Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Cümlenin yapısından ziyade, altı yerde içki
yedincisinde 'Başörtüsü' diye çeviri yapmayı izah edebilirsen ben de
sana katılabilirim.
Selam Apolat
Bir kere şunu net olarak görmeliyiz: Memeler ile göğüs bölgesinin kapatılması emredilmiş olamaz. Saçmalık olur bu. Demek ki oradaki humur içecekler falan değil.
Sevgili Muhliskul'un bu konuda güzel bir açıklaması mevcuttu:
muhliskul Yazdı:
Humur cogul,hamr tekil. "Hamara" gecmis zaman kalibinda
orttu,kapadi,sakladi,sardi vb.manalari ihtiva eder.Alkolun zihin
uzerindeki tesirine kinayeten alkol ile baglanti kurulmustur. Icmek
veya icecek anlamini icermez.Seribe kelimesinin turevleri icmek bazinda
esas alinmalidir.Alkol baglantili kullanilan Sekera (sin,kef,ra)nin
turevlerindede kapatmak,kilitlemek seklinde anlamlar mevcuttur.
Nacinin uydurdugu gibi meme manasi veya sut manasi kelimenin anlamlari arasinda degildir.
Naci once sonuc belirliyor sonra ona gore kelimenin manasini degistiriyor.
Muhabbetle, Alperen
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Sevgili Alperen,Bu kelimenin ""örtü" diye geçen bir örneği yok.Aksine diğer kullanımların tamamı "içki" şeklinde. Birde "Ala" "üzerinde" anlamı içerdiği gibi,"vasıtasıyla" anlamıda içerir.Yine de düşünmek lazım.
Başörtüsüne delilmiş gibi söylenen Nur suresi 31.ayetin Mealleri:
Diyanet Meali:Mü'min kadınlara da söyle,
gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen
kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. başörtülerini ta
yakalarının üzerine kadar salsınlar.
Mustafa Sağ Meali:Mümin kadinlara da
söyle: Bakışları ölçülü olsun ve cinsel organlarını korusunlar. Süslerini,
kendiliginden görünenler hariç açmasinlar. Örtülerini yaka açiklarina koysunlar
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:İnanan
kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ve
açığa çıkanlardan, görünenlerden başka ziynetlerini göstermesinler ve
örtülerini, göğüslerini örtecek bir tarzda omuzlarından aşağıya doğru salsınlar
Şimdi Bu ayetin Tahlilini Yapalım:
1-Ayette geçen humur örtüler anlamına geliyor.tekili hmr'dır. 2-Ayette geçen
cüyub kelimesi cepler anlamına geliyor.çoğul bir kelimedir.Tekili cyb'dir.
3-Allah eğer "hımar" kelimesi ile başın örtülmesini isteseydi "hımarürres" gibi
bir vurgulama ile başörtüsü diyebilirdi: Böylece "re's" kelimesi ile baş bölgesi
vurgulanır ve örtü kelimesi olan "himar" ile beraber başörtüsü net bir şekilde
anlaşılırdı.Nitekim abdest alınmasıyla ilgili ayette (maide suresi 6.ayette)
başın sıvazlanması söyenirken,baş kelimesinin Arapça karşılığı 're's' ile
vurgulanır.Ama başörtüsüne delilmiş gibi gösterilen ayette bu kelime yani re's
kelimesi yoktur.O halde başörtüsü kelimesindeki baş kelimesi ayete yapılmış bir
yamadır veya ilavedir ki,bu dinen hem caiz değildir hem de Kur'anı Kerime karşı
saygısızlıktır. 4-Kadınların avret yerleri vajinasıdır (cinsel uzvudur) ziynet
yerleri ise göğüsleridir. 5-Cepler (cüyub) kelimesi göğüs bölgesinde olduğuna
göre burada kastedilen şey göğüs bölgesidir.Yani göğüs bölgesinin
örtülmesidir.Yoksa başın örtülmesi değildir. 6-Bu ayette başörtüsü kelimesini
takviye edecek baş(re's)kelimesi bile zikredilmemişken göğüs örtüsünü takviye
edecek üç kelime zikredilmiştir.Bunlardan birincisi ziynettir diğeri
cepler(cüyub) kelimesinin bölgesi olan göğüs bölgesidir.üçüncüsü de ayakların
yere vurulmasıyla vücutta özellikle belli olacak bölge göğüs bölgesi veya
göğüslerdir.Bu üç vurguyu da görmezden gelip hala olmayan bir başörtüsü
uydurukçuluğuna dense dense tahrifçilik denilir. 7-Cepler(cüyub) kelimesi elini
koynuna sok,veya elini göğsüyün oradaki cebine sok anlamında Kur'anda Taha 23
te,Neml 12'de ve kasas suresi 32.ayette aynı manada zikredilmiştir.
Kıymetli Dostlarım,selamlar. anlata anlata dilimizde tüy bitti.40 senedir bu türban tartışılıyor,hala duracak gibi de görünmüyor.isterseniz bunun sebeplerini biraz tartışalım. birilerinin bunu rant ve oy aracı haline getirdiği kesin.böyle bir şey söylendiği zamanda hemen şunu söyleyiveriyorlar.iyi niyetle ve inanarak bu türbanı takanlara engellemeler çıkartılması günah değil mi deyiveriyorlar.aslında bu sorunun da mantıklı cevabı vardır,ancak anlayabilirlerse.Bakın Kur'an çok geniş kavramlarla dolu kelimeleri içinde barındıran bir kitaptır. herkes kur'andan her istediğini anlayabilir,ancak her anladığını bu benim inancımdır diye yapamaz.öyle olmuş olursa Kur'anın tevhid ilkesine zarar verilmiş olur.isterseniz bunu bir misalle açıklayayım. örneğin,şimdiki anayasamızda insanların seyehat etme özgürlüğünden bahsedilir.bir şahıs anayasadaki bu maddeye uyuyorum ve bu benim hakkımmış,istediğim gibi bu hakkımı kullanabilirim,diyerek arabasına binip cadde ortasında son sürat gidip,hiç trafik kurallarına riayet etmeden son sürat gitse ne olur dersiniz.Bence üç durumla karşılaşacaktır.1-ya arabasının kontrolünü kaybedip bir yere toslayıp öbür dünyayı boylayacaktır,2-ya da birine toslayıp onun öbür dünyaya boylamasına sebep olacaktır.3-en şanslı hali diyelim trafik polisleri ensesine çökecek,basacaktır cezayı. o zaman kendi kendine der mi aceba<<Haa demekki anayasada belirtilen hak ve özgürlükler sınırsız değilmiş>>bir sınırı varmış demekki.Şimdi her Kur'anı eline alan şahıs her anladığını uygulamaya geçiremez.Geçirebilmesi için şu şartların olması lazımdır. 1-kendine zarar unsuru taşımayacak. 2-başkalarına zarar unsuru taşımayacak. 3-çevreye zarar unsuru taşımayacak. 4-Genel Kamu düzenine zarar verici unsuru taşımayacak 5-Allah'ın kitabını suistimal özelliği olmayacak. şimdi bu türban bazılarına göre görünürde kimseye zararı olmayan bir metrelik bir bez parçasıymış gibi görülsede aslında 40 yıldır ülkemizi ve enerjimizi boş yere meşgul etmesi açısından yukarıda saydığım 2.ve 4.maddelere aykırılığından dolayı uygulanamaz.uygulanması dinende caiz olamaz.Ben bu kanaat ve inançtayım.en doğrusunu Allah bilir. selamlar,sevgiler.
Esasen tartışmanın özü olması gereken şey örtülecek ya da kapatılacak yerin/yerlerin, şeyin/şeylerin neresi/nereler olduğudur. Naci Bey'in yorumu oldukça zorlama olmuş. Sonuç itibariyle, örtülecek olan yer boynun alt kısmındaki, son zamanlarda çokça muhabbeti de edilen, dekolte denilen yerdir. O dönem araplarının erkekleri de kadınları da başlarını örterlerdi. Bundan dolayıdırki malum kelime başörtüsü olarak çevrilmektedir. Göğüs dekoltesini kapatacak olan şey o dönemde başörtüsünden daha iyi bir şey olamazdı. Ayet bence gayet açık net: Göğüs dekoltesi kapatılacak yerdir, başta örtüsü varsa onunla yoksa başka bir örtüyle kapatılır. Başın örtülmesi diye bir şey söz konusu değildir. Allah en doğrusunu bilir.
selamlar,kıymetli dostlarım, yüce rabbim
insanların başlarını birbirlerini tanıma bölgesi olarak
yaratmıştır.Başın dışı buna yarar,içi de düşünmeye yarar.Allah'ın
fıtratı budur.Araf46'da buna işaret edilmiştir. ''ya’rifûne kullen bisîmâhum'' herkesi,siymalarından tanırlar''
siyma bölgesi,baş bölgesidir,başı kapatmak bu
fıtrata mani olmaktır.Araf46'da böyle diyen Rabbim,Nur31 de ve
ahzab59'da buraların kapatılmasını istemiş olamaz.Yüce Rabbim çelişkili
beyanda bulunmaz.görüyorsunuz işte saptıranlar saptırmış.ne diyeyim
onları yüce Rabbime havale ediyorum. selamlar,sevgiler.
selamlar,kıymetli dostlarım, &n bsp; &n bsp; yüce rabbim
insanların başlarını birbirlerini tanıma bölgesi olarak
yaratmıştır.Başın dışı buna yarar,içi de düşünmeye yarar.Allah'ın
fıtratı budur.Araf46'da buna işaret edilmiştir. & nbsp; & nbsp; ''ya’ri fûne kullen bisîmâhum'' herkesi,siymalarından tanırlar''
siyma bölgesi,baş bölgesidir,başı kapatmak bu
fıtrata mani olmaktır.Araf46'da böyle diyen Rabbim,Nur31 de ve
ahzab59'da buraların kapatılmasını istemiş olamaz.Yüce Rabbim çelişkili
beyanda bulunmaz.görüyorsunuz işte saptıranlar saptırmış.ne diyeyim
onları yüce Rabbime havale ediyorum. &nb sp; &nb sp; selamlar, sevgiler.
bukadar boş,mesnedsiz uyduruk bir yorum olamaz.baş ile sima aynı öyle mi?seni tanıyanlar heralde arkadan tanıyor.arkanla önün arasında fark yok.öyleya hepsi kafa.kafada vucudda ozaman vucudunuda örtme....
ya sırf ALLAH ın açık seçik net olan emrini kendi aleminizde iptal etmek için ne saçmalıklar,şarlatanlıklar yapacaksınız bakalım.nasılda kelimeleri nefsinizin eğip bükmesine tabi kılacaksınız...
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma