HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: DINDE HUKUM KAYNAKLARININ BELIRLENMESI Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
atakan2007
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 16 mart 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 171
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı atakan2007

Bembeyaz yazdı:

kimin uzman olup olmadığı yazdıklarından belli olur.. sen merak etme atakan.... ::)

"kişinin sözleri, aklının ölçüsüdür" der araplar....

doğru bir sözdür...

iletişim uzmanları da böyle söyler...

uzman psikologlar da...

uzman psikiyatırlar da....

bütün kaliteli eğitimciler de....

bütün uzmanlar bu sözün doğruluğu konusunda hem fikirdirler...

eminim bunlara uzmanlıklarını siz vermemişsinizdir...:):):)

o yüzden garibinize gitmektedir....

neyse ben yazacaklarımı yazdım... anlayışınızın (fıkh) gelişmesi için daha çok okumanız ve mürekkep yalamanız gerekir....

yazılarınızda "hiç bir mantıksal bütünlük olmadığı gibi tutarlılık da yok"...

tenakuzlarla ve çelişkilerle dolu...

her yer dökülüyor ve sırıtıyor...

sizin gerçek uzmanlarını anlamanızı zaten beklemiyorum..

"altının değerini sarraf bilir" diye boşa dememişler..

"öküz hoşaftan ne anlar" diyen de bizim atalarımız...

bazen bu sözü "eşek hoşaftan ne anlar" diye de duyabiliriz....

dolayısıyla atasözlerini, mecazı, hakikatı, kinayeyi, deyimi, istiareyi, mecaz-ı mürseli vsv vsv vsv.. iyi bilmek gerekir...

edebiyat uzmanlarına saygı duyuyorum...

ama öğrenmek istemeyene öğretememişler...

elbette arınmak isteyen arınır... öğrenmeye açık olan öğrenir...

inatçı, kaba, katı zorba ve küstahlar gerçekler konuşulurken ve yazılırken sıkılırlar ve öfkelenirler....

susturmaya çalışırlar... başarılı olmayınca da küplere binerler.. (bu da bir deyim ha unutmadan.. yanlış anlamayın.. :))

neyse bu yazdıklarımın atakan ile hiç bir alakası yoktur....

genel anlamda, öylesine söylenmiş sözlerdir...

bu hatırlatmalar ben dahil herkesi kapsamaktadır...

ama arınmak isteyen herkesi....

muhabbetle... ::)):):)

haktan sapmaz yazdı :Yoksa Ali Aksoyun bu her bir cümlesi bir ayet yada bir vecizeyi hatırlatan

bembeyaz yazdı: ayet kadar güçlü vecizlerinizi bekleyenleri" mahrum bırakmayınız....

Sayın Bembeyaz,

Edebiyat uzmanlarına saygı duyduğunuz kadar, edebiyata da ilgi duysaydınız yazılanları doğru anlar, doğru yorum yapardınız. Önce kibrinizden arının sonra insanların arınmasına vesile olun. dediğiniz gibi "kişinin sözleri, aklının ölçüsüdür". Sizin ölçünüz de siz daha çok yazı yazdıkça ortaya çıkıyor.

Uzman olmayan birinden BÜYÜK UZMAN'a...

Yukarı dön Göster atakan2007's Profil Diğer Mesajlarını Ara: atakan2007
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

muvahhid, hasanöktem, atakan2007, sevgili üç değerli hanifdostlar,

"müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış"...:):)  diye bir sözü bilirim ve severim bu sözü....

siz devam edin..

ama gerçekleri gizleyemezsiniz....

bakalım aliaksoy sorularıma ne yanıt verecek...???

ben sorularıma cevap bekliyorum..

siz bu polimiklerinize  benden cevap alamazsanız...

çünkü bunlarla uğraşamam ben... laf ebeliğiyle işim olmaz..

kimin ne kadar anladığının, kimin niyetinin ne olduğunun kararını okuyucular verir siz merak etmeyiniz..

veriyor da..

gerçekler balçıkla sıvanmaz.....

selam ve dua ile.... ve de muhabbetle...



__________________
Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!

www.ahmeteminseyhan.blogcu.com/

selam ve dua ile...
Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam Bembeyaz;

Yukarıdaki yazılarımda değindiğim resuller, vahiy alan, aldığı vahyi insanlara tebliğ ile mükellef olan peygamberlerdir.

Anlatmaya çalıştığım hususun resul-nebi ayrımı ile ilgisinin bulunmadığını belirttiğim halde hala aynı yerdesiniz.

Sorduğunuz soruların hemen hemen tamamı önceki yazılarımda açık bir şekilde cevaplanmıştır.

Biraz da siz benim değindiğim konularda sorduğum soruları cevaplasanız güzel olmaz mı ?

Gerçi benim sorularım doğrudan doğruya size değil, umumadır.

Esenlikle...


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

selam aliaksoy,

yine kaçamak cevaplar vermişsin... ya da hiç cevaplamamışsın...

"Yeni Elçi, önceki bütün elçilerden pek çok yönden üstündür"

ne demek???

"Sözünün öznesini karıştırmışsınız. Bu söylem, her elçiden sonra bağlılarının söylediği "klasik" bir yaklaşımdır. O bakımdan demiştim."

demek yeterli bir cevap olmasa gerektir..... 

"Her toplum, kendisine gönderilen elçiyi, önceki gönderilenlerle yarıştırır ve göğe çıkarır. O, öyle bir elçidir ki, bir daha onun gibisi gelmez olayı yani..."

demişsiniz...

bunu yapanlar genellikle cahil kesimdir... onlar da ölçü olamaz.... 




"Kuran'da geçen ve delil edindiğiniz bir tek kelime ("hatem") ile siz, Peygamberlik / vahiy harmanını ateşe veriyorsunuz."

demişsiniz...diyorum ki;

yani peygamberlik ve vahiy devam ediyor öyle mi???:):) 




"Böylesine önemli bir haber, Peygamberin ailevi konularının irdelendiği ayetler topluluğunda mı anılmıştır ? Bu, mühim bir haber değil midir ?"

demişsiniz... ben de diyorum ki:

kur'an'da hangi ayetin nerede, nasıl ve hangi anlamda geleceğinin kararını ne zamandan beri siz veriyorsunuz???

böyle bir yetkiyi nerden aldınız... yoksa siz rasullerden bir rasul müsünüz???

bu cüreti nereden alıyorsunuz???

ailevi konuların irdelendiği ayetlerde çok mühim farklı mesajlar verilemez mi???



"Onca hususun tekrar edildiği Kuran'da, şu iddianıza delil olup destekleyecek bir ayet daha söyleyebilir misiniz ?"

demişsiniz... ben de diyorum ki;

Türkçe konuşan bir peygamber gelmeyecek.. son peygamber hz. muhammeddir.... kur'an'dan bu iddianıza delil bulamazsınız... ayetleri çarpıtarak işinize geldiği gibi yorumlamak hariç tabiki......




"Allah'ın kanunu, sünnetullah elbette değişmez" 

"Her topluma kendi dillerini konuşan resuller göndermek" O'nun koyduğu kurallardandır. ancak kur'an geldikten sonra durum değişmiştir...

kuranın ulaştığı herkes kuranı anlamaktan ve tebliğden sorumludur... bunu da bütün bir islam toplumu yapacaktır....

muhammed, 7.

"Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz"

al-i imran, 160..

"Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar"

hucurat 14.

"Bedeviler "İnandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama "Boyun eğdik" deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir."

elçiye itaat şart...

Allah'ın dinini tebliğ ve temsil şart...

bu din zaten hep sahte peygamberlerden ve sahte kurtarıcılardan ne çektiyse çekmiştir....

.

"O, rahmetini kime pay edeceğini herkesten daha iyi bilir" bunu da keyfi olarak yapmaz...

"Yeryüzündeki bütün ağaçlar kalem olsa, yedi deniz, bir o kadarı da ona eklense yine de Allah'ın kelimeleri elbette tükenmez
"

 

 "[Ancak, bu ayetteki -kelime- sözcüğü vaat anlamına gelebilir. Bu suretle Allah, cennette müminlere vaad eylediği şeylerin saymakla tükenmeyecek derecede çok olduğundan bahsetmiş olabilir. Bu, tartışılması ve düşünülmesi gereken bir konu.]"

demişsiniz...

hiç alakası yok....

bu ayet; Allah'ın ilminin büyüklüğünü anlatmaktadır... 

cennetteki sayısız nimetlerle alakası yoktur...

nasıl da döndürülüyorsunuz...

ayetleri bağlamında kopartıyorsunuz....



"Her Kitab'ın belirli bir bölgede belirli bir dönemde yaşamış insanlara hitap ettiğini, kitapların bu kimseler için mutlak bir hüküm, diğerleri için anlayabildikleri oranda "emsal" olduğunu söylüyorum."

 

demisşiniz...

yani kur'an bizim için "mutlak bir hüküm" değil öyle mi???

anladığımız kadarıyla "emsal" öyle mi???

nasıl da döndürülüyorsunuz?????



"Muhammed peygamberden sonra da nice nesillerin gelip geçtiğini, bundan sonra da kaç nesil gelip geçeceğini bilmediğimizi, Allah'ın Rahmetini / vahyini tüketmek anlamında büyük konuşmamak gerektiğini söylüyorum."

demişsiniz....

Allah'ın rahmetini ve vahyini böyle anlarsanız varacağınız sonuç budur işte....

size göre vahiy devam ediyor ve bir Türk peygamber ha geldi, ha gelecek.... veya geldi de henüz tebliğe başlamadı.. yakında büründüğü örtüsünü kaldırıp inzara başlayacak??? hadi hayırlısı... (ben almayım.. sağolun.. size kolay gelsin..)



"Sözlerimin hiç bir yerinde, Allah Türklere de bir resul gönderecek yahut gönderdi demediğim halde böyle demişim gibi itham ediliyorum."

demisşiniz..

bu bir itham değil.. yukarıda yazdıklarınızdan bu sonuç zaten çıkıyor... şimdi demiyorsanız bile bir kaç yıl sonra demek potansiyeli mevcut.... (biz de uyarımızı yapalım da... siz kendi kararınızı kendiniz gözden geçiriniz..)




"Beni bu inancımdan dolayı kınayabilirsiniz. Ancak, ben böyle inanıyorum."

demişsiniz...

kınamıyorum.... üzülüyorum sadece...  

yanlışları sorgulayın elbette...

atalarınızın yanlışını taklit etmeyin....

ama bu ayakları yere basarak olsun.... havada olmasın... ayetler keyfi yorumlanmasın... bilimsel olsun.. hissi olmasın.....

çelişkileri eleştirin.... ama dikkatli olunuz...

.

"Son olarak; olur da Allah rahmetini bir elçi aracılığı ile size duyurmayı dilerse, sırf bu inancınız yüzünden sonraki nesillere ibretlik bir kıssa olursunuz diyorum."

demişsiniz...

ben de aynı sözleri sizin için tekrar ediyorum....

evet.. sizi ayetlerle uyarıyorum... elçinin varislerinden biri olarak size çağrımı yapıyorum.. yanlış yoldasınız.... aklınızı başınıza alınız... kur'ana ve sahih sünnete kulak veriniz... kendinize yazık etmeyiniz... kendinize zulm etmeyesiniz.... doğanıza yabancılaşmayasınız... duygularınızın esiri olmayasınız.....

Esenlik dileklerimle...



__________________
Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!

www.ahmeteminseyhan.blogcu.com/

selam ve dua ile...
Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam;

bembeyaz Yazdı:


... ayetler keyfi yorumlanmasın... bilimsel olsun...



Şimdi, aşağıda sayın Bembeyaz'ın "bilimselliğinden" bir iki örnek vereceğim.


bembeyaz Yazdı:


"Onca hususun tekrar edildiği Kuran'da, şu iddianıza delil olup destekleyecek bir ayet daha söyleyebilir misiniz ?"

demişsiniz... ben de diyorum ki;

Türkçe konuşan bir peygamber gelmeyecek.. son peygamber hz. muhammeddir.... kur'an'dan bu iddianıza delil bulamazsınız... ayetleri çarpıtarak işinize geldiği gibi yorumlamak hariç tabiki......




İşte yönelttiğim soru ve Bembeyaz'ın bilimsel cevabı...


Birisini daha irdeleyelim:

bembeyaz Yazdı:


"Allah'ın kanunu, sünnetullah elbette değişmez

"Her topluma kendi dillerini konuşan resuller göndermek" O'nun koyduğu kurallardandır. ancak kur'an geldikten sonra durum değişmiştir...



Sayın Bembeyaz'a bu "bilimsel" çelişkisi ile mutluluklar diliyorum.

Aynı söz gurubundan size bir çelişki daha göstereceğim.

bembeyaz Yazdı:


"Her topluma kendi dillerini konuşan resuller göndermek" O'nun koyduğu kurallardandır. ancak kur'an geldikten sonra durum değişmiştir...

kuranın ulaştığı herkes kuranı anlamaktan ve tebliğden sorumludur... bunu da bütün bir islam toplumu yapacaktır....



Kuran metninin yahut önceki dönemlerde gönderilmiş kitaplardan herhangi birinin metninin eriştiği insanlar (dillerinin ne olduğu önem arz etmemek üzere) bunu anlamak zorunda iseler, "Her topluma kendi dillerini konuşan resuller göndermeye" ne gerek var ?

Neden Araplara "İbranice" bir kitap gelmemiş ? Ne de olsa onlar (ve dünyadaki herkes) Allah ne gönderdi ise onu ANLAMAK zorunda...

Sevgili Bembeyaz; bu çelişkiniz de size mübarek olsun.

Şimdi "bilimsel" bir konuya gelelim.

bembeyaz Yazdı:


"Yeryüzündeki bütün ağaçlar kalem olsa, yedi deniz, bir o kadarı da ona eklense yine de Allah'ın kelimeleri elbette tükenmez
"

 

 "[Ancak, bu ayetteki -kelime- sözcüğü vaat anlamına gelebilir. Bu suretle Allah, cennette müminlere vaad eylediği şeylerin saymakla tükenmeyecek derecede çok olduğundan bahsetmiş olabilir. Bu, tartışılması ve düşünülmesi gereken bir konu.]"

demişsiniz...

hiç alakası yok....

bu ayet; Allah'ın ilminin büyüklüğünü anlatmaktadır... 

cennetteki sayısız nimetlerle alakası yoktur...

nasıl da döndürülüyorsunuz...

ayetleri bağlamında kopartıyorsunuz....




Yukarıdaki yargıya göre ben ayetleri bağlamından kopartıyorum.

Şu halde, aşağıda aynı formda gelen bir başka ayeti grup olarak takdim ediyorum.

Allah, Kehf suresinde Cehennem'e gidecek kimselerden bahsdettikten sonra söze şöyle devam ediyor:

Kehf, 107-108-109:

"İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onların konuk evleri Firdevs cennetleri olacaktır.

Sürekli kalacaklardır orada. Çıkmak istemeyeceklerdir oradan.

De ki: “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.”

Görülüyor ki, gerçekten de ayetleri bağlamından kopartmamak gerekir.

"Hatem" sözcüğünün geçtiği ilgili ayet de bağlamından kopartıldığında ancak sayın Bembeyaz'ın bahsettiği "bilimsel" sonuca erişilir.

Şimdi; hangi kesim ayetleri bağlamından kopartıyor ?

Zaten, bu ayetlerdeki "kelime" sözcüğünü "vaat" anlamında değil de türkçede kullandığımız gibi "kelime / sözcük" anlamına alırsak, bu ancak vahyin tükenmeyeceği anlamına gelir.

Sonra Bembeyaz'a sormazlar mı; yahu uzman kardeşim, hem Allah'ın kelimelerinin / sözlerinin tükenmeyeceğinden bahsediyorsun, hem de vahyin neticelendiğinden...

Bu ne yaman çelişki !!!


Diğer yazdığınız şeylere gelince;

Bunların çoğuna yetkin cevaplar verdiğimi düşünüyorum. Anlayamıyor iseniz bu hususta yapabileceğim hiç bir şey yok.

Gerçi siz, insanları anlayamayacakları şeyden mesul tutarsınız. Hatta bunu kendinize yakıştıramazsınız da Allah'a yakıştırırsınız ...

"Döndürülme" konusuna gelince;

Siz bu "döndürülme" yüzünden kıblenizi şaşırdığınız için beni de kendiniz gibi zannediyorsunuz.

"Döndürülmüş" bir şeyler arıyorsanız, "uzman" olduğunuz sahanın materyallerine ve aynaya bakmanız kafidir.

Esenlik dileklerimle...



__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

asım Yazdı:
selam aliaksoy.....
tamamen anlamak için soruyorum...
sizce muhammed as son peygamber değil midir...




Selam Asım bey;

Önce "sizce" konusuna bir açıklık getirmek istiyorum.

Ben hanifdostlar forumu ile tanıştığım günden beri "çelişki" barındıran fikir ve inanışlardan kaçınmaya çalışıyorum. Çünkü görüyorum ki, Kuran muhatap olduğu tüm insan gruplarının (müşrikler + ehli kitap + münafıklar + müminler) çelişkili tutum ve inanışlarını eleştirmiştir.

Gerçekten,

Mesela, müşrikler yerleri ve gökleri var kılanın Allah olduğuna inandıkları halde O'nun insanları yeniden diriltebileceğine inanmamışlar ve bu çelişkileri yönüyle kınanmışlardır.

Mesela Allah onlara şöyle söylemiştir: "Biz önceki yaratışta acze mi düştük ki, yeniden diriltmekten aciz olalım"

Mesela, ehli kitap (yahudiler), Kuran'ı inkar ettikleri halde kendileri hakkında hüküm vermek üzere Peygamber'e geldiklerinde bu çelişkili tutumları yüzünden eleştirilmiştir.

Mesela müminler, yapmayacakları şeyi söylemeleri yüzünden eleştirilmişlerdir. Çünkü böyle yapmakla tutarlılıklarını kaybedeceklerdir.

Münafıklar ise zaten, bütün inanış ve tavırları ile "ÇELİŞKİ / TUTARSIZLIK" içindedirler....

Allah, Kuran'ın çelişkisiz oluşunu Allah kelamı olmasının delilleri cümlesinden saymıştır.

Şimdi bu açıklamalardan ortaya çıkan netice, müminlerin inançlarının hiç bir çelişki barındırmaması gereğidir.

Hele hele müminler, Kuran'ın bazı lafızlarına yükledikleri anlamlar ile onu çelişkili bir duruma sokarlarsa bu en büyük facia olur.

Bu nedenle, sizin "sizce" dediğiniz, benim burada "bence" diye ortaya sürdüğüm mesele, özerk düşünüşler değil, Kuran lafızlarına yüklenmiş ve uzun bir zaman boyunca kabul görmüş bir kısım anlamaların, Kuran'ın diğer lafızları ile düştüğü çelişkinin sorgulanmasından ibarettir.

Atalarımız;

"Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; O, Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur. Allah herşeyi gereğince biliyor." (Ahzab-40)

ayetini delil edinerek Muhammed peygamberin son nebi olduğunda icma ettiler.

Ben ise, nebilerrin gönderilme gerekçeleri ve şekline bakarak burada bir yanlış anlama / anlamlandırma olduğuna inanıyorum.

Bir kısım deliller sıraladım.

Özetle tekrarlamak gerekirse;

Allah'ın nebileri gönderme gerekçesi, kıyamete kadar sürecektir. Yani, Allah her ne sebeple nebi gönderiyor ise, bu sebepler değişmediği müddetçe eylemin de değişmemesi gerekir. Nebiler, insanları müjdelemek ve uyarmak için gönderilirler. İnsanlar, müjdelenmeye ve uyarılmaya ihtiyaç duydukları müddetçe bu eylemin kesilmemesi gerekir.

Yani, nebilik ancak insanların müjdelenip, uyarılma gerekçesi ortadan kalktığında son bulur. Bu son ancak kıyamet olabilir.

Öte yandan Allah, her topluma kendi dillerini konuşan resuller gönderdiğini, bunların bir kısmının haberlerinin Kuran'da açıklandığını bir kısmının açıklanmadığını söylüyor.

Elbette ki, Allah eğer göndermiş ise mesela Çinlilere gönderdiği resulün kıssasını anlatmamış olabilir. Allah Kuran'da ancak o toplumun bildiği ve/veya bilmesi gereken değerler üzerinden vahyeder.

Yine Kuran'da "Yusuf'un son nebi olduğu" inanışının eleştirisini okuyoruz.

Eylemli olarak etrafımıza baktığımızda, her grubun inandığı resulü son nebi olarak gördüğünü müşahade etmekteyiz.   

İnsanlık tarihinin nereye kadar uzanacağını bilmiyoruz. Bu nedenle insanların akıbetini de bilemiyoruz. Onların gelecekte ne gibi ihtiyaçları olacağını da...

Ahzab,40 ayetine yüklediğimiz anlam, şu yukarıdaki olguları önemsizleştiriyor.

Öte yandan, bahsi geçen ayetin siyak ve sibakı, içinde yer aldığı surenin değindiği hususlar bizim yüklediğimiz anlam ile uyuşmuyor.

Gerçekten de, Kuran'ın bir çok yerinde önceki resullerin kıssaları her biri birer ders olması için hem de bir çok tekrar ile anılmıştır.

Nebilik konusu, Kuran'ın öncül konularındandır. Bu öncül konu hakkındaki çok önemli bir bilginin, yani vahyin Hz. Muhammed ile sonlanacağı bilgisinin bu kıssalar çerçevesinde değil de, Muhammed peygamberin ailevi ilişkilerinin konu edinildiği bir bağlamda anılmış olması Kuran'ın genel anlatım tekniğine uymuyor.

Ben burada sayın Bembeyaz'ın tahkir ettiği gibi ayeti beğenmemezlik yapmıyorum. Ayetin yerine ne gibi bir itirazım olabilir? İtirazım, atalarımın ayete yüklemiş bulunduğu anlamadır.

Kuran'ın Kuran ile açıklanması usulü vasıtası ile nice kavramlara atalarımızın yanlış anlamlar yüklediğini tespit ettiğimiz şu forumun pek çok başlığında apaçık görülmektedir.

Olur ki, burada da böyle yanlış bir anlamlandırma vukuu bulmuştur.

"Son nebi" gönderilmekte olan nebiler içerisinde şu ana değin yaşanan sürecin son nebisi olamaz mı ?

Yani, şu an bir nebi gönderildiğini düşünelim. Bu nebi, gönderilmekte olan nebiler silsilesinde en sonda olacaktır. Ama biz bunu, bundan sonra bir daha nebi gelmeyecek diye anlıyoruz.

Elbette böyle bir anlama da mümkün olabilir. Ancak, bu anlayış Kuran'ın diğer beyanları ile de izah edilebilmeli / desteklenebilmelidir. Yani, tutarsızlık olmamalıdır.

Kuran'ın başkaca hiç bir lafzı, Hz. Muhammed'in son nebi olduğu / vahyin neticelendiği yargısını onaylamaz.

Hadislerden başka hiç bir kaynak, size bu hususta delil sunmaz.

Netice olarak, yukarıda değindiğim hususlar ve Kuran ahkamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Allah'ın insan topluluklarına nebiler göndermesi onun kanunudur. O, her ne zaman bir elçi gönbderecek olsa onu muhakkak "insan" olarak, gönderildiği toplumların içinden ve o dili konuşan bir kişi olarak gönderir. Bu süreç, sınamanın (dünya yaşamının) bitimine yani kıyamete dek devam edecektir.

Esenlik dileklerimle...



__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
HAKgelenek
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 05 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HAKgelenek

bembeyaz yazdı

Her topluma kendi dillerini konuşan resuller göndermek" O'nun koyduğu kurallardandır. ancak kur'an geldikten sonra durum değişmiştir...

kuranın ulaştığı herkes kuranı anlamaktan ve tebliğden sorumludur... bunu da bütün bir islam toplumu yapacaktır....

selam bembeyaz.

kuran geldikten sonra durumun nasıl değiştiğini ayetler ışığında açıklarsanız çok sevinirim.

birde alibeyin türk resul gelecek diye bir iddiası yokken böyle bir kanıya nasıl vardınığınızı açıklarsanız.

ve aşşağıdaki şuara suresinin tefsirini yaparmısınız,yoksa ayetin bu dönemle bir ilgisi yokmu.

selam ve dua ile

konu bu sayfada devam ettiği için sorularımı burdan cevaplarsanız seviniriz bembeyaz bey.



__________________
Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Yukarı dön Göster HAKgelenek's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HAKgelenek
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

ali bey kardeşim...
akıl ve mantık yürütüşünüz ...
konulara yaklaşımınızda ki fikri ilerleyişiniz...
açık söyleyim hem imrendiğim hemde hayran olduğum amma aynı zamanda içten içe koktuğum bir yapıya sahip...
bu kadar güzel muhakemeyle farklı sonuçlara varmanız beni ürkütüyor...

şu sorularımız olabilir mi...
hz muhammedden sonra bu güne kadar hangi millet lere hangi peygamberler gelmiştir...

eger gelmediyse bu uzun bir zaman değil midir...
 bu arada gerçekten türklere kendi dilinde konuşan bir peygamber gelmiş midir...
fransızlara ingilizlere ve diğer milletlere gelip gelmediğini bilmiyorum...
kendi dili mizi konuşan peygamber gelinceye kadar herhangi bir sorumluluğumuz yok mudur...
yani bir peygamber gelirse onu biz nasıl ayırdedip tabi olmamız gerekiyor...
tabi olmazsak cehenneme gidermiyiz...







__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

 Merhaba

Sayin Asim, benim kanaatim Ali kardesimiz mutlaka bir nebi veya resul gelecek iddiasinda degil. 

Benim anlayisim Ali bey ile paralel. Kuran son nebi derken, o ana kadar gelmis nebilerin sonuncusu demis olabilir. Cunku Kuran muhataplarina her an saat'in gerceklesebilecegi duygusunu yasattiran, ifadeler kullanmaktaydi.  Dunya yasaminin binlerce yil daha devam edebilecegi ihtimalini hissettirmeyen ayetlerin,  bu zaman zarfinda  bir nebi gelip gelmeyecegini soylemesi dusunulemez. 

 Burdan baktigimizda biz Kuran'in vahyinden bu yana cok uzun bir zaman gectigini bilmekteyiz. Bu cok uzun  zaman  icinde Kuran vahyine muhatap olmayan nice nesillerin yasadigini da bilmekteyiz. Gunumuzde de ayni durum devam etmektedir. Kuran'in son vahiy olup kiyamete degin baki kalacagi bizim spekulasyonumuzdur. Herseyin dogrusunu Allah bilir. O neyi murad ederse o olur. O'nun iradesini sinirlayici olma hakki kimseye verilmemistir.

 Benim tercihim Kurandan sonra bir nebi gelip gelmeyeceginin bilgisini Kuran'in bize vermedigi yonundedir.

Ayrica hatem kelimesi muhur-onaylayici  anlamina da gelmektedir. Yani nebilerin onaylayicisi, tasdikcisi . Nitekim bu Kuran'da Muhammed'in nubuvvetin baslaticisi olmayip kendinden oncekileri dogrulayici bir nebi oldugu tanitimina da uygun dusmektedir.  Kuran'in kendinden onceki kitaplari tasdik ettigi gibi.

 Sayin bembeyaz veya bir baskasinin kaygisi yersizdir. Cunku Kuran mesajini anlamis bir kimse belki yeni bir nebi gelecek umidiyle Kuran'i terkedip,bekleyise gecmez. Kuran dogru anlasildiginda aradan gecen uzun bir sureye ragmen, kilavuzluk gorevini yeniden yerine getirme niteliklerine haizdir. Bembeyaz bey ve ayni zihniyetin endiselerini bir yana birakip, akademik becerilerini, Kuran'in gunumuze hitap etmesi hususunda gayretler sarfederek gostermeleri gerekir.

 Allah'a emanet

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim


Selamlar...


ختم H T M ; iki şekilde kullanılır.

Birincisi: ve fiillerin mastarı olup yüzüğün ve damganın nakşı gibi bir şeyin etkisini anlatır.

İkincisi: Nakıştan elde edilen eserin kendisini ifade eder. Bir şeyi sağlamlaş­tırma ve koruma altına alma anlamında kullanıldığına da rastlanır ki, bu kitaplara ve kapılara vurulan mühür onların korunmasını ve sağlama alma anlamını ela taşı-dığından bu kavramla ifade edilmiştir.

Muhammed, sizin erkeklerinizden birinin babası değil fakat Allah'ın Elçisi ve peygamberlerin hâtemidir. Allah her şeyi bilendir. AHZÂB/40

Allah, onların kalplerini ve kulaklarını (ختم hateme) mühürlemiştir, gözlerine de perde inmiştir. Onlar için büyük bir azab vardır. BAKARA/7

De ki: "Söyleyin bana, eğer Allah işitme(duyu)nuzu ve gözlerinizi alsa, kalplerinizin üstüne de (ختم hateme) mühür vursa, Allah'tan başka bun(lar)ı size getir(ip ver)ecek tanrı kimdir?" Bak, nasıl ayetleri döndürüp türlü türlü açıklıyoruz, sonra yine onlar yüz çeviriyorlar? EN'ÂM/46

O gün ağızlarını (ختم nahtimu) mühürleriz, elleri bize söyler, ayakları yaptıklarına şahitlik eder. YÂSÎN/65

Yoksa: "Allah'a yalan uydurdu" mu diyorlar? Öyle bir durumda Allah, dilese senin kalbine (ختم yahtim) mühür basar; batılı mahveder, hakkı sözleriyle yerleştirir. Şüphesiz O, göğüslerin özünü bilir. ŞÛRÂ/24

Keyfini tanrı edinen ve Allah'ın bir bilgiye göre saptırdığı, kulağını ve kalbini (ختم hateme) mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi ona Allah'tan sonra kim doğru yolu gösterecek? Düşünmüyor musunuz? CÂSİYE/23

 

Selam ve dua ile...

 




__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 

<< Önceki Sayfa 20 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats