Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 20 agustos 2011 Yer: ABD Gönderilenler: 15
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Artemis,
Kuran'a olan ilgin ve odağından dolayı tebrik ediyorum,
Allah seni ve hepimizi "u-lul elbab" (temiz akıl sahibi)
kullardan kılsın.
Huri konusunda, cennete kadınlar da girdiğine göre
hurilerin sadece dişi olması mantıksızlık. Zaten bu
huriler insan olmadığına göre, meleklerin de cinsiyeti
olmadığına göre, nerden çıkmış bu cinsiyet olayı? Ben bu
huri ifadesinden hizmetçi anlamı çıkartıyorum, zira bir
sonraki ayette "Orada, güvenlik içinde her türlü meyveyi
istiyorlar" ifadesi var. Tabi yanılıyor da olabilirim.
Salat konusunda, bu forumda daha önce bu konuda yazmıştım
kendi ifadelerimi. Kuran ayetlerinden salatın tanımı ve
detayları, ve de manası hakkında. Sitedeki arama
motorundan bulabilirsin. Ben salat kelimesini ingilizce
"salute" manasına yakın alıyorum şu anda. "Kontak duası"
filan diyenler de var ama bana "övmek-yüceltmek" manası
daha mantıklı geldi. Bakara 238 "Salatları ve orta salatı
koruyun" ayetinde "salavat" kelimesi geçiyor, ve benim
çok kıt arapça bilgime göre bu ifade en az 3 tane
çoğunluğu ifade ediyor. İki tane anlamı bu ayetten çıkmaz
yani.
Ali Bulaç'ın meali bence en iyilerinden ve en
katıksızlardan bir tanesi. Ali Bulaç'ın anadili arapça
olup kendisi arap kökenliymiş. Benim şu an tercih ettiğim
budur. Hatta yazılı baskısını alabilirsen, için de çok da
güzel bir sözlük kısmı var. Oradan huri kelimesinin
manalarına bakabilirsin. Aklımda kalırsa ben bakıp
yazarım buraya. Edip Yüksel mealinin de güzel tespitleri
var, fakat Tevbe suresinin son ayetlerini malesef almamış
mealine.
İnternet sitesi olarak son zamanlarda Abdülaziz
Bayındır'ın www.süleymaniyevakfi.org sitesinden
faydalanıyorum. İlginç tespitleri var ve bazı kalıpları
kırabilmiş samimi birisine benziyor kendisi. Arapça
bilgisinin de baya geniş olduğu açık.
Yardımcı olabileceğim aklına takılan konu olursa buraya
yazmaya çekinme, özel mesaj da atabilirsin istersen.
51.Sakinanlar guvendedir (Innel muttekîne fî makamin emîn) 52.Bahcelerde ve pinar baslarinda (Fî cennétin ve uyûn). 53.Ipek ve atlaslar icinde, karsilikli otururlar (Yelbesûne min sundusin ve istebrakin, mutekâbilîn). 54.İşte böyle. Tertemiz pınarlarla da eslemisizdir onlari (Kezalik. Ve zevvecnâhum bihûrin iyn).
Diyanet:Onları iri gözlü hurilerle evlendirmişizdir.
Diyanet orneginde de goruldugu uzere burada carpitilan kelimeler HÛRIN IYN ve ZEVVECE.
Aslinda HÛR ak pak, tertemiz anlamina geliyor. Ve IYN pinar anlamindaki "ayn"in bir cogulu yani pinarlar demek.
ZEVVECE ise (evlendirmek degil) iki seyi bir araya getirip eslemek anlamina gelen bir fiil. Ornegin Allah diledigi kimseye bir erkek ve bir kiz evladi esleyip te verir, ... yuzevvicuhum zukrânen ve unâsâ (42:50). Erkek ve kiz kardesleri evlendirir de mi verir? Mevcut meallerin carpitarak verdigi anlama gore evet.
Benim hurilerle ilgili calismami okudugunuzu soyluyorsunuz. Orada suna benzer bir degerlendirme var:
Anlasilan, birileri tarafindan fî tarihinde "hûrun iyn"nin IRI GOZLU HÛRILER oldugu uydurulmus ve Duhân 54’teki "zevvecnâ"nin EVLENDIRIRIZ anlamina geldigi one surulmus. Sonraki müfessirler ilkin, arabanın on tekerini izleyen arka teker gibi onları sorgusuz sualsiz izlemis; sonra, kendileri de rivayetler uydurup carpitmayi pekistirmisler.
Hakki Yilmaz’ın acıklamasi soyle:
Eldeki bilgi ve belgelere göre hatayi Hasan Basrî baslatmis ve ardindan yuzlerce yalan ve tutarsiz rivayet ile bu fikir desteklenmistir.
öncelikle "Kur an yeterlidir" görüşünüze katılıyorum...
şunu demek istemiştim,
kur an daki salat namaz ise, bilinen vakitlerini, kılınış
şeklini/tarifini, hangi durumda(kıyam, ruku, secde) hangi
surenin(dua)okunacağını Kur an da bulamassınız, bunları
çevrenizdekilerin bahsettikleri "başında ibn/oğul"
bulunan kimseler aktarır...
"Kur'an yeterlidir" görüşünüze katılmıyorum.
Dinin kaynağı Kur'an la birlikte sünnet değildir. Kur'an la birlikte başka birşeydir.
Hayatımdan sünneti çıkarmak, sözde hadisleri çöpe atmak bir aşama olmuştu. Ama zamanla bunun yeterli olmadığını anladım.
Kur'an, Kitap'ın geri kalanı olmadan tek başına yeterli değildir. Zaten Kur'an da aynı şeyi söyler. Pagan kökenli İslam ulemasının dikte ettiği gibi Kur'an ayrı bir kitap falan da değildir. Bu sadece uydurdukları "Eski kitaplar zamanla bozulmuş; orjinalliğini kaybetmiş...v.s." palavrasına zemin hazırlamak için uydurulmuş diğer bir palavradır. Kur'an da, Allah'ın kitabı söz konusu olduğunda kitap kelimesi hep tekil kullanılmıştır. Kur'an bu tek kitap'ın son sayfalarıdır.
94 HADÎD 57:26
Yemin olsun, Nûh'u ve İbrahim'i de
resul olarak gönderdik. Peygamberliği ve Kitap'ı bunların soyları arasına
koyduk. O soylardan bir kısmı hidayete ermiştir. Ama onlardan çoğu, yoldan
çıkmış olanlardır.
Bu ayette geçen kitap'ın bazı müfessirlerin iddia ettiği gibi Allah katındaki tek bir kitapa isabet etmeyip tüm peygamberlere indirilen tek bir kitapa isabet ettiği ortadadır.
8 ALA 87:18
Hiç kuşkusuz, bu
Kur'an (bu bildiri), ilk sayfalarda da elbette vardır.
Eğer Kur'an onların söyledikleri gibi son kitap olsaydı ayette 'sayfalar' yerine 'kitaplar' derdi.
Kur'an kelimesi aslında kasıtlı olarak isimleştirilmiş bir kelimedir. Ayrılık yaratmak için kasten yapılmıştır.
İkra ve Kur'an aynı kökten gelen kelimeler. Bir çok mealci ikra kelimesini 'oku' diye çeviriyor. Gene kasti. Aslında Alak suresindeki anlamını kestirebilmek çok da zor değildir. İlan et, duyur, bildir diyor başka bir şey değil. Kur'an kelimesi de buna bağlı olarak ilanat, duyuru, bildiri anlamına geliyor ve kesinlikle çeviri yapılırken Kur'an olarak bırakılmayıp o dile çevrilmesi gerekiyor. Aynı islam, müslüman, beytullah, mescidi haram, salat, merve, safa...kelimelerinin de mutlaka çevrilmeleri gerektiği gibi.
Bütün bunlar gelirini tanrı turiziminden kazanan o dönemde pagan olan Mekke'nin mali durumunu kurtarmak için tezgahlanmış bir oyunun parçaları. Ayrı bir kitap, ayrı bir din yada son kitap, son din. Öncekiler bozulduğu için Allah Kur'an ı indiriyor!? Bak hele! Paganların bu argümanı Kur'an dan sözde bunu destekleyen anlamları çarpıtılmış ayetlerle desteklenince tutuyor da. Şu müslüman aleminde kitabın önceki sayfalarını dikkate alan var mı? Yok tanrı kıskanç olur muymuş, dinlenir miymiş yok yahudilerin milli tanrısıymış v.s. Sallamak için anlayışsızlık veya bahane çok.
Hasan Akçay gibi arkadaşların ayetlerin gerçek anlamlarını ortaya koyan çalışmalarından çok şeyler öğrendiğimiz kesin. Ama teferruatlarla bu kadar çok uğraşmak, yağlı boya bir tabloya mikrokopla bakmaya benzer. Bütünü bir türlü göremez onu algılayamazsınız.
Bu bütün, Kur'an ve önceki sayfalardır. Şu anda Mukaddes Kitap olarak bilinen kutsal yazıları iplemeyen müslümanların durumu pratikte Muhammed'e ve Kur'an'a inanmıyoruz diyen Hristiyanlardan farklı değildir. Onlar inanmayıp Kur'an'ı yok sayıyorlar. Müslümanlar da Tevrat ve İncil orjinal değildir deyip kitabın geri kalanını dikkate almıyorlar. Pratikte farkeden ne?
Sonuç: Eğer mukkaddes kitap bir kenara atılmamış olsaydı biz namazı ve kabeyi tartışıyor olmazdık. Çünkü inananlar namazlarını değil tüm peygamberlerin icra ettiği salatlarını icra ediyor olurlardı.
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Sekiznoktabir Yazdı:
"Kur'an yeterlidir" görüşünüze katılmıyorum.
Sekiznoktabir Yazdı:
Dinin kaynağı Kur'an la birlikte
sünnet değildir. Kur'an la birlikte başka birşeydir.
Sekiznoktabir Yazdı:
8 ALA 87:18
Hiç kuşkusuz, bu Kur'an (bu bildiri), ilk
sayfalarda da elbette vardır.
selam,
inne haazaa le fiis suhufiil uulaa.../ kuşkusuz bu önceki
sayfalarda da vardı......a la/18
bu ifadedeki "önceki sayfalarda da olan", bu ayetten
önceki ayetlerde 11,12,13,14,15,17. ayette
bildirilenlerdir....
vel yahkum ehlul inciili bimaa enzelallaahu fiihi.../
incil sahipleri Allah ın onda indirdiğiyle
hükmetsinler....maide/47
ve enzelnaa ileykel kitaabe bil hakkı musaddıkan limaa
beyne yedeyhi minel kitaabi ve muheyminen aleyhi.../
sana kitabı gerçek ile indirdik, kitaptan "limaa beyne
yedeyhi" olanı doğrulayan olarak.....maide/48
kitap hak ile indirilmiş... ne olarak, daha önce
gelenden/incilden "limaa beyne yedeyhi" olanı doğrulayan
olarak...
daha önce gelen incildeki "limaa beyne yedeyhi" önceki
ayetteki Allah ın onda indirdikleri...
önceki sayfalar içindeki Allah a ait olan ayetlerdir....
incilden, tevrattan, zeburdan vs..hangisinden kimin ne
kadar yararlandığı veya neye biad ettiği beni
ilgilendirmez....
konu salat ve "iqame es salaate" ifadesi ne anlama gelir
anlamak için "kur an yeterlidir"...
"iqame es salaate ve itaa ez zekaate".....bir öğüttür,
öğüt basit "iqame es salaate/vahye/tebliğe/gönderilen
ilme uy/yerine getir/hayatına uygula ve sonucunda itaa ez
zekaate/arınmış hale gel"...
bu ilk sayfalardada böyleydi son sayfalardada böyledir...
zikrin/kur anın/öğüdün/kitabın özü budur/ bildirilen
hükümlere uymak onları kaale alıp hayatında
uygulamak/yerine getirmek ve böylece arınmaktır...
ekımis salate li dulukiş şemsi ila gasakıl leyli ve
kur’anel fecri...
güneşin batımından gecenin kararmasına kadar salat ı
iqame et/vahy ile/kur an ile öğüt ver, sabah kur
anınıda/söylevinide/hitabını da....
burada elçiden istenen belli "ekımis salate"...
kullanılan ifadedeki kur an da,
söylev/nutuk/hitab/toplanma anlamındadır....
vb.....
ben bu sonuca kur an dan ulaşırım yorumum kimseyi
bağlamaz...
kur an ı ve kendisinde geçen ifadeleri anlamak için kur
an yeterlidir, bunu kur an kendisi de söyler...
keyfi isteyip uygun görenler ilimlerinin yettiği
kadarıyla gider ilk sayfalardan da yararlanır o "başka
birşey" neyse ondan da...
bakara/3
ve mimmaa razaknaahum yunfikuune.../
rızıklandırdıklarımızdan infak ederler/ihtiyaç
sahiplerine verirler/bağışlarlar...
bakara/7
ve lehum azaabun aziimun.../ ve büyük ceza onlaradır...
hacc/21
ve lehum makaamıu min hadiidin.../ onlara demir gürzler
vardır...
fatır/7
ve hum yastarihuune fiihaa, rabbenaa ahricnaa.../ içinde
feryat ederler "rabbimiz bizi çıkar"...
burdaki ifadeler de eril...cennetteki çıtırlar
onlarınsa...cezada onların, infak emride, gürzlerde,
feryatta onların bayanlar bunlardan muaf demekki...
müzzemmil/9
rabbul meşrıkı vel magribi laa ilaahe illaa huve.../
heryerin efendisidir, ondan başka ilhah diye birşey
yok...
bu ayetteki efendi Allah ve hitab gene eril...
eril ifadeler belli bir cinsiyete vurguysa bu ifadedeki
hitab neden eril...
"iqame es salaate ve itaa ez zekaate".....bir öğüttür,
öğüt basit "iqame es salaate/vahye/tebliğe/gönderilen
ilme uy/yerine getir/hayatına uygula ve sonucunda itaa ez
zekaate/arınmış hale gel"...
bu ilk sayfalardada böyleydi son sayfalardada böyledir...
zikrin/kur anın/öğüdün/kitabın özü budur/ bildirilen
hükümlere uymak onları kaale alıp hayatında
uygulamak/yerine getirmek ve böylece arınmaktır...
...demişsiniz. Katılmamak mümkün mü? Ne kadar güzel demişsiniz. Peki bunu siz mi buldunuz?
Fers Yazdı:
Sekiznoktabir Yazdı:
8 ALA 87:18
Hiç kuşkusuz, bu Kur'an (bu bildiri), ilk
sayfalarda da elbette vardır.
selam,
inne haazaa le fiis suhufiil uulaa.../ kuşkusuz bu önceki
sayfalarda da vardı......a la/18
bu ifadedeki "önceki sayfalarda da olan", bu ayetten
önceki ayetlerde 11,12,13,14,15,17. ayette
bildirilenlerdir....
Gene aynı hataya düşüyorsunuz. Kelimelerle boğuşurken bütünü algılayamıyorsunuz. Elbetteki kelimelerin gerçek anlamını ortaya çıkarmak çok önemli. Ama bunu yaparken derin mantıksal hatalar yapmamak gerek.
İfadenize göre 11,12,13,14,15,17. ayette
bildirim yapıldıktan sonra finalde malum olan tekrarlanıyor. Hatta 'inne' vurgusu ile iyice kuvvetlendirilerek 'bak 3-5 ayet önce kuşkusuz bunlar vardı' deniyor. Ne kadar mantıklı!?
Fers Yazdı:
incilden, tevrattan, zeburdan vs..hangisinden kimin ne
kadar yararlandığı veya neye biad ettiği beni
ilgilendirmez....
Bu tutumunuz bana ümitsizlik ve üzüntü veriyor. Şu hristiyanlar kendi sitelerinde her fısatta Muhammed ve Kur'an aleyhine yazar dururlar. 'Durun kardeşim mesele sizin sandığınız gibi değil' deyip gerçekleri Kur'an dan izah etmeye başladığımızda 'bizim Kur'an a ihtiyacımız yok bizim için yok hükmünde' derler. Siz de böyle yapmakla aynı katı tutumu sergiliyorsunuz. Ümitsizliğim ve üzüntüm bu yüzden.
Fers Yazdı:
konu salat ve "iqame es salaate" ifadesi ne anlama gelir
anlamak için "kur an yeterlidir"...
...
ben bu sonuca kur an dan ulaşırım yorumum kimseyi
bağlamaz...
kur an ı ve kendisinde geçen ifadeleri anlamak için kur
an yeterlidir, bunu kur an kendisi de söyler...
keyfi isteyip uygun görenler ilimlerinin yettiği
kadarıyla gider ilk sayfalardan da yararlanır o "başka
birşey" neyse ondan da...
Kur'an kendisinde geçen ifadeleri anlamak için yeterli diyorsunuz. Namazda olduğu gibi insanlar, imam ne derse desin ses etmeden duracak değiller her halde. Salatınızı gerçekleştiriken insanlar anlattıklarınıza secde etmek için size sorular soracaklar.
'Mesih ne demek! İsa'nın lakabı mı yoksa soyadı mı!? Bu mesih hitabını anlamadık!' dendiğinde ne anlatacaksınız?
Eyub kimdir? Ne yapmıştır? Eyub'u kitapta anmamız 'Eyub diye bir peygamber varmış; çok iyi bir kulmuş' demekten ibaret mi? Zaten Kur'an ayetleri bu kadarını söylüyor.' dendiğinde farklı ne söyleyeceksiniz?
'Davut kim? Günahı neymiş de affedilmiş?' Biz anlamadık dendiğinde ne diyeceksiniz?
'Yunus kim? Tanrıyla sorunu ne? Bir peygamberin tanrı ile ne sorunu olabilir? Bu ne iştir hocam?' dendiğinde ne olacak?
sekiz nokta bir kardeşe göre kitap tüm peygamberlere indirilen şeydir...
kuran bu kitabın son sayfalarıdır...
yada dergi benzetmesi yapabilirsek...
bu derginin ilk sayısı ademe inmiş...
sonra her peygambere birer fasikül birer sayı verilmiş...
musaya verilen le isaya verilen aynı mecmuanın farklı sayıları sadece...
kuran da en son çıkan sayısı bu kitabın...
ilginç bir yaklaşım ve tekralamaya değer...
kitabın ne olduğu konusunda farklı görüşler vardır...
her dinin müntesiplerince kitap deyince kendi ellerindeki utsal kitaplar anlaşılıyor...
bazılarına göre kitap ile kasdedilen hayatın kendisidir yaşamdır ...
yaşam allahın yazdığı bir kitaptır ve kuran da yada incilde o kitaptan okunanlar dır...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Sekiznoktabir Yazdı:
Peki bunu siz mi buldunuz?
anlaşamıyoruz,
ay uzaydayken, gökte görünüp dururken ve yukarı bakan
herkes görebilirken bende aşağı değilde yukarı baktım
sonra o na bakıp "ay ı gördüm" dedim....
benden önce başkalarıda görmüş ve hala görüyor diye "ay ı
sen mi keşfettin/buldun/farkettin" diye soracak mısın...
gördüm de üzerine "trade mark" mı koydum,"ben
keşfettim/ilk gören benim/benden başka bilen olmadı
şimdiye değin" diyerek...
sorduğun soru bana samimi gelmedi, belki anlatamadım,
belkide anlamak istemiyorsun...
Sekiznoktabir Yazdı:
Gene aynı hataya düşüyorsunuz.
Kelimelerle
boğuşurken bütünü algılayamıyorsunuz. Elbetteki
kelimelerin gerçek anlamını ortaya çıkarmak çok önemli.
Ama bunu yaparken derin mantıksal hatalar yapmamak
gerek
18. ayetten önceki ayetler, 11,12,13 öğüdü inkar
edenlerin sonuyla ilgili ifadelerdir, 14,15. ayetlerde
öğüde kulak verenlerle ilgili...
bunların önceki sayfalarda olması doğal çünkü genel
hükümler...
nedir o "derin mantıksal hatalar"...
Sekiznoktabir Yazdı:
Bu tutumunuz bana ümitsizlik ve
üzüntü
veriyor. Şu hristiyanlar kendi sitelerinde her fısatta
Muhammed ve Kur'an aleyhine yazar dururlar.
kimin ne yaptığı beni ilgilendirmez dedim/diyorum...
vel yahkum ehlul inciili bimaa enzelallaahu fiihi.../
incil sahipleri Allah ın onda indirdiğiyle
hükmetsinler....maide/47
ve enzelnaa ileykel kitaabe bil hakkı musaddıkan limaa
beyne yedeyhi minel kitaabi ve muheyminen aleyhi.../
sana kitabı gerçek ile indirdik, kitaptan "limaa beyne
yedeyhi" olanı doğrulayan olarak.....maide/48
kur anda, "öncekilerin bozulduğunu/yerine geldiğini,
devamı olduğunu, hükümlerini kaldırdığını/geçersiz
kıldığını" bildiren ayetlerden benim haberim yok, haberi
olan/bilen/gören varsa ona göre yaşasın...
bu ayetleri yer işgal etsin diye koymadım...
Sekiznoktabir Yazdı:
insanlar anlattıklarınıza secde
etmek için
size sorular soracaklar.
Sekiznoktabir Yazdı:
'Yunus kim? Tanrıyla sorunu ne? Bir
peygamberin tanrı ile ne sorunu olabilir? Bu ne iştir
hocam?' dendiğinde ne olacak?
Eeee.... Salat bu; namaza benzemez...
hoca derse girip digital elektronik dersini anlatmaya
başlarsa kendisine soracağım sorular....
anot, katot, diot vs... nedir, ne işe yarar bunlar,
tasarladığım devredeki işlevi nedir...
bu ders herkes için zordur, başka bir diyarda x bir hoca
da öğrencilerine bu dersi vermişti, o da zorlanmıştı ders
verirken talebelerine" şeklindeki bir örneklemeye....
" x prof kim, neden zorlandı, Bu ne iştir hocam? " diye
aklını yoranlar çıkacaktır elbet...
ama esas soru "anot, katot, diot vs..." dir o da
derste/hocanın müfredatında mevcut....
digital elektronik bu....
hükümler nettir, bellidir/açıktır kim için...ondört asır
önceki kureyş kabilesi için...
kim ne kadar tarih/devrin tarihi/kabilenin
kültürü/deyimleri/atasözlerini ve ne kadar arapça bilirse
bilsin onların beyinlerindekine giremezler, öz muhatab/en
iyi anlayanlar onlardır....
günümüze düşen, genel hükümlerden nasiplenmektir......
selam ile.. konuyu en baştan beri bende takip ediyorum ve tr de bulunan tüm mealler dahil hepsini gözden geçirdim..salat-namazmıdır sorusunu kendime sordugumda SALAT KESİNLİKLE NAMAZ DEĞİLDİR sonucuna vardım. eğer namaz dersek allaha ayetlerine ve bunca zülme tecrite baskıya (teklif edilen süper makamlara şanlara şehvetlere karşı gelip) yılmadan usanmadan allahın yardımıyla savaşına devam eden elçiye uyarıcıya iftira atmış oluruz.. saygılar..
Katılma Tarihi: 12 ekim 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 12
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam,
sekiznoktabir şöyle diyor;
"Kur'an kendisinde geçen ifadeleri anlamak için yeterli diyorsunuz. Namazda olduğu gibi insanlar, imam ne derse desin ses etmeden duracak değiller her halde. Salatınızı gerçekleştiriken insanlar anlattıklarınıza secde etmek için size sorular soracaklar.
'Mesih ne demek! İsa'nın lakabı mı yoksa soyadı mı!? Bu mesih hitabını anlamadık!' dendiğinde ne anlatacaksınız?
"Eyub kimdir? Ne yapmıştır? Eyub'u kitapta anmamız 'Eyub diye bir peygamber varmış; çok iyi bir kulmuş' demekten ibaret mi? Zaten Kur'an ayetleri bu kadarını söylüyor.' dendiğinde farklı ne söyleyeceksiniz?
'Davut kim? Günahı neymiş de affedilmiş?' Biz anlamadık dendiğinde ne diyeceksiniz?
'Yunus kim? Tanrıyla sorunu ne? Bir peygamberin tanrı ile ne sorunu olabilir? Bu ne iştir hocam?' dendiğinde ne olacak?"
sence ne olacak?
uyduracak mısın?
sana kalırsa uyduracaksın. uydur gitsin.
biri soracak. Kurandaki bilgi de bir iki ayet. bununla vatandaşın sorusunu nasıl yanıtlayacağız öyle m? çünkü yetmeyecek. İsa nedir, mesih nedir, eyyüp kimdir, nuh kimdir, tufan nasıl olmuştur... kuran ayetleri belli. bu da bütün sorularımızı karşılamıyor. Peki ne yapacağız? vatandaşa cart curt olur mu, geniş bir açıklama yapmak gerek değil mi ya!..
nasıl yapacağız?
uyduracağız!...
tufanı kim gördü? kimse.. Bir belge, video kayıtları, yutube videoları, Tufana tanık olanların 8. noterden yeminli ifadeleri, belgesel kayıtlar o kadar çok ki gösterirsin dökümanları vatandaş anlar.
Arkadaşım sizde hiç mi akıl izan adına bir şey kalmadı?
eyyübü kim gördü?
nuhu kim gördü?
kimse. elde de bir yazılı kaynak yok. olan kuranda neyse o kadar. ondan fazlası yok. senin kafanda sorular var diye daha fazlasını nerden bulacağız? Yani sen vatandaşı tatmin etmek için daha doğrusu onu yalan la uyutmak için uyduralım diyorsun.
yüzlerce yıldır din bezirganları da tam bunu yapıyor işte. yalan öyküler uyduruyor.
bakın ne kadar tufan öyküsü, nuh öyküsü, ibrahim öyküsü, yunus öyküsüvs... var elimizde hiçbir belge olmadığı halde, yani onların yaşamışlığına, ne zaman nerede nasılına tanık olan hiç kise olmadığı halde, hiçbir yazılı, görsel kaynak belge olmadığı hald hocalar ciltler dolusu kitaplar yazmışlar, diyaloglar üretmişler.
nasıl oluyor böyle? doğru mu bu?
Allah demiyor mu zannınız üzerine yargı üretmeyin, doğrulukla tartın, yalan zanda bulunmayın...
desin ne olacak ki!...
yalan öyküler uyduranlar Allah'ı bir kenara bırakıyor. Allahın vermediği bilgiyi onlar üretiyor.
Kuranın deyişiyle söylersek sen orada mıydın be adam? tufan olurken orada mıydın? ibrahim ateşe atılırken sen orada mıydın. peygamber sözde miraca çıkarken sen onunla beraber miydin de diyaloglar yazıyorsun, tanıklık etmiş gibi anlatıyorsun.
vatandaş soru sorarsa ne yanıt vereçekmişiz... Ne kadar bilgi varsa , ne varsa onu vereceğiz, olmayan bilgiyi mi vereceğiz.
Sen ne demek istiyorsun, eğer sorular karşılıksız kalırsa yalan uyduralım gitsin diyorsun.. yazık çok yazık..
Yalan Allah'ın nefret ettiği bir iş değil mi?
Gerçek şu, din diye öğretilenelere bakın, baştan sona uydurma öyküler yığıntısı. bu uydurmaları toplayıp atın ne kalacak? bir parça saf, arınık gerçek. Gerçek, hakikakt kalacak.
Ama yok, Allah'ın bile söylemediğini, bildirmediğini uyduracaksın, bunu yaptılar din yobazları, dini tamamen öyküye dönüştürdüler. dinde ruhban lık yok diyenler yüzbin klişilik bir ruhban ordusu kurmuş durumda ve hikaye üreterek para kazanıyorlar...
ille dini karışık, ritüeller yumağı haline getirecekler, yetmedikçe yenilerini uyduracaklar...
sekiznoktabir gibi düşünen milyonlar din peşinde değil, öykü peşinde, yalanla kendilerini hipnoz ediyorlar.
yalana gereksinimimiz yok, daha çok saflığa,arınmaya, gerçeğe, hakikate gereksinimimiz var. Bilimsel doğrulara, bilimsel kaynaklara, akla gereksinimimiz var.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma