olursak; Kur’an’da
bize emredilen her şeyin mutlaka bir sebebi vardır, bu sebepler arasında somut
olmayan, sadece soyut olan, yani Allah rızası için olan yok mu? Örneğin oruç
emrinin sırf Allah rızası için hiçbir (sağlıklı-sağlıksız faydalı-faydasız) nedeni
olmadan yapılıyor olamaz mı?
Farzımuhal Allah bizlere “kullarım,
sırf beni sevdiğinizi test etmek için, benim verdiğim nimetlerden bir müddet
uzak durabilirmisiniz diye, size orucu yazdım” demiş olamaz mı?. bunda ne
sakınca var.
Selamlar ederim.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Anlatamama acziyetin yoktur olsa olsa bendeki anlama kıtlığıdır, lakin demek istediğini gayet iyi anladığımı düşünerek bir önceki iletimi yazmıştım, ki bu konu ile paralel ilerlemeye başladı indirilenler ve sunulanlar başlığı,
Ben yaratıcının kullarından ben emrettim siz de yapın tarzında doğal akışlarında benliklerinde doğalarında olmayan bir şeyler isteyeceğini düşünmüyorum bunu bana düşündüren de Yaratıcının mimikleri olan doğa olayları ki sivri sinek örneğini de o yüzden verdim,
Bir kişi mimikleri ile güler sözleri ile ağlar ise o kişi dengesizdir bana göre ben yaratıcının mimikleri ile ağlayıp sözleri ile güldüğünü düşünmüyorum,
Dediğim gibi insana sebepsiz görünmesi kendi üstüne alınmasından kaynaklanıyor,
Ben Yaratıcının beni buraya gönderirken ona bağlılığımı ortaya koyayım diye olur olmadık sebepsiz işler yapmam için gönderdiğini düşünmüyorum,
Yaratıcı beni kendisi için değil benim için varlık sahnesine çıkarttı benimle kendisini tatmin edecek olsaydı daha güzel bir eğlence seçebilirdi kendisine,
Hiç bir gayesi yok hiç bir anlamı ve sebebi yok ama Ben emrediyorum hadi bakayım siz bana sadık mısınız değil misiniz diyen Rabb bana neden akletmemi öğütlesinki bana neden tedebbür etmemi öğütlesin ki,
Sebepsiz eylem anlamsız ve amaçsız olur,
Hopppppp, kelimesi benim için ve şu anda okuyan senin için anlamsız bir kelime anlamsız bir hitap, ama uçurumun kenarındaki için anlamlı ve sebepli bir kelime, uçurumun kenarındakine seslenen Rabbin seslendiklerini yol kenarında okuduğumuzdan, kendi üzerimize alındığımızdan kaynaklanıyor sonra da ppp'lerin sayısından anlam çıkartmaya çalışıyoruz, konuya istersen indirilenler ve sunulanlar başlığında devam edebiliriz, siyam meselesinden uzak ama siyam meselesini etkileyecek temel bir mesele olarak görüyorum bu yaklaşımı,
Ki kendisine bağlılık test etmek amacı ile diyerek kendince bir sebep de ortaya koyuyorsun bu senin ve benim her varlığın yaradılışında var sebep ararız mutlaka, fayda ve zarar ilişkisi neticesinde yaklaşırız, ama mevzu bahis olan şey nasıl sebepler ve gerekçeler sorusu olmalıdır.
Esen kalasın güzel abicim
Sevgiler
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma