HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: ŞİRK’E GİRMEYELİM !!! İNŞAALLAH Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

Selâm Sevgili Dostlar

Euzû Billahi min eşşeytanirracim

BiismiAllah Er Rahman Er Rahiym

3/79. Ma kane li beşerin ey yü'tiyehüllahül kitabe vel hukme ven nübüvvete sümme yekule lin nasi kun ıbadel lı min dunillahi ve lakin kunu rabbaniyyıne bi ma küntüm tüallimunel kitabe ve bima küntüm tedrusun!

3/79. Hiçbir insana(beşer) yakışmaz ki kendisine kitap, yetki ve peygamberlik verildikten sonra insanlara dönsün de Allah'ı bırakarak bana kul olunuz(Haşa) desin; tersine ona yakışan söz; "Okuyup öğrendiğiniz bu kitap gereğince Allah'a kul olmayı benimseyiniz" demektir!

Bu bilgileri girdikten sonra, namazlarımızın içerisinde okunan qur'an dışındaki ve dua formatında olan sözlerle güya resulullah'a veya onun sünnetine uyduğunu sanan insanlarımızın nasıl da şirk'e girdiğine dikkat çekelim!.. inşaAllah..

Ettehıyyatü ve Salli-Barik'leri, Resulullah Efendimizin namazlarında okuyabileceğini sananlar hala varsa, inşaAllah onlara da bir uyarı olur ümidini taşımaktayız sevgili dostlar..

"Her türlü hürmet, salevât ve bütün iyilikler Allaha mahsusdur. Ey Nebî! Allahın selâm, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun. Selâm, bizim ve Allah’ın sâlih kullarının üzerine olsun. Şehâdet ederim ki, Allah bir(1)dir ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed (aleyhisselâm) Onun kulu ve resûlüdür!".

"Allahım! İbrâhîme (Aleyhisselâm) ve âline rahmet ettiğin gibi, Muhammede (Aleyhisselâm) ve âline de rahmet eyle. Muhakkak sen Hamîd ve Mecîdsin!".

"Allahım! İbrâhîme (Aleyhisselâm) ve âline bereketler ihsan etdiğin gibi, Muhammede (Aleyhisselâm) ve âline de bereketler ihsan eyle. Muhakkak sen Hamîd ve Mecîdsin!".

Sevgideğer Dostlar! bu sözleri namaz dışında dua olarak okumanın bir mahzuru olmasa da, namaz içinde okunduğunda ise Allah'ı zikr edeyim diye namaz kılan birinin başına iş alacağı iyice bilinmelidir!

Allah'ımızı her türlü zikr edeceğiz. Ama, elçilerini de ona, onun zikrine çorba etmeden elbette! Allah C.C, Hz İbrahim'i dost edinir! ama, bu demek değildir ki: O elçiye hak etmediği şekilde tapınma ile bir şeyler yaptığımızı sanalım! bu husus hangi elçi olursa olsun, asla ve asla değişmez bir ölçektir. Bizlerden sadece onlara salat ve selam olunur, daha başka ve fazladan uluhiyet verir şekilde ibadetlerimize ortak etmek değil!

Geniş Bilgi ve ithaf için: http://k.1asphost.com/hanifulus/hdsnamaz.htm



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

SELAM SEVGİLİ DOSTLAR

Ortadan tartışıp durduğumuz bir takım cemaat mensuplarına, şirkte oldukları gerekçesi ile "müşrikler" tabirini kullandığımız da olabilmektedir maalesef.

Bizler elbetteki kalplere muttali değiliz, ama zahirden gördüğümüz tespitler uyarınca bu duruma dikkat çekmek amacıyla, çoğu kez etkili olması beklentisi ile, uyarı amacıyla, bu terimi kullandığımız sizlerin de şahid olduğunuz üzere, bir vakıa!.

Hiç kimsenin sabaha ölmeksizin yaşayacağı gibi bir garantisi yok iken! yapılan uyarılarımızı bu zaviyeden değerlendirmek büyük önem arzetmektedir.

Şirk dediğimiz bela; çoğumuzun başında veya başımıza gelebilecek olan bir sinsi bela'dır. Şeytanın biz insanların en büyük düşmanı olduğu da, kitabımızda defalarca bildirilmiş bir vakıadır.

Şirk konusunda değerli yazılar yazıldı bu forumda, ama dikkat gösterecek ehli olmadığındandır ki, daima geri planda kaldı(bence).

Bu işin ne kadar sinsi olduğunun açık bir delili de, mahşerde müşriklerin: "wAllahi" diyerek! Rabbimize "yemin" etmelerinden de anlaşılmaktadır.

اعوذ بالله من الشيطان الرجيم 

بسم الله الرحمن الرحيم

ثُمَّ لَمْ تَكُنْ فِتْنَتُ 07;ُمْ إِلَّا أَنْ قَالُوا وَاللَّه 16; رَبِّنَا مَا كُنَّا مُشْرِكِ 10;ن  

6/23- Sonra, (Onlar): "Rabbimiz, Allah'a yemin ederiz ki, biz müşriklerden değildik" demekten başka bir özür bulamayacaklar.

http://k.1asphost.com/hanifislam/rum30.htm

Bu yazımızın amacı şudur: İnsanlarımıza ve en başta kendimize, bu soruyu-sorunu, qur'an gerçekleri doğrultusunda aydınlığa kavuşturmaktır, inşaAllah. Bu uyarıları öncelikle kendi içselliğimizde sorgulamamız büyük önem arzetmektedir. Dostlardan ricamız o ki; delil gösterirken daima, qur'an ayetleri tercih edilsin! devamında görülecektir ki, hadisen yüfteralar ile iqame olunan bir dinin-imanın-amelin, Allah C.C katında asla kabul görmediği de anlaşılmış bulunacaktır, inşaAllah. Haniflerin veya Dini Allah'a Has Kılmaya! yemin etmiş erenlerin dikkatlerine arzederim.

RZi,,, Amin

 

 



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

Allah'ın C.C, boyası ile boyanmayanların genel özelliklerindendir ki, mütemadiyen diğer müşrik yoldaşları gibi, hepten körlükleri, sağırlıkları ve de beyinsizlikleri ile daima; zikr ehline karşı, laf kalabalığı veya delilsiz iddialar ile kendi zannlarınca kayıtlamaya gittikleri bir "kader kavramı"nın peşinde kendilerini avundurmaya çaba göstermişlerdir.

[006.148] [E0]

1.0.Müşrik olanlar diyecekler ki:

<>"Qur’an’ı Kerim’de öteden beri müşriklerin kader meselesini istismar ettikleri, tevhide aykırı inançlar benimsemeyi ve ilahi buyruklara aykırı davranmayı Allah’ın iradesine bağlamak istedikleri, fakat bu yersiz iddialarında bile samimi olmadıkları ifade edilir".  

1.1.Allah dilese idi![Ne biz müşrik olurduk, ne atalarımız, ne de bir şey haram kılabilirdik!]

<>"Burada 'kader' anlayışlarının mahiyeti hakkındaki söylemlerini görmekteyiz. Resulullah SvS'ın karşısında bu söylemin sahibi olanlar(müşrikler) zannedilmesin ki ateist olsunlar, değil maalesef! Bu insanların; yerleşik bir dini hayatlarının ve sevgili kutsallarının(isim) olduğunu, yaratanın bilgisine sahip oldukları anlaşılmaktadır(Allah, Rahman). Kader, Kurban, Zekat, Hac, Namaz vb. ibadetlerin de bilindiği, ilgili ayetlerden açıkca görülmekle; Resulullah'ın muhatabı olan bu şahıslar(müşrikler) kendilerince dindarlıklarında ve yaradana teslimiyetlerinde geleneksel bir inancın mümessilleri konumunda bulunmaktadırlar. Öyle ki, sen de kim oluyorsun ? bize dinimizi sen mi öğreteceksin ? aramızda kitab buna mı indirilmiş ? bizim kutsallarımıza(idol) laf eden bu muymuş ? vs. gibi sözlerle, kendilerince saygın ve eşraftan kabul etmedikleri Muhammed SvS'ı aşağılamaya giden bir tercihe yönelmişlerdir. "Aramızdan şuna şuna indirilmeli değil miydi ?" gibi bir şaşkınlığa da sahip olduklarını görmekteyiz. Karşılarında okur-yazar olmayan, sadece ahlakı ve güvenilirliği ile insanlar arasında El Emin lakabı ile tanınan bir insan bulunmaktaydı. Ama, tebliğ ettiği Kelam-ı İlahi'nin üstün fesahat ve belağatı karşısında şaşkınlıklarından ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Yani, normalde bir insan sözü olsa hemen alt edeceklerdi! ama, qur'an muhatablarına meydan üstüne meydan okumaktaydı. Türlü iftiralara yeltendiler, her yolu öldürmek dahil denediler, ambargolar yaptılar, ellerinden ne geliyorsa hepsini mütemadiyen denediler. Qur'an, müşriklerin bütün balonlarını bir bir patlatarak emin adımlarla, mü'minleri karanlıklardan aydınlığa ulaştıra ulaştıra günümüze değin, hakkı ve hakikatı beyinlere çakmaya devam ederek ulaştı, hamd ve şükürler olsun rabbimize... Görünen o ki, dindar ve softa-bağnaz yapıda olan bu müşrik taifesine, tewhidi tebliğ eden kutlu resül! teşbihte hata olmasın(!) şöyle karşılanmıştır:"Ne yani, sen, tereciye tere mi satıyorsun? "  durum aynen bu şekilde tezahür etmiş bulunmaktadır, sevgili dostlar. Günümüzden örnek verecek olursak; Geleneksel(emevi, şii vd.) İslam anlayışında olan birine, gerçekleri yani "Qur'an'daki İslam"ı tebliğ edin de bir görelim bakalım nasıl bir hitab şekli ile karşılanıyorsunuz ? Resulullah'a salat ve selam olsun! onun yaşadığı sıkıntıların cüzi olanını da günümüzde "Qur'an Müslümanları" yaşamakta olup, bu husus onların resulullahı daha iyi anlayıp sevmelerine ve ayrıca, gerçekten ittiba etmenin zevkine-bilincine ulaşmayı tecrübe ile öğretmektedir. Resululah'ın muhatabı olan müşriklerin yanlış kader telakkileri, onları bu ayetin muhatabı haline getirmiştir. Kendi iradelerini yada tercihlerini görmezden gelmeyi yada cebreden bir ilah anlayışına sahip olmalarından dolayıdır ki, ayette geçen ifadeyi kullanmaktadırlar! "bizim tercih hakkımız asla olamaz! sen bize madem ki müşrik diye hitab ediyorsun! eger ki Allah bizim bu hal üstünde olmamızı uygun görmeseydi! ne biz, ne de atalarımız bu hal üstünde olabilirdik! biz neyiz ki ? o takdir eder ve herşey ona göre tanzim olur! " gibi bir hezeyan ile Allah'a C.C, iftirada bulunmaktadırlar. Onlar, Allah'ı sevmekle birlikte + başka + başka + başka .. yüceledikleri(atalar mirası) isimleri de sevmektedirler! Günümüzden örnek ile tarikat veya tasavvufi yapılarda bu silsilenin devam ettirildiğini şeytan fitnesine bir örnek olarak verebiliriz sevgideğer dostlar.. Sen bunlara gel de qur'andaki islamı tebliğ et! veya mezhep sahibi bir dostunuza! veya hadislere imanı olan! bir müselmana,,,,,,,yanıtların hep benzer olduğunu şaşkınlıkla göreceksiniz (:oo   Siz, kendini müslüman sanan birine islamı(Qur'an'ı) nasıl tebliğ edebilirsiniz ? tuhaf değil mi dostlar ? İşte, Kutlu Resül(SvS) de aynen bunları yaşamıştı!  

2.0.Bunlardan evvelkiler de böyle tekzib etmişlerdi;

<>"Qur’an’ı Kerim’de öteden beri müşriklerin kader meselesini istismar ettikleri, tevhide aykırı inançlar benimsemeyi ve ilahi buyruklara aykırı davranmayı Allah’ın iradesine bağlamak istedikleri, fakat bu yersiz iddialarında bile samimi olmadıkları ifade edilir". Şirk'in bir virus misali hep aynı telden çaldığını görmekteyiz!. 

3.0.Nihayet azâbımızı tattılar!

<>"Qur’an’ı Kerim’de öteden beri müşriklerin kader meselesini istismar ettikleri, tevhide aykırı inançlar benimsemeyi ve ilahi buyruklara aykırı davranmayı Allah’ın iradesine bağlamak istedikleri, fakat bu yersiz iddialarında bile samimi olmadıkları ifade edilir". Final sahnesi acı bitmekte olup "ebediyyen cehennem"dir :(((  Allah'ımıza Sığınırız...Amin 

4.0.Hiç de, ilim denecek bir şey'iniz varmı ki bize çıkarasınız?

<>"Qur’an’ı Kerim’de öteden beri müşriklerin kader meselesini istismar ettikleri, tevhide aykırı inançlar benimsemeyi ve ilahi buyruklara aykırı davranmayı Allah’ın iradesine bağlamak istedikleri, fakat bu yersiz iddialarında bile samimi olmadıkları ifade edilir". Ayetlere akıl ile değil de, hevanızın emirlerine göre hakkın dışına tevil etme yolunu tercih etmektesiniz!. Şeytanınız nerede pekiyi ? 

Allah'dan bir delilinizin olmadığı ve şeytanların hizbi olduğunuz gün gibi ortada maalesef :((

lütfen fırsat geçmeden akıl nimetinin şükrünü eda edip akl edelim! :((

4.1.Siz sırf bir zann ardından gidiyorsunuz ve siz ancak atıyorsunuz!

<>"Qur’an’ı Kerim’de öteden beri müşriklerin kader meselesini istismar ettikleri, tevhide aykırı inançlar benimsemeyi ve ilahi buyruklara aykırı davranmayı Allah’ın iradesine bağlamak istedikleri, fakat bu yersiz iddialarında bile samimi olmadıkları ifade edilir". Zannda olmanın insanların ekserinde(geneli) olduğu defalarca ayetlerde geçmektedir! hal böyle iken hiç ama hiç kimse kendini aldatmasın! Qur'an'dan başka mizan yoooooook, mihenk yoooooook,,, Haqq Bilgi ve Haqq Ölçek adına Qur'an'a can ve baş koyanlara "SELÂM OLSUN" !!!

ALLAH C.C, bu tür şirk ile imanın arzedilmesini asla kabul etmemekte olup, şu hitapta bulunmaktadır: " Ey iman edenler, bir daha iman ediniz! "  " Ey iman edenler, bir daha iman ediniz! "  " Ey iman edenler, bir daha iman ediniz! "  " Ey iman edenler, bir daha iman ediniz! "  " Ey iman edenler, bir daha iman ediniz! "  

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=171&PN=2&TP N=1

RZi,,, Amin

 



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

Fani olana bel bağlamak da şirke götürücüdür.

[028.088] [KTK] Ve Allah ile beraber başka bir ilaha tapma. O'ndan başka ilah yoktur. O'nun vechinden (zâtından) başka her şey helak olucudur. Hüküm O'nundur ve siz O'na döndürüleceksiniz!

[067.022] [TK] Şu halde yüzükoyun sürünerek yürüyen mi daha çok hidayete erer, yoksa dosdoğru yol üzerinde dümdüz yürümekte olan mı???????????????????????????????????

[003.020] [TK] Eğer seninle çekişip-tartışırlarsa, de ki: «Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi(vech) Allah'a teslim ettim.» Ve kendilerine kitap verilenlerle ümmilere, de ki: «Siz de teslim oldunuz mu?» Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık yalnızca sana düşen duyurup-bildirme (tebliğ) dir. Allah, kulları hakkıyla görendir.

[006.079] [TK] «Gerçek şu ki, ben, bir hanif(muvahhid) olarak yüzümü(vech) gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben müşriklerden değilim.»

[002.272] [TK] Onların hidayete ermesi, senin üzerinde (kesin bir yükümlülük) değildir. Ancak Allah, dilediğini hidayete erdirir. Hayır olarak her ne infak ederseniz, kendiniz içidir. Zaten siz, ancak Allah'ın vechini(hoşnutluğunu) istemekten başka (bir amaçla) infak etmezsiniz. Hayırdan her ne infak ederseniz -haksızlığa (zulme) uğratılmaksızın- size eksiksizce ödenecektir.

[092.020] [TK] Ancak yüce Rabbinin vechini(rızasını) aramak için (verir) .

[002.115] [TK] Doğu da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın vechi (kıblesi) orasıdır. Şüphe yok Allah, kuşatandır, bilendir.

[055.027] [TK] Celal ve ikram sahibi olan Rabbinin vechi (zatı) bakî kalacaktır.

RZi,,, Amin

 



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

Alperen'in, müşrik mihr cemaatine yönelik şu uyarısını da almamak olmazdı!

Xxxxxxxxx, yanlış yoldasınız. Herşey bir tarafa sadece Allah'ı (haşa) iki boyutlu bir enerji kütlesi olarak değerlendirmeniz herşeyi bitiriyor.

Allah bizim her türlü nitelememizden uzaktır. O sübhan'dır.

Artık bitti kardeşim. Şimdi ezberletilmiş bilgilerinizi terketme zamanı. Şimdi şeytanın tesirini kırma zamanı. Şimdi Satanist öğretiyi bırakma zamanı.

Şimdi aklınızı çalıştırma zamanı. Şimdi itikadınızı Kur'ana göre yeniden düzenleme zamanı. Şimdi eski bildiklerinize format çekme zamanı.

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=250&PN=1&TP N=7

RZi,,, Amin

 



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

SeLaM DoStLaR

Şirk deyince! anlaşılmaz bir bilmece veya sadece Resulullah döneminde yaşanmış ve bitmiş gibi algılanan bir tarihi vakıa gözlerde canlanmaktadır.

Allah C.C Hazretlerine! olan/olması gereken! korku veya sevgi(hubb) gibi!!! bir başkasına yönelik olan korku veya sevgidir, bu afete bizleri düşüren aqıbet!.

Elbette ki, insanlığı azdırmaya ve saptırmaya and içmiş bir negatif karşıt bilinç(iblis&hizbi=hannas) de varsa! ki var! o faktörü de antiparantez, başköşeye almak gerekmektedir.

"Allah'ı sevdikleri gibi severler!" veya "Allah'dan korkar gibi korkarlar!" İlahi hitabına! iyice dikkat göstermemiz gerekmektedir.

Geçmiş yazılardan birinde bir dostumuz, şöyle belirtmişti: hz Adem'in ve eşinin örneğinden kıyasla! "Allah'a şirk koştular!"

Burada şöyle bir genel emre bakmamız gerekiyor dostlar;

"Ey iman edenler, mallarınız ve evladlarınız sizi Allah'ı zikr etmekten alıkoymasın!"

Şirk koşmak tabiri çok geniş anlamlarda karşımıza çıkabilmekte ve bizleri de, en zayıf noktamızdan vurabilmektedir(Sevgi-Korku).

Sevginin hudutlarından olmak üzere; Mal-mülk sevgisi-sevdası hudutu, Evlad-eş sevgisi-sevdası hudutu, bizleri çok kolay aldatabilecek örnekler olarak bizlere verilmiştir. Misalleri olabildiğince artırmak mümkündür bu bağlamda dostlar.

Dozu iyi bilmek lazımdır, ta'ki Allah C.C'ü bizlere unutturmaya! o, olan sevgimiz-sevgilerimiz! veya korkumuz-korkularımız!................(?!?)

1) Allah C.C Hazretlerini Sevmek(Ümit&Korku)

2) Allah C.C Hazretlerinin Rızası için Sevmek(Hamd-Şükür-Tesbih ile)

Allah C.C hazretlerini gerçekten seven bir kulda, şunlar beklenir; her baktığında Allah'ı görür-bilir(=OKU!) ve her baktığı şey de!(her ne ise!), onun; hamdini, şükrünü, tenzih ile zikrini ziyadeleştirir. Ve, bizlerin de aslında yaradılış gayemiz bu değil mi, dostlar?

Elçiler gönderiyor! bizler de ne yapıyoruz?

Mesaja bakacağımız yerde! şeytanın ve hizbinin katkısı ile derlenen, Hadis&Sünnet Külliyatlarına kendimizi teslim ediveriyoruz!

Allah'ın(C.C) gönderdiği, elçisinin de bizlere getirip ulaştırdığı! MESAJa niçin teslim olup, hem Allah'a(C.C) hem de elçisine ittiba edemiyoruz dostlar ?

Allah'a(C.C) ve Elçisine itaatin başka bir yolu ve yöntemi var mı ki acaba?

Hadis iftiralarına başvuran(Resulullah'ın ölümünden sonra; hicri 1.5-4.yy), hizb-i şeytanın mazereti şudur: bunlar, qur'an'ın açıklaması ve uygulanmasıdır!

Ne yani dostlar! şeytanlar bize, haşa! "Allah C.C yoktur" diye mi geleceklerdi ?

O halde şimdi de kitabımıza bakalım inşaAllah!

[004.059] [TK] Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve Resulüne döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.

Not: Resulullah aramızda yaşasa idi, ona başvurmamız gerekmekte idi. Ve, O da kitaba göre hüküm edecekti(3/23, 5/48,49).

[003.007] [IK] Sana kitabı indiren O'dur. O'nun bazı ayetleri muhkemdir ki bunlar; kitabın anasıdır. Diğer bir kısmı da müteşabihlerdir. İşte kalblerinde eğrilik bulunanlar; fitne çıkarmak ve te'vile yeltenmek için müteşabih olanlara uyarlar. Halbuki onun gerçek te'vilini, ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar: Biz ona inandık, hepsi Rabbımızın katındadır, derler. Ancak akıl sahibleri düşünebilirler.

Not: Kitabın açıklaması da Allah'a ait olup, dolayısıyla onun kelamı olan ayetlerdedir. Ayet ayeti açıklamaktadır! her devrin idrakinin değişik nasipleri olmaktadır.

[007.053] [IK] Onlar, onun te'vilinden başkasını mı bekliyorlar? Onun te'vilinin geldiği gün; daha önce onu unutmuş olanlar derler ki: Gerçekten Rabbımızın elçileri, bize hakkı getirmiştir. Şimdi bize şefaat edecek var mı ki; şefaat etsin. Yahut geriye çevrilir miyiz ki, yapmış olduğumuzdan başkasını yapalım? Onlar gerçekten kendilerini hüsrana uğratmışlardır. Ve uydurageldikleri şeyler, kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur.

Not: Görülüyor ki, kitap, kendi kendini açıklar bir mahiyettedir.

[010.039] [E0] Hayır onlar, ılmini ihata etmedikleri ve te'vili kendilerine hiç gelmemiş olan bir şey'i tekzib ettiler(!?), bunlardan evvel geçenler de böyle tekzib etmişlerdi! amma, bak zâlimlerin akıbeti nasıl oldu?

Not: Açıklamayı kimin yaptığı buradan da anlaşılmaktadır dostlar! sonuçta kitap elimizde olduğuna göre ve de inzal süreci de tamamlandığına göre; tüm açıklamaları kitaba göre aramamız ve bulmamız gerekmektedir. Allah C.C, gönderiyor ve O, açıklıyor! ve de O, muhafaza ediyor!..(Zikrin korunması, Allah C.C tarafından garanti edilmektedir).

Hiç şüphesiz kitaptan uzaklaşmaya(anlamamaya) sebep olan, bu hadis&sünnet uydurmalarından! kendimizi acilen kurtarmamız gerekmektedir!.

Yoksa, hadis&sünnet gemisinin kaptanı olan iblis ve hizbi! bizleri daha çook şirk belalarına düçar bırakıp gidecektir.

Allah'ımızı(C.C) iyi bilmemiz; gerçek sevgi ile gerçek korkunun da, O'na olması gerektiğini iyice idrak etmemiz gerekmektedir!.

RZi,,,Amin

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=207&PN=2&TP N=2

 



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

yine Alperen dostumuzun bir yazısı:

"Allah rızası için Allah’a ortak koşanlar"

Ne tuhaftır ki tarih boyunca hemen hiç kimse "Allah'a ortak koşacağım" diyerek ortak koşmamıştır. Açık açık bunu yapsalardı, belki insanların çoğunun böylesine sapması mümkün olmayabilirdi. Lakin hemen her ortak koşan, yaptığı işi Allah için yapmış, Allah'ı razı etmek için yaptığını iddia etmiştir.

Mekkeliler melekleri Allah'ın kızları yaparken bunu Allah için yapmış, İsa (a.s)'ya inananlar İsa'yı Allah'ın oğlu(!)yaparken de yine Allah için Allah'ın dinini kendilerine getireni gereğinden fazla sevmişler(!) ve bu sevgileri sonucu Allah'ın kulu ve elçisi olarak sevmeleri gereken İsa (a..s)'yı, Allah'ın oğlu yapıvermişlerdi...

Her kavimdeki ŞİRK'e bakınız, gerekce olarak söylediklerimizden başkasını göremezsiniz. Eski dinlerinden getirdiklerinin de yeni kabul ettikleri tevhid dinine taşınması, taşınanların tevhide zıt hususları içermesi de yine aynı gerekçelerle olmuştur. Bu yüzden insanların çoğu ortak koşmadan Allah'a inanmamışlardır. Tasavvufun yaptığı ise İSLAM'I akidesinden bozarak değer yargılarının anlamlarına, içeriklerine kadar hemen herşeyiyle oynamış ve bozmuş olmalarıdır.

http://64.233.183.104/search?q=cache:F7H5xgez8zMJ:www.kurani anlamak.de/modules.php%3Fname%3DNews%26file%3Darticle%26sid% 3D125+Tasavvuf+dini+%C5%9E%C4%B0RK+&hl=tr

////////////////////////

Dindar insanlar şirk koşar

Kur’an’ın en önemli ve aynı zamanda çetrefil anahtar kavramlarından biri de hiç şüphesiz ‘şirk’tir. Çetrefildir, zira şirk daima kendisini tevhidden bir perde ile gizlemesini bilmekte, kendisini olabildiğince ‘hak’ suretinde göstermektedir. Bir başka adlandırmayla şirk koşanlar, bir biçimde dinle ilintili insanlardır. Bunlar ‘dinsiz’ değil, ‘dindar’ insanlardır. Allah’a inanma iddiasında olan ‘dindarlar’ ancak şirk koşmaktadırlar. İşte şirkin çetrefilliği buradan kaynaklanmaktadır. Peygamberlerin, müşrik/kafir kavimlerine tevhîdi anlatmak, şirkle tevhîdin farkını kavratabilmek için verdikleri mücadele, kastettiğimiz bu çetrefilliği yeteri kadar izah etmektedir.

İnsanların çoğunluğu şirk koşarak iman etmiştir

Tarih boyunca ne yazık ki insanların çoğunluğu Allah’a şirk koşarak iman etmişlerdir. (12/Yusuf, 106). Fakat bu insanlar yaptıklarının hep doğru olduğu zannına sahip olmuşlar, şirklerinde haklılık iddia edegelmişlerdir. Allah’ın uluhiyyetini ve rububiyyetini hakkı ile takdir edemeyen insanlar, değişik biçimlerde Allah’a ortaklar koşmuşlar ve müşrik olmuşlardır. Bu hallerini ise yine de dindarlık zannetmişlerdir.

http://www.kuranislami.com/kavramlar/sirk.html

Şirk Allah’a yakınlaşma adına yapılır.

Zümer 3. Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan başkasını veliler edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.

Allah Adına, Din Adına Şirk Koşanlar : http://www.kuranbilgisi.com/Kuranda_Guzel_Ahlak/Sirk_04.html

"İnsanlara Tapınma Dini" Nedir?

http://www.kuranbilgisi.com/Kuranda_Guzel_Ahlak/Insanlara_Ta pinma_Dini_01.html

Lütfen http://www.kurandakidin.net/kuranasp/arama.asp bu adresten kulluk kelimesini taratınız.

RZi,,, Amin

 

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=207&PN=2&TP N=2

 



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

Alperen dosttan yine bir alıntı yazı;

Selam Dostlar

Hiç kimse ben müşriktim demeyecek, demiyor. Herkes birbirinden daha dindar olduğunu iddia ediyor. Bize göre bizim içimizde müşrik yok. Bize göre bu vasıf dışımızdakileri kapsıyor. Sapkınlıkları dışımızdakilere özgülemek bizim en temel özelliğimiz. Bu bize büyük bir rahatlık, huzur ve güven veriyor. Kısacası bize göre biz müşrik değiliz. Dolayısıyla müşriklerle ilgili ayetler de bizi bağlamıyor. Allah bu ayetlerde başkalarına sesleniyor. Acaba gerçekler öyle mi???

//////////////

Müşrikler Müşrik olmadığını sanmaya ahirette bile devam edecek.

Müşrikler, müşrik olmadıklarını iddia hususunda “Allah adına yemin edebilecek” kadar dindar insanlardır.

Müşrikler “Allah’a yemin ederiz ki biz müşrik değildik” diyecekler:

Onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "Nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?" (Bundan) Sonra onların: "Rabbimiz olan Allah'a and olsun ki, biz müşriklerden değildik" demelerinden başka bir fitneleri olmadı. Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve düzmekte oldukları da kendilerinden kaybolup-uzaklaştı. (Enam Suresi, 22-24)

Müşrikler dünyadayken en doğru yolda olduklarına mutlak emin olan insanlardır. Bu yüzden ahirette Allah adına yemin ederek asla şirk koşmadıklarını iddia edeceklerdir:

Onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "Nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?" Sonra onların: "Rabbimiz olan Allah'a and olsun ki, biz müşriklerden değildik" demelerinden başka bir fitneleri olmadı. (Enam Suresi, 22-23)

Ne büyük gaflet. Ne büyük aldanmışlık.

İnsanın kendisine karşı yalan söylemesi… Kendi kendini aldatması… Ama farkına bile varamaması… En dindar geçinirken En müşrik olduğunun farkına bile varamaması…

//////////////////

En büyük hatalarımızdan birisi de şu; Bizler Allah’ın Kur’anda yerdiği kimseleri hep dışımızdakiler sanıyoruz. Yerdiği sıfatların bizde değil dışımızdakilerde olduğunu sanıyoruz. Bununla birlikte Allah’ın Kur’anda övdüğü kimseleri kendimiz sanıyoruz. Övdüğü vasıfları da bizim kendi vasıflarımız sayıyoruz.

Bu keyfi varsayımı yaparak en büyük yanlışlarımızdan birisini yapıyoruz.

Örneğin Müşrikler kimlerdir? Bize göre, Asla bizler değiliz. Müşrik olanlar Yahudiler, Hristiyanlar ve diğerleridir. Pekala onları müşrik yapan sıfatlar bizlerde yok mu? Bu sıfatlar bizlerde de olduğu halde neden onlar müşrik de biz müminiz?

Hristiyanlarda teslis var da bizde yok mu? Yahudiler tanrılarını peygamberleriyle güreştirdi ve peygamberleri kazandı. Biz de aynısını yapmadık mı? Bizde hadis ile ayetin hükmünü çürüttük. Peygamberimizi “Allah’tan daha iyi biliyor” ilan etmedik mi?

Onlar kitaplarının lafzını tahrif etti. Bizler de kitabımızın kelimelerinin anlamını tahrif etmedik mi? Kitabımızın kelimelerinin anlamlarını yaşantılarımızla tahrifata uğratmadık mı? Onlar lafızda kaydırma yaptı, bizler anlamda. Sonuçta kitaplarını onlar da diskalifiye etti bizler de. Tahrifatçılık bağlamında onlardan ne farkımız var?

/////////////////

Kendilerini asla müşrik sanmayan toplumlara geldi Elçiler.

Şimdi bize bir Peygamber gelse ve mezheplerin koyduğu helal haramları çöpe atsa ne tepki verirdik o Resule?

Şimdi bize bir peygamber gelse ve bizim teslisimiz olan “Allah+Peygamber+Şeyhlerimiz, İmamlarımız, Efendi Hazretlerimiz” anlayışını çöpe atsa ne tepki verirdik o Resule?

Biz insanlar aynıyız. Müşriklerin rolünü biz dindarlar oynayacaktık. Sadece sahne ve dekor değişmiş olacaktı o kadar. Ebu Cehil birimiz olacaktık. Velid Bin Mugire bir diğerimiz.

Eğer bize şimdi bir peygamber gelse biz o peygambere “bizim dinimizi bozuyorsun”, “biz atalarımızdan böyle görmedik”, “ya çeneni kaparsın yada seni öldürürüz” diyecektik.

Şu ayet şimdi inseydi acaba Allah bizlere nasıl hitap ederdi dersiniz? Şeyhlerimiz ve İmamlarımız işin içine katılmaz mıydı acaba?

Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de... Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka ilah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir. (Tevbe Suresi, 31)

Lütfen şu alttaki ayeti “Acaba hitap bana mı? Bize mi?” diyerek okuyunuz.

Şirk koşanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız ve hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de, bizim zorlu-azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanladılar. De ki: "Sizin yanınızda, bize çıkarabileceğiniz bir ilim mi var? Siz ancak zanna uymaktasınız ve siz ancak "zan ve tahminle yalan söylersiniz." (Enam Suresi, 148)

“Şeyh Efendilerimiz bize şefaat edecekler” diyenler biz değil miyiz?

Allah'ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve: "Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir" derler. De ki: "Siz, Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk koştuklarınızdan uzak ve yücedir." (Yunus Suresi, 18)

Bir İbrahim’de şimdi gelse bizim sevgi bağı kurduklarımız hakkında ne derdi acaba? 

(İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi-bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi inkar edip-tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz. Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiçbir yardımcınız yoktur." (Ankebut Suresi, 25)

Dünyada ve ahirette “yardım görme umuduyla” bir takım efendilere bel bağlamadık mı?

Yardım görürler umuduyla, Allah'tan başka ilahlar edindiler. Onların (o ilahların) kendilerine yardım etmeye güçleri yetmez; oysa kendileri onlar için hazır bulundurulmuş askerlerdir. (Yasin Suresi, 74-75)

Bakalım bizim evliyalarımız bizi kurtarabilecek mi?

İnkâr edenler, Beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız. (Kehf Suresi, 102)

Rabbimiz bizleri Kur’an ile dosdoğru yoluna iletsin. Karanlıklardan aydınlığa Kur’an ile çıkarsın. AMİN

Allah, rızasına uyanları bununla (Kuran ile) kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları Kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Maide Suresi, 16)

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=207&PN=2&TP N=3

RZi,,, Amin

 



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

Hanif Dostumuzun bir yazısı;

"Hz MUHAMMED'in DÖNEMİNDEKİ MÜŞRİKLERİN HEYKELLERE TAPTIĞI YALANI"

6/22- O gün hepsini mahsere toplayacagiz. Sonra Allah'a ortak kosanlara: " Hani nerede o Kuruntusunu ederek Allah'a ortak saydiginiz KİMSELER" diyecegiz.

6/23- Sonra, (Onlar): "Rabbimiz, Allah'a yemin ederiz ki, biz müsriklerden degildik" demekten baska bir özür bulamayacaklar.

6/24- Bak, vicdanlarina karsi nasil yalan söylediler! O uydurduklari da kendilerinden kaybolup gitti

6/56- De ki: "Süphesiz ki bana, Allahin berisinden yalvardiğınız KİMSELERE kulluk etmem etmem yasaklandi". De ki: "Sizin çarpik isteklerinize uymayacagim, (eger uyarsam) o zaman sapitmis olur, dogru yolda gidenlerden olmamis olurum".

6/71- De ki: "Biz Allahın berisinden bize fayda veya zarar vermeyenlere mi yalvaralim? Allah bizi dogru yola kavusturduktan sonra ardimiza mi dönelim? Arkadaslari, bize gel, diye dogru yola çagirdiklari halde yeryüzünde saskin saskin dolasip, seytanlarin ayartarak uçuruma çektikleri ahmak gibi mi olalim?". De ki: "Allah'in gösterdigi yol, yegane dogru yoldur. Bize, bütün âlemlerin Rabb'ine teslim olmamiz emrolundu".

6/100- Onlar, Allah'a cinlerden de ortak kostular. Halbuki onlari yaratan O'dur. Bilgileri olmadan O'na ogullar, kizlar uydurdular. O'nun sâni onlarin uydurduklari sifatlardan münezzeh ve yücedir.

37/158- Onlar, Allah ile cinler arasinda bir neseb (hisimlik bagi) uydurdular. Oysa andolsun cinler bilirler ki, o yalancilar mutlaka cehenneme götürüleceklerdir.

 

6/101- gökleri ve yeri benzersiz yoktan var eden O'dur. , nasil olur da çocugu olur? Her seyi yaratan O'dur. Ve O, herseyi bilendir.

6/108- Onlarin Allahın berisinden yalvardiklarina sövmeyin ki, onlar da bilmeyerek siniri asip Allah'a sövmesinler. Biz, her ümmete yaptiklari isi böyle süslü gösterdik. Sonunda dönüsleri Rablerinedir. O, onlara ne yaptiklarini haber verir.

6/128- (Allah), onlarin hepsini topladigi gün, cinlere: "Ey cin toplulugu! Insanlarin çogunu yoldan çikardiniz" der. Insanlardan cinlerin dostu olanlar da söyle derler: "Rabbimiz! Biz birbirimizden faydalandik. Nihayet bize tayin ettigin vademize ulastik". Allah da:"Sizin duraginiz cehennemdir. Orada, Allah'in dilemesi müstesna, ebedi olarak kalacaksiniz" der. Süphesiz Rabbin hikmet sahibidir, her seyi bilendir.

6/136- Allah'in yarattigi ekin ve hayvanlardan Allah'a bir hisse ayirmakta ve kendilerince: "Bu, Allah'a ait; su da ortaklarimiza ait" demektedirler. Ortaklari için olan hisse Allah'a ulasmamakta, fakat Allah'a ayrilan hisse ortaklarina ulasmaktadir. Verdikleri hüküm ne kötüdür.

5/103- Allah, ne "bahîre"yi, ne "sâibe"yi, ne "vesile"yi ve ne de "hâm"i mesru kilmistir. Fakat küfredenler, Allah'a yalan iftira etmektedirler. Onlarin çogunun akillari ermez.

7/33- De ki: "Rabbim, sadece fuhsiyati, onun açik ve gizli olanini, günahlari, haksiz yere isyani, haklarinda hiç bir delil indirmedigi seyleri Allah'a ortak kosmanizi ve Allah hakkinda bilmediginiz seyleri söylemenizi yasaklamistir

7/191 (Allaha) hiç bir şey yaratamayan, yaratılmışları ortak koşuyorlar

7/192 (Onların) kendi canlarına faydası yokki, onlara faydaları dokunsun

7/193- Eger siz onlari dogru yola çagirsaniz, size uymazlar. Onlari ha çagirmissiniz, ha çagirmayip susmussunuz, hiç fark etmez.

7/194- Allahın berisinden yalvardığınız KİMSELER SİZİN GİBİ KULLARDIR. Eger iddianizda dogru iseniz haydi onlari çagirin da size cevap versinler.

7/195- Onlarin yürüyecek ayaklari, tutacak elleri, görecek gözleri veya isitecek kulaklari mi var? De ki: "Haydi çagirin o ortaklarinizi, sonra bana istediginiz tuzagi kurun ve elinizden gelirse göz açtirmayin."

7/ 197- "Sizin Allahın berisinden yalvardığınız KİMSELER, size neyardim edebilirler, ne de kendi canlarına yardimlari dokunur."

7/198- " onlari dogru yola çagiracak olsaniz da duymazlar." Onlarin sana baktiklarini görürsün, bakarlar, ama görmezler.

 

Bu ayette putlara işaret var gibi görünüyor. Ama derinliğine incelendiğinde bu ayette kast edilenlerin müşrikler olduğu ortaya çıkmaktadır.Resulullah nediye cansız varlıklar olan heykelleri doğru yola çağırsınki.heykellerin hidayete tabi olma gibi bir mükellefiyetleri yokki.doğru yola çağırıldığı halde icabet etmeyip kör ve sağır gibi davrananlar müşrikleridir heykeller değil. Zira bunu bunu bir sonraki ayette teyid etmektedir

7/199- Sen yine de affa saril, iyiligi emret ve cahillerden yüz çevir.

10/ 18- Allahın berisinden, kendilerine ne fayda, ne de zarar verebilecek olanlara kulluk ediyorlar ve "Bunlar bizim Allah katinda sefaatçilerimizdir." diyorlar. De ki, "Siz Allah'a göklerde ve yerde O'nun bilmedigi bir seyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onlarin ortak kostuklari seylerin hepsinden münezzehtir

10/28- O gün ki, hepsini mahsere toplayacagiz, sonra da o sirk kosanlara "Haydi yerlerinize! Siz de, ortak kostuklariniz da!" diyecegiz. Artik aralarini iyice açmisiz. O ortak kostuklari KİMSELER, "Siz bize kulluk etmiyordunuz ki." diyecekler.

10/29- "Simdi sizinle bizim aramizda sahit olarak Allah yeter. Sizin bize kulluk ettiğinizden bizim haberimiz yoktur" (diyecekler).

10/34 Deki;sizin ortaklarınızdan,önce benzersiz yaratıp, sonra onu diriltebilecek biri varmı? Deki; Allah ise benzersiz yaratır,sonrada diriltir.O halde peki nasıl uyduruyorsunuz.

104- De ki: "Ey insanlar! Eger benim dinimde bir süpheniz varsa, sunu bilin ki, Allahın berisinden SİZİN KULLUK ETTIĞİNİZ KİŞİLERE kulluk etmem. Lâkin sizin de caninizi alacak olan Allah'a taparim. Bana müminlerden olmam emredilmistir".

105- "Ayrica yüzünü  hanif dinine yönelt ve sakin müsriklerden olma!" (diye emrolundum).

106- "Ve Allahın berisinden, sana faydasi da, zarari da dokunmayacak olan seylere yalvarma! Eger öyle yaparsan, o zaman hiç süphesiz sen zalimlerden olursun.

13/14. Gerçek dua O'nadir.ONUN BERİSİNDEN YALVARDIKLARI KİŞİLER asla onlara icabet edemezler. Onlar olsa olsa agzina su gelsin diye iki avucunu açana benzer ki, o, ona gelmez. Kâfirlerin duasi hep bir sapiklik içindedir

13/16. De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'dir". De ki: Allahın berisinden kendi canlarına zarar ve fayda vermeye gücü yetmeyenleri mi dost ediniyorsunuz?" De ki: "Hiç kör ile gören bir olur mu? Hiç karanliklarla aydinlik bir olur mu?" Yoksa Allah'a, O'nun gibi yaratan birtakim ortaklar buldular da, bu yaratis kendilerince birbirine benzer mi göründü? De ki: "Allah, her seyi yaratandir. O, birdir. Her seye üstün ve kahredicidir

16/20- ALLAHIN BERİSİNDEN YALVARDIKLARI KİŞİLER ise, hiçbir sey yaratamazlar. Çünkü onlar, kendileri yaratilmislardir.

16/21- Onlar ölüdürler, diri degil ve ne zaman dirileceklerinin şuurunda da değillerdir

16/86- Ve ortak kosanlar, ortak kostuklarini gördükleri zaman: "Rabbimiz! Iste bunlar, SENİN BERİNDEN YALVARDIGIMIZ KİŞİLER" diyecekler. Ortakları da onlara; "Siz mutlaka yalancilarsiniz" diye söz atarar.

 

18/52 Ve o gün (Allah) kuruntusunu ederek ortak koştuğunuz kimselere seslenin (bakalım)der. Onlar yalvarırlar ama, kendilerine icabet edilmez.Biz aralarına engel koymuşuzdur

18/ 102 O kafirler benim yanımdan KULLARIMI DOST (EVLİYA) edineceklerini mi sandılar.Biz cehennemi kafirlere konukluk olarak hazırladık

19/81- Onlar, kendilerine kuvvet ve seref kazandirsin diye, Allahın berisinden ilâhlar edindiler.

19/82- Hayir, (zannettikleri gibi degil, o ilâhlar) onlarin ibadetlerini inkâr edecekler ve aleyhlerine dönüp düsman olacaklardir.

21/24- Yoksa Onun berisinden ilâhlar mi edindiler? De ki:(madem öyle) "Kesin delilinizi koyun ortaya. Iste benimle beraber olanlarin kitabi ve benden öncekilerin kitabi." Hayir, onlarin çogu gerçegi bilmezler de onun için yüz çevirirler.

21/29- (içlerinden) Kim, ben onun berisinden ilahım derse onu cehennemle cezalandırırız. İşte zalimlerin cezası budur

22/11- Insanlardan kimi de Allah'a bir yar kenarindaymis gibi kulluk eder, eger kendisine bir iyilik gelirse mutmain olur ve eger basina bir bela gelirse yüzüstü dönüverir. Dünyayi da ahireti de kaybeder. Iste apaçik kayip budur.

22/12- Allahın berisinden zararı ve faydası olmayanlara yalvarir. Iste derin sapiklik budur.

 

22/13- O, zarari faydasindan daha yakin olan kimseye yalvariyor. (Yalvardigi kimse) ne kötü mevla ve ne kötü yoldastir.

22/71- Onlar Allahın berisinden Onlar, haklarinda hiçbir delil indirmedigi ve kendilerinde de bir bilgi bilgi sahibi olmadıkları seylere kulluk ederler. Zalimler için hiçbir yardimci yoktur.

73- Ey insanlar! Bir misal verildi, simdi ona iyi kulak verin: Sizin Allahın berisinden YALVARDIĞINIZ KİŞİLERİN TAMAMI bir araya gelseler,kesinlikle bir sinek bile yaratamazlar.Sinek onlardan bir sey kapsa onuda kurtaramazlar. Yalvaranda aciz, yalvarılanda.

Sineğin kapıp götürdüğünü bu insanlar niçin geri getiremezler? Çünkü onlar hiç bir şeye gücü yetmeyen mezarlarda yatan ölülerdir.Günümüzdeki müşrik toplum (tasavvufu benimseyenler) tarafından kutsallaştırılan ve öldükten sonra bile ruhaniyetlerinden medet umulan bu insanların kabirlerine bir parça bal sürün ve bekleyin bakalım sineğin kapıp aldığını mezardaki o çürümüş cesetler geri alabilecekmi?

 

İşte bu inatçı müşriklere kafalara Allahın azarı

22/74- Allah'in yüceliğini geregi gibi degerlendirip bilemediler. Süphesiz ki Allah çok kuvvetlidir, her seye üstündür.

23/99- Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığında, "Rabbim, beni (dünyaya) geri gönder,"

23/100- "Ta ki, boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım." Hayır! Onun söylediği bu söz ancak (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) berzah vardır.

23/101- Sûr'a üflendiği zaman aralarında artık ne soysop (üstünlüğü) vardır, ne de birbirlerini soruşturacaklardır.

23/ 117- Her kim Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarırsa -ki onun bu hususta (hiçbir) delili yoktur o kimsenin hesabi ancak Rabbinin nezdindedir. Surasi muhakkak ki, kâfirler kurtulusa eremezler.

25/ 3- (Kâfirler), O'nu berisinden bir sey yaratamayan, bilakis kendileri yaratilmis olan, kendi canlarına ne zarar ve ne de fayda verebilen; öldürmeye, diriltmeye ve ölümden sonra tekrar canlandirmaya güçleri yetmeyenleri ilahlar edindiler.

25/17- Hele o gün (Rabbin) onlari Allahın berisinden kulluk ettikleriyle toplar da, der ki: "Siz mi saptirdiniz su kullarimi, yoksa kendileri mi yolu kaybettiler?"

25/ 18- Onlar: "Sübhansin seni tenzih ederiz. Seni senin berinden baska dostlar edinmek bize yarasmaz; fakat sen onlara ve atalarina o kadar nimet verdin ki, sonunda senin anmayi unuttular ve helaki hak eden bir kavim oldular." derler.

25/ 19- (Bunun üzerine ötekilere hitaben söyle denilir.) Iste (taptiklariniz)

sizi söylediklerinizde yalanci çikardilar. Artik ne (azabinizi) geri çevirebilir, ne de bir yardima çare bulabilirsiniz ve içinizden kim zulmederse, ona büyük bir azab tattiracagiz.

25/ 42- "Sayet ilahlarımızda sebat göstermeseydik, gerçekten de bizi neredeyse saptiracakti" diyorlar. Azabi gördükleri zaman, kimin yolunun sapik oldugunu bilecekler!

25/ 43- Arzularını kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü? Simdi ona sen mi vekil olacaksin?

25/ 44- Yoksa sen, onlarin çogunun gerçekten söz dinleyecegini yahut akillanacagini mi saniyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidir, hatta gidisçe daha sapiktirlar.

25/ 54- O (hakir) sudan, bir insan yaratip ona bir neseb bahseden ve sihriyet bagi ile akraba yapan O'dur. Rabbinin her seye gücü yeter.

25/ 55- (Böyle iken inkârcilar) Allahın berisinden ne fayda, ne zarar veremeyen seylere kulluk ediyorlar. Inkârci olan kimse Rabbine karsi ugrasip durmaktadir.

25/ 77- (Resulüm!) De ki: "Rabbim size ne kiymet verir duaniz olmasa? (mademki sadece Allaha yalvarma gerçeğini) yalanladınız; o halde azab yakanizi birakmayacaktir!

28/ 62- O gün (Allah) onlara seslenerek, kuruntusunu ederek ortak koştuğunuz kimseler nerde ?" diyecek.

28/ 63- (O gün) haklarinda azaba itilme, hükmü gerçeklesen kimseler, "Rabbimiz! Biz nasil azmissak, iste bu azmislari da öylece azdirdik. (Onlarin suçlarindan) beri oldugumuzu sana arzederiz. Zaten onlar aslinda bizlere kulluk etmiyorlardıki." derler.

28/ 64- Ortaklarinizi çagirin!" denir, onlar da çagirirlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karsilarinda) azabi görürler. Ne olurdu (dünyada iken) dogru yola girselerdi!

28/ 74- O gün (Allah) onlara seslenerek, kuruntusunu ederek ORTAK KOŞTUĞUNUZ KİŞİLER nerde?" diyecek.

28/ 88-(Ey resul) Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarma! O'ndan baska ilah yoktur. O'nun zatindan baska her sey helak olacaktir. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz.

29/ 41- Allahın berisinden dost edinenlerin durumu, kendine yuva yapan dişi örümcegin durumu gibidir. Halbuki, evlerin en çürügü süphesiz örümcek

yuvasidir. Keske bilselerdi.

Niçin dişi örümcek. Allahın şu mucizesine bakın

Canlıların çok büyük bir bölümünde erkekler dişilere nazaran daha iri, daha kuvvetlidir. örümcekler dişilerin erkeklerden daha büyük olduğu azınlıktaki canlı türlerinden biridir. örneğin örümceklerin "Saatli Karadul(Latrodectus Mactons)" türünde, dişilerin uzunluğu, erkeklerin uzunluğunun dört katına kadar ulaşabilmektedir.

Canlı türleri genelde evlerini; sıcaktan, soğuktan, düşmanlardan ve her türlü zarardan korumak için inşa ederler. Oysa örümcek evini; yok etmek, zarar vermek, evine yanlışlıkla uğrayanları yemek için inşa eder. Bu yüzden evlerin en güvenilmezi, örümceğin evidir. Dişi örümcek, cinsel ilişkiye girdikten sonra kendi erkeğini de yemektedir. Bu yüzden dişi örümceğin evi bırakın başkalarını, kendi erkeği için bile güvenilmezdir. Eğer erkek örümcek cinsel ilişkiden sonra kaçmayı başarabilen ender şanslı erkeklerden değilse, dişisinin evi kendi mezarı olacaktır.

" İncelediğimiz ayet bizi Allah'ın yakınından (evliya) edinenlere karşı uyarmaktadır. Allah'ın yakınından TARİKATLERE, DERGAHLARA,TEKKELERE sığınanlar örümceğin evine sığınanlar gibi mahvolmaya mahkumdur. Dişi örümcek kendisine en dostane yaklaşan erkeğini bile hiç acımadan öldürür. İşte dişi örümceğe benzetilen, evliya, kendilerine sığınanları, kendilerine güvenenleri böyle mahvederler.

Nasıl ki dişi örümcek kendisiyle ilişkiye giren erkeği öldürüp mahvediyorsa,şeyhlerle RABITA yoluyla ilşikiye girenler itikaden öldürülür ve müşrik olurlar

 

 

 

29/ 42- Allah, onlarin onun berisinden hangi seye yalvardiklarini süphesiz ki bilir. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.

31/ 30- Bu da sundandir ki, Allah hakkin ta kendisidir. (Insanlarin) O'nun berisinden yalvardıkları ise mutlaka batildir. Süphesiz ki Allah, çok yücedir, çok büyüktür.

34/ Deki; Allahın berisinden kuruntusunu ettiğiniz KİŞİLERE (istediğiniz kadar) yalvarın. Onların göklerde ve yerde zerre miktarına güçleri yetmez.Onların bunlarda bir payı da yok. O nun, onlardan bir yardımcısıda yok.

34/ 27- De ki: "O'na ortak diye kattığınız kimseleri bana gösterin bakayim! Hayir, öyle sey yoktur, dogrusu güçlü ve hikmet sahibi olan ancak Allah'tir."

34/ 40- O gün( Allah), onlari hep birlikte mahsere toplayacak, sonra meleklere: "Sunlar size mi kulluk ediyorlardı?" diyecektir.

34/ 41- Onlar da: "Seni tenzih ederiz. Bizim onlara karsi siginacak velimiz sensin. Hayir, onlar cinlere kulluk ediyorlardı. Çogu onlara inanmislardi." diyecekler.

34/ 13- O, geceyi gündüze sokuyor, gündüzü de geceye sokuyor. Günesi ve ayi emrine âmâde kilmistir. Her biri mukadder bir gayeye akip gidiyor. Iste bu gördüklerinizi yapan Allah sizin Rabbinizdir. Mülk (hükümranlik) O'nundur. O' nun berisinden yalvardıklarınız kimseler ise, bir çekirdek zarini bile idare edemezler.

34/ 14- Kendilerine dua ederseniz duanizi isitmezler.(farzı muhal) Isitseler bile size cevabini veremezler. Kiyamet günü de sizin şirk,inizi inkâr ederler. Sana her seyden haberdar olan (Allah) gibi bir haber veren olmaz

34/40- De ki: "Gördünüz ya, Allahın berisinden YALVARMAKTA OLDUĞUNUZ KİŞİLERİ Gösterin bana, yer yüzünden neyi yaratmislardir?" Yoksa onlarin gök yüzünde bir payı mı mi var? Yoksa biz kendilerine bir kitap vermisiz de ondan bir delil üzerinde mi bulunuyorlar? Hayir o zalimler, birbirlerine aldatmadan baska bir vaadde bulunmuyorlar.

35/ 13- O, geceyi gündüze sokuyor, gündüzü de geceye sokuyor. Günesi ve ayi emrine âmâde kilmistir. Her biri mukadder bir gayeye akip gidiyor. Iste bu gördüklerinizi yapan Allah sizin Rabbinizdir. Mülk (hükümranlik) O'nundur. O'nun berisinden yalvardığınız kimseler ise, bir çekirdek zarini bile idare edemezler.

35/14- Kendilerine dua ederseniz duanizi isitmezler.(farzı muhal) Isitseler bile size cevabini veremezler. Kiyamet günü şirkinizi inkâr ederler. Sana her seyden haberdar olan (Allah) gibi bir haber veren olmaz

 

 

37/158- Onlar, Allah ile cinler arasinda bir neseb (hisimlik bagi) uydurdular. Oysa andolsun cinler bilirler ki, o yalancilar mutlaka cehenneme götürüleceklerdir.

40/66- De ki: "Bana Rabbimden apaçik deliller geldigi zaman, ben o sizin Allah'in berisinden yalvardığınız kimselere kulluk etmekten kesinlikle men edildim ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi."

42/9 yoksa onlar Allahın berisinden dostlar mı edindiler. Fakat gerçek dost ancak Allahtır. Ölüleri o diriltir ve her şeye gücü yetendir.

43/31- Yine Onlar: "Bu Kur'an, su iki sehirden bir büyük adama indirilmeli degil miydi?" dediler.

43/32- (Ey Resul)! Rabbinin rahmetini onlar mi taksim ediyorlar? Dünya hayatinda onlarin geçimliklerini aralarinda biz taksim ettik. Birbirlerine islerini gördürsünler diye biz onlarin bir kismini digerlerinden derecelerle üstün kildik. Rabbinin rahmeti onlarin biriktirdikleri seylerden daha hayirlidir.

43/86- Onlarin Allah'in berisinden yalvardıkları kimseleri şefaate nail olamazlar. Ancak bilerek hakka sahitlik edenler başka

45/4- Ey Resul)! De ki: "Allah'ın berisinden yalvardiklarinizi gördünüz mü? Onlar yerden ne yaratmislar bana gösterin. Yoksa onlarin göklerin yaradilisinda bir payı mi var? Eger siz dogru söyleyen kimseler iseniz bana bu Kur'an'dan önce indirilmis bir kitap veya ilimden bir eser getirin."

45/ 5- Allahın berisinden kiyamet gününe kadar kendisine hiç bir cevap veremeyecek KİŞİYE YALVARANDAN daha sapik kim vardır? Oysa oysa onlar bunların yalvarislarindan haberleri bile yoktur.

İzahı.Bu ayetten de heykellere işaret edecek en ufak bir belirti yoktur.Zira ayetin metninde iki kere ''Men'' edatı geçmektedir.Men adatı ise sadece canlı varlıklar için kullanılır.Ayrıca burda şirk koşulanların kıyamete kadar cevap veremeyeceklerinden bahsedilmektedir. Bu; şirk koşulanların kıyametten sonra cevap verebilecekleri anlamına gelir. Heykellerin ise ne kıyamete kadar nede kıyametten sonra cevap vermeleri Kurana göre olanak dışıdır.çünkü kıyametten sonra dirilme ve hesap verme Allaha karşı sorumlu olan canlılar için geçerlidir. heykeller için ise böyle bir şey söz konusu değildir. Şirk koulanların kıyametten sonra cevap vereceklerini söylemiştik. zira bunu bir sonraki ayet çok açık bir şekilde izah etmektedir

45/6- (Kiyamet günü) insanlar biraraya toplandiginda da onlara düşman olur ve kulluklarını inkar ederler

Kabirdeki ölüler kendilerine yapılan bu kulluktan haberleri olmadıkları için,kendilerine yalvarmak suretiyle kulluk edenlere düşman olacaklar ve onların kulluğunu inkar edecekler

43/ 15- Buna ragmen insanlar, Allah'in kullarinı O'nun bir parçasi saydilar. Gerçekten de insan apaçik bir nankördür.

5/117 Onun berisinden ancak dişilere yalvarıyorlar. (aslında) ancak inatçı şeytana yalvarıyorlar

Bu ayetten dişi yani kadın şeklinde heykeller çıkarmak mümkün değildir. Zira bu dişi zannedilenlerin kim olduğunu yine kurandan öğreniyoruz

53/27. Ahirete iman etmeyenler meleklere disilerin adlarini takip duruyorlar

53/28. Onlarin bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise, süphesiz hakikat bakimindan birsey ifade etmez.

Mekkeli müşriklerin meleklere taktıkları dişilerin adlarınıda veriyor kuran

53/ 19. Siz de gördünüz degil mi o Lât ve Uzza'yi?

53/20. Ve üçüncü olarak da öteki Menat'i?

53/21. Size erkek O'na disi öyle mi?

53/22. Öyle ise bu çok insafsizca bir taksim.

53/23. Onlar hiçbir sey degil, sirf sizin ve babalarinizin taktiginiz (bos) isimlerdir.

Allah onlar hakkinda hiçbir delil indirmedi. Onlar yalniz zanna ve nefislerin sevdasina uyuyorlar. Halbuki onlara Rableri tarafindan yol gösterici gelmistir.

53/27. Ahirete iman etmeyenler meleklere disilerin adlarini takip duruyorlar

53/28. Onlarin bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise, süphesiz hakikat bakimindan birsey ifade etmez.

43716- Yoksa O, yarattiklarindan kendisine kizlar edindi de erkek çocuklari size mi seçti?

43/17- Onlardan biri Rahman olan Allah'a isnad ettigi kiz çocugu ile müjdelendigi zaman yüzü simsiyah kesilir de öfkesinden yutkunur durur.

43/18- Yoksa onlar, süs ve zinet içerisinde yetistirilip de mücadelede erkek gibi kendisini savunmaya açik olmayan kizlari mi O'na isnad ediyorlar?

43/19- Onlar Rahman olan Allah'in kullari olan melekleri de disi saydilar. Onlar meleklerin yaratilisini gördüler mi? Onlarin sahitlikleri yazilacak ve onlar sorguya çekileceklerdir.

43/20- Onlar: "Eger Rahman olan, Allah dileseydi, biz o meleklere tapmazdik." dediler. Onlarin bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

5/90 - Ey iman edenler! içki, kumar, mezar taşları( Türbeler) ve falcılık seytan isi birer pisliktir. Bunlardan kaçinin ki, kurtulusa eresiniz.

Ayetin metninde ki, dikme sözcüğünden gelen ''ensab'' kelimesini bilerek mezar taşları ve türbeler olarak çevirdim.Çünkü bu dikili taşların heykel anlamına gelmediğini yine Kurandan anlamak mümkün. Zira Kuran heykellerin nasıl imal edildiğinin ayrıntısınıda veriyor.

gale eta,budune ma TENHİTUN

37/95 (İbrahim) Siz YONTTUKLARINIZA mı kuluk ediyorsunuz dedi

Arapçada heykel tıraşa yani heykel yontana ''nehhat'' denilir.Heykeller yontularak imal edilir. Ensab,da ise yontma filan yoktur, alırsınız bir taşı mezarın başına DİKERSİNİZ. Eğer daha görkemli olmasını isterseniz taşları üstüste dikerek TÜRBE meydana getirisiniz. Zaten mekkeli müşrikler heykel perest değil, türbeperest idiler.

Onların türbeperest olduğunu gayet iyi açıklayan ayeti şimdi yazalım

60/ 13. Ey iman edenler, Allah'in azab ettigi kimselerle dostluk etmeyin. Kâfirler, mezarlik halkindan nasil ümidi kesmisse, onlar da ahiretten öyle ümidi kesmişlerdir

Her ne kadar müfesirler bu ayetin mekkeden önce nazil olduğunu söyleselerde vakıaya uygun düşmenmektedir Zira bu ayette kastedilen iki zümrenin ümidini kesebilmiş olması için büyük bir olayın olmuş olması gerekirki o da mekkenin fethidir.

Bu ayette kast edilen Allahın azab ettiği kişiler ''kitap ehlinden yahudilerdir''Zira daha onlara daha dünyada iken Allahın bir çok emrini çiğnedikleri için azab edlidiğini kuran çok detaylı bir şekilde açıklamaktadır. bunu ayrıntılarına girmeyeceğim.Sade örnek olarak cumartesi balık avlama yasağını ihlal etikleri için aşağılık maymunlara dönüştürülmesini verebiliriz.

Peki yahudiler niçin ahiretten ümidini kesmişlerdir. Yahudiler siyer kitaplarının bildirdiğine göre ellerindeki tevrata dayanarak yakında ahmed adında bir peygamberin geleceğini ve ona tabi olup araplarla savaşacaklarını ve onlara galip geleceklerini anlatıp hava atmaktan geri durmuyorlardı. Ancak beklenen peygamber kendi ırklarından değilde, arap ırkından gelince sırf kavmiyet tassubundan dolayı Hz Muhammede inanmadılar.. Kuran bu duruma şöyle işaret eder.

2/146 Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (o kitaptaki peygamberi), öz ogullarini tanidiklari gibi tanirlar. Buna ragmen onlardan bir gurup bile bile gerçegi gizler.

Hatta inanmamakla kalmayıp mekkenin fethine kadar müşriklerle beraber olup, Hz Peygamberle ve müslümanlarla savaşma cüretinde bile bulundular. Siyer kitapları bu bilgilerle doludur.Ama onlar tüm bunlara rağmen Hz Muhammedin hak peygamber olduğunu içlerinden biliyordu.Biliyordu diyorum çünkü her insan yaptığı işin doğru veya yanlış olduğunu bilecek özellikte yaratılmıştır. Kuran bunu şöyle ifade eder

''Fe elhemeha fucuraha ve takvaha''
''(Nefse) isyankarligini ve iyiligini bildirenin hakki için'' ( Es Sems 8 )

Hani bile bile yaptı deriz ya. Yahudilerde Hz Muhammedin hak peygamber olduğunu bildikleri halde ırkçılık mikrobunun zirvesinde oldukları için sırf kendi kavimlerinden olmadığı için Ona inanmıyorlar ve onu yok etmeye çalışıyorlardı. Onların bu ırkçılık mikrobu hastalıklarını kuran şöyle ifade eder.

Maide 18 Yahudiler ve hiristiyanlar "Biz Allah'in ogullari ve sevgilileriyiz" dediler. De ki: Öyleyse günahlarinizdan dolayi size niçin azap ediyor? Dogrusu siz de O'nun yarattigi insanlardansiniz. O, diledigini bagislar ve diledigine azap eder. Göklerde, yerde ve ikisinin arasinda ne varsa mülkiyeti Allah'a aittir. Sonunda dönüs de ancak O'nadir.

Allahın oğulları ve sevgilileri olduğuna inanan bu sakat beyinliler mekke feth edilince artık her şeyin bittiğini, Hz Muhammede tabi olup kurana inanmadıkça Allahın sevgilileri düşüncelerinin boş bir kuruntu olduğunu artık anladılar. Ve ona inanmadıkları müddetçe ahiretten nasipleri olmadığını anladıkları için, ayette beyan edildiği gibi ''ahiretten ümidi kestiler

Gelelim ayette kast edilen ikinci zümreyeki onlarda arap müşrikleridir.Onlarda kutsayıp yücelttikleri ve kabirlerine giderek medet umdukları ölülerin kendilerine hiç bir faydası olmadığını mekke feth edilince onlarda anladılar. Yani onların evliyasının foyası meydana çıktı.Bundan dolayı kabir halkından ümidi kestiler

Resulullahın dönemini bildiren ayetlerin hiç birinde ne evsan ne esnam nede temasil kelimeleri geçer

Heykeller Hz İbrahimin döneminde vardır.

Hz Ibrahim a.s kendi dönemindeki müsriklerin kulluk etiklerini nitelerken, ankebut 17de ''EVSAN'' ,Enbiya 67de ''ESNAM'', Enbiya 52 dede ''TEMASIL'' kelimelerini
kullanir.

Esnam = sanem,in çoguludur.Hacmi ve belli bir kütlesi olan HEYKELLER

Evsan= vesen,in çoğuludur.Araştırmacılara göre vesen de heykel olmakla birlikte imal ediliş malzemesinde farklılık vardır ve bunlar madenden yapılmıştır.


Temasil = temsil,in çoguludur. Heykel ve resimlere yüklenen
MISYONdur. Buna türkçede ''SEMBOL'', veya ''SIMGE'' deriz

İşte asıl önemli mesele burasıdır. Hz ibrahimin dönemindeki müşrikler bile salt putların kendisine değil, bu putların temsil ettiği kişilere kuluk etmişlerdir.Kutsayıp yücelttikleri kişileri TEMSİL etmesi içinde heykeller yapmışlardır.

Hz İbrahimin putları kırdığı için ateşe atılması ve Allahın izniyle kurtulması tarihte bir eşine rastlanmayan büyük bir olaydır.Aradan geçen uzun bir zamana rağmen bu bilgi yani put kıran Hz İbrahimin ateşten kurtulması çok büyük bir ihtimalle Hz ismailin soyundan gelen Hz Muhammedin dönemindeki müşriklere kadar ulaşmıştır.

Sadece bu değil. Hz ibrahimden kalma kurban adeti de ozamana kadar gelmişti. Ne varki Onlar bir ksım hayvanları Allah için ayırıken bir kısmınıda mezardaki ortaklarına ayırdıkları için , bunların kabirleri başında bu hayvanları kurban ediyorlardı

6/136- Allah'in yarattigi ekin ve hayvanlardan Allah'a bir hisse ayirmakta ve kendilerince: "Bu, Allah'a ait; su da ortaklarimiza ait" demektedirler. Ortaklari için olan hisse Allah'a ulasmamakta, fakat Allah'a ayrilan hisse ortaklarina ulasmaktadir. Verdikleri hüküm ne kötüdür.

Hz İbrahimin inancından kalma olaki, bu insanlar meleklere ve cinlerede inanıyorlardı.(6/100; 37/158) Ancak ne varki melekleri Allahın kızları, cinleride Allahın oğulları zannettikleri için bunlardan medet umup yalvarmakta idiler

Ve yine mekkeli müşrikler kabeyi tavaf ediyor ve hacılara su dağıtıyorlardı

Kısaca İbrahimi bazı geleneklere bağlı olan bu insanlar Allaha inanan, (muminun 86,87,88,89) ve çarpıkta olsa bazı dini pratikleri olan insanlardı

İşin el ilginç tarafı ise ahirete inanmayan bu insanlar, kabirde hayat olduğuna inanan insanlardı.Kabirde hayat olmadigini bildiren ayetlerin büyük çogunlugunda dikkat edilirse mekkeli müsriklerin sakat inançlarina göndermeler vardir. Ahirete inanmayan bu insanlar kabirde hayat olduguna inandiklari için kabirdekilerden medet umup yalvarmakta idiler

Tüm bunlardan yola çıkarak günümüze gelirsek, mekkeli müşriklerin dört dörtlük tasavvufcu oldukları ortaya çıkmaktadır.Zira tasavvufun temel ekseni EVLİYA adı takılarak kutsallaştırılmış insanların öldükten sonra bile ruhaniyetlerinden medet umulacağı esasına dayanır. Bu evliyaların bunun için kocaman kocaman türbeleri DİKİLİR .Bunun için insanlar akın akın türbelere gider ziyarette bulunurlar. Mekkeli müşrikler kabirdekilere hayvan kurban ediyorlardı, bugünkü bilgisiz ayak takımı çaputları.Biraz aklı başında olanlarda kuran okuyarak Allahın kitabını o ölülere kurban ediyorlar.Oysaki islamda ölülere kuran okumak diye bir şey yoktur ve sonradan uydurulmuş bir bidattir.

Nasıl bügün tasavvufcuların EVLİYASI varsa mekkeli müşrtiklerin de EVLİYAsı vardı

Müslüman zannedilenlerin yaşadığı ülkelere bir bakın. Her tafar mantar sürüsü gibi türbelerle dolu.konunun başında mekkeli müşriklerin dört dörtlük tasavvufcu olduklarını söylemiştik. Bunun tersini söylemekte mümkün.

Hani nerde rivayetlerdeki gibi kabede 360 tene put.Kendi şirkleri ile Resulullahın döneminde müşriklerin arasınadı tıpatıp benzerlik belli olmasın diye bu rivayetlerin uydurulduğu belli olmuyormu ?

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=70&PN=1

RZi,,, Amin

 



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 
HanifUlus
Ozel Grup
Ozel Grup
Simge

Katılma Tarihi: 29 nisan 2005
Yer: Antarctica
Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HanifUlus

Akik Dostumuzdan bir alıntı yazımız;

Hanif(öz/çekirdek) iman = Fıtrat Dini = Kalu Belâ Bağlantısı

اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

بسم الله الرحمن الرحيم

                  Hep fıtrat din dendi ama bunun açıklaması pek yapılmadı veya en azından ben görmedim. Bu fıtrat dini hanifliğin açıklaması; hemen herkesin bildiği A'raf/172. ayette yatmaktadır. Gelin birlikte Rum/30 ile A'raf/172. ayetlerinin bağlantısını birlikte inceleyelim. Önce Rum/30. ayeti 4 bölüm halinde inceleyelim:

فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّين 16; حَنِيفًا فِطْرَةَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ النَّاسَ

O halde yüzünü, HANIF olarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult.

 

لَا تَبْدِيل 14; لِخَلْقِ اللَّهِ

Allah'ın yaratışında tebdil/değişme olmaz.

 

ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّ 05;ُ

İşte *qayyüm/değişmez/şaşmaz olan din budur.

 

وَلَكِنّ 14; أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُ 08;نَ

Velakin, insanların ekserisi bilmezler.

Birinci bölümde, Hz. Muhammed şahsında tüm insanlığa Allah'tan bir emir vardır. Nedir o emir? "...yüzünü, HANIF olarak dine..." çevir diyor. Peki: 1-Hanif Din Nedir? ve 2-Niçin Yüzümüzü Hanif Dine  Dönelim?

1-Hanif Din Nedir? = " yüzünü.....Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult."

                                    " yüzünü, HANIF olarak dine...............................................doğrult."

Yani Hanif Din bizlerin öz dinidir. Fıtratımızın dinidir. Bizler bu fıtrat üzere yaratıldık ve "...Allah'ın yaratışında tebdil/değişme olmaz...." ....hülasa: Haniflik = Fıtrat Dini

(İnanan inanmayan bu fıtrat üzere nasıl olur? Bizlere nerden ne zaman verildi bu fıtrat. (Bunun yanıtı A'raf/172. ayettir.)

2-Niçin Yüzümüzü Hanif Dine  Dönelim?= "....İşte *qayyüm/değişmez/şaşmaz olan din budur...."

Allah: qayyüm/şaşmaz/değişmez dediği dindir bu! bunu bırakıp "islam" adı altında Kur'andaki İslama tamamen ters, türlü ana ve alt mezheplere bölünmüş, israiliyat yalanı ve emevi abbasi oynaması karıştırılmış, bir dini seçersek, qayyüm/şaşmaz olanı terk etmiş ve şaşmış olmaz mıyız?

Bu ayetin son ve acı kısmı, düşününce tüyler ürperten kısmı kısmı ki; buna hayretler içinde şahit oluyor ve yaşıyoruz. Yani:

Velakin, insanların ekserisi bilmezler.

Çünkü bırakın ateisti veya gayri müslimi, İslam kardeşlerimize; Allah'ın bu şaşmaz/qayyüm dediği ve adını hanif din(دِّينِ حَنِيفًا) koyduğu vede Fıtratımızın/özümüzün dini dediği bu dini, islam kardeşlerimize anlatınca, onların dahi ekserisinin yüz çevirdiğini, ayete sırt döndüğünü veya o kadar açık olmasına rağmen ayeti tevil yönüyle kotarmaya çalıştıklarını ibretle görmekteyiz. Rum Suresi 30. ayet, bariz bir şekilde tecelli ediyor. Yani insanların ekserisi  maalesef bunu bilmeyecek bilmek istemeyecektir. Bununla müşerref olana ve idrakinde olanlara ne mutlu!, Nasib edene ne kadar HAMD edilse, kuşkusuz eksik kalır.

وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَنِي ءَادَمَ مِنْ ظُهُورِه 16;مْ ذُرِّيَّ 78;َهُمْ وَأَشْهَ 83;َهُمْ عَلَى أَنْفُسِ 07;ِمْ أَلَسْتُ بِرَبِّك 15;مْ قَالُوا بَلَى شَهِدْنَ 75; أَنْ تَقُولُو 75; يَوْمَ الْقِيَا 05;َةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَذَا غَافِلِي 06;َ

7/172- Rabbin, Âdemoğullarından, zürriyetlerini alıp da onları kendi nefislerine şahit tutarak: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" dediği zaman, "Evet (Rabb'imizsin), şahidiz" dediler. Kıyamet günü "Bizim bundan gafildik." demeyesiniz diye!

İşte fıtratımızda/özümüzde Allah'ın EN BAŞTA yarattığı öz/müşahhid imandır Hanif iman! Bu yüzden Allah Özümüze Dönmeyi, öz imanımıza dönmeyi emrederken, buradaki ve atıfta bulunduğu diğer ayetlerdeki "dönmek" fiilini, şirkin delili yapmaya çalışmak, Allah'a rağmen/Allah ismini kullanarak aldanmaktır-aldatmaktır. Öldüğümüzde ve hesap verdiğimizde YALNIZ başımıza olacağız. Yoktur o gün insanların, Gerçek iman + salih amellerden başka dostu! kimse kimseye yardımcı da olamayacaktır. O günün yürek kaldırmaz korkusundan, şefaat-cennet-yardım vaad edenlerin, kaçtıklarını göreceğiz, çetin bir gündür o gün ve dertleri kendi başından fevkâlade aşkındır.

 

وَاتَّقُ 08;ا يَوْمًا لَا تَجْزِي نَفْسٌ عَنْ نَفْسٍ شَيْئًا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَاعَةٌ وَلَا يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا هُمْ يُنْصَرُ 08;نَ

2/48 Ve öyle bir günden *ittiqa edin/sakının ki; kimse, başka kimsenin yerine bir şey ödeyemez, ve hiç kimseden şefaat da kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım da yapılmaz.

 

وَاتَّقُ 08;ا يَوْمًا لَا تَجْزِي نَفْسٌ عَنْ نَفْسٍ شَيْئًا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا تَنْفَعُ 07;َا شَفَاعَةٌ وَلَا هُمْ يُنْصَرُ 08;نَ

2/123 Ve öyle bir günden *ittiqa edin/sakının ki, o günde hiç kimse başkası namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, ve hiç kimseye şefaat fayda vermez. Onlar hiçbir yardım da görmezler.

 

يَاأَيُّ 07;َا الَّذِين 14; ءَامَنُو 75; أَنْفِقُ 08;ا مِمَّا رَزَقْنَ 75;كُمْ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا بَيْعٌ فِيهِ وَلَا خُلَّةٌ وَلَا شَفَاعَة 12; وَالْكَا 01;ِرُونَ هُمُ الظَّالِ 05;ُونَ

2/254 Ey iman edenler, alış verişin, dostluğun ve şefaatin olmayacağı gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızklardan infak edin, inkar edenler  zalimlerdir.


 

وَأَنْذِ 85;ْ بِهِ الَّذِين 14; يَخَافُو 06;َ أَنْ يُحْشَرُ 08;ا إِلَى رَبِّهِم 18; لَيْسَ لَهُمْ مِنْ دُونِهِ وَلِيٌّ وَلَا شَفِيعٌ لَعَلَّه 15;مْ يَتَّقُو 06;َ

6/51 Rabb'lerine toplanacaklarından korkanları Onun (Kur'an) ile uyar. O'ndan başka Veli ve şefaat eden yoktur. Umulur ki *ittiqa ederler/sakınırlar.

(Ayrıca bakınız: [006.070] , [006.094] , [007.053] , [010.003], [019.087] , [020.109] , [021.028] , [026.100] , [030.013] , [032.004] , [034.023] , [036.023] , [039.043] , [039.044] , [040.018] , [043.086] , [053.026] , [074.048] )
 

 Yüce Allah; Adem (AS) den son Elçi Hz. Muhammed (SAV)'e  ve aradaki tüm elçilere kadar, Qalu belada bizlere fıtrat olarak verileni  (hanif imanı) idrak etme reçeteleri (Kitap/suhuf) ile göndermiştir. Ama yüzünü Hanif olarak Din'e, " Belâ/Evet! Şehidna/Şahidiz" deyip ŞAHİD olduğumuz Mü-şahhid-Şaşmaz(Qayyüm) olan Din'e "Ekserennas" tan arta kalan istisnaların dışında kimse dönmemiştir. Adem'den, Muhammed'e (hepsine Selam & salat olsun) hep aynı espri vurgulanmış ve bu yüzdendir ki gelen elçi mutlaka kendinden öncekileri tasdik etmiştir. Sonra hep birileri çıkmış açıklama adına, bir şeyler yapmaya çalışmış ve dejenerasyon başlamış. Uzaydan birileri gelip muharref etmemiş dini! Allah; her dejenerasyonun ardından başka bir elçi gönderip, yeniden düzeltmiş/HATIRLATMIŞ/korkutmuş ve yine birileri..................................Tâ son Elçiye kadar!

Kişiler Akl-ı Selimi elden bırakınca hiç şüphesiz yerini iblis doldurur:

34/20 And olsun ki; İblis, onlar hakkındaki görüşünü doğru çıkartmış; inananlardan bir topluluk dışında hepsi ona uymuşlardı.

Dikkat edin! insanlardan bir topluluk demiyor ayet! İnananlar içinde bir topluluk!  Yani insanların ekserisi nden arta kalan istisna diyeceğimiz azınlıktaki HANİFLER!  Ateistleri hariç tutarsak iki tür inanan vardır.

1-Müşrik = Allah'a da iman etmekle birlikte, şefaat/en doğru yolun göstericisi...vs gibi statü verilen insanları veli edinenler ve/veya  nasların sözlerini, Kur'anın ayetlerine/delillerine yeğleyenler, böylece Kur'andaki İslam'dan farklı bir dine tabi oldukları halde İslam dairesi içinde olduklarını sananlar ==> 6/23

2- Hanif = Qalu Belada Allah'ın, bizleri şahit tutmasının manasını, yani; doğan tüm insanların aslında bir elçi gelmese dahi Rabb'i bulabilecek şekilde donatılıp yaratıldığını(Bela Şahidna sırrı) ama dünyaya gelmekle beraber, üstüne düşmeden aklı ön planda tutup sorgulamadan hatırlayamayacağımız, "EVET ŞAHİDİZ" deyip, FITRATIMIZ haline gelen bu değişmez/qayyum imana yüzümüzü dönemeyiz! Yüce Allah ancak hanif olunarak Fıtratımız olan (EVET Şahidiz) dine dönebileceğimizi vurguluyor! İşte bu şekilde yüzünü dönene HANIF denir!

Birilerinin peşine takılıp "Bu bizi Allah'a yaklaştıracak" diyenlerin sonunu Allah Enam/23. ayette gayet NET açıklamıştır.

Kur'an verileri göz önüne alındığında; insanlar ya haniftir ya da müşrik! bunun ortası YOKTUR! Çünkü haniflikte şirke ASLA tolerans tanınmaz. Hanifliğin amacı/temeli/esprisi SIFIR şirkle iman etmektir. Bu gün artık şirk daha örtülü ve sinsi şekilde varlığını sürdürmekte, Allah'a da iman etmekle beraber, şirk içinde olduğunu kabul etmeyen/idrakinde olmayanlar ne acıdır ki  çoğunlukta. Ahrette Yüce Allah; kendisine inanmakla birlikte, şirk içinde olduklarını söylediğinde, müşrikler, hayretler içinde kalıp, yemin ederek şirk içinde olmadıklarını söyleyeceklerdir. İşte bu derece sinsidir şirk:

 

ثُمَّ لَمْ تَكُنْ فِتْنَتُ 07;ُمْ إِلَّا أَنْ قَالُوا وَاللَّه 16; رَبِّنَا مَا كُنَّا مُشْرِكِ 10;نَ

6/23- Sonra, (Onlar): "Rabbimiz, Allah'a yemin ederiz ki, biz müşriklerden değildik" demekten başka bir özür bulamayacaklar.

Ve orada hiçbir özür/mazeret geçerli değildir. Bu yüzden inananlar, kendi gidişatlarını İbrahim (AS) misali sorgulamalı, sorgulamalı, sorgulamalı...................

http://k.1asphost.com/hanifislam/rum30.htm

RZi,,, Amin

 



__________________
EûzûBillahimineşşeytanirracim&BismillahirRahmanirRahiym..
Yukarı dön Göster HanifUlus's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HanifUlus
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats