HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: KURAN VE NAMAZ..... Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
nurhani
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 03 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 40
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı nurhani

"....Biz bu dini hadislere göre'mi ?  Hayatımıza sokup yaşayacagız yoksa Allahın hududlarına göremi."

peygamber ALLAHIN hududundan başka bir hududda mı yaşadı bu dini....?veya peygamberin nasihat,öğüt,tavsiye ..emir..gibişeylerine uyan birisi kur'an ın hudularının dışına çıkabilir mi?

birleri ise birşeylerden bahseder...kim cahil görülecekdir.....sadecene sabırlı ol....ben buyum demekle o olunmuyor.....sanki çok cevap vermiş gibi de birde luzum görmüyorum diye......

kur'an ın savunulması beni niye rahatsız edsin...böyle birşey mümkünmü?asla...lakin kur'an savunuculuğu altında,biz dini özüne döndürmeye çalışıuyoruz laflarının altında üretilen onca yanlış fikre..karşıyım......

şeytanın...teslimiyetin değilde aklı ilahlaştırmanın...hgerşeyi bildiğini zannedmenin..ürünü dahi olduğunu bilmeyenlerin...birilerini cahillikle itham edmesine güler geçeriz....herkesin tevbeye ihtiyacı var..her an .....ama senle münakaşmdan dolayı ise yanılıyorsun....okısma sen dahilsin...belkide....

sıkıştığın yerde ben akıllı onlar cahil denklemine sarılman nekadar komik....

Ve aleyküm selam El-turki

Elbette ki peygamber allahın hududları içinde yaşıyordu  zaten bu yüzden peygamber seçilmedi.

Peygamberin nasihat, öğüt, tavsiye ..emir.!? gibi şeylerine uyan birisi kuranın hududları dışına çıkabilirmi.?

Çıkabilir arkadaşım bunun çok örnekleri var hayatımızda gelen öğütün nasıl çarpıtıldığı yozlaştırıldığı belli birde ben peygamberin Din konusunda emir koyabileceğini düşünmüyorum

Dinin emirleri zaten Yüce yaratan tarafından konulmuş bunda eksiklik veya bozukluk bulamazsın yok eger bana gelen emir böyledir  diyorsan hem peygambere iftira atmış hemde peygamberin ile allah şirk koşmuş olursun

Bizim bu formda ki bulunma amacımız Yüce yaratan ve onun sevgisiyle bilgi paylaşımı ama bunu yaparken kimseyi kırmamaya kişiliklerini rencide etmemeye özen gösteririz.

Herkesin yada her kesimden insanın kendine has düşünceleri vardır ve dilediği gibi beyan etme özgürlüğüne sahiptir

Peygamberin yaşadığı ve senin bize yedirmeyeceğin 23 küsür sene var ya..Bu mübarek insan hayatını allahtan gelen vahiyler doğrultusunda yaşamadımı bunu hayatına geçirirken yardımcı bir kaynakmı aradı tevrattan veya incildenmi faydalandı.Bunların hepsi bize GAYP

Öyleyse hakkında bilgimiz olmayan şeyin ardına düşmeyelim..Allah bunu böyle yapmamızı emretmiyormu ve

Yüce Allahtan ve ondan gelen bu hidayet ve yol gösteci kılavuza yani allahın ipine sımsıkı sarılalılm ve ondan başka şeylere veya kimselere İlahi'yet,  ulu'luk  yüklemiyelim neticede peygamberlerde Allahın yaratığı bir beşerden başkası değildi muhakkak ki onlarında yanlışları ve hataları olmuştur ve bunu bizlere kuran açıklar..

Daha önceki bir yazımda dediğim gibi burada kimsenin peygamber düşmanlığı yaptığını sanmıyorum.İnsanlar arasında fikir ayrıcalıkları mutlaka olacaktır İnsanı insan yapan en belirgin özelliklerden birisidir bu.

Kurandaki kıssalar bunu gözümüzün içine soka soka anlatır ve akletmemizi kolaylaştırır.

Ben burada ki her hangi bir arkadaşımın aklını ilahlaştırıp karşısındaki her hangi bir kimseyi küçümseyeceğini ve cahillik ile atfedeceğini sanmıyorum .



__________________
"Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen."

AL-İ İMRAN 8
Yukarı dön Göster nurhani's Profil Diğer Mesajlarını Ara: nurhani
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

önce sahih hadislerin varlığına inanaların....ve sayıcada sizin  kabul edemeyeceğiniz kadar çok olduğuna inanaların...inanma şeklini yargılamayın.kimse kur'an=hadis demiyor.böyle bir denklem kurmuş değil...bu sadecene sizin vehminiz.böylecene kendi fikrinizi anlatmada daha kolaylık çekiyorsunuz...

şunu ister anlayın..ister anlamayın ilk ayatin inişinden dinin kemale erdirldiği ana kadar geçen 23 senede peygamberin ve toplumun yaşadığı hayat..kur'an ın bir tefsiridir.....ALLAH ın murad ediği bir tefsiridir...ondan sonra gelecek olan bütün devirlerede ışık tutar.....kur'an ı anlmada insanlara kolaylık sağlar...yol gösterir....buna inanmanız yada inanmamanız hiçbirşey değiştirmez.....

ama 23 senelik hayatı kendine GAYB haline getirmiş insanların işi akıllar ve nefisleri arasında yorum yapmakdır.....

ALLAH peygamberini bile tehdit etmiş-uyarmışken..az kalsın gönlün kayacakdı..az kalsın dilşinden şu çıkacakdı dereken.şunu unutmayın ki siz daha fazla o uyarıya tabisiniz.....bende....herkes...

islamın tevhid dini olamsı aslında çok şey anlatır..ama bir dönemi kendine gayb haline getirmiş lerle ne konuşsak artık zordur.gayb üzerine ne konuşabiliriz....

abdullah ibn ömer hiç sormadımı babasına baba:sen peygamberle çok anların oldu anlatsana diye....baba peygamber abdest alırken nasıl alırdı..anlatsana diye...namaz kılarken nasıl kılardı anlatsana diye....sizce sormadımı?

veya sen olsaydın sormazmıydın....

hz ömer yoksa oğluna şöylemi dedi...oğulcuğum bırak peygamber nasıl abdest almış..al işte nasıl alırsan....bırak nasıl namaz kıdığını kılda nasıl kılarsan kıl....bırak peygamber nasıl yapmış..bak kur'an a anlarsın.....mı demişdir sizce....

ve diğer sahabeler.....

şimdi hayatın gerçekelrini anlayın....bir insan çok önem verdiği biri ile bir zaman geçirir..eve gelir hemen bunu çocuklarına eşine anlatır...arkadaşlarına anlatır....defalarca..artık eşi ve çocukları bunalır ....dede torununa hayatını anlatır...sürekli...önemli anlarını anlatır....
acaba fotoğrafcılık..ve albüm insanların bu özelliğinden çıkmıyormu..önemli anlarını hatırlama..yaşatma arzusu...

şimdi siz şunumu diyeceksinzi..o zamanlar önemli değildi..o insnalardada böyle duygular yokdu...ne anlaralr onlar öenmli anlardan...mı diyeceksiniz....

peygamberi en ufak detayına kadar incelemiş..dinlemiş insanların sonrasını gaby ilan edmek artık sözün bittiği andır....oyüzden şimdi şunu yapalım..gayb eddiğin o zaman dilimine seni taşıyalım...şimdi sen o dönemde yaşıyrosun....bakıyorsun peygamber 5 vakit namaz kılıyor...sen de 3 kılıyorsun....bakıyorsun zekatla ilgili şeyler anlatıyor...sende diyorsun ki sadaka zekat sadakadır....bakıyorsun olmuyor..artık saberedemiyrosun..çıkıyorsun peygamberin karşısına :VALLAHİ sen yanlış yapıyorsun....kur'an da namaz ikidir...üçdür..zekat ta işte şu manayadır...şu şuı şekildedir....çünki ben kur'an dan bunu anlıyorum..ben çok ukudum..çok inceledim..zeki de bir insanım...mı dersin...yolun ne olur?
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
naz17naz
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 18 haziran 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 31
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı naz17naz

o dönemde yaşasaydım ona tabi olurdum çünkü kur'an peygambere itaat edin diyor.
Yukarı dön Göster naz17naz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: naz17naz
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Sana katılıyorum el_turki; eğer günlük kılınan bu kıyamlı rukulu secdeli dediğiniz namaz varsa ve Kuran kaynaklı ise ve bunu tebliğ eden bu Kuran'ın Resulü her gün bu namazı bizzat kılmış/kıldırmışsa, kesinlikle günümüze kadar aynı şekilde hiç değişmeden gelmesi gerek, ki gelmiştir de. Günde 5 vakit namaz, 2,4,4,3,4 rekat; iftitah tekbirinden sonundaki selama kadar aynen gelmiştir. Daha sonra 2'yi, 3'ü ne diye 5 vakte çıkarsınlar? İki rekatı niçin 3-4 yapsınlar? Kim nasıl, niçin bunu yapsın? Kesinlikle Resul döneminde 2 yada 3 vakit olan namazı daha sonra kimse 5'e çıkaramazdı. Çıkarsa da bunu her yerde ve bütün zamanlarda sabit tutamaz. Muhakkak aykırı sesler, aykırı uygulamalar olacaktır!

Bütün bunlarda seninle hem fikirim. Ancak, benim aklımın almadığı; neden 2-4-4-3-4/ farklı rekat sayısı. Neden her rekatte 1 ruku, 2 secde var? Neden farzları ve sünnetleri şeklinde ayırıyorlar namazdaki ekzersleri? Resul'ün namazdaki her yaptığı örnek ve farz olmalı değil mi? Her rekatta ayakta fatiha vs okuyorsun, eğiliyorsun, kalkıyorsun, yere kapaklanıyorsun, doğruluyorsun, olmadı dercesine bir daha aynı hareti tekrarlıyorsun? Sonra bunları 2-3-4 aynen tekrarlıyorsun! Bunun, sahibinin komutu ile hareket eden programlanmış bir robottan farkı nedir? Bugün de insanların namazı bir robutun davranışından farklı değildir. Her gün aynı zamanlarda, değişmeyen tekrarlanan aynı okumalar ve mekanik haretler... Bu robotlaşma, robotlaştırma değildir de nedir? Düşünen insan, "ben ne yapıyorum böyle hep aynı.. ben manyak mıyım acaba" der, aklından şüpheye düşer..  Bu yapılanlar, huzurda bir saygı duruşu ise; kıyamsa kıyamda başlar kıyamda biter, eğilmekse, eğilir ve biter, ayaklarına kapanmaksa kapanıverir... Saygın zatın "rahat ol!" komutu ile bu saygı duruşu sona erer... Kendin huzurda değilken, aynı yer ve ortamda birden huzurda oluveriyor ve başlıyorsun/geçiyorsun saygı duruşuna! Kılasik bildik aynı haretlerini yapıp tekrarlarından sonra dilediğin an son deyip huzurdan çıkıp ayrılıyorsun! Tuhaf değil mi? Az önce huzurda değildin, birden bire huzurda oldun, istedin, bir müddet sonra da huzuru terk ettin! Hep senin isteğin veya iraden devre dışı, önceden bunu böyle seni eğitip iradesizleştirenlerin ayartması. Bu Rab nasıl bir şey; namaz vakitleri ortaya çıkıyor, hemen sonrasında da kayıplara karışıyor! Kendimizi aldatıyoruz.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

bazı noktalarda orta bit yol bulmak güzel.....bir şeyi bozmak genel olarak...insan fıtratını da göz önüne aldığımızda azaltmak yönündedir.nefsin hoşlandığı şekle bürümekdir...nefis namazın 5 den 3 ehatta 2 ye hatta mümkünse 0 a düşmesini ister....eğer bozulacaksa akışı gereği namaz 5 vakitten aşağıya doğru çekilerek bozulamlıydı....zekat da öyle....daha az verecek şekile sokularak bozulur..hac da öyle..şimdi kalkacan ta okadar yolu çekecen..okadar kalabalığın arasına girecen..off dersin..dolaysıyla hac la ilgili şeylerde gevşetilerek..hac a gideceğine gariban sevindir diyerek bozulur...ama garibansevindrimekde bir maddi külfet onuda nekadar az indirgerse daha iyi olur.....genel olarak bütün bozulma süreçleri böyledir....nefsin tenbellik yönüne...sevdiği şeylerden ayrılmaması yönüne...maddeye olan tapınma yönüne hitap eden değişimlerdir....

birşeyde şudur....askerlik erkekler arasında önemli biryer tutar..adam 12 ay askerlik yapar ama 12 sene anlatır...annelik kadınlar için çok öenmlidir.....hamile kaldığı andan doğuma..emzirme dönemlerine kadar herşeyi hıfzeder..sonra çocuğuna anlatır.....önemli anlar ve önemli zamanlar kolay hıfzedlir...anlatılarakda sonraki nesellere miras bırakılır...

her rekatta 1 ruku,2 secde neden?dersen bende derim ki:onu ben bilmiyorum....elbette peygamber sallahu aleyhi vesellem doğrusunu biliyrodur.ve ona göre amel edmişdir.bizde onu taklid ederiz....farz ve sünnet ayırımına gelince..sadecene farz ı kılsanda yeter.....ama ibadetin ölçülü olmak şartıyla fazlalığından zarar gelmez...ama ölçülü olamak şartıyla.....çünki herşey bir ölçüyledir....

yaznın diğer kısmına gelince...bunu rpobotlaşma olarak görme...seni o hareketleri dahi yapmakdan alı koyan şeyleri dizginlemek olarakda bakabilrisin....o hareketleri yapmak için bile bazı şeyleri terketmek zorunda kalıyorsun...iyi düşün.....mesela..işyerin var...işini bırakıp gidiyorsun namaz kılmaya gidiyorsun...birşeyi terkediyorsun....nefsin meftun olduğu bazı şeyleri ona rağmen terkediyorsun...en son cümlene gelince..tam tersi düşün sadecene belirli vakitlerde insan kulluğunu hatırlıyor da olabilir...


Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

QUOTE=el_turki]Ama tüm kalbim ve samimiyetim ile ben senin niyetini anlamış değilim hala mümkünse sade bir dil ile anlatabilirmisin dileğini."

sahih hadis vardı...hemde sizin kabul edemiyeceğiniz kadar çok...kur'an ayatleri izaha tabi tutulurken önce bu hadilsere müracaat edilir...eğer onlarda yoksa akla yöneilnir....yol budur.....çok mücmel bir anlatımla bu...
[/QUOTE] 

sayın el_turki,

Şimdi sen diyorsun ki  Hadise güvenmiyorsun, Kur'ana güveniyorsun. Aynı adamlar aktarmadı mı ona nasıl güveniyorsun. Kur'ana güveniyorsan hadislere de güvenmen lazım.

Şimdi benim görüşüm peygamber Kur'anı yazdırdı. Kitap haline getirdi ve öyle vefat etti. Eğer ki Kur'anı kitap haline getirmeden ölmüş olsa idi görevini yapmadan ölmüş olurdu.

Bunu biz çok tartıştık. Eski devirlerde çarşılarda yazıcı denilen bir esnaf olurdu. Kimse doğru dürüst okuma yazma bilmediğinden aralarında anlaşma yapacaklarsa, yazıcıya gider, sözleşmesini yazdırır. Bir nüsha yazıcıda kalır. Diğer nüshalar taraflara verilir. Aynen bugünün noterleri gibi. Ayrıca bütün ortaçağ şehirlerinde olan bir esnaf. Hele ki bütün yaşantısı ticaret üzerine Mekke ve Medine de olmaması imkansız. Peygamber hiç bir şey yapmammışsa Mekke devrinde parasını verip bir yazıcıya o zamanın kağıdı neyse artık ceylan derisi, parşömen, papirüs vb. yazdırmıştır.

Medine de devlet reisi idi. Vahiy katipleri vardı. Bu katipler nereye yazdı. Yazdıkları ne oldu. Onun için hadislerde geçen Kur'an ezberlerde idi. Hafızlar savaşta öldü. Kemik üzerine bile yazılmıştı. Hz. Ebubekir onu Mushaf haline getirdi lafları Tarihi hakikatlere, Kur'ana uymuyor.

Bir akıl yürüteyim. Olsa olsa ne olmuştur. Peygamberin Mushafı olsa olsa  kızı Fatıma dolayısı ile Hz. Aliye kaldı. Hz. Ali ile Hz. Ebubekir arasında peygamberin mirasının kızına verilmesi konusunda anlaşmazlık vardı. Fedek bahçesi olayı. Bu konu şiilerin kitaplarında çok tafsilatlıdır. Şiiler için bu olaylar iman konularıdır. Benim için tarihi hakikatler. Çünkü bunlar bilinmeden fitne devri ve Ümeyyenin hatta Abbasinin yaptıkları pek anlaşılmaz.

Neyse , dargınlık sebebiyle Hz. Aliden bu mushafı alıp çoğaltamadığından, böyle bir komisyon toplayıp kitabı mushaflaştırdı diye düşünürüm. Bu mushaf ta bir harfi bile peygamberin mushafı ile değişik olmadığından Hz. Ali tarafından tepki görmedi. Eğer bir harf farklı olsa büyük tepki görürdü. Çünkü onu tutan büyük bir kitle vardı. Hz. Ali , hırslı, iktidar düşkünü biri olsa idi fitne daha Hz. Ebubekir zamanında kopardı. O her zaman ümmeti fitneye bulaşmaktan korudu. Yoksa yeterince malzeme herzaman vardı fitne için. Hele ki böyle Kur'anın değiştirilmesi , bozulması gibi bir olay olsa idi bu konuda Hz. Ali anında isyan bayrağını çekerdi. Ama kişisel sebeblerle hiçbir zaman olay çıkarmamıştır.

Hz. Osmanın yaptığı da artık genişleyen İslam devleti için eyaletlere göndermek üzere Kur'anı çoğaltmaktır. Kur'anın yazımı ve çoğaltılması sağlıklı koşullarda olmuştur. Yani asla ekleme çıkarma yoktur. Bunun için Kafi kitabında yazan hadisler de uydurmadır. Şiiler bu konuda hep Ehl-i beytin halifeliğinin Kur'ani bir kaynağı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ama yoktur. OLsa idi, Hz. Ali ve taraftarlarının bu konuda en baştan harekete geçmeleri beklenirdi.

Kur'anın nakli sağlıklıdır. İşin en başında yapılmıştır. İşte hadisler de Kur'an gibi yapılmış olsa iş peygamber zamanında, dört halife devrinde falan yapılmış olsa idi hiçbir tenkit yapmadan sahihliğine inanırdım. Ama şimdi Metin tenkidi yapmak durumundayım. Kur'an bilgim dahilinde değerlendirip kabul ediyorum. 

Hadisleri peygamber yazdırmadı. Din de Yahudileşme olmasın diye. Önlerinde bir Mişna örneği vardı. Dört halife de çeşitli tedbirlerle ümmeti bundan sakındırdı. Fitne devrinde taraflar birbiri hakkında  hadisler uydurdular. Özellikle de Abdullah bin Zübeyr (682-692)  in isyanında , Suriyelileri Hacca kabul etmedi. Hacca gidemeyen Suriyeliler , Abdülmelik e isyan edeceklerdi. Abdülmelik Şihab ez zühriye Miraç hadisini uydurttu. Kudüsü kutsal ilan etti. İnsanları Mescid-i Aksa da hac yaptırdı. Benzer olarlar Osmanlı da da olmuştur. Mesela Hac yollarının Vehhabiler tarafından kesildiği yıllarda Rumelideki müslümanlar Selimiye camiinde hac yapmıştır.

Hadisler nereden baksan, öncelikle siyasi sebeblerle uydurulup kullanılmıştır. Bunlar tutunca Emevi devrinde yazılmış. Ama bunlar da kaybolmuş. Abbasi devrinde Buhari,Müslim, Nesei, Tirmizi,Ebu Davud ve İbni Mace + Muvatta ve Müsned gibi eserlerle yazılmış, imam şafii nin uygulamalarında her meselede bir ayet, birkaç hadisli anlatımla bugünlere gelmiştir. Bu metod İmam Şafii nin metodu olup, diğer mezhepler de kendilerini buna uydurmuştur veya uydurmak zorunda kalmıştır.


Sayın El-türki,  hadisler öyle Sahabeden, tabiine, oradan tebe tabiine, Müçtehitlere sağlıklı bir şekilde geçmemiştir. Sahabe üç şehirde toplanmıştı. Mekke, Medine ve Kufe. Abdullah bin Zübeyr İsyanlarında Mekke ve Medine halkının yarısından fazlası öldürülmüştü. Tam bir terör ortamında kimsenin hakkı söyleyecek durumu da yoktu. Kufe şehri de Hz. Ali taraftarı şiilerin olduğu bir şehir olup, zamanla tümüyle şiileşti.

 

Bunun için sağlıklı olarak hiçbir şey aktarılamadı. Ebu Hanifenin dikkat çektiği budur. Hadis külliyatı içinden  Kur'ana uyan , peygamberin söyleme ihtimali olan hadisler elbette var. Ebu Hanifenin dediği hadisler zamanında yazılmadığı için, siyasi amaçla uydurulduğu ve özellikle kendi davasına peygamberin manevi desteğini katmak için kullanıldığından güvenilmez ve o devir için hatıralarda kalan kesin peygamberdendir denilen hadis sayısı 17. Bunları da nereden öğreniyoruz. Ehl-i hadis in özellikle Şafii ulemasının eleştirilerinden. Örneğin Buhari  ki Ebu_hanifeden yüz sene sonra yaşadı. Ebu Hanife yi zındık ilan etmiştir. Hiç sevmez. Bütün mezhep imamları bir şekilde Ebu Hanifeden ve onun öğrencilerinden ders okumuştur. Hepside Ebu Hanife hakkında kötü konuşmuşlardır. Neden, çünkü serbest aklı kullandı, hadise itibar etmedi diye. Ehli hadis Ebu Hanifeyi sevmez. Ben de bu bilgiyi İlahiyatın Usul-i Hadis ile ilgili bir kitabından 1984 ler de öğrenmiştim. Bunu bütün ilahiyatçılar bilir, ama konuşulmazdı. Prof. Yaşar Nuri Öztürk şimdi her yerde açık açık anlatıyor.

 

Bu konular çok tafsilatlı. Yaz yaz bitmez kitap olur.

 

Ama şunu söyleyebilirz. Kur'anın aktarılması çok sağlıklı, hadisler öncelikle siyasi sebeblerle çıktığı, ve ikiyüz sene sonra yazıya geçirildiği, metin tenkidi yapılmadığı, Kur'ana tabii olmak şöyle dursun, Kur'anın da önüne geçirildiği, hatta hadis Kur'anı nesheder gibi ifadelerle şirke sebeb olduğu, kendi içinde de çelişkilerle dolu olduğundan ( bir hadisin doğru dediğine , diğeri eğri diyor. Bu hemen hemen her konuda var.)  cihetle sağlıklı değildir.

 

Metin tenkidi yapılarak, Kur'ana   uygunluğu belirlenen hadislere  benim de bir itirazım yok.Buna varmak için öncelikle insanların Kur'an meallerini birkaç kere hatim etmesi gerekiyor. Kur'an anlaşılır bir kitap. Çünkü Allah öyle söylüyor. Kamer  17,22,32,40. Dini Kur'andan öğrenmemiz gerektiğinin delili. Zuhruf 44 te Kur'andan sorumlu olduğumuzun delili.

 

Sayın el_turki, sizi de anlıyorum.  . Siz de hadisler konusunda, peygamber sevgisi konusunda bizi yanlış veya eksik düşüncelere sahip kişiler olarak görüyorsunuz.  Bizler peygamberi severiz. Biz  tek dini kaynağın Vahiy olması nedeniyle, bir müslümanın öncelikle Vahyi anlaması gerektiğini düşünürüz. Her şeyi de Kur'an kültürümüzün kontroluna tabi kılarız. Ama gelenekseller , hala peygamber sevgisini öne çıkarıp, Kur'anın mealen okunmasını önlemeye çalışıyorlar. Kendi sitelerinde bizi kötü tanıtıyorlar.

 

Geleneksel müslümanlar, Kur'anı hadise tabi kılarlar. Biz hadisi Kur'ana tabi kılarız. Tüm hadisleri   okumuşsanız ki hepsi ihya.org ta var. Ne demek istediğimi anlarsınız.  

 

Din kitabı Kur'andır .Kur'an Vahiydir.   Bunun dışındaki hadis kitapları, İlmihaller vb. hepsi  bir yorumdur. Mezhepler de bir yorumdur. Zaten Mezhep , zehab dan gelir, anlayış, yorum demektir. Tek Nakil  Vahiy dir o da  Kur'andır.  

 

 

 

Hadislerle ilgili ciddi Metin tenkidinin yapıldığı Türkçe tek eser Ferec Hüdür habimizin çalışması. Sitesine de koymuş. http://www.kuran-tekrehber.com/

 

Bu siteyi okumanızı tavsiye ederim. İhya.org u okumanızı tavsiye ederim.  Orada Hadis tarihi diye bir kitap vardı. Hadis profesörü Talat Koçyiğit'in kitabı. Ondan çok faydalanmıştım. Bu kitabın eleştirel akılla okunmasında çok fayda var. Aslında hadisten yana bir kitap. Şimdi kaldırmışlar veya bir arıza var farkında değiller.

 

Şimdi ne oluyor. Türkiyede insanlar okumuyor.Eleştirel okumayı hiç bilmiyor.  Her türlü kaynak ellerinin altında olduğu halde okumuyor. Cahili vaz geçtim. Üniversite mezunları da okumuyor. Araştırmıyor. Sözel kültürü tercih ediyorlar. Öyle oluncada doldurmalara, kışkırtmalara geliyorlar. Hemen diğerini öteki ilan ediyorlar ve kavga gürültüye neden oluyorlar.  Kendi fikrinin dışında bir kitap okumak, örneğin bir dindarın sol bir kitap okuması, bir solcunun dini bir kitap okuması mümkün değil. İnternette bir geleneksel müslüman, ateist sitelere girmiyor. Bir ateist te İslami sitelere. Aman etkilenirim de yobazlık elden gider diye. Bu yobazlık lafı her iki taraf için de geçerli.  Böyle olunca da entellektüellik olmuyor.

 

Aslında okullarda kitap nasıl okunur, araştırma nasıl yapılır. Bunlar gerçekten öğretilmeli. Doktora seviyesindeki metodoloji dersleri Lisede bitmeli. Ama olmuyor. Eğitim Sınavlara, testlere yönelik olunca, inanın birikim olmuyor. Çocuk doğru metodolojiyi öğrenebilse ve uygulayabilse  inanın testleri de geçer. İstediği fakülteye de girer. Bunlar nezaman öğreniliyor biliyormusunuz. Adam doktoraya başladığı zaman. Okuyacaksın. Önemli fikirleri şöyle fişleyeceksin. Kitabın adı, yazarı, sayfası, fikir vb. Bunları kendi planına göre şöyle sıralayacaksın. Ayrırı fikirler, istisnalar hepsi bunun içinde olacak. Bu sıralamaya göre fişlerini okuyacak ve bunlara kendi açıklamanı, eleştirilerini yazarak kitap yazacaksın. Hadi yazmadın, görüş oluşturacaksın. Yani bunlar inanırmısınız  Master seviyesinde bile oturmuyor. Ancak doktora seviyesinde  oturuyor.

 

Bir not, Sayın Abdurrahman hocam,

 

Kur'anın Akla uygunluğu konusunda bir dil sürçmem olmuş. Kur'anın Akla uygunluğunda en ufak bir şüphem yok. Şimdiye kadar da rastlamadım. Onun için Kur'an akla ters ise akıl tercih edilir ifadesi  bir dil sürçmesi. Aklın önemini anlatmak açısından benim yanlış ifadem olmuş.   Prof. İlhan Arsel in de eleştirilerini okudum bu konuda. Adam  Allahı Sünnetullah la sınırlamaya kalkıyor, ondan  çelişki var, akıl dışılık var diyor.  Sitesine böyle şeyler yazıyor.  O zaman  Allah Mucize yaratamaz, Örneğin Musaya Kızıldeniz böldüremez, O zaman İsayı da yaratamaz, Nuh da bin sene yaşayamaz, Eshab-ı Kehf 300 sene uyuyamaz. Bunlar Mucizedir. Allah genel olarak Sunnetullah (nedensellik kanunları, bilim) ile iş görür. Bunlar istisna olup, Allahın kudretini gösterir. Ama istisnalar da kaideyi bozmaz.  Müslümanlar bu kaidelerle uğraşmammış, istisnalarla uğraşmış. Şeyhleri , Evliyaları uçurmuşlar. Müslümanlar maalesef bu kaideleri ortaya çıkarmak için aklını hiç zorlamamış,  bak batılı aklını zorlayıca neler oluyor, iki yüz senedir. Uçaklar, gemiler, trenler, arabalar, ilaçlar, televizyon, bilgisayar, ceptelefonu.   İnan bu gelişmeler sayesinde bana windows 95 öncesi, internet öncesi, cep telefonu öncesi adeta taş devri gibi geliyor.

 

 

Sayın el_turki,  çok uzun oldu ama inşallah meramımı anlatabildim. Biz peygamberi severiz. Peygamber ile aldatılmaya da, Allah ile aldatılmaya da karşıyız. Bütün geleneksel arkadaşlarımızı Kur'an meali okumaya davet ederiz. Oku, yaratan rabinin adıyla oku (Alak) emrinden ne anlıyoruz. Kur'an meali oku da öğüt al ı anlıyoruz. (Kamer).  İnsanları Kur'an meali okumaktan çeviren anlayışları da dinen kusurlu görürüz. (ağır kelimeler kullanmaktan her zaman kaçmaktan yanayım. )  

 

Birinci yol , Önce Kur'an mealini birkaç kez oku. Sonra hadis oku, ilmihal oku.  İkinci yol  Sadece ilmihal + Hadisleri oku, sonra Kur'an meali oku hatta meal okuma anlamadan Arapçasını oku yaklaşımı arasında fark var.

 

 Ben çocukluk ve gençliğimde ikinci yoldan gittim. Geçmişte ve bugün de hala ikinci yol tavsiye ediliyor.  Daha sonra birinci yola döndüm. Çocuğumu birinci yoldan gitmek üzere yetiştiriyorum. Birinci yoldan gidilirse din daha aydınlık, daha bilinçli, daha güzel. Sana hurafe zarar veremiyor. İkinci yol insana dini kayramları doğru vermiyor, Kur'an cahili yapıyor, hurafeye batırıyor. Takke, sakal, tespih,türban dincisi yapıyor. Türbeperest yapıyor.  Mukabeleci yapıyor.

 

Farkımız budur.  

 

 

Herkese selamlar,

 



__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

elinize sağlık bir emek harcamışsınız.....emek herzaman saygıyı hak eder...

sağlıklı aktarılmamış" işin özeti şeklinde olmuş...birde sizde bir emevi düşmanlığı tarzında bir önyergı gördüm..birkaç sefer aynı vurguyu yaptınız...

kur'an ın toplanmasında bir seenryonuz var..ve orada demişsiniz ki..hz ali öyle olmasaydı karşı çıkardı kesinlikle diye..." sonrada haz osmandöneminde insanların baskıdan ve korkudan dolayı hakkı savunmakda aciz oldukarını...terör ortamındn dolayı hakkı söyleyemedikerlini söylemişsin...bence bu ikit tezat arasında kalmışsınız....olaylar siyasiydi...ameli değil...peygamber namazda elini bağlamadı..bağladıysada şöyle bağladı insanlara bunu anlatacakmısın dendi...baskı bu yöndemniydi...hayır....olayları karıştırmayalım...

haz ali iktidar hırslıdı değildi..gibi demişsiniz..bence büyük yanılgı..haz ali iktidar hırslısı bir sahabeydi....hemde çok fazla...ama konu bu da değil...

200 sene sonra yazılması meslesine gelince ....verdiğim örnekleri iyi anlamaışsınzı....birşeyin illaki yazılması gerekmiyor.....50 senede geçse bazı şeyleri ilk günki şekliyle hatırlarsınız....
ama ona rağmen 200 sene sonra yazıldı fikrinizde doğru değil....eğer 200 sene sonra yazılsaydı..neden peygamber sallahua leyhi vesellem hadis yazmayı yasakladı ozaman...veya sakındırdı...demek ki hadis yazma işi daha o zamanlarda başladı...ve yazılan hadisler miras olarakda bırakıldı....
islam ilme önem verdiğinden nakil yoluyla gelen rivayetlerde sürekli eğitim sistemi içinde aktarıldı....

ihya.org u okumam.gerekde yok...hadis olmadığı halde hadis mişdiye aktarılan birçok şeyin olduğunu zaten biliyorum...sürekli önüme aynı şeyi koymayın..israiliyat içeren örnekleri....

hadisi kur'an a tabi kılarım deyip ortada hadis bırakmamak..peki ne oluyor?
hayır siz şunu yapıyorsunzu:hadisi mantığınıza -aklınıza tabi kılıyorsunuz.aklınızın neyi nekadar anladığının ölçüsüyse yok...peki doğrumu anladı?yanlış mı?

aktarımın sağlıklı olması veya olmaamsı konusnda anlaşılan ortak bir noktaya ulammamız zor gözüküyor...verdiğim örneklerin hayatın gerçekleri olduğunu anlamamışsınız.insanın bir hafızası olduğunu..ve bunun hıfzedmey yaradığını..birşeyi muhafaza altında tutmaya yaradığını biliyor ama idrak edemiyorsunuz...

kimsede peygamberden gelen rivayuetlerin kur'an kadar sağlıklı olmasını beklememeli..harfı harfine..noktası noktasına...çünki hadis kur'an ın tefsiridir.izahıdır.açıklamasıdır.

imam yusuf ve imam muhammed de ebu hanifeye muhalif eddiği şeyler olmuşdur.onun matıksız bulduğunu mantıklı bulmuşlar..matıklı bulduğu bazı şeyleride mantıksız bulmuşlar ve o görüşü terketmişler....

kendisine kitap ve-veya suhuf verilmeyen bir peygamberden sonra gelen nesiller neye göre amel eder?
şöyle demeleri hak mıdır:peygamber geldi geçti,banane bir kitapda yazılı bir eserde bırakmadı..beni bağlayan birşey yok...aklım var ama aklımı neye göre kullanacağıma dair bir somut şey yok...?siz öyled iyrosunzu ama nerden bileyim onu peygamber demiş?
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

hem bazı arkadaşların...hadisler arasındaki bazı çelişkileri metin tenkidi olarak kullanmaları..hakikaten çok anlamsız.sonuçta peygamber sallahua leyhi vesellem tek tip bir toplum oluşturmamış...herkes aynı hareketi yapacak...programlanmış robot gibi(bir arkadaşın deyimiyle)..eğer öyle yapsaydı bu insanlar bu seferde buna itiraz edeceklerdi:niçin hep aynı hareket...kimisinin imkanı yokdur..hacla umreyi birleştirir....kimisinin imkanı vardır hac ile umreyi ayırır....vs .vs....

hareket genişliği sağlamak....seçme seçenekleri sunmak....iradeni ve imkanlarını yansıtan seçenekelr arasından seçimde bulunmak çelişkimidir?
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

el_turki YAZDI :

önce sahih hadislerin varlığına inanaların....ve sayıcada sizin  kabul edemeyeceğiniz kadar çok olduğuna inanaların...inanma şeklini yargılamayın.kimse kur'an=hadis demiyor.böyle bir denklem kurmuş değil...bu sadecene sizin vehminiz.böylecene kendi fikrinizi anlatmada daha kolaylık çekiyorsunuz...

Sayın el_turki, kimse Kur'an = hadis demiyor diyorsunuz...diyorlar, hem de daha da beterini diyorlar arkadaşım. sanırım aşağıda vereceğim bilgilerden henüz haberiniz olmadığı için böyle söylüyorsunuz...lütfen bir okuyunuz:( hadis İDDİAlarının Kur'an'ı bile neshedebileceğini  söylüyorlar...bu durumda bırakınız Kur'an hadis eşitliğini, hadis İDDİAları Kur'an'dan bile daha üstün hale gelmiş oluyorlar...

Hanefiler şöyle söylemektedirler: “ Kur’an, mütevatir veya meşhur sünnetle nesh edile bilir. Sadece ahad hadisle nesh edilemez”. böylece hadislerin Kur’an’ı nesh edebileceğini yani iptal edebileceğini fıkıhlarına esas Kabul etmişlerdir. ( Bak. Dr. İsmail Hakkı Ünal. İmam Ebu Hanife’nin Hadis Anlayışı ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu. Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları No.327 Baskı-1994 Sayfa 213 )

Medarik’de Şöyle denir: “ Malik derki, İbni Hürmüz’ü şöyle derken işittim” ifadeleri bunu açıkça ortaya koyar. Meşhur Kitabı Muvatta da 1826 hadis mevcuttur. Sünnet Kur’an ile Tearruz ederse, Bazı hallerde Kur’an’ı sünnete takdim eder, bazı hallerde sünneti Kuran’a hakim kılar. Böylece sünnetin Kur’an’ı iptal edebileceğini Kabul etmiştir. ( Bak, İmam Malik , Hayatı-Görüşleri- Fıkıhta yeri, Prof. Muhammed Ebu Zehra, Hilal Yayınları 1984 sayfa 283.)

Şafii’nin kendiside Harun Reşid zamanında Şiilikle itham edilmiş ve takibata uğrayarak, Harun Reşid’in huzuruna bu konuda çıkarılmıştır.
Kur’an ve Sünnet Konusundaki görüşü:
Şafii’nin bu konudaki görüşü, Sünnetin Kuran’la nesh edilemeyeceği şeklindedir. Resûlullah’ın sünnetini ancak Resûlullah’ın sünneti nesh edebilir. Kur’an bir sünneti nesh edemez, nesih olayı olması için bunu başka bir sünnetin ilân etmesi gerekir der. Kuran’ın sünnetle nesh edilip nesh edilemeyeceği konusuna gelince, her ne kadar Kur’an’ı ancak Kur’an nesh eder diyorsa da , uygulama konusunda durum hiçte öyle değildir. Örneğin, Kuran’a rağmen, zina olayında Recim cezasını kabul etmekle, sünnetin Kur’an’ı nesh edebileceğini açıkça beyan etmiş olur. Yani kısaca iddiası; Kur’an sünneti iptal edemez fakat sünnet Kur’an’ı iptal eder şeklindedir.
(Konu hakkında bak: İmam Şafii. Osman KESKİOĞLU s.238-239. Büyük Şafii İlmihali, Yazan Halil Gönenç. Hilâl Yayınları 1979, 2. Baskı s. 375.)

Ahmed, Sünnetin Kuran’a hakim olduğunu, fakat Kuran’ın sünnete hakim olmadığı ve sünnetin Kur’an’ı nesh yani iptal edebileceği iddiasındadır. Şöyle ki : “Ahmed’e göre sünnet beyan bakımından Kuran’a hakim sayılır, onun ahkamını takrir eder. Şatıbi sünnetin Kur’an’a hakim olmasını şöyle açıklar. Ulemaya göre sünnet, kitaba hakimdir, Kitab hakim değildir, çünkü kitabın iki ve daha ziyade şeye ihtimali vardır.” demekte.“gerek iman itimade, gerek amel ve akla dair olsun, Hadisler arasında bir fark yapmazdı.” ( Konu hakkında bak.Ahmed İbn-i Hanbel. Hilâl Yayınları 1984 s.242-255 Prof. Muhammed Ebu Zehra. Terc. Osman KESKİOĞLU .)

 

Bütün korkuları Kuran’ın İslam dini öğretisine esas alınmasıdır. Zira Kur’an esas alınmış olsa ve Peygamber adına ileri sürmüş oldukları sözler Kur’an ölçüsüne vurulsa, bütün iftira ve yalanları hemen ortaya çıkar ve sünnet diye ileri sürmüş oldukları sözlerden geriye pek bir şey kalmaz. Bu hususu onlarda kabul eder mahiyette şu şekilde itiraf etmektedirler.
“İmam Ahmed’e gelince, o İmam Şafii’nin usulüne uygun hareket eder. İbni
Kayyım, Ahmed’in ve Şafii’nin görüşlerini destekleyerek şöyle der: Eğer bir kimsenin kitabın zahirinden anlayışına göre Hz. Peygamber Aleyhisselamın sünnetleri red olunacak olursa o zaman sünnetlerin çoğu red olunur ve sünnet batıl olur.”
(Ahmed ibn-i Hanbel, Hilal Yayınları S.247 )

Bu ifadeler bile, Sünnetle Kuran’ın ne kadar bir birleriyle bağdaşmayan bilgiler ihtiva ettiğini belirtmeye kafidir.

Sonuç olarak, İmam Ahmed birçok sözlerinde belirtmiştir ki, İslam dinini öğrenilmesi, aynı zamanda Kur’an’a hakim olan! sünnetle mümkündür. Kur’an bilgisi sünnet yoluyla olur, Kur’an sünnete hakim olamaz. Bu din sünnet yoluyla öğrenilir. İslam fıkhının en kestirme ve en işlek yolu sünnetten geçer. Sünnetin beyanından yararlanmaksızın sadece Kur’an’dan öğrenmeğe çalışanlar, doğru yolu şaşırırlar, hak yolu şaşırırlar iddiasındadır.

Fereç HÜDÜR

http://www.kuran-tekrehber.com/1-1.htm

 



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

el_turki Yazdı:
bazı noktalarda orta bit yol bulmak güzel.....bir şeyi bozmak genel olarak...insan fıtratını da göz önüne aldığımızda azaltmak yönündedir.nefsin hoşlandığı şekle bürümekdir...nefis namazın 5 den 3 ehatta 2 ye hatta mümkünse 0 a düşmesini ister....eğer bozulacaksa akışı gereği namaz 5 vakitten aşağıya doğru çekilerek bozulamlıydı....zekat da öyle....daha az verecek şekile sokularak bozulur..hac da öyle..şimdi kalkacan ta okadar yolu çekecen..okadar kalabalığın arasına girecen..off dersin..dolaysıyla hac la ilgili şeylerde gevşetilerek..hac a gideceğine gariban sevindir diyerek bozulur...ama garibansevindrimekde bir maddi külfet onuda nekadar az indirgerse daha iyi olur.....genel olarak bütün bozulma süreçleri böyledir....nefsin tenbellik yönüne...sevdiği şeylerden ayrılmaması yönüne...maddeye olan tapınma yönüne hitap eden değişimlerdir....

birşeyde şudur....askerlik erkekler arasında önemli biryer tutar..adam 12 ay askerlik yapar ama 12 sene anlatır...annelik kadınlar için çok öenmlidir.....hamile kaldığı andan doğuma..emzirme dönemlerine kadar herşeyi hıfzeder..sonra çocuğuna anlatır.....önemli anlar ve önemli zamanlar kolay hıfzedlir...anlatılarakda sonraki nesellere miras bırakılır...

her rekatta 1 ruku,2 secde neden?dersen bende derim ki:onu ben bilmiyorum....elbette peygamber sallahu aleyhi vesellem doğrusunu biliyrodur.ve ona göre amel edmişdir.bizde onu taklid ederiz....farz ve sünnet ayırımına gelince..sadecene farz ı kılsanda yeter.....ama ibadetin ölçülü olmak şartıyla fazlalığından zarar gelmez...ama ölçülü olamak şartıyla.....çünki herşey bir ölçüyledir....

yaznın diğer kısmına gelince...bunu rpobotlaşma olarak görme...seni o hareketleri dahi yapmakdan alı koyan şeyleri dizginlemek olarakda bakabilrisin....o hareketleri yapmak için bile bazı şeyleri terketmek zorunda kalıyorsun...iyi düşün.....mesela..işyerin var...işini bırakıp gidiyorsun namaz kılmaya gidiyorsun...birşeyi terkediyorsun....nefsin meftun olduğu bazı şeyleri ona rağmen terkediyorsun...en son cümlene gelince..tam tersi düşün sadecene belirli vakitlerde insan kulluğunu hatırlıyor da olabilir...




Sayın El_turki,

Ben her zaman insanların dini sevmesini ve Allaha kulluğunu kolay yapmasını arzu ettim.
KOnuya bu şekilde yaklaştım. Günlük beş vakit namaz dini zorlaştırmaktır. BUnu Kur'an değil, geleneksel din Miraç hadisiyle farzlaştırmaktadır.

Kuran namaz için iki vakit demektedir. İnsanlar gününe namazla başlamalı, gününü namazla bitirmelidir. Farz budur. Öğle, ikindi vakti hamdetme vardır. İstersen Öğle,ikindide de namaz kılabilirsin. Peygamber kılmış olabilir. Kur'anda olmayan bir şeyi peygamberin yapması farziyyeti değil, sünneti, nafileyi belirtir. Hamdetmeyi namaz kılmak olarak yorumlayabilirsin. Ama farzlaştıramazsın. O zaman insan kılmaz, kılamaz, eksik kılar, geleceğe erteler. Gençliğinde dinle işi olmaz. Emekli olunca dindar olur. Bunlar yanlıştır.  Sabah akşam ve Cuma namazları farz, diğer namazlar bize sünnettir. Nafiledir. İstediğin vakit, istediğin kadar kılabilirsin. Ama insanlara asgari kulluk vazifesi, sorumluluğunu anlatacaksan, olmazsa olmazı anlatacaksan  günlük namaz  sabah iki rekat, akşam iki rekatdır. Hanefi mezhebi Sünnet namazları da Farz gibi anlatır. Kılmazsan peygamberin şefaatine nail olamazsın der. Diğer mezheplerde farz borcu olan sünnet kılmaz.

Din Kur'anın anlattığı gibi anlatılmalıdır. Din, Zorluk çıkarıp, insanları nefs mücadelesi yaptırmak değildir. Nefs mücadelesini tasavvufçular yapsın. Dinin hükümleri insanın nefsiyle mücadele etmesine gerek duydurmayacak kadar kolaydır.


Kur'anda günlük namaz Fecr ve Işadır. Öğle ikindi Allaha Hamd etme vardır. Gündüz meşakkat vardır. Gündüz Cuma dışında Farz namaz yoktur. 15 yaşından ölünceye kadar da herkes Kur'an da anlatılan namaz ile mükelleftir. İnsanlar dinin içine bu şekilde çekilir. Asgari kulluk vazifeleri doğru anlatılarak. Zorlaştırarak değil. Bunlar bizim nefsimizin istedikleri değil , Kur'anın anlattıklarıdır.

Hac konusuna gelince insan ömründe asgari bir defa gitmelidir. Bu farzdır. Buna denecek bir şey yoktur. Zaten şimdi talep fazlalığından dolayı hac mevsimi ikinciye gitmen zor. Umreye gidersin.  BUnu çok abartanlar var. İbadet amacıyla bir iki kere gidip nefsini tatmin etmen yeter. Peygamber bile bir kere yaptı ömründe. Bundan sonrası bunun yerine sadaka ver falan bir yorumdur. Tutarsın tutmazsın. Sonuçta sevap için yapmıyormusun. Hangisinin daha sevap olduğunu sen takdir edersin. Benim bir tanıdığım zengin vardı. Böyle söyleyenlere, siz Avrupaya maça gidenlere böyle söylüyormusunuz, Avrupaya maça gitme, fakire sadaka ver diye. Demiyorsun. O zaman lafını etme. Haklıdır. Arap'a gideceğine sadaka ver de, Avrupaya gideceğine sadaka ver deme. olmaz yani. enazından tutarlı değil.  Sadaka vermeyi, Avrupaya giderken de, Antalyaya denize giderken de zikredersek daha tutarlı olur.


Benim babaannem allem etti, kallem etti dul kadın haliyle, bazen kardeşleri, bazen evlatları ile beş kere gitti. Niye. O topraklarda ölüp cennetül Baki ye gömülmek istiyordu. Nasip olmadı o başka. Böyle tipler de var.

SAyın El-turki, Başka bir iletinde Abdullah bin ömerden bahsetmişsin. Abdullah bin Ömer Muksirundandır. En çok hadis rivayet eden kişi demektir muksirun. Muksiruna dahil olanlar, Abdullah bin Abbas, Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Cabir, Enes bin Malik, Ebu Said El hudri, Said bin Cübeyr , Hz. Ayşe ve uydurma bir karakter olduğunu sandığım Ebu Hureyre. 

Ebu Hureyre ve Hz. Ayşeyi bir kenara bırakırsak diğerleri peygamber döneminde peygamberin hizmetine verilmiş çocuklar, yaşları hicrette en fazla dokuz, peygamberin ölümünde ondokuz falan olan kişiler. Zaten hadisleri onlara rivayet ettiriyorlar güya inandırıcı olsun diye. Çünkü peygamberin her halini bunlar görebilir.  İyi de peygamberin ölümünde en fazla ondokuz olan bir çocuk, hangi hükmü doğru anlar da iletir. Varsa bu yaştaki çocuklarınıza bakın bakalım. 

Abdullah bin ömeri zalim Haccac ayağına zehirli ok batırarak öldürdü. SAid bin cübeyr i kendi elleri ile boğarak. Abdullan bin Abbas Taife kaçtı. 688 de orada öldü. Abdullah bin CAbir Hz. Ali yanında savaştı. 694 de öldü.  Ebu Said El hudri  669 da öldü. Enes bin Malik en uzun yaşayan sahabi. Yüz yaşının üzerinde öldü. Bu da 715 lere falan gelir. Fitneyle savaşma, fitneden kaçma derdinde olan bu insanlar , rahat bir hayat yaşamamış. Bu insanlar ne kadar hadis rivayet edebilir, hem de hadis rivayetinin özellikle yasak olduğu bir devirde. Takdiri size bırakıyorum. Hz. Ömer  hadis söyleyene kırbaç vurduracak, oğlu en fazla hadis rivayet edenlerden biri olacak. Mümkün müdür. Sizce.

inandırıcı olsun diye isimlerinin kullanıldığını düşünüyorum.

Neyse, uzun lafın kısası, Hadis Kur'Ana uygun olmak zorundadır. Uygunsa hoşgeldi, safa geldi, uygun değilse  peygamberin söylememiş olduğuna kanaat getiririz vesselam.


Herkese selamlar,











__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 

<< Önceki Sayfa 22 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats