Yazanlarda |
|
Yorumcu Uzman Uye
Katılma Tarihi: 08 mart 2010 Gönderilenler: 171
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
aliaksoy Yazdı:
Yorumcu Yazdı:
aliaksoy Yazdı:
Selam kardeşlerim;
...
Kardeşlerim,
Kuran ve kendisinden önceki kitapların konu benzerliklerinin yanında "üslub" farklılıklarının bulunması bile tüm kitapların tarihsel bir nitelik taşıdığının kanıtıdır. Eğer Kuran bilgisi bu gün indirilecek olsaydı aynı şimdi okuyup bildiğimiz gibi mi indirilirdi ?Evet.Aynen bugünki gibi indirilirdi. Kapsayacağı meseller, irdeleyeceği konular, benzetmeler, edebi üslub, kelimeler tıpa tıp aynı mı olurdu ? Evet.Bunlarda tıpa tıp aynı olurdu.Çünkü Kur"an"ın Allah"ı,geçmiş ve geleceği bilir.Ayrica,şunu da bil.Bu gezegene gönderilen ilk ve tek yazılı ilahi kitap Kur"an"dır.Piyasalardaki tevrat veya inciller,Kur"an"ın inzalinden sonra,atalar dini savunucularının mesheplerini Kur"an"a karşı korumak için ve Kur"an"dan sonra yazmış,kaleme almışlardır.Çünkü Kur"an"ın Allah"ı,daha doğrusu benim Allah"ım aynı insanlara dört ayri kitap gönderip,onlar arasında tefrika çıkartmaz.
...
Hiç birimiz, bu konunun ne şekilde cereyen ettiği hususunda yetkin bir bilgiye ve müşahadeye sahip değiliz.Sen değilsin dostum.Ben sahibim.Zeyd de,karısı da köle tabakasına mensup kişilerdir.Zeyd peygamberin evlatlığı,karısıda peygamberin halasının kızı falan değildir.Söz konusu kadın peygamberle evlenmeyi çok arzu etmişti.Bundan dolayı,ücretsiz olarak peygamberle evlendi.Yani kadın kendisini peygambere bağışladı.Allah"ta nikahlarını kıydı.Bende bunu gördüm.Ama ben ayetleri senin gibi okuyarak anlamaya çalışmam.Ben ayetleri seyrederek anlamaya çalışırım.
...
Bir beşer bile bir başka beşeri, ona vermediği bir şeyden mesul tutmazken, Alemlerin Yaratıcısından böyle bir tavır ummak, iç yüzünü bilemediğimiz hadiseler üzerine kurulu, bilmediğimiz bir dil ile indirilmiş bir beyandan Allah'ın bizi hesaba çekeceğine inanmak, bunu inanca veya inançsızlığa bir gerekçe edinmek Tanrı tasavvurumuzda bir takım sorunlar olduğunun göstergesidir.Dostum.Ben seni Kur"an ehli bir müslüman zannediyordum.Demek seni hiç tanımamışım.Terbiyesizliğin luzumu yok.Kur"an ı istismar etmene izin vermem.Kur"an,Kur"an diyerek,insanların düşüncelerinde Kur"an hakkında istifam yaratma.Neye,nasıl inandığını,adam gibi ortaya koy ve tartışalım.Kim demiş,Kur"an"ın bilmediğimiz bir dil üzere indirildiğini.Sen hangi dilde konuşuyor veya düşünüyorsan,Kur"an"da o dil üzere indirilmiştir.İstersen,önce bu dil sorununu bir tartışalım.Belli ki, senin kafan allak bullak olmuş.Maşallah.Sen Türkçe biliyorsun işte.Yoksa sen Kur"an"ın türkçe olduğunu bilmiyormusun? Yoksa okuyamadığın veya anlamını bilemediğin bir Kur"an kelimesi mi var.Varsa gönder bana.Ben,o kelimenin anlamını sana göstereyim.
...
|
|
|
|
|
|
Yorumcu;
Bana verdiğin cevapta hakaretlerin dışında, sana cevap vermeye değer görmediğim düşüncelerini işaretledim. Sanırım, bu hususlarda forum katılımcılarına anlatacağın şeyler olacaktır.
Ben senin niçin gerilip hiddetlendiğini kavrayabiliyorum. Gerçek hep acı olmuştur. Kolay değil, Allah sabır versin. Hangi gerçekten söz ediyorsun.Senin aslında bir deist veya ateist olduğun gerçeğinden mi? Ben senin gibi kendini beğenmiş,bir çok beyinsiz tanımış,görmüş biriyim.Ayrica ben,senin izinden gittiğin Turan Dursunları,İlhami Soysal"ları sonuna kadar okumuş,incelemiş biriyim.Sen kim,bana gerçeği göstermek kim.Benim sana sinirlenmemim sebebi,doğruluğuna inanmadığın bir Kitabı diline dolayarak insanları aldatmaya çalışmandır.Ama hak gelince batıl zayi olur.Yani maskeler düşer.Ben,seni samimi bir Kur"an inanırı zannediyordum.Ama yazdıklarını yeterince okumamış,okuyamamıştım.Yukardaki iletini okuyunca senin takiyye yapan bir müşrik olduğunu anladım.
Boyuna,posuna,çapına bakmadan,erişemediğin bir kitabı kendi seviyene indirgemeye çalışiyorsun? Pis başını çarptığın Kur"an karşısında,aczini itiraf edip "Rabbim,ilmimi artır"diyeceğine,çaktırmadan Kur"an"a çamur atmaya,Kur"an"ın güvenirliliğini sarsmaya çalışiyorsun.
Çok merhametli.Kur"an"ı öğretti.İnsanı yarattı.Ona beyanı (konuşmayı,düşünmeyi) öğretti.55/1,2,3,4.
Allah,fıtraten tüm insanlara Kur"an"ı yüklemiştir.Ve insana yüklenen Kur"an,her insanın kendi beyanı,yani kendi dili ve düşüncesi üzere yüklenmiştir.Yani bir insan hangi dilde düşünüyorsa,kitabını da o dil üzere okur,okuyabilir,okumalıdır.
Yukarda verdiğim ayetlerin dikkat çektiği Kur"an,bir çok ayetin dikkat çektiği kitap veya kitaplardır.Ancak bu kitap veya kitaplar,mikro kitaptır.Makro plandaki kitap,varlık veya Kainat kitabıdır.
Yani her insan,aynı zamanda mikro bir kitap ve mikro bir kainattır.Bundan dolayı Kur"an,bazı ayetlerde, insanlara veya insana dikkat çekerken,Kitap ehli,Zikir ehli gibi sıfatlar kullanır.
Elimizdeki yazılı Mushaf ise,mikro ve makro kitabı,yani insanı ve Kainatı okumamızı,tanımamızı kolaylaştıran ve Alemlerin Rabbinden inzal edilen rehber bir kitaptır.
Yani insanlar,öncelikle fıtraten kendilerine yüklenen kitab(Ruh)vasıtasıyla,insanı ve çevresini,yani Kainatı okumak tanımak zorundadır.Ve her sağlıklı insan,öncelikle kendilerine fıtraten yüklenen kitaplarından sorumludur.
Bundan dolayıdır ki Allah,"ben kitap veya elçi göndermediğim bir kavimden sual etmem,diyor.
Mikro ve makro kitaplara ilaveten,yazılı Mushaf"a(Tevrat,Zebur,İncil ve Kur"an) da sahip olmamız bizim için büyük bir rahmet,yani büyük bir ayrıcalıktır.Bundan dolayıdır ki Allah,"sizi alemlere üstün kıldım" diyor.
Çünkü yazılı kitap vasıtasıyla,varlık veya Kainat kitabını okuyup anlamak,çok daha kolay olmaktadır.
Ve herkes,öncelikle kendi dilinde yazılı Kur"an"ı okumak ve kendi dilinde yazılı olan Kur"an"dan da sorumludur.Hiç bir insan,bilmediği bir dil ile yazılmış Kur"an"lardan sorumlu değildir.
Bundan dolayıdır ki ayet,"anlayasınız diye onu arapça olarak indirdik"diyor.Yani insan hangi dilden anliyorsa,o dil üzere yazılmış,yazılı Kur"an"ı okumakla sorumludur.
Eğer adamın elinde,kendi dili ile yazılmış bir Kur"an yoksa,o adam yazılı Kur"an"ı okumadığı için sorumlu olmaz.Böyle bir insan,sadece fıtrat veya kainat kitabını okumakla sorumlu olur.v.s.v.s.
Kur"an"a itimat ettiği için Kur"an okuyanlara selam olsun.
|
|
|
|
Yukarı dön |
|
|
didar11 Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 18 mayis 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 62
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
yorumcu yazdıklarına hiç kızmadım bile.. çünkü o kadar uzun yazılar yazmakla sanıyorsunki çok bilgiliyim herkesede cevabım var edesıyla ahkam kesmeye çalısmıssın.. o kadar yazında bir tane kayda değer söz bulamadım.
öncelikle sen gitte kuranın nasıl derlendiğini diğer kutsal kitapların nasıl peygamber sonrası ona tabi olan kisilerce ele alınısına bak sonrada gel kurana islam tarihinde hiç bir kaynakta resulun döneminde o sağken bu kuran kitaplastı anlayısına delil getirecek bir bilgiyi bulamazsın.. simdi git yeniden islam tarihini okuda gel!!!!!
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Yorumcu Yazdı:
KUR"AN"DA DİL SORUNU YOKTUR.
Dil olgusu,yağmurun yağması,güneşin doğması gibi ,insan iradesini aşan bir olgudur.Hiç bir aile veya toplum,birbirlerine meram anlatmak için kullandıkları kelimeleri,isteselerde çocuklarından kaçıramaz,koruyamaz.Bundan dolayı toplumların kullandığı kelimeler,nesilden nesile intikal ederek yaşamaya devam ederler.Ta ki,herhangi bir dili konuşan tüm insanların nesli yok oluncaya dek.
İnsanların kullandığı kelimelerin ömrü,o kelimeleri kullanan insanlardan çok çok daha uzundur,uzun olabilir.Hele,Kur"an gibi yüzbinlerce insan tarafından kolayca ezberlenebilinen,ezberlenen bir lisanın ömrü ve muhafazası,çok çok daha mümkündür,mümkün olur.Kur"an"ı ezberlemiş,onbinlerce ilk kuşak müslümanın dünyanın bir çok yerine hicret etmesinin sebebi,Kur"an"ı diğer insanlara da tebliğ etmekle birlikte,Kur"an"ı korumaya,muhafaza etmeye yönelikte idi.Çünkü,dünyanın çeşitli bölgelerine dağılmış,aynı dili konuşan,aynı kitabı ezbere bilen,on binlerce insanın kullandığı kelimeleri,hafızalarına kaydettikleri kitabı,ne değiştirmek,ne de yok etmek imkansızdı,imkansızdır.
Bundan dolayı,Kur"an"ın lisanı günümüze kadar korunarak gelmiş ve insan nesli devam ettiği sürecede korunup,yaşamaya devam edecektir.Ancak kelimelerin zaman içinde anlam değişikliğine veya anlam kaymasına uğramak gibi çok önemli bir handikapları var.Ancak böyle bir handikap Kur"an kelimeleri için söz konusu değildir.Çünkü Kur"an Allah kelimesi hariç,kullandığı her kelime için,3 tanede yedek kelime kullanmıştır.Bundan dolayı da herhangi bir Kur"an kelimesinin anlamını değiştirmek mümkün değildir.
Örneğin:Muhsin=Maruf=Tahhir=Tayyip.
Bu kelimeler eş anlamlı olup,aynı sıfatı vurgularlar.Kelimeler,iyi,güzel,hoş,temiz analamlıdır.
Başka bir örnek:Selat=Sadaka=Zikir=Zekat.Bu kelimelerde,aynı şeyi veya aynı eylemi vurgularlar.v.s.v.s.Ancak kelimeler,biribirinin tıpa tıp aynısı değildir,benzeridir.Yani aralarında küçük farklar vardır.Ama esas itibariyle aynı şeye dikkat çekerler.
Kur"an"da dil sorunu olduğunu iddia eden zavallı Ali Aksoy.Kur"anda anlamını bilmediğin veya analamdığın bir kelime veya ayet mi var? Varsa gönder bana.Ben,o kelime veya ayeti sana Kur"an ile tefsir edeyim.Ve bir daha kafanın basmadığı konularda da ahkam kesme.
Selam ile |
|
|
Naci Çelik'in Türkçe Kuran'ı
Naci Bey merhaba! Şu yazdığınız Tükçe kuranınızı artık yayınlayın da biz de görelim/okuyalım!
Diyorsun ki, Kuran'dan önce vahiyedilmiş bir kitap yazılmadı, İncil tevrat Kuran'dan sonra yazıldı. Gayet açık ve net iddian bu. Bu ve diğer iddiaların için soruyorum:
1- Kast ettiğin bu ilk yazılı Kuran'la Arapça Kuran'ı kastediyorsunuz, öyle değil mi? Bu iddianı ispatlayan delillerin?
2- Daha önce söylemiş olabilirsin, müzakere etmemiz için tekrarda fayda fayda var; bu ilk Kuran kim/kimler eliyle yazıldı?
3- Bu ilk yazılmış Kuran hangi hat üzere ve kaç nüsha olarak yazıldı? Hareke ve noktalama işaretleri dahil ilk yazılı bu kuran nushası/nushaları korunup günümüze kadar gelmiş mi? Halen dünyada koruma altında mıdır, nerede? Sen bu ilk yazılı Kuran'ı gördün mü, göreni gördün mü veya duydun mu?
4- Allah Kuran'ı koruduğunu/koruyacağını söylemediği ve vadetmediğine bakılırsa, Kuran'ın korunduğuna dair yukarıda verdiğin, şekil farklı ama anlam aynı ya da benzer "dörtlü kelime" iddiandan başka kanıtın var mı? Bir de onbinlerce insanın ezberlediğini söylüyorsun. Sen ki rivayete itibar etmezsin, bunu neye dayanarak söyledin? Dediğine göre, bu çok kolay ezberlenebilir Kuran'ı (!) 22 yıldan beri okuyorsun, tam da risalet süresine denk bir süre, sen ezberleyebildin mi?
5- Siz Kuran'ı ilk Arapça yazılı mushaftan okumadınız, Türkçe yazılı Kuran'dan okudunuz, doğru mu? Arapça yazılı tek bir çeşit mushaf var, Türkçe kuranların ise onlarcası. Sen kimin, hangi zavallının Tükçe Kuran'ından okudun, öğrendin kuranını?
6- Alıntı yaptığım yazınızın koyu siyah işaretlediğim kısmında, Kuran'ın korunmuşluğuna delil olarak sunduğun ve 1400 küsür yıldan bu yana bir tek Allah kulunun göremediği, akıl edemediği, ilk defa sizin tamamen kendi deha zekanız sayesinde tespitiniz olan, Kuran'ı korumaya yönelik her kelimenin Kuran'da "dörtlü ifade" edildiği burhanınızı bilahare, gerekirse ayrı bir başlık altında, detayları ile tartışmak ümidiyle...
Selamlar.
|
Yukarı dön |
|
|
Yorumcu Uzman Uye
Katılma Tarihi: 08 mart 2010 Gönderilenler: 171
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
didar11 Yazdı:
yorumcu yazdıklarına hiç kızmadım bile.. çünkü o kadar uzun yazılar yazmakla sanıyorsunki çok bilgiliyim herkesede cevabım var edesıyla ahkam kesmeye çalısmıssın.. o kadar yazında bir tane kayda değer söz bulamadım.
öncelikle sen gitte kuranın nasıl derlendiğini diğer kutsal kitapların nasıl peygamber sonrası ona tabi olan kisilerce ele alınısına bak sonrada gel kurana islam tarihinde hiç bir kaynakta resulun döneminde o sağken bu kuran kitaplastı anlayısına delil getirecek bir bilgiyi bulamazsın.. simdi git yeniden islam tarihini okuda gel!!!!!
|
|
|
Sayın didar.Ben,senin gibi ataperest değilim.İslam tarihine veya herhangi bir tarihe ancak senin gibi aptallar itibar eder,itimat eder.Ben,yazılı Kur"an"dan ve Allah"ın bizzat bana yüklediği mikro Kur"an "dan(ruh) başka hiç bir yazılı kaynağa itimat etmem.
Çünkü Kur"an,benim veya bir toplumun ihtiyaç duyabileceği tüm tarihsel bilgileri,ibret"leri,yani gerçekleri,bana fazlasıyla vermektedir.
Gene de Selam ile.Çünkü şu anda moralim iyi de.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
haktansapmaz Yazdı:
Yorumcu Yazdı:
KUR"AN"DA DİL SORUNU YOKTUR.
Dil olgusu,yağmurun yağması,güneşin doğması gibi ,insan iradesini aşan bir olgudur.Hiç bir aile veya toplum,birbirlerine meram anlatmak için kullandıkları kelimeleri,isteselerde çocuklarından kaçıramaz,koruyamaz.Bundan dolayı toplumların kullandığı kelimeler,nesilden nesile intikal ederek yaşamaya devam ederler.Ta ki,herhangi bir dili konuşan tüm insanların nesli yok oluncaya dek.
İnsanların kullandığı kelimelerin ömrü,o kelimeleri kullanan insanlardan çok çok daha uzundur,uzun olabilir.Hele,Kur"an gibi yüzbinlerce insan tarafından kolayca ezberlenebilinen,ezberlenen bir lisanın ömrü ve muhafazası,çok çok daha mümkündür,mümkün olur.Kur"an"ı ezberlemiş,onbinlerce ilk kuşak müslümanın dünyanın bir çok yerine hicret etmesinin sebebi,Kur"an"ı diğer insanlara da tebliğ etmekle birlikte,Kur"an"ı korumaya,muhafaza etmeye yönelikte idi.Çünkü,dünyanın çeşitli bölgelerine dağılmış,aynı dili konuşan,aynı kitabı ezbere bilen,on binlerce insanın kullandığı kelimeleri,hafızalarına kaydettikleri kitabı,ne değiştirmek,ne de yok etmek imkansızdı,imkansızdır.
Bundan dolayı,Kur"an"ın lisanı günümüze kadar korunarak gelmiş ve insan nesli devam ettiği sürecede korunup,yaşamaya devam edecektir.Ancak kelimelerin zaman içinde anlam değişikliğine veya anlam kaymasına uğramak gibi çok önemli bir handikapları var.Ancak böyle bir handikap Kur"an kelimeleri için söz konusu değildir.Çünkü Kur"an Allah kelimesi hariç,kullandığı her kelime için,3 tanede yedek kelime kullanmıştır.Bundan dolayı da herhangi bir Kur"an kelimesinin anlamını değiştirmek mümkün değildir.
Örneğin:Muhsin=Maruf=Tahhir=Tayyip.
Bu kelimeler eş anlamlı olup,aynı sıfatı vurgularlar.Kelimeler,iyi,güzel,hoş,temiz analamlıdır.
Başka bir örnek:Selat=Sadaka=Zikir=Zekat.Bu kelimelerde,aynı şeyi veya aynı eylemi vurgularlar.v.s.v.s.Ancak kelimeler,biribirinin tıpa tıp aynısı değildir,benzeridir.Yani aralarında küçük farklar vardır.Ama esas itibariyle aynı şeye dikkat çekerler.
Kur"an"da dil sorunu olduğunu iddia eden zavallı Ali Aksoy.Kur"anda anlamını bilmediğin veya analamdığın bir kelime veya ayet mi var? Varsa gönder bana.Ben,o kelime veya ayeti sana Kur"an ile tefsir edeyim.Ve bir daha kafanın basmadığı konularda da ahkam kesme.
Selam ile |
|
|
Naci Çelik'in Türkçe Kuran'ı
Naci Bey merhaba! Şu yazdığınız Tükçe kuranınızı artık yayınlayın da biz de görelim/okuyalım!
Diyorsun ki, Kuran'dan önce vahiyedilmiş bir kitap yazılmadı, İncil tevrat Kuran'dan sonra yazıldı. Gayet açık ve net iddian bu. Bu ve diğer iddiaların için soruyorum:
1- Kast ettiğin bu ilk yazılı Kuran'la Arapça Kuran'ı kastediyorsunuz, öyle değil mi? Bu iddianı ispatlayan delillerin?
2- Daha önce söylemiş olabilirsin, müzakere etmemiz için tekrarda fayda fayda var; bu ilk Kuran kim/kimler eliyle yazıldı?
3- Bu ilk yazılmış Kuran hangi hat üzere ve kaç nüsha olarak yazıldı? Hareke ve noktalama işaretleri dahil ilk yazılı bu kuran nushası/nushaları korunup günümüze kadar gelmiş mi? Halen dünyada koruma altında mıdır, nerede? Sen bu ilk yazılı Kuran'ı gördün mü, göreni gördün mü veya duydun mu?
4- Allah Kuran'ı koruduğunu/koruyacağını söylemediği ve vadetmediğine bakılırsa, Kuran'ın korunduğuna dair yukarıda verdiğin, şekil farklı ama anlam aynı ya da benzer "dörtlü kelime" iddiandan başka kanıtın var mı? Bir de onbinlerce insanın ezberlediğini söylüyorsun. Sen ki rivayete itibar etmezsin, bunu neye dayanarak söyledin? Dediğine göre, bu çok kolay ezberlenebilir Kuran'ı (!) 22 yıldan beri okuyorsun, tam da risalet süresine denk bir süre, sen ezberleyebildin mi?
5- Siz Kuran'ı ilk Arapça yazılı mushaftan okumadınız, Türkçe yazılı Kuran'dan okudunuz, doğru mu? Arapça yazılı tek bir çeşit mushaf var, Türkçe kuranların ise onlarcası. Sen kimin, hangi zavallının Tükçe Kuran'ından okudun, öğrendin kuranını?
6- Alıntı yaptığım yazınızın koyu siyah işaretlediğim kısmında, Kuran'ın korunmuşluğuna delil olarak sunduğun ve 1400 küsür yıldan bu yana bir tek Allah kulunun göremediği, akıl edemediği, ilk defa sizin tamamen kendi deha zekanız sayesinde tespitiniz olan, Kuran'ı korumaya yönelik her kelimenin Kuran'da "dörtlü ifade" edildiği burhanınızı bilahare, gerekirse ayrı bir başlık altında, detayları ile tartışmak ümidiyle...
Selamlar.
Bir soruyu unutmuşum, ekliyorum:
7- "Dünyanın çeşitli bölgelerine Kuran'ı tebliğ etmek üzere dağılmış, aynı dili konuşan, aynı kitabı ezbere bilen onbinlerce insanın kullandığı kelimeleri, hafızalarına kaydettikleri kitabı ne değiştirmek, ne de yok etmek imkansızdı, imkansızdır." diyorsunuz.
Bu onbinlerce Kuran hafızı insan dünyanın bütün dillerini biliyorlar mıydı? Bunlar o zaman dünyanın 7 kıtasında (yaşıyordu ise) yaşayan insanlara yerli halkların dilleriyle Kuran okuduklarını nasıl tespit ettiniz? O halkların kendi yerel dilleri ile o dönemde Kuranlar yazılmış olmalı. Günümüzde o zamandan kalma örneğin Türkçe, İngilizce, Farsça, Fransızça Çince, Rusça, ve diğer Asya, Avrupa, Afrika, Latin Amerika vs dilleriyle o hafızların okuduğu, yazdığı Kuranların ta o zamandan oluşması ve günümüze gelmesi kaçınılmaz olmalı, sizin bu iddianıza göre. Ne dersiniz? |
|
|
|
Yukarı dön |
|
|
Yorumcu Uzman Uye
Katılma Tarihi: 08 mart 2010 Gönderilenler: 171
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Naci Çelik'in Türkçe Kuran'ı
Naci Bey merhaba! Şu yazdığınız Tükçe kuranınızı artık yayınlayın da biz de görelim/okuyalım! Sevgili Haktansapmaz.Benim Kur"an"ımı ben yazmadım.Benim dilime uygun Kur"an"ı,Allah,Süleyman Ateş ve benzeri mütercimlere yazdırdı. Yani nasıl ki,Allah beni annem ile babam vasıtasıyla yarattıysa,bana gönderdiği Türkçe Kur"an"ı da Süleyman Ateş ve benzeri müslüman veya insanlar vasıtasıyla yazdı,korudu ve benim kucağıma bıraktı.
Diyorsun ki, Kuran'dan önce vahiyedilmiş bir kitap yazılmadı, İncil tevrat Kuran'dan sonra yazıldı. Gayet açık ve net iddian bu.Evet bu. Bu ve diğer iddiaların için soruyorum:
1- Kast ettiğin bu ilk yazılı Kuran'la Arapça Kuran'ı kastediyorsunuz, öyle değil mi?.Evet.Muhammed"e verilen orijinal yazılı Kur"an"ı kastediyorum. Bu iddianı ispatlayan delillerin?
ANDOLSUN TURA.SATIR SATIR YAZILMIŞ KİTABA.YAYILMIŞ İNCE DERİ ÜZERİNE.52/1,2,3.
Bilhassa bu ayetten,Kur"an"ın ince deriden veya altın gümüş vari varak veya levhalardan mamül bir kitaba yazıldığını düşünüyorum.Kur"an"ın Ramazan ayında inzal edildiğini haber veren ayettende,Kur"an"ın tamamlanmış bir kitap halinde muhammed"e verildiğini,Muhammed"in,Kur"an"ı insanlara parça parça okuyup,ezberlettiğini düşünüyorum.73/20.Ayet ve 4/102.ayettende,peygambere inanan müslümanların en önemli ve en büyük görevlerinin Kur"an"ı okuyup ,ezberlemek ve ezberletmek idi,diye düşünüyorum.
Kur"an"ın tamamlanmış bir kitap olarak Muhammed"e verilişini,birde ,17/93.ayetten esinleniyorum.Muhatapları peygamberden,kendilerine de okuyabilecekleri bir kitap indirilmesini istiyor.
Demek ki peygamberin elinde bir kitap vardı ve peygamberde o kitabı okuyabiliyordu.Ve muhatapları,peygambere verilenin bir benzerininde kendilerine verilmesini istiyordu.
HAYIR,O BİR HATIRLATMADIR.DİLEYEN ONU DÜŞNÜP ÖĞÜT ALIR.SAHİFELER İÇİNDEDİR:DEĞER VERİLEN,DEĞERLİ YAZICILARIN ELLERİNDE:DEĞERLİ,İYİ(YAZICILARIN).KAHROLASI İNSAN NE KADAR DA NANKÖRDÜR.80/11,12,13,14,15,16,17.
Bilhassa bu ayetlerden de,söz konusu ilk kitabı,bizzat meleklerin yazdığını düşünüyorum.
ELBETTE O KERİM BİR OKUMADIR.SAKLI BİR KİTAPTADIR.ONA TEMİZLENMEK İSTEYENLERDEN BAŞKASI DOKUNMAZ.ALEMLERİN RABBİNDEN İNDİRİLMİŞTİR.ŞİMDİ SİZ(EY KUR"AN"IN KORUNMADIĞINI VE EKSİK OLDUĞUNU DÜŞÜNEN,ALİ AKSOYLAR)BU SÖZÜMÜ KÜÇÜMSÜYORSUNUZ?80/77-81.
Bilhassa bu ayetlerden de,söz konusu ilk kitabın bir yerlerde saklandığını düşünüyorum.İnsanlığın,bir gün bu ilk kitabı bulabileceğini de düşünüyorum.Piri Reisin kendisine malettiği haritanın bulunduğu gibi.Bana göre,Piri Reis"e atfedilen harita da vahiy ürünü bir haritadır.Söz konusu harita,ya Süleyman peygamberden,ya da Hz.Muhammed"ten intikaldır.Piri Reis ,bir sahtekar olduğu için,eline geçirdiği harıtanın,bir kopyasını yaparak,kendisine maletmiştir.Ve haritanın orijinalini saklamıştır,diye düşünüyorum.
2- Daha önce söylemiş olabilirsin, müzakere etmemiz için tekrarda fayda fayda var; bu ilk Kuran kim/kimler eliyle yazıldı? Yukarda açıkladım.Ama biraz daha açayım.
KİM ALLAH"A,MELEKLERE,ELÇİLERE,CİBRİL"E VE MİKAİL"E DÜŞMAN OLURSA BİLSİN Kİ,ALLAH DA İNKAR EDENLERİN DÜŞMANIDIR.2/98.
Bu ayetten de belli ki,gerek Kur"an"ın yazılmasında,gerekse peygambere okutulmasında ve gerekse peygamberin diğer işlerinde,çok önemli melekler,peygambere destek olmakta idi.
3- Bu ilk yazılmış Kuran hangi hat üzere ve kaç nüsha olarak yazıldı? En azından bir nusha olarak yazılmıştır diye düşünüyoru.Ve elimizdeki Kur"an"ın çok benzeri bir hat üzere yazıldığını düşünüyorum. Hareke ve noktalama işaretleri dahil ilk yazılı bu kuran nushası/nushaları korunup günümüze kadar gelmiş mi? Hereke veya noktaların bir çoğunun olmadığını düşünüyorum.Çünkü,hereke veya noktalar,Kur"an"ın daha özgün okunmasına zarar veriyor diye düşünüyorum.Ama,ilk Kur"an"daki mesajların,aynı"larının ve eksiksiz olarak elimizdeki yazılı Kur"an"larda da bulunduğuna inanıyorum.Halen dünyada koruma altında mıdır, nerede? Sen bu ilk yazılı Kuran'ı gördün mü, göreni gördün mü veya duydun mu? Duymadım.Gördüm.Elimizdeki yazılı Kur"an,gönüllere sadece şifa değil,ayna"dır da.
Devam edeceğim.Çünkü,kedilerimi,köpeklerimi doyuracağım.Bu arada kendimi de doyurayim.
4- Allah Kuran'ı koruduğunu/koruyacağını söylemediği ve vadetmediğine bakılırsa, Kuran'ın korunduğuna dair yukarıda verdiğin, şekil farklı ama anlam aynı ya da benzer "dörtlü kelime" iddiandan başka kanıtın var mı? Bir de onbinlerce insanın ezberlediğini söylüyorsun. Sen ki rivayete itibar etmezsin, bunu neye dayanarak söyledin? Dediğine göre, bu çok kolay ezberlenebilir Kuran'ı (!) 22 yıldan beri okuyorsun, tam da risalet süresine denk bir süre, sen ezberleyebildin mi?
5- Siz Kuran'ı ilk Arapça yazılı mushaftan okumadınız, Türkçe yazılı Kuran'dan okudunuz, doğru mu? Arapça yazılı tek bir çeşit mushaf var, Türkçe kuranların ise onlarcası. Sen kimin, hangi zavallının Tükçe Kuran'ından okudun, öğrendin kuranını?
6- Alıntı yaptığım yazınızın koyu siyah işaretlediğim kısmında, Kuran'ın korunmuşluğuna delil olarak sunduğun ve 1400 küsür yıldan bu yana bir tek Allah kulunun göremediği, akıl edemediği, ilk defa sizin tamamen kendi deha zekanız sayesinde tespitiniz olan, Kuran'ı korumaya yönelik her kelimenin Kuran'da "dörtlü ifade" edildiği burhanınızı bilahare, gerekirse ayrı bir başlık altında, detayları ile tartışmak ümidiyle...
Selamlar.
|
Yukarı dön |
|
|
didar11 Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 18 mayis 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 62
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
yorumcu musabaka yapan ve ve skoru gözlemleyen biri gibi
nasıl alt ederim pskolojisinde olduğunuzu düsünüyorum..
bunlara hiç gerek yok.. sadece gerçekle yüzlesmeyi
deneyin.. bu gün sadece ben kuranı kaynak edinirim
dediğinizde bunun slogandan baska bisey olmadığını
kavramları izah etmeye çalısırken görürdünüz...bir meal
yazılımı için bile arapların dil lisanına ve kavramları
hangi manada kullanıldığı o toplumun tarihine bakarak
uygıun olan çeviriyi yaparsınız..bu meal cevirileri de
cebrail aracılığıyla inmedi ya..o günün tolumsal
yapaısını bilmeden anlamadan alacağın çevirilerden hiç
bisey anlamazsın.. biri derki sağ elinin altındakileri,
biride derki savas sonucu edinilmis cariyeler....sağ
elinin altındaki gibi bi kavramı sen düsünüpte ne
anlıycan ki zaten bu günü ilgilendiren yanı olmadığını
düşündüğünden sana açık olan yerlerle kifayet bulursın
anca..
|
Yukarı dön |
|
|
didar11 Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 18 mayis 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 62
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
yorumcunun su yorumuna ne diyimki bilmem ancak bir insan
bu kadar hayalci olur. yorumcu;
Bilhassa bu ayetten,Kur"an"ın ince deriden veya altın
gümüş vari varak veya levhalardan mamül bir kitaba
yazıldığını düşünüyorum.Kur"an"ın Ramazan ayında inzal
edildiğini haber veren ayettende,Kur"an"ın tamamlanmış
bir kitap halinde muhammed"e
verildiğini,Muhammed"in,Kur"an"ı insanlara parça parça
okuyup,ezberlettiğini düşünüyorum.73/20 su itikade
bakarmısınız.. bu kadar sapma daha görmedim hayatta..
akıll lazım üstadım akıl.. baskada bisey demiyorum size..
demekki tüm olacak hadiseleri biliyor peygamber hepsini
hemde ve kendince bu senaryoyu bilmiyormus gibi davrandı
ha.. bu sözlere bakıpta ateist olanlara şaşmamak lazım
size gülerler
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili Naci, düşünmek, hatta hayal etmek aklın, akıllının önemli fonksiyonlarındandır. Düşüncelerinize ve kimi hayal gücünüzün ürünü saplantılarınıza da saygım var. Düşüncelerinizin önemli bir bölümüne de katılıyorum. Kuran'ın İlâhî oluşu, ilk inananları tarafından ilk ağızdan ezberlendiği /73/20, 4/102), ilk elden yazıldığı, dizayninin sonradan yapılmadığı vs.
Ancak katılamadığım kimi yorumlarınız da oldukça çok. Bunların önemli bir bölümünün sizin hayal ürününüz olduğunu düşünüyorum. Kuran'ın tüm kelimelerinin ilk defa vahiy ile Muhammed'e duyurulduğu, daha önce hiç kimsenin bu dili bu kelimeleri bilmediği, Muhammed'in muhataplarının bu dili, bu kelimeleri onun ağzından ilk defa duyar duymaz anladıkları; meleklerin eliyle yazılmış olarak Muhammed'e verildiği...
Bu aşamada, şu hususu da sormak için araya girdim:
Sizin iddianıza göre Kuran'ın bütün kelimeleri daha önce yeryüzünde hiç bir kimse/millet tarafından bilinmiyor, konuşulmuyordu, ilk defa bu kelimeleri Muhammed'in ağzından duyuyorlardı Muhammed'in muhatapları... Muhammed'in risaletine kadar, içinde yaşadığı Arap toplumunun konuştuğu bir dili yok muydu? Araplar hangi dili konuşuyordu bundan önce? Bilmedikleri, ilk defa duydukları bu ilahi dilde kelimeleri duyunca Muhammed'in ağzından hemen nasıl anlayabildiler? "Biz her peygamberi yalnız kendi kavminin dili ile gönderdik ki onlara açıklasın... (14/4) Süleyman Ateş Meali. ayeti ile birlikte bu konuda da yapacağınız açıklamalarınızı merak ediyorum.
Selam ve sevgiler.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili Naci, bir de, Kuran'ın her sözünün evrenselliği konusundaki inancınızdan hareketle, örneğin, aşağıdaki ayetleri nasıl güncellediğinizi merak ediyorum.
Süleyman Ateş Meali'nden: 50. Ey peygamber, biz, ücretlerini (mehirlerini) verdiğin eşlerini; Allah'ın sana ganimet olarak verdiğ(i savaş esir)lerinden elinin altında bulunan(cariye)leri; amcanın, halalarının, dayının ve teyzelerinin seninle beraber göç eden kızlarını sana helalkaldık. Bir de kendisini (mehirsiz olarak) peygambere hibe eden ve peygamberin de kendisini almak dilediği inanmış kadını, diğer mü'minlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helal kıldık). Biz, eşleri ve ellerinin altında bulunan(cariye)leri hakkında mü'minlere yapmalarını gerekli kıldığımız şeyi bil(dir)dik. (onların bu hususta ne yapması lazım geldiğini de daha önce açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın, (sen bir sıkıntıya, güç bir duruma düşmeyesin). Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. 51. Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini yanına alırsın. (Geçici olarak) Ayrıldıklarından (tekrar birleşmeyi) arzu ettiğine (dönmekte) senin üzerine bir günah yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp tasalanmamalarına ve hepsinin, senin verdiklerinerazı olmalarına en elverişli olan budur. Allah sizin kalblerinizde olanı bilir. Allah bilendir, halimdir (birden öfkeye kapılıp ceza vermez). 52. Bundan sonra artık sana (başka) kadınlar(la evlenmek), güzellikleri çok hoşuna giden kadınlar olsa da, bunları başka eşlerle değiştirmek helal değildir. Yalnız elinin altında bulunan(cariye)ler bunun dışındadır. Allah, her şeyi gözetleyicidir.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|