Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Kuran, diger onceki kitaplarin Allah tarafindan gonderildigini (keza Elcilerin de ) dogrular. Ancak onlarin varligiyla anlam bulmasi neredeyse imkansiz otesidir. Zira cag kapatan, donem bitiren ve son olan Kuran'dir.
Kuran kendi basina mustakil bir kitaptir oysa.. Sizi bu dusunceye iten nedir?(mustakil olmadigina dair)
Cag kapatir, cunku dinin ozu tamamlanir. Onunla birlikte kitap cagi (inisi) dolayisiyla yeni bir din inme olasiligi biter ve son bulur.
Bana, beni bu düşünceye itenin ne olduğunu sormuşsunuz. Aslında daha önceden bu konuyla ilgili Davut ve Yunus kıssalarını örnek vererek ufak bir açılım yapmıştım. Demek ki bu yeterince etkili bir örnek teşkil etmemiş sizin için. O zaman başka şekilde ve başka örneklerle açıklayayım:
Ben, Türkiye'de doğdum. Sıradan, çoğunluğun gittiği okullarda okudum. Müslümanların dışında başka dinden hiçbir topluluğun içinde ikamet etmedim. Gerek aile biryelerinden gerek okuldaki öğretmenlerimden gerek cami imamlarından da hep şunu duyarak büyüdüm:
"Allah insanlığın başlangıcından itibaren her ümmete peygamberler ve kitaplar göndermiş; ama insanlar zamanla bu kitapları tahrif etmiş. Sonra Allah gene peygamberler ve kitaplar göndermiş; insanlar gene zamanla kitapları tahrif etmişler ve bu böylece sürüp gitmiş. Nihayet Allah son olarak Kur'an'ı göndermiş. Diğer kitaplar tahrif olmuş ve dolayısı ile hükmü kalktığı için artık kıyamete kadar Kur'an hükümleri geçerli olacakmış. İşte bu yüzden Allah son kitap olan Kur'an'ı kıyamete kadar kendisinin koruyacağını söylemiş."
İlk olarak her ümmete peygamber ve kitap verilmiş mi onu bir teyid edelim sonra da bunlar tahrif olup hükümleri kalkmış mı ona bakalım:
Bu savın dayandığı Kur'an ayetine bakalım:
43 FATIR 35:24 Şu bir gerçek ki, biz seni hak ile bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinden bir uyarıcı gelip geçmemiş olsun.
"Aslında insana mantıklı da geliyor yani... Elbette her ümmete peygamber ve kitap gitmelidir... Adaletli olan da budur zaten değil mi? Hep İbranilere gidecek değil ya..."
denebilir... ama...o zaman da kaçınılmaz olarak şu sorular gelecektir:
İyi güzel de nerede bu kitaplar? Hadi kitaplar tamamen yok oldu gitti; adları da mı silindi tarihten, tarihi vesikalardan? Diyelim ki Allah'ın gazabına uğrayıp helak oldular ve tozları bile kalmadı bunların. Acaba hiç değilse birinin olsun adı Kur'an da geçiyormu? Kur'an'a bakalım:
103 HAC 22:42 Eğer seni yalanlıyorlarsa bilesin ki, senden önce Nûh kavmi de Âd da, Semûd da yalanladı.
103 HAC 22:43 İbrahim'in kavmi de Lût'un kavmi de...
103 HAC 22:44 Medyen halkı da. Mûsa da yalanlanmıştı da ben, inkârcılara biraz süre vermiş sonra hepsini yakalamıştım. Nasılmış benim azabım!
103 HAC 22:45 Zalim olduğu için helâk ettiğimiz nice kent/medeniyet var ki, duvarları, tavanları üzerine çökmüş halde. Nice kullanılmaz halde bırakılmış su kuyusu, nice görkemli/süslü/bakımlı köşk var.
.....
10 FECR 89:6 Görmedin mi ne yaptı Rabbin Âd kavmine?
10 FECR 89:7 Sütunlarla dolu İrem'e,
10 FECR 89:8 Ki beldeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
10 FECR 89:9 Ve ne yaptı vadide kayaları oyan Semûd kavmine?
10 FECR 89:10 Ve kazıklar sahibi Firavun'a.
Bildirilen bu topluluklar hep mezepotamya ve yakın etrafında yer almış toplumlar.
Mukaddes Kitap'a da bakalım:
Yar.14: 2 Sodom Kralı Bera'ya, Gomora Kralı Birşa'ya, Adma Kralı Şinav'a, Sevoyim Kralı Şemever'e ve Bala -Soar- Kralı'na karşı savaş açtı. Yar.14: 3 Bu son beş kral bugün Lut Gölü olan Siddim Vadisi'nde güçlerini birleştirmişti. Yar.14: 4 Bu krallar on iki yıl Kedorlaomer'in egemenliği altında yaşamış, on üçüncü yıl ona başkaldırmışlardı.
Söylemek istediğimi biraz daha netleştireyim: İster helak edileni olsun ister ihya edileni olsun Bedeviler dahil Kur'an da bildirilen tüm topluluklar ortak bir soydan türemiş olup bir biri ile yakın ilişkili; Mukaddes Kitaptakiler de öyle...
Aynı şeyi tersten soracak olursak:
Kur'an da adları geçen peygamberlerden hangisi Maya, hangisi Aborjin; hangisi Viking; hangisi Pigme, hangisi Alman, hangisi Fransız, hangisi Çinli, hangisi Türk? Kuzey Amerika, Avustralya, Afrika, Güney Amerika vs. tarihinde veya söylencelerinde Orta Doğu'daki tarzda bir peygamberler zinciri (vazgeçtim tek bir peygamber olsun) var mı? Neden bu kadar çok Yahudi peygamber var? Tevratın Tekvin kitabı 3500 yıl dayanmış ve "tek bir ilah" öğretisini günümüze taşıyabilmiş de anormal hassas takvimlerini günümüze ulaştıran Maya'lar tek bir ilahtan bahseden kutsal kitaplarını bozulmadan günümüze kadar taşıyamamışlar mı?
Yahutta (karşı bakış açısından bakıp her topluma peygamber geldiğini kabul ederek) Kur'an ve Mukaddes Kitapta, Fransız, Çinli, Etyopyalı peygamberlerden değilde neden bu kadar çok Yahudi peygamberden bahsedilmiş diye soralım.
Her "ümmete peygamber ve kitap" yaklaşımı ile içine düşülmüş olan açmazı biraz daha açayım:
Yüzbini aşkın peygamber geldiğini bildiren ayet hangisi? Şu peygambere 10 sahife, bu peygambere 5 sahife; Şit aleyhisselama bilmem kaç sahife verilmiş diyen ayet hangisi? sorularını şimdilik biryana bırakarak bir değerlendirme yapalım:
Yeryüzünde Popol Vuh gibi, Vedalar gibi, Gılgameş gibi çok çeşitli kültürlerden kısaca "dinsel içerikli" olarak kabul edebileceğimiz metinler var. Hatta metinlerde şaşırtıcı bir şekilde yaratılıştan, tufandan ve de tanrılardan! bahsediliyor. Bazıları bu benzerliğe bakarak bunların zamanla tahrif olmuş ve aslı kaybolmuş Allah'ın gönderdiği o kitaplar olabileceğini söylüyor ya da ima ediyor.
Ama gözden kaçan önemli bir nokta var: Bu kitaplar tek bir ilaha yönlendirme yapmıyor.
Diyelim ki başlangıçta bir tek ilaha yönlendirme yapıyordu ama sonra tahrif olarak tek tanrı olmaktan çıkıp çok tanrılı bir hal aldılar.
Yahutta kestirmeden giderek şöyle diyelim: Bu metinler Allah'ın bu ümmetlere gönderdiği kitaplardan arta kalan tahrif olmuş metinlerdir.
Bir an böyle kabul edelim ve Kur'an'a bakalım:
87 BAKARA 2:62 Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan, Sâbiîlerden Allah'a ve âhiret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar.
112 MAİDE 5:69 Şu bir gerçek ki, iman edenler, Yahudiler, Sâbiîler ve Hıristiyanlardan Allah'a ve âhiret gününe inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapanlar için korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar.
103 HAC 22:17 İman edenler, Yahudiler, Sâbiîler, Hıristiyanlar, Mecusîler ve şirke sapanlar arasında Allah, kıyamet günü ayrım yapacaktır. Allah, her şey üzerine Şehîd'dir, tanıktır.
Neden yukarıdaki ve benzeri ayetlerin içinde mesela tek tanrılı bir dine inandıkları iddia edilen Mu uygarlığının x dininden, Mayaların y dininden, Orta Asya Türklerinin z dininden veya üyelerinden bahis yok?
Eğer bu uygarlıkların dinleri Allah'ın peygamberi ve kitabından kaynaklı olsaydı o zaman bir şekilde şu teyit edilirdi:
"Şu bir gerçek ki, iman edenler, Yahudiler, Sâbiîler, Hıristiyanlar, xler, yeler, zelerden Allah'a ve âhiret gününe inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapanlar için korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar."
Şimdi de ben kendi kendime bir eleştiri yapayım. Neden Allah, Bedevilerin bilmediği bir uygarlıktan ve dininden bahsetsin ki bu ayetlerde? Belki de bahsetmiştir!
İslam uleması "her ümmete peygamber ve kitap verildiği ama bunların tahrif olduğu ve dolayısı ile takipçilerinin saptığı" tezine dayalı olarak bu ayetleri "tahrif olmuş bir dinin üyeleri de olsalar şirke sapmadan Allah'a ve ahiret gününe inanıp salih işler yapanların kurtulacağı haberi" şeklinde tefsir ettiler. Ama yaptıkları malumu açıklamaktan öte değildi. Tefsirlerde 'Sâbiîlerin kim olduğu' na dair bir açıklama da olmalıydı. Böylece İslamiyetin İlk dönemlerinden itibaren araştırmalar başladı. Nihayet El-Bağdadi ve Biruni bunların kimliğini tam olarak tesbit ettiler. Artık günümüzde biz biliyoruz ki Sâbiîler (Mandenler), Vaftizci Yahya'nın içinden çıktığı topluluktur.
Demek ki olabiliyormuş. Yani o dönemde bilinmeyen topluluklarla ilgili haberler Kur'an da verilmiş.
Sonuç olarak; eğer Hintlilerin, Çinlilerin, Aborjinlerin, Asteklerin, İnkaların ve sairenin bir zamanlar Allah'ın kitabına dayalı bir dinleri olsaydı haberi verilirdi; kitaplarından, peygamberlerinden ve kıyametteki durumlarından bahis olurdu.
Bir de Kur'an ve Mukaddes Kitap perspektifinden eski kültürlere ait kutsal metinlerin ilişkisel durumunu değerlendirelim:
Şimdi dikkat:
Yahudi Mukaddes Metinlerini oluşturan kitaplar birbirlerini; İnciller, Yahudi Kutsal Metinlerini; Kur'an'da, İncil ve Yahudi Kutsal Metinlerini refere ediyor. (Tam bu noktada İslam uleması herzamanki parlak! zekası ile bir manevra yaparak Kur'an da refere edilenin, şu anda ortalıkta gezen İncil ve Tevrat olmadığını söyleyerek 5:68 'in hükmünden yırtıyor. Daha sonra bu konuyu irdeleyeceğim...)
112 MAİDE 5:68 De ki: "Ey Ehlikitap! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni tam uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz." Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır. Küfre batan topluluk için tasalanma artık.
Bu üç kaynak içinde geçen ilah, kendisinin tek olduğunu ve daha da önemlisi aynı ilah olduğunu söylüyor.
Bu özellikleri ile Kur'an, İncil ve Yahudi Kutsal Metinleri (TANAH) yeryüzündeki diğer tüm kutsal metinlerden ayrılıyor.
Sonuç: 'Eski kitapların tahrif olduğu ve hükmünün kalktığı' savı aslında 'her ümmete peygamber ve kitap' temeline oturmaktadır. Ama bu temel sağlam değildir. Bu her ümmete verilen kitaplardan ne bir isim ne bir bahis ne de bir iz yoktur.
Yazımın başında vermiş olduğum 35:24 ayetine tekrar bakalım:
43 FATIR 35:24 Şu bir gerçek ki, biz seni hak ile bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinden bir uyarıcı gelip geçmemiş olsun.
Görüldüğü gibi her ümmete bir uyarıcı gittiği bildiriliyor ama kitap verildiği bildirilmiyor.
Bu ikisini karıştırmamak gerekir.
Not: Devam edeceğim Sasha. Sizin yazınıza olan cevabım tabi ki bu kadar değil. Fakat uzun sürürüyor. Bu arada sizden istediğim yazdıklarım bitmeden olası itiraz yahut sorularınızı hemen devreye sokmamanızdır. Mümkünse ben bitirdikten sonra siz tekrar yazın.
Selam sekiznoktabir, ben cok gerekmedikce soru sormam.
sadece senin sorularini cevaplarim. Bulamadigini gosteririm. Bu konuda rahat ol lutfen..
Ummet ve kitap iliskine dair;
Evet uyarici gelmemis bir toplum yoktur. Cami imaminin olaya islevsellik katmasi icin kitap eklemis olmasi tartisilir elbette..
Ama burada sizin Kuran'i da arastirmadiginiz kesin:)))
Kuran'da bu saydiklariniz ve aradiklariniz bize zaten gosterilir.
Bir anlamda Kuran'in farki buradadir diger kitaplardan.. Iste size bahsettigim, Kuran, diger onceki kitaplarin Allah tarafindan gonderildigini (keza
Elcilerin de ) dogrular. Ancak onlarin varligiyla anlam bulmasi
neredeyse imkansiz otesidir. Zira cag kapatan, donem bitiren ve son
olan Kuran'dir. dememdeki sebep budur.
Kuran bakin gayet acik bir sekilde Genelleme yapar.
Biz saydiginiz kavimleri vs. ogrenmemiz gerektiginde bilime de basvurabiliriz. Cunku gec bir cagda gelmistir kitabimiz.
Ilk ayet geneller, ikinci ayette de zikir ehli diye bir tabirle karsilasirsiniz.
Kitapsiz kavimlerin adi budur. Cunku kitapsiz donemde de elci, uyarici yollanmistir. Coktanrili din surecinde zaman zaman tek tanri inancinin da gorulmesi bundandir.
FATIR/24 Þu bir gerçek ki, biz seni hak ile bir müjdeci ve uyarýcý olarak
gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinden bir uyarýcý gelip geçmemiþ
olsun.
ENBIYA/7 Senden önce de ancak kendilerine vahyettiðimiz erler gönderdik. Hadi, sorun zikir/Kur'an ehline, eðer bilmiyorsanýz...
Maya'larin tek bir ilahtan bahsetmemeleri gayet mantiklidir. Cunku coktanri donemi kulturudur Maya.. Muhtemelen (yildiz ve gok cisimlerine tapilan donem)'e denk gelir varliklari..
Kutsal kitaplarin bazi iceriklerinin mitolojik metinlerle, hatta ezoterik metinlerle benzesme sebebi budur.
Neden Osamaki adinda bir peygamber yok? sorunuz mantikli..
Olmasi icin, insanligin birkac noktadan (bolgeden cikmasi ) gerekirdi. Insanlar bir noktadan dunyaya dagildiklarindan bu sekildedir.
Size bunu en guzel dogrulayacak sey Cin'e Japonya'ya Kuzey Amerika'ya bakmanizdir. Oralarda da daima ya hristiyan, ya musluman vs. bulursunuz. Ama adi Osaka olur, ama Sara olur. Bunun onemi yok.
Vedalar Gilgamis'lar Allah'in kitaplari degildir. Ama siz Imam soylemini kesin hukum sayip, Kuran'i arastirmadan ardindan giderseniz Vedalari Allah'in kitabi yapmakta bir sakinca yoktur. :)
--Neden yukarýdaki ve benzeri ayetlerin içinde mesela tek tanrýlý bir
dine inandýklarý iddia edilen Mu uygarlýðýnýn x dininden, Mayalarýn y
dininden, Orta Asya Türklerinin z dininden veya üyelerinden bahis yok?
Var. Zikir ehli var. Ustteki ayeti okursaniz.
Ýslam ulemasý "her ümmete peygamber ve kitap verildiði ama bunlarýn
tahrif olduðu ve dolayýsý ile takipçilerinin saptýðý" tezine dayalý
olarak bu ayetleri "tahrif olmuþ bir dinin üyeleri de olsalar þirke
sapmadan Allah'a ve ahiret gününe inanýp salih iþler yapanlarýn
kurtulacaðý haberi" þeklinde tefsir ettiler. Ama yaptýklarý malumu
açýklamaktan öte deðildi. Tefsirlerde 'Sâbiîlerin kim olduðu' na dair
bir açýklama da olmalýydý. Böylece Ýslamiyetin Ýlk dönemlerinden
itibaren araþtýrmalar baþladý. Nihayet El-Baðdadi ve Biruni bunlarýn
kimliðini tam olarak tesbit ettiler. Artýk günümüzde biz biliyoruz ki
Sâbiîler (Mandenler), Vaftizci Yahya'nýn içinden çýktýðý topluluktur
Ulema zaten bunu soylemis ama, ne demis?
Sapmadan kalabilenler kurtulacak.
Eh zikir ehlini Kuran'dan okuyorsak sayet, simdi zikir ehlini sapmadigi icin, ulemayi da bunu (hatali yorumla da olsa) ilettigi icin suclayamayiz.
Kuran sadece bedevilere inmediginden, kendi kendinize dair ozelestri yapmaniza gerek yok bence... Incil kendi varligiyla sizi yanlislar bu konuda..
Hicbir kitap belli bir kavime inmemistir ozunde.. O donem indigi kavim sadece aracidir, ileticidir. Aksi olsa okyanus otesi Isa'ya inanmazdi.
Sonuc olarak bahsettiginiz bilcumle uygarliklarin(ki o uygarliklar genel sekilde Kuran'da bildirilmistir) , dolayisiyla kiyamette durumu da bellidir. Sapmamis olanlar, kurtulusa erecektir.
Allah'in dinine uygun sekilde yasamis olanlar olmasaydi, sapmamislara kurtulus hakki verilmezdi sevgili sekiznoktabir.
Kuran tanimadigi kabul etmedigi bir kavmin, sapmayanina, sadik kalanina havadan kurtulus bahsetmez.:)) Allah adildir.
Þimdi dikkat:
Yahudi Mukaddes Metinlerini oluþturan kitaplar birbirlerini; Ýnciller, Yahudi Kutsal Metinlerini; Kur'an'da, Ýncil ve Yahudi Kutsal Metinlerini refere
ediyor. (Tam bu noktada Ýslam ulemasý herzamanki parlak! zekasý ile bir
manevra yaparak Kur'an da refere edilenin, þu anda ortalýkta gezen
Ýncil ve Tevrat olmadýðýný söyleyerek 5:68 'in hükmünden yýrtýyor. Daha
sonra bu konuyu irdeleyeceðim...)
Bakin ben gene yazmakta sakinca gormuyorum. Islamiyet'in(genel anlamda soyluyorum) tartisimasiz ve kesin olarak yargi makami Kuran'dir. (ulemayi kisisel isleyis bazinda tartisirsiniz o ayri , elbette tartisiriz)
Biz zaten son kitap olmamiz nedeniyle, diger gelen nebilerin ve inen kitaplarin Allah tarafindan yollandigina inaniriz.
Bu anlamda ulemaya su noktada katilirim.(refere konusunda) Bu konuda sizi de kivrak zeka kullanima davet etmek isterim. Kivrak zekada her zaman dogruluk payi bulunur zira.. Tumu dogru olmasa bile..
Bir dinin resmi anlamda bir kitabi ve bir elcisi olur. (Milyon tane meal olabilir cunku resmi degildir.)
Bir din'de 4 hatta, 5 farkli resmi'gayriresmi Incil olmasi istisnasiz mumkun degildir.Imkansizdir. Cunku Allah'in adiliyet sifati ortadan kalkar. Kitap yollamadigi kavmin sapmamis zikir ehline kurtulusu mujdeleyen bir Allah, tek bir dine 4 kitap yollamaz. Yok boyle birsey. Hak din secilmis peygamberleri ve kitaplar daima: 1/1 seklinde gider. Hic 3/2 veya 5/8 olmamistir.
Cunku Allah kendi indirdigi kitabi curutmez(karisiklik cikacagi icin, hangi kitabi tercih etsem sendromu yani ) (Kavim Iclerinde ust dereceye layik gorulmus insanlar olsa da onlar resmi anlamda peygamber kabul edilmez. )
Kitaplarin buyuk olcude tahrif edilip edilmedigini, biz Kuran yardimiyla anlariz, zira benzer olayi kitap bize aktarir. Ama bunlar genel gecerde cok kemiksi konulardir. Yani o kemik kirildiginda, dini de kiracak konulardir.
Simdi benim kivrak zekam der ki; Barnaba'da gelecegi soylenen benim peygamberimin adi, diger Incil'lerde yoktur.
(Ki bunun onemi de yoktur, olsa da yine Kuran refere olmaz.Biz Incil'e dair, sadece Kuran'daki pasajlari dogru kabul ederiz. Yani bu pasajlarin toplami atiyorum 8 sayfa ise bizim icin gercek Incil o sekiz sayfalik Incil'dir. Cunku kitabimiz olan Kuran kendi icinde onay verip inanmamizi ister. Ama bunlarin tumu Kuran icinde olup biter. Hukum/yargi vs.)
Ki Maide 5;68'de belirtilen rabbimizden indirilen emirleri zaten uyguluyoruz. Oruc, Kurban vs.. Bunlar Incil ve Tevrat icin de emir olan maddeler.
Zaten bizdeki Kuran'daki ayetlerin pasajlarida icerik olarak bunlari vurgular ve Isa'nin dogumuna, olumune vs. yer verir.
Bakin buradaki tahrifati(tahrifatin olcusunu yani) ben su sekilde beyin suzgecimden geciririm.
Bir peygamber, ashabiyla yer alir din sahnesinde..Tek basina peygamber tarihte duyulmamistir hic. Bu hep boyle olmustur. Cunku onlar ilklerdir, ornek teskil ederler kavime..Teskil ettikleri ornegin temel tasi, Allah inancidir. Bir secilmis peygambere varsayin ki kimse inanmadi, yalnizca bir insan inandi ve Allah'i kabul etti. Salt o bir kisi bile peygamber icin ashaptir.
Bakin soru sormuyorum asla size! Sadece yorum yapiyorum. Sakin yanlis anlamayin.
Simdi bakalim Incil'e; Hristiyanlikta da tipki Muslumanlik gibi bircok mezhep vardir. 4 Incil var elimizde, bunlarin yanisira, su an halihazirda varolan mezheplerin disinda, cok uzun donemler once varolmus ve bir sekilde tarihe gomulmus bir Barnaba mezhebi var. Yani bugune gelememis ornegin bir presbiteryanlik gibi..
Ne hazindir ki, bu fiziksel olarak bugune ulasamamis bu mezhebin varolan bir de kitabi var. Ve ne tesaduftur ki benim peygamberimin geleceginin, Isa'nin agzindan gelecek peygamberin kendisi tarafindan yolunun hazirlanacaginin, yine Isa tarafindan mujdelendigini aktaran icerikleri de var.
Barnaba36.
"Havariler, meleklerin baþ kaldýrýþýna þaþýp kaldýlar.
Sonra Isa dedi: «Bakýn, size söylüyorum ki, ibadet etmeyen þeytan'dan daha kötüdür ve daha büyük eziyet çekecektir. Çünkü,
þeytan'ýn önünde kovulmadan önce hiç bir korkma örneði yoktu ve Allah
onu tevbeye çaðýracak hiç bir peygamber de göndermiþ deðildi; ve
insan —þimdi, Allah böyle dediði için, benden sonra gelecek ve belki de
benim yolunu hazýrladýðým Allah'ýn Elçisi dýþýnda bütün peygamberler
gelmiþ bulunuyor.— ve insan, diyorum ki, Allah'ýn
adaletinin sonsuz örneklerini görmüþ olmasýna raðmen, hiç Allah yokmuþ
gibi korkusuz, keyfince yaþar..."
Iznik konsullerinin karari geregi, yakilan Inciller'den kalan 4 resmi Incil var elimizde. Barnaba o donemde yasamis bir insan tarafindan yazildigi icin kabul edilmiyor.Edilmese de onemi yok zaten.
E simdi bu durumda benim Incil'e Kuran'i refere etmem icin, ortada bir kitap olmasi gerekir. Bu esitlik yok. Bu esitligi de Barnaba da dahil..
Varsayin ki refere ettik, su an ortalarda dolanan Incil'in ongorusu ve su anki ritueli (iman sarti) uclu teslis.. Hadi varsayin ki bu hristiyan alemi bazinda bir takim sapkinlarin fanatikligi...(daha once bir mesajinizda Isa'nin tanri edilisine dair elestirinizi okumustum) Peki bu Hristiyan aleminin hic mi karar mercii filan yoktur, hani cikip yazili beyanat yapsin "bizde uclu teslis inanci kabul edilemez" seklinde..
Boyle bir sey olmamasi da kilise bazinda bu sapkinliga destek verildigi imajini yeterince sergiliyor.
Simdi bu durumda bana, sadece kitabimda Incil'den Isa'dan bahsedilen yerleri bozulmamis pasajlar olarak almak kaliyor.
Gerek ulema, gerek ben su an ortadaki Incil'lerin bir hukmu gercekten yok. Uzucu aslinda.. Ama yok eden ulema degil, ben de degilim.
Hukum kalkma olayi 5:68 kaynakli olmasa dahi, daha gecerli gerekcelerim var zaten.
Bakin Kuran dahi refere olmayi reddediyor. NISA/171 Ey Ehlikitap! Dininizde aþýrýlýða gidip doymazlýk etmeyin! Allah
hakkýnda gerçek dýþý bir þey söylemeyin! Meryem'in oðlu Ýsa Mesih,
Allah'ýn resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber
Meryem'e atmýþtýr. Artýk Allah'a ve resullerine inanýn. "Üçtür!"
demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve
biricik ilahtýr. Kendisi için bir çocuk olmasýndan arýnmýþtýr O. Yalnýz
O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter.
Sonuc:
Ulema hukum konusunda dogrusu yapiyor. Cunku Kuran Nisa/171 ile ciziyor dogru sinirini.. Ama kilise hala teslisi uygulamaya ve kabule devam ediyor. Bu durumda bahsettiginiz kitaplardaki tek Allah, ayni Allah gercekligi ortadan kalkiyor. Allah'in boyutu olmadigi icin ucleme de olamaz.
Ucleme varsa o baska bir Allah'tir.
Kuran Orijinal inmisIncil'i reddetmiyor asla! Ki bizim iman ettigimiz de odur. Ama bu ortadan kaldirildigi icin(hristiyanlarca) bugun ortalikta gezen Incil'lerin hukum bazinda bir onemi yoktur.
En ustte koydugum ayetler icerigi de her ummete giden elciler (kitaplar degil) mevcuttur ve iz babinda Kuran ayetlerinde acikca sergilenmektedir.
Cunku neden?
Allah, tanimadigi bir kavmin sapmamislarina kurtulus mujdesi vermez. Allah'in bir kavmi en bastan(inanmayi dahi teklif etmeden) silip atmasi dusunulemez, cunku boylesi yapmasi icin o kavmi yaratmamis olmasi gerekir.
Herseyi yaratan Allah'tir. Adil'dir.
O ummet icinde sapacak olan zaten sapacaktir.Bu nedenle, O odulu verebilmesi icin o ummetin zikir ehli veya kitap ehli olmasi ve sapmamasi gerekir.
Verirse, Allah kendi sifatlariyla celisir ve adiliyeti ortadan kalkar.
Sonuc olarak bahsettiginiz bilcumle uygarliklarin(ki o uygarliklar genel sekilde Kuran'da bildirilmistir) , dolayisiyla kiyamette durumu da bellidir. Sapmamis olanlar, kurtulusa erecektir.
Selam Sasha Kardeşim,
yani, sadece Rasül'ün kendi şahsiyeti değil aracı ve iletici olan...ilk etap'ta kendilerine geldiği kavmi de ilahi mesajlara ileticilik ve aracılık işlevini yürütür/ yürütmüştür...bireyden topluma - toplumlara -dünya'ya doğru yönelen asimetrik bir sirayet sözkonusu... ve aslında indiği tüm dünya'ya bu mesajların tasarlanmış( ilahi tasarım...) bir işlevsellikle dağılması sağlanmıştır böylelikle...
dediklerinizi doğru okuduğumu ( yanlış anlamışsam lütfen düzeltiniz) ve bu güzel cümlelerinizden yeni açılımlar ve artılar kazandığımı düşünüyorum değerli kardeşim. teşekkür ederim.
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Merhaba hasanoktem, kusura bakmayin ben Turkce'ye tam hakim olmadigim icin zaman zaman demek istedigimi iyi anlatamiyorum.
Kuskusuz Resul'un kendi sahsiyeti degil sadece..
Dikkat ederseniz mesajin baska icerikli bir bolumunde bir peygambere hic kimse inanmasa da, sadece bir kisi dahi inansa o inanan kisi ashabidir Islamiyet'te.. demistim.
Orn;Kuran Arap'a kendi dili ile indirdik aksi olsa biz bu dili bilmiyoruz diyeceklerdi, der.
Ama bu demek degildir ki Kuran veya din veya peygamber sadece Arap kavmine aittir. Cunku Allah inanci kimsenin tekelinde degildir.
Resul hangi topluma mensupsa (Allah tarafindan secildigi icin), o dil ile inmistir kitaplar. Ama bu gerekce, o dil'e ve kavme ait bir din ve peygamber oldugunun ispati olamaz. Bunun en iyi ornegi zaten bizim Samanizm'den Muslumanliga gecisimizdir. Okyanus otesi /Isa orneginde oldugu gibi..
Din sistemi ve kavrami her zaman kulturun icinde yer aldigindan, tipki kultur gibi etkilesimdir. Insanin olmadigi yerde kulturden bahsedemeyiz, acimlayamayiz cunku..
Devamýnda hristiyan din alimleri þu sorularý soruyorlar:
Fakat böyle bir kuram, insaný baþka çýkmazlara sokmaz mý? Örneðin: · Yahudilere neden bu kadar çok sayýda peygamber ve kitap gönderilmiþtir? · Zebur ve Ýncil neden Tevrat'ýn hükmünün ortadan kalkmadýðýný söylüyor? · Neden Yahudilere gelen peygamberler dýþýnda diðer kavimlere gelen semavi kitaplarýn izi kalmadý? Yoksa çoktanrýlý Hindu dininin kutsal kitaplarý olan "Veda" ile "Bhagavad Gita" da mý Allah'tan geldi? · Sonradan gelip Allah'ýn Sözü olduðu iddiasýnda bulunan kitaplara ne diyelim? Örneðin Bahaî veya Mormon kitaplarý... · Araplara gelen son bir peygamber kavramý doðruysa sonradan ortaya çýkan kavimlere peygamber gelmeyince bunlar haksýzlýða uðramýyor mu? Yoksa herkes Arapça mý öðrenecek (Bkz. Yûsuf/12:2)?
Zaten Kur'an, Zebur, Ýncil ve Tevrat'ýn hükmünün kalktýðýný falan söylemiyor.
Mukaddes kitap tahrif olmuþ orjinali deðil deyip onu bir kenara atmýþ.
O zaman sormak lazým:
Eðer Mukaddes kitabý fýrlatýp atacaksan Kur'an neyi doðrulayýp denetleyecek? Böyle davranmakla Kur'aný da iþlevsiz býrakmýþ olmuyor muyuz?
Allah bizden doðrulama ve denetleme fonksiyonunu yerine getirmemizi isterken hristiyanlar, Kur'an sahte diyor. Ellerinde Kur'an olanlarda sizdeki kitap Allah'ýn kitabýnýn aslý deðil diyor.
Mesih kavramý Mukaddes kitaba bakýlmadan anlaþýlamaz...
Sayin sekiznoktabir, Su mesajiniz dikkatimi cekti. Sayfalar cok olunca atlamisim.
Daha onceki mesajimda Vedalar'a vs. iliskin aciklamalada bulunmustum zaten..Sorularinizin cevabi orada mevcut. Tekrarlamaya gerek yok.
Cok uzun olmasin diye semalari filan almadim. Alintilamis oldugunuz piramit'e gore, en uste konulan Kuran herhangi bir dengesizlik yaratmaz.
Cunku semaniz yanlis. Siz o semaya, sadece kitap ve peygamber sahibi olanlari koydunuz.
Zikir ehli nerede? Allah varliksal olarak 4 kitap ve 4 peygamberden ibaret degildir. Bu modernize hayata gecisle birlikte, sistemlesmis hak dinlerin gosterimidir.(koydugunuz sema)
Sorun bizden oncekilerin kitabimizi tanimama problemidir. Hristiyan aleminin de, kendinden onceki kitaplari yok saymamasinin gerekcesi budur. 3 kitap sirtsirta verip Kuran'i tanimaz. Hristiyanlik gucunu buradan alir.
Bahai ve Mormon ornekleri konu disi cok alakasiz orneklerdir. Mormon guruhu bir tarikattir.Ustelik de son derece tehlikeli bir tarikattir. Ciktiginiz zaman hayatinizi da verip cikmak zorunda kalirsin cogunluk..
Bu kurali siz hangi hak dinde gordunuz acaba? Bugun dileyen insan diledigi dine gecme ozgurlugune sahiptir.
Keza Bahai'lik de bugun dunya dini olarak anilsa bile koken olarak mezheptir.
Bir mezhebin veya bir tarikatin yazmis oldugu kitap Allah sozu olarak kabul edilemez. Ederseniz sayet, benimde yazdigim kitabi Allah sozu olarak kabul etmelisiniz. :)
Eger ben bir kitap yazsam ve size desem ki bu Allah sozudur. Inanacak misiniz?
Hayir, bizim peygamberimiz Muhammed Mustafa'nin gelisiyle ve olumuyle, yukardan gonderilen vahiy ve secilmis peygamberler donemi bitmistir.
Cunku insanlik cahiliye devrinden cikali ve modernizasyona ulasali kallavi bir donem gecmistir. Bu haksizlik olmaz mi dusuncenizi lutfen bu minvalde ele alip gozden gecirin.
Bugun herhangi bir insanin (dini olmayan), gerek tek tanrili, gerek cok tanrili olmak uzere secme sansi oldugu bir suru din vardir, su an dunya uzerinde...
Tekrar tekrar vahiy ve peygamber gelmesi anlamsizdir. Peygamber enflasyonundan baska bir karisikliga yol acmayacaktir.
Hayir su gun itibariyle, ortada dolanan 4 Incil'i kenara koymamiz(atmamiz degil), sadece kendi kitabimizda gecen Incil ve elcisine ilisikin pasajlari gercek Incil'den kabul etmemiz olagandir. (gerekcesini ust mesajimda yazdim bulabilirsiniz.) Cunku Kuran'in diger kitaplari denetlemek gibi bir zorunlulugu yoktur.
Kuran denetimini yapmis ve dogruladigi kismi icermistir zaten. Isa'nin nasil dogdugu, ne sekilde geldigini ben bugun kendi kitabimda okuyabiliyorsam bu denetlenmis ve onaylanmis iceriktir. Keza diger kitaplar icin de ayni sey gecerli..
Kendine dair denetlenmeye ve dogrulanmaya ihtiyac duyan bir grup veya bizden onceki dinlerden biri soz konusu ise, onlar bize donmek ve Kuran'i acip kontrol etmek durumundadir. Bunun bizzat gercegi de yakin donemde yasanmistir.
Da Vinci Code ile hristiyan dunyasinin bir kismi ayaga kalkmis ve ne manidardir ki Kuran vasitasiyla Isa'nin evlenmedigi ve cocugu olmadigini ispatlayabilmislerdir.
Kuran bir kisim veya tum Hristiyanlara gore sahte ise, neden sahte kitap vasitasiyla kendi peygamberlerini soy bakimindan temize cikarmak icin Kuran'i tercih etmislerdir?
O halde tepki gostermelerine hic gerek yoktu. Isa'nin evli ve ailesi olduguna dair soylenceleri kabul edebilirlerdi.
Burda ciddi bir celiski vardir.
Ki bu yapilan eylem, Kuran'in yeterince islevsel bir kitap oldugunun acik kanitidir.
Ki Kuran mesih bahsini yeterince acik anlatmistir.
Son yazınızda benden alıntı yapmışsınız. Sanırım dikkatinizden kaçmış. Alıntıladığınız kısımı ben de hristiyan din adamlarından alıntılamıştım. Onlar Kur'an takipçilerine, alıntılamış olduğunuz eleştrileri getiriyorlar.
O kadar çok şey yazıyorsunuz ki konu dağılıyor. Bir çok iddia ve bir çok cevap. İsterseniz teker teker gidelim. Burada önemli olan çok şey yazmak değil. Bu forumu takip edenler de bir süre sonra bıkkınlığa kapılabilirler. Benim sizden bir ricam var: Sadece son yazdığınız mesajın son kısmını tekrar buraya alıntılıyorum:
Kuran bir kisim veya tum Hristiyanlara gore sahte ise, neden sahte kitap vasitasiyla kendi peygamberlerini soy bakimindan temize cikarmak icin Kuran'i tercih etmislerdir?
O halde tepki gostermelerine hic gerek yoktu. Isa'nin evli ve ailesi olduguna dair soylenceleri kabul edebilirlerdi.
Burda ciddi bir celiski vardir.
Ki bu yapilan eylem, Kuran'in yeterince islevsel bir kitap oldugunun acik kanitidir.
Ki Kuran mesih bahsini yeterince acik anlatmistir.
Bu forumun konusu hristiyanların sahte olarak kabul ettikleri bir kitaba işlerine geldiğinde neden sarıldıklarını bulmak yahut (bir başka arkadaşın önceki sayfalarda belirttiği) İsrai'in, Filistin'e olan haksız saldırısı veya başka bir şey değil.
Yazınızdaki mavi ile belirlemiş olduğunuz kısımada altı çizili ibareye (ki bunu ben çizdim) tekrar bakmanızı istiyorum.
İsa Mesih, Allah'a teslim olmuş tüm insanların peygamberidir değil mi?
Şimdi sizden istediğim madem ki size göre "Kuran mesih bahsini yeterince acik anlatmistir" lütfen mesih'in ne olduğunu ve İsa'nın mesihliğinin ne anlama geldiğini Kur'an dışında hiçbir kaynak kullanmadan ve konuyu dağıtmadan izah etmenizdir.
Not: Geçenlerde Haber Türk televizyon kanalında Barnaba İncili ile ilgili yayınlanan bir programda Marmara Üniversitesi'nden bir ilahiyatçı İsa Mesih'in mesihliğini şöyle izah etti:
Kur'anın geldiği dönemde İsa için "İsa Mesih" dendiğini; Kur'anın da bu şekilde yani herkesin bildiği şekliyle İsa için bazı ayetlerde "İsa Mesih" deyiverdiğini; yoksa özel başka bir anlamının olmadığını söyledi.
Bu değerli ilahiyaçımız bize "mesih" kavramının tabiri cayizse bugünkü soyadının işlevine sahip bir lakaptan öte olmadığını söylüyor.
sevgili sekiznoktabir, kim tarafindan geldiginin onemi yoktur soru ve elestirilerin.. Ben cok fazla birsey yazmadim. 35 sayfada sordugunuz sorulari derledim sadece onlara yanit yazdim.
Olur mu? Isa konusundan nasil cikarip atabilirsiniz ki, bazi seyleri?
Eger alakasi yoksa, neden alintiladiniz peki bir takim din adamlarinin goruslerini?
Evet ben yazdigim yere tekrar bakiyorum, ve diyorum ki neden sahte oldugu iddia edilen bir kitaptan Isa'ya iliskin bilgi aliniyor?
Siz sahtelige iliskin bir girdi sunarsaniz, ben sahteligi sorgularim. Cunku bahsedilen benim kitabimdir. Elestiriyi kimin yazdiginin hic onemi yok.
Siz acikca sunu mu soylemek istiyorsunuz? Ben her turlu alintiyi gireyim, ama siz girdigim alintilara dair soru sormayin?
Boyle bir bilgi alisverisi olmaz sevgili sekiznoktabir.. :)
Koydugunuz alintilarin icerigine dikkat ediniz o halde, ki zor durumda kalmayin. Kuran'in tek basina islevsel olamayacagini dusunen siz degil misiniz? Ben de size diger alintilarinizin isiginda, Kuran'in tek basina da islevsel olabilecegini aktardim.
Bu forumun konusu Kuran'in sahte olup olmadiginin irdelenmesi midir ki bu tur alintilar giriyorsunuz diye benim de size sormak sanirim en dogal hakkim degil mi?
Ýsa Mesih, Allah'a teslim olmuþ tüm insanlarýn peygamberidir deðil mi?
Hayir degildir. Olsaydi, ornegin benim peygamberimin adi Muhammed Mustafa olmazdi degil mi?
Tum insanlarin peygamberi olsaydi, Allah baska peygamber ve kitap gondermeye gerek duymazdi zaten..
Mesih en basit tanimiyla Ibranice Mesiya'dan gelen " Mesholunmus" anlaminda bir kelimedir.
Tertemiz bahsinde bunu zaten yeterince aciklamistik.(Isa'nin dogusu vs.)
Buna ayrica bir atif yapmamiza veya Isa'ya ekstradan bir kimlik yuklememize bence gerek yoktur. Allah'in sozleri gayet acikken, biz kalkip Isa'ya peygamberler ustu filan gibi bir kimlik yukleyemeyiz. Bu sirktir. Cunku nasil olustugunu vs. biliriz. Kuran bize bunun bilgisini sunar.
Kuran'in geldigi donemde(Mesih) kullanilmis olmasi muhtemeldir. Zaten yuce Allah Kuran araciligi ile hristiyanlara "uclemeyin, O benim oglum degil der" der. Bunu da Incil'de yazmamis olmasi dikkat cekilesidir.
Bundan da Isa donemi insanlarinin halen fitne fesat gittiklerini, sapkin inanclar pesinde kostuklarini anlariz.
Gecmis sayfalarda Kuran'daki ilgili ayeti yazmistim.
Gordugunuz gibi bunlari ben kafamdan yazmiyorum, Kuran tek basina yeterli oluyor.
Sayenizde kendimden daha doğrusu meramımı anlatabilme yeteneğimden şüphe etmeye başladım...
Çok şey yazıyor olmanızla ilgili söylemim bir tavsiye idi...Siz 35 değil 350 sayfa da yazsanız ben okur ve ilgili notlarımı iliştiririm. Sorun değil. Siz bildiğiniz gibi devam edin.
Sasha yazdı:
"Mukaddes ruh" taniminin kendi
basina bir zumreye(kavme) dair ozelligi yoktur. Sonucta ayni ruh,
halihazirda butun insanlara anne rahmine dustuklerinde verilir, Allah
tarafindan... Peygamber olmasalar bile.. Yani bahsettiginiz mukaddes
ruh, sizde de mevcuttur. Cunku Allah'tan gelir.
Yani ilk insani baska bir Allah, peygamberi bir baska Allah, siradan kul'u bir digeri yaratmamistir. Allah tektir.
Yazdıklarımın neresinden ilk insanı, peygamberleri ve sıradan kulu başka bir Allah yarattığına dair sonuç çıkardınız ki böyle bir cevapla beni karşılıyorsunuz?
Benim söylediğim: İster Kur'an ister Mukaddes Kitap olsun yaratma ve vahiy iletilmesi eylemlerinde bir şekilde Mukaddes Ruhu gördüğümüzdür.
Bütün bunlardan Mukaddes Ruh'un, Allah'ın emrinde olan, yaratmakta ve buyruklarını iletmekte görev alan bir varlık olduğunu anlıyoruz. Üstelik meleklerden de farklı bir varlık.
Benim sorduğum: Madem ki (sizin deyişinizle) 'sonuçta aynı ruh,
halihazırda bütün insanlara anne rahmine düştüklerinde veriliyor' o zaman:
1. Ruh'un, Meryem'in karşısına insan kılığında çıkıp görünmesinin, konuşmasının anlamı nedir? Ruh diğer insanların çocukları olacağını onların karşısına insan kılığında çıkıp haber vermiyor değil mi?
2. Meryem'in, Ruh'a verdiği ilk cevaptan...
44 MERYEM 19:17
Onlarla arasına bir perde çekmişti.
Biz de ruhumuzu ona göndermiştik de o kendisine sapasağlam bir insan şeklinde
görünmüştü.
44 MERYEM 19:18
Meryem demişti: "Ben senden,
Rahman'a sığınıyorum. Takva sahibi biriysen dikkatli ol."
...anlıyoruz ki Ruh'un kendisine kötü birşey yapacağı hissine kapılıyor.
Arkasından Ruh'un, 'kendisinin Rabbinin elçisi olduğu ve tertemiz bir oğlan bağışlamak için geldiği' şeklindeki açıklamasına verdiği karşılıktan da anlıyoruz ki Meryem'in hiç bir şekliyle bir erkekle beraberliği de yok.
44 MERYEM 19:20
Dedi: "Benim nasıl oğlum olur; bana herhangi bir insan dokunmadı. Ben bir kahpe de değilim."
... ve takiben Ruh'un cevabından da anlıyoruz ki olağandışı birşeyler gelişiyor...
44 MERYEM 19:21
Dedi: "İşte böyle! Rabbin buyurdu ki: 'O benim için çok kolaydır. Böyle olması onu, insanlara bir mucize ve bizden bir rahmet yapmamız içindir. Hükme bağlanmış bir iştir bu."
Meryem'in şaşkınlık geçirmesi ve buna karşılık Allah'tan 'O benim için çok kolaydır...' şeklindeki cevaba vesile olan olağan dışı durum her ne hikmetse İslam ulemasında bir şaşkınlık yaratmıyor. Bir geçiştirmedir gidiyor...
Eğer görmezden gelmek bir sanat ise İslam uleması, bu sanatın yeryüzünde eşi menendi görülmemiş bir temsilcisidir.
Maalesef aynı tutum sizde de mevcut. Kalkıp hermafroditlikten bahsediyorsunuz.
Meryem'in başına gelen olağan dışı bu durumu onun hermafrodit olabileceğine bağlayan tezin sahibi veya sahipleri şunun ayırdına varamamış durumda:
Hermafroditlik yassı solucanlar ve bir çok çiçekli bitkinin sahip olduğu etkin bir üreme mekanimasını tanımlar. Onlar için normal olan budur.
Sanki insanlar arasında nadir de olsa aradabir hermafrodit bireyler kendi kendine hamile kalıp çocuk sahibi olunabiliyormuş gibi bir tavır takınıp işte Meryem'in de başına bu gelmiş' olabilir gibilerden acınası bir söylem...
Yer yüzünde modern tıbbın saptamış olduğu böyle bir vaka varsa yani hermafrodit bir insanın sağlıklı bir bireyi dünyaya getirdiğine dair getirin buraya biz de bilelim.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma