Yazanlarda |
|
efrayim58 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 subat 2007 Gönderilenler: 1098
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Efrayim,
Sevgili hanifcan,
'eş' bölümünü baştan sona okursanız, hem ufkunuzu ve
bakış açısını geliştirme ,hem de katkılarda bulunma gereği
duyardınız.
Sevgi ile,
|
Yukarı dön |
|
|
hanifcan Newbie
Katılma Tarihi: 01 nisan 2012 Gönderilenler: 35
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Efrayim,
Zaten konuyu baştan beri okuduğum için bunu sordum. Konu bakış açımı ve ufkumu geliştirecek bir konu değil : ) Yani nerdeyse iki hafta oldu konu başlayalı. Hatta kimse cevap vermiyor diye arkaya arkaya mesajlar yazdınız, adeta zorladınız. Fers ve hanif06 arkadaşlar konuya katkıda bulunmaya çalıştı. Özellikle hanif06 “zevc de aynı imrae de aynı anlamda” gibi bir açıklama yapmıştı ama siz “anlaşamıyoruz” gibilerinden bişeyler söylemiştiniz. Fers de bazı sorular sormuştu siz de “boyumu aşan sorular soruyorsunuz” demiştiniz. Bu konu kısır bir konu dostum. Daha doğrusu, istenirse dallandırılıp budaklandırılabilir de… Araya hermafroditler de karıştırılabilir. Hatta bedensel farklılıkların üzerine çıkıp isterseniz duygu-beden karışımı bir yönelim olan eşcinsellik konusuna da girebilirsiniz. Hmm.. ne tesadüf, “EŞ”cinsel! Âdem ve karısı mı, Âdem ve eşi mi? : )
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Efrayim:
"Önerme derken kastım,ayeti yorumlama biçiminizi değerlendirmemdir.Ayeti görmezden gelmem söz konusu olamaz."
Sevgili Efrayim,
Diyelim ki sizin değerlendirmenize göre o çeviri, ayeti benim yorumumdu.
Buyurun size Elmalılı'nın çevirisi/yorumu:
7/11- Hakikat sizi evvela halkettik (yarattık), sonra size suret verdik, sonra da melâikeye (meleklere) dedik ki; 'Âdem'e secde edin!' Hemen secde ettiler, ancak iblis secde edenlerden olmadı.
Sevgili Efrayim, bu bir çeviri. Sanırım yapılmış bütün çeviriler de bunun aynısı yada benzeridir. Bundan ne anlıyoruz? Şunu anlıyoruz: Allah önce sizleri, yani insanları yarattı, sonra sizlere, yani insanlara suret verdi, daha sonra da meleklere "ademe secde edin" dedi.
Şimdi bu ayetten, ademin ilk yaratılan insan olduğunun, "tartışmasız" dediğinizi bir tarafa bırakalım, anlaşılması mümkün müdür? Aksine, Adem, şayet bir fertse, sizden de sonra yaratılmış olduğu anlaşılmıyor mu?
Sevgili Efrayim, bu ayet sizin adem ve eşi ile ilgili aradığınız o "hikmeti" ve "önermelerinizi" tamamen yele veriyor. Onun için bu ayeti görmezden geliyorsunuz, diyorum.
Haa! Görmezden gelmiyorsanız, âyeti bir de sizin çevirinizden/yorumunuzdan okuyalım!
|
Yukarı dön |
|
|
efrayim58 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 subat 2007 Gönderilenler: 1098
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
efrayim,
Sevgili hanif06,
Sevgili Efrayim, bu bir çeviri. Sanırım yapılmış bütün
çeviriler de bunun aynısı yada benzeridir. Bundan ne
anlıyoruz? Şunu anlıyoruz: Allah önce sizleri, yani
insanları yarattı, sonra sizlere, yani insanlara suret
verdi, daha sonra da meleklere "ademe secde edin" dedi.
Şimdi bu ayetten, ademin ilk yaratılan insan olduğunun,
"tartışmasız" dediğinizi bir tarafa bırakalım,
anlaşılması mümkün müdür? Aksine, Adem, şayet bir fertse,
sizden de sonra yaratılmış olduğu anlaşılmıyor mu?
Demişsiniz.
Bu tartışmalar,bizi arap dilbigisine götürür.Dil
bilgisini çok iyi bilen birisinin açıklaması daha
doyurucu olacak sanırım.
Benim yoğunlaştığım ve ön yargısız cevap bulmaya
çalıştığım konu:
Açık, seçik isim vererek belirtilen karı koca'da,
imrea,
Açık seçik isim vermeden belirtilmeyen karı koca ve
karı kocalar'da, zevc ve ezvac kullanılmış ayetlerde.Bu
sistematik,Adem ile ilgili ayetlerde bozuluyor.
Sevgi ile,
|
Yukarı dön |
|
|
efrayim58 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 subat 2007 Gönderilenler: 1098
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Efrayim,
Sevgili hanifcan,
İlginç eleştiriniz ve katkınız için teşekkür ederim.
Aynı soruyu size de sormama izin verin lütfen.
Açık, seçik isim vererek belirtilen karı koca'da,
imrea,
Açık seçik isim vermeden belirtilmeyen karı koca ve
karı kocalar'da, zevc ve ezvac kullanılmış ayetlerde.
İşte bu sorunun cevabını arıyorum,Ön yargısız.
Sevgi ile,
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili Efrayim,
"Açık seçik isim"den ne anlıyoruz?
Zamir, adı geçenin yerini alan isimdir. zamir de açık seçik isimdir. Buna, hem imrae hem de zevc için Kuran'dan birer örnek yazayım.
İmrae'ye örnek:
Tebbet yedâ Ebî Leheb...Ve imraetu-hû hammâletelhatab.
Ebu Leheb ve karısı...
Direk Ebu Leheb'in karısı denmiş mi? Denmemiş. Ya ne denmiş? O'nun karısı denmiş.
Zevc'e örnek:
Yâ Âdemu uskun ente ve zevcu-ke...!
Adem! Sen ve eşin...
Burda da durum aynı. Direk Adem'n eşi denmemiş; O'nun eşi denmiş.
Örneğin birinde imrae, diğerinde zevc var. İkisi rasında bir tek fark var mıdır zamirlerin 1. ve 2. şahıs olmaları dışında? Yoktur. Fark vardır diyorsanız, gösterin, edediyyen susayım.
|
Yukarı dön |
|
|
Fers Uzman Uye
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
hanif06 Yazdı:
İmrae'ye örnek:
Tebbet yedâ Ebî Leheb...Ve imraetu-hû hammâletelhatab.
Ebu Leheb ve karısı...
Zevc'e örnek:
Yâ Âdemu uskun ente ve zevcu-ke...!
Adem! Sen ve eşin...
|
|
|
yani/sanırım diyorki efraim hocam, imree ile kastedilen hatun,avrat... diğer zevc ile kastedilen, eş/çiftlerden, iki adet aynı malzemeden herbiri/herbir cins mins herneyse...
varsayım, Adem herneyse veya herkimse benzerinden/aynısından bir tane daha var... belki ikisi dişili erkekli bir çift oluşturuyorlar, belkide Adem tek bir tane ama iki yönlü, hem dişi hem erkek... ikinci şıkka bakarsak döllenme ve çoğalmayı Adem tek başına gerçekleştiriyor, belki de Meryem misali... ikiside Adem Havva hikayesinden öteye görünmüyor...
Ademden evlatları, cinsel hayatı nasıl keşfettiler ve şu mutasyon ne diye çıktı piyasaya orası belli değil, her işte vardır bi hayr mı desek....
süper ilm, son derece ilerlemiş çağdaş tıp/biyoloji, o derece araştırmacı süper ilm men/women ler günün birinde bizi bu dertten kurtaracaklar elbet...
|
Yukarı dön |
|
|
efrayim58 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 subat 2007 Gönderilenler: 1098
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Efrayim,
Sevgili hanif06,
İmrae'ye örnek:
Tebbet yedâ Ebî Leheb...Ve imraetu-hû hammâletelhatab.
Ebu Leheb ve karısı...
Direk Ebu Leheb'in karısı denmiş mi? Denmemiş. Ya ne
denmiş? O'nun karısı denmiş.
Zevc'e örnek:
Yâ Âdemu uskun ente ve zevcu-ke...!
Adem! Sen ve eşin...
Burda da durum aynı. Direk Adem'n eşi denmemiş; O'nun eşi
denmiş.
Örneğin birinde imrae, diğerinde zevc var. İkisi rasında
bir tek fark var mıdır zamirlerin 1. ve 2. şahıs olmaları
dışında? Yoktur.Demişsiniz.
Sonunda anlaşacağız galiba.
Ben de aynısını söylüyorum sevgili dost,Bütün
içinde'eş'geçen ayetlerin,en net olanı 'Adem! Sen ve
eşin...' diye başlayan ayet.Lut'un eşi,İmran'ın
eşi,Nuh'un eşi v.s, 2. derecede net olan içinde 'eş'geçen
ayetler veya sizin deyiminizle,fark olmayan ayetler.
Madem fark yok,neden saydıklarımızda 'imrea',yalnız
Adem'de zevc?
Ayrıca, Zeyde de diyor ki: (zeyd!) eşini kendin
için alıkoy/eşini elinden kaçırma!" ayetindeki
hitap,Peygamberimizedir.Allah'ın, Zeyd ve eşine,hitabı
yoktur.
Aşağıda maeallendirilmiş ayetleri
gönderiyorum.İnşallah,arapçasıyla kıyaslarsınız.
Kuranda eşler ile alakali tahmini 55 ayet geçiyor
2:25 - İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından
ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu
müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden
rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız
şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere,
kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de
onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar.
2:35 - Dedik ki: "Ey Âdem, sen ve eşin cennette
oturun,
ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu
ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
2:226 - Kadınlarından îlâ edenler (onlara
yaklaşmamaya
yemin edenler) için dört ay beklemek vardır. Eğer bu
yeminlerinden dönerlerse, şüphesiz ki Allah çok
bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
2:234 - İçinizden vefat edip de geride eşler bırakan
kimselerin hanımları, kendi başlarına dört ay on gün
beklerler. İddet (bekleme) sürelerini bitirdikleri zaman,
artık kendileri hakkında meşru bir şekilde yapacakları
hareketten size bir günah yoktur. Allah, yaptıklarınızdan
haberdardır.
2:240 - İçinizden hanımlarını geride bırakarak vefat
edecek olanlar, eşleri için senesine kadar evlerinden
çıkarılmaksızın kendilerine yetecek bir malı vasiyet
ederler. Bununla birlikte eğer kendileri çıkarlarsa,
kendi haklarında yaptıkları meşru bir hareketten dolayı
size bir sorumluluk yoktur. Allah çok güçlüdür, hüküm ve
hikmet sahibidir.
3:15 - De ki, size, o istediklerinizden daha
hayırlısını
haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında
cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde
ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de
Allah'dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür.
4:1 - Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve
ondan eşini yaratıp ikisinden bir çok erkekler ve
kadınlar üreten Rabbinizden korkun; kendi adına
birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'dan ve akrabalık
(bağlarını kırmak)tan sakının. Şüphesiz Allah sizin
üzerinizde gözeticidir.
4:12 - Eğer hanımlarınızın çocukları yoksa,
bıraktıkları
mirasın yarısı sizindir. Şâyet bir çocukları varsa o
zaman mirasın dörtte biri sizindir. Bu paylar, ölenin
vasiyeti yerine getirildikten ve varsa, borcu ödendikten
sonra verilir. Eğer siz çocuk bırakmadan ölürseniz,
geriye bıraktığınız mirasın dörtte biri
hanımlarınızındır. Şâyet çocuklarınız varsa o zaman
bıraktığınız mirasın sekizde biri hanımlarınızındır. Bu
paylar, yaptığınız vasiyetler yerine getirilip ve varsa
borcunuz ödendikten sonra verilir. Eğer ölen bir erkek
veya kadının çocuğu ve babası bulunmadığı halde kelâle
olarak (yan koldan) mirasına konuluyor ve kendisinin bir
erkek veya kızkardeşi bulunuyorsa, bunlardan herbirinin
miras payı terekenin altıda biridir. Eğer mevcut olan
kardeşler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardeşler
mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında
eşit olarak taksim ederler. Bu paylar ölenin vasiyeti
yerine getirilip ve varsa borcu ödendikten sonra verilir.
Bunlar, Allah tarafından bir emirdir. Allah her şeyi
bilen ve yarattıklarına çok yumuşak davranandır.
4:20 - Eğer bir eşi bırakıp da yerine diğer bir eş
almak
isterseniz, öncekine yüklerle mehir vermiş de bulunsanız,
ondan bir şey geri almayın. O malı bir iftira ve açık bir
günah isnadı yaparak geri alır mısınız?
4:23 - Size şunları nikahlamak haram kılındı:
Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız,
teyzeleriniz, erkek ve kız kardeşlerinizin kızları, sizi
emziren süt anneleriniz, süt kızkardeşleriniz ve
karılarınızın anneleri, ve kendileri ile zifafa
girdiğiniz kadınlarınızdan olan ve evlerinizde bulunan
üvey kızlarınız. Eğer üvey kızlarınızın anneleri ile
zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah
yoktur. Sulbünüzden gelen (öz) oğullarınızın hanımları
ile evlenmeniz ve iki kız kardeşi birlikte nikahlamanız
da haramdır. Ancak cahiliyyet devrinde geçen geçmiştir.
Şüphesiz ki Allah gafur (çok bağışlayıcı) ve çok merhamet
edicidir.
4:57 - İman edip salih ameller işliyenleri ise,
altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada
ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler
vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.
6:139 - Dediler ki: "Bu hayvanların karınlarındakiler
sadece erkeklerimize ait olup kadınlarımıza haramdır".
Eğer ölü doğarsa o zaman hepsi onda ortaktır. Bu
nitelemelerinden dolayı Allah onların cezasını
verecektir. Çünkü O hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
7:19 - (Sonra Allah, Âdem'e hitab etti): "Ey Âdem!
Sen
ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat
şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
7:189 - Sizi bir tek nefisten yaratan, onunla sükûnet
bulsun diye eşini de ondan yaratan Allah'tır. O, eşini
kucaklayıp sarılınca (ona yaklaşınca), eşi hafif bir yük
yüklendi (hâmile kaldı). Bir müddet böyle geçti, derken
yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden Rableri olan Allah'a
şöyle dua ettiler: "Eğer bize salih bir evlat verirsen,
biz muhakkak şükredenlerden olacağız."
9:24 - Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız,
kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz,
elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz
ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve
Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise,
artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle
fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez.
13:23 - Adn cennetlerine girecekler, atalarından,
eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanlarla birlikte
olacaklar. Melekler de her kapıdan yanlarına girip şöyle
diyecekler:
13:38 - Andolsun ki, biz senden önce de peygamberler
gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın
izni olmadan herhangi bir âyet getirmek ise hiçbir
peygamberin haddi değildir. Her ecel için bir yazı
vardır.
16:72 - Allah, size kendi cinsinizden eşler, o
eşlerinizden de oğullar ve torunlar yarattı. Sizi helal
ve güzel gıdalarla rızıklandırdı. Onlar, hâlâ batıla mı
inanıyorlar? ve Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
20:117 - Biz de (Âdem'e) şöyle demiştik: "Ey Âdem!
Şüphesiz bu (İblis) sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi
cennetten çıkarmasın, sonra bedbaht olursun (sıkıntı
çeker, perişan olursun)."
21:90 - Biz de duasını kabul ile icabet ettik de
kendisine Yahya'yı ihsan ettik. Ve eşini (doğum yapmaya)
elverişli hale getirdik. Doğrusu onlar iyiliklerde
yarışıyorlar, umarak ve korkarak bize yalvarıyorlardı.
Bize karşı derin saygı duyuyorlardı.
23:6 - Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu
(cariyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı)
kınanmış değillerdir.
24:6 - Eşlerine zina isnadında bulunup da
kendilerinden
başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin
şahitliği kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair
dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesidir.
25:74 - Ve onlar ki: "Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü
aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva
sahiplerine önder kıl" derler.
26:166 - "Bırakıyorsunuz da sizler için yarattığı
eşleri! Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz!"
30:21 - Yine O'nun âyetlerindendir ki, sizin için
nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler
yaratmış, aranıza bir sevgi ve merhamet koymuştur.
Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler
vardır.
33:4 - Allah bir adam için içinde iki kalb
yapmamıştır.
Kendilerinden zıhar yaptığınız eşlerinizi analarınız
kılmamıştır. Evlatlıklarınızı da oğullarınız kılmamıştır.
O sizin ağzınızdaki lafınızdır. Allah ise hakkı söylüyor
ve doğru yolu gösteriyor.
33:28 - Ey peygamber! Hanımlarına şöyle söyle: "Eğer
dünya hayatını ve zinetini istiyorsanız, haydi gelin,
sizi donatayım ve güzellikle bırakıp salıvereyim.
33:37 - Hem hatırla o vakti ki, o kendisine Allah'ın
nimet verdiği ve senin de ikramda bulunduğun kimseye:
"Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" diyordun da
nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun. İnsanlardan
çekiniyordun. Halbuki Allah kendisini saymana daha
lâyıktı. Sonra Zeyd o kadından ilişiğini kestiği zaman,
biz onu sana eş yaptık ki, oğulluklarının ilişkilerini
kestikleri hanımlarını nikâhlamada müminlere bir darlık
olmasın. Allah'ın emri de yerine getirilmiştir.
33:50 - Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl
kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın
sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun
cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının
kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin
kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de
mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber
nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil
de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara
eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı
biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir.
Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
33:52 - Bundan başka kadınlar sana helâl olmaz.
Bunları
başka eşlerle değiştirmek de olmaz. İsterse güzellikleri
hoşuna gitsin. Ancak sahip olduğun cariyen başka. Allah
her şeye gözcü bulunuyor.
33:53 - Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine
bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat
çağırıldığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen
dağılın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu
haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor.
Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz. Hem O'nun
hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde
arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve
hem de onların kalbleri için daha temizdir. Hem sizin
Resulullah'a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra
hanımlarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz. Çünkü bu
Allah katında çok büyük bir günahtır.
33:59 - Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve
müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış
elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların
tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en
elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok
bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
36:56 - Kendileri ve eşleri gölgelerde koltuklar
üzerine
kurulmuşlardır.
37:22 - Toplayın mahşere o zulmedenleri, eşlerini ve
Allah'tan başka taptıkları şeyleri. Toplayın da götürün
onları sırata (cehennem köprüsüne) doğru.
37:48 - Yanlarında iri gözlü, bakışlarını
kocalarından
başkalarına çevirmeyen hanımlar vardır.
38:52 - Yanlarında da bakışları yalnız kocalarına
dönük
hep aynı yaşta dilberler vardır.
39:6 - O, sizi bir nefisten yarattı. Hem sonra onun
eşini de ondan var etti. Sizin için yumuşak başlı
hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizi analarınızın
karınlarında üç karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa
yaratıp duruyor. İşte Rabbiniz Allah O'dur. Mülk
O'nundur, O'ndan başka tanrı yoktur. O halde nasıl haktan
çevrilirsiniz?
40:8 - "Ey Rabbimiz! Hem onları, hem onların
atalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden iyi
olanları kendilerine vaad buyurduğun Adn cennetlerine
koy. Şüphesiz çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan
sensin."
42:11 - O göklerin ve yerin yaratıcısıdır. O sizin
için
kendi nefsinizden eşler ve hayvanlardan da çiftler
yaratmıştır. O, sizi bu düzen içerisinde üretip
çoğaltıyor. O'nun benzeri olan hiçbir şey yoktur. O, her
şeyi işitir ve görür.
43:70 - Siz ve eşleriniz cennete girin. Orada
ağırlanıp
sevindirileceksiniz."
55:56 - Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş
dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de
cin dokunmuştur.
56:37 - Hep yaşıt sevgililer,
58:1 - Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a
şikayette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah,
sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah, işitendir,
bilendir.
60:11 - Eğer eşlerinizden biri, sizden kâfirlere
kaçar da
siz de savaşta galip durumda olursanız, eşleri gitmiş
olanlara ganimetten, harcadıkları kadar verin.
İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
64:14 - Ey iman edenler! Eşlerinizden ve
çocuklarınızdan
size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama
affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoş görür ve
bağışlarsanız, bilin ki Allah çok bağışlayan çok merhamet
edendir.
66:1 - Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak
Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram
ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.
66:3 - Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz
söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip
Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber (eşine)
bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti.
Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim
söyledi?" dedi. Peygamber "Bilen, her şeyden haberi olan
Allah bana söyledi." dedi.
66:4 - Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi,
çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı
birbirinize arka olursanız (bilin ki) onun dostu ve
yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun
ardından melekler de ona arkadır.
66:5 - Eğer o sizi boşarsa belki de Rabbi ona, sizden
daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan,
gönülden itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire
eşler verir.
66:10 - Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile
Lut'un
karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih
kulun (nikahı) altında idiler, onlara hıyanet ettiler.
(Kocaları,) Allah'tan hiçbir şeyi onlardan savamadı.
(Onlara): "Haydi girenlerle birlikte siz de ateşe girin!"
denildi.
70:12 - Eşini ve kardeşini,
70:30 - Ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı
hariç.
Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.
72:3 - Doğrusu, Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir
arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk.
80:36 - Eşinden ve oğullarından.
111:4 - Karısı da odun hamalı olarak (onunla beraber
girecektir).
Not:İbrahim'in eşi,Firavun'un eşi,İmran'ın
eşi,herhalde unutulmuş.Listede bulamadığımdan ilave etmek
istedim.
Sevgi ile,
|
Yukarı dön |
|
|
efrayim58 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 subat 2007 Gönderilenler: 1098
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Efrayim,
Sevgili Fers,
ikiside Adem Havva hikayesinden öteye
görünmüyor...Demişsiniz de,Bu hikaye,İslama hatta
kurana(mealler içinde) sonradan boca edilen bir
hikayedir.Tevrat'i bir hikayedir(gerçek Tevrat
bulunamadığından,şimdikinin içeriklerinin bazısını kabul
ediyoruz.Kabul ettiklerimizden,maalesef, Adem Havva
hikayesi de var.Ne mutlu ki,kabullenmeyen arkadaşlar da
var.Bu bir, ikincisi,
şu mutasyon ne diye çıktı piyasaya orası belli değil,
her işte vardır bi hayır mı desek....Demişsiniz.
Dünya da bir canlıdır,canlılığının devamı
için,yanardağlar ve depremler gereklidir(ilgili uzmanlar
söylüyor)İnsanlık için de,mutasyon aynı işlevi
görmektedir.Hermafrodit canlı,mutasyonla
gelmemiş,yaratılışla gelmiştir.O konu,maalesef es
geçiliyor,ayrıca incelenmesi gerekiyor,daha önce de
anlatmıştım.
Sevgi ile,
|
Yukarı dön |
|
|
Fers Uzman Uye
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
efrayim58 Yazdı:
Bu hikaye,İslama hatta kurana(mealler içinde) sonradan boca edilen bir hikayedir.Tevrat'i bir hikayedir(gerçek Tevrat bulunamadığından...)
Dünya da bir canlıdır,canlılığının devamı için,yanardağlar ve depremler gereklidir(ilgili uzmanlar söylüyor)İnsanlık için de,mutasyon aynı işlevi görmektedir
|
|
|
tevrat, incil, hadis vs... evrim, mutasyon, deprem vs... azar azar hepsinden bilgi maksatlı nasiplenmişliğimiz vardır elbet...
"gerçek tevratı bulunamadığından"...dediniz, Muhammed resul e vahyedilenler arasında "sana vahyedilenleri yazılı hale getir nesilden nesile ulaşmasını sağla" diye bir emr var mı, Muhammed in kendisinin bizzat kaleme aldırdığı iddia edilen mushaf var mı...
ister yaratılış ister evrim...hikaye hikayedir, bilim de din gibi istenilen yöne yontulan yönlendirme aracıdır... Ademoğlu, çıkar uğruna herbirine ayrı ayrı hikayeler uydurup altına "gerçek bilim/gerçek islam" istediği imzayı basabilir...
gerçek bilginin sahibi "Alemlerin Efendisi"....
|
Yukarı dön |
|
|
|
|