Yazanlarda |
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
--------------------------------------------------------
Yine güldürüyorsun! Bari çocuk sınıfı geçiyo mu? Allah’tan dilediğin notu alıyor mu? İşlerin istediğin gibi oluyor mu? Türkiye’de yüz binlerce lise mezunu üniversite sınavlarında sıfır çekiyorlar, onlara da dua ediversen...!
-----------------------------------------------------------
Sayın HAKTANSAPMAZ,
Bana din fikrini sevdirenlerden biri DALE CARNEGİE dir. Onun Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak isimli kitabını Ömer Rıza Doğrul çevirisinden okumuştum. Bir Protestan Hristiyan olan yazarın fikirlerinde İslamiyet ile çok örtüşen yönler görmüştüm.
Ayrıca Protestan Hristiyanlığı iyi bilirim. Allah güya kimin cennete gideceğini baştan belirlemiş. Eğer insanlar çok çalışır. Dünyevi olarak çok gelişirse , ölmeden evvel Allah o kişiye seçilmişlerden olup olmadığını bildirirmiş. Yani Kadercilikten alıp, öyle bir çalışkanlık, öyle bir akılcılık veriyor ki din, işte Amerikayı Amerika yapan bu protestanlık inancıdır.
Bir protestan çok çalışkandır. Asla Kaytarmaz. Kaytaran bir Amerikalı görürseniz o ya katolik, ya ortodoks veya başka dindendir. Manyakça bir çalışma aşkı vardır. Ben protestan inançlı Amerikalı ve Almanlar kadar çalışmayı seven başka insan görmedim.
Zaten kapitalizmi ve dünyadaki teknik gelişmeyi yaratan Protestan inancıdır. İlk gelişen ülkeler de Protestan ülkelerdir.
İslam daki yeni görüşlere ingilizce bazı kaynaklarda Protestant İslam denmesinin sebebi budur.
Amerika 1626 dan 1920 lere kadar çok dindar bir ülkeydi. Herkes her pazar mutlaka kiliseye giderdi. (küçük ev dizisini Laura İngals ı falan hatırlayın).
1920-1957 arası çoğu insanın otomobili vardı. Artık insanlar pazarları kilise yerine otomobille pikniğe gider oldular.
1957 de doğum kontrol hapının icadıyla, 1962 den beri cinsel özgürlük var. Cinslerarası güreş turnuvaları kesintisiz devam etmekte.
Yani Amerika gibi dindar, temiz bir ülkeyi otomobil ve doğum kontrol hapı mahvetti.
Neyse Dale Carnegie ve kitapları Kişisel gelişim sektörünün kurucusudur.
Hele ki bu kitabında bir yerde diyordu ki “ Hayatta bana en büyük mutluluğu veren şey Newyorkta Trinity kilisesinde diz çöküp DUA etmektir.
Benim dini , gericilik olarak gördüğüm yıllarda adam bunlardan bahsediyordu ve bunlardan etkilendim.
Ayrıca Doya doya tüm içtenliğinizle dua etmenizde dinen ne yanlış var.
Bunun zevkini ben maalesef CARNEGİE gibi bir hristiyanın kitabından öğrendim. Niçin böyle güzel bir yaklaşımı İslami bir kitapta bulamadım. (Çünkü tasavvufi üfürüklerle dolulardı da ondan)
Tamam dua et dünyadan fazla ahiret için et diyorsan bu Bakara 201 e aykırı. Dünya içinde Ahiret içinde isteyebiliriz.
Kişisel gelişim uzmanları her zaman bir hedefiniz olsun. Bu hedefleriniz somut ve ölçülebilir olsun der. Eğer böyle hedefleriniz yoksa siz hangi limana gideceğini bilmeyen bir yelkenli gemi gibisinizdir derler.
Örneğin Allahım bana para ver demiyeceksiniz. Allahım bana şu iş için 10.000 TL ver diyeceksiniz. Bunu derseniz ve odaklanırsanız. Hedef belli dir. Elde edersiniz. Gibi. Öbür türlü paranız olsa bile ne için, ne kadar istediğinizi bilmediğinizden bundan tam yararlanamazsınız.
Onun için etrafımdaki insanları da bu bilgilerle yetiştiriyorum. Ayrıca Bunda Kur’ana aykırı bir şey yok. AMERICAN WAY OF LIFE dır. Kim ne diyebilir ki.
Bizim Amerikalıdan farkımız, Amerikalının her zaman bir A ve bir B planı vardır. Tutmasa bile her zaman plan yap. Evdeki hesap çarşıya uymayabilir ama herzaman evde hesap yap.
Yani bir takım Kişisel Gelişim kaidelerini Dinde uyguladım ve bunu çocuklara öğrettim diye bunda gülünecek alay edilecek şey nedir.
Elbette ben de , çocuklarımda bu pratikten çok yararlanmaktayız. Sonuçlar harikadır.
Kur’anda “ insan için çalıştığının karşılığı vardır der.” Ayrıca bir ayette “insanoğlu için meşakkat vardır” der. “Duanız olmasa ne kıymetiniz vardır”, “Bana dua edin size istediğinizi vereyim” “Müslümanlar Allaha tevekkül etsinler “ Ayetleri var.
Şimdi surelerini araştıramadım. Merak eden google dan, Kurandaara dan falan bulsun.
O dediğiniz üniversite öğrencileri bu ayetlerin gereğini yerine getirseler mutlaka başarılı olurlar.
Ben Duanın Manevi gücüne dikkat çektim. Gidin KURU KURUYA ÜFÜRÜN demedim.
Ayrıca işte şu sureyi şu kadar okursan şu olur tipi ÜFÜRÜKLERE inanmam ve uygulamam.
Kur’anın Dua ile ilgili ayetlerinde çok büyük bir manevi sığınak buldum.
Kur’an bunu diyor da , bizim Kur’an dışındaki islami kitaplar ne diyor. Hinduizm den gelme tasavvufi üfürükler.
Lütfen, Beni ÜFÜRÜK lerle uğraşan GELENEKSEL müslümanlar ile karıştırmayın.
Herkese Selamlar.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Yapmayın Allah aşkına, Ayetleri düşünün, anlamaya çalışın..! “Duanız olmasa…!!!” Bana şunu ver bunu ver…! Benim için şunu yap bunu yap…! Bunu sınıf geçir, şuna iyi not ver…! Allah’la ve Ayetleriyle dalga mı geçiyorsun? Oradaki dua imandır, Allah’ın size olan çağrısına icabetinizdir, sizin O’na / dinine çağrınızdır. Bunu anlamak bu kadar zor mudur?
------------------------------------------
Sayın Haktansapmaz,
Bu ayetleri benim dediğim gibi yorumlamanızda hiçbir mahzur yok. Hatta bunun imanla falan da alakası yok. Bunun Kullukla alakası var. Her şeyin Yüce Allahın Takdiriyle olduğunun bilinciyle alakası var.
Zaten Yüce Allah bizim bu bilinçte olmamızı istiyor.
Siz sanıyorum Tasavvufi yorumluyorsunuz. Dünyevi istekleri falan düşük düzey istekler olarak yorumlayabilirsiniz. Ama Bakara 201 hem dünyevi, hem ahiri isteklerimizi dengeli yapmamızı buyurur. Ben bunun bilincindeyim. Zaten bütün müslümanlarda bilincindedir.
Benim Yüce Allahın Ayetleriyle Dalga geçmek gibi bir niyetim ve eylemim OLAMAZ.
Siz kelimeleri zahiri anlamlarının dışında yorumluyorsunuz. Böyle yorumlayıp derin manalara varabilirsiniz.
Ama bu size kelimenin , cümlenin ZAHİRİ manasını gözardı etme hakkını vermez.
Dua ile ilgili olarak aşağıdaki linki veriyorum. Oradaki görüşlerde kendi anlattıklarıma ters bir şey görmedim.
http://www.haksozhaber.net/okul_v2/article_detail.php?id=223 8
Herkese selamlar,
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili Metehan 2003 merhaba!
Sayın Saffet Metin kardeşin yazısı hem uzundu hem de farklı farklı konular içeriyordu. O nedenle cevaplarımı bölümler halinde konu ile bağlantıyı koparmamak ve okuyucuya mukayese etme kolaylığını sağlamak açısından aralara yazmayı uygun gördüm. Siz ise net sorular yöneltmişsiniz, bunları cevaplamamı istemişsiniz sadece. Herhangi bir karşı iddiada bulunup bir tezi uzun uzun anlatmamışsınız. Onun için yazdıklarınızın aralarına yazmayı gerektiren bir sebep de yok zaten.
Benden anlatmamı istediğiniz konu salat ve zekattır. Kuran'da bana göre namaz yoktur dediğim için namazdan sadece luzum gördükçe bahs edeceğiz. Salat ve zekat Kuran'da çok ve yaygın olarak detay olmadan tekrarlanmaktadır. Bu her iki tabir genellikle beraber hem Mekki hem de Medeni surelere eşite yakın serpiştirilmişlerdir.
Namaz ilgili kitaplarımızda anlatıldığına göre, cumhurun görüşüne göre Medine'de, diğer bir görüşe göre de Mekke'den Medene'ye, tercih edilen görüşe göre,hicretten 18 ay önce miracta farz kılınmış.
Zekat ise kaynaklarımıza göre hicretin 2.yılında oruçtan önce farz kılınmış.
Kuran'da zekat kelimesi dediğim gibi hem Mekki hem Medeni ayetlerde yer alır. Medinede farz kılınmış zekatn Mekki ayetlerde yer almaması gerekirdi. Öyleyse ortada bir çarpıtma var. Kuran'da zekatın mali bir yaptırım olduğuna dair bir tek açıklama bulunmaz. Kimlerden alınır, kimlere verilir vs ile ilgili de hiç bir bilgi yoktur Kuran'ın hiç bir yerinde. Öyleyse Kuranda çok tekrarlanan "zekatı verirler, zekatı veriniz" şeklinde çevirilen tabirler neyin nesi? Çok ilginçtir zekat çoğul şekliyle hiç gelmemiş. Yani zekatları verin, zekatları verirler denmemiştir. Buna karşılık, mali bir ritüel olan sadaka, Kuran'da hem tekil hem de çoğul şekliyle yerini almıştır; sadaka ve sadakalar olarak. Ayrıca sadakaların kimlarden alınıp kimlere verileceği de anlatılmıştır.
İşte İslam fakihleri bu anlamdaki sadakaya zekat demişler ve Kuran'daki zekat kelimelerini hep bu anlamda anlamışlar.
Peki zekat bu anlatıldığı mali vergi değilse nedir?
Salat, Kuran'a bağlılık, O'nu izlemektir. Kimi yerde inanç/ dindir. Kimi yerde Kuran dersidir. Bunun detayına girmeyeceğim. "Kuan'da Salat Namaz mıdır" başlığı altında benimde katkıda bulunduğum görüşümü yansıtan çokça bilgi sunulmuştur.
Zekat ise temizlenme, arınmadır. Salat ve zekat kısaca; Kuran'ı izleyip şirkin kirinden, pisliğinden tamamen arınmaktır. "Namazı kılın ve zekatı verin" yerine "Kuran'a bağlılığı yerine getirip arınmayı sağlayınız" diye çeviri yapılmalı. Kuran'da geçen ilgili ayetleri dikkatli olarak incelerseniz anlamının dediğim gibi olduğunun siz de farkına varacaksınız.
Allah'a emanet olun. Esen kalın.
|
Yukarı dön |
|
|
MUHTEREMARAS Yeni Uye
Katılma Tarihi: 23 ocak 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 18
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
BEN MUHTEREM ARAS,İSMİMDE GERÇEK(mahlas değil)KENDİMDE GERÇEĞİM.HAK BİLDİĞİM YOLDA,KORKMADAN YÜRÜYORUM.ŞİMDİ BAZI ARKADAŞLARIN TAVSİYESİNE UYGUN,KÜÇÜK HARFLERLE YAZACAĞIM.Kıymetli site müdavimleri,ben 23 ocak 2009 tarihinde,bu siteye özel ilgi duyarak üye oldum.salat ve namaz konusunda, hepinizce malum olan soruyu sordum.sizlerde eminim takip ediyorsunuzdur.soruma hala bugün olmuş,10 adete yakın ,sözde cevap verilmiş gibi yapılmasına rağmen,NET CEVAP ALAMADIM, üzülerek belirteyim,tam bir cevap alamadığımı özellikle belirtmek istiyorum.bilgisayar ortamında büyük harfle yazı yazmanın,saygısızlık gibi algısına takılmaktan öte,okuyucunun dikkatini çekmek,izlenmeyi,okunmayı sağlamak açısından tarafımdan bilerek uygulanmıştır.hata varsa özürdileme erdeminide, gösterebilecek biriyim.arkadaşlar bu SİTEDE KİM KİMDİR...BİLEN VARMI.kafalar net değil.kim neyi savunuyor.KİMLER NEYE KARŞI,SANKİ TAM BİR KAYIKÇI DÖVÜŞÜ.sanki 3 veya 5 kişilik bando gibi.kimse kusura bakmasın.RA 55 rumuzu ile yazan arkadaşın sorusuna yeterli cevap yok.HAKTAN SAPMAZ rumuzlu üye ile görüş ve düşüncelerim zaman zaman parelellik gösterirken,bazende ters düşünebiliyorum.uzman sıfatında üye olan,SAFFET METİN,METEHAN 2003,ASIM,tartışmayı açan ELMUH rumuzlu üyelerin toplam 5 kişi gibi olduğu,ancak 3 gerçek kişinin bu isimler ile siteye yön verdiği kanaatindeyim.şimdi ne var bunda diyeceksiniz.bütün yazıları okuyun birşeyler bulacaksınız.HOŞGÖRÜSÜZLÜK,SORULARA KARŞI TAHAMMÜLLSÜZLÜK,birliktelik dayanaşma göreceksiniz.yazılara verilen sözde cevaplarda veya paslaşmalarda ,ittifaklarda göze gelecektir.bu sitedeki üyeliğimi gözden geçireceğim.11.sahifede sorduğum sorunun cevabı kesin ,kısa, net ,gelinceye kadar sitenizi,takip edeceğim.gelmez ise üyelikden vazgeçeceğim.sanıyorum uzman üyelerin, dışında benim gibi birkaç üye kişi var.ben olmadan bando istediği senfoniyi çalsın,isteyenler izleyin.KIYMETLİ KARDEŞLERİME acizane bir tavsiyede bulunayım.İLMİ SİYASET GİBİ BİRTAKIM ŞEYLER YAPMAYA HİÇ İHTİYAÇ YOK.kuranı kerimin tamamında bahse konu edilmiş,İMAN ,İTİKAT,İBADET,AHLAK,MUAMELATTAN müteşekkil konuları kapsayan o yüce kitaba iman etmiş insanlara,ya GERÇEK KURANIN, GERÇEK HÜKÜMLERİNİ delillerini ortaya koyarak sununuz.yada EBEDİYETE KADAR SUSUNUZ.okuyucuların kafasını karıştırmayınız.ÖNCE GÖRÜŞ BİRLİĞİNİ KENDİ KENDİNİZE SAĞLAYINIZ.kaynaklarınız,delilleriniz sağlam ve güvenilir olsun.ALLAH VE RESULÜNÜ ÖLÇÜ ALINIZ.onun dışındaki görüş ve düşüncelere pirim vermeyiniz.şu veya bu düşüncelerin,ekollerin etkisinde kalmadan,SAHİBİNİN SESİ MARKALARIN KALEMŞÖRLÜĞÜNÜ YAPMAYA KALKMAYINIZ.herkezi selamlıyorum.ALLAH'a emanet olunuz.ALLAH, HER İNANAN İNSANA AKIL VERSİN(amin)
__________________ muhterem aras
|
Yukarı dön |
|
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
MUHTEREMARAS Yazdı:
BEN MUHTEREM ARAS,İSMİMDE GERÇEK(mahlas değil)KENDİMDE GERÇEĞİM.HAK BİLDİĞİM YOLDA,KORKMADAN YÜRÜYORUM.ŞİMDİ BAZI ARKADAŞLARIN TAVSİYESİNE UYGUN,KÜÇÜK HARFLERLE YAZACAĞIM.Kıymetli site müdavimleri,ben 23 ocak 2009 tarihinde,bu siteye özel ilgi duyarak üye oldum.salat ve namaz konusunda, hepinizce malum olan soruyu sordum.sizlerde eminim takip ediyorsunuzdur.soruma hala bugün olmuş,10 adete yakın ,sözde cevap verilmiş gibi yapılmasına rağmen,NET CEVAP ALAMADIM, üzülerek belirteyim,tam bir cevap alamadığımı özellikle belirtmek istiyorum.bilgisayar ortamında büyük harfle yazı yazmanın,saygısızlık gibi algısına takılmaktan öte,okuyucunun dikkatini çekmek,izlenmeyi,okunmayı sağlamak açısından tarafımdan bilerek uygulanmıştır.hata varsa özürdileme erdeminide, gösterebilecek biriyim.arkadaşlar bu SİTEDE KİM KİMDİR...BİLEN VARMI.kafalar net değil.kim neyi savunuyor.KİMLER NEYE KARŞI,SANKİ TAM BİR KAYIKÇI DÖVÜŞÜ.sanki 3 veya 5 kişilik bando gibi.kimse kusura bakmasın.RA 55 rumuzu ile yazan arkadaşın sorusuna yeterli cevap yok.HAKTAN SAPMAZ rumuzlu üye ile görüş ve düşüncelerim zaman zaman parelellik gösterirken,bazende ters düşünebiliyorum.uzman sıfatında üye olan,SAFFET METİN,METEHAN 2003,ASIM,tartışmayı açan ELMUH rumuzlu üyelerin toplam 5 kişi gibi olduğu,ancak 3 gerçek kişinin bu isimler ile siteye yön verdiği kanaatindeyim.şimdi ne var bunda diyeceksiniz.bütün yazıları okuyun birşeyler bulacaksınız.HOŞGÖRÜSÜZLÜK,SORULARA KARŞI TAHAMMÜLLSÜZLÜK,birliktelik dayanaşma göreceksiniz.yazılara verilen sözde cevaplarda veya paslaşmalarda ,ittifaklarda göze gelecektir.bu sitedeki üyeliğimi gözden geçireceğim.11.sahifede sorduğum sorunun cevabı kesin ,kısa, net ,gelinceye kadar sitenizi,takip edeceğim.gelmez ise üyelikden vazgeçeceğim.sanıyorum uzman üyelerin, dışında benim gibi birkaç üye kişi var.ben olmadan bando istediği senfoniyi çalsın,isteyenler izleyin.KIYMETLİ KARDEŞLERİME acizane bir tavsiyede bulunayım.İLMİ SİYASET GİBİ BİRTAKIM ŞEYLER YAPMAYA HİÇ İHTİYAÇ YOK.kuranı kerimin tamamında bahse konu edilmiş,İMAN ,İTİKAT,İBADET,AHLAK,MUAMELATTAN müteşekkil konuları kapsayan o yüce kitaba iman etmiş insanlara,ya GERÇEK KURANIN, GERÇEK HÜKÜMLERİNİ delillerini ortaya koyarak sununuz.yada EBEDİYETE KADAR SUSUNUZ.okuyucuların kafasını karıştırmayınız.ÖNCE GÖRÜŞ BİRLİĞİNİ KENDİ KENDİNİZE SAĞLAYINIZ.kaynaklarınız,delilleriniz sağlam ve güvenilir olsun.ALLAH VE RESULÜNÜ ÖLÇÜ ALINIZ.onun dışındaki görüş ve düşüncelere pirim vermeyiniz.şu veya bu düşüncelerin,ekollerin etkisinde kalmadan,SAHİBİNİN SESİ MARKALARIN KALEMŞÖRLÜĞÜNÜ YAPMAYA KALKMAYINIZ.herkezi selamlıyorum.ALLAH'a emanet olunuz.ALLAH, HER İNANAN İNSANA AKIL VERSİN(amin) |
|
|
Namazın niteliği, vakti ve rekât sayısı!
Nitelik ve amaç:
Salatın/namazın niteliği, kalitesi, mahiyet yada Kur’an’ın istediği nedir?.
Salat/namaz hususunda Kur’an’ın üzerinde durduğu konu vakit yada rekat sayısı değil! Niteliktir. Süreklilik, samimiyet/içsellik, huşuu ve huduu, maddi ve manevi temizlik, tazim saygı, bağlılık vb..
Namaz gösterişsiz olmalı!!! Âdemoğlu
sinesinde barındırdığı her türlü endişeyi kaygıyı ve güvensizlik
duygusunu itminan edeceği, Müslüman’ın İlahıyla olan özel bağı, sükûn
bulabileceği, yalnızlığını paylaşacağı, alacağı önemli kararları,
içindeki fırtınaları, acıyı kederi derdi kasaveti sunacağı ve arada
hiçbir engel olmadan Rabbine götürecek en yakın mesafe namazdır. “Ey iman sahipleri! Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkunuz olmasın ki, Allah sabredenlerle beraberdir.” 2/153
Aşkın olanın hiçbir mekan veya zaman sınırlaması yapmadan her an kulunu davet ettiği, müthiş bir hediyedir namaz. “..Allah anıldığında yürekleri titreyen..”8/2
Sevinçlimi
sin, yoksa sıkıntılımı, içinden çıkamadığın bir sorunun mu var, yada
kimseyle paylaşamadığın bir sırrın, bir ayıbın mı var, beklide huzur
arıyorsun, ne bileyim, insana dair ne kadar erdem veya zaaf varsa say
sırala, Rabbimiz çağırıyor ve bize değer veriyor; “..Sen
onları rüku eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf
ve hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde
eseri-izi vardır. Bu onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki
nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi
kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi.
Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin..” 48/29
(2/3,177 - 5/12 - 6/92 - 8/2,3 - 9/71 - 17/110 - 22/35,41 - 23/2 - 31/4 - 35/29 - 70/22,23,34)
Allah’ın
kulların yaptığı ibadetlere ihtiyacı yok, kullarında fazla yada eksik
kılmasıyla dereceleri yükselmez. Allah gönderdiği mesaja, kulların ne
kadar önem verdiğine ve yaşantılarına ne kadar aktardığına bakar.
İşte
bunun içinde sıklıkla kendisinin anılmasını ister. Her an Allah’ı anın
ki doğru iş tutasınız, hayatınızın merkezinde Allah olsun, insan sosyal
bir varlıktır, ünsiyet/yakınlık kurduğu için “insan” adını almıştır,
hayatı etrafındaki her varlıkla dolaysıyla diğer insanlarla ilişki
içerisindedir. Eşiyle, çocuklarıyla, akrabalarıyla, komşularıyla,
arkadaşlarıyla, okulda, işte, sporda yaşadığı toplumda hayatın her
alanında ilişki içerisindedir. Müslümanların bu ilişki yumağının
merkezine Allah’ı koymaları istenmektedir. Merkezde kimin olduğunu
hatırlamak için de belli vakitlerle namazını hayşiyetle, samimiyetle ve
yüreğinin derinliklerinden gelen bir istekle ifa etmesi gerekmektedir.
Amacı imanı tazelemek, 8/2,3,4 ahlakı zinde ve dinamik tutmak, 29/45 – 107/1-7 sosyal olarak Müslümanlarla ortak birliktelik oluşturmak 2/43,125 – 3/43 – 5/55 cemaat ruhunu zinde tutmak ortak mekanlarda bir araya gelmek. 2/125 - 22/25,26,27
Hülâsa namazın vakit yâda rekât sayısının çokluğu değil, niteliği önemlidir.
Vakti:
Vakitlerle ilgili ayetler, 11/114 – 17/78,79 – 20/ 130 - 24/58 – 30/17,18 -50/39,40 -
Rekatlarla ilgili ayetler, 4/101,102,103
Vakit konusunda iki görüş üç uygulama vardır.
Görüşler:
1.) Görüş “Beş vakit” diyenler: Sabah, öğlen, ikindi, akşam ve yatsı
2.) Görüş “Üç vakit” diyenler: A) Sabah, öğlen ve akşam B) Sabah, akşam ve gece
Uygulamalar:
1.) Beş vakit’i zamanında kılmak.
2.) Beş vakit’i cem/birleştirerek üç vakitte beş kılmak.
3.) Üç vakit’i zamanında kılmak.
Rekâtların sayısına gelince, uygulama malumunuzdur, birde rekâtların sayısının iki olduğunu söyleyenler vardır.
Bu
görüşlere Kur’an ne diyor? Üç vakit ve iki rekât diyenlerin Kuransal
delilleri daha fazla görünüyor, ama beş vakit kılanların da zarar
ettiği söylenemez.
Peki, namaz meselesinin Kur’an’da neden sınırları kalın hatlarla çizilmemiş?
1.) Neden zaten o toplumda uygulanan bir mesele olduğu için, bazı düzenlemeler yapıldıktan sonra aynen devam edin tarzında olmuştur.
2.) Neden Allah vakit ve rekât sayısına yani kemiyete değil keyfiyete önem vermiştir.
3.) Neden
ise asgari vakit (3) ile asgari rekât (2) sayılarını emretmiş, bundan
fazlasını kullara bırakmıştır. Çünkü insanların sosyo-psikolojik
durumları aynı değil, insanlar çeşit çeşittir, duygusal, mantıklı,
kuralcı, titiz, tembel, çalışkan vs.. vs.. zaten Kuran’da da bunun
izlerine rastlamak mümkün ör: “..hasta yada su bulamamışsanız teyemmüm edin..” 4/43-5/6“..ölmeyecek kadar yiyin..” 5/3 “..korku halinde namazı kısaltmanızda bir sakınca yoktur..” 4/103 vb..
ayetlerden de anlıyoruz ki hayatın her zorluğu düşünülerek asgari
miktarda yani 2 rekat 3 vakit yeterli görülmüştür. Ama bu fazla
kılınmaz anlamına gelmemeli, bakın “..sana has nafile olarak gecenin bir kısmında kalk..” “umulur ki rabbin seni övülmüş bir makama çıkarır..” 17/79 yani asgari olanın dışında Rabbine niyazda bulana bilirsin ve üstelik bu senin Allah katında değerini yükseltir.
Tarih
kitaplarında, Resulullah’ın vahiy gelmeden önce beş vakit namaz kıldığı
ve Kur’an tamamlandıktan sonrada aynı şekilde devam ettiğine yer
vermektedir. Şahsen bende üç vakit iki rekat olduğuna kanaat etmeme
rağmen beş vakit namazıma devam ediyorum çünkü fazladan kılma imkanım
el verdikten sonra benim için çok faydalı bir ibadettir.
Not: Kesinlikle namazın kazası yoktur.
Allah ihlasla kıldığımız namazlarımızı kabul buyursun.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın Muhterem Aras,
Ben sizin sorduğunuz bütün sorulara cevap verdim. Metehan 2003, Asım, Elmuh ve İbrahimim arkadaş ta iyi niyetle cevap verdi.
Örneğin isimlerini verdiğimiz Yaşar Nuri Hoca , Süleyman Ateş hoca da öyle cevap verirdi. Zaten linklerden belli.
Sorduğum soruya cevap alamadım dan kastınız, ben bu cevapları biliyorum ama bana inandırıcı gelmediniz, delillerinizi kabul etmiyorum, aslında Haktansapmaz arkadaş gibi düşünüyorum diyorsanız.
İstediğiniz gibi düşünebilirsiniz.
Ben sizi sorusuna cevap arayan bir arkadaş olarak değerlendirmiştim.
Diğer arkadaşların ifadesinden de benim gibi düşünüp davrandıklarını görüyorum.
Ama siz HOŞGÖRÜSÜZ lük gösteriyorsunuz diye de ÇAMUR ATMAYIN.
Hepimiz çok hoşgörülü davrandık.
Hatta ben Sürçü lisan dan özür diledim. Çok lafta oluyor böyle şeyler.
BU ALINGANLIĞINIZA BİR ANLAM VEREMİYORUM:
Burada size cevap vermiş olan her arkadaş, Ben, Metehan 2003, Elmuh, Asım, İbrahimim ayrı ayrı gerçek kişidir.
Yani üç kişi olup ta beş kişi gibi görünmüyoruz.
Ayrıca ben belli kişilerin (ör. Yaşar NUri Öztürk, Süleyman Ateş, Bayraktar Bayraklı, Zekariya Beyaz gibi) kalemşörlüğünü yapmıyorum. Onların ilimlerine, faaliyetlerine saygı duyuyor ve onların eserlerinden faydalanıyorum. Sizin bu kişilerle ters düştüğünüz ne var.
Ayrıca sizin onlardan farklı düşünmeniz nezaketsizlik yapmanızı gerektirmez. Asla oy vermeyeceğim bir politikacıya da, sayın bakanım, sayın vekilim, sayın başkanım vb. hitap ederim ve edilmelidir de.
Ayrıca ben birkaç aydır buradayım. Amacım siteye katkıdır. Şu günlerde aktifim. Ama siteyi sırtlayıp götürmek gibi bir misyonum da yoktur. Diğer beş arkadaşla sitede kalem arkadaşıyız. En azından ben siteden kimseyi gerçek hayatta tanımıyorum.
Ben HAKTANSAPMAZ arkadaşın bir çok görüşüne hakvermiyor değilim.
Ama Kur'an da Şekli namaz yoktur görüşüne ben ve bir çok arkadaşım katılmıyor.
Ama sorgulayan bir akla benim herzaman saygım olmuştur.
Kendisi benim yazıma karşı bazı müstehzi ifadeler kullanmışsa da ben böyle tavırlardan etkilenmem.
Sonuçta benzer düşünceler, Hristiyanlarda da var, ben onları sürekli incil okumayı ibadet haline getiren, kilise ritüellerinden ziyade incilin ruhuyla temasta olmaya önem veren Metodist yaklaşıma benzetiyorum.
Bizde onlara göre dinin özünde kutsal kitabı gören ritüelleri de gerekli gören protestan yaklaşımı var. Bizim yaklaşımımız dinin denetleyiciliğini Kur'ana vermektir. Halbuki Gelenekseller, Kur'an dan ziyade Hadisle içiçedir. Dini Kur'andan ziyade Hadisle denetlerler.
Dinin denetçiliğini Kur'ana vermek konusunda bu arkadaşlarla bir fikir ayrılığımız yoktur.
Tabii ben biz protestanız, onlar metodist tir diye bir etiketleme yapmak istemiyorum. Yaklaşımdaki farkın daha iyi anlaşılmasını sağlayabilmek için öyle bir örnek verdim.
Sonuçta birbirimizin farklılığını kabul ederek birbirimizin Entellektüel zenginliğinden faydalanalım.
Sayın Haktansapmaz.
size önceki yazınızdaki ifadelerinize cevaplarım devam edecek.
Ama öğrenmek istediğim , bilginizden faydalanmak istediğim hususlar da var.
Örneğin neden Kabe nin Hz. İbrahim tarafından yapıldığını kabul etmiyorsunuz. Kur'an daki beyt in Kabe olmadığını kabul ediyorsunuz.
Kabe hakkında benim verdiğim bilgileri neden kabul etmediniz. Ben genel bilinenlere aykırı bir şey söylemedim.
Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir. Lütfen beni aydınlatınız.
Herkese selamlar,
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
MUHTEREMARAS Yazdı:
BEN MUHTEREM ARAS,İSMİMDE GERÇEK(mahlas değil)KENDİMDE GERÇEĞİM.HAK BİLDİĞİM YOLDA,KORKMADAN YÜRÜYORUM.ŞİMDİ BAZI ARKADAŞLARIN TAVSİYESİNE UYGUN,KÜÇÜK HARFLERLE YAZACAĞIM.Kıymetli site müdavimleri,ben 23 ocak 2009 tarihinde,bu siteye özel ilgi duyarak üye oldum.salat ve namaz konusunda, hepinizce malum olan soruyu sordum.sizlerde eminim takip ediyorsunuzdur.soruma hala bugün olmuş,10 adete yakın ,sözde cevap verilmiş gibi yapılmasına rağmen,NET CEVAP ALAMADIM, üzülerek belirteyim,tam bir cevap alamadığımı özellikle belirtmek istiyorum.bilgisayar ortamında büyük harfle yazı yazmanın,saygısızlık gibi algısına takılmaktan öte,okuyucunun dikkatini çekmek,izlenmeyi,okunmayı sağlamak açısından tarafımdan bilerek uygulanmıştır.hata varsa özürdileme erdeminide, gösterebilecek biriyim.arkadaşlar bu SİTEDE KİM KİMDİR...BİLEN VARMI.kafalar net değil.kim neyi savunuyor.KİMLER NEYE KARŞI,SANKİ TAM BİR KAYIKÇI DÖVÜŞÜ.sanki 3 veya 5 kişilik bando gibi.kimse kusura bakmasın.RA 55 rumuzu ile yazan arkadaşın sorusuna yeterli cevap yok.HAKTAN SAPMAZ rumuzlu üye ile görüş ve düşüncelerim zaman zaman parelellik gösterirken,bazende ters düşünebiliyorum.uzman sıfatında üye olan,SAFFET METİN,METEHAN 2003,ASIM,tartışmayı açan ELMUH rumuzlu üyelerin toplam 5 kişi gibi olduğu,ancak 3 gerçek kişinin bu isimler ile siteye yön verdiği kanaatindeyim.şimdi ne var bunda diyeceksiniz.bütün yazıları okuyun birşeyler bulacaksınız.HOŞGÖRÜSÜZLÜK,SORULARA KARŞI TAHAMMÜLLSÜZLÜK,birliktelik dayanaşma göreceksiniz.yazılara verilen sözde cevaplarda veya paslaşmalarda ,ittifaklarda göze gelecektir.bu sitedeki üyeliğimi gözden geçireceğim.11.sahifede sorduğum sorunun cevabı kesin ,kısa, net ,gelinceye kadar sitenizi,takip edeceğim.gelmez ise üyelikden vazgeçeceğim.sanıyorum uzman üyelerin, dışında benim gibi birkaç üye kişi var.ben olmadan bando istediği senfoniyi çalsın,isteyenler izleyin.KIYMETLİ KARDEŞLERİME acizane bir tavsiyede bulunayım.İLMİ SİYASET GİBİ BİRTAKIM ŞEYLER YAPMAYA HİÇ İHTİYAÇ YOK.kuranı kerimin tamamında bahse konu edilmiş,İMAN ,İTİKAT,İBADET,AHLAK,MUAMELATTAN müteşekkil konuları kapsayan o yüce kitaba iman etmiş insanlara,ya GERÇEK KURANIN, GERÇEK HÜKÜMLERİNİ delillerini ortaya koyarak sununuz.yada EBEDİYETE KADAR SUSUNUZ.okuyucuların kafasını karıştırmayınız.ÖNCE GÖRÜŞ BİRLİĞİNİ KENDİ KENDİNİZE SAĞLAYINIZ.kaynaklarınız,delilleriniz sağlam ve güvenilir olsun.ALLAH VE RESULÜNÜ ÖLÇÜ ALINIZ.onun dışındaki görüş ve düşüncelere pirim vermeyiniz.şu veya bu düşüncelerin,ekollerin etkisinde kalmadan,SAHİBİNİN SESİ MARKALARIN KALEMŞÖRLÜĞÜNÜ YAPMAYA KALKMAYINIZ.herkezi selamlıyorum.ALLAH'a emanet olunuz.ALLAH, HER İNANAN İNSANA AKIL VERSİN(amin)
|
|
|
SAFFET METİN Yazdı:
Sayın Muhterem Aras,
Ben sizin sorduğunuz bütün sorulara cevap verdim. Metehan 2003, Asım, Elmuh ve İbrahimim arkadaş ta iyi niyetle cevap verdi.
Örneğin isimlerini verdiğimiz Yaşar Nuri Hoca , Süleyman Ateş hoca da öyle cevap verirdi. Zaten linklerden belli.
Sorduğum soruya cevap alamadım dan kastınız, ben bu cevapları biliyorum ama bana inandırıcı gelmediniz, delillerinizi kabul etmiyorum, aslında Haktansapmaz arkadaş gibi düşünüyorum diyorsanız.
İstediğiniz gibi düşünebilirsiniz.
Ben sizi sorusuna cevap arayan bir arkadaş olarak değerlendirmiştim.
Diğer arkadaşların ifadesinden de benim gibi düşünüp davrandıklarını görüyorum.
Ama siz HOŞGÖRÜSÜZ lük gösteriyorsunuz diye de ÇAMUR ATMAYIN.
Hepimiz çok hoşgörülü davrandık.
Hatta ben Sürçü lisan dan özür diledim. Çok lafta oluyor böyle şeyler.
BU ALINGANLIĞINIZA BİR ANLAM VEREMİYORUM:
Burada size cevap vermiş olan her arkadaş, Ben, Metehan 2003, Elmuh, Asım, İbrahimim ayrı ayrı gerçek kişidir.
Yani üç kişi olup ta beş kişi gibi görünmüyoruz.
Ayrıca ben belli kişilerin (ör. Yaşar NUri Öztürk, Süleyman Ateş, Bayraktar Bayraklı, Zekariya Beyaz gibi) kalemşörlüğünü yapmıyorum. Onların ilimlerine, faaliyetlerine saygı duyuyor ve onların eserlerinden faydalanıyorum. Sizin bu kişilerle ters düştüğünüz ne var.
Ayrıca sizin onlardan farklı düşünmeniz nezaketsizlik yapmanızı gerektirmez. Asla oy vermeyeceğim bir politikacıya da, sayın bakanım, sayın vekilim, sayın başkanım vb. hitap ederim ve edilmelidir de.
Ayrıca ben birkaç aydır buradayım. Amacım siteye katkıdır. Şu günlerde aktifim. Ama siteyi sırtlayıp götürmek gibi bir misyonum da yoktur. Diğer beş arkadaşla sitede kalem arkadaşıyız. En azından ben siteden kimseyi gerçek hayatta tanımıyorum.
Ben HAKTANSAPMAZ arkadaşın bir çok görüşüne hakvermiyor değilim.
Ama Kur'an da Şekli namaz yoktur görüşüne ben ve bir çok arkadaşım katılmıyor.
Ama sorgulayan bir akla benim herzaman saygım olmuştur.
Kendisi benim yazıma karşı bazı müstehzi ifadeler kullanmışsa da ben böyle tavırlardan etkilenmem.
Sonuçta benzer düşünceler, Hristiyanlarda da var, ben onları sürekli incil okumayı ibadet haline getiren, kilise ritüellerinden ziyade incilin ruhuyla temasta olmaya önem veren Metodist yaklaşıma benzetiyorum.
Bizde onlara göre dinin özünde kutsal kitabı gören ritüelleri de gerekli gören protestan yaklaşımı var. Bizim yaklaşımımız dinin denetleyiciliğini Kur'ana vermektir. Halbuki Gelenekseller, Kur'an dan ziyade Hadisle içiçedir. Dini Kur'andan ziyade Hadisle denetlerler.
Dinin denetçiliğini Kur'ana vermek konusunda bu arkadaşlarla bir fikir ayrılığımız yoktur.
Tabii ben biz protestanız, onlar metodist tir diye bir etiketleme yapmak istemiyorum. Yaklaşımdaki farkın daha iyi anlaşılmasını sağlayabilmek için öyle bir örnek verdim.
Sonuçta birbirimizin farklılığını kabul ederek birbirimizin Entellektüel zenginliğinden faydalanalım.
Sayın Haktansapmaz.
size önceki yazınızdaki ifadelerinize cevaplarım devam edecek.
Ama öğrenmek istediğim , bilginizden faydalanmak istediğim hususlar da var.
Örneğin neden Kabe nin Hz. İbrahim tarafından yapıldığını kabul etmiyorsunuz. Kur'an daki beyt in Kabe olmadığını kabul ediyorsunuz.
Kabe hakkında benim verdiğim bilgileri neden kabul etmediniz. Ben genel bilinenlere aykırı bir şey söylemedim.
Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir. Lütfen beni aydınlatınız.
Herkese selamlar,
|
|
|
Sayın MuhteremAras,
takdir edersiniz ki, sorduğunuz sorulara kimse illaki ve billaki duymak istediğiniz cevapları vermek , sizinle veya bir başkasıyla hemfikir olmak veya mutlaka sizi ikna etmek zorunda değildir...
burası herkese açık bir forum olduğuna göre, herkes bildiklerini ortaya koymakta , sorular sormakta , bilgi paylaşımında bulunmakta ve karşılıklı istifadenin yollarını aramaktadır.
konu veya sormuş olduğunuz sorular ile ilgili bütün arkadaşların ( Metehan 2003, Elmuh, Asım, İbrahimim ) ve size en çok cevap vermiş olan örneğin : Sevgili Saffet Metin Kardeşimizin ve diğer Kardeşlerimizin size vermiş olduğu cevapları son derece ikna edici buldum. fakat siz arkadaşların bu muknî cevaplarını duymak istediğiniz cevaplar ile çakıştıramıyorsanız, lütfen " ebediyete kadar susmayı tavsiye etme yerine " hangi cevabı duymak istediğinizi veya size verilmiş bulunan bu cevaplarda tespit etmiş bulunduğunuz yanlışlıkları /görebildiğiniz hataları cevap sahipleriyle , site müdavimleriyle paylaşırsanız seviniriz.
Selam
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ben bu, bilinçli bilinçsiz, gerçek gerçek dışı namazdan hiçbir şey anlamıyorum ve bu ayırımı da oldukça saçma buluyorum. Bilinçli veya bilinçsiz, gerçek yada gerçek dışı namazları nasıl ayırt edebiliyorsunuz? Her kes ben bilinçli kılıyorum diyorsa!
Sayın Haktansapmaz.
Namaz , adamın iş ahlakını düzeltmiyorsa. Evde karısına , çocuğuna karşı tavrını düzeltmiyorsa. O kıldığı namaz hikaye. Tabi takdirini allah yapsın.
İş yaptırdığım ustalar var. Gel derim gelmez. Beklerim haber vermez. Beni atlatır. Sinirlerimi oynatır, para veririm benim işimi yapmaz başka işe gider. Ama beş vaktindedir. Tamam Allahı ansın. Ama Allahı anan adamın, iş ahlakı düzgün olsun.
Yani bir alman usta, bir alman teknisyen böyle çalışmıyor.
Benim sinir olduğum bu. Boş bulduğum bu. Tabi ben şunu diyemem. Arkadaş sen kusurlusun. Ahlak , dürüstlük tın tın. Senin namazın olmuyor. Bunu Allah takdir etsin.
Ama bir batılıya mı güvenirsin, bir müslümana mı (Türk, arap, iranlı vb) . Anında batılı derim kardeşim. İstersen kırk vakit kıl. Ahlak olmayınca. Bu yargılar toplumun genelinde yaygın .
Tabi adam kulluk borcu taksidi yatırıyor. Anlayış bu. Elektrik parası yatırır gibi. Bilinçli bir ibadet değilki.
Namaz senin Kulluk borcundur. HAYIR, HAYIR, HAYIR. Namaz senin Allahı bilme ve anma ödevindir. EVET, EVET, EVET.
Allahı anma nın manası üzerine bir bilinci olsa, bir ilişki kursa , namazından gafil omasa bunlar olmayacak.
Herkes ben bilinçli kılıyorum diyebilir. Sen iş yaptığın kişiyi mutsuz edersen ve o adam sana gerçekten haklı olarak sayıp sövüyorsa, sen bilinçli kılmıyorsun kardeşim. GEÇİNİZ.
Herkese Selamlar.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Nuh'un ve İbrahim'den öncekilerin kabahatı neydi ki, onlar ve inananları bu büyük sevap kaynağı namaz ibadetinden mahrum bırakılmışlardı?Buradaki “mukimessalat”ın, bu şekilsel namaz olduğunu nasıl anladınız? Diyelim ki, manası “namazı kılan” olsun, peki bu iki kelimeden namazın kılınış şeklini nasıl çıkarabildiniz? İbrahim’in namazı nasıl kıldığını nasıl öğrendiniz?
------------------------------------
Sayın Haktansapmaz.
Hz. İbrahim zamanından beri olduğunu (ibrahim 40 ) tan öğreniyoruz da bu Hz.İbrahimle başladı. Ondan evvel yok tu manasına gelmiyor. Sadece Hz. İbrahim devrinde bile vardı manasına gelip, ondan evvelkiler içinde namaz olur, başka bir şey olur , mutlaka bir biçimde Allahı anma ritüeli vardı. Bunun ecrini de Allahtan görmüşlerdir, kendi kulluk defterlerinde kayıtıdır.
Hz. İbrahimden öncekiler de Allahı anmışlardır. Şeklini bilmiyoruz. Biz diyoruzki işte Kur’an da Hz. İbrahim devrinde bile vardı. Ama Kur’an ilk İbrahimle başladı gibi bir bilgi vermiyor. Yani hz. İbrahimden evvel de olabilir. Namaz Allahın anılması ritüelidir. Vakitlidir. Hz. İbrahimden önceki insanlarda Allahı anmak babında gereğini yapmış ve karşılığında ecrini almıştır. Biz sadece nasıl olduğunu bilmiyoruz.
Bakın namaz sevap kaynağı falan değildir. Ayrıca Kur’an da sevap değil, ecir diye geçer. Ecir doğal kaynak için kira, emek için ücrettir.
Namaz Allahı anmak için kılınır, sevap kazanmak için değil. Allahı anarsın veya anmazsın. Ben insanların Anmasından yanayım. Bu işin ecrini Allah takdir eder. Eski adamlar insanları teşvik için şöyle sevap, böyle sevap falan uydurmuşlar yazmışlar. Ben o tip kitaplardaki tavrı Kur’an da görmedim.
Herkese Selamlar,
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
-----------------------------------------------------------
Çok büyük bir iddia bu. Nereden biliyorsunuz, ya okudularsa? Kuran’da yazılı mı? Yoksa vahiy mi alıyorsunuz? Peki Peygamber ve sahabe ka’dede ne okuyorlardı tehiyyat yerine?
Demek mezheplerin farklı dua okumalarını delil sayabiliyorsunuz işinize gelirse! Peygamber ve ashabının okuduğunu terkedip kendi uydurduklarını okuyanlar, namazı da uyduramaz mı?! İyi de Peygamberin ne okuduğunu siz biliyorsunuz demek ki! Peki ne okuyorlardı? Ve ne zamandan beri O’nun okumasını beğenmediler de mezheplerin hepsi alternatif dualar uydurdular? Niçin? Ne sebeple bunu yaptılar? Hiç mi aralarında Allah’tan korkanı yoktu! Peki bunlar bu kadarına cüret edebildiğine göre, namazı da uydurmuş olmazlar mı? Çünkü bu Emevi ve Abbasi’lerin yapamacağı bir şey yok, Peygamberin sevgili torununu hunharca katledip kellesini memleket memleket dolaştırdıklar opnlar değil miydi?!
Sayın Haktansapmaz,
İşinize gelirse diye bir ifade kullanmışsınız. Subhaneke ve Ettehiyyatü’nün işime gelmeyecek bir yanı olmaz. Bunu okusanız ne olur, okumasanız ne olur. Ben ümeyye eklemesidir diye okumuyorum. Ya peygamber okumuşsa diye bir kuşkum yok. Subhaneke nin eklenmesi hakkında kesin bilgim yok.Anlamıda güzeldir, saçmalık içermez.
Ama ettehiyyatü hem anlam açısından, hem de rivayet açısından peygamberin okuduğunu düşünmüyorum. Peygamber namazda kendisi için “EY PEYGAMBER “ falan demez. Miraçta inme rivayeti zaten kabul edilmez bir rivayet.
SALAVAT lar daki ifade, ümeyye + yahudi parmağının kesin ifadesi. Tek kelime ile fecaat. Sana müşriklere, tüm arabistan araplarına ve Yahudilere salat ettiriyor. Allah Peygambere Salat edin derken bunumu emrediyor. (Ahzap 56)
Bu konuları paylaşmayayım mı yani. ?
Peygamber ve sahabe kaade de Kur'andan istediğini okur. Dünyevi , Ahıri duasını yapar. Yani ettehiyyatü diye bir şart yoktur. Bizlerin okuduğu bakara 201 ve ibrahim 40-41 gelenek olmuştur. Bunlardan başka şey okunmaz diye bir kaide yoktur.
Vahiy almak olayını karıştırmayın. Çok sinirlendiğim bir konudur. Dine biraz hizmet etmiş kişilerin şımarıp saçmaladıkları bir konudur.
Vahiy Kur'andır. Kıyamete kadar korunacaktır ve başka vahiy alan gelmeyecektir. (hicr 9)
Günümüzdeki Tevrat ve İncil gerçek vahiy hali kaybolmuş , ama vahiy ortamından ilham alan insanlarca yazılmış, vahiy benzeri kitaplardır. Severek okurum ve saygım vardır. Zaten Kur'anın ve müslüman din adamlarının tavrı budur. Ehli kitabın rehberidir.
Şimdi ben ümeyyenin ve Abbasilerin islam toplumuna epey bir zararı olduğuna inanıyorum.
Onlar belki Yahudi ve Hristiyanlıktan dönme danışmanları ile dinde ziyadeleşme yaptılar.
Dinde YAHUDİLEŞME yaptılar. Dinde arttırdılar, zorlaştırdılar, karıştırdılar.
Ama var olan bir şeyi yok etmediler, yok olan bir şeyi var etmediler.
Yani namaz yokken var etmediler. Var olan kısa namaza , işte sünnetler eklediler, vakitler eklediler, tespihat, dua eklediler falan.
Örneğin Kur’an da tahrifat falan yapmadılar. Ayet ekleyip çıkarmadılar. Buna cesaret te edemezlerdi. En azından o kadar Allah korkuları vardı.
Yani enazından ulaştığım kaynaklar böyle yazıyor. Yani bu genel bilinen ilahiyat bilgisine aykırı bir şey değil. Ben de öğrendiklerimi sitedeki arkadaşlarla paylaşıyorum.
Acaba diyorum, Kur’an ı iniş sırasına göre tertipli hz. Alinin Kur’anını örnek alıp çoğaltacak yerde, klasik sıra (bugünkü bildiğimiz sıra) ya göre çoğaltmaları belki bir emevi oyunuydu. Çünkü bir şey tahrif etmiyorlardı. TAMAM da . Anlaşılmayı güçleştiriyordu. Çünkü Türkçe Kur’anı okuyorum, okuyorum anlayamıyorum diye bana çok şikayet geliyor. Ümeyyede diyordu ki, tabii kardeşim Kur’anı anlamak öyle herkesin işi değil. Onu bilginler anlar. Ayrıca da Hadissiz anlayamazsın. Yani belkide Ümeyye yine yapmış numarasını. (şüpheleniyorum ama suçlayamıyorum.)
Biz bugünde Kur’anın iniş sırasını Hz. Alinin tertibinden biliyoruz. En azından internetten kendime böyle bir Kur’an yaptım. Ayrıca Hasenat programından iniş sırasına göre okuyabiliyorum.
Ben bilgimi paylaşıyorum insanlarla. Hocalık taslamıyorum. Mezhep kurmuyorum. Hele ki benim gibi düşünmeyen insanları , bazı hocaların, tarikat şeylerinin yaptığı gibi “Asla tekfir “ etmiyorum. Bu Kur’ana aykırıdır. (Nisa 94)
Selamün aleyküm demiş olan kimse müslümandır. Müslüman muamelesi görür. Aksi Allaha isyan olur.
Bana düşen tebliğ de değil. Peygamber görev amacıyla bilgisini paylaşıyor.
Benim bir görevim de yok. Ben sadece insanlar bu konulardan haberdar olsun diye bilgimi paylaşıyorum.
Herkese Selamlar
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|