Yazanlarda |
|
BalkanTuran Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 09 kasim 2006 Gönderilenler: 62
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam sevgili Mirov,
Yukaridaki sorularin muhataplari olan din tuccarlarinin tavri
islerine gelmedimi:
duymadim, gormedim, soylemedim. Oluyor.
Bekleyelim bakalim hangisinden cevap gelecek.
Allaha emanet.
|
Yukarı dön |
|
|
Xweser-Mirov Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Salatinizda/salavatlarinizda kiyam edin secde edin veyahut ruku edin gibi emirler geciyor mu Kuran'da..?
Ses ayarina deginilmis salatla ilgili olarak..! Bu da salatin kendi kendine veyahut Allah'a tekrar okumaktan cok, insanlara okumak icin oldugunu gostermez mi..
Ben 5 vakit namazi camide kilsam, gun sonunda bir ayetin anlamini dahi anlamamis olacagim.. !!! Neoldu Allah'a ayetleri tekrar okundu..
De ki; Allah birdir.. ( Ihlas 1 )
Bunu Turkce ve makamli okuyunca ne olur ??
Peygamberimiz kendisine hitap eden; De ki; emrini de boyle mi okumustur.. ??
Islam Beytini; salat,zekat,hac ve savm uzere kurmak mantikli mi?
Beyti; Allah'a sirk kosmamak, haniflik etmek uzere kursak. Ancak Beyt'in susleri olacak ibadetleri de Allah'a has kilmak sartiyla, Kuran da cizilen sinirlar dairesinde kalmak sartiyla kisilere biraksak, herkes bu Beyt'in icinde odalarina kendi posterlerini, sevdigi esyalari susleri alsa.. Ozaman bu Beyt gercek manada tavaf edilmis olur diye dusunuyorum....
Kuran, oguttur insanlara.. Anlasilmasi icin dusunulmesi icin kavranilmasi icin okunur..! Allah'in bizim ne abdestimize, ne namazimiza, ne orucumuza, ne haccimiza, ne makam ile kuran okuyusumuza ihtiyaci vardir.. Bunlara insanlarin ihtiyaci var, hayatimizi duzeltmek icin.. Kardesligimizi, birligimizi guclendirmek icin.. Sosyallesmek icin..
Yoksa, abdest alip, kapanip, yalniz basina iken, Allah'a dua etmenin hicbir manasi yok..! ( Melekler gordugu icin kapaniyoruz diyorlar bazilari bende diyorum ki, disilik ve erkeklik diye bir sifatlari yok Meleklerin.. dolayisiyle, cinsel arzulari da yok )
Gelin, once Amaci anlayalim, kavrayalim..
Salatta kuran okunacaksa, bunun amacini bulalim ve insanlari bu amaca ulastiracak en kolay araclari bulalim..!
Secde ederek kitap okuyabilen var mi ? Veya ruku halinde ? veya ayakta uzun uzun okuyup konsantresini koruyabilen..?
Cok sevdigim bir sozu paylasmak istiyorum;
Siz eger, bir anayol yapar, diger butun yollari kapatirsaniz.. Ya yol yolsuz olur, ya da yolsuzluk yol...!
Islam aleminin durumunu cok iyi anlatiyor.. Suan da Yolsuzluk yol olmus ve bu yolsuzlugun detaylarini Kuran'da bulamayanlar da Kuran'a cirpida, yetersiz diyorlar..!!! Allah'in 23 yilda Peygamberimize indirdigi bu Kitab'a yapilabilecek en buyuk saygisizlik..!!
Siz Kitab'in tumunu bir an elinde buldugunuz halde, yetersiz diyorsunuz.. Peygamberimize kitap 23 yilda inmis.. Yani bazilarinin, bir cirpida yetersiz dedikleri kitabi Peygamberize ancak 23 yilda tamamlanmis..!!!
Cok az dusunuyor, ancak tam tersi olarakta cok buyukleniyoruz...!!! Ne arapca bilmek dinin sarti, ne de arap kulturu..
Hayirda, barista, yoksulu yetimi yedirmekte yarismak, tesvik etmek.. Iste Beyt'in penceresi bu kardeslerim.. Ben bu pencereyi goremiyorum suanda ki "Beyt"e.. Siyah perdeler cekmisler cunku... :(
__________________ Hayat sen ne güzelsin
|
Yukarı dön |
|
|
aliaksoy Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 989
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam;
Kuran'daki Beyt'ten anladığım, bazı ayetlerde "millet" tabiri ile eş anlamlı kullanılışıdır.
Beyt'i, indirilen açık-seçik deliller yani vahiy yani din + Makam-ı İbrahim yani İbrahim'in akılla yaptığı sorgulama, hadiseler karşısında takındığı tavır, sergilediği eylem olarak anlıyorum.
Böyle olunca bu Beytin temizlenmesi de elde süpürge toz topraktan arındırma değil, Beytin / milletin / yaşam tarzı ve doğruya erişme yönteminin, her türlü şüpheli, çelişkili, dinde / vahiyde / indirilen açık seçik delillerde yeri olmayan düşünüş ve inanışlardan arındırılması olarak anlıyorum.
Millet = Din değildir. Din, vahiydir. Millet; vahiy ile aklın bütünlüğünde ortaya çıkan yaşam tarzı, duruş, ilke, prensip, tavır bütünlüğüdür.
İşte bu Beyte giren yani bu "millete" dahil olan güven ve emniyet içinde olacaktır.
İbrahim'in makamından edinilecek / izlenecek yer / musallin, O'nun gençliğinde izlediği şeydir. O, o günün koşullarında muhataplarının inandığı her türlü görüşü yani Yıldızı, Ayı, Güneşi onların mantığı ile ele almış, "Rabbim bu mu" dedikten sonra, "eğer bu ise" diyerek onları kendi delilleri ile çürütmüş, çelişki ve zaaflarını görüp göstermiş, her türlü çelişkili ve şüpheli şeyden arınmıştır. Babası dahil kavmi ile giriştiği tüm tartışma bu minvalde olmuş da, nihayet O Rabbine hicret etmiştir.
İbrahim'in insanlara imam / önder kılınması, doğru yolu hem vahiy hem de akıl ve fıtrat ile arayışı yönüyledir. O, bir kısım kelimelerle / hadiselerle sınanmış, bu hadiselere karşı geliştirdiği tavır insanlara örnek gösterilmiştir.
O, göklerin ve yerin melekutunu inceliyor, soruşturuyordu. O, Rabbinden ölülerin nasıl diriltildiğini de sormuştu. Ben bu gün, etleri birbiri ile karıştırılan dört kuşu, dört tane DNA veya RNA molekülü olarak neden anlamayayım ? Ben de İbrahim milletine yönelip, vahyin yanına gökleri ve yeri gözleyen, sorular soran, cevaplar arayan bir duruş / musallin edinmeliyim.
Ben de demeliyim ki, "Ey İnsanlar, gerek Kuran gerek kainatta gördüğünüz yasalar hepsi O, üstün kuvvet ve ilim sahibi Rabbin ayetleridir."
Ben de demeliyim ki, "İşte eskimez / aşınmaz din yani vahiy budur"
Ben de, diğer insanların ileri sürdüğü her inanışı / görüşü, onların kendi çelişkileri ile ele alıp "tartışma"lıyım. Her çorak vadiye / çorak düşüncelerin hüküm sürdüğü yere "eskimez dinin" tohumlarını, açık-seçik delillerini, sorgulayıcı yönünü bırakmalı, insanları İbrahim'in milletine davet etmeliyim.
Ta ki, bu Beyte girenler aihrette tam bir güven ve emniyete kavuşsunlar.
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
|
Yukarı dön |
|
|
Xweser-Mirov Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba,
Hz. Ibrahim'in makamindan yer edinmek icin 1,4 milyar musliman kac yil beklemek zorunda.. ? Bukadar bagnazlik olur mu.. !
Allah, sizde Ibrahim'in makamindan namaz yeri ( musallin ) edinin diyor.
Burada istisna var mi ?? Siz; zenginler mi, gidebilenler mi, sirasi gelenler mi, imkani olanlar mi.. ???
Kaldi ki hacca giden 3 milyon insan dahi zar zor yer edinebiliyor..!
Yani, birseyler oldugu gibi kalsin diye Allah'i yalanci cikaralim hic onemli degil, degil mi.. !!
Ilahi Dost'un bagina girmek diler can bulbulum..
Sevgilerle
__________________ Hayat sen ne güzelsin
|
Yukarı dön |
|
|
beyyine_45 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 131
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
aliaksoy Yazdı:
Selam;
Kuran'daki Beyt'ten anladığım, bazı ayetlerde "millet" tabiri ile eş anlamlı kullanılışıdır.
Beyt'i, indirilen açık-seçik deliller yani vahiy yani din + Makam-ı İbrahim yani İbrahim'in akılla yaptığı sorgulama, hadiseler karşısında takındığı tavır, sergilediği eylem olarak anlıyorum.
Böyle olunca bu Beytin temizlenmesi de elde süpürge toz topraktan arındırma değil, Beytin / milletin / yaşam tarzı ve doğruya erişme yönteminin, her türlü şüpheli, çelişkili, dinde / vahiyde / indirilen açık seçik delillerde yeri olmayan düşünüş ve inanışlardan arındırılması olarak anlıyorum.
Millet = Din değildir. Din, vahiydir. Millet; vahiy ile aklın bütünlüğünde ortaya çıkan yaşam tarzı, duruş, ilke, prensip, tavır bütünlüğüdür.
İşte bu Beyte giren yani bu "millete" dahil olan güven ve emniyet içinde olacaktır.
İbrahim'in makamından edinilecek / izlenecek yer / musallin, O'nun gençliğinde izlediği şeydir. O, o günün koşullarında muhataplarının inandığı her türlü görüşü yani Yıldızı, Ayı, Güneşi onların mantığı ile ele almış, "Rabbim bu mu" dedikten sonra, "eğer bu ise" diyerek onları kendi delilleri ile çürütmüş, çelişki ve zaaflarını görüp göstermiş, her türlü çelişkili ve şüpheli şeyden arınmıştır. Babası dahil kavmi ile giriştiği tüm tartışma bu minvalde olmuş da, nihayet O Rabbine hicret etmiştir.
İbrahim'in insanlara imam / önder kılınması, doğru yolu hem vahiy hem de akıl ve fıtrat ile arayışı yönüyledir. O, bir kısım kelimelerle / hadiselerle sınanmış, bu hadiselere karşı geliştirdiği tavır insanlara örnek gösterilmiştir.
O, göklerin ve yerin melekutunu inceliyor, soruşturuyordu. O, Rabbinden ölülerin nasıl diriltildiğini de sormuştu. Ben bu gün, etleri birbiri ile karıştırılan dört kuşu, dört tane DNA veya RNA molekülü olarak neden anlamayayım ? Ben de İbrahim milletine yönelip, vahyin yanına gökleri ve yeri gözleyen, sorular soran, cevaplar arayan bir duruş / musallin edinmeliyim.
Ben de demeliyim ki, "Ey İnsanlar, gerek Kuran gerek kainatta gördüğünüz yasalar hepsi O, üstün kuvvet ve ilim sahibi Rabbin ayetleridir."
Ben de demeliyim ki, "İşte eskimez / aşınmaz din yani vahiy budur"
Ben de, diğer insanların ileri sürdüğü her inanışı / görüşü, onların kendi çelişkileri ile ele alıp "tartışma"lıyım. Her çorak vadiye / çorak düşüncelerin hüküm sürdüğü yere "eskimez dinin" tohumlarını, açık-seçik delillerini, sorgulayıcı yönünü bırakmalı, insanları İbrahim'in milletine davet etmeliyim.
Ta ki, bu Beyte girenler aihrette tam bir güven ve emniyete kavuşsunlar.
Muhabbetlerimle...
|
|
|
güzel bir bakış açısı.. devam ali kardeşim.. rahman a emanet..
|
Yukarı dön |
|
|
Xweser-Mirov Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
.
__________________ Hayat sen ne güzelsin
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
bembeyaz Yazdı:
kendi kafasına göre ayetleri tevil edenlerin haktansapabilirler... her ne kadar öyle olmadıklarını söyleseler de, uzman olmadıkları için maalesef haktan sapabilirler...
önce arapçayı öğrenmeli sonra kur an ı anlamaya çalışmalırdırlar... ve kur'an ile ilgili yapılmış ciddi çalışmalara göz atmalıdırlar... bu da emek ister...
ciddi anlam da "bize sadece kur an yeter" diyenlerin arapça yı öğrenme konusunda gayret göstereceklerine inanıyorum.. yoksa samimiyetlerinden şüphe edeceğim....
yabancı dili ingilizce olan bir kıza aşık olsa 20 yaşındaki bir delikanlı... sırf onunla evlenmek ve ömür boyu mutlu olmak için ingilizceyi bir an önce öğrenir ve sevdiği kızla kendi diliyle konuşur ve anlaşır.. tercümanları aradan çıkartır... ben olsam öyle yapardım...
ama birileri "Allah ı ve kuranı çok seviyoruz, bize kuran yeter" diyorlar.. ancaaaaak; tercümanlar (mealciler) aracılığıyla aşklarını ilan ediyorlar...
onu tanımak istiyorlar... onlar vasıtasıyla onu anlamaya çalışıyorlar... işte bu bana samimi gelmiyor...
dolayısıyla önce Arapça diyorum... sonra da rasih olabilmek için ciddi bir cehd ve gayret diyorum... bu olmazsa olmazdır...
bu arada yaptığım bu teşbihi nasıl anlayacak birileri diye çooooooook merak ediyorum...
hadi hayırlısı.. |
|
|
45/7-8 : “veyl o çok kötü müfteriye ki, kendisine okunan Allah’ın ayetlerini duyar da sonra onları duymamış gibi kibirlenmekte ısrar eder. İşte ona elîm azabı müjdele.”
“Şeyhin kerameti kendinden menkul”… uzman olduğunu söylüyor… Arapça bildiğini iddia ediyor… Herkese de Arapça öğrenin, Arapça biliyor musun?, uzman mısın?... diye soruyor… siz önce Arapça öğrenin… suyu kaynağından için… diyor. Devamlı yukarıdan öğütler yağdırıyor. Firavun’un Haman’a yaptırmak istediği yüksek kuleden aşağıya hiç inmiyor. Oradan herkese istihza ve istikbarla bakıyor. O kadar yüksekten yere çakılacağını, parçalarını yırtıcı kuşların kapacağını, artıklarını da rüzgarın uçuruma sürükleyeceğini hiç düşündü mü acaba?
Şimdiye kadar ciddi bir yazısını, araştırmasını, çevirisini okudunuz mu? Bakın hep aynı teralellileri tekrarlamış durmuş. Durmadan aynı teraneyi tekrar edip durmaktadır. Zekat zekat… durmadan zekatı soruyor ve cevap bekliyor. Şimdi zekatla ilgili birkaç soru da ben sorayım:
Kur’an’da 27 kez zekat, salatla tekrarlanıyor. Sormazlar mı niye günde 5 kez namaz da zekat yılda 1 defa?
“vellezine hum lizzekâti failûn” diyor Rabbimiz. Buradaki zekatın diğer zekatlardan farkı nedir? Kur’an’dan tutarlı cevap istiyorum…
“Ît’â” kelimesinin “verme”nin yanı sıra “sunmak”, “tedarik etmek”, “yerine getirmek” anlamlarının da olduğunu unutmayalım. “salat’ı iqame edip, zekatı yani temiz, saf, katıksız, arı duru, doğru, güzeli sunun / verin.” diye anlasak… Zekattan kasıt, vahiy, Allah’ın kelamı, Allah’ın saf dini olsa… İnsanlara bunu, başka hadisi, başka sözü karıştırmadan sununuz, diye anlasak. Ayeti “namazı kılın, zekatı verin” şeklindeki çeviriden daha mı sapkın bir çeviri yapmış oluruz?
Neden namazları kılın, günde 5 vakit namaz kılın ve zekatları verin şeklinde salat ve zekat çoğul siyğası olarak gelmiyor, hiç düşündünüz mü? Neden “sadaka”nın çoğulu, “sadakat” Kur’an’da yer alıyor da zekatın çoğulu “zekevat” yer almıyor? Niçin Kur’an’da imanın, dinin (gerçi dinler diye 3 yerde yanlış çeviriler yapılmış), sabrın, şükrün, tesbihin, hamdin… çoğulları Kur’an’da hiç yer almıyor, düşündünüz mü? Neden Kur’an’da rek’at /rek’atlar, secde / secdeler kelimelerine Kur’an’da yer verilmemiştir hiç düşündünüz mü? Her rek’atta yaptığınız 2 secde niçin Kur’an’da yer almıyor?
Bir de “amilus salihati” yi sorayım, hangi ameller salihat’tır?… Namaz ve zekat da salihat’tan mıdırlar diye sorayım..
Şu ayeti hiç düşündünüz mü:
“innellezine amenu ve amilus salihati ve eqamus salate ve atuz zekate…”
“İman edip, salih ameller işleyenler ve namazı kılanlar ve zekatı verenler…”
Bir de şu ayeti hiç düşündünüz mü:
“… ve atel male ala hubbihi zevil qurba vel yetama vel mesakîne vebnes sebili ves seiline vefir riqabi ve eqames salate ve atez zekate….”
“… ve akrabaya / yakınlara; yetimlere, miskinlere, yolda kalmış gariplere, yardım isteyen muhtaçlara ve köleleri kurtarmak için seve seve malı verir ve namazı kılar ve zekatı verir…”
Bu da ne? Malı veriyor, ardından hemen aynı ayette namaz kılıyor, bir de zekat veriyor. Peki zekat kimlere verilir? Eminim Kur’an’da sayılan 8 sınıfa verilir diyeceksiniz; çünkü bütün uzmanların tespiti böyledir. Siz de biz de böyle okuduk, böyle öğrettik şimdiye kadar; ama Kur’an’da bu 8 sınıfa verilenin sadakalar ve malın olduğu anlatılıyor, zekatın ise kimlere verileceği onca tekrara rağmen bir tek defa bile kimlere verileceği anlatılmıyor, neden acaba, hiç düşündünüz mü?
Zekat vermek kimlere farzdır söyle bakalım zekat zenginlere mi yoksa bütün mü’minlere mi emrediliyor? Kur’an’ın ilgili hangi ayetinde zekat vermek zenginlere ya da gücü yetenlere emredilmiştir?
Yazık, yazık, yazık.. deyip duracağına şu uzmanlığını bir göstersen, şu Arapça’nı bir konuştursan… Adam uzmanmış… Azmandan uzman olur mu? Azman, Askeriye’de kendini uzman zannedene denir. Mesleki sıfatları gereği, sanki uzmanmış gibi görünen bu adamların aslında neyin uzmanı oldukları da belli değildir. Çoğu, her şeyden bihaber bir şekilde hayatlarını, egolarını tatmin etmeye adamıştır. Askeriye’nin içinde erlerin yanında, kasım kasım dolaşırlar bunlar..
“ğuduvven ve aşiyya”, “bukraten ve aşiyya”, “bukraten ve esîla”, “bilğuduvvi ve-lasâl” “bilğadati ve-laşiyyi”, “bilaşiyyi ve-libkâr”, “ve-aşiyyen vahîne tuzhirûn”, “hine tumsûne vahine tusbihûn” , “qable tulûişşemsi ve qablelğurûb”, “lidulukişşemsi ila ğasakilleyli”, “ğuduvvuha şehrun ve ravahuha şehrun” ikilemleri sınırlı belli iki vakti mi belirliyor yoksa gece-gündüz gibi yaşadığımız her ânı mı ifade ediyorlar? Özellikle, “ğuduvvuha şehrun ve ravahuha şehrun” nın anlamı “sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir aydır” mıdır? Bu ne demek? Sabahleyin bir aylık mesafeye gidiyorsun, akşamleyin bir aylık mesafeden dönüyorsun… Hadi göster uzmanlığını ve Arapça bilgini, görelim bakalım..
Artık uzmanlığının yanında şu Arapça bilgini devreye sok da bu yanlış meallerden kurtulalım. Sen de biz de artık bu yanlış meallerden alıntı yapmayalım. Farkında mısın en çok da sen alıntılayıp yapıştırıyorsun? El aleme suyu kaynağından için tavsiyeni niçin kendine de yapmıyorsun?
Tercüman aracılığıyla ilan-ı aşk etme teşbihinize gelince…
bembeyaz Yazdı:
bu arada yaptığım bu teşbihi nasıl anlayacak birileri diye çooooooook merak ediyorum |
|
|
cümlesiyle ne demek istediğinizi bu sitede anlamayacak kadar aklı kıt olan yoktur. Aşık olduğunuz İngiliz kıza, aracı yaptığınız tercüman sizin değil de kendi aşkını ilan edip elinizden onu alıverir, demek istiyorsunuz. Aklınca da yabancı dil (Arapça) bilmeyenlerle bıyık altından tıs tıs gülüp dalga geçiyorsun. Ama merak etme bu sitede hiç kimse senin gibi hain düşünceli, fırsat düşkünü bir tercümanı aracı yapmaz. Buradaki bütün mü’min kardeşlerim, akıllıdırlar. Kur’an’ın nuruyla aydınlanıyorlar. Irz düşmanı tercümanları iyi tanırlar. Gerçek anlamda bütün mü’minler namusludur.. Mü’minler birbirlerini aldatmaz...bunu biliyorlar.
Birilerinin Arapça bilip bilmediğini görmeden, konuşmadan, tanışmadan nerden bilebiliyorsun? Benim Arapça bilmediğime nasıl hükmedebildin? (Gerçi Ali AKSOY Kardeşim sana gerekli cevabı vermiş.) “Ben Arapça biliyorum, işte belgelerim, ben de senin kadar uzmanım” demememden mi bilmediğimi iddia ediyorsun? Senin uydurup yapıştırmalarını fark edip, yazmam yeterli delil değil midir? Sen hiç hatadan dönmez misin? Tövbe nedir bilmez misin? Ya uydurduklarından döneceksin, ki hatadan dönmek erdemli adamın kârıdır, ya da uydurmadığını ispat edip muhatabının gözünün içine sokacaksın…
………………………………………………………………………………………………………………………………………….
Dokuz kez kutsal topraklara gittiğini, şimdi de tekrar gideceğini (belki de şu an orada bulunuyor) söyleyen uzmanımıza şu ayeti de sormadan geçemeyeceğim. Bu ayetin ne demek istediğini hep merak etmişimdir:
“innes safa vel mervete min şeairillahi femen haccel beyte evi’temera fela cunaha aleyhi en yettavvefe bi hima vemen tetavvea hayran feinnallahe şekirun alîm”
Bu ayetten ne anlıyorlar? Diyelim ki Beyt’i haccetmeyi anladık, Beyt’i umre yapmak (evi’temera) ne demektir? Safa ile Merve ikilisi nedir? Eğer iki tepe ise “ikisinin arasında tavaf etmede bir sakınca yoktur” un anlamı nedir? Neden bunları dolaşmada bir cünah yok deme gereğini duymuş Allah? Daha önceleri cünah mıymış ki…? Ayrıca ayetin sonunda “kim gönüllü olarak bir hayır işlerse” kısmı ayetle nasıl bütünleştirilebilir?
Bu ayetin siyak ve sibakı ile bağlantısı nedir?
NOT: İkili polemiğe girdiğim için Hanif Dostlar sitesindeki bütün okuyuculardan özür dilerim. Böyle olmasını istemezdim ; ama son bir defa daha cevap verme gereğini duydum. Herkes haddini bilmelidir diyorum. İnşallah bir daha böyle bir diyaloğa girme gereğini hissetmem….
Muhabbetlerimle…
|
Yukarı dön |
|
|
muhliskul Ayrıldı
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba,
Sayin bembeyaz olsun veya bir baskasi olsun, hic bir kimsenin baskalarini bu sekilde argo ifadelerle asagilama hakki yoktur. Allah'in Kuran'inin terbiyesinden birazcik dahi olsa nasibini alanlar bu kadar ileri gidemezler. Asiri saldirgan fanatik bir tarzla bu davaya hizmet verilmez. Tamamen haksiz konumdaki kimselere dahi bu sekilde hitap etmek yanlis iken , bembeyaz gibi bazi konularda hakli kimselere karsi tamamen abes olmaktadir. Bembeyazin bir cok fikirlerini kabul etmiyorum. Buna ragmen kendisini potansiyel olarak dogrulari kavramaya ehil goruyorum. Bembeyazin ilmi duzeyini kucumseyenlerin , anlamadan sirf muhalefet olsun diye yazmalari bence dogru degil. Grupculugun had safhasina vardigi bu guzel forumun yoneticileri tarafsiz davranmaya ozen gostermekle birlikte bazen, hoslandiklari kimseye goz yumabiliyorlar. Kuran'in ilkelerini uygulamak hayatin her alanina munhasir olduguna gore, bu titizlik burdaki yazismalarda da etkin kilinmalidir. Aksi takdirde samimi davranmamis oluruz.
Sayin bembeyaz, size karsi yapilan bu hakaretlerde sizin de payinizin oldugunu belirtmek isterim. Uslubumuz duzelir diye umid ediyorum. Cunku ancak boylelikle salih amel islemis olacagiz.
Sahsim adina bundan sonra sonra, bana satasanlari Rabbime havale ederek yoluma devam edecegim.
Surekli daha iyiye ve dogruya yonelerek ,mutmain bir yasam surmemiz arzusuyla Allah'a emanet olun.
|
Yukarı dön |
|
|
BalkanTuran Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 09 kasim 2006 Gönderilenler: 62
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Haktansapmaz hoca o bahsettiginiz kisi ve kisiler islerine gelmedimi duymaz, gormez, konusmazlar.
Hangi soruya/tesbite adamakilli bir cevap/yorum geldiki su ana kadar.
Hem neden konussunlarki onlarin adina konusacak, ..............
Saygilar.
Moderatör Notu : Forum İlkeleri 6 ya aykırı olan yazılar silinmiştir.
__________________ Gercek henuz farketmedigindir. Dayanamazsin...
|
Yukarı dön |
|
|
Xweser-Mirov Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Sorumu tekrar asiyorum.. Konu salat kardeslerim, lutfen salat hakkinda ki cevaplari irdeyelim, sorular soralim..
Biz de Musa ve kardeşine: Kavminiz için Mısır'da evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın, namazlarınızı da dosdoğru kılın. (Ey Musa!) Müminleri müjdele! diye vahyettik. Yunus 87 ( Diyanet )
Ve evhayna ila musa ve ehıyhi en tebevvea likavmiküma bi mısra büyutev vec'alu büyuteküm kıbletev ve ekıymus salah ve beşşiril mü'minın.( Yunus 87 )
Bana gore diyanet ve cogu mealci, arapcaya vakif kardeslerim, Allah'tan ekstra vahiy aliyor.. !! Musalla, "Hz. Ibrahim'in makamini edinecegimiz" degilmiydi, namaz kilinacak yer.. ? Kible burada neden namaz kilinacak yer olmus.. Diyanet neden vahye hiyanet ediyor.. ?? Ekimussalate, kafalarina gore, namazi kilin, namazi da dosdogru kilin, namazi hakkiyla kilin, namazi devamli kilin.. !!! ???
Namaz dosdogru kilinsin, ister ki Allah orada o dosdogru/devamli/hakkiyla kelimesini atlamis,unutmus olsun.. Hz. Musa ve kardesi, misirda evler yapip, kible olarak evlerini mi edindiler ? Evleri kible edinmek nasil oluyor ?? Bunu anlarsam heralde, mescid-i harami kible edinmeyi de anlayacagim.. Bu iki kible edinme arasinda ki baglantiyi kurdugumuzda kibleden kastin ne oldugunu daha iyi anlayacagiz galiba..
Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.(Araf 170)
Vellezıne yümessikune bil kitabi ve ekamüs salah inna la nüdıy'u ecral muslihıyn. ( Araf 170 )
Neguzelde aciklanmis salatin neoldugu, Kitab'a sımsıkı sarilmak..
Muhabbetlerimle,
__________________ Hayat sen ne güzelsin
|
Yukarı dön |
|
|
|
|