Yazanlarda |
|
hasakcay Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Gönderilenler: 1236
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"Hûriler Kuran'ın neresinde?" demiştik. Meallere göre bu ayetin içinde imiş. Ayet 56. Çünkü KÂSİRÂTUT TARFİ kısık bakışlı DİLBERLER imiş. Süleyman Ateş’in meali:
Onlarda bakışları kısa (eşlerinden başkalarına bakmayan öyle) DİLBERLER de var ki, bunlardan önce onları ne insan ne de cin kanatmamıştır. Yani o "dilberler"in kızlıklarını cennetteki erkekler bozup "kanatacak"mış. Cennet böyle oturak alemleri yapılan bir yermiş. Oysa Arapça metinde DİLBERLER anlamına gelen hiç bir kelime yok. Ayrıca, KANATMAMIŞTIR denmiyor; DOKUNMAMIŞTIR (لم يطمثهن) deniyor.
Dokunulmayanın açıklaması ise Sâd sûresinde (Sûre 38). Okuyalım:
"Erkekler gelse de bizi kanatsa!" diye bekleşen huriler.
http://www.allahindini.net/sureler-ve-huriler
Sevgi ile,
Hasan Akçay
__________________ hasanakcay.net
allahindini.net
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Amel defterinin buradaki gibi düzeltilemeyeceği o çetin günün azabından, alemlerin Rabbi olan Allah'a sığınırım.
Alim olan Allah EN doğrusunu bilir.
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın Hasan Akçay,
Bu yaptığınız işmidir yani.
Her doğrunun mutlaka söylenmesi mi lazımdır.
Bir Huri ümidimiz vardı yani onu da kuruttunuz.
Bizi ümitsizliğe sevkettiniz.
Hurinin olmadığı yere cennet mi denir.
Neyse bu yazınızı bir şaka olarak düşünüyor. Allahtan ümidimi kesmiyorum.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
hasakcay Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Gönderilenler: 1236
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
nebe suresindeki tomurcuk meme safsatasının üstüne, HARİKAAAAA bir çalışma olmuş...
Hayrullah kardeşim, elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Beni yüreklendirdiğiniz için Allah sizden razı olsun.
Bu yaptığınız işmidir yani. Her doğrunun mutlaka söylenmesi mi lazımdır. Bir Huri ümidimiz vardı yani onu da kuruttunuz. Bizi ümitsizliğe sevkettiniz. Hurinin olmadığı yere cennet mi denir. Neyse bu yazınızı bir şaka olarak düşünüyor. Allahtan ümidimi kesmiyorum.
Sayın Saffet Metin, beni güldürdünüz. Allah ta sizi güldürsün.
Sevgi ile,
Hasan Akçay
__________________ hasanakcay.net
allahindini.net
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Saffet Metin Yazdı:
Sayın Hasan Akçay,
Bu yaptığınız işmidir yani.
Her doğrunun mutlaka söylenmesi mi lazımdır.
Bir Huri ümidimiz vardı yani onu da kuruttunuz.
Bizi ümitsizliğe sevkettiniz.
Hurinin olmadığı yere cennet mi denir.
Neyse bu yazınızı bir şaka olarak düşünüyor. Allahtan ümidimi kesmiyorum.
|
|
|
hislerime tercüman olmuşsunuz saffet bey...
huri yoksa kalsın diyenler de olabilir...
onlar açısında biraz problemli bir durum ...
süleyman ateş bir yerde herkese bir eş verilecek onada huri denecek diyor...
yani öyle bir çok huri beklentisi olanlar içinde sıkıntılı bir haber...
hayırlısı olsun...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
ebu ömer Ayrıldı
Katılma Tarihi: 26 temmuz 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 117
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam ile...
Tarihin sahnesinde, bahsi geçen noktalara ve daha bir çok noktaya keyfi olarak istedikleri gibi mana katıp durmuşlar...
Değerli çalışmasından dolayı Hasan bey'e teşekkür ederim.
Naçizane, "ahiret" boyutunu 32/17 penceresinden görmeye çalışıyorum.
"Hiç kimse, yaptıklarına karşılık onlar için hangi göz aydınlığının saklandığını bilmez." 32/17 (ynö)
Muhabbetle.
__________________ Teselli ararsan teselli mi yok...
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba arkadaşlar,
Sayın Hasan Akçay'ın bu çalışması ile inanın cevaplamakta zorlandığım bazı
konular benim için aydınlandı.
İnanın bu huri meselesi benim pek inanmadığım bir şeydi.
Ama Kur'an meallerinin hemen hepsinde Vakıa suresinde geçiyordu. (Öyle
sanıyormuşuz.)
Kur'an da geçtiğine göre vardır bir hikmeti diyordum. Kur'ani bir kavramı da
kendi aciz aklımla pek zorlamayayım diyordum. Allahın inananlara bir nimetidir
işte deyip, bir ekran koruyucu muamelesi yapıyordum.
Tabii düşünüyordum, Allah erkeklerimi kayırıyor. Bu durum kadınlara haksızlık
olmuyormu ? Falan.
Böyle ilmine güvendiğimiz Süleyman Ateş, Yaşar Nuri Öztürk gibi hocalar
bile rivayetlerin etkisi ile o ayetleri öyle tercüme ediyorlar çok
enteresan. Tabii Kur'an mealleri her yeni çalışmada , kendisine etki eden
mezhep anlayışlarını, rivayetleri ata ata , gerçekten aslına daha sadık , daha
doğru, daha güvenilir hale gelecektir.
Bazı bayanlar alay ederek diyordu, Hadi Allah size Cennette Huri verecek, bize kol saatimi
verecek diye. Ben de diyordum ki, Allahın nimetleri geniştir. Elbette dindar
bayanları Cennette mutlu edecek nimetler verecektir. Ahiret cinselliği dünya
cinselliği gibi değildir. Dünyada cinsellik üreme + zevk üzerine, ama orada
sadece zevk üzerine. Öyle dünya hayatı gibi çoluk, çocuk, aile, miras, doğum,
ölüm yok. Dünyadaki Ahlakı da bu kavramlar oluşturuyor falan.
Tabii böyle demekle birlikte , bu açıklamayı kendim de yetersiz buluyordum.
Artık dünyevi ahlak anlayışının etkisi ile diyordum ki erkeklere huri de
problem yok. . Yani erkek dünyada bir şekilde çok eşliliği sağlayabilir, zevk
içinde yaşar ve itibarını, saygınlığını
kaybetmezdi. (örneğin Berlusconi-
İtalya Başbakanı )
Ama bayanların aynı şeyi, itibarını,
saygınlığını kaybetmeden yapması genel
olarak müslüman, hristiyan hiçbir toplumda pek mümkün değildi. (Paris Hilton gibi zenginlikten şımarmış
tipleri hesaba katmazsak. )
Bu konu ile ilgili size bir Temel fıkrası anlatayım.
Temel ve eşi Fadime namazında aptestinde dindar insanlardır.
Temel bir gün Cuma namazına gider. Hutbede hoca , Allahın
istediğine uyarak yaşamış ve böyle ölmüş olan erkeklere Cennette dört tane huri
verilecektir. Der.
Temelin aklına bir soru takılır. İyi de erkeklere huri
verdin. Ya kadınlara ne verilecek diye.
Neyse namazdan sonra, hemen hocanın yolunu keser. Hocaya
soruyu sorar.
Hoca da Temeli başından savmak için, onlara da dört tane nuri
verilecek der.
Temel , Erkeklere dört huri, kadınlara dört nuri diye diye eve gider.
Bakar evde Fadime namaz kılmaktadır.
Temel fadimeye bir tekme atar.
Ne yatıp, kalkıp duruyon lan. Der. Öbür tarafta o... olacan
haberin yok.
Tabii hoca bir tane nuri dese sorun olmayacaktı, ama
erkeklere olduğu gibi dört tane deyince ortaya böyle bir sonuç geliyor.
Cnn Türk te İslamiyetle ilgili, Oxford üniversitesinden müslüman bir ilim
adamının hazırladığı bir belgesel var. Arada tekrar tekrar veriyorlar. Orada
adam Sünni dünyayı, şii dünyayı karşılaştırmalı olarak veriyor.
O belgeselde Arapçanın atasının Aramice olduğunu. Arapçada
bir çok kelimenin Aramice de de aynı olduğunu söyledi. Bir grup bilim adamının Arapça Kur'an metinlerinin Aramice ile
karşılaştırmalı olarak meallendirdiğini , Kur'an da Huri olarak
anlaşılan, yorumlanan kelimenin Aramice de meyve anlamına geldiğini falan
söyledi.
Sayın Hasan Akçayın bu konudaki yorumu ondan önemli. Çünkü o
hiç, Aramiceye, Süryaniceye müracaat etmeden, doğrudan Arapçadan bu konuyu
çözmüş ve aynı sonuca varmış. . Kendisini kutluyorum ve bize bu aydınlığı
kazandırdığı için çok teşekkür ediyorum.
Herkese selamlar.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
İbrahimizm!!! Ayrıldı
Katılma Tarihi: 14 subat 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 420
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Saffet abim merhaba,
Böyle ilmine güvendiğimiz Süleyman Ateş, Yaşar Nuri Öztürk gibi hocalar
bile rivayetlerin etkisi ile o ayetleri öyle tercüme ediyorlar çok
enteresan. Tabii Kur'an mealleri her yeni çalışmada , kendisine etki eden
mezhep anlayışlarını, rivayetleri ata ata , gerçekten aslına daha sadık , daha
doğru, daha güvenilir hale gelecektir.
Aklıma şu geldi siz bunu yazınca,hani eskiler buharileri vs vs leri dinde otorite görüp seslerini çıkarmamışlar ya,işte bizim buharilerimiz de yaşar hoca,ateş hoca vs oluvermiş..çünkü yorumlarıyla bizi aydınlatmışlar bizde güven tesis etmişler..eskiler içinde diğerleri öyle olsa gerek diye düşünüyorum...
aslında sorunlar çok..her ne kadar gelenekten falan yakamızı kurtarma çabasında olsakta bir yerlerde yine gelenekçi düşünmektende kendimizi alamıyoruz..
misal siz demin dediniz ki,
Ahiret cinselliği dünya
cinselliği gibi değildir. Dünyada cinsellik üreme + zevk üzerine, ama orada
sadece zevk üzerine. Öyle dünya hayatı gibi çoluk, çocuk, aile, miras, doğum,
ölüm yok. Dünyadaki Ahlakı da bu kavramlar oluşturuyor falan.
tamam bazıları kabul..ama bu dünya iyilere miras kalacaksa ve dünya bolluk yeri olacaksa çocuk neden olmasın..doğum neden olmasın..Allahın hediyesi salih çocuklar..yani çocuksuz bir dünya ne bileyim saçma bir dünya olur bence..ve kadınlarında orda ancelina coli gibi hep şuh ve zevk erbabı olmasını düşünmekte bana saçma sapan geliyor..yav tamam 40 değil 50 erkek gücünde olsa nolur?
yani bi yere kadar..ben açıkçası abi bu cennet tasavvurlarının hatalı olduğunu kökten yanlış olduğunu düşünüyorum..bu cennet denen yer evet yokluğun üzüntünün olmadığı yer..ama akıl gereği insanlığında kaybedilmediği yer..bence bu..insan çocuk sever..analar bir zaman sonra çocuğu olduğu halde bebek özlemiyle yanar..sonra muradına ererde onunla mesrur olur..dediğim gibi abi..bana misal çocuksuz bir cennet falan çok soğuk geliyor..ne kedi ne köpek ..hiçbişi yok..olur mu yav öyle hayat..ne yapayım tamtakı kuru bakır zenginliği..döşeğe yan yatıp habire aa bu çavuş üzümüne benziiir demeyi..ı ıh bana bişiler eksik geliyor..bu cennet tasvirlerinin insanların zihnindeki yansımaları pek doğru gelmiyor..
sağlıcakla
|
Yukarı dön |
|
|
kamlık Ayrıldı
Katılma Tarihi: 28 agustos 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 5
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selamlar. Hasan Bey bakara 25-ali imran 15-nisa 57 cennette tertemiz eşler verilecektir cümlesini nasıl anlıyorsunuz.saygılarımla.
__________________ Kendini fazla abartma.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Arkadaşlar Hasan Akçay Arapça'yı bilmediğini defaatle söyledi. Bu yorum bizzat kendisinin yaptığı bir yorum olmasa gerek. Kimi Arap veya başkalarının yazdığı makalelerden yararlanarak bu makaleyi yazdığını kendisi de söylüyor.
Konu, uzun uzadiye erbabı tarafından tartışılmalı ve daha sonra bir yargıda bulunulmalı diye düşünüyorum. Günümüze gelene kadar, bu ayetler böyle anlaşılmış, böyle çevirilmiştir. Müffessirlerin bir teki dahi müstesna değildir. Hurun İİn'in, "meyveler" anlamı da olsaydı, mutlaka tefsirlerde olurdu. Olmadıysa kesinlikle Arapça lugatlarda yerini alırdı. Lugatların tamamı müslümanlarca hazırlanmamış ki, diyelim, kasıtlı olarak lugatlarına almamış olsunlar.
Hem Hurun İİn öyle kötü bir şey mi? Kuran'ı iyi test etmiyoruz. Zaman zaman haddimizi çok ama çok aşıyoruz. Arapça'yı ve gramerini hiç mi hiç bilmediğimiz halde bu sahada da ahkam kesmekten ictinab etmiyoruz... Hurun İİn, yeniden inşa edilen bu dünya kadınlarıdır. "İnné enşe'né hunne inşéen". (56/22-38)
Ve zevvecnéhum bi hûri iin." 44/54, 52/20. Her nesne kendi hem cinsi ile eşleşir. İnsan insanla, hayvan hayvanla, meyve de meyve ile eşdeş, benzer olur. Erkekler meyvelerle, elbiselerle vs eşleştirilmez. Haşa Allah bunu yapar mı?
"...yanı başlarında hûrun iin." Erikelerde, yataklarda, çadırlarda, çardaklarda yanı başlarınada meyveler denmiyor. İfadenin hemen öncesinde bahçelerde, bağlarda meyvelerden, kâselerden, hizmet için etrafında dolanan ğilman ve vildandan sonra "yanıbaşlarında çok güzel bayanlar"a yer veriliyor. Yani yanlarında eşleri de var.. Çok mutlu bir tablo çiziliyor.
Hûrun iin meyveler falan değil. Meyve saklı lü'lü'e, allı allı yakut u mercana benzetilmez. Parlak, şeffaf, saf, temiz ve ışıl ışıl güzellikleriyle benzetilenler bayanlardır. Bakın 52/24'te de "ğilman" da saklı lü'lü'e benzetilmişler.
Konu çok uzun ve bense çok ağır yazıyorum. Saatlerce ilgili ayetlerin tek tek, içinde geçen kavramların bir bir konuşulması gerekir. Qâsirâtuttar, etrâb, ezvâc, hûr, iin, 'uyûn, e'yun vs her birini geçen ayetleri konuşmak tartışmak gerek. Mesela Hasan Akçay'ın istifade ettği yaseen adlı Kuzey Afrika'lı makalesinde iin'e pınar/nehir diyor. Kuran'da 1-'uyûn, 2- e'yun, --3- İİn olmak üzere üçü de çoğul olarak ayetlerde geçiyor. 'Uyûn "pınarlar"; E'yun "gözler"; İin de "akı tam ak, siyahı da tam siyah göz için kullanılmış. Sahibine de ahvar (çoğulu hûr) denir. Lütfen inceleyin, karşılaştırın, bakın; tek bir kere olsun biri diğerinin yerine/anlamına kullnılmış mı?
Kuran'da bu üç kullanım için ilgili ayet numaralarını (kolaylık olsun diye) veriyorum:
'UYÛN: 15/45, 26/57, 134, 147, 36/34, 44/25, 52, 51/15, 77/41, 54/12.
E'YUN: 7/116, 179, 195, 21/61, 25/74, 32/17, 40/19, 43/71, 8/44, 11/31, 37, 23/27, 52/48, 54/14, 5/83, 8/44, 9/92, 18/101, 33/19, 36/66, 54/37, 33/51.
İİN: 37/48, 44/54, 52/20, 56/22.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|