Yazanlarda |
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam,
Abdurrahman bey,
"min dûnillêh" ifadesi için söylediklerinize katılmakla birlikte, iletimde vurguladığım "müşrikler" "Allah'ı bırakıp", ilah edin miyorlar, "Allah'ın yanısıra" ilah ediniyorlar bunu vurgulamak istemiştim. Zaten "Allah" ismi onların kullanıdığı bir isim.
vurgulamak istediğim şuydu;
mesela,
"Ve la ted'u min dûnillêhi mê lê yenfeu-ke ve la yedurruk, fê in fealte fê inneke izên mine'z-zêlimîn(e)." (10:106)
(herhangi bir çeviri) "Allah'ı bırakıp ta sana ne fayda nede zarar verecek şeylere yalvarma..."
Burada "Allah'tan başka" diye çevirmek cinayet olur.
(önerim) "Allah'ın yanı sıra yalvarma, sana ne fayda nede zarar verecek şeylere"
"Dûn fevk'in zıddıdır, en üst mertebeden beri demektir, ondan aşağıca diye ifade edilir.Bazıları bunun "dunuv" kelimesinin maklubu olduğunu söylemişlerdir. Kelime "gayr" manasında gelir. "Akreb" manasına da olur ki, zarf olur. Ona çok yakın manasında "hezê dûnehu" denir."
paylaşayım istedim,
Selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Burada "Allah'tan başka" diye çevirmek cinayet olur.
Bu düşüncenize katılmıyorum. Burada "Allah'tan ğayri.." anlamı "min dûnilléh"e daha uygun olduğunu düşünüyorum. sanırım "Allah'tan başka sana fayda yada zarar verecek şeylere yalvara bilirsin" ters anlamından hareketle bu anlayışa vardınız. Bana göre bu doğru bir anlayış değildir.
Selam ve muhabbetle.
Abdurrahman
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam
arkadaşlar güneş konusundaki yaklaşımıma tarihi görmezden gelemeyiz diye yanıt verenler var haklı olabilirler ama onlara güneşe tapmayı önerende ve uygulatanda insanlar oldu, eğer varsa tabi ki..! varsa diyorum gerekçem binlerce yıldır devam edegelen inanış çeşitleri var ama ne hikmetse bunların içinde güneşe tapanlar diye bir din yok. ne tuhaf değil mi.? fareye var, ineğe var, yılana var, budizm var, hindiuzim var, bunların yanında daha neleri var neleri, ama güneşe tapanlar yok, yani demem o ki, bir sürü bozuk inanç sürüp gelmişken bu ortadan kalkmış..! ve bu kadar bozuk inanç yerinde dururken, tarih sahnesinden silinmiş bir tapınışı Allah bize sanki sadece tarihi bir bilgi olarak vermiş.
Türkler islama 1000 yıl önce girmiş ama hala eski dinlerinin kalıntıları bu günkü inaçla harmanlanmış devam ediyor, ve adıda bu günkü dinden bir parça olmuş. İşte güneşe tapınma veya güneşi ilah edinme olayıda bu gün var ve adı Alimlere tabi olma, Şeyhlere bağlanma, El tutma olmuş. Ama Allah'ı bırakarak değil, Allah için ve Allah adına yapılıyor. Rıdvan abi bir noktaya dikkat çekti, daha öncede ben maide 116 ve ali imran 79 için bu kelime (min dunillah) üzerinde buradan sorular sordum o zaman bir cevap gelmemişti ama şimdi geldi. çünkü meal yapanlar bile kendi çevirilerinde bazen tutarsızlık göstermişler. Allah'ı terk ettikten/bıraktıktan sonra artık ona nasıl ortak koşulur, ancak O'nu reddetmiş/tanımamış olunur.
esenlik dilerim..
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
cin13 Yazdı:
Abdurrahman Bey, Araf 55 hakkındaki görüşünüz nedir? |
|
|
7/55- Rabbinize son derece mütevazi olarak, içtenlikle ve ihlasla kulluk edin! Çünkü O, haddi aşanları sevmez.
Duanın esası kulluktur. Allah'a kulluk ederek O'na/O'nu çağrı yapılır.
Duanın "kulluk" anlamı için örnek olarak bakın Elmalılı Meali: 7/56, 194, 197, 37, 6/56 ...
Muhabbetle.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Amel defterinin buradaki gibi düzeltilemeyeceği o çetin günün azabından, alemlerin Rabbi olan Allah'a sığınırım.
Alim olan Allah EN doğrusunu bilir.
|
Yukarı dön |
|
|
muratmatrak Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 mart 2009 Yer: United Kingdom Gönderilenler: 132
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam
sn:akarapir
arkadaşlar güneş konusundaki yaklaşımıma tarihi görmezden gelemeyiz diye yanıt verenler var haklı olabilirler ama onlara güneşe tapmayı önerende ve uygulatanda insanlar oldu, eğer varsa tabi ki..! varsa diyorum gerekçem binlerce yıldır devam edegelen inanış çeşitleri var ama ne hikmetse bunların içinde güneşe tapanlar diye bir din yok
http://video.google.co.uk/videoplay?docid=-34537129619121492 75&ei=kidFSq_yDYPE-AbaquH9Bg&q=Stonehenge+Decoded&am p;am p;am p;hl=en
bu kisa tanitim videoyu izle eger istersen genis bilgi icin arastir goruceksiniz.
http://images.google.co.uk/images?hl=en&q=Stonehenge& ; ;um=1&ie=UTF-8&ei=SylFSs83i6yMB76LrWM&sa=X&o i=image_result_group&ct=title&resnum=845598945
Burasi Ingilterede usteki linkte resimleri gunese ve yildzlara tapanlarin dev tapinagi ve piramitler gibi gizemli ve oldukten sonra sonsuz hayatin varligina inanlardi.
|
Yukarı dön |
|
|
İbrahimizm!!! Ayrıldı
Katılma Tarihi: 14 subat 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 420
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ve birde bakara 177 ye bakalım,
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret)
değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve
peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu
yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı)
isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru
kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine
getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda
(direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru
olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta
kendileridir.
Bugun manzara ne arz ediyor?
Gerçek salat üzerinde olmadığınız halde,kabeye giderek hidayete ermeyi düşünmeniz iyilik değildir çünkü hidayet Allahtandır..
İyilik o ki;
Gerçek salatın ne olduğunu idrak etmiş olmaktır..
malı seve seve vermek ne demektir?
Kim ihtiyacı varken seve seve verir ve hatta verirkende ''biz sizden bir minnet/saygı/karşılık beklemiyoruz der?
Bunu o kişiye söyleten o şekilde davranmasını sağlayan bir bilinç olmalı..
ama insanlar malı veriyor..üzerinde hevesi gözü kalmadığı eskilerini veriyor..??ve sonra cevap..Allah razı olsun..
sendende sendende...
Allah razı mı peki?Hani imkanı olmayıpta elindekini paylaşsa tamam..
Ben salat kavramını hayatın her safhası olarak görüyorum,şöyle ki;
Gözün kulakların sana salat eder..seni kollar sana destek olur sana yardımcı olur..
Göze keder gelip görmez olduğunda o artık göz değildir..çünkü seni
araba altında kalmaktan korumaz,duvarlara çarpmaktan seni
korumaz,tehlikeyi göremez ki seni kollasın,aydınlığı göremezsin ki hep
karanlıktasın yani sana destek olmaz..
O göz artık sana salat etmeyi bırakmıştır..o Allahın kendisine buyurduğu secde haline devam eder ama bu sefer sana salatsız..
Kulakların sana salat eder..seni kollar sana destek olur sana yardımcı
olur..sen onun sana yaptığı salatıyla konuşmayı öğrenirsin,sesleri
alarak tanırsın,tehlikeyi duyarsın..yani velhasılı kulakların sana
salat ettikçe sana destek olur..
sinirlerin sana salat ettikçe sağlam tüm organların sana salat eder ve
hareket edersin...ancak onlar sana salatını kestiklerinde sende
hareketsiz kalıverirsin..
Ey iman edenler Allahın yardımcıları olun..
Ben kimim ki neyim ki Sana yardımcı olacağım..??
Ey iman edenler Allahın yardımcıları olun..
Allahın yarattığı şu tüm sistem rabbi tespih ederken bize salat etsin diye yaratıldı...sistem bize salat ediyor..
Allahın bizi muhattap alarak sizde bana salat edin emrine bakar mısınız?
Ne yapalım Rabbim?Nasıl salat edelim..
Bakara 177 ye bakın..
Evet baktık ve gördük ki salat edenler bunlarmış..
Allaha salat etmenin ne demek olduğunu idrak..işte o seve seve malı verdiren halin kendisi..
Onların salatı Allahın önerdiği sistem önünde el çırpmak,ıslık
çalmaktan başka birşey değildir..çünkü Rabbin önerdiği salatın
dışındalar,onlar birbirlerine heva ve isteklerine salat ediyorlar..
vay o salat edenlere ki salatlarından gafildirler..
vay o salat edenler ki Rabbin önerdiği salatı yaşamayıp,kendince salatlarını uygulayanlarıdır..
Allaha salatın ne olduğunu hangi anlama geldiğini idrak eden adam,kullar kulların salatı altında inlemesin ve Allahın emrettiği/önerdiği salat yeryüzüne yerleşsin diye,
ona karşı duran kardeşinin babasının kellesini vurdu, yurtlarından evlerinden oldular, karısı Allahın salatına destek olmadı o ondan boşandı, kocası Alahın salatına destek olmadı o ondan boşandı, Kardeşlerin arası ayrıldı bağlar koparıldı..
Ne için? Allaha salat etmenin ne olduğunu idrak ettikleri için.. Kızsalarda öfkelerini yuttular, Günaha batmışlarsada tevbe yolunu tuttular, Ümitleri neredeyse kırılacak oldu, O zaman Allahın ve meleklerin salatı yetişti.. Onlar bizden farklı insanlar değildi.. Elçiyi görmek cennete gidişte bir üst seviye kazandırmaz ki.. Ne demişti mevla.. Bana en çok salat edeniniz işte odur değerliniz..
Kuranda salat edin emrini cinayetle namaza bağladılar, sonra dinin özünü ondan sayadurdular 5 vakit yıkanıyorum zati,Allahta af eder diyerek, Allaha salat yerine O'na karşı durdular..
Kimileri namazın bozuldu dedi.. Bozulan ne kardeşim? Allahın salatına ihanet mi ettimde bozuluverdi.. Fazladan bir secde 10 ruku etmişim, Ben senin şekline uymak için mi gelmişim.. Bana gösterdin kıyam,ruku ve secde.. Oysa zahire daldında ördek gibi gerçek manasını ne ettin?
Adam var ki teni siyah yüzü güler, Adam var ki teni beyaz suratını asar Kimileri insanda secde izi arar, Demedi mi Basir, Ey peygamber ancak sen anlarsın diye..
Sıcakta çalıştım tozun altında,güneşin alnında Rengim karardı.. Hani nerede secde izi dedin, Derinleşmiş çizgilerimde nur aradın..
velhasılı Salat;
Rab için Rab için..
ne minnet ettirmek ne gurur için.. ne yüzüm beyazlasın nede sima için
Tek sebep,Rabbe Salat..
|
Yukarı dön |
|
|
arciden Groupie
Katılma Tarihi: 26 haziran 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 66
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ABDEST-GUSÜL-TEYEMMÜM:MAİDE SURESİ6. Ey iman edenler, namaza kalkacağınız vakit, yüzlerinizi, dirseklere kadar; ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedip topuklara kadar ayaklarınızı (yıkayın). Eğer cünüpseniz tastamam yıkanın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz veya biriniz hacet yerinden gelmişse ya da kadınlara dokunmuş olup da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin, niyetle o topraktan ellerinize ve yüzlerinize sürün. Allah'ın muradı sizi sıkıntıya koşmak değildir; fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredesiniz NOT:MAİDE SURESİ 6.AYETTE ABDEST,GUSÜL,TEYEMMÜM ALMAK AYNI AYETTE GEÇMEKTEDİR.
KIBLE: ARAF SURESİ 29.De ki: «Rabbim bana adaleti emretti. Her mescidde yüzünüzü O'na doğrultun ve dini yalnız kendisine has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz.» BAKARA SURESİ 144.Doğrusu, biz, yüzünün semaya yöneldiğini, orada şekilden şekile geçerek, aranıp durduğunu görüyorduk. Artık seni hoşnud olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Haydi bakalım, yüzünü Mescid- i Haram'a doğru çevir. Siz de ey müminler, nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa doğru çevirin! Kendilerine kitap verilmiş olanlar da kesinlikle bilirler ki, Rabblerinden gelen o emir haktır. Ve Allah, onların yaptıklarından ve yapmakta olduklarından gafil değildir.
SETRİ AVRET:ARAF SURESİ 26. Ey Adem oğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek ve süs olacak giysi indirdik; fakat takva elbisesi hepsinden hayırlıdır. İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Gerek ki, düşünüp ibret alırlar.
ARAF SURESİ 31.Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde güzel giysilerinizi giyin ve yiyin, için, fakat israf etmeyin, Çünkü Allah israf edenleri sevmez.
DIŞ TEMİZLİK,ELBİSE TEMİZLİĞİ:MÜDDESİR SURESİ4.Elbiseni tertemiz tut.
NAMAZIN FARZ OLDUĞU AYET:NİSA SURESİ 103.Namazı bitirdikten sonra ayaktayken, otururken ve yere uzanmışken Allah'ın adını anınız. Tehlikeyi savuşturup güvene kavuştuğunuzda namazı tam olarak kılınız. Zira namaz müminlere, vakitleri belirli bir farzdır.
NAMAZDA SES TONU:İSRA 110.de ki: İster «Allah» deyin, ister «Rahmân» deyin, nasıl çağırırsanız çağırın. En güzel isimler O'nundur.» Namazında sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç.
NAMAZDA NELER OKUNACAĞI:MÜZZEMMİL 20.Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını, seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Gece ve gündüzü Allah takdir eder. O, sizin onu sayamayacağınızı bildi de sizi affetti. Bundan böyle Kur'ân'dan size ne kolay gelirse okuyun. Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah'ın lütfunu arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha başka insanlar olacağını bilmiştir. Onun için Kur'ân'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin .Kendiniz için gönderdiğiniz her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan bağış dileyin. Kuşkusuz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
MUZZEMMİL - 20.AYET
22. fe ikraû : artık, o halde okuyun 23. mâ : şey 24. teyessere : kolay gelmek 25. min el kur'ânî : Kur'ân'dan
TEKBİR :İSRA 111.Ve şöyle de: Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortağı yoktur, aciz olmayıp bir yardımcıya da ihtiyacı yoktur. Tekbir getirerek O'nu noksanlıklardan yücelt de yücelt.
KIYAM(AYAKTA DURMAK)---SECDE ETMEK(KAPANMAK):BAKARA 238.Namazlara, özellikle orta namaza devam edin ve kalkın Allah için divan kurun! FURKAN 64. Onlar, gecelerini Rableri için kıyama durarak ve secdeye vararak geçirirler. İSRA 107.Ey Muhammed! De ki: İster ona (Kur'ân'a) inanın, ister inanmayın; o daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğunda onlar, yüzleri üstü secdeye kapanırlar. İSRA 109. Ve ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların ürpertilerini de artırıyor.
RÜKU ETMEK,SECDE ETMEK:BAKARA 43. Hem namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. BAKARA 125. Ve o vakit Kabe'yi insanlar için dönüp varılacak sevap kazanma ve güvenilir bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makamından kendinize bir namazgah edinin! Ve İbrahim ile İsmail'e şöyle emir verdik: «Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rüku ve secdeye varanlar için tertemiz bulundurun.»
ALİ İMRAN 43. Ey Meryem, Rabbine gönülden boyun eğ, secde et, rukû edenlerle birlikte rukû et! TEVBE 112. O tevbe edenler, o ibadet edenler, o hamdedenler, o oruç tutanlar, o rukua varanlar, o secdeye kapananlar, o iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın koyduğu sınırı koruyanlar... Müjdele o mü'minleri! HAC 77. Ey iman edenler, rüku edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin; hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz. CUMA GÜNÜ VE CEMAAT İLE KILINAN NAMAZ:CUMA 9.Ey iman edenler, Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında hemen Allah'ın zikrine (anılmasına) koşun ve alım satımı bırakın; eğer bilirseniz, o sizin için daha hayırlıdır. CUMA GÜNÜ CEMAATLE KILINAN NAMAZIN VAKTİ:
vaktinin geçtiği ayet:"İSRÂ suresi, 78. ayeti"
1. ekımı es salâte : namazı kıl, ikame et 2. li dulûki : dönmesi 3. eş şemsi : güneş 4. ilâ gasakı el leyli (gasaka) : gecenin kararmasına kadar (karardı)
1. (2863)- Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), cumayı güneş meyl edince kılardı. [Buhârî, Cuma 16, Ebû Dâvud, Cuma 224, (1084); Tirmizî, Salât 361, (503)] 2. (2864)- Buhârî'nin bir diğer rivâyetinde şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) soğuk şiddetlenince namazı erken (ilk vaktinde) kılardı. Sıcak şiddetlenince namazı-yani cum'a'yı serinleyince kılardı." [Buhârî, Cum'a 16.] 3. (2865)- Sehl İbnu Sa'd (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Biz Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la cum'ayı kılar sonra da kaylûle yapardık." [Buhârî, Cum'a 40, 41, Hars 21, Et'ime 17, İsti'zân 16, 39; Müslim, Cuma 30, (859); Ebû Dâvud, Cuma 224, (1086); Tirmizî, Salât 378 (525).]
NOT:CUMA GÜNÜ CEMAAT İLE KILINAN NAMAZIN ''EY İMAN EDENLER''diye devam ettiğinden aslında kadın ve erkek ayırımı yapılmadan kılınacağı ayette apaçıktır,ancak din fetvaları ne yazıkki ERKEKLERİN HEGOMANYASINDA(KONTROLÜNDE) olduğu için kadınlar (evde oturur,yemek yapar,çocuklara bakar yada bu çağrıya aldırmaz)bu namazı kılmazlar Ayrıca KURAN'A baktığımızda ÖĞLE NAMAZI diye bir namaz olmadığından CUMA GÜNÜ TOPLUCA KILINAN BU NAMAZIN SELATEN VUSTA diye isimlendirilen namazın vaktinde (güneş meyledince,güneş dönünce,hava serinleyince)kılınacağı apaçıktır,ancak birileri öğle namazı diye bir namaz uydurduklarından ne yazıkkı öğle vaktinde bu namaz kılınmaktadır. CUMA GÜNÜ CEMAATLE KILINAN NAMAZIN KAÇ REKAT OLDUĞU: 2. Cumanın Farzı: Cumanın farzı iki rek'at olup cemâatle kılınır; bu mevzûuda ihtilâf yoktur.
KURAN'DA GEÇEN NAMAZ İSİMLERİ ve VAKİTLERİ:
BAKARA 238. Namazlara, özellikle orta namaza devam edin ve kalın Allah için divan kurun! ------------------------------------------------------------ ------------------------------------------------------------ ----------------- حَافِظُو 75; عَلَى الصَّلَو 14;اتِ وَالصَّل 14;اةِ الْوُسْط 14;ىٰ وَقُومُو 75; لِلَّهِ قَانِتِي 06;َ
Hâfizû alâs salavâti ves salâtil vustâ ve kûmû lillâhi kânitîn(kânitîne).
vaktinin geçtiği ayet:"İSRÂ suresi, 78. ayeti" ------------------------------------------------------------ ------ مَشْهُود 11;ا أَقِمِ الصَّلَا 77;َ لِدُلُوك 16; الشَّمْس 16; إِلَىٰ غَسَقِ اللَّيْل 16; وَقُرْآن 14; الْفَجْر 16; ۖ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْر 16; كَانَ
Ekımis salâte li dulûkiş şemsi ilâ gasakıl leyli ve kur’ânel fecr(fecri), inne kur’ânel fecri kâne meşhûdâ(meşhûden).
1. ekımı es salâte : namazı kıl, ikame et 2. li dulûki : dönmesi 3. eş şemsi : güneş 4. ilâ gasakı el leyli (gasaka) : gecenin kararmasına kadar (karardı) 5. ve kur'âne : ve Kur'ân-ı Kerim 6. el fecri : fecr vakti, günün ilk aydınlanmaya başladığı vakit 7. inne : muhakkak 8. kur'âne : Kur'ân-ı Kerim 9. el fecri : fecr vakti, günün ilk aydınlanmaya başladığı vakit 10. kâne : dir, idi, oldu 11. meşhûden : şahitli olan, şahit olunan, müşahede edilen Ali Bulaç : Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır. Edip Yüksel : Güneşin kaymasından gecenin kararmasına kadar namazı gözet. Sabah Kuran'ını da gözet. Sabahleyin Kuran (okuması) tanık olunur Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed, güneşin batmaya yöneldiği andan, gece kararıncaya kadar namaz kıl, sabahleyin Kur'an okumayı da ihmal etme. Çünkü sabahleyin okunan Kur'an'ı izleyen (melek)ler vardır. İbni Kesir : Güneşin batıya yönelmesinden gecenin kararmasına kadar namaz kıl. Sabah vakti de. Zira sabah vakti görülmesi gerekli bir ibadettir. Muhammed Esed : Güneşin doruğu aşmasından gecenin çöküşüne kadar(ki süre içinde) namazı(nı) gereği üzere yerine getir; sabah okumasını da (tam bir dikkat ve duyarlık içinde gerçekleştir); çünkü sabah okuması(nda insan) gerçekten de (ulvi olan her şeye) açıktır. Şaban Piriş : Güneşin batıya yönelmesinden, gece karanlığı bastırıncaya kadar namazı ve fecr okumasını da yerine getir. Çünkü fecir Kur’an’ının şahitleri vardır. Süleyman Ateş : Güneşin sarkmasından (aşağı kaymasından) gecenin kararmasına (yatsı vaktine) kadar namaz kıl ve sabahın Kur'ân'ın(ı, uzunca Kur'ân okunan da (unutma). Çünkü sabah Kur'ân (okuması) görülecek şeydir. Tefhim-ul Kuran : Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti Kur'an'ını (namazını) da; çünkü fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır. Yaşar Nuri Öztürk : Güneşin kaymasından/aşağı sarkmasından, gecenin kararmasına kadar namazı kıl. Sabah Kur'an'ını da gözet. Çünkü sabah Kur'an'ı tanıklarca izlenmektedir. ORTA NAMAZI;SELATİL VUSTA------GÜNEŞİN MEYLETMESİ,KAYMASI İLE BAŞLAYAN VAKİT NAMAZI-(BAKARA 238.AYETTE İSMİ GEÇİYOR) ------------------------------------------------------------ ------------------------------------------------------------ ------------------------------------ Elmalılı sadeleştirilmiş - Namazlara ve orta namaza devam edin ve Allah için boyun eğerek kalkıp namaza durun. Fizilal-il Kuran : Namazlara ve orta namaza devam edin, namaza, Allah 'a gönülden bağlı ve saygılı olarak durun. Gültekin Onan : Namazları ve (özellikle) orta namazını (üstlerine düşerek, titizlik göstererek) koruyun ve Tanrı'ya gönülden boyun eğiciler olarak (namaza) durun. Hasan Basri Çantay Namazlara ve orta namaza (vakıflarında rükünleri ve şartları ile) devam edin. Allahın (dîvanına) tam huşu' ve taatle durun. İbni Kesir : Namazlara ve orta namaza devam edin. Ve Allah'ın divanına huşu ile durun. Ömer Nasuhi Bilmen Namazlara ve orta namaza devam ediniz. Ve Allah için O'nu zâkirler olarak kıyamda bulununuz. Şaban Piriş : Namazlara ve orta namaza devam edin. Gönülden bağlılık ve saygı ile Allah’ın huzuruna durun. Suat Yıldırım : Namazlara, hele salat-ı vustaya dikkat edin ve kalkıp huşû ile Allah’ın divanında durun. Süleyman Ateş : Namazları ve orta namazı koruyun, gönülden bağlılık ve saygı ile Allâh'ın huzûruna durun. Tefhim-ul Kuran : Namazları ve orta namazını (üstlerine düşerek, titizlik göstererek) koruyun ve Allah'a gönülden boyun eğiciler olarak (namaza) durun. Ümit Şimşek : Namazlara, özellikle orta namaza özen gösterin ve Allah huzurunda tam bir saygı ile kıyama durun. Yaşar Nuri Öztürk Namazları ve orta namazı koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin. Diyanet İşleri : Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah’a gönülden boyun eğerek namaza durun. Abdulbaki Gölpınarlı Koruyun namazları, hele orta namazına çok dikkat edin ve Allah'a itaat ederek namaz kılın. Adem Uğur : Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın. Ali Bulaç : Namazları ve orta namazını (üstlerine düşerek, titizlik göstererek) koruyun ve Allah'a gönülden boyun eğiciler olarak (namaza) durun.
SELATEN İŞA-YATSI NAMAZI----İŞA:GECENİN ERKEN VAKTİ,GECENİN İLK KARARMASI İLE BAŞLAYAN VAKİT ------------------------------------------------------------ ------------------------------------------------------------ ------------------------------------------------ SELATEN FECR-FECR NAMAZI-----FECR:TANYERİ,TANYERİNİN AĞARMASI,GÜNDÜZÜN İLK IŞIKLARI İLE BAŞLAYAN VAKİT
يَا أَيُّهَا الَّذِين 14; آمَنُوا لِيَسْتَ 71;ْذِنْكُم& #1615; الَّذِين 14; مَلَكَتْ أَيْمَان 15;كُمْ وَ الَّذِين 14; لَمْ يَبْلُغُ 08;ا الْحُلُم 14; مِنْكُمْ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ ۚ مِنْ قَبْلِ صَلَاةِ الْفَجْر 16; وَحِينَ تَضَعُون 14; ثِيَابَك 15;مْ مِنَ الظَّهِي 85;َةِ وَمِنْ بَعْدِ صَلَاةِ الْعِشَا 69;ِ ۚ ثَلَاثُ عَوْرَات 13; لَكُمْ ۚ لَيْسَ عَلَيْكُ 05;ْ وَلَا عَلَيْهِ 05;ْ جُنَاحٌ بَعْدَهُ 06;َّ ۚ طَوَّافُ 08;نَ عَلَيْكُ 05;ْ بَعْضُكُ 05;ْ عَلَىٰ بَعْضٍ ۚ كَذَٰلِك 14; يُبَيِّن 15; اللَّهُ لَكُمُ الْآيَات 16; ۗ وَاللَّه 15; عَلِيمٌ حَكِيمٌ
Yâ eyyuhellezîne âmenû li yeste’zinkumullezîne meleket eymânukum vellezîne lem yeblugûl hulume minkum selâse merrât(merrâtin), min kabli (salâtil fecri), ve hînetedaûne siyâbekum minez zahîrat(zahîrati), ve min ba’di (salâtil ışâi), selâsu avrâtin lekum, leyse aleykum ve lâ aleyhim cunâhun ba’de hunn(hunne), tavvâfûne aleykum ba’dukum alâ ba’d(ba’dın), kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyât(âyâti), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).
1. yâ eyyuhâ : ey, ya 2. ellezîne âmenû : Allah'a ulaşmayı dileyenler, âmenû olanlar 3. li yeste'zin-kum : sizden izin istesinler 4. ellezîne meleket eymânu-kum : ellerinizin altında sahip olduklarınız (köleleriniz, cariyeleriniz) 5. ve ellezîne : ve o kimseler, onlar 6. lem yeblugû : erişmemiş, ulaşmamış 7. el hulume : bulûğ çağına, erginliğe 8. min-kum : sizden 9. selâse : üç 10. merrâtin : kere, defa, kez 11. min kabli : öncesinden evvel 12. salâti : namaz 13. el fecri : fecr, sabah 14. ve hîne : ve o vakit, o zaman 15. tedaûne : çıkarırsınız 16. siyâbe-kum : elbiseniz 17. min ez zahîrati : öğle vaktinden...........................DİKKAT:BURADA SADECE ÖĞLE VAKTİ GEÇİYOR,ÖĞLE NAMAZINDAN ÖNCE VE SONRA DİYE GEÇMİYOR,LÜTFEN DİKKATE EDİN!!!!!!!!!!!!!!!! 18. ve min ba'di : ve sonra 19. salâti : namaz 20. el ışâi : yatsı 21. selâsu : üç 22. avrâtin : muhafazasız, açık, sakınılması gereken 23. lekum : sizin için 24. leyse : değildir, yoktur 25. aleykum : sizin üzerinize 26. ve lâ aleyhim : ve onlara yoktur 27. cunâhun : günah, kusur 28. ba'de hunne : onlardan sonra 29. tavvâfûne : karşılıklı dolaşırlar, karşılıklı tavaf ederler 30. aleykum : sizin üzerinize, size 31. ba'du-kum alâ ba'dın : birbirinizi 32. kezâlike : işte böyle 33. yubeyyine allâhu: Allah beyan ediyor, açıklıyor 34. lekum : size 35. el âyâti : âyetleri 36. vallâhu (ve allâhu): ve Allah 37. alîmun : en iyi bilen 38. hakîmun : hüküm ve hikmet sahibi
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlar (köleleriniz) ve sizden henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler. Bu üç vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Allah, âyetlerini size işte böylece açıklar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz erginlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar mahrem halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için, ne de onlar için bir mahzur yoktur. (Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz.) İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklar. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey imân etmiş olanlar! Mülk-i yemininiz olan kimseler ve sizden olup da henüz buluğ çağına ermemiş bulunanlar, üç defa izin istesinler. Sabah namazından önce ve öğle vaktinde esvabın çıkarmış olduğunuz sırada ve yatsı namazından sonra. (Bunlar) Sizin için üç avrettir. Bu vakitlerden sonra üzerinize bazınızın bazısı üzerine dolaşır olmalarından dolayı ne sizin üzerinize ve ne de onların üzerlerine bir günah yoktur. İşte Allah âyetlerini size böyle açıkça beyan ediyor ve Allah alîmdir, hakîmdir.
Süleyman Ateş : Ey inananlar, ellerinizin altında bulunan (köle ve hizmetçi)ler ve henüz erginliğe ermemiş çocuklarınız üç vakitte (odalarınıza girebilmek için) izin istesinler: Sabah namazından önce, öğle vakti elbisenizi çıkar(ıp yat)acağınız zaman ve yatsı namazından sonra. Bunlar sizin üstünüzün açılabileceği üç vakittir. Bunların dışında (hizmetçilerin ve çocukların, izin almadan içeri girmelerinden dolayı) ne size, ne de onlara bir günâh yoktur. (Onlar sizin) yanınızda dolaşırlar, birbirinizin yanına girip çıkarsınız. Allâh âyetleri size böyle açıklar. Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç durumda izin istesinler: Sabah namazından önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda, yatsı namazından sonra... Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
KURAN-I KERİMDE CENABI ALLAH'IN BİLDİRDİĞİ NAMAZ VAKİTLERİNİN GEÇTİĞİ AYETLER: ------------------------------------------------------------ ------------------------------------------------------------ -------------------- NOT:3(ÜÇ)VAKİTİN NAMAZIN AYNI AYETTE GEÇTİĞİ ,HUD SURESİ 114.AYET 11/114
لِلذَّاك 16;رِينَ وَأَقِمِ الصَّلَا 77;َ طَرَفَيِ النَّهَا 85;ِ وَزُلَفً 75; مِنَ اللَّيْل 16; ۚ إِنَّ الْحَسَن 14;اتِ يُذْهِبْ 06;َ السَّيِّ 74;َاتِ ۚ ذَٰلِكَ ذِكْرَىٰ
Ve ekımis salâte tarafeyin nehâri ve zulefen minel leyl(leyli), innel hasenâti yuzhibnes seyyiât(seyyiâti), zâlike zikrâ liz zâkirîn(zâkirîne).
1. ve ekımı es salâte : ve namazı kıl, ikame et 2. tarafeyin : iki tarafında 3. nehâri : gündüz 4. ve zulefen : ve gecenin ilk saatleri 5. min el leyli : geceden 6. inne el hasenâti : muhakkak hasenat (iyilikler, kazanılan dereceler) 7. yuzhibne : giderir, yok eder 8. es seyyiâti : seyyiat, kِtülükler (kaybedilen dereceler) 9. zâlike : i؛te bu 10. zikrâ : zikir, ِğüt, hatırlatma 11. li ez zâkirîne : ِğüt alanlar, zikredenler için
Adem Uğur :Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. اünkü iyilikler kِtülükleri (günahları) giderir. Bu, ِğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır. Ali Bulaç : Gündüzün iki tarafında ve gecenin yakın saatlerinde namazı kıl. ھüphesiz iyilikler, kِtülükleri giderir. Bu, ِğüt alanlara bir ِğüttür. Celal Yıldırım : Hem gündüzün iki ucunda ve gecenin ilk saatlerinde namaz kıl. اünkü iyilikler kِtülükleri (temizleyip) giderir. Bu, iyi dü؛ünenlere bir ِğüt, bir hatırlatmadır. Diyanet Vakfi : Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kl. اünkü iyilikler kِtülükleri (günahlar) giderir. Bu, ًِüt almak isteyenlere bir hatrlatmadr. Edip Yüksel : Gündüzün iki ucunda, gecenin yakn ksmnda namaz gِzet. فyilikler kِtülükleri silip gِtürür. Bu, ًِüt alacak olanlara bir ًِüttür. Elmalılı (sadele؛tirilmi؛ - 2) : Gündüzün her iki tarafında ve gecenin saçaklarında namaz kıl! Muhakkak ki, iyilik kِtülükleri giderir. Bu ise, dü؛ünebilenlere bir ِğüttür. Fizilal-il Kuran : Gündüzün iki ucunda ve gecenin ilk saatlerinde namaz kl ; iyi ameller kِtülükleri giderirler. Bu hatrlatmalar ًِüt alacak yetenekte olanlar için birer ًِüttür. Gültekin Onan : Gündüzün iki tarafnda ve gecenin yakn saatlerinde namaz kl. قüphesiz iyilikler, kِtülükleri giderir. Bu, ًِüt alanlara bir ًِüttür Hasan Basri اantay :Gündüzün iki tarafnda, gecenin de yakn saatlerinde dosdoًru namaz kl. اünkü güzellikler kِtülükleri (günâhlar) giderir. Bu, iyi düünenlere bir ًِüddür. İbni Kesir : Gündüzün iki tarafında ve gecenin de yakın saatlerinde namaz kıl. اünkü iyilikler kِtülükleri giderir. Bu; ِğüt kabul edenlere bir ِğüttür. Muhammed Esed :Ve gündüzün ba؛ında ve sonunda, bir de gecenin erken saatlerinde salatta devamlı ol; çünkü muhakkak ki iyi eylemler kِtü eylemleri giderir; (Allah'ı) hatırında tutanlar için bir ِğüt, bir hatırlatmadır bu. ھaban Piri؛ : Gündüzün iki ucunda ve gecenin ilk saatlerinde namaz kıl, iyilikler kِtülükleri giderir. Bu, ِğüt alanlara bir hatırlatmadır. Süleyman Ate؛ : Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın sâ'atlerde namaz kıl; çünkü iyilikler, kِtülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir ِğüttür. Ya؛ar Nuri ضztürk :Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namaz kıl! Güzellikler kِtülükleri silip süpürür. İ؛te bu, Allah'ı ananlara bir ِğüttür.
|
Yukarı dön |
|
|
öğrenci98 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 432
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar
Aslında Kur'an merkezli din anlayışı içinde olupta "namaz" denen ritüeli kabul edenlerin, bu ritüel hakkında bütüncül bir mutabakatlarına müteakip, "Kur'an'da ki salat" ın namaz olup olmadığı tartışmasının daha uygun düşeceği kanaatindeyim. Çünkü görünen o ki, bu ritüeli kabul edenler arasında tabandan tavana farklılıklar sözkonusu.
Muhabbetle..
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
|
Yukarı dön |
|
|
İbrahimizm!!! Ayrıldı
Katılma Tarihi: 14 subat 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 420
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selamlar
Öğrenci kardeşim,
Kurandaki salat namaz mıdır?
Önce salatın ne olduğuna bakalım..kuranda birçok yerde geçen salat,
Allahın biz insanoğluna önerdiği yaşam ve inanç biçimine, gönülden razı olup bu biçimi kabul halinde yaşamanın adıdır.Destek olmak,kollamak ve yardımcı olmak anlamlarıylada geçmektedir ve hatta bana göre bir anlamıda fikir alışverişiyle ortak karar almanın adıdır.(vasiyet ve şahitlerin seçimi konusundaki ayetler)
Dinin öğretimi verilen mücadelede bu kavram içinde yer alır..elbet bunun yanında sabah ve akşam diyerek huzurda durmayıda ifade etmektedir..
ve ayrıca;
Allahın ailene salatı emret ve sende ona devam et dediği salat, genel salattır,burada anılanın ritüel olmadığı açıktır..
yani aslında yaşamak genel anlamda salatın karşılığıdır..ancak yaşanan salatların,Allahın önerdiği erdemli yaşamla yani mutlak salatla uyumluluk sorunu vardır..
Allah zaten kuranda kendi önerdiği salata uymayanlarında bir salata uyduklarını lakin bu uyulanın, Allahın önermediği salat olduğunu anlatılmıştır..
Genel anlamda salat bu iken,sabah akşam anma farzıda salatın şubesi sayılmaktadır..
Ancak insanlar şöyle veya böyle ama esas itibarıyla geleneğinde etkisinde kalarak,geleneğin her salat gördüğü yere namaz ifadesini yapıştırmalarını takiben, dinin özünü ritüel sanmışlar, sanmayanlar ise başka hatalı bir kapı açmışlardır.. dinin özü ritüeldir inancını bilinç altlarından atamayanlar, dinde namaz ritüeli yoktur diyenlere karşı mücadele vermişler ve aynı şekilde,dinde namaz ritüeli yoktur diyenlerde, en kolay olarak ''kuranda namazın kılınışı anlatılmaz demişlerdir lakin sabah akşam anmalarının nasıllığı hakkındada net bir kanıya ulaşmış değillerdir...
Aslında,
Kuranda namaz ritüelinin bir düzenlemesi yoktur, ancak anlaşılan ise görüngü manasında secde veya ruku halinde şekli bir duruşun olabileceği fakat uku halinde zekat verin örneğiyle bunun soyut,mihraptan çıkıp halkına tespih edin işareti bölümüylede şekli bir yöneliş olabileceği düşünülebilinir..
Mutlak salatın içinde misal olarak %95 oranında Allahın erdemli yaşamaya teşviki ve misal % 5 oranındaysa bugün anladığımız manada şekilsel bir yönelişin varlığından söz edebiliriz..
Fakat islamın direğini namaz ritüeli olarak avama belleten zihniyet ne yazıkki geçmişin ve geleneğin etkisinde kalan toplumun mutlak salatı anlamada önüne adeta bir set olmuşlardır..
Zaten cehennemin kapısına gelenlere neden burdasınız diye soran bekçilerin aldığı cevap önemlidir...
salat edenlerden değildik..ama gelin görünki gelenek orayada hemen namaz ritüelini yamamış ve müslümanları mutlak salat diyerek,dinin direği namaz ritüelidir öksesine adeta ışık olmuştur...din için müslümanım diyenlerde ışığa koşuyoruz derken bu yapışkan ökseye tutuklanmışlardır..
Salatın şubesi olan sabah ve akşam anmaları yani ritüelinde gerçekte bir şekli yoktur..orada o zaman aralığında yönelme olduğunun bilinmesi yeterlidir..kişi o vakitlerde gelir ve adına rekat denen i kıyam ruku secde şekliyle yönelir istersede bağdaş kurup oturarak Rabbine içinden ne geliyorsa o şekilde dua eder ve kalkar..ikiside ritüeldir..ve ritüeli kalıplara sokan gelenek,bu hareketle...diğerlerini ötelemiştir..bu ise aslında Allahın parçalanmayın bölünmeyin emrine muhalefetten başka bir şey değildir..
|
Yukarı dön |
|
|
|
|