Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

derviş Yazdı: - 10. Sana bîat edenler ancak Allah’a bîat etmiş olurlar. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir. diyanet mealinde aynen biat yazıyor

Selam Derviş

Bak sen de belirtmişsin. Allah intisab demiyor, biat diyor.

Biat kavramını incelersen görürsün ki bu kavram siyasi bir kavramdır.

Biat en genel anlamda bir kimsenin hakimiyetini tanıma, itaatini bildirme, ona uyup bağlanacağına söz verme demektir. Biat etmek demek birinin  yada birilerinin egemenliğini tanımak, kabul etmek demektir.

Siyer okuduysan malumatın vardır. 1. ve 2. Akabe biatları hangi koşullar altında nasıl yapılmış bilirsin. Sevgili peygamberimizin ölümünden sonra Hz. Ebubekir’in de Devlet Reisi ünvanıyla biat aldığını hatta Hz. Ali’nin bir müddet sonra biat (bağlılık yemini) ettiğini de bilirsin.

Sözün özü biat kavramının intisab kavramıyla ve hele sonrasındaki seyrü sulukla hiç mi hiç alakası yoktur. Kavram tasavvufi değil siyasidir.

Biat alırken yada edilirken yani bağlılık yemini yada sözleşmesi yapılırken el ele tutuşmak da tamamen örfidir. Biat töreni bir nevi yemin merasimidir. 1400 yıl önceki devirde birkaç bin kişinin yaşadığı site devletinde bunu yaparsınız ama ya 75 milyon insanın yaşadığı bir ülkede bunu nasıl yapacaksınız. Ya Çin gibi milyar nüfusa sahipseniz? Şeklin önemi yok, şekilciliğin de lüzumu yok. Bağlılık ve destek sözü nasıl ifade edilirse edilsin yeter ki edilsin.

Pekala bizlerin şu anda biat ettiği kimseler var mı? Liderliğine onay verdiğimiz kimseler bizim biat ettiğimiz şahıslardır. Örneğin Başbakan Tayip Erdoğan’a sandık başında oy verenler onun liderliğini onayan yani ona biat edenlerdir. Belediye başkanlarımız da böyle. Onlar da çoğunluğumuzun liderliğine onay verdiği yani biat ettiği insanlardır.

Konunun mürşidlerle(!) ve tasavvufla alakası nedir?

Ayetlerdeki kavramları bu kadar çarpıtmanın bedelini nasıl ödeyeceksiniz?

Derviş kardeşim, beyat kavramını anlama adına Fetih Suresindeki 10.ayetin devamındaki ayetlere baktın mı? Kur’andaki bir kavramı anlamak için ilgili diğer ayetlere de bakmak gerekmez mi? Bu kavramı o günün koşullarına göre değerlendirmek ve bugün için çıkarsama yapmak gerekmez mi?

O halde bu sapma ve saplantı neden?

Biat konusunu bir tasavvufçu kafasıyla değil de özgür düşünebilen ve böylece özgün çıkarımlar yapabilen bir mümin zihniyle değerlendirirsen meramımın ne olduğunu sana daha iyi anlatmış olacağım kuşkusuz.

Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

-peygamber efendimiz (s.a.v) buyurdular kim Lailahe illALLAH diyorsa senin kardeşindir kanı katli haramdır buyurdu.

kardeşim dini siteleri gezerken sitenize rastladım imanlı kardeşlerimle sohbet ederiz diye üye oldum.Orda bazı sorular gördüm cevapsız benim bildiğim kadarı ile cevaplamaya çalıştım size uymaya bilir. Saygı duyarım. senin bildiğin sana benim bildiğim bana. Bu tahammülsüzlük niye niye hakarethamiz yazıyorsun. Kabul etmiyorsan bile bir düşün. Ben islamın Tasavvufi yorumunu yaşamaya çalışıyorum. Sen bildiğini yaz bende bildiğimle cevap vereyim. hoşgörü içerisinde benim tahammülüm yok diyorsan bildir birdaha yazmam.

saygılar      

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 selam

cevap yazmayı düşündüm ama gerek duymadım arkadaş yazmış zaten

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

   selam

senin için yazarım derviş kardeşim seninde dediğin gibi çok fazla saldırı var onun için benim edebime aykırı bu tür davranış ve tutumlar onun için

fikirlerde ayrılık olabilir ama imanda asla olmaz

çünkü iman bir bütündür. Kimse bölemez ve bölünmez şartlarda beli o zaman o şartları kabul eden herkes imanlıdır kusurları varsada onu rabbine artık verir.

-Haniflik Allah'a ortak koşmamak, Müşrik olmamaktır.

   "Şu da emredildi: "Yüzünü, bir hanîf olarak dine çevir. Sakın müşriklerden olma!" (Yunus Suresi 105)

   ''Ben bir hanîf olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben." (Enam Suresi 79)

   De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o." (Enam Suresi 161)

   Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi; bir hanîf olarak Allah'ın önünde eğiliyordu, müşriklerden değildi. (Nahl Suresi 123)

   İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece hanîf bir müslümandı/Allah'a teslim olandı. O müşriklerden değildi. (Ali İmran Suresi 67)

   De ki: "Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır. Hadi artık hanîf olarak İbrahim'in milletine uyun! Müşriklerden değildi o." (Ali İmran Suresi 95)

   Allah'a ortak koşmadan, hanîfler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgâr onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir. (Hac Suresi 31)

   Ayetlerden anlaşıldığı gibi Hanif kelimesi müşrik kelimesinin zıddı olarak kullanılmıştır. İnsan ya müşriktir ya Hanif

buradakilerdende anlaşıldığı üzere insan ya haniftir ya müşrik

zaten isalmı din olarak kabul eden ve hz.muhammed'i resul olarak kabul eden rabb olarakta Allah cc tealayı kabul eden hanif degilde nedir.uygulamada bazı farklılıklar olabilir  oda zaman ve mekan ve zemine göre değişir.Ama bilinmesi gereken bir şey varki din bir bütündür ve bunu yaşarken ruhsat veye takvalı olursun gerisi alemlerin rabbi olan Allah'u tealaya kalmıştır.

                                                                                        selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

esselamunalyküm ve rahmatullahi ve berkatu

bu bilgi tamamen beni bağlar, benimdir ve sizinle paylaşmak istiyorum.

kuran dan başka allah kelamı yoktur ve tanımam, inanmam.

çok açık söylenen, insanın kirli çamurdan yaratılmış olmasıdır, can verilmiştir, (kalbin atışının enerjisi-isterseniz 10binlerce defibrilatör şoku yapın enerjisi dönmeyecek kalbi geri getiremezsiniz-omirilik soğanına oto sinir elektrik enerjisini otomatik kontrol eden beyin kontrolü bağlantısının bu can=enerji ile direk ilintisi vardır.), nefs bağlanmıştır, biz orjinal olarak cennette kalacaktık, havva anamız arkadaş olarak verildi ademe, cennette üremenin olmayacağı apaçık akıl sonucu iken, bu dünyada üremesi emredilen inse gerçek ahiret yaşamında herkesin aynı yaş eskiliğinde, aynı vucut içersinde, hiç bir dünyevi bağın geçerli olmayacağı müjdelenirken, orda cinselliğin olmayacağı konusunda neyi tartışıyoruz ki? ve ruh üflenmiştir (neye? nefsin üzerine... çamurdan yapılmış vucut içindeki ruh ile sır kaplanması gibi kaplanmış nefs can ile yaşam verilmiş süresi belirlenmiştir.) ayet insanın ruha zarar veremiyeceğini, yani nefsin üzerini kaplayan tabaka olan ruhumuza yaratılan hiç bir şey tarafından zarar verilemiyeceğini söylüyor, gene ayet cehenneme ruhun değil nefsin gideceğini söylüyor... tekrardan yaratılışa dönersek yaratan bu üçleme ile yarattığı insana bilgi veriyor, bilim veriyor (huver rahmanürrahim huvel allahülezi la ilahe illahu alim ul gaybi ve şahhadeh) tek vermediği şey gayb bilgisi ve bize yeminle gaybi bilemiyeceğimizi iletiyor, elbette yaratanın verdiği bu bilgi ve bilim insanın beynine sığmıştır, fakat biliyoruz ki insan çok ufak bir bölümünü kullanmaktadır. aklı çalıştırmadığı için köreltmektedir, yaratan tümün içindeki bilgiye ancak çalıştırırsak vakıf olacağımızı kuranın her yerinde ısrarla tekrarlıyor.

özetlersek çamurdan vücut can  enerjisi ile içine konan nefs ve üzerindeki nur tabakası ruh olan insan yaratılışı gayb hariç tüm bilgi ile beyni doldurulmuş (beyni çalıştırmaz ise zaafı unutmak olan bir yapıda) diyor ki tüm yarattıklarına; bu hepinizden üstündür, ona biat edin, dinleyin, hanif olmak demek yaratan adına, yaratan için racon kesmek, kural koymak, karar vermek, yönetmek, idare etmek ile izah edilebilinir, hanif olmanın en kusursuz ve mükemmel olan zevki ve tarafı yaratanına ait olmak aitkenliğidir

sadede geliyorum men arefe ile yaratana ait olmak, ondan geldiğinin enerjisini hissetme özüne zarar verildiğini hissediyorum, nefsi bir film tabakası gibi kaplayan yaratanın nurunun gölgesinin belkide bir huzmesi olan ruh onun bütünü gibi algılanılması, iblisin nefsi yaratan ekseninden, nefs eksenine çekmesi gibi algılıyorum.

yaratanın ismi diye sayılan 99 adet olan ve altını bildiğimiz tarifleriyle doldurulan sıfatlar, insan nefsinin o ruh kaplaması ile sahip olduğu 99 adet özelliklerinin nefs tarafından kullanılışıdır, her bir özelliğin iki kutupu mevcut olup insanın tam ortasında, ortasının doğruluğunu bularak yürümesi, yaşaması istenmektedir, sıratel müstakiym budur,

tüm bu bilgiler benim aklımca bulduğum bakış açısıdır, benim penceremdir, beni bağlar, şayet bu bakış açısıyla sizlerin bakış açısında yeni bir aydınlanma yeni bir izah sebebi olduysam ne mutlu  bana,

saygılarımla

es selamün aleyküm

(lütfen büyük harf küçük harf ve yazım kuralları konusunda özrümü bağışlayınız)

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

   Ramadalim yazdı:

    " Kurandan başka Allah kelamı yoktur ve tanımam, inanmam."

  "tüm bu bilgiler benim aklımca bulduğum bakış açısıdır, benim penceremdir, beni bağlar, şayet bu bakış açısıyla sizlerin bakış açısında yeni bir aydınlanma yeni bir izah sebebi olduysam ne mutlu  bana,"

  Hoşgeldin Ramadalim.İlginç yaklaşımların var ama ilk ve son sözlerini daha çok beğendim.Allah bakış açını(mızı)engin kılsın  vesselam

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

aziz kardesler,

aziz derken ben sizi Allahin bir ismiyle isimlendirmis olmayayim.Rab kul kulda rab olmazz.dogrudur.ancak rab musaya atesten seslendi ben senin rabbinim diye.Ates rab mi oldu rab mi ates.tasavvuf ehli atese mi tapalim dedi.Rab nedir Allah nedir.neden Allah kendini degisik isimlerle isimlendiriyorr.evet nefsini taniyan yada bilen rabbini tanir yada bilir.Bunun terside aynidir.Nereye donerseniz Allahin vechiyle karsi karsiyasiniz.Allah size sah damarinizdan daha yakin.Cocukken Allahin Heryerde oldugu bildirilir.Siz rabbi dahi taniyamamaktan soz ediyorsunuz.bildin ama taniyamadin.neyi bildin tanimadiginimi.bildinde ne oldu.Ibrahim sirk kosmamis neden.Tevhid anlayisindan.Alah nasil tevhid edilir.Vahdet i vucut varlik birligi demek.Bir olan varligi kendi varliginida kendinden bilip iki yapmamak.Iste ibrahimi makam sahibi yapan bu tevhid anlayisidir.Oraya yol bulabilipte giren guvende olur.cunku o rabbinin dogru yolu uzerindedir,anlayisindan oturu.Yoksa o makami mescidi aksa taraflarinda ararsan orasi guvende degil haberiniz olsun.Ibrahimin anlayisidir sizin guvende olabileceginiz yer.Allah yanlis soylemez bize ibrahim makamina yol bulabilipte girenlerin guvende olacagini soyluyor.Sen olayi bir cografi yer gibi anlarsan gitde gor bakalim guvende hissedecekmisin kendini sonra bizede anlatirsin.Muhiddin buyuk seytan degildir seytan namaz kilmaz,oruc tutmaz,sadaka vermez her daim hakki zikretmez.Allahi tevhid etmez.Siz cografya,tarih ile ve dinin serri isleriyle ugrasin haksiz yere ilmine vakif olmadiginiz kisiler ve konular uzerinde acayip hakaretlerde bulunmayiniz.Hanifseniz once Ibrahimi taniyin ibrahim makamina girin guvende olun diger insanlarida o makama kilavuzlayin.Sakin kuduse gitmeyin hemde su aralar Cunku hac mevsimi henuz baslamadi av mevsimi var. Hepinize selam.