Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Onların çoğu, salat tartışmalarında bir süreç içerisinde ortaya sürülmüş şeylerdir ve çoğu yazıyı kaleme alanın da cevapladığı gibi tutarsızdır.
PEKİİİ MADEM BUNLAR TUTARSIZ ŞEYLER İDİYSE Kİ SİZİN SİTENİZDE BİRÇOĞU VARDI NEDEN TUTARSIZ OLAN ŞEYLERİ BELİRTMEDİNİZ O SÜREÇ İÇERİSİNDE?????????????????????
Selam Gerçekbilgi;
Bu ne celal :)
1) Bu süreç seninle başlamış bir süreç değildir. Bu forumda daha evvel benzeri şeyler tartışılmış, konuşulmuş. Özellikle, Mescid-i Haram ve bağlı kavramların izahında cidden zayıf açıklamalar senden çok önce dile getirilmiş. Ben onların hiç birini dahi kınamıyorum. Forumun daha önce linkini verdiğim sayfalarında onların Kuran'ı anlama çabalarını takdirle karşıladığımı söylemiştim. Buna, bu süreç içerisinde Kuran'ı anlama çabasında olan her kişi dahildir.
2) Sitemde Kuran'ı anlamaya çalışan insanların görüşlerine / yorumlarına yer vermem şimdi benim için bir kusur mu olmuştur ?
3) Aklıma yatmayan, kendi kendisi ile çelişen bir fikri her kim söylerse söylesin eleştiririm. Kendi vicdanımda tatbik etmem gereken "adalet", salat tartışmasının kendisinden de taraflarından da daha önemlidir. Eleştiri, fikir sahiplerini biler, görüşlerini keskinleştirir, onları çelişkili duruşlardan uzak kılar, onları doğruya ve güzele kılavuzlar.
4) Daha önce dile getirilmiş bir hususa sessiz kalmak onu kabul etmek değildir. Biz "icma" mı yapıyoruz yoksa ?
Olur ki sessizlik düşünüşten, tetkiktendir. Bunu hiç düşünmüyor musun ?
Bak ki, şu forumda pek çok insanın olumlu yahut olumsuz anlamda şu tartışmaya müdahil olmayışı, onların da yazılıp çizilen şeyler hususundaki düşünüşlerindendir. Pek yerinde bir eylemdir. Onlar, ataları tarafından kandırılmışlıklarının bir kısmını henüz yenice öğrenmiş, bir çoğunu anca hazmetmektedirler.
Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Koca koca ciltlerde yazılı yalanlardan ağzı yananlar bırak ta, düşüne düşüne ilerlesin.
gercekbilgi Yazdı:
ELBETTEKİ BİZDE HER GEÇEN GÜN DAHADA KONULARA VAKIF OLUYORUZ VE ÖNCEDEN DİLLENDİRDİĞİMİZ SÖZLERDEN VAZGEÇİP KONUYU DAHADA DEĞİŞİK BİR ŞEKİLDE ELE ALIP YAZILARIMIZDA BELİRTİYORUZ.
Keşke sadece bunu yazsaydın.
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Selam,RAD_ kardesim, MEALLERDEN YOLA CIKARAK ANLAMLARI BOZMAK ART NİYETTİR. YA ADAM GİBİ BİR
MEAL YAZILIR YA DA KURANIN ARAPÇASINA SADIK OLARAK CEVİRİ YAPILIR.
Insallah öyle BABAYIGITLER ortaya cikarda,bizlerde rahat ederiz,tüm islam camisai da.
Katılma Tarihi: 25 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam hüdaya tabi olanlara olsun...
SEVGILI ALI AKSOY
Şöyle bir cümle kullanmışsınız;
Onların çoğu, salat tartışmalarında bir süreç içerisinde ortaya sürülmüş şeylerdir
ve çoğu yazıyı kaleme alanın da cevapladığı gibi tutarsızdır.
PEKIII MADEM BUNLAR TUTARSIZ ŞEYLER IDIYSE KI SIZIN SITENIZDE BIRÇOĞU VARDI
NEDEN TUTARSIZ OLAN ŞEYLERI BELIRTMEDINIZ O SÜREÇ IÇERISINDE?????????????????????
[/QUOTE]
Selam Gerçekbilgi;
Selam sevgili Ali aksoy
Bu ne celal :) Celallenme değil canım kardeşim:)))) Seni
sevdiğimden öyle bir uslüp kullandım.
1) Bu süreç seninle başlamış bir süreç değildir. Bu forumda daha evvel benzeri şeyler
tartışılmış, konuşulmuş. Özellikle, Mescid-i Haram ve bağlı kavramların izahında
cidden zayıf açıklamalar senden çok önce dile getirilmiş. Ben onların hiç
birini dahi kınamıyorum. Forumun daha önce linkini verdiğim sayfalarında onların Kuran'ı anlama
çabalarını takdirle karşıladığımı söylemiştim. Buna, bu süreç içerisinde Kuran'ı
anlama çabasında olan her kişi dahildir.
Elbette bizimle başlayan bir süreç değildir.Biz o
şartlar da bize makul gelen söylemleri dillendiriyorduk.!Şimdi ise çok değer
verdiğim kur'anı yeterli gören kardeşlerimle sürekli fikir alışverişinde
bulunarak önceki söylemlerimizin yanlış olanlarını kolaylıkla
reddedebiliyoruz.!Mescidi haram konusunda gerçekten özellikle 2/196 konusunda
bir çıkmazımız var.İnşaallah bu konuyada yoğunlaştık zaman içerisinde
fikirlerimizi paylaşmak isteriz.Bazi konularda güzel düşünceler dillendirmemiz
her konudada aynı şeyi söyleyeceğimiz anlamına gelmez değerli dostum ali aksoy.
2) Sitemde Kuran'ı anlamaya çalışan insanların görüşlerine / yorumlarına
yer vermem şimdi benim için bir kusur mu olmuştur ?
Asla değerli dostum olurmu öyle şey hiç.!Öyle bir
söylemimde olmamıştır olmazda.
3) Aklıma yatmayan, kendi kendisi ile çelişen bir fikri her kim söylerse
söylesin eleştiririm. Kendi vicdanımda tatbik etmem gereken "adalet",
salat tartışmasının kendisinden de taraflarından da daha önemlidir. Eleştiri,
fikir sahiplerini biler, görüşlerini keskinleştirir, onları çelişkili duruşlardan
uzak kılar, onları doğruya ve güzele kılavuzlar.
Kesinlikle katılıyorum sevgili aksoy...Bu yüzden
seni seviyorum zaten :)))
4) Daha önce dile getirilmiş bir hususa sessiz kalmak onu kabul etmek değildir.
Biz "icma" mı yapıyoruz yoksa ?
Sevgili Ali aksoy kardeşim elbette kabul etmek
değildir ama bir çok soruya cevap verdiğinden ama o konularda (kendi
sitende)suskun kaldığından bunları söylemek istedim.Başka bir niyetim yoktur
Olur ki sessizlik düşünüşten, tetkiktendir. Bunu hiç düşünmüyor musun ? Kesinlikle bunlar üzerinde düşündüğünün farkındayım
ve o yüzden suskun kaldığınıda tahmin ediyorum
Bak ki, şu forumda pek çok insanın olumlu yahut olumsuz anlamda şu tartışmaya
müdahil olmayışı, onların da yazılıp çizilen şeyler hususundaki düşünüşlerindendir.
Pek yerinde bir eylemdir. Onlar, ataları tarafından kandırılmışlıklarının bir kısmını
henüz yenice öğrenmiş, bir çoğunu anca hazmetmektedirler.
Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Koca koca ciltlerde yazılı
yalanlardan ağzı yananlar bırak ta, düşüne düşüne ilerlesin.
gercekbilgi Yazdı:
ELBETTEKI BIZDE HER GEÇEN GÜN DAHADA KONULARA VAKIF OLUYORUZ VE ÖNCEDEN
DILLENDIRDIĞIMIZ SÖZLERDEN VAZGEÇIP KONUYU DAHADA DEĞIŞIK BIR ŞEKILDE ELE
ALIP YAZILARIMIZDA BELIRTIYORUZ.
Keşke sadece bunu yazsaydın.
Sevgili kardeşim değerli dostum Allahta biliyorki
seni gerçekten seviyorum ve takdir ediyorum.Daha beraber konuşacağımız fikir
alışverişinde bulunacağımız çok şey olacaktır.sağlıcakla kal kardeşim
Muhabbetlerimle...
__________________ Muhammed din adamları sınıfını ortadan kaldıran, kurumsal dinleri yıkan, dini tapınak dini olmaktan çıkarıp halkın vicdanı haline getiren "devrimci" bir peygamberdir
Katılma Tarihi: 25 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Ali aksoy kardeşim.
Bir sitede senin yazmış olduğun yazının eleştirisi var buraya eklemek istedim.linkinide vereyim bakarsın.Adam aklı sıra cevap yazmış sana :))))
Halen delilleriyle kur'an bütünlüğü içerisinde cevaplar verileceği yerde bir takım niyet okumalarla cevap verilmeye çalışılıyor.
Soldan sağdan bir takım yazıları cımbızlayarak eleştirileri yapılıyor.O yazıların hangi sitelerde olduğu onlar tarafından aşikar ama o sitelerde cevaplar verileceği ,tartışılacağı yerde sırf kendi egolarını tatmin etmek için dalgacı,alaycı etik olmayan uslüplarla konu geçiştirilmeye çalışılıyor ve deniyorki,bakın işte bunlara cevaplar veriyoruz,bunlar tutarsız art niyetli söylemlerdir sakın bunlara kulak vermeyin gibilerinden (lafontenden masallar anlatılıyor)!!!
Kur'anı yeterli görmeyen bir mantıkla neyi ne şekil tartışacağızki!!
Bizler önemli konulara vurgular yaparak müslüman kardeşlerimizin üzerinde düşünmesini sağlıyoruz.Bu yolda elbette yanlışlarımız olabilir bunuda değerli kardeşlerimiz kur'an bütünlüğü içerisinde bizlere söyleyerek uyarmaları gerekiyor.
selam,cumhur bey gerekli goruyorsa cevap verecektir ama ben kendi adıma bazı gordugum tutarsızlıklar için cevaplar vereyim.
Alıntı:
Bir defa, bir yazıda kişi tartışmadaki karşıt gruba hakaret ediyor, onları aşağılıyorsa bu bir "sancı" nın ifadesidir.
sancı sanırım sizde var. ayetlerin açık ve net çevirilerini kendi tutarsız fikirlerinize uydurmak için anlamsızca çeviriyorsunuz. sonra sağlam bir eleştiri gelincede sancı ile suçluyorsunuz.
Alıntı:
Çünkü, dinini yalnız Kuran'a dayandırma çabasında olan arkadaşların da bu vesile ile kendilerine sorulan sorulara yanıt verememe konusundaki acziyetleri açığa çıkıyor.
benim gordugum kadarıyla sizin cumhur beyin yazısına yeterli cevap verememekten kaynaklanan bir acziyetiniz var. gerçi yanlışlar yaptıgınızı kabul etmişsiniz bazı noktalarda.
Alıntı:
şimdi bu arkadaşın yazısından ve bu sitede başka yerlerde başka arkadaşların yazılarından, Kuran meallerinde salat yazan her yere "namaz" kelimesini koymanın yanlış olduğunu çünkü salatın başka başka manalara geldiğini öğrenmiş olduk.
İyi de, be güzel kardeşlerim, düne kadar niye bunu dillendirmiyordunuz ?
birçok mealde her salat yerine namaz yazılmadıgı ortadadır gerekirse ornekleri verilebilir. bu sizinle birlikte dillendirilen birşey değildi. kuran çevirilerindeki problemler yıllardır konuşulur. ama siz kalkıp bunu bana gore art bir niyetle maksatlı şekilde yürütürseniz. birileri çıkar fikirlerinizdeki anormal derecedeki tutarsızlık ve keyfilikleri ortaya koyar sonra sizde boyle bocalar durursunuz.
Alıntı:
Demekki bak bu işten bir fayda hasıl olmuş ta siz, "salat" yazan her yere "namaz" kelimesinin karşılık gelmemesi gerektiğini öğrenmişsiniz.
senden öğrenildiğinimi düşünüyorsun sen? zaten kuranla meşgul olan herkes tarafından bilinen birşeyi sanki yeni öğrenilmiş gibi sunuyorsun ya.
Alıntı:
Bu arkadaşların Tevrat'tan kendilerine delil beğenmelerini ise dehşetle karşılıyorum. İçerisinde özetle; " Lut peygamber öz kızları ile birlikte olmuştur" , "Harun kavmi için bir buzağı heykeli yapmıştır" yazan bir kitabın değil bir cümlesi hiç bir harfi bile benim için delil teşkil etmez.
tevratla ilgili birşey diyemeyeceğim,belki cumhur bey izah eder. yalnız sizlerin sıkıştığınızda herşeyi delil diye yazılarınıza almanıza bakılırsa, içinde allahın ayetlerinin azda olsa oldugu bir kitaptan alıntılar yapılması üstelik bunlar salatın şekilselliği ile örtüşüyorsa gayet normal ve olağandır. bunu gormek istemeyen sizin sancılar içinde hangi ayeti nasıl çevirsekte bizim fikre uysa diyen beyninizdir.
Alıntı:
tekbirsiz namaza başlanabilir, kıble zorunluluğu yoktur, salatta kıyam, rüku, secde dilenen sıra ile ve hatta karma bir şekilde uygulanabilir, salatın dilediğiniz yerinde dilediğinizi okuyabilirsiniz, dilediğiniz vakti dilediğiniz rekat sayısında icra edebilirsiniz, secdelerinizi 1,2,3,4,5,6 vs. dilediğiniz sayıda yapabileceğiniz gibi rüku için de aynı şeyi söyleyebilirsiniz, tahhiyatı kökten iptal edebilirsiniz. Çümkü bunların hiç birinde Kuran hüküm belirtmemiştir. Bu önceden benim de düşündüğüm şey idi.
arkadaş kuranda bulunmayanın serbestiliği sana kalmıştır. bunları sayman neyi değiştirir. birinin 2-3- yada 5 kılması neyi nasıl yaptıgının ne onemi var. hüüm bildirilmemi şdiyorsun işte. hüüm bildirilmeyen şey serbesttir.
Alıntı:
Şimdi bu arkadaşlardan vicdan sahibi olanlara soruyorum: Siz gerçekten böyle mi yapıyorsunuz, yoksa başkalarına "böyle yapmak mümkün" derken kendiniz "Ehli Sünnet vel cemaat" yaklaşımındakine "yakın" bir uygulama mı izliyorsunuz ?
vicdan sahibinden istiyorsun ya söylüyor bak.ben kendim serbesti oldugu için farklı uygulamalar yapıyorum. tanrı ile uzun süre yakarı içinde konuşmak istiyorsam secde sayılarım artabilir. ayakta kalış surem uzayabilir.
Alıntı:
Yoksa içinizde taaa derinlerde yakanızı asla bırakmayan bir korku mu yaşıyorsunuz ?
o korku oyle anlşılıyor ki sende var. bizler tanrı ile aramızdaki irtibatı salatın hem şekilsel olanı hemde olmayanı ile saklı tutuyoruz. ona yalvarıyor,özgüler sunuyoruz. kuru bir tebliğden ibaret olan düşünce orgazmı içinde olmuyoruz.
Alıntı:
Bu sözün sahipleri benim ne demek istediğimi çok iyi anlamışlardır.
sende benim ne demek istediğimi anlammışsındır demi?
Alıntı:
Siz, belirtilen vakitlerde Allah'a karşı O'nun ayetlerini O'na geri okumanızın Peygamber'in müminlere Kuran'ı öğretmesinden veya hutbe vermesinden daha faydalı olduğuna nasıl hükmettiniz de utanmadan alaya alıyorsunuz ?
asıl sen Allahın ayetlerini anlamsız bir şekilde tekrar ona okudugumuzu nerden çıkarıyorsunda utanmadan bunu söyleyebiliyorsun. bizler salatımızda dua ediyoruz,salatın anlamı ve amacı gibi. bu dua kurandan herhangi bir dua olabilidği gibi bizim kendi kelimelerimzile olan bir duada olabilir. yoksa senin peygambere yakıştırdıgın mantıksızlık gibi bir vaaz saçmalığının içinde değiliz. tebliğ olayı ile salatı ayırabilen kafalardanız ğei ya sen?
Alıntı:
Salatın aleviler yönünden sorgulanması meselesinde ben yazı sahibine katılıyorum. Bu, zanna dayalı bir delil olur ve ciddiyet taşımaz.
Aynı soruyu ben bu arkadaşa soruyorum. Madem, rüku ve secde başka anlamlara geliyor du da, siz neden meallerde hep şekilsel olarak anlamamızı salık verdiniz ? Mesela, Edip bey mealinde bu hususu hiç gözetti mi ? Hayır ! Bak, yeni bir şey daha öğrenmiş / farketmiş oldunuz. Kimbilir, belki de sizin ifratınız, tefrite neden olmuştur.
arkadaş kim sana salık verdi? meleklerin ademi secdesini sen aklınla anlıcaksın şekilsel olmadıgını. meallerde bu ornekleri gostermek kolay. sadece on yargıyla incelemiyeceksin. ve ilginç ki bir şekilde tefrit olabileceğini kabul ediyorsun düşüncelerinde. bu da hoş
Alıntı:
Diğer hususların çoğunda özellikle, salatın tek anlama gelme zorunluluğu bulunmadığı hususunda hak veriyorum. Fakat, bu haklılığa binaen nerelerde düzeltme yapacaklar ise bir an önce yapmalarını temenni ediyorum.
demekki cumhur beyin yazısı size faydalı olmuş. tek anlama gelmeme konusunda ikna olmuşsunuz. iyi gelişme.
__________________ Muhammed din adamları sınıfını ortadan kaldıran, kurumsal dinleri yıkan, dini tapınak dini olmaktan çıkarıp halkın vicdanı haline getiren "devrimci" bir peygamberdir
Aşağıdaki ayette, "secde" kelimesi çoğul mudur, tekil midir ? Bazı çevirilerde "tekil" olarak yer almış. Bir de, eğer çoğul ise, bu iki yi mi yoksa 3 ve daha fazlasını mı anlatır ?
Kaf,40: Okunuş Ve minel leyli fe sebbihhu ve edbaras sucud .....
Şimdi;
Eğer buradaki "secde" çoğul ise, secde şekilsel değildir diyenler bunun nasıl anlaşılması gerektiği hususunda bir izah getirmeliler.
İkinci olarak: Eğer bu secde tekil ise, Kuran'da insanların secdesi kastedilerek hiç çoğul anlamda kullanılmış mıdır. Eğer kullanılmamış ise, secde şekilseldir diyenler bu defa bunun izahını getirmeliler. Zira, delil edindikleri tevatür, secdeyi hep ikili yapar.
Arapça bilgim olmadığı için ben bu hususta bir şey söyleyemiyorum.
Muhabbetlerimle...
Not: Razi'nin tefsirinde "Bu ifâde, (İdbâre's-sücud) şeklinde de okunmuştur" diye bir kayıt da var.
Sevgili Ali Kardeşim,
Seyahatte olduğum için daha önce yazamadım, kusura bakma.
1.سجود(sücud)mastardır, çoğul ya da ikil değildir. Çoğulu سجدات (secedat) olup Kur’an’da yer almamaktadır.“sücud” aşağıdaki ayetlerde mastar olarak geçmektedir:
48 / 29; 68 / 42, 43; ve 50 / 40.
50 /40’taki “edbar-es –sücud” un birinci kelimesi (edbar ya da idbar) çoğul olup tekil anlamda da kullanılmaktadır. Örneğin “ fi dubur-iş-şehri” ya da “fi edbar- iş-şehri” : Ayın sonunda / sonlarında,anlamınagelir.
2.سجود(sücud), ism-i fail (eylemi yapanın adı) dır ve çoğuldur.
ساجد ج. سجود , سجد , ساجدون ( ساجدين )
Sacid tekil olup, çoğulları : sücud , sücced , sacidun – sacidin olup bunların hepsi de Kur’an’da yer almaktadır.
“ sücud ” kelimesi ism-i fail olarak (çoğul olarak) 2 / 125 ve 22 / 26 ayetlerinde الركع السجود
Katılma Tarihi: 19 haziran 2007 Yer: Finland Gönderilenler: 55
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Muhsin Yazdı:
Selam,RAD_ kardesim, MEALLERDEN YOLA CIKARAK ANLAMLARI BOZMAK ART NİYETTİR. YA ADAM GİBİ BİR
MEAL YAZILIR YA DA KURANIN ARAPÇASINA SADIK OLARAK CEVİRİ YAPILIR.
Insallah öyle BABAYIGITLER ortaya cikarda,bizlerde rahat ederiz,tüm islam camisai da.
Selam sizlere
Böyle bir ifade kullandığım için tüm hanif dostlar ailesinden özür dilerim. Bir daha tekrarlanmaz..Saygılarımla
Anladığım kadarı ile, Kuran'da secdeyi peş peşe iki defa yapmayı ( ve yanlış hatırlamıyorsam mezhep dinine göre 1,3,5,7 gibi tekil sayılarda yapmamayı) salık veren bir husus yok.
Eğer böyle ise, Kuran lafızları bildiğimiz namazın bir rüknünü daha geçersiz / dayanaksız kılmış olur.
Gerçekbilgi kardeşim, nazik cevabın için teşekkür ederim. Aynı duygular benim için de geçerlidir. Allah'ın kelamını muhatap alıp, ona iman eden, onu anlamaya çalışan her kişi benim kardeşimdir. Hem de dünyada yaşayan insanların çoğundan çok daha değerli olarak...
Alıntı yaptığın hususta yani bizim hukukçuların tabiri ile "cevaba cevapta" yeni bir şey göremiyorum. İthamın, niyet okuyuculuğunun cevabı olmaz ki ! Keşke, şuracıkta tartışıp Kuran'dan delil getirselerdi...
Fakat, Kuran meallerinde kendi kabulleri ile yanlış olarak "namaz" diye çevirilen hususları giderdiklerinde Kuran'ın "namaz" namına neyi anlatacağını da çok merak ediyorum. Tabi aynı şey, yanlış olarak meallendirildiğini kabul ettikleri bir kısım "secde" ve "rüku" kavramları için de geçerli...
Böyle bol "namazlı" çevirilerden bile uygulamada tevatüren kılınmakta olan namazı çıkaramayanlar o zaman neyi nereden çıkaracaklar ?
Allah hepimizi dosdoğru yoluna eriştirsin.
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
30/29-34: Hayır! Azılı kafirler, bir bilgiye (vahye) dayanmaksızın kendi arzularına uyarlar. Allah’ın saptırdığı kimseye kim doğruyu gösterebilir ki? Kimse onlara yardım edemez. -onları dalaletten kurtaramaz.- Sen kimseye eğilmeden sadece O’na iltifat ederek kendini Din’e; insanları ona uygun yarattığı Allah’ın fıtratına doğrult. Allah’ın yaratmasında – Din’inde- hiçbir değişiklik yoktur. (Yani Allah’ın Din’ini şirke dönüştürme!) Ancak insanların çoğu (bunu) anlamıyorlar. (Siz de ey insanlar!) Bütün benliğinizle O’na sığınıp salatı ikame edin ve müşriklerden olmayın! Dinlerini parçalamış, partizanlar olmuş, her birinin yanındaki (dini) ile övündüğü müşrikler… Ve (bu nedenle) bu insanlara bir kötülük dokununca (başlarına bir felaket gelince) rablerine dönüp ona yalvarırlar. Sonrada Allah kendinden bir rahmet tattırınca da hemen onlardan bir gurup döner rablerine ortak koşarlar, Onlara verdiğimizi (vahyi) umursamazlar. Zevkini çıkarın bakalım… Sonra anlayacaksınız!
28/85-88: Kesinlikle sana bu Kur’an’ı iraden dışında yükleyen (seni bu mesajla zorunlu görevli kılan Allah) kesinlikle seni hedefe ulaştıracaktır. De ki; Rabbim, kimin doğruya geleceğini kimin de kesin kez sapıklığın içinde kalacağını daha iyi bilir.Sen sana bu kitabın Rabbinden bir yol gösterici olarak verileceğini beklemiyordun. Azılı inkarcılara arka çıkma sana indirildikten (konuşlandırıldıktan) sonra Allah’ın ayetlerinden seni geri çevirmesinler! Rabbine davet et ve müşriklerden olma. Allah ile beraber diğer bir ilaha da davet etme! O’ndan başka ilah yoktur! Kendisinden başka her şey yok olmaya mahkumdur. Yargılayacak O’dur ve dönüşünüz O’nadır (unutma)!
Yukarıdaki ayetleri dikkatli bir şekilde okuyup karşılaştırırsak bu ayetlerin rabbi , muhattabı olan insanları sürekli uyarıyor; başlarına geleceklere karşı, kendi yaptıkları sebebiyle çekecekleri sıkıntılara, felaketlere, sosyal patlamalara karşı içinden çıkılmaz sorunlara karşı… hep uyarıyor.
Allah, insanlara öğüt veriyor, azılılarını tehdit ediyor bu ayetlerle. Allah’ın birilerinin namazına, niyazına ihtiyacı mı var? Allah Ğanî’dir.
NOT.: İki ayet grubunda kırmızı ile gösterdiğimiz ifadelerin verdiği mesaj bir biri ile örtüşmektedir.
Çok doğru bir hususa değinmişsin. Yani müteşabih ve muhkem ayetlerin ayrımında dikkatli olmalıyız. Bu forumda hiç kimse "Allah'ın eli" denildiği zaman somut bir şey anlamaz. Peki "Allah'ın evi" tanımlamasını neden somut olarak anlamalıyız ? Bunun bir cevabı yok.
Varsa da öğrenmek isterim.
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma