Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
selam herkese hasan akçay a bişeyler diyor diyelim ki hasan akçay hatalı uslubu ağır peki bunun böyle olması söylediği gerçeği değiştiriyormu... bırakalım hasan akçayın kişisel karakter tahlilini sadece şunu söyleyin söylediği şeyler (yani kölenin evin hanımının her yerine bakabileceği) konusuna gelin de bikaç bişey söyleyin ne diyorsunuz olurmu öyle bişey
Hattâ hattâ bu tesettürcüler iddialarını ispat etmek için şunu rivayet ederler:
Hz Peygamber ve kölesi bir gün Fatıma'nın evine gelmiş; Hz Fatıma panik içinde başını entarisiyle örtmeye çalışırken apışarası dahil vücudunu beline kadar açınca Hz Peygamber onun utandığını görmüş, "Zararı yok; yalnızca baban ve kölen var!" demiştir. (Enes b malik'ten Ebu Davud, Ahmed, Beyhaki'den aktaran Mevdudi: Tefhimu'l Kur'an, Nur 32 tefsiri) sayın Hasan Akçay, sitenizle daha doğrusu internetle yeni yeni tanışıyorum. okuyabileceğim, istifade edebilceğim şeyler ararken sitenizi buldum. araştıran insanlar olmanız sevindirici. zaten "hanif"in tanımı da benim araştırmlrım neticesi bu. Ama bazı şeyleri ya okumadan yazıyorsunuz, ya da başka bir dilden, farklı birkaynaktan aktarıyorsunuz. Ben aynı yeri okudum ve bulduğum şekilde yazdım. Kaynağınız, aynı tefsirin İngilizce'si, Arapça'sı veya Urduca'sı olabilir. lütfen orijinal haliyle delilinizi serdeder misiniz?
“bir defasında Hz. Peygamber (s.a) kölesi Abdullah b. Müsa'de el-Fezarî ile kızı Hz. Fatıma'nın evine gider. O zaman Hz. Fatıma'nın üzerinde ayaklarını açıkta bırakan bir entari vardı, başını örtse ayakları, ayaklarını örtse başı açıkta kalıyordu. Hz. Peygamber (s.a) kızının utandığını görünce, "Zararı yok, yalnızca baban ve kölen var" buyurdular. (Enes b. Malik'ten Ebu Davud, Ahmed, Beyhaki)” .(tefhimül kur-an. 3/474. insan yayınları)
__________________ yanlışları ve yanlışlarımızı görelim..
Katılma Tarihi: 20 ekim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 262
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba Hakkı Sıddık;
Bir bayan olarak bayan giyimi konusunda sizden daha tecrübeli olduğumu sizde kabul edersiniz.
Şimdi buradan yola çıkarak, bir entari yani sadece ayaklar açıkta kalacak şekilde bir entari giyen kadın, bu entari ile kafasını örtmeye çalışırsa, emin olun ayaklarından daha fazla yeri açıkta kalacaktır.
Hasan Akçay ile ayrıldığınız yeri inanın anlayamadım.
Hepiniz Allaha emanet olasınız...
__________________ benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin rabbi olan ALLAH içindir.
Sayın ergüzar hanım, Hasan bey tefsirdeki ifadeyi aktarmalı, daha sonra sizin gibi yorum yapacaksa yapmalıydı. Benim buna itirazım farklı olurdu. Benim sorumun cevabını hasan bey de sizin verdiğiniz şekilde verecekse, ben yaptığının yanlış olduğunda direnirim. Hz.Fatma'nın ne entarisini ne ayaklarına doğru çekiştirdiğine dair bir ibare var metinde, ne de başına doğru... Yine de ilgilendiğiniz için teşekkür ederim. için
__________________ yanlışları ve yanlışlarımızı görelim..
Rivayetler o kadar çelişkili ki Hasan Akçay ne yapsın? Belki de bizimkiler türkçeye çevirirken rivayeti değiştirdiler. Ama sonuçta bu da bir rivayet. Farklı kaynaklara bakın hepsi birbirinden farklı. Hiç önemi yok bence. Bizim savunduğumuz şeyleri rivayetlerin çarpıklığıyla ispatlama gibi bir derdimiz de yok zaten. Kuran ortada ve başka bir şeye ihtiyacım yok. Ne rivayetlerin çarpıklığı ne uydurukçu hadisçiler beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Rivayetlerin yanlış ya da çarpık olduğunu anlatma gibi bir görevimiz olmadığına ve sadece Kurandan sorguya çekileceğimize göre demekki sorun yok.
Katılma Tarihi: 20 ekim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 262
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba Hakkı Sıddık;
Hasan Akçay sadece kendi üslubuyla anlatmıştır konuyu.
Bu onun kendi üslubudur, anlatmak istediği şeye odaklanmamız gerekir diye düşünüyorum.
Ayrıca rehber02'nin söyledikleri ne kadar doğru. Tek kaynağımız Kuran, ondan hesaba çekileceğiz. Hadis ve rivayetlerden değil. Bu yüzden bunlarla uğraşmak yerine Kuran'a odaklanırsak, doğru anlamaya ve yaşamaya gayret edersek güzel birşeyler yapma yolumuzu Allah kolay kılacaktır diyorum...
Allaha emanet olasınız...
Not: Özür dilemeyi gerektirecek bir durum yok, ben burda rehber02'nin rumuzunu öyle bir şekilde yazdım ki.. Takılmayın bunlara:)
__________________ benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin rabbi olan ALLAH içindir.
Kurana odaklanmak ne güzel. işte işin en doğrusu bu. Kuana odaklanmak, sadece ayetleri anlamaya ve anlatmaya çalışmakla kalmamalı. Hazır anlaşılmış ayetlerini de br taraftan yaşamalıyız. Yani yalan söylememeliyiz, yani iftira atmamalıyız, herhangi birini söylemediği şeyle itham etmemeliyiz. Yanlış mı kardeşim
__________________ yanlışları ve yanlışlarımızı görelim..
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma