Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam,
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır. D.İ. Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. İşte bu, Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır. Y.N.Ö.
nedir bu ölümlü olaylardaki kısas.."hür kişiye karşılık hür, köleye köle, dişiye dişi..." ne demek... nasıl ve neye göre bir denkleştirmedirki ilahi emrin öğüdünü destek olarak arkasına alabilmiş... kimdir bu kardeş/ne anlama geliyor ki sadece onun affı ölümün sonucuna hükmedebiliyor... örfe göre kardeşe ödenen bu karşılık nedir neye göre belirlenir ve neden inananlara öğütlenmiş... öldürülme gerekçesinin bu ödeme üzerindeki etkisi nedir/kardeşin affetme yetkisini nereye kadar etkileyebilir...
Ayrıca bir sorum daha var: Kuran'da köle kavramı
geçiyorsa, bu bugün bizim anladığımız anlamda bir
kölelikten mi bahsedilmekte?
Kölelerin hürleri öldürmesi konusunu özellikle sordum,
zira adı üzerinde köle!, onun savunucusu, arkasında bir
destekçisi, etrafı eşrafı olabilir mi?
Sokrates zamanının atinasında, şöyle bir kanun varmış:
eğer bir zengin, bir yoksulla anlaşmazlığa düşmüşse, o
zengin nüfuzunu kullanarak o kişiyi mahkemeye getirte
bilirmiş, ama haksızlığa uğrayan yoksulsa, o kişiyi
mahkemeye getiremezmiş ve yasalar bu konuda şöyle dermiş:
mahkemeye gelene bakılır, gelmeyeni zorla getirme görevi
davacılardan başkasına ait olmadığı gibi mahkeme bu işten
de sorumlu, yükümlü değildir. Yani hasmını mahkemeye
götüre bilecek gücün varsa, gel ama yoksa boşa çırpınma.
Evet, bende merak ettim, kölenin kardeşi kim? vesselam...
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
nisa/92
Bir mü’minin bir mü’mini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla olması başka. Kim bir mü’mini yanlışlıkla öldürürse, bir mü’min köleyi azad etmesi ve bağışlamadıkları sürece ailesine diyet ödemesi gerekir. (Öldürülen kimse) mü’min olur ve düşmanınız olan bir topluluktan bulunursa, mü’min bir köle azad etmek gerekir. Eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve mü’min bir köle azad etmek gerekir. Bunlara imkân bulamayanın, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay ard arda oruç tutması gerekir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. D.İ. Yanlışlık hali müstesna, bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Yanlışlıkla bir mümini öldürenin, özgürlüğü elinden alınmış bir mümini özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine de üzerinde anlaşmaya varılacak tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin, diyeti bağışlaması hali müstesna. Eğer öldürülen, mümin olmakla birlikte size düşman bir topluluktan ise o zaman öldürenin, özgürlüğünden yoksun bir mümini özgürlüğüne kavuşturması gerekir. Öldürülen, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir toplumdan ise o durumda, öldürülenin ailesine tatmin edici bir diyet verme yanında, hürriyetinden yoksun bir mümini hürriyetine kavuşturmak da gerekli olur. Bunlara imkân bulamayan, Allah'a tövbe olarak iki ay kesiksiz oruç tutar. Allah, gereğince bilendir, hikmeti sonsuzdur. Y.N.Ö.
burada öldürülmeye açıklık getirilmiş... ödenen karşılık için kardeş yerine aile tercih edilmiş aff yetkisini aile almış... öldürülen düşman kavimden bir mümin ise köle bir mümin azad ettirmek yeterli, anlaşmalı bir kavimden bir mümin gittiyse hem azad hem fidye...peki neden... ölen kişi mümin değilse ve suçsuz yere öldürüldüyse karşılığı ne olacak belirtilmemiş...neden.. sıyam pardon! oruç burada bu ikisine denk karşılık olarak gösterilmiş..."oruç tut sıhhat bul" dersek buradaki oruç ödül müdür/adam öldürene burada iki aylık ödül verilmiş mi oluyor... yok eğer oruç, ceza aracı olarak kullanılıyorsa, ramazandaki oruç başka mıdır/kaç çeşit oruç vardır/buradaki oruç nedir...
Denilir ki İslam öncesinde kabileler arasında kan davaları yıllarca devam ederdi. Evs ve Hazreç bunlara bir örnektir. Bir birlerinden, hür köle, erkek kadın demeden öldürürlerdi... Yemin ederlermiş: "Köleye karşılık onlardan bir hür, kadına karşılık onlardan bir erkek, bir adama karşılık onlardan iki adam öldüreceğiz..."
Bunlar müslüman olunca kardeş oldular; din kardeşi. Taraflar dinkardeşi/müslüman kardeştirler. Burada söz konusu olan da, maktülün velisi, katil tarafın din kardeşi olduğudur. Bu söylem, kalpleri yumuşatmaya, af ve merhemet duygusunu uayandırmaya yönelik bir söylemdir. "Artık kardeşsiniz, kardeşler bir birinin canını bağışlar vs.
Öldürülenler konusunda kısasta farz/hak/gerekli olan, hüre karşılık hür, köleye karşılık köle, erkeğe karşılık erkek, kadına karşılık da kadın olmasıdır. Doğru olan budur. Sulhta bunun esas alınması lazım, aksi doğru değildir. Geçmiş geçmiştir artık, aralarında sulhu temin için anlaşmak lazım, diyet ödeyerek ya da tümden karşılıksız af ederek.
Denilirki, İslam'dan önce Yahudiler afetmeksizin öldürmeyi, Hristiyanlar öldürmeksizin affı, Araplar da bazen öldürmeyi bazen diyeti öngürürdü.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma