Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Bakara 9- Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf
kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
Bakara..
44- İnsanlara iyiliği emreder de kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitab (Tevrat)ı okuyorsunuz. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?
Bakara..
48- Ve öyle bir günden korunun ki, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden şefaat da kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım da yapılmaz
Bakara..
57- Ve üstünüze o bulutu gölge yaptık, ve size ihsan ettiğimiz hoş rızıklardan yiyin, diye üzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Onlar, bize zulmetmediler, lakin kendi nefislerine zulmediyorlardı.
Bakara..
130- İbrahim'in milletinden, kendine kıyan beyinsizden başka kim yüz çevirir? Biz onu dünyada seçkin birisi yaptık, hiç şüphesiz o, ahirette de iyilerden biridir.
Bakara..
281- Öyle bir günden korkunuz ki, o gün Allah'a döndürüleceksiniz. Sonra da her nefse kazancı tamamıyla ödenecek ve hiç kimse haksızlığa uğramayacaktır.
Bakara..
286- Allah hiçbir nefse gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez. Herkesin kazandığı hayır kendisine, yaptığı kötülüğün zararı yine kendisinedir. Ey Rabbimiz, eğer unuttuk ya da yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme! Ey Rabbimiz, bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ey Rabbimiz, bize gücümüzün yetmeyeceği yükü de yükleme! Bağışla bizi, mağfiret et bizi, rahmet et bize! Sensin bizim Mevlamız, kâfir kavimlere karşı yardım et bize.
Yunus..
44- Şurası kesindir ki Allah, insanlara zerre kadar zulmetmez. Ne var ki, insanlar kendi kendilerine zulmedip duruyorlar.
Yusuf..
51. Hükümdar, o kadınlara "Derdiniz neydi ki, o vakit Yusuf'un nefsinden murad almaya kalktınız?" dedi. Onlar "Hâşâ, Allah için, biz onun aleyhinde hiçbir fenalık bilmiyoruz" dediler. Aziz'in, karısı da: "Şimdi hak ve hakikat olduğu gibi ortaya çıktı. Aslında onun nefsinden ben murad almak istedim. O ise şeksiz şüphesiz
doğrulardandır" dedi.
İbrahim..
22- İş bitince şeytan onlara şöyle diyecek: "Şüphesiz ki Allah size gerçek olanı vaad etti, ben de size vaad ettim, ama sonra caydım! Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ancak ben sizi (küfür ve isyana) çağırdım, siz de geldiniz. O halde beni kınamayın, kendi kendinizi kınayın! Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Ben, önceden beni Allah'a ortak koşmanızı da kabul etmemiştim." Doğrusu zalimler için acı bir azab vardır!
Ali İmran
25- O geleceğinde hiç şüphe olmayan günde kendilerini bir araya topladığımız ve hiçbir nefse haksızlık edilmeden herkese ne kazandıysa tamamen ödendiği vakit halleri nasıl olacaktır
Ali İmran..
185- Her nefis ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir.
Nisa
1- Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun; kendi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'dan ve akrabalık (bağlarını kırmak)tan sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözeticidir.
Nisa..
49- Kendi nefislerini temize çıkaranları görmüyor musun? Hayır! Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır. Onlara kıl kadar zulmedilmez.
Nisa..
63- Onlar, Allah'ın kalblerindekini bildiği kimselerdir; Onlara aldırma, onlara öğüt ver ve onların nefislerine tesir edecek güzel söz söyle
Nisa..
79- Sana gelen her iyilik Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa nefsindendir. ! Biz seni (bütün insanlara) bir elçi olarak görevlendirdik. Buna şahit olarak da Allah yeter.
Enfal..
53- Bu, Allah'ın bir kavme verdiği nimeti, onlar nefislerindekini değiştirmedikçe değiştirmemesinden dolayıdır. Gerçekten de Allah hakkiyle işiten, herşeyi bilendir.
Enbiya..
35- Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.
Zümer..41- Biz bu kitabı sana, insanlar için hak ile indirdik. O halde kim doğru yola gelirse
kendi lehinedir. Kim de saparsa, sırf kendi aleyhine olarak sapar. Sen onların üzerine vekil değilsin.
ALLAHIN c.c.KENDİSİ İÇİN NEFS KAVRAMNI KULLANDIĞI AYETLER
Ali İmran..
28- İnananlar, müminleri yanısıra kâfirleri dost edinmesin . Her kim böyle yaparsa Allah'dan ilişiği kesilmiş olur, ancak onlardan bir korunma yapmanız başkadır. Bununla beraber Allah sizi kendisinden (nefsehu) korunmanız hususunda uyarır. Nihâyet gidiş Allah'adır.
Ali İmran
30- O gün her nefis, ne hayır işlemişse, ne kötülük yapmışsa onları önünde hazır bulur. Yaptığı kötülüklerle kendi arasında uzak bir mesafe bulunsun ister. Allah, size asıl kendisinden (nefsehu) çekinmenizi emreder. Şüphesiz ki Allah, kullarını çok esirger.
Maide..
116- Ve Allah demişti ki: "Ey Meryemoğlu İsa, sen mi insanlara: 'Beni ve annemi, Allah'tan başka iki tanrı edinin' dedin?". "Hâşâ, dedi, sen yücesin, benim için gerçek olmayan birşeyi söylemem bana yakışmaz. Eğer demiş olsam, sen bunu bilirsin, sen benim nefsimde olanı bilirsin, ben ise senin nefsinde olanı bilmem, çünkü gaybları bilen yalnız sensin, sen!".
Enam..
12- De ki: "Göklerde ve yerde olanlar kimindir?" "Allah'ındır" de. O, rahmet etmeyi kendi nefsine yazmıştır. Sizi, varlığında asla şüphe olmayan kıyamet gününde toplayacaktır. Ama kendilerini zarara sokanlar inanmazlar
NEFS KAVRAMININ CAN ANLAMINDA KULLNILDIĞI AYETLER
Bakara..
207- Yine insanlardan kimi de vardır ki, Allah'ın rızasına ermek için canını feda eder. Allah ise kullarına çok merhametlidir.
Maide..
45- Biz Tevrat'ta onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılıklı kısas (ödeşme) yazdık. Bununla beraber kim kısas hakkını bağışlarsa, bu kendi günahlarına keffaret olur. Ve kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir
Ali İmran..
186- Muhakkak siz, mallarınız ve canlarınız hususunda imtihan olunacaksınız. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah'a ortak koşanlardan size eziyet verici bir çok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah'dan gereği gibi korkarsanız, şüphesiz işte bu azmi gerektiren işlerdendir.
95- Müminlerden özür sahibi olmaksızın oturanlarla Allah yolunda mallarıyla,
canlarıyla cihad edenler eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, oturanlardan üstün kıldı. Allah onların hepsine de cenneti vaad etmiştir. Bununla beraber Allah mücahitlere, oturanların üzerinde büyük bir ecir vermiştir.
Enfal..
72- Gerçekten de iman edip hicret eden, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad veren, onları barındırıp yardım edenler, işte bunlar birbirlerinin dostlarıdırlar. İman ettiği halde henüz hicret etmemiş olanlar, hicret edinceye kadar onlar üzerinde herhangi bir velayet hakkınız yoktur. Bununla beraber dinde sizden yardım isterlerse, sizinle arasında antlaşma bulunanlar aleyhine bir durum olmadıkça, onlara yardım etmeniz de üzerinize borçtur. Allah bütün yaptıklarınızı görüp duruyor.
Tevbe ..
20- İman edip de hicret edip, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad edenler, Allah katında en büyük dereceye sahiptirler. İşte bunlar murada ermiş olan mutlu kullardır.
Tevbe..
41- Ey müminler! İster hafif techizatla, ister ağırlıklı olarak seferber olun ve mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz böylesi sizin için daha hayırlıdır.
Tevbe..
55- Onların malları da, evlatları da sakın seni imrendirmesin. Bu olsa olsa, Allah'ın onları dünya hayatında bu gibi şeylerle azaba uğratmasından ve canlarının kâfir olarak çıkmasını murat etmiş olmasından başka birşey değildir.
Tevbe..
81- Savaştan geri kalan münafıklar, Resulullah'ın hilafına, onun savaşa gitmesine karşılık, oturup kalmalarıyla ferahladılar ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad etmekten hoşlanmadılar, üstelik "Bu sıcakta savaşa gitmeyin." dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha sıcaktır." Keşke anlayabilselerdi.
Tevbe..
88- Fakat Peygamber ve onunla beraber olan müminler mallarıyla, canlarıyla cihad ettiler. İşte bütün hayırlar onlarındır. Murada erenler de işte onlardır.
Tevbe..
111- Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, İncil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur.
Nahl..28
28- (O kâfirler), kendilerine zulmetmiş kimseler olarak, meleklerin, canlarını aldıkları kimselerdir. O vakit onlar şöyle diyerek teslim olurlar: "Biz, bir kötülükten dolayı yapmıyorduk." (Onlara): "Hayır, Allah sizin ne maksatla yaptığınızı elbette çok iyi bilendir."
İsra..33
33- Haklı bir sebep olmadıkça, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı canı öldürmeyin. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik. O da öldürmede aşırı gitmesin. Çünkü ona (dinin kendisine verdiği yetki ile) yardım olunmuştur.
Nefse karşı cihad mı (mücadele) nefis ile cihad mı ??
İslamın dışında her türlü batıl inançtan harmanlanarak bugünkü şeklini almış tasavvuf dinine göre nefs; insandan bağımsız müstakil bir varlıktır.Allahın ruhundan üflemesi ibaresini de kuranın bütünlüğünden soyutlayarak,sanki Allah insanlara kendinden bir parça vermiş gibi algıladıklarından insanlarda iki türlü nefis olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Nefsi hayvani,nefsi rahmani
bu iki türlü nefis insan bedeninde sürekli kavga halindedir.Nefsi rahmani allahtan kopan bir parça olduğu için onun asıl gayesi tekrar koptuğu ana kaynağına ulaşmaktır.Buna tasavvuf teriiminde ''fena fillah'' Allahta eriyip gitme denir.Sözde bu makama ulaşanlara ise EVLİYA denilir.Ancak yine onlara göre bunu sürekli engellemeye çalışan ikinci bir nefis vardır yani nefsi hayvani.Öyleyse ne yapıp yapmalı bu nefsi hayvaniyi yok etmeye çalışmak gerekmektedir.Zira nefsi hayvani yok olmadan rahmani nefsin ana kaynağına kavuşup Allahta yok olup ilahlaşması mümkün olmayacaktır. İşte bu noktada tamamen hıristiyanlığın ruhbanlığından ve hind yogasından devşirilme usüllerle yapmaya çalıştıkları ve nefis terbiyesi olarak adlandırdıkları bir kavram ortaya çıkmaktadır.
ÇİLE ÇEKME
Hatta bu iş için tekkelerde ve dergahlarda özel olarak hazırlanmış küçücük oda şeklinde hücrelerde uzun bir müdddet dünya nimetlerinden tamamen el etek çekerek sözde hayvani nefsi yok etmeye çalışırlar.İsteyenler bu özel odaları bazı tekklerde görebilirler.Bu metodun diğer bir adıda inzivaya çekilmedir.Sarhoşluk veren içkilerin aklı devre dışı bıraktığını ve islamın akıl melekelerine ne kadar önem verdiğini herkesin az çok malumudur,Bu uzun süreli çile çekme meditasyonuda da aynen içki gibi insan vücudunda bir müddet sonra akli melekeleri devre dışı bıraktığı bilimsel bir geçektir.Sarhoş olan insanların nasıl bilinçsizce hezeyanlar savurduğunu düşünün.
Bedenin yorgun ve bitap düştüğü ve akli melekelerin devre dışı kaldığı bir ortamda şeytanın fırsat kolladığı bir an gelmiştir artık. O kişiye hayal aleminde süslü ve yaldızlı binbir çeşit halusinasyonlar göstermeye başlar.
Hicr
39- İblis şöyle dedi: "Rabbim! Beni saptırdığın için, mutlaka ben de yeryüzünde onlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım
Algıladığı bu vizyonların cazibesine kapılan pinti sufi, şeytani olduğunu ayırd etme kapasitesinden mahrum olduğundan dolayı artık kendisinin bir halt olduğnu zannederek başlar zırvalamaya
enelhak der,
allah cübbemin altında der,
ben allaha ibadet ederin allahta bana der
Zira bu kişi artık ermiş evliya olmuştur.Onun islama aykırı gibi gözüken sözleri manevi sarhoşluk anında sözlendiği için mazurdur garibim.
Hadi diyelimki Allahın ruhundan üflemesi ibaresini çarpıtarak Allahın insanlara kendinden bir parça vermesi şeklinde ortaya attınız ve buna rahmani nefis dediniz.Peki sizlerdeki hayvani nefsi kim üfledi,maymuna çevrilen yahudi atalarınız mı??
Araf..166
Kibirlenip de kendilerine yasak edilen şeylerden vazgeçmeyince onlara: Aşağılık maymunlar olun! dedik
Hadi diyelimki kuranda geçen nefis ile mücadele kavramını da çarpıtarak nefse karşı mücadele diye ortaya attınız madem öyleyse aynısını mal için yapında görelim bakalım nasıl komik bir duruma düşüyorsunuz
düşünün ki adamın biri eline besbol sopasını almış ne kadar malı mülkü varsa darmadağın ediyor.kendisine yaw niye böyle yapıyorsun diye soranlara; efendim Allah kuranda mallarınızla cihad edin diyor bende Allahın emrini yerine getiriyorum mallarıma karşı mücadele ediyorum diye cevap verse ne düşünürsünüz bu kişi hakkında.En azından şizofrenik bir hasta olduğunu değilmi?
Mal ve canla mücadele bizzat bunların kendisine değil, bunlarla beraber islam düşmanlarına yapılması gereken bir eylemdir.Hani türkçede bir deyim vardır ''kelle koltukta'' diye işte nefisle mücadele gerektiğinde Allah için canını bile feda etmekten çekinmemektir.yoksa hıristiyan vari ruhbanlık değil,nefse eziyet, mazoşistlik değil. Mal ile mücadele de aynen bunu gibidir. Allahın dinini ayakta tutmak için elinden geldiği kadar malı bu yolda harcamaktır
Hadid
27. Sonra bunların izinden ard arda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik ve ona uyanların yüreklerine bir şefkat ve merhamet koyduk. Uydurdukları ruhbanlığa gelince onu, biz üzerlerine farz kılmadık.Sadece Allahın rızasını aramaları (farz idi). Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere(ve Allahın rızasını arayanlara) mükafatlarını verdik. İçlerinden çoğu da (ruhbanlığı uydurdukları için)yoldan çıkmış fasıklardır.
Kısaca özetleyecek olursak kuranın bu konudaki bütünlüğüne göre nefs kavramı insandan ayrı bir varlık değil, bizzat insanın kendisi anlamındadır.Zira Allahu telalada kendisi için nefs kavramını kullanmıştır.
Nefs kavramı,türkçede kullandığımız ben kavramının karşılığıdır..
Nasıl ki cömert,cimri,korkak,cesur,kahraman,kavramlarını kullanırkan insandan ayrı bir varlık olarak telakki etmiyorsak,nefsin bazı özelliklerle donatılarak yaratılmış olması insandan bağımsız bir varlık olduğu anlamına gelmez. İnsanların suç işleyebilme olasılığı bizzat nefsin kötü oluşundan dolayı değil, bu özelliği kışkırtmaya çalışan insan ve cin şeytanlarından kaynaklanmaktadır. Allahın zikrine kulak veren mümin insan tasavvufta olduğu gini ömrü boyunca kendi kendine işkence eden bir mazoşist değil, şeytanın kışkırtmalarına elinden geldiği kadar kuaklarını kapayıp Allahın emirlerine teslim olmaya çalışan eylem adamıdır. Yeri gelmişken şunu belirtmekte de fayda görüyorum.Şeytan; müstakil bir varlık değil, insanlardan ve cinlerden şer ve fesat sıfatlı olanlara kuranın verdiği bir isimdir
Enam..112
Biz böylece, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar birbirini aldatmak için süslü sözlerle vesvese verirler.Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Artık onları iftiraları ile başbaşa bırak.
Bazı insanlar geleneğin korkunç etkisinden kurtulamadıkları için ısrarla;insanın ruhu yok ise hayvanlardan farkımız nerde diye sormaktalar.Elbette bu konudada sözü Allahın kelamına bırakacağız
İnsanın (nefsin) özellikleri
Zariyat..
56- Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.
Tin.
4- Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
Rum 30..
Öyleyse sen yüzünü bir hanif olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışında hiç bir değişme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.
İnsanlar ve cinler Allah kulluk etnek için yaratıldıkları halde hayvanlar için bu sözkonusu değildir.Onlar insanların hizmetine verilmişlerdir
Mümin..79
Allah, kimine binesiniz, kimini yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratandır
Yasin..72
Bu hayvanları onların emrine verdik. Onların bazısını binek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler.
Hac..36.
Biz, büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın (dininin) işaretlerinden (kurban) kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Şu halde onlar, ayakları üzerine dururken üzerlerine Allah'ın ismini anınız (ve kurban ediniz). Yan üstü yere düştüklerinde ise, artık (canı çıktığında) onlardan hem kendiniz yeyin, hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere yedirin. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik.
İnsanların kötülük işleme özellliği olduğu halde hayvanlarda bu durum sözkonusu değildir
Yusuf..
53. Ben yine de nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis şiddetle kötülüğü emreder. Ancak Rabbimin rahmetiyle yarlığadığı müstesna. Muhakkak ki, Rabbim bağışlayıcı ve merhametlidir
İnsanlar yanlış ve doğruyu ayırd edebilecek bir özelikte yaratıldıkları halde hayvanlarda bu sözkonusu değildir
Şems 9..
''(Nefse) isyankarlığını ve takvasını ilham edenin hakkı için''
İnsanlarda işlediği suçtan dolayı pişman olma özelliği olduğu halde bu hayvanlarda sözkonudu değildir
Kıyamet 2..kendini kınayan nefse yemin olsun
İnsanların seçme özelliği olduğu halde hayvanlarda bu sözkonusu değildir
Kehf..29
Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin. Biz, zalimlere öyle bir cehennem hazırladık ki, onun duvarları kendilerini çepe çevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. Ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri!
İnsanlar yaratılışlarındaki suç işleyebilme özelliğinden dolayı,şeytanın kışkırtmalarına açık olduğu halde hayvanlar için bu sözkonusı değildir
Araf 20.
Derken şeytan, birbirine kapalı ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve: Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedi kalanlardan olursunuz diye yasakladı, dedi.
İnsanların aklını kullanma gibi özelllikleri olduğu halde,hayvanlarda bu sözkonusu değildir.
Hayvanlar ile insanlar arasındaki farkı illada ruh olarak kabul edenler boşuna heveslenmesin. Zira öyle insanlar vardırki hayvanlardan daha da aşağı bir derecededirler .
Yunus..100
Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişinin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah pislik bıkakır.
Bakara..171
Kafirlerin hali, çobanların çağırdığı fakat, onun bağırıp çağırışından başka bir şey işitmeyen hayvanların durumu gibidir. Onlar, öyle sağır, dilsiz ve körlerdir ki akıllarını kullanmazlar
Araf..179
Cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennemlik kıldık. Çünkü onların kalpleri vardır. Onunla anlayış göstermezler. Gözleri vardır, onunla görmezler, kulakları vardır, onunla işitmezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan da aşağıdırlar. İşte onlar gafillerdir.
Furkan..44
Yoksa, onların çoğunun söz dinlediğini veya akıllarını kullandığını mı sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidirler, hatta daha da şaşkındırlar.
Bakara..
74- Sonra bunun arkasından yine kalbleriniz katılaştı, şimdi de taş gibi, ya da taştan da beter hale geldi. Çünkü taşlardan öylesi var ki; içinden nehirler kaynıyor, yine öylesi var ki, çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor, öylesi de var ki, Allah korkusundan yerlerde yuvarlanıyor... Ve sizin neler yaptığınızdan Allah gafil değildir.
Katılma Tarihi: 22 nisan 2005 Yer: Vietnam Gönderilenler: 10
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Hanif Yazdı:
..............................
Kısaca özetleyecek olursak kuranın bu konudaki bütünlüğüne göre nefs kavramı insandan ayrı bir varlık değil, bizzat insanın kendisi anlamındadır.Zira Allahu telalada kendisi için nefs kavramını kullanmıştır.Nefs kavramı,türkçede kullandığımız ben kavramının karşılığıdır..
Nasıl ki cömert,cimri,korkak,cesur,kahraman,kavramlarını kullanırkan insandan ayrı bir varlık olarak telakki etmiyorsak,nefsin bazı özelliklerle donatılarak yaratılmış olması insandan bağımsız bir varlık olduğu anlamına gelmez. İnsanların suç işleyebilme olasılığı bizzat nefsin kötü oluşundan dolayı değil, bu özelliği kışkırtmaya çalışan insan ve cin şeytanlarından kaynaklanmaktadır. Allahın zikrine kulak veren mümin insan tasavvufta olduğu gini ömrü boyunca kendi kendine işkence eden bir mazoşist değil, şeytanın kışkırtmalarına elinden geldiği kadar kuaklarını kapayıp Allahın emirlerine teslim olmaya çalışan eylem adamıdır. Yeri gelmişken şunu belirtmekte de fayda görüyorum.Şeytan; müstakil bir varlık değil, insanlardan ve cinlerden şer ve fesat sıfatlı olanlara kuranın verdiği bir isimdir..................
ilginc bir yaklasim, bunu biraz daha arastirmam gerekiyor. Diger arkadaslar ne diyor. Allah razi olsun.
Tasavvuf ile alakalı yazdığın yargılara katılmıyorum.
Yazılarını yazarken 'birtakım Tasavvuf öğreticileri' diye bahsedersen daha yerinde olur.
Kaç tane tarikat var biliyormusun, bunların hepsi kendilerine göre araştırmalarını yapıyorlar. Kimileri art niyetli, kimileri saf olabilir. Hepsi bir YOL üzeridirler.
Bir misal: Avrupada bir Türk birini öldürüyor, 'bütün Türkler teroristtir' demeleri sence doğru olur mu?
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma