Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"…Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı -takva-dır. Ey temiz akıl sahipleri, Bana -ittika- edin." (Bakara Suresi, 197)
“ Takva ” ve “ ittikâ ” kelimeleri, “ Ve-Kâ “ fiilinin mastarı olan “ vikâye ” den gelmektedir. “ Ve-Kâ ” fiilinin “ vakyen ”, “ vâkıyeten ”, “ tevkıyeten ” ve “ vikâen ” şeklinde değişik mastarları da vardır. Bütün bu mastarların hepsi: “ bir şeyi muhafaza etmek, eziyetten korumak, himâye etmek, zarar verecek şeyden onu sakınmak, ondan çekinmek ”, “ bir şeyi başka bir şeyle, bir tehlikeye karşı korumaya almak ” mânâlarını taşırlar.
Kök itibarıyla bu mastarlara dayandığını belirttiğimiz “ takva ” kelimesi, bir isimdir. “İttikâ” kelimesi de aslında, “ iftial ” vezni üzerine “ ivtikâ ” şeklinde olup, “ vikâyeyi kabul etmek, başka bir deyişle vikâyeye girmek, yani elem ve zarar verecek şeylerden sakınıp kendini iyice koruma altına almak ” manasınadır.
“ İttikâ ” ve onun ismi olan “ takva ”, lügat itibarıyle, “ kuvvetli bir himayeye girmek, korunmak, kendini muhafaza altına almak ” demek olur. Çoğulu “ etkiyâ ” olan “ takî “ ismi ile “ müttakî ” isimleri de aynı mana ile ilgili olarak, takva’nın ism-i fâili olup, “ takva ile muttasıf olan kimse ” anlamına gelmektedir.
İttikâ; seninle (A) korktuğun şey (B) arasına, seni (B’den) koruyacak bir engel (C)’yi koymandır.” Kısaca ittika bir şey vasıtasıyla kendini savunmadır. Genel durum şöyledir: Bir adam (A) kendisi için tehlikeli, tahripkar ya da zararlı bir şey (B)‘in kendine doğru geldiğini anlar. Bunun üzerine kendisi ile o tehlikeli şey (B) arasına, o şeyin kendisine gelmesini önleyecek bir engel (C) koyar.
Bu Kelime, Kur’ân-ı Kerim’de bu öz anlamını yitirmemekle birlikte, daha geniş bir mânâ kazandı, temel sözlük anlamına dayanan yepyeni bir mefhum oldu. Sadece takva ve aynı kökten gelen benzeri kelimeler değil, diğer birçok kelime de aynı değişikliğe uğramıştır. Arapça bir kitap olan Kur’ân-ı Kerim, kendinden önce câhiliyye çağında kullanılmakta olan bir kısım kelimeleri kendi konteksi içerisinde kullanarak, bu kelimelere yepyeni manalar kazandırıp, Cenab-ı Allah’ın insanlara mesajını taptaze bir şekilde sunmuştur.
”Özet olarak Hanif Anlayışta TAKVA,
"Kişinin kendisiyle şirk arasındaki tehlikeli ve sonu uçurum olan serüvene Putsuz, aracısız, şirksiz bir imanı ve Allah Aşkını yerleştirmesi. Alemlerin Rabbinin himayesine girerek Korumaya almasıdır. İtikadına Gözü gibi bakması.. İnancını herşeyin üstünde bir aşkla önemsemesidir. "
Aslında bir anlamda tam bir AŞK yarışıdır:
Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, takvaca en ileride olanınızdır. / Hucurat-13
Metnin Bir bölümü Yrd.Doç.Dr.Mehmet SOYSALDI'dan alıntıdır.
__________________ "Bak işte günler!Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar edinecektir."3:140
--BLOG--
|