Yazanlarda |
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Eren Erdem Yazdı:
Selamlar
Birkaç soru yöneltmek istiyorum.
ism, z-n-b ve cünah(c-n-h) ifadelerini, GÜNAH kalıbı içerisinde değerlendirmemizin delili nedir ?
Bu kavramlar ayrı anlamlar teşkil ettiğinden ötürü, herbiriin AYRI ele alınması ve bu şekilde değerlendirilmesi gerekmezmi ?
Allah'ın Kuran'da kast ettiği ile, insanların kavramları soktuğu kalıplar arasındaki büyük farkı aşmak adına, isme = haram kılındı ve isme = günah, günah = ism - zenb- cünah şeklinde bir çıkarım yapmak doğrumudur ?
günah tek başına Kuran hudutları içerisinde yer almadığına göre,
günah diye tanımlanan bu kavramların, her birinin ayrı ayrı ele alınması gerekmezmi ?
Selam ile
|
|
|
Aleyküm selam “Sayın Eren Erdem!”
Henüz dokunmadan, ya da mehir kesmeden kadınları boşarsanız size bir (cunaha) günâh yoktur. Ancak onları faydalandırın (bir miktar bir şey verin). Eli geniş olan, kendi gücü nisbetinde, eli dar olan da kendi kaderince güzel bir şekilde faydalandırmalı (herkes gücü ölçüsünde bir şey vermeli) dir. Bu, iyilik edenlerin üzerine bir borçtur. (BAKARA/236)
Allâh size leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni harâm kıldı. Ama kim mecbur kalırsa, (başkasına) saldırmadan ve sınırı aşmadan (bunlardan) yemesinde bir (isme) günâh yoktur. Muhakkak ki Allâh çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (BAKARA/173)
Kim de vasiyyet edenin bir hatâ veya (ismen) günâh işlemesinden korkar da (tarafların) aralarını düzeltirse, ona (ismen) günâh yoktur, Allâh bağışlayandır, esirgeyendir. (BAKARA/182)
Size (şunlarla evlenmeniz) harâm kılındı: Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kızkardeş kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, karılarınızın anaları, birleştiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız -eğer onlarla henüz birleşmemişseniz, (kızlarını almaktan ötürü) üzerinize bir (cunaha) günâh yoktur-kendi sulbünüzden gelen oğullarınızın karıları ve iki kızkardeşi bir arada almanız. Ancak geçmişte olanlar hariç. Şüphesiz Allâh, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. (NİSA/23)
(Savaşta tutsak olarak) ellerinize geçen(câriye)ler dışında, evli kadınlar(la evlenmeniz) de harâmdır. (İşte bunlar) size Allâh'ın yazdığı yasaklardır. Bunlardan ötesini, iffetli yaşamak, zinâ etmemek şartıyle mallarınızla istemeniz (evlenmeniz), size helâl kılındı. O halde onlardan yararlanmanıza karşılık, kesilen ücretlerini bir hak olarak onlara verin. Hakkın kesiminden sonra karşılıklı anlaşma(k sûretiyle kesilenden az veya çok vermeniz)de üzerinize bir (cunaha) günâh yoktur. Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir. (NİSA/24)
Evlenme arzusu kalmamış, oturan (ihtiyar) kadınların, kasden süs göstermeğe çalışmadan, dış örtülerini bırakmalarında kendileri için bir (cunahun) günâh yoktur. Ama sakınmaları, kendileri için daha hayırlıdır. Allâh işitendir, bilendir. (NÛR/60)
Ona: "Allah'tan kork!" dense gururu, kendisini (ismi) günâha sürükler. Artık ona cehennem yetişir; ne kötü bir yataktır o!.. (BAKARA/206)
Sabret, Allâh'ın va'di mutlaka gerçektir. (zembike) Günâhına da istiğfar et ve akşam sabah Rabbini övgü ile an. (MÜ'MİN/55)
Allah'tan başka tanrı olmadığını bil ve kendi (zembike) günâhın, inanan erkeklerin ve inanan kadınların günâhı için (Allah'tan) mağfiret dile. Allâh, dönüp dolaşacağınız yeri ve varıp duracağınız yeri bilir. (MUHAMMED/19)
"Hangi (zembin) günâh(ı) yüzünden öldürüldü?" diye. (TEKVÎR/9)
Yukarıda alıntıladığım ayetler sanırım sizin sorduğunuz soruya ışık tutacaktır…
Kavramların ayrı anlamlar teşkil ettiği konusuna gelince, bütün dillerde bir kavram kullanılan cümle içerisinde değişik manalar verebilir, yani kavram aynı fakat anlam ve mana farklı olur.
Ör:Türkçede “yüz” kavramı; -denizde “yüz”- doksandokuz dan sonra “yüz”- koyunun postunu “yüz”- ve –yüzde “yüz”- vb… gibi değişik anlam ve manalar verebilir.
Kur’an’da kullanılan “HARAM” engel edilen, yasaklanan, men edilen, helalın zıddı vs.. “CUNAH” kanat, yan taraf, yön, haktan başka yanda olan, olumsuz taraftan olanlara kullanılmış vs… “ZENB” kuyruk tarafı, son kalan taraf, değersiz şeyler, pay hisse anlamında kötü addedilen her fiil vs… “İSM” sevâb ve hayırda yaya kalmak, ağır gitmek, suçun/günahın sonunda gelen hezimet, sevaptan geri bırakan vs… gibi mana ve anlamları vardır. Bu kavramlar bir birine yakın manalar (olumsuzluğu) içeriyor.
“Allah'ın Kuran'da kast ettiği ile, insanların kavramları soktuğu kalıplar arasındaki büyük farkı”
Bu ifadeni benim yazının altına asmanı, anlamış değilim!!!!
Göremediğim fark edemediğim bir şeyler varsa lütfen söyle…
Söylediklerini tasvip etmemekle bereber, yazdıklarından dolayı teşekkür ederim. Çünkü senin niyetinin iyi olduğunu biliyorum.
Allah’a emanet ol.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
Eren Erdem Uzman Uye
Katılma Tarihi: 30 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 484
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamun Aleyküm İbrahim abi.
Sanırım yanlış anlaşılmaya meyil verecek ifadeler kullandım. Özür dilerim, amacım seni kırmak değildi.
İfade etmeye çalıştığım şey aslında şu :
Kavramlara yüklenen anlamlar itibari ile, kastedileni tam yakalayabiliyormuyuz diye kendimce bir sorgulama yaptım.
Aman bunun altında art bir niyet aramayasın abi. Niyetim sadece kendimce doğruyu bulmak adına sorgulamak.
Açıklamalar için Allah Razı olsun.
Hakkını Helal et, Selam ile
|
Yukarı dön |
|
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Aleyküm selam sevgili Eren…
Sana ne kadar değer verdiğimi biliyorsun!
Beni bilen/tanıyan bir kardeş olman münasebetiyle! İfadelerinin canımı sıkmadığını söylemem doğru olmaz…
İnsan olmamız bazı zaafları taşıdığımızı kaçınılmaz kılıyor; bazen de duygusal davranıyor, bazen birilerinin davranışlarından ve söylemlerinden etkileniyor ve hak etmediği halde değerinden fazla değer veriyor, bazen de haksız yere birilerinin hakkına giriyoruz…
Özür dilemen ve helalık istemen de ismine layık (Erdem) bir davranış olmuş, çok düşüncelisin teşekkür ederim…
Allah sana her daim yardım etsin.
Allah’ın selamı üzerine/üzerimize olsun.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam
İbrahimim kardeşim
Benim bu dört kavramdan anladığım
İsm: Sonuncunda ceza gerektiren suç.
Zenb: sonu kötü davranış.
Vizr: Ağırlık, sorumluluk.
Cünah: Günah
önemli bir kavramlaştırmaya dikkat çekmişsiniz.
bu vesile ile "isimlerin farklı olması, mananında farkılılığına delildir" kuralınıda hatırlayalıım.
selam ve dua ile,
Allah(a.c) kolaylık versin
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Benim Kuran bütünlüğünde anladığım "ZENB" ,insanın işlediği/kazandığı/yaptığı suçlar olmayıp; İnsanın yaratılışında var olan suç işleme melekeleri/dürtüleridir. Diğer bir deyişle; insandaki suç işleme potansiyelidir. Suça yataklık eden kin, nefret, haset, çekememezlik, acımasızlık, kibir, benlik, bencillik, cimrilik, istememezlik...vs. dürtü ve duygulardır.
Dikkat ettiyseniz, "ZENB" in geçtşği yerde "feale, kesebe" gibi yaptırım filleri yeralmaz.
Peyğamberlerin bütün zenbi mağfiret edilmiş / ıslah edilmişken (48/2), mu'minlerin ise vahye tabi oluşları oranında mağfiret olunmaktadır. Onun için de peyğamberler hesaba çkimeyeceklerdir.
Muhabbetle.
Abdurrahman ÖZLÜK
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam
Abdurrahman bey,
"zenb"
8:52 "Allah'ın ayetlerini inkar".
8:54 "Allah'ın ayetlerini yalanlama".
Bağlamında kullanılmaktadır.
"insandaki suç işleme potansiyelidir." ile yukarıdaki ayetler arasında ilgi kuramadım.
"zenb" ile ilgili kanaatinizi daha da açıp bizimle paylaşırsanız sevinirim.
bendende size muhabbetle.
Allah(a.c) emanet olun
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
baybora Yazdı:
selam
İbrahimim kardeşim
Benim bu dört kavramdan anladığım
İsm: Sonuncunda ceza gerektiren suç.
Zenb: sonu kötü davranış.
Vizr: Ağırlık, sorumluluk.
Cünah: Günah
önemli bir kavramlaştırmaya dikkat çekmişsiniz.
bu vesile ile "isimlerin farklı olması, mananında farkılılığına delildir" kuralınıda hatırlayalıım.
selam ve dua ile,
Allah(a.c) kolaylık versin
|
|
|
Aleyküm selam baybora kardeşim!
Aslında benim amacım Kur’an’da men/yasak olan bütün ifadeleri ele almak değildi Makalenin başında da belirttiğim gibi:
Son zamanlarda birde “haram-günah” kavramları üzerinde tartışmalar gözlemlemekteyiz. “İçki (alkollü içkiler) haram değil günahtır” “Zina haram değil günahtır” “haram ayrı günah ayrı şeyler mi?” ve buna benzer konuşmalar ve sorular meseleye vakıf olmayanlar tarafından konuşulur ve tartışılır olmuştur.
Kur’an’da men/yasak edilen şeylerin neyle ifade edildiği, haramın ve günahın birbirinin aynımı yoksa ayrımı şeyler olduğu, zina ve alkol/içki içmek haram mı yoksa günah mı? Gibi konulara, Allah’ın yardımıyla Kuran’dan çok kapsamlı olmamak kaydıyla analiz etmeye çalıştık. Demiştim…
Vizr وزر ) )
Vezer, dağda sığınılacak yerdir.
Vizr ise dağın vezrine teşbîhen ağırlık, yük anlamında kullanılmıştır.
Vizr'm çoğulu evzdr'dır.
(Evet) O gün insan: "Kaçacak yer neresi?" der. Hayır, sığınacak yer yoktur. O gün varıp durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur (ey insan). (Kıyamet/10-12)
Ayrıca (ZRA) da aynı kökten türediğini düşünüyorum
Ekinlerin/tarlanın yüklendiği yük (13/4) (26/148) (44/26)
Zemin üzerine serilen yük/halı
Serilmiş halılar vardır. (ĞÂŞİYE/16)
Sırtlanılan yük
Ve atmadık mı senin üzerinden yükünü? (İNŞİRAH/2)
(6/31,164) (16/25) (20/87) (53/38) (35/18) (17/15) (39/7)
Vezir, emîrinin (üstünün) yükünü, sorumluluğunu üstlenen yardımcıdır. Ya Rabbi, ailemden ( kardeşimi) bana vezir yap." (Tâhâ: 45/29), Kardeşi Harun'u kendisine vezir yaptık." (Furkan: 42/35)
Muvâzeret de yardım etmek, yardımlaşmak demektir.
Enam suresi 31 ayetin açıklamasında M.ESED şöle diyor: Lafzen, “yükleri”. “Günahlarının yükü” karşılığını tercih etmem, Râzî'nin naklettiği İbni ‘Abbâs'ın yorumuna dayanmaktadır. (Tefsiru'l-Mesaj 6/31 ayetin 21 dipnotu)
Ben “haram-günah” çerçevesi içerisine giren kavramlar incelemiştim. Allah razı olsun sizde “VİZR” kavramını buraya taşıdınız…
Sizinde dediğiniz gibi bende “vizr” kavramını günah kavramından ziyade sorumluluk/yük/sıkıntı/ağırlık vb… anlamalar geldiğini düşünüyorum.
Bazı müfessirlerin günah diye çevirmelerinin sebebinin de genelde olumsuz yükü ifade edişindendir diye düşünüyorum…
Selam ve dua ile,
Allah ilminizi/ilmimizi artırsın ve kolaylıklar versin.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
ibrahimim Uzman Uye
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
haktansapmaz Yazdı:
Selam,
Benim Kuran bütünlüğünde anladığım "ZENB" ,insanın işlediği/kazandığı/yaptığı suçlar olmayıp; İnsanın yaratılışında var olan suç işleme melekeleri/dürtüleridir. Diğer bir deyişle; insandaki suç işleme potansiyelidir. Suça yataklık eden kin, nefret, haset, çekememezlik, acımasızlık, kibir, benlik, bencillik, cimrilik, istememezlik...vs. dürtü ve duygulardır.
Dikkat ettiyseniz, "ZENB" in geçtşği yerde "feale, kesebe" gibi yaptırım filleri yeralmaz.
Peyğamberlerin bütün zenbi mağfiret edilmiş / ıslah edilmişken (48/2), mu'minlerin ise vahye tabi oluşları oranında mağfiret olunmaktadır. Onun için de peyğamberler hesaba çkimeyeceklerdir.
Muhabbetle.
Abdurrahman ÖZLÜK
|
|
|
Aleyküm selam sn haktansapmaz!
"Yûsuf, sen bundan vazgeç (bunu kimseye söyleme), (ey kadın), sen de (zembik) günâhının bağışlanmasını dile! Çünkü sen, günâhkârlardan oldun!" (YÛSUF/29)
Dediler: "Evet, bize uyarıcı geldi ama biz yalanladık ve: 'Allâh hiçbir şey indirmedi, siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz' dedik." Ve dediler ki: "Eğer söz dinleseydik, yahut düşünseydik, şu çılgın ateşin halkı arasında bulunmazdık!" Günâhlarını (zenbi) itirâf ettiler. O çılgın ateş halkına (Allâh'ın acımasından) uzak olup ezilmek yaraşır! (MÜLK/9-11)
Onu yalanladılar, deveyi kestiler. Rableri de, günâhları (…zenb…) yüzünden azâbı başlarına geçirip, orayı dümdüz etti. (ŞEMS/14)
"Hem benim üzerimde onlara karşı işlediğim bir (zembun) günâh da var (onlardan bir adam öldürmüştüm); onların beni öldürmelerinden korkuyorum." (ŞUARA/14)
Yukarıdaki alıntıladığım ayetleri inceleyelim…
(Yusuf suresi 29) bilindiği üzere vezirin karısı Yusuf’a (a.s) fuhuş/zina teklifi yapmış, hatta saldırmış gömleğini arkadan yırtmıştı, bunun üzerine yakalanmışlar ve kadının suç işlediği ortaya çıkmıştı… “…sen de (zembik) günahının bağışlanmasını dile!” diye kınanmıştı…
(Mülk suresi 11) “günahlarını itiraf ettiler” işledikleri inkâr ve karalama (“büyük bir sapıklık içindesiniz”) şeklindeki suçlamaları yüzünden cehenneme girdiler…
(Şems suresi 14) Salih’i (a.s) yalanladılar ve “deveyi kestiler” işledikleri “günahları (…zenb…) yüzünden azabı başlarına geçirdip orayı dümdüz etti.”
(Şuara suresi 14) Musa (a.s) bir mısırlıyı öldürmüştü ve mısırdan kaçmıştı, Allah ona Resullük görevini verince firavundan korktuğunu çünkü “onlara karşı işlediğim bir (zembun) günah da var” demişti…
Peygamberlerde müminlerde vahye tabi oluşları oranında mağfiret olunurlar.
Selamlar.
Allah’a emanet.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ehlen ve sehlen İbrahimim!
1- Yusuf/29: "(kadın!) sende zenbinden dolyı bağışlanma dile/ Allah'tan seni bu fahiş suça sevk eden bu zaafın (zenbin)inin ıslahını dile! Kadın, Yusuf'un zenbinin mağfiret edilmiş olması nedeniyle, Yusuf kadının isteğine karşılık vermediği için zina suçunu işleyememiştir.
2- Şems/14: Zenbleri (emre itaat etmelerine engel olan kibirleri, inatları) onlara inkar (emre karşı çıkma)ve deveyi kesme suçlarını işletti. Böylece bu kendilerinde bulunan zenblerine tabi olduklarından dolayı helak olundular.
3- Mülk /11: Eğer zenblerine uymayıp akl edip dinleselerdi cehennemegirmeyeceklerdi.
4- Şuara/14: " Ve lehum aleyye zenbun.."
Musa diyor ki " ayrıca onların bana karşı bir zenbleri var.." Doğru çeviri böyle olmalıdır. Yani bana duydukları / besledikleri kinleri, intikam hırsları var.
Muhabbetle. Siz de Allah'a emanet olunuz!
Değerli Baybora, çok naziksiniz, teşekkür ederim. İbrahimim'e yönelik açıklamalarım sanırım sizin de suallerinize cevap içeriyor. Siz de Allah'a emanet olun.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Mağfiretin önemli bir anlamı ıslahtır.
3/135: "O kimseler (o muhsinler) ki, fahiş bir davranış yapacakları zaman (fahiş bir davranışı yapmakla karşı karşıya kalalacakları zaman) Yani kendilerine / birbirlerine bir haksızlık yaptıklarında) hemen Allah' hatırlarlar ve derhal zenblerinin (onları fahiş davranışa sevk eden zaafiyetlerinin mağfiretini isterler. Çünkü Allah'tan başka hiç bir kimse zunubu mağfiret edemez / ıslah edemez. Ve onlar yaptıklarında / yapacaklarında bile bile ısrarcı olmazlar."
|
Yukarı dön |
|
|
|
|