Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
HACCI ve Umreyi (174) Allah için ifa edin; fakat yapmaktan
alıkonursanız gücünüzün yeteceği bir kurban kesin ve kurban kesilinceye
kadar (175) başlarınızı traş etmeyin; ama içinizden hasta olan yahut
başında rahatsızlık olan kimse, oruç tutarak veya sadaka vererek veya
[başka türlü] bir ibadet ile (vaktinden önce tıraş olma) özrünü
karşılayacak bir şey yapmalıdır. Sağlıklı ve emniyette olduğunuzda,
(176) hac [vaktin]den önce umre yapan, gücünün elverdiği türden bir
kurban kessin; (177) ama kurbana gücü yetmeyen, hac sırasında üç gün ve
döndükten sonra yedi gün, yani tam on [gün] oruç tutsun. Bütün bunlar,
Mescid-i Harâm civarında yaşamayanlar (178) içindir. Allah'a karşı
sorumluluğunuzun bilincinde olun ve bilin ki Allah karşılık vermede
şiddetlidir. Bakara Suresi.
Peki Haktansapmaz,Yaşar hocanın mealini beğenmemiş kendince çelişkilerini ifade etmiştin,bu mealde Muhammed Esedin istersen birde buna bakıver,
Ha şimdi sen bunlar ve şunlar Kuranda yok ki diyebilirsinde ben bunu nasıl bileceğim?çevirisini yapmamanızın sebebi nedir?Birde sizden okusak kardeşim, benim önceki iletime sorularla karşılık vermişsiniz,ben Allahın,cahiliye ritüellerinin bazılarını kaldırdığını bazılarına dokunmadığını biliyorum yani örfede atıf yaparak tevhidi zedeleme imkanı olmayan ve olması imkansız ritüellere yüce Mevla zaten bir değişim getirmemiş hatta bazılarınıda geliştirmiştir,Ben şahsım adına Arapça öğrenme imkanı ve zamanına sahip değilim,ne var ki bilenlerden faydalanmaktayız,bir abdest ritüelinin dahi yokluğunu ,yanlışlığını veya düzeltilebilir soyut yada somut(somut dendimi zaten ritüel olduğu kabul edildiğinin ilanıdır)bir ön hazırlık olduğunu ispat edememişken ki.. Başların traş edilip edilmemesi kısmını özellikle işaretledim ki ne olduğunu birde sizden dinleyelim..
__________________ Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
Muvahhid dost, Bakara 196’yı hacla ilgili öteki ayetlerle birlikte okumak gerekiyor. Eğer haktansapmaz ve sen araya girmeme izin verirseniz ben öyle yapmak istiyorum.
Süleyman Ateş ( Kur’ân-ı Kerîm Tefsîri):
Allah için haccı ve umreyi tamamlayın. Eğer engellenmiş olursanız size kolay gelen kurbanı (gönderin); kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olan veya başından bir rahatsızlığı bulunan (bundan ötürü tıraş olmak zorunda kalan) kimse oruçtan, sadakadan veya kurbandan biriyle fidye (versin). Güvene kavuştuğunuzda hac (zamanın)a kadar umre ile faydalanmak isteyen kimse kolayına gelen kurbanı (keser). Kurbanı bulamayan kimse üç gün hacda yedi gün de döndüğünüz zaman (olmak üzere) tam on gün oruç tutar. Bu, ailesi Mescid-i Harâm (civarı)nda oturmayanalr içindir. Allah’tan korkun ve Allah’ın cezasının çetin olduğunu bilin.
Geleneksel meal bu. Aidid Safar* buna tepkili. Çünkü Arapça metindeki kelimeler yorumlanarak tercüme edilmiştir.
Geleneksel meal……...:lafzî çeviri
hac………………………….…:mücadele
umre (özel ziyaret)..…:İslama destek
kurban………………….……:rehber(lik bilgisi)
mahalline..………………..:yasal duruma
varıncaya…………………..:getirilinceye
kafalar……….………………:eklemesiz mallar (2:279), ihtiyaçlar
Mücadeleye ve İslama Allah için omuz verin. Ama kısıtlanmış iseniz rehberden kolayınıza geleni uygulayın ve rehberlik yasal duruma getirilinceye kadar temel ihtiyaçlarınızı gözardı etmeyin. Böylece temel (rehberlik bilgisi)nden uzak kalmış olup acı çekenleriniz (2:222) özdenetim, katkı ya da özveri yoluyla yüreklenirler. Güvene kavuştuğunuzda ise –mücadeleye omuz vermek isteyenler- rehberden kolaylarına geleni yapsınlar. Ama kim (rehbere kavuşma) gücüne sahip değilse mücadele sırasında üç gün artı dönünce yedi gün olmak üzere toplam on gün kendisini tutsun. Bu, uyulan önlemler bölgesinde oturmayanlar içindir. Allah’ı kâle alın ve bilin ki O’nun cezası şiddetlidir.
Sayın haktansapmaz Aidid Safar'ın çevirisine olan tavrını lütfen açıklar mı.
Ben bu ayetten ne anladığımı ise haktansapmaz’ın sorularını cevaplamak suretiyle açıklayabilirim
And take the challenge and promote for God. And if you are restrained, thus get whatever is easy from the guidanceand do not overlook your basic (2:279) until the guidance is made lawful. Thus whoever from you is incapable of or in disorder (2:222) from his basic (knowledge of the guidance) –thus reinvigorate yourself by maintaining self-discipline, or contribute, or self-sacrifice. Thus, once you are certain –those who are eager with promoting the challenges –thus get whatever is easy from the guidance. However, those who fail (to grasp the guidance) –discipline yourself for three days in the challenge and seven when you resume. That would be ten as complete. This is for those who had no people assert the sanctioned consented decrees. And observe God and you should know –indeed God is very severe in His punishment.
Arkadaşlar, buyurun ilgili ayetten anladıklarınızı açıklayın! Benden Aidid Safar'ın çevirisine bir yorum beklemeden ilgili sorularımı cevaplamanızı bekliyorum. Bu aşamada bir yorum yapmayacağımı söyledim daha önce.
Değerli haktansapmaz, Aidid Safar’ın Bakara çevirisini bulabileceğiniz adresi bundan önceki iletimde verdim. İngilizce biliyorsanız lütfen okuyun.
*
Haccı da umreyi de tamamalyın. Eğer engellenirseniz kolayınıza gelen kurban yeterlidir. Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olan yahut başından rahatsızlığı bulunanlar oruç tutarak, sadaka vererek veya kurban keserek fidye yoluna gitsin. Güvene kavuştuğunuzda, hacca kadar umreden yararlanmak isteyenler, kolayına gelen kurbanı kessin. Bunu bulamayanlar oruç tutsun. Üç günü hacda, yedi günü döndüğünüzde tam on gündür bu. Bu, ailesi Mescdi-i Haram’da oturmayan kişiler içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah’ın azabı şiddetlidir.(Y N Öztürk)
1-Haccı ve umrayı Allah için tamamlayın. Ne demek? HAC Arafat’ta tövbe edip uyanmak, o uyanış için Meş’ari’l-Harâm’da teşekkürde bulunmak (2:198) ve Kâbe’yi tavaf etmekle (22:29, 3:97) tamam oluyor.
Nasıl başlayıp nasıl tamamlayacaksınız? Kuran'dan lutfen! Hactaki etkinliklerin sırası:
Arafat’ta bilinçleniş
Fe izâ afedtum min arafâtin fezkurullahe ınde’l meş’ari’l harâm. Fezkurûhum kema hedékum Ve in kuntum min kablihî lemine’d dâllîn (2:198)
Meş’ari’l-Harâm’da şükür
fezkurullahe ınde’l meş’ari’l harâm (2:198)
Summe efâdu min haysu efâde’n nâsu… (2:199)
Hayvan bağışı
Lekum fîha menafiu ilé ecelin musemmen; summemahilluhé ile’l beyti’l-atîk (22:33).
Vezkuru ‘smellahi aleyhé… fekulû minhé ve et’ımû… (22:36, 22:28)
Saç tıraşı
Ve lâ tahlikû ru’us ekum hattâ yebluge’l hedyu mahılleh…(2:196)
Özetle etkinlikler Arafat’ta tövbe ile başlar, Kâbe’yi tavaf ile sona erer (2:198, 3:97, 22:29).
UMRE, "hacca kadar umreden yararlanmak isteyenler" ifadesinden anlaşıldığı üzere, hac etkinliklerinin kısaltılmış bir uygulamasıdır; örneğin yalnızca Kâbe’yi tavaf… ve hacdan önce istenirse yapılır,
2-Eğer engellenirseniz... Ne demek? Neyden engelleniyorsunuz? Nasıl engelleniyorsunuz? Arafat’a, Meş’ari’l Harâm’a, Kâbe’ye gitmekten engellenirseniz demek. Örneğin savaş gibi bir nedenle. Suudi Arabistan bir ara İran ile savaş yoğunluğunda bir kriz yaşadı; İran’a hac vizesi vermedi.
Diyelim ki engellendiniz, hadi esir köle azad etmek orda dursun… Muvahhid arkadaşımız, bu alıntıladığı çevirinin Y N Öztürk’e ait olduğunu söylüyor ama anılan çeviride kolayınıza gelen kurban yeterlidir ifadesi var; esir, köle azad etme yok.
KURBAN ise Arapça metindeki "hedy"nin yorumlanarak tercüme edilmesiyle elde edilmiş. Bu yorum doğrudur ama bir çeviri hatasıdır.
Doğrusu: HEDY madem rehberlik ile ilgilidir (2:185, 5:95)bana göre o anlama gelecek şekilde tercüme edilmeli. Yorum hakkı ondan sonra doğar.
"Hedy"nin Beyti’l-Atîk’e hayvan adamak olduğu ise Hac 30-37’den anlaşılıyor. Örneğin Hac 33’te söylenen şu: O hayvanlarda (Hac 30) belli bir süreye kadar size yararlar var; sonra varacakları yer "Beyti’l-Atîk"tir.
Kabe'ye kubanlık hayvan yada başka bir şeyi bağışlayanı...Hac 36’da "Onlardan yiyin ve yoksulun isteyenini, istemiyenini doyurun!" deniyor. Bağışların "Beyti’l-Atîk'e varması"ndan kastın yoksullar olduğu belli. Hayvanların bedeli ya da eti yoksullara yollanıyor.
Duydunuz mu şimdiye dek? Duyduk ve yaptık, övgü Allah’a.
*
3-"Kolayınıza gelen"den ne anlıyorsun? Bu kolayınıza gelen şeyi Kabe'ye nasıl bağışlıyorsunuz? "Size malen kolay gelen"i anlıyorum. Örneğin koyun, koç, dana… Ya da bağış hükmüne araç değil amaç açısından uyulacaksa 300 YTL, 500 YTL 3000 YTL. Cüzdanınıza hangisi uyarsa.
4-Bağış kendi yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin.Bağışın ulaşacağı yer neresidir? Kabe' midir? Hayır! Yoksullar neredeyse bağışın varacağı yer orasıdır (Hac 36).
Yerine ulaşıp ulaşmadığını nasıl bileceksiniz? Hayvanın bedelini yetkili bankaya yatırıp dekontu alıyorsunuz. O sayede bilirsiniz. Benim elime dekont bayramın birinci günü saat 08 gibi geçti.
"Başınızı tıraş etmeyin"in anlamı ne? Neden başınızı tıraş etmeyeceksiniz? Veya niçin başınızı tıraş edeceksiniz? Bunun bir şeyleri kanıtlamak için evlere arkadan girmekgibi (Bakara 189) bir gelenek olduğu anlaşılıyor. Hacılar saç tıraşı olmakla İŞLEM TAMAM demiş oluyor. Yani bir tür kanıt. Allah evlere arkadan girmeyi anlamsız ama saç kestirmeyi işlevsel buluyor.
Kısaltacak mısınız, tümden tıraş mı edeceksiniz? Kısaltacaksınız.Anlattıklarım çatık kaşlı olmaktan kurtulsun diye söyliyeyim: Hacca gittiğim yıl saçımı inadına uzatmıştım. Beni traş etmeye gönüllü olan oda arkadaşlarıma postayı koydum. Halil Hocam, "Sen bana güven!" dedi. İki üç santimcik bir şey kesti.
Kadınlar da başlarını tıraş edecek mi? Elbette. Ayet bütün hacılara sesleniyor. Kadın erkek ayırımı yok.
5-"İçinizden hasta olan yada başından rahatsızlığı bulunan oruç tutarak yahut sadaka vererek veya kurban keserek/ Allah'a yakınlık için Kabe'ye bir şey bağışlayarak fidye yoluna gitsin." (Koyu renkte olanın ayette karşılığı yoktur.)
Koyu rekte olan ifade konusunda haklısınız. Kim uydurduysa bunu "kurban"ın yakınlaşma anlamına gelmesinin istismarıyla sonuçlanan bir iş yapmış. Oysa hacda hayvan bağışı başka evde uyduruk kurban farziyeti başka.
Hastalık ile başından rahatsızlık farklı şeyler midir? Bence evet. Örneğin bilincin kapalı olması ve kellik... aynı mı?
Hasta olan neden fidye veriyor? Neden sağlam olan vermiyor? "Sağlam"dan kasıt kişinin örneğin kesilecek saçının bulunması ve tıraşa gücü yetecek kadar sağlığının yerinde olmasıdır her halde. O, saçını kestirecek; fidye vermesine gerek yok.
Kabe'ye bağışlayacağına Somuncu Baba'ya bağışlasa olmaz mı )):? (1)Kâbe’ye bağışın aslında yoksullara bağış olduğunu 22:36’da Allah açıklıyor. (2)Somuncu baba kim?
*
6-"Güvene kavuştuğunuzda, hacca kadar umreden yararlanmak isteyen, esir veya köle azatlamak, Kabe'ye kurbanlık hayvan veya başka bir şey sunmak türünden kolayına gelen bir bağışta bulunsun!" (Koyu renkte olanın arapça karşılığı yok). Evet.
"Güvene kavuştuğunuzda, hacca kadar umreden yararlanmak" cümlesinden hiç bir şey anlayamadım! Ne demek istediğini anlatır mısın?
Önemli olan, yararlanmak isteyen denmesi. Yani hakkında mızmızlık edilecek kadar önemli değil; istemeyen o icazeti kullanmaz. "Umre"yi BİRİNCİ SORUYU cevaplarken tanıtmaya çalıştım.
İkide bir Kabe'ye ne diye bir şeyler sunuyorsunuz? SUNUYORSUNUZ? Lütfen! Yok öyle bir şey. Kâbe (Beyti’l-Atîk) bağışlanan hayvanların varacağı mahaldir (2:196 ve 22:33). Akla ilkin elbet o mahal gelir; ilkin o mahaldeki yoksulların doyurulması gelir. Dilin işlevi bu. Sonra işleyen akıl onu bütün dünyaya yayar.
7-Bunu bulamayan oruç tutsun: Bu, üç gün hacda, yedi günü döndüğünüzde, tam on gündür. Bu, ailesi Mescid-i Haram'da oturmayan kişi içindir.
Bu cümleden de bir şey anlamış değilim. Neden oruç tutuyor? Açların halinden anlasın diye. Bağışlayacak hayvanı olmayan kişi açları doyuramıyor; bari empati yapsın diye.
Oruç maddi fidyenin yerini tutar mı? Nasıl? Özür dilerim, ben sizin kadar mızmızlık etmekten yana değil, Allah ne derse o demekten yanayım.Allah tutar diyorsa tutar.
Neden ailesi Mescid-i Haram'da oturmayana bu külfet(ler) yükleniyor da, orada oturana bir fidye gerekmiyor? Sanıyorum asıl konu, oruç. ÜÇ GÜN hac mahallinde artı YEDİ GÜN dönünce düzenlemesi orda oturanlar için geçerli olamaz çünkü onların dönüp gideceği yer yok.
Mescid-Haram'da oturmayan siz dünya müslümanları bu istenileni hiç yerine getirdiniz mi? Yerine getiren olmuştur her halde. Bilemeyiz ki.
Bildiğim kadarıyla, Mescid-i Haram'ı Kabe biliyorsunuz, Mescid-i Haram'da oturanla oturmayan da ne oluyor? Bu ayırım niçin yapılıyor? Bunu ORUÇ DÜZENLEMESİbakımından açıklamaya çalıştım.Yedi sekiz satır yukarda.
Sorular için ve araya girmeme izin verdiğiniz için teşekkür ederim.
HACCE-YEHİCCU-HACC: (tartışarak delil ile) yenmek, susturmak, ikna etmek, inandırmak; Kast etmek, ziyaret etmek; (an) vazgeçmek, el çekmek; Yarayı sonda etmek...
UMRE, AMERA- YA’MURU (veya ) Ya’miru-AMR, UMR ; çok yaşamak;ikamet edilmek, (evde, şehirde) insan yaşamak, mamur olmak, bayındır yapmak (..de) yaşamak, (bir yere) yerleşmek; bina etmek, doldurmak, dikmek, restore etmek; bilgilenmek.
Kuran’da hac ve umre, insanları eğitmek bilgilendirmek amaçlı olarak kampa almaktır diye düşünüyorum. Müminler,İslam devletinin tebaası bilgilendirilmek üzere genel bir eğitime tabi tutulmaktadır. Şayet büyük küçük diye, hac ikiye ayrılıyorsa ve küçüğüne de umre deniyorsa, Umre, zamanında çeşitli sebeplerle genel olan, adına Hac denilen eğitime , katılamamış olanların, diğer bir deyişle ikmale kalanların katıldığı eğitim olsa gerek. .
Hac ve Umre’nin manalarından hareketle bunlara eğitim demek yanlış olmayacak düşüncesindeyim. Bu faaliyetler gündüzün sürdürülürken öyle anlaşılıyor ki, katılımcıların rutin davranışlarının bazısına kısıtlamalar da getirilmiştir.
Zamanla bu manadaki hac ve umre daha sonraları Mekke’de bazı mekanların törenle ziyaretine dönüşmüş olması kuvvetle muhtemeldir. Herkesin belki her yıl veya gerek görüldüğünde periyotlar halinde bu eğitime tabi tutulmaları gerekirken ömürde bir kereye mahsus bir farz haline getirilmiştir. Amacından uzaklaştırılmış olan hac da umre de anlamsız, amaçsız, faydasız, bir kesime müstesna, kazançsız çok pahalı turistik ama farz/mecburi bir ibadete dönüştürülmüştür. Bu amacından saptırılmış olan ziyaretler birilerini ihya ederken birilerinin de Ahiret umutlarını sömürmekten başka neye yarıyor? Ne hazindir ki bunlar Allah adına yapılıyor. Allah meğer insanların geleneklerini çok önemsiyor. Onun için gelenekleri kendisine yapılan tapınışlar biliyor. Değerli Hasan Akçay’ın sorduğum soruya verdiği şu cevaba bakın:
"Başınızı tıraş etmeyin"in anlamı ne? Neden başınızı tıraş etmeyeceksiniz? Veya niçin başınızı tıraş edeceksiniz? Bunun bir şeyleri kanıtlamak için evlere arkadan girmek gibi (Bakara 189) bir gelenek olduğu anlaşılıyor.Hacılar saç tıraşı olmakla İŞLEM TAMAM demiş oluyor. Yani bir tür kanıt. Allah evlere arkadan girmeyi anlamsız ama saç kestirmeyi işlevsel buluyor.
İşte hep lafzi mana esastır deyip mecazı, kinayeyi devre dışı bırakınca o güzelim mana, o etkili ifade sıradanlaşıyor, asıl verilmek istenen mesaj buharlaşıveriyor. Arka kapıdan girmenin, art niyetli, kötü maksatlı yaklaşımdan, kinaye olduğunu anlamamışsak, bunun Arapların bir geleneği olduğunu, Allah’ın da gelenekçi olduğuna hükmederiz. Araplar evlerine hem kapı yapacaklar hem de evlere arkadan girecekler, olur şey değil! Arkadan duvardan nasıl giriyorlarsa! Başın tıraşı, başın eziyetini niçin “baş belası”, başındaki sorunlar” gibi mecaz olabileceğini düşünmüyor, düşündürtmüyoruz? Lafzi çeviri dışındaki çevirileri şirk olarak değerlendiriyoruz. Marufa da örf / gelenek diyoruz. Allah’ın kitabı /mesajı gelenekler kitabı oluyor.
Şunu ifade edeyim ki ben Aidid safar’ın çevirisine katılmıyorum. Öyle sanıldığı gibi lafzi çeviri falan değildir. En az diğerleri kadar yorumdur. Bir kökten çok farklı anlamlarda çeşitli isim ve fiiller türetmişler Araplar. Hedy’ihüda’ya, hüda’yı hedy’e çevirirsek Kuran’ı asıl o zaman kuşa yada çorbaya çevirmiş oluruz. Hüda rehberdir ama hedy sunudur, sunulan kesilip yenecek hayvandır. Bunu Kitab’ın ilgili ayetlerinden anlamak o kadar da zor değildir. 04/9/2008.
Elkıble Kabe; Elmecid-ül Haram Kabe; Elbeyut-ül Haram Kabe...El-beyt-ül Atiq de Kabe. Benim tespitime göre hepsi de farklı. Ben Kuran'da iki kez tekrarlanan Elbeyt-ül Atiq'a cennet desem ne dersiniz? İsterseniz bakın ve düşünün, yakıştırma uyuyor mu Kuran'ın söylemine yoksa çok mu aykırı düşüyor? Hemen belirteyim ki bu benimsediğim görüş bir qil olup bana ait değildir.
El-Beyti’l-Atîk; hacda saç tıraşı ve HEDY kelimesinin anlamı ile ilgili olarak şunları söylemek isterim:
EL-BEYTİ’L-ATÎK lafzen “o kadim ev”dir. Değerli haktansapmaz hocamız önce bunu kabul edecek ki onu “cennet”e yorma hakkı doğsun. Çeviri ile yorum arasındaki bu ayırımı KÂBE başlıklı iletimde anlatmaya çalıştım ( www.hasanakcay.net ).
Eğer çeviri-yorum farkı gözardı edilir de beşerî yoruma ilahî anlam muamelesi yapılırsa yorumlayan beşer vahyeden Allah’ın yerine geçer. Sayın haktansapmaz bunu akledip EL-BEYTİ’L-AtîK’e o kadim ev diyecek ve kendi sorularına buna göre bir de kendisi cevap verecek.
Değerli haktansapmaz'ın yorum hakkı ancak ondan sonra doğar ve başım üzre yeri olur. Ama lafzî çeviriyi yokmuş gibi yapıp “EL-BEYTİ’L-AtîK cennettir” demeyi sürdürürse rablik taslar.
Hacdaki saç kesmenin bir bakıma İŞLEM TAMAM demek olduğunu söylemiştim. Bu benim yorumum. Ve bu yorumu yapma hakkım ancak LA TAHLİKÛ RU’US EKUM ifadesinin lafzen BAŞLARINI TIRAŞ ETMESİNLER anlamına geldiğini kabul etmemden sonra doğar.
Ben Kuran'da iki kez tekrarlanan Elbeyt-ül Atiq'a cennet desem ne dersiniz? İsterseniz bakın ve düşünün, yakıştırma uyuyor mu Kuran'ın söylemine yoksa çok mu aykırı düşüyor?
Önce, "O Kadîm Ev"in yani "Elbeyt-il Atîk"in lafzî anlamını yok sayıp onu cennet diye dayatma keyfîliğine hakkımız olamaz. Aksi halde onu başka bir şey diye dayatanlara hak doğar. Hayır! Allah ne diyorsa o. Allah O kadîm Ev diyor, "O kadîm Ev"dir.
Sonra hay hay, bakalım ve düşünelim.
*
Hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar (22:28); sonra kirlerini giderip adaklarını yerine getirsinler ve o beyti’l-atîk’i tavaf etsinler (22:29).
Tamam. Tamam ama fiilen neyi tavaf etsinler; fiilen nerde bulunsunlar?
(1)Kâbe’yi tavaf etsinler; hac ziyareti için Kâbe’de bulunsunlar (2)Cenneti tavaf etsinler; cennette bulunsunlar.
Genel olarak Kuran’daki ve özel olarak Hâc 29’daki ve bağlacına, işlev açısından, hangisi uyar hangisi aykırıdır?
*
Onlarda sizin için belirli bir süreye kadar yararlar var. Sonra (sonunda?!) varacakları yer “cennet”tir. Lekum fîha menafiu ilé ecelin musemmen; summemahilluhé ile’l beyti’l-atîk (22:33).
Demek ki o hayvanların fizikî gücünden, sütünden, yününden… belirli bir süreye kadar, örneğin kesilmek üzere satmayı planladığımız ana kadar yararlanacağız ve sonra (sonunda?!) o hayvanlar “cennet”e gidecek?
Tamam. Tamam ama o hayvanlara ne yapıldığı için cennetin yolu açılacak yani hayvanlar cennete niçin gidecek?
(1)O hayvanlarla Kâbe mahallindeki ve oradan hareketle başka mahallerdeki yoksullardoyurulduğu için takvamız olarak (22:37) o hayvanlar cennete gidecek. (2)Hayvanlar, bağışlanmadığı için cennete gidecek.
Genel olarak Kuran’ın, özel olarak Hâc 37’nin söylemine hangisi uyar hangisi aykırıdır?
*
Anlıyorum; benim yazılarından tanıdığım haktansapmaz da "O hayvanlar yoksulları doyurmak için bağışlansın!" der. Öyleyse "Kâbe mahallindeki artı başka mahallerdeki yoksulların doyurulması"na niçin karşıdır?
Kuran'ında EL-BEYT sözü eden Allah'ın o sözünü çarpıtmayı bile göze alarak ve Allah'ın o sözünün başka kimseler tarafından çarpıtılmasına mazeret yaratarak?
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma