Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili güneş,
Bu iletimi Süleyman Ateş'in Gerçek İslam Bu 1 adlı kitabında sunulan bilgiyi esas alarak yazıyorum.
Yüce Allah bazan Ben, bazan Biz, genellikle ise O'dur. Çünkü Kuran'da insana konuşan, vahiy meleğidir; Allah değil. Allah insanla (aracısız) konuşmaz:
Allah, insanla ancak vahiy yoluyla ya da perde arkasından konuşur. Ya da elçi yollayıp insana Kendi izniyle dilediğini vahyeder... (42:51).
Buna göre Kuran'daki sözler vahiy meleğine aittir:
Andolsun ki o, değerli bir elçinin sözüdür. Güçlüdür o elçi; Saltanat Sahibi'nin katında itibar görür (81:19-20).
Tenzil, ilahî anlamları insan düzeyine indirmek demektir. Allah düzeyindeki konuşmanın mahiyeti bilinemez. Allah'ın konuşması sese, harfe ve kelimelere muhtaç değşildir. O, soyut anlamdır. İnsanın bunu o haliyle alması mümkün değildir. Bundan dolayı Allah ile insan arasında aracısız iletişim mümkün değildir. İletişimi vahiy meleği sağlar. Melek, Allah'tan aldığı soyut anlamları o düzeyden indirerek peygamberin konuştuğu dilin söz kalıplarına döküp ona verir. İşte buna vahiy denir. İlahî anlamları beşerî söz kalıplarına döken, melek olduğu için âyetlerde Allah genellikle O'dur, yani üçüncü şahıs (adı geçen eser, s. 157):
Rabbinizden (yani O'ndan) size indirilene uyun (7:3)
Melek, vahiy esnasında Allah'ı temsil eder; O'nun adına konuşur. O zaman Biz der. Ama bazan ilahlık gibi bir işin içinde onun payı olamaz.O zaman Allah'ın ağzından konuşup Ben der, "Bana ibadet edin!" der.
Meleğin, ilahî anlamları beşerî söz kalıplarına döküp Allah'ı temsilen indirmesini dünyadan bir misalle şöyle anlatabiliriz:
Vahiy meleğinin görevi Allah'ın fermanını, tıpkı bir padişahın genel sekreteri gibi, alıp peygamberin kalbine indirmektir. Padişah, fermanı Kendisi yazmaz. Muradını genel sekretere bildirir; "Filan valiye şunları bildireceksin; falan kentin halkına şunları ileteceksin..." gibi. Fermanı padişahın buyurduğu biçimde genel sekreter yazar. Dikte değildir bu; padişah iradesinin genel sekreter tarafından kaleme alınmasıdır. (age, s 158)
Sevgi ile,
Hasan Akçay
|