Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Somut nesneler karşısında eğilip kalkmak alnını başını yerlere sürtmek, hele hele bunu o somut nesnenin önünde ondan yardım istemek, zararlardan korunmak için ona dua etmek, el açmak putperestliktir. Mecusilik genel olarak ateşe tapanların dini olarak tanımlanır. Onlar da ateşin önünde etrafında kendi şekilsel tapınmalarını yaparlar.
Şimdi gelenekçi Müslümanların yaptığı hareketlerin yukarıdaki hareketlerden ne farkı var o halde? Ama onlar “biz bir nesnenin önünde eğilip kalkmıyoruz, önümüzde bir şey yok, bir bina içinde de arazide de o hareketleri yaparız, dua ederiz” diyerek karşı çıkarlar. Evet karşınızda gözle görülür elle tutulur bir şey yok ama iyi de kabe denen o binaya sırtınızı dönerek o hareketleri yapabilir misiniz/namaz kılabilir misiniz peki? Namaz kabul olmaz (!) değil mi? Mesela sürekli namaz kılıp da bilmediği bir yere gidenler hemen kıble nerde diye sorarlar. Yani kendi düşüncelerine göre Allah’a yönelmek, dua etmek, ibadet etmek için bedenlerini, yüzünü illa da o taş binanın bulunduğu yere karşı yönlendirirler. Yoksa namazları kabul olmaz! Bu mantığa göre madem Allah o taş binada, o halde Allah da put değil midir? Mecusilerle ya da putperestlerle aranızdaki fark nedir o zaman? Sadece aradaki mesafe mi, gaye mi, neye yöneldiğiniz mi? Allah’a dua etmek, yakarmak için o taş bina yönüne dönülme şartı konulması bile putperestliğin işaretlerinden biridir. Namaz kılanların önünden geçseniz “vay efendim sen misin önümden geçen, namazımı bozdun be adam!” azarı işitirsiniz. O binaya yönelerek Allah’a yöneldiğini iddia edenler Allah’la o kadar sıkı (?) irtibat kurmuşlar ki, bir adamın geçmesi bile o irtibatı koparmaya yetiyor!
Hâlâ Allah’a yöneldiğinizi mi iddia ediyorsunuz ey gelenekselciler?
|