Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Slm acar kardeş. al sana aibergin abdest ve gusül hakkındaki yazıları. Diğer dostlarda baksın ve benim ayetleri nasıl analiz ettiğimi ve nasıl yaklaştığımı bu yazılarla kıyaslasın bakalım ne kadarı uyuşuyor. Bu milleti sloganlar, liderler ve acele verilen hükümler mahfedecek. Aslında bunu yazmayacaktım ama bu yazı üzerine sevdiğim dostladan aldığım sorular yüzünden ayzmak zorunda kaldım bu saatten sonra. Unlü aiberg ile sıradan akik'in hanifliğe bakışı ne kadar benziyor?
Akik'e göre: Zaman gezmenliği yok!
Aiberg'e göre: var
Akik'e göre: Hz Muhammed ve diğer elçiler hanifdi
Aiberg'e göre: Hz ibrahim haric ilk hanif kendileri
Akik'e göre: Risalet öncesi eksik de olsa namaz vardı, hanifler vardı, Allah ismi ve sıfatlarından bir kısmı biliniyordu.
Aberg'e göre: Risalet öncesi bırakın namazı Allah'ın ismi bile yeryüzünden silinmiş unutulmuştur!
Akik'e göre: Makamen Mahmud Efendimize özel bir makamdır ve niteliğini Allah bilir.
Aiberg'e göre: Makamen mahmud, jana ve haniflerin daha altında bir cennettir. Hz muhammed'in jana ve aibergcilerin daha üst düzeydeki cennetlerine (naim) ulaşabilmesi için kendilerinin duası gerek. Yani ancak aibergciler dua ederse Hz Muhammed onların seviyesine çıkar.
Akik'e göre: Belkısın tahtını getiren zat, hızır adı ile bilinen musa (AS)'a öğretmenlik yapan zat değildir.
Aiberg' göre: İkisi de aynı kişidir.
Akik'e göre hz Muhammed'in babasının adı ABDULLAH'tır (Allah'ın kulu)
Aiberg'e göre: O zamanlarda Allah adı yeryüzünde unutulduğundan dolayı Efendimizin adı abdullah olamaz. Bu mantığın sonucu olarak olsa olsa Efendimizin babasının adı ABD-ul LAT tır (Lat putunun kulu). Oysa göğe çıkardıkları ve sürekli "ibni Maktum" (Maktumun oğlu) dedikleri ama tam ismi "Abdullah ibni Maktum" olmasına rağmen özellikle "Abdullah" kelimesini kullanmadıkları görülür. Yoksa o amaya Abdullah yakışıyor da Efendimizin babasına yakışmıyormuydu? Neden ibni maktumun ismini ısrarla telaffuz etmiyor da babasının adı (Maktum) ile anıyorsunuz. Eğer sadıklardan iseniz.........................
Akik'e göre: Ancak ortalıkta su bulunmazsa teyemmüm alınır.
Aiberg'e göre: Böyle bir şart yoktur!
Akik'e göre: Şeytan cinlerdendir. Bu yüzden nefsi vardır cinsiyeti vardır ve Allah kıyamete kadar izin verdiğinden dolayı hala yaşıyor.
Aiberg'e göre:Cinsiyeti yoktur, nötronidir. Zamanda geriye gidiyor ve Hala yaşıyor olma sebebi budur ve Multi copy ile çoğalıyor.
Akik'e göre: Allah hükümranlığını kimseyle paylaşmaz! Haşa geri adım atmaz. Bu yüzden "owerwrite" çok açık bir şirktir!
Aiberg'e göre: Owerwrite vardır zaman gezmenleri vardır bunlar geçmişe gidip bir takım düzenlemeler yapabiliyorlar.
Akik'e göre: Haniflik Allah'a zerre kadar şirk olmama halidir ve islam dininden ayrı gayrı değildir!
Aiberg'e göre: Haniflik sadece onların tanımına şablonuna uyan kişidir. Hz Muhammed'e haniftir demeniz bile haniflikten olmanıza yetiyor. Hele messengerleri, janaları, manisa tarzanlarını kabul etmemeyi saymıyorum.
Akik'e Göre: Hz Muhammed ile Peygamberlik/elçilik sona ermiştir. İsa, mehti, deccal gelmeyecek. Kur'an asla bunlara onay vermez. Bunların hepsi, kabul etmeseler de hadis kaynaklıdır.
Aiberg'e göre: İsa yeniden gelcektir,mesih de deccal de....Ayrıca kendi ekolünü benimseyen hanifçilerin torunları (kara sancaklılar) mehtinin ordusu olacaklar. Oysa etraftaki saf hanifçiler "Kara sancak" deyimi nerden geldi diye merak ettiler mi? Ben ip ucu vereyim. Yerden yere vurdukları ebu hureyrenin naklettiği bir hadiste geçer "kara sancaklılar" (mehtinin askerleri)
................vs...........................vs uzayıp gidiyor.
Aslında ne aiberg'i ne de güruhunu kolay kolay ağzıma almadığımı samimi dostlarım biliyor ama özelden aldığım mailler dolayısıyla yazmak zorunda kaldım.
Bu arada madem bulunamamış aibergin abdest gusül yazısını ben paste edeyim:
===========================================
Gusül Abdesti
Güsulsüz gezmek mümkün değildir, Haniflikte... Hemen teyemmüm alınır ve suya ve suyu kullanacak rahatlığa erişene kadar o gerçek bir abdest olarak sizi güsulsüz olmaktan kurtarır ve namaz da kılabilirsiniz onunla... Namaz abdesti üzerine toprakla teyemmüm alırsanız, ayrıca "boy abdesti" yerine de geçer. İçinize sinsin bunlar... Kimse güsulsuz gezmesin. Zaten hanımların peryodlarında da "abdestleri" kaybolmaz. Dilerlerse abdest alıp namaz kılarlar, dilerlerse kılmazlar. Yani boşaltım sistemi ve cinsel deşarj dışında "Boy abdesti" gerekmez.
Biraz anlatayım: Bizde paratonerler var... Bunlar "ter bezeleri" yanında bulunan tüylerimizdir. Ter içinde "Dipiezo yağ elektriği" bulunur. Tüylerimiz ise gerçekten bir paratonerdir. Yani elektrik fazlası iki türlü atılır: Ter bezleriyle (toksinler akü içindeki asit gibi elektrik üretirler) ve tüylerle... Temizlendiğimizde tüylerimiz dışarıya bir buçuk elektron volt kadar "elektrik" verirler. Bu vücudumuzu rahatlatır. Tersine, aspiration (gerek vücut sıcaklığını korumak, gerekse deri solunumu yoluyla oksijen transferi) sonucu "toksin ve yağ atıldığından" derimiz kendi toksininden etkilenir ve karaciğer bunlara karşı çok alerjiktir. Kaşıntı tutar insanı (Kaşınma mekanizmasından deri değil, karaciğer sorumludur). Mesela küçük fauna asalakları karaciğere alerji veren bir takım şeyler üretirler (Sivrisinek de öyle: Önce narkoz salgılar, sonra da orası kaşınır). Buna karşılık fiona türü canlılar ise doğrudan astma'ya neden olurlar.
Yani karaciğerin neredeyse kalp kadar büyük önemi var. Mide alınsa bile barsak bu görevi yapar ama karaciğer için "Alternatif" yoktur. Kirlian alanında sizlere insanların kibir, öfke ve seks halinde 12-24-36 volt ürettiğini daha önce yazmıştım. 36 volt elektrik önemsiz gibi görünebilir ama, onun muhatabı "hücreler"dir. Yani elektronik devrelere pil /adaptör cereyanı verilecek yerde şehir akımı verip yakmak gibi etkimektedir.
Sekste 36 volt yıkıcı etki yapar. Görme duyumuz, işitmemiz vb. zayıflar. Beyinden kan çekilmiştir vb. Ve o her nasıl bir dans ise, çok yorulduğumuzu bilmeden yorar bizi... O ritmlerde bir dinamo gibi "doğru akım" üretiriz. Onun PARALEL olması gerekmektedir (çiftler). Seri bağlandığında (yalnız başına) değişik değerleri vardır. Bu aşırı elektrik hemen ardından ter bezlerini ve tüyleri harekete geçirir. Yağ dokusu elektriği dışarıya atmayı dener. Ama ortam yeterince sıcak değilse bu kez terleme gözeneklerden değil, başka yerlerden oluşur (Bartolin vb. gibi ifrazatlar çoğalır, vb.). İşte o an tüyler biraz dikelir ve elektriği "Dışarı" veren bir paratoner durumuna girerler. Yani seksüel elektriğin adresi "kıl dipleri"dir. Oradan defedilmesi gerekecektir.
Bunun için TOPRAKLAMA (teyemmüm) ve SU (gasil) tüm kitabi dinlerde önerilmiştir. Musevilikte, "Mırdarlık" vardır. Yani cima denen cinsel buluşmadan sonra iyice temizlenirler. Hristiyanlarda ise mırdarlık ve abdest kavramları yoktur, ama TEMİZLİK şartı vardır. Hem cimadan önce hem de sonra duş alır Kuzey-Batı Avrupalılar.
“Abdest”
Maide 6: Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin. ...
Ey iman edenler, namaz kılma niyetine (moduna) geçtiğinizde, yüzlerinizi=Kılsız bölge, saçsız bölge sınırları içinde ve parmaktan-dirseği de kapsayan iki kolunuzu ve erkekte saçın döküldüğü ön bölgeyi/kadında da aynı miktarı, ellerinizin ıslaklığıyla (meshetmek budur) ve ayaklarınızı (Aşık kemiği, bilek kemiği+topuk meshedin (Islaklık gezindirmek yeterli).
Bunun anlamı şu: Mesh üzerine meshetmek: erkekte temiz çorap üstüne, kadında çorap üstüne değmese bile TEYEMMÜM niyeti gibi elindeki nemi sıvazlayacaksın. ISLATMAK her sefer şart değil diyor...
Arapçadan direkt tevil ediyorum. FAĞSİLÜ=Islatmak demek yıkamak demek değil... Bir ıslak bez bile aynı topraklama işlemini görürü diyor. Ancak "TEMİZ OLDUĞUNA EMİN İSEN". Eğer değilsen, T E Y E M M Ü M 'e niyet edecekmişsin. Teyemmüm otomatikman tüm temizlik çabalarının yerine geçen bir joker idi (daha önce anlatmıştım). Eğer çamaşırın üstün necis ise temizlenmesi zaman ve teknik açıdan mümkün değilse jokeri kullanıp Allah indinde tertemiz sayılacaksın (Karanlıkta lağım çukuruna düşsek bile teyemmüm geçerlidir ve seni tertemiz yapar)
Teyemmüm olanaksızlıklar için geçerli... Yolculukta, su bulunmadığında, hava şartları elverişli olmadığında, savaşta, korku durumunda, hastalıkta, cünuplukta dahil, SU BULUNMADIĞINDA kullanılabilir.
Toprağın tozlu ve pisliksiz olması şartını getiriyor. Toz (Duvar bile geçerli bir tozdur) şart. Amaç bir elektrik deşarjı, nefatif elektriğin topraklanması (Teyemmüm=Topraklanma demektir) Teyemmümü de yüz ve el için kullanacaksın. Başka bir şartı yok. "Allah size zorluk çıkarmamaktadır, sizi teyemmüm ile TERTEMİZ kılacaktır. Bu bir kolaylık nimetidir ve umulur ki siz buna bile şükredersiniz de dini zora koşmazsınız". diyor ve ayet bitiyor.
Temizlik üç kademeli:
1. KURU: (Teyemmüm)
2. Ğasil ISLAK BEZ BİLE YETERLİ... Şiiler bunu aynen kabul ediyor ve su bulamadığında mevcut suyu kullanıyor (Bir bardak su ile havlu ıslatılır ve silinir).
3. Tam ıslak abdest/güsul
1. Duvardaki toprak yeterli
2. Islak bir bez yeterli
3. Denize dalmak/duşy almak yeterli (Gargara ve mazmaza yapılacak. Gargara ve mazmaza başka ayetlerde geçer).
===============================================
Şimdi şu hususa dikkat etmek lazım. Ben Kur'anı ölçü alıp dini uygulamaları kitaptan öğrenip yorumlarken şunu söylemiyorum:
"Niyyet ettim aiberg ne söylediyse onun TAM zıddını anlamaya" ..veya
"Niyyet ettim ehli sünnetçiler islamdan ne anlıyorsa TAM zıddını anlamaya" DEMIYORUM. Ben Kur'anı okuyorum. Bazı doğrular iki tarafında görüşüne uygun düşüyorsa bile bile zıddını mı yapayım?
__________________ Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
|