Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Posta kutuma iletilen bu alıntıdaki, kırmızıyla gösterdiğim ayrıntılar dışında kalan, görüşlere katılıyorum. (Daha kolay anlaşılması ve standardın tek olması için bazı ifadeleri sadeleştirdim):
HANGİ CARİYELER?
İslam düşmanları tarafından en fazla istismar edilen deyim (yeminlerinizin altındakiler) "ma meleket eymanuküm"dür. Ne yazık ki bu suiistimalin nedeni bilinçsizce ve hadislere eğilimli olarak yapılan Kuran çevirileridir. Eyman, yemin kelimesinin çoğuludur. Yemin ise anlaşma demektir ve Kuran'da HEP bu anlamda kullanılmıştır (3:77, 5:89, 66:2, vs..). Gelenekçi Müslümanlara göre bu ifade Kuran'da SADECE kadın köleleri yani cariyeleri anlatmak için kullanılmıştır. Bu, cinsiyet ayrımına izin vermeyen ve yaşamın her anında iffetli bir hayat sürmeyi emreden Kuran'a yapılmış en büyük hakarettir.
Mümin erkeklere söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır (24:30).
Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar (24:31).
Bunlar (müminler), cinsel organlarını titizlikle korurlar (70:29).
Nikâh imkânı bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar ... (24:33)
İçinde ma meleket eymanüküm ifadesi bulunan ayetlerde savaş esiri ve cariye sözü geçmez. Tek geçen "yemininizin altındakiler"dir ve Kuran'a baktığımızda bunun birden fazla grubu anlatmak için kullanıldığını görürüz. Bu kişiler ille kadın olacak diye bir kaide yoktur; bazen çocuklar, bazen erkekler için de aynı ibare kullanılmıştır. Öte yandan Kuran’da erkek köleler için abd, kadın köleler içinse ima kelimesi kullanılır:
İçinizden bekârları, bir de kölelerinizden (ibadukum) ve halayıklarınızdan (imaukum) durumu uygun olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfundan zenginleştirir. Allah Vâsi'dir, Alîm'dir (24:32).
Görüldüğü gibi ayet "Bu kişileri tepe tepe kullanın!" demiyor; "Evlendirin!" buyuruyor.
Şimdi Kuran'a göre yeminimizin altındakiler kimdir, bir göz atalım:
1. Evlatlık Olarak Baktığımız Çocuklar:
Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç durumda izin istesinler: Sabah salatından önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda, akşam salatından sonra... Kaygılanacağınız bu üç vakit dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir (24:58).
Yukarıdaki ayete göre ellerimizin altında bulunanlarla değil cinsel ilişkide bulunmak onlara odamıza habersiz girme izni bile veremeyiz ve yaşına ermemiş olan çocuklarımızla aynı muameleyi yaparız.
Yetimler konusunda adaleti koruyamayacağınızdan korkarsanız sizin için izin verilenleri (NİKAH ÇAĞINA GELENLERİ 4:6) ikişer, üçer, dörder evlendirin. Eğer bu durumda adaleti gözetemeyeceğinizden korkarsanız,yalnızca BİRİNİ yahut yeminlerinizin altındakileri. İşte bu, haksızlığa sapmamanız için en uygun yoldur (4:03).
Ayette yetimlerimiz (varsa) onları ikişer, üçer evlendirmemizi emrediyor (4:1 TÜM İNSANLARA HİTAP EDİYOR, erkeklere değil; dolayısıyla yetim erkekler de var). Ama bu şekilde evlendirmede haksızlık yapacağımızdan korkuyorsak yetimlerimizin yalnızca birini veyahut birilerine yetimlerle ilgili sözümüz varsa onları evlendirmeliyiz.
Peygamber'in hanımlarına; babaları, oğulları, kardeşleri, kardeşlerinin oğulları, kızkardeşlerinin oğulları, hizmetindeki kadınlar ve yeminlerinin altındakiler "ma meleket eymanühünne"de hiçbir günah yoktur. Allah'tan korkun, ey Peygamber hanımları! Kuşkusuz, Allah herşeye tanıklık etmektedir (33:55).
Korunmuş (EBEVEYNİ OLAN) kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki [ma meleket eymaüküm] genç, mümin kızlardan biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin izniyle nikâhlayın. Gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin. Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. Köle ile evlenmenin bu yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedici, çok merhametlidir (4:25).
Tüm kadınlar "muhsanat" (korunmuş) tur. Ayetlerden anladığımız kadarıyla iki çeşit "korunmuş" kadın var, biri belirli bir olgunluğa erişenler diğeri ise ebeveynleri tarafından korunanlar. Mezhepçilerin aksine ayetten anlaşıldığı gibi bu kişilerin de (MME) zina yapma gibi bir lüksü yok. Artı dikkatinizi çekerim ayette hür ve köle kelimeleri geçmiyor.
24:33 Nikâh imkânı bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. Size bağımlı olanlardan [ma meleket eymanüküm] talihini/kısmetini isteyenlerin, kendilerinde iyi hal görürseniz, onlarla yazılı anlaşma yapın. Allah'a size verdiği malından siz de onlara verin. Hizmetinizdeki genç kızları, iffetli kalmak isteyip dururlarken, iğreti dünya hayatının basit menfaatini elde etmek için fuhşa zorlamayın. Kim onları baskı altında tutarsa Allah, fuhşa zorlanmalarından sonra onları affedici, esirgeyicidir.
Muhsanat "korunmuş" demektir. 4:24'ten anladığımız üzere bir kızla evlenebilmek için onun korunmuş (evlenilecek yaşta) olmasına dikkat etmeliyiz. (Devamı var.)
|