Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba,
Kuran yeter diyenlere karşı açık bir malzemedir, salat-namaz tartışmaları. Bu tartışmalardan sıkılıp, daralıp, kuran'ı da bir köşeye atmalar da yaşanır.
Bu tartışma ortamında ünal ile ali abinin küçük atışması benim için çok ama çok önemli. namazdan, salattan daha önemli bir konu.
Hani, şaşılacak bir şey arıyorsan, ölümden sonra dirilme yok demelerine şaşır diye bir uyarı var ya, onun gibi bir şey...
riske girdim...Allah inancımı sorguladım...namazı terk etmekten daha zordur, peşinen söyliyeyim. Eğer ne olursa olsun yaşamaya çalışmıyorsanız, denemenizi tavsiye etmem...
risk değerlendirme analizi diye bir konu başlığı var. isig (işçi sağlığı ve iş güvenliği) mevzuatında, iş kazalarını önlemek için bir ön değerlendirme ve önlem mekanizması.
Olasılıkları değerlendiriyorsunuz...
Öyle bir şey ki, derinleştikçe hayatın HER ANININ olasılıklar üzerine kurulduğunu görüyorsunuz.
küçük bir örnek ile:
araç yolundan karşı karşıya geçerken size araba çarpma olasılığını "0" yapabilir misiniz?
ilk başta evet diyebilirsiniz. fakat düşündükçe hayır. hiç bir zaman olmaz. trilyonda bir ihtimal de olsa, size araç çarpabilir. istediğiniz önlemi alsanız da...işte o zaman trilyonda bir ihtimalin TAM O ANDA başınıza gelmesini sağlayan bir güç var ve işte bu güce biz ALLAH diyoruz. hangi olasılığın gerçekleşeceğine YARATIKLAR karar veremiyorlar.
ünal kardeşimi de sevgi ve işinden arta kalan zamanda, başka bir çok şey yapacakken, bu siteye girip, ali abinin o notuna muhatap olmasına sebep olan güç. ne mutlu ünala ki, yüz çevirmemiş ondan ve bizden...
kuran : iki kapaklı bir mushaftan çok öte bir şey. yakın tarihin en çok okunmaya çalışılan kitabı. tarihin en derinliklerinden gelmiş bir kitap. NEDEN?
bu kitabın da, diğer romanlar, yazıtlar gibi, arkeolejik kazılarda ortaya çıkma olasılğı yokmuydu? ince deri üzerinde yazılmış ayetlerin, HİÇ bozulmadan günümüze kadar GELEMEME olasılığı yok muydu? kaldı ki, diğer örneklere bakıldığında, günümüze kadar bozulmadan gelmiş olabilme olasılığı ÇOK ama ÇOK düşükken, öyle bir güç ki, yine bu küçük olasılığı bize yaşatmış ve kuran önümüzde ve dünyadaki her insanın ulaşabileceği bir mesafede. evet, belki kuran ile ilk tanışan birisi, sonunda yine, kuran ile tanışmadığı durumuna geri dönecek ve zaten kuranda anlatılan örnek yaşantıya yakın yaşadığını farkedecek. fakat kuran bana lazım, çünkü öğrendikçe öğreniyorum ve kuran benim için hayattaki en önemli ÖLÇÜTÜM, kalibrasyon aracım.
salat-namaz konusunda ise, küçük bir sorgulama gerektiğini düşünüyorum, nasıl anlamların bozulduğunu anlayabilmek için.
kabeye dönerek namaz kılmanın nereden çıktığını ve kurana nasıl parantez içinde sokulduğunu görmek gerek. kabeye doğru neden eğilelim ki?
basit bir sorgulama bu, ne dil bilmeyi gerektiriyor, ne de gramer?
aksine, günümüzde eğilmek o kadar kolay ki, hele bir dikelmeye çalışın haksızlıklar karşısında....işte o zaman salat-namaz kavramı tam yerine oturuyor...
selam müminleredir...
|