Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Xavier
Teşekkürler dostum, evet haklısın. Nisa 48’de “ismün kebir” değil “ismün azim” var. Mealcilerimiz ikisine de “büyük” anlamı vermişler. Arapçasına dikkatli bakmamışım. Gerçi kebir de olsa azim de olsa büyük/yüce anlamı var ve içerik de bir değişiklik yok. Sonuçta Allah’ın büyük saydığı bi günah.
İthm=İsm nedir? Bir kere terazi, denge falan içermiyor bu kavram. Günahın azı makbul çoğu kötü anlayışı sakat. Konu şirk olduğunda da kullanılıyor bu kavram. Bunun üzerinde ittifak edelim bence.
İsm kavramını tastamam anlamak için günah kavramına karşılık Kur’anda kaç farklı kelime kullanıldığına bakmak lazım bence. Aralarındaki farkları ayetlerde kullanılış biçimine göre belirlemeye çalışmak lazım. Şahsen bu beni epey aşar. Arapçası olan arkadaşlar konuya el atarsa uygun olur bence.
Benim bu konuda şu an bir çalışmam yok. Ama biliyorum ki mealcilerimiz üç kelimeyi günah diye çevirmiş. Seyyie, Zenb ve İsm. Belki fazlası da vardır. Senin bu konuda çalışman varsa sunarsan faydalanmış oluruz.
Şu siteden faydalanabiliriz belki: http://64.233.183.104/search?q=cache:1YpRGkBK3HoJ:www.sevgiy ayinlari.com/gunahveb/2.html+ism+g%C3%BCnah+nedir&hl=tr
Bu sitede günah kavramına karşılık 14 tane terim var demişler. Bir kısmı aklıma yatmadı doğrusu. Dikkatlice incelemek lazım.
Tabiki bunların hepsinden önce günah kavramını bilmemiz gerek. Bir siteden alıntı yaptım. Ben de daha okumadım. http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=197&PN=1&TP N=1
Şimdilik sadece ism=günah kelimesinin geçtiği ayetleri verelim. Sonra kısmetse diğerlerini de beraberce araştırır buluruz. Umarım güzel neticeler elde ederiz.
Bakara 182. Vasiyet edenin yanılacağından veya günaha gireceğinden endişe duyan kimse, ilgililerin arasını düzeltirse ona günah (ism) yoktur. Allah şüphesiz bağışlar ve merhamet eder.
Ali İmran 178. İnkar edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz onlara ancak, günahları (ism) çoğalsın diye mühlet veriyoruz. Küçültücü azap onlaradır.
Nisa 48. Allah kendisine ortak koşmayı elbette bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse, şüphesiz büyük bir günahla (ism) iftira etmiş olur.
Nisa 50. Allah'a nasıl yalan yere iftira ettiklerine bir bak. Bu, apaçık bir günah (ism) olarak yeter.
Nisa 111. Kim günah (ism) işlerse bunu ancak kendi aleyhine yapmış olur. Allah bilendir, Hakim'dir.
Nisa 112. Kim yanılır veya suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah (ism) yüklenmiş olur.
Maide 107. Eğer bu şahidlerin günah (ism) işlemiş oldukları ortaya çıkarsa ölene daha yakın hak sahibi diğer iki kişi bunların yerine geçer ve «Bizim şahidliğimiz ikisininkinden de daha doğrudur, biz aşırı gitmedik, yoksa şüphesiz zulmedenlerden oluruz» diye Allah'a yemin ederler.
Maide 102. Ey İnananlar! Allah'ın nişanelerine, hürmet edilen aya, hediye olan kurbanlığa, gerdanlıklar takılan hayvanlara, Rab'lerinden bol nimet ve rıza talep ederek Beyt-i Haram'a gelenlere sakın hürmetsizlik etmeyin. İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram'dan menettiği için bir topluluğa olan kininiz, aşırı gitmenize sebep olmasın; iyilikte ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemek (ism) ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın. Allah'tan sakının, Allah'ın cezası şiddetlidir.
Maide 62. Onlardan çoğunun günaha (ism), haksızlığa ve haram yemeğe koşuştuklarını görürsün. Yaptıkları ne kötüdür!
En’am 120. Günahın (ism) açığını da gizlisini de bırakın. Günah (ism) kazananlar, kazandıklarına karşılık şüphesiz ceza göreceklerdir.
Nur 11. (Peygamber'in eşi hakkında) o yalanı uyduranlar içinizden bir güruhtur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın, o sizin için hayırlı olmuştur. O kimselerden her birine kazandığı günah (ism) karşılığı ceza vardır; içlerinden elebaşılık yapana ise büyük azap vardır.
Şura 37. Onlar, büyük günahlardan (ism) ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.
Necm 32. Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan (ism) ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince, bil ki Rabbin, affı bol olandır. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizin karınlarında bulunduğunuz sırada (bile), sizi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.
|