Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 20 agustos 2011 Yer: ABD Gönderilenler: 15
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selamun aleyküm arkadaşlar,
Bu siteyi yeni keşfettim. Aşağıda kendime ait namaz/salat
yorumumu yazıyorum. Hayırlı ramazanlar.
****************************************
Kuran'da salat , rüku ve sucud hep ayrı olarak ifade
edilmiştir ki, tabiatıyla bunlar ayrı ibadetlerdir. Hepsi
bir yere toplanıp bize farsça bir "namaz" adı altinda din
kültürü dersinde öğretilmiştir ne hikmetse. Vakitlere
bağlı olan sadece "salat" ibadetidir.
Salat meselesi bana göre basit. Salat kelimesi arapça'da
"övme, yüceltme" manasina geliyor sözlük ve meallere
göre. Ingilizce'de de benzer bir kelime var "salute".
Demek ki bu ibadetin manası Allah'ı sabah akşam
yüceltmektir. Ki, melekler bunu yapmaktan bıkıp usanmaz (
Enbiya 20). O zaman bence, salat sırasında rastgele
seçilmiş ayetler yerine Allah'ı yücelten
ayetler okunmalıdır. Allah İsra suresinde salat tarifini
şöyle veriyor (Ali Bulaç meali):
"
110. De ki: 'Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın,
ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur.'
Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi
arasında (orta) bir yol benimse.
111. Ve de ki: 'Övgü (hamd), çocuk edinmeyen, mülkte
ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı yardımcıya da
(ihtiyacı) bulunmayan Allah'adır.' Ve O'nu tekbir
edebildikçe tekbir et.
"
Ayrıca Kuran'ı Kerim'de salat kelimesi hemen her zaman
"akimüs salat" diye geçmektedir ki,
bu da salatın nasil ayaga kalkip yapılması gerektiğini
söyler. Akim, "kiyam" kelimesinden gelip "dikelmek,
kalkmak, ayakta tutmak" manaları içerir.
İşte Kuran'dan salat ibadetinin kuralları:
1-Abdesti al (Maide 6)
2-Ayağa kalk (akimüssalat diye geçen ayetler)
3-Kıbleye yönel (Bakara 144)
4- Orta bir ses kullan (İsra 110)
5- "Hamd çoçuk edinmeyen ve mülkte ortağı olmayan ve
düşkünlükten dolayı yardımcıya da (ihtiyacı) bulunmayan
Allah'a dır" arapça olarak söyle (İsra 111)
6- Allah'ı bol bol tekbir et (İsra 111)
Kural olarak bu kadar suistimal edilen, ve sünnetsiz
olmaz denen bir ibadet tarzının (Ki bu ibadet İbrahim
peygamberimize de öğretilmiştir) açık açık detayıyla
Kuran'da var olması, "biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik
bırakmadık" şeklindeki ayetlere çok güzel örnektir.
Bunun da üstüne çıkarsak, zaten salat, zekat v.s. bir
yana, en büyük ibadet Allah'ın zikridir (Ankebut 45).
Kuran'ın bir diger vasfı ise zikir, yani "hatırlatma"
dır. Allah zikri koruyacağını bildirir (Hicr 9).
Katılma Tarihi: 05 mart 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 133
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
İlk baştaki sayın haktansapmazın yazılarını okudum, güzel saptamaları var.
Kuran kalın bir kitap değildir. Ama derinlikli bir kitaptır, kendine has bir anlatımı vardır. Okurken derinliğini vermeyi bilmek
gerekir. İster Allah deyin, ister Rahman deyin, ister Rahim deyin fark etmez. Ama; Allah, Rahman, Rahim aslında birbirinden
ayrıdır derseniz çok fark eder. Kuran’da Esma-i Hüsna diye başlık atılıp, Allah’ın tüm isimlerinin sıralanması gerektiğini
düşünürseniz hata yaparsınız. Yeri gelince, uygun yerde, uygun isim kullanılır.
Sayın haktansapmazın salat, kıyam, rüku, secde hakkında anlamlandırmaları doğru. Kuran’da şekilsel salata yönelik sınırlı ayetin
olması da doğru. Ama sonrasında bunları farklı anlamlara çevirmiş.
Kuran’da neden şekilsel salat, kıyam, rüku ve secdeye yönelik sınırlı ayet varken, diğer ayetlerde şekilsel değil de anlamsal
anlatım kullanılıyor. Bunun Kuran’ın kendi stiliyle, kendi derinlikli anlatımıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Bu kelimeler günlük
hayatın içinde geçen kelimeler olarak tanımlanıyor ve Kuran’ın her yerine dağılmış vaziyettedir.Hayatın içinde daima salatı
yaşayacaksın; hayatın içinde daima kıyam, rüku, secde halinde olacaksın. Asıl olanda budur. Şekilsel yön bunun
hatırlatmasıdır(zikir).
Salata girilip çıkılması söz konusu değildir. Salata girilir, çıkılmaz.
Şekilsel salat, tıpkı Kuran gibi bir hatırlatmadır(zikir). 4/103’de dendiği gibi sürekli, her durumda hatırlama(zikir) halinde
olacaksın. Salat, tıpkı Kuran gibi dinin kendisidir. Kıyam dini(yasayı) ayağa kaldırmak, rüku kabul etmek, secde uygulamak tabi
olmak.
__________________ Yarım doğru yalanın ta kendisidir.
İlk baştaki sayın haktansapmazın yazılarını okudum, güzel saptamaları var.
Kuran kalın bir kitap değildir. Ama derinlikli bir kitaptır, kendine has bir anlatımı vardır. Okurken derinliğini vermeyi bilmek gerekir. İster Allah deyin, ister Rahman deyin, ister Rahim deyin fark etmez. Ama; Allah, Rahman, Rahim aslında birbirinden ayrıdır derseniz çok fark eder. Kuran’da Esma-i Hüsna diye başlık atılıp, Allah’ın tüm isimlerinin sıralanması gerektiğini düşünürseniz hata yaparsınız. Yeri gelince, uygun yerde, uygun isim kullanılır.
Sayın haktansapmazın salat, kıyam, rüku, secde hakkında anlamlandırmaları doğru. Kuran’da şekilsel salata yönelik sınırlı ayetin olması da doğru. Ama sonrasında bunları farklı anlamlara çevirmiş.
Kuran’da neden şekilsel salat, kıyam, rüku ve secdeye yönelik sınırlı ayet varken, diğer ayetlerde şekilsel değil de anlamsal anlatım kullanılıyor. Bunun Kuran’ın kendi stiliyle, kendi derinlikli anlatımıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Bu kelimeler günlük hayatın içinde geçen kelimeler olarak tanımlanıyor ve Kuran’ın her yerine dağılmış vaziyettedir.Hayatın içinde daima salatı yaşayacaksın; hayatın içinde daima kıyam, rüku, secde halinde olacaksın. Asıl olanda budur. Şekilsel yön bunun hatırlatmasıdır(zikir). Salata girilip çıkılması söz konusu değildir. Salata girilir, çıkılmaz.
Şekilsel salat, tıpkı Kuran gibi bir hatırlatmadır(zikir). 4/103’de dendiği gibi sürekli, her durumda hatırlama(zikir) halinde olacaksın. Salat, tıpkı Kuran gibi dinin kendisidir. Kıyam dini(yasayı) ayağa kaldırmak, rüku kabul etmek, secde uygulamak tabi olmak.
İmsakdemir yazdı :
Kuran’da şekilsel salata yönelik sınırlı ayetin olması da doğru.
Hayatın içinde daima salatı yaşayacaksın; hayatın içinde daima kıyam, rüku, secde halinde olacaksın. Asıl olanda budur. Şekilsel yön bunun hatırlatmasıdır(zikir).
muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
“النّجم
necm” sesteş bir sözcük olup ilk olarak “ilkbaharda topraktan yeni çıkan filiz”
veya “hayvanlarda yeni çıkan boynuz” anlamlarında kullanılmıştır. Sonraları
zaman içinde otlara, çayır-çimen gibi gövdesiz bitkilere, yıldızların doğuşuna,
yıldızların tümüne, özel isim olarak Süreyya yıldızına ve toplum içinde
sivrilmiş önderlere de “necm” denmiştir.(Hakkı Yılmaz,İşte Kur’andan)
Benim
Yorumum:Hakkı Yılmaz Hocamın Rahman süresi 6.ayetin mealinde belirttiği ‘’otlar
ve ağaçlar’’secdenin özelliğini de ortaya koymaktadır.Kur’anın mucizevi
özelliklerinden biriside lügat özelliği taşımasıdır.yani Kur’anda yan yana
gelmiş kelimeler birbirini adeta tarif ederek ilerler.bu özelliğinden yola
çıkarak bu ayetteki secde kelimesinin özelliğinide çözebiliriz.ortaya
konulanlar bence şunlardır.:
otlar ve ağaçların filiz halinden ortaya çıkmasına (görünmesine kadar)
geçen evresi enine büyüme şekli değildir veya yatay olmaz,dikey olur.hem dikey
olur hemde aşağıya doğru değil.aşağıdan yukarıya doğru uzama ve hareket etme
şeklinde olur.(yukarıdan aşağıya doğru büyüme şeklinde olsa zaten görünmezler
bile)dolayısıyle secde;namazcıların veya gelenekçilerin iddia ettiği gibi bir
yere eğilme şeklinde olmadığı aksine yerden yukarıya doğru bir hareket şekli
olduğu ortaya çıkmaktadır.o halde bence buradaki secdenin ifade ettiği anlamlar
şunlardır.1-hareket 2-çalışma 3-Allah’ın kurallarına uymak(çünkü otlar ve
ağaçlar bir proğram çerçevesinde bu özelliklerini göstermektedirler.)4-üretim
ve verimlilik:buradaki verilen mesajda otlar ve ağaçlar gibi üretimle meşgul
olun,boş ve yararsız işlerle meşgul olmayın mesajı da vardır. selamlar,sevgiler.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma