Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
çalışman ufuk açıcı.Faydalandım.Teşekkür ederim.Eksik kısmından da istifade etmek isterim.
Daha yoğun eğilmeliyiz Kuran'a.Elde ettiğimiz sonuçları nihai doğru addetmeden,tamamen doğruya erişmek ve eriştirmek gayesiyle daha yoğun eğilmeliyiz kitaba.Daha ihlasla,daha bir takvayla...
Hepimiz adına en hayırlı olanı diliyorum.Gerçekten işimiz zor.Başım çatlayacak gibi.Ama her doğum sancılıdır,zordur.En doğruyu doğurtmak için,belki doğurmak için hepimiz sancı çekeceğiz,acı çekeceğiz.Umarım nur topu gibi bir hakikate sahip oluruz sonunda.
Katılımcı tüm arkadaşlardan kendi payıma çok faydalandım.
En çok da Neyzen_Semazen'in katılmasını,engin ilminden faydalanmayı isterdim.Kimbilir belki tüm bunlar birer safsata diyecekti.Kendi argümanlarını ortaya koyacaktı.
Selam kardeşlerim;
Ben de aynı düşüncelerle hem RAD, hem de Haktansapmaz kardeşlerime, tartışmaya katılan diğer tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Eğer aynı Allah'a iman ediyor, aynı kitabı rehber ediniyorsak hepimiz birbirimizin kardeşleriyiz.
Bu kitap, bir oyun, bir eğlence yahut bir şaka olarak inmedi. Kuran'dan başka mutlak doğru yoktur. Ne Kuran hakkında yapılan her tür yorum, ne de atalarımızdan görüp duyduklarımız bizler için tartışılmaz doğrular değildir.
Biz eğer Allah'ın indirdiğinden başka bir şeyi tartışılmaz doğru kabul edersek, onları Rab edinmiş oluruz.
Bu; tartışmada bir üstünlük, yahut bir kesimin diğer kesimi alt etmesi çabası değildir. Ölüm hepimize yakın. Hepimiz Kuran'dan sorguya çekileceğiz. Hiç kimse, diğer hiç kimsenin günah yükünü yüklenmeyecek. Hiç kimseden hiç bir mazeret de kabul edilmeyecek. Bu işin şakası yok. Allah bizi doğru olan yoluna eriştirsin, basiretimizi açsın, bize yollarını göstersin, kelimeleri ile gerçeği meydana çıkartsın diye dua ederek, birbirimizi tahkir etmeden, pür dikkat ve ciddiyetle bu iş üzerinde yoğunlaşmalı, delilleri araştırmalı ve birbirimizi her yönden aydınlatmalıyız.
Elbette hiç bir kınayanın kınamasından çekinmeden...
Sayın Naci bey benden yaşça büyük, kendisinden bir ricam / talebim var:
Naci abi, Allah rızası için, başka fikirlere sahip kardeşlerimizin kalbini kıracak, onları şurada yazılanlardan soğutup geri çevirecek, işi inatlaşmaya sürükleyecek hitaptan kaçın. Her ne yapacaksan en güzelle yap. Her ne savacaksan, en güzelle sav. Hiç birimiz, annelerimizden alimler olarak doğmadık. Açılıp saçılsak, herbirimizin cahilliği, kötü işleri kendi kendimizi kınamamız için yeter de artar.
Rabbimiz, bizi müslüman olarak öldür, salihler arasına kat.
Çocukları ak saçlı ihtiyarlara döndürecek o korkunç günde, bizi yakın kılınanlardan, hayırda taa en öne geçmek için yarışanlardan eyle.
Kalplerimizi şaşırtma. Senin hakkında bilmediğimiz şeyi söylemekten ve kendimiz hakkında bilmediğimiz şeyi senden istemekten Sana sığınırız.
Kendimize veya bir başkasına, bilerek veya bilmeyerek bir kötülük yapmaktan Sana sığınırız.
Ne güzel işiten, ne güzel bilensin Sen.
Dönüşümüz ancak Sanadır.
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Bu davranışları Rabbime göstermem kadar huzur verici ve imana pozitif etki eden başka bir şey var mı ?Buda salatı ikame ederek olur.
Soru : Şekilsel salat yok diyenler Hiçmi şekilsel olarak namaz kılmıyorlar.Hiç yüreklerinden şükretmek,Secdeye kapanmak,bunca nimet karşısında duygulanıp,yardım istemek gelmıyormu ?Çok merak ediyorum.???
29/45 Kitap'tan sana vahyedileni oku. Namaz da kıl. Çünkü namaz , çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah'ın Zikri/Kur'an'ı daha büyüktür. Allah, neler yaptığınızı biliyor.
SELAM VE DUA İLE
__________________ ZÜMER-2739/27 Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler.
Sayın Naci bey benden yaşça büyük, kendisinden bir ricam / talebim var:
Naci abi, Allah rızası için, başka fikirlere sahip kardeşlerimizin kalbini kıracak, onları şurada yazılanlardan soğutup geri çevirecek, işi inatlaşmaya sürükleyecek hitaptan kaçın. Her ne yapacaksan en güzelle yap. Her ne savacaksan, en güzelle sav. Hiç birimiz, annelerimizden alimler olarak doğmadık. Açılıp saçılsak, herbirimizin cahilliği, kötü işleri kendi kendimizi kınamamız için yeter de artar.
Sevgili Ali,bana yöneltiğin eleştirine,bende aynen katılıyorum.Ama,ne yapayım ki,İblisime söz geçiremiyorum.Müsaade et de,onun gıdasını da vereyim:)
Müvahhit"e hiç kızdım mı? Çünkü adam,çok samimi bir müslüman.Ve savunduğu namaz,gerçekten inandığı ve doğru olduğundan, emin olduğu bir namaz.
Ama Muhliskul,öyle değil.Kur"an"daki namazın,piyasadaki namaz olmadığını bile bile,sırf idarei maslahatcılık veya bir yerlere yaranmak adına,piyasadaki namazı savunmaya çalışmaktadır.
Selamlar, günlerdir yazılanları okudum ve cevap vermek için de düşündüm. Acaba cevap yazayım mı çünkü cevap vermemim bir şeyi değiştirmeyeceğini de biliyorum. Fakat inanan biri olarak kendimi sorumlu hissettim. Namaz var mı, yok musorusu artık beni fazlasıyla rahatsız etti. Kuranı okuyanlar okuduğunu nasıl böyle cımbızlayarak bu hale getirebiliyorlar aklım almıyor. Yakında dini, hocanın leyleğine benzeteceksiniz Çok az kaldı ha gayret el birliği ile bu işi halledin. Bakalım yarın Allahın huzurunda nasıl hesap vereceksiniz. Bu işin vebali çok büyük belki farkında değilsiniz ama birileri sizlerin yazdığı, söylediği bu sözlerden etkileniyor ve kaymaya başlıyor. Gerçi su akar ve yatağını bulur. Cemaat ne derse desin imam bildiğini okur.
Yaratan hiçbir zaman ona secde eden, ruku eden, kıyam eden kuluna neden ibadet etti diye hesaba çekmez. Çünkü niyetini bilir. Müminin Hayatından namazı çıkarırsanız yalın kalır, eksik olur. İnanmayan insanla arasında bir fark kalmaz. Namaz manevi bir huzur içerir. Bunu kılmayan elbette anlayamaz bundan mahrum olanlara acımaktan başka bir şey gelmez elimizden. Gün içerisinde yaptığınız hatalardan, gafletlerden, eksiklikten ve hatta sizi sıkan dünya işlerinden bir an olsun sıyrılıp bütün bu sıkıntılarınızı paylaşacağınız yüce bir makamdır NAMAZ…o öylesine ulvi, öylesine kutsal bir eylemdir ki bunu ancak namaz kılarken bu huzuru bu güzelliği tadanlar anlar. Bu duygudan, böylesine güzel bir ibadetten mahrum olanların anlamasını elbette bekleyemeyiz. Bizler Allaha karşısında aciz varlıklarız kusura bakmayın aciz olan insanın da her an Allah karşısında fiili olarak secdeye kapanması şarttır. Neden bu kadar namazın şekilselliğine takılmış olduğunu anlamıyorum. Bence nefislere daha kolay geliyor da ondan ne dersiniz. Vicdanlarınızı bir yoklasınız belki cevabını sizde bulacaksınız. Ben buraya namazla ilgili ayetleride asmıyorum çünkü diğer arkadaşların astığı her ayete bir karşılık veriyorsunuz o yüzden aynı nakaratları tekrar etmeyerek ben sadece bir Müslüman olarak, vicdan muhasebesi yapmanızı ve bütün bu yazdıklarınızın her satırını çok iyi düşünmenizi istirham etmek için yazıyorum. Niyetim sadece emri bil maruftur.
Allaha emanet olun.
3/Ali-imran/114 Allah'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiyi-güzeli emrederler, kötüyü ve çirkini yasaklarlar. Hayır, işlerindede yarışırcasına koşarlar. İşte bunlar hayra ve barışa yönelik hizmet üretenlerdendir.
3/Ali-imran/148 Allah da onlara, hem dünya nimetini verdi hem de ahiret sevabının en güzelini.Allah, güzel düşünüp güzellik sergileyenleri sever.
7/Araf/169 Arkalarından, yerlerini alan halefler geldi. Bunlar, Kitap'a varis olmuşlardı. Şu basit dünyanın geçici menffatini esas alıyorlar ve şöyle diyorlardı: "Biz zaten bağışlanacağız!" Kendilerine, bir menfaat daha gelse onu da alıyorlardı. Bunlardan, Allah hakkında, gerçek dışında birşey söylememelerine ilişkin Kitap misakı alınmamış mıydı? O Kitap'ın içindekileri okuyup incelemediler mi? Ahiret yurdu, takvaya sarılanlar için daha hayırlıdır. Hala aklınızı işletmeyecek misiniz?
7/Araf/170 Kitap'a sarılanlar ve namazı kılanlara gelince, biz, barışsever iyilerin ödülünü zayi etmeyiz.
__________________ "De ki: "İbadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?"
Allah kıldığın namazları kabul etsin.Allah"a,en güzel şekilde,nasıl yönelebiliyorsan,Alhah"ı,en güzel şekilde,nasıl zikredebiliyorsan,elbette öyle yönelmelisin,öyle zikretmelisin.
Ancak,bana göre,gerçek anlamda tefekkür sahibi bir müslüman,Allah"a yönelebilmek için,bir takım vasıta veya belli vakitlere,özel bir takım şekillere,sembollere ihtiyaç duymaz.Her an veya her hal üzrede Allah"yönelir,yönelebilir,yönelebilmelidir.
Bende size,bir takım ayetler yazmaya gerek görmüyorum.Çümkü ayette ne derse desin,sen gene anlamak istediğini anlayacaksın.Çünkü,kişinin ayetlerden anlayacağı,kişinin tefekkkür düzeyi ile sınırlı kalacaktır.
Tek bir nefes soluk almak bile,kişiyi bütün gönlüyle Allah"a yöneltebilecekken,siz ancak namaz kılarken mi Allah"a yönelebiliyorsunuz?
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba,
Su ana kadar, salat hakkinda acikladigim Kuran referansli hic bir hususu cevaplandirabilmis bir yazi okumadim. Kendi kendilerine guya konuyu izah etmisler gibi, birbirlerini tebrik eden arkadaslara hayret ediyorum. Bunlarin icindeki haktansavmaz salat konusundaki ince titizligini son nebi konusundada gostermistir! Surekli grey alanlar arayarak saklambac oynayan kisileri samimi bulmuyorum.S-L-V harflerinden tureyen isim ve fiillerin 98 veya 99 adet olarak kullaniminin Kuran'da gectigini soyledim. Bunlarin bir cogunun din , arka cikmak-destek vermek ve benzeri manalari icerdigi, kimsenin yeni bir bulusu degildir.Ben bunlari sahsen 28 senedir soyluyorum. Bu ortak kabulleri tartisma etmeden, ozel olarak acikca namaza isaret eden ifadeleri konusmaliyiz. Kelimenin diger kullanimlarinin, bugune dek bazilarinca namaz anlaminda anlasilmasi, gercekten namaza isaret edenlerin inkarini gerektirmez. Bu konuda yaptigim aciklamalari ve verdigim ornekleri iceren mesajlarimin bir kacini, hep hasiralti edilmelerinden dolayi alta kaydediyorum.
Birde bu sitede degerli ve samimi olarak bildigim akli selim arkadaslarin neden suskun kaldiklarini merak ediyorum. Muvahhit haric hic bir arkadastan destek gormemis olmayisimda beni gercekten sasirtti.Bu sitedeki eften puften fikirlere sahip kopyaci kimselerin bile yeri geldiginde destek gordugune sahidim. Kuran anlayisimizin berraklasmasi boyle mi gerceklesecektir? Mutedil dusunenler olarak dogrularda birbirimize salat etmeliyiz. Suna katiliyorum bu konular haddinden fazla teferruata bogularak,ozunden uzaklasiyor. Fakat bunu yapanlara ortam hazirlayip, ardindan da meydaniterkettigimizde bir cok samimi insanin yanlis ve yuzeysel bilgileri din sanmalarina yol aciyoruz. Abi ,abla kelimelerinin Kuranda bulunmayisini dahi bu konularda kural gibi goren, yahudiler misali yeni risalet beklentisi icinde olan, fanatik bir grubun bu sitede populerlik kazanmasina goz yummak cok buyuk bir yanlistir. Bunlar sadece kendi fikirlerini iletmekle kalmayip, ne kadar ucube dusunen kimseler varsa bunlar ilede koalisyon icerisine girmis bulunmaktadirlar.
Allah dogruya salat edenlerden kilsin.
Merhaba,
Kuran'da, ellinin uzerindeki sekli muhtevayi kasdeden ve onun uzerinde de bu sekli ayrintilari bahseden ayetler mevcutken, daha baska ne delil gerekir bunu anlayamadim. Sekilsel detaylari iceren ayetlerdeki sekilleri konotasyon bir anlam yukleyerek aslindan uzaklastiran gayri ilmi yaklasim mutmain edilebilir mi? Secdenin denotasyon anlamlarini yok sayan kimseye bunun yere kapanmak oldugunu nasil izah edebilirim ki. Bir kelimenin anlamini arastirirken onun yalnizca spekulasyonlarimiza destek veren anlamini cimbizlarsak, bu hic de durust bir davranis olmaz. Rituel salatin yani namazin delillerine yeni bir katki yapmak geregi duymuyorum zira bilinen delilleri curuten makul bir aciklama henuz gelmemistir. Sadece basit mantik yurutmelerle yanlis sonuclara varilmistir. Guya namaz gunumuzde bilindigi sekliyle detayli bir bicimde Kuran'da yoksa yok sayiliyormus. Bilmeyenler icin sunu netlestirmek gerekir; Kuran vahyolundugu donemde kimsenin Allah'i kutsamak icin uyguladigi sekli rituellerini ve mabedlerini yasaklamamistir. Butun yuceltmelerin halis bir bicimde Allah icin yapilmasi sartini koymustur. Ornegin hac ve kurban gibi. O gunku mevcut sekli uygulamalarin yani sira yeni olusabilecek sekli tapinislari da yasaklamamistir. Bunlarin tevkid ilkesine aykiri unsurlardan ari olma sarti aranmistir. O halde Muhammed'in yasami esnasinda gerceklesmis Kuran inanc ilkelerine uygun sekli gelisimler de soz konusu omustur. Cuma salati, mescid bunlara iki ornektir. Kuran'in ilk muhatabi Muhammed bu dinin esprisini en iyi anlamis bir kimse olarak bize bir orneklik teskil etmektedir. Inanc ilkeleri acisindan vahyin iletilisine kadar agzini bicak acmayan bu adam, pratik yasaminda mevcut vahiy geregi aklini isleterek kararlar almis, malum-bilinen uygulamalarin bir kismini uygulamaya devam etmistir.Haram aylar icin halihazirda malum-bilinen ayla ifadesinin gecmesi cok enterasandir. Muhammed sadece ritueller ile sinirli kalmayip bu dinin kaderini tayin eden kararlarin cogunu da mevcut vahiylerden edindigi ruh ile kendisi almistir. Stratejik kararlar kendisine aittir, hukuk alaninda orf geregi davranarak gununun mevcut hukukuna riayet etmistir. Vahiy bu konularda Muhammed'in ictihadini benimsemeyenlere,onu tasdik niteliginde ve bazi karisikliklari gidermek amaciyla inmistir.Muhamed'in cikmaz anlarinda da yine vahiy devreye girerek onun onunu acmistir. Butun bu ifadelerimi toparlayarak sunu soylemek istiyorum. Kuran muhtevasinda hukum bazinda bir hususun ayrintilari ile degil de kismi olarak bulunmasi bunlarin inkarini gerektirmez. Olsa olsa sunu soyleyebiliriz evet bunlar vardi, uygulamasi ile sorun cikmadigi icin vahyin aciklamasini gerekli kilmadi.Ayriyeten bunlar detaylari ebediyyen bilinmek zorunda olmayan tali hususlar olup meselenin ozu degildi denilebilir. Asil olan degismeyen ana mesajdir ve gerisi toplumlarin degisimine baglidir. Temel ilkeler butun degisik sartlarda her degisik tarzlarda yasatilmak zorundadirlar. Bu ilkeler tartisma konusu edilemez. Bunlar ana inanc ve ahlak ilkeleridir.
Tarih inkari insani cikmaza surukler, celiskili bilgiler yuzunden gecmisi kabullenmeyenler, vahyi nasil kabulleniyorlar. Kuran kendilerinin gozunun onunde mi indi? Kuran'in Muhammed'in kalbine vahyini muteakip,fiziksel kanunlara muhatap olusunu kimse inkar edemez. Elimizde ki metinlerin duzenlenmesi yaziya gecisinde insan rolu ve genelde oral bir toplumun yazi toplumu olusunun dogal sonucu olarak yasananlar. Butun bunlari kavramaya luzumsuzluk,gereksizlik isnadi hangi bilimsel bakis ile bagdasabilir. Tarihsel baglantisi koparilan Kuran vahiy Kuran degildir.Kuran gunumuze degin buyuk hassasiyetlikle korunarak gelmistir. Bizlerde bundan bu guya gereksiz olan tarihi surec sunumu sayesinde istifade etmekteyiz. Gunumuz mantiginin eline mahkum Kuran, orjinal espirisinden yoksun sadece bir maddeye donusur. Onun ilk orjinal hitabindaki anlami ancak ve ancak o ortam cok iyi anlasilirsa netlik kazanir.
Kuran'in Allah tarafindan korunmusluguna dair ileri surulen, butun ayetlerin farkinda olarak bunlari soyluyorum. Bu korunma metafizik alanlara aittir, iyi incelerseniz gorursunuz.
Benim yazdiklarimi, spekulasyon olma yonune sevk potansiyeline sahip sorulariniz cok enteresan. Yazdiklarimi sizin sorulariniz bunyesinde cevaplayisim asil odak noktamizi terketmemize sebeb verecektir. Cozumlemeye calistigimiz hususlar Kuran'dan referans verebilecegimiz alanlarda islenirse daha saglikli olur diye dusunuyorum. Musluman olmadan onceki hallerinde Turk insanina bir Resul gelseydi nasil bir menasikleri olurdu konusu ayri bir konu ve tamamen spekulatif ozelligi iceriyor.Zaten bildiginiz gibi Kuran, menasik farkliliginin kacinilmazligini ifade etmektedir
Bizim ilgilendigimiz alan, Kuran vahyi ile Resulumuz Muhammed'e iletilen dinimiz Islam'dir. Ibrahimim arkadasin da cok isabetli bicimde izah ettigi gibi Kuran anlayisimiz inzal ortamindan soyutlanarak ele alinamaz. O toplumun dili ve bu dilin cagrisimi olan butun ogeler net anlasilmadikca Kuran'i hakkiyla anlamamiz mumkun olmayacaktir. Yalniz yanlis anlasilmasin bu teklifle , bu is umumun topyekun sorumlulugudur seklinde bir iddiaya sahip degilim. Benim kasdim Kuran aydinlari ile ilgilidir. Bu misyona oncu olarak soyunanlar kendilerini detayli bir bicimde yetistirmek zorundadir. Yoksa gevezelik eden insanlar olmanin otesine gecemezler.
Kuran'in vahyine ilk muhatap olan Mekke cevresi ve ardindan Yesrib-Medine esas olmak uzere, o gunun detayli tarihi uzerinde, ciddi calismalar ve derin analizler yapilmasi gerekir. Klasik kulliyatlarin yontem ve icerik olarak bu gorevi yerine getiremedikleri bir gercektir. Bir cok degerli cagdas girisim, bu isi daginik bir sekilde ele almistir. Buna ragmen bu calismalar Kuran'i ana gundeme oturtmayi basarabilmislerdir. Boyle bir ortamdaanlayislar henuzberraklasmamisken,ilim ehlinin haricinde , Kuran’a yuzeyselyoneleninsanlar cig gibi buyumeye baslamis ve bu isin ehli kimseler ortadan kaybolmuslardir. Bu cahilane gidisat kuran davasina tarihin en buyuk darbesini indirme yonunde bir seyir takip etmektedir. Bilgiyi gereksiz goren fanatic bir kuran neslinasil bir hizmet verebilirki? Televizyonlarda cahil gencler guya Kuran’dan bulduklari evrenin sirlarini ifsaya baslamislardir bile.Hic bir ilmi egitimi almamiskimselerbu sitede dahihem bu evrenin hemde daha nicelerinin detaylarina varincaya dek dokturmektedir. Aslinda tam bir komedi.
Kuran’daki konular uzerine tespitte bulunmakMucem’ul Müfehresi acip ondan bir kelimenin butun turevlerinin gectikleri yerleri kayda gecmek ve sozlukten bunlarin iddiamizi destekleyen, tek bir anlaminicimbizlayip hepsine kollektif olarak maletmekle olmaz. Namaz konusunda da hakeza S-L-V harflerinden turemis isim ve fiillerin gectigi ayetleri mucem’ul mufehresten bulmak ile uzman olunmaz.Ciddi ve istekli bir kimse bu isi kisa zamanda cozer. Bu buyuk bir marifet degildir. Bunlari buyuk calismalar gibi ovunereksunanlar ucuz sohret pesindedirler.
Namaz ile ilgil olarak bir cok yaniltma taktiklerine girmek yerine once bir hususu tespit etmemiz gerekiyor. Tam detayli veya detaysiz olaraksekli bir rituel olan salat Kuran’da geciyormu? Bu sorunun cevabi Kuran butunlugu icinde kesinlikle evettir. Buna bir ornek Nisa/102,103 tur. Burdabir dusman takibi esnasindakonaklamis ordunun namaz kilmalarinin normal sartlardan farkli yonleri ele alinmaktadir.Yapilan bir uygulamanin kislatilmasi soz konusudur,Bu sekilde acik ve net izahin zorlanarak saptirilmasi hic bir ciddi yonelisin sonucu olamaz. Bu namazin bir on hazirligi Maide /6 vardir. Su bulamayinca bu on hazirlik sembolik bir sekilde teyemmum ile yerine getirilir.Namazin belirli vakitleri vardir. Normal namazlarin haricinde farkli olarak Cuma salati vardir. Bunlar cogalir gider.
Kuran vahyi oncesi mevcut tapinislarin, vahiy tarafindan yasaklanmayip baziduzenlemelere tabi tutulmasi incelenirse, konu daha gercekci bir sekilde izah bulacaktir. Ozellikle sekli uygulamalarin, kitap ehlinin yogun yasadigi bolgeye gocumuteakip gelisimi, uzerinde en cok dusunulmesi gereken konudur. Zira yahudilergunde uckez( shacharit-sabah, mincha-oglen,ma’ariv-aksam)rituell inancina sahiptirler. Sabbath-Cumartesi ise bu uygulama dort vakit olarak kabul edilmektedir. Oruc hakeza bilinen ve uygulanan diger bir sekli ibadetti. Vahiy bu konuya yeni duzenlemeler getirmistir
Muhtelif yazilar dehset yanlislliklari icererek tekrar edilip duruluyor. Bu isi kuru inata dondurmeninKuran misyonu acisindan hayirli sonuc verecegini iddia edemeyiz. Kible konusu, salat konusunu anlamak icin, sonuca varilmasi gereken zorunlu husus degildir. Hattarekat sayisi,vakitler sekli salatin ince ayrintilari dahi sekli salatin Kuran’da olup olmadiginin tespiti icin sart degillerdir. Kuran’dasekli salatin-namazin nasil ikame edileceginin-uygulanacaginintafsilatli bilgisinin olmadigi herkesin ortak kabulu. Bu kismi tartismanin alemi yok. Asil tartisilmasi gerekenNisa 101,102,103,104 gibi sekli salatin oldugunuacikca beyan eden ayetlerin anlasilmasidir. Zira bunlarda, hem ikamenin-uygulamanin pratige gecirilmesinin bazi detaylarini verir, hemde bunun normal sartlarda birstandart icerdigini ,ozel hallerdeyani akinlar,seyahatler hallerindebu uygulamanin kisaltilabilecegini acikca izah eder. Uygulama vakitlerinin belirlenmis vakitler olduguna da isaret eder.
Baska bir ornek olarak, Cuma-toplanti gunukazaedilen-yerine getirilen salati verebiliriz. Bu konuya ait olan ayetlerin tercumesini yapmadan once bir on bilgi vermek istiyorum.Bilindigiuzere yahudilerCuma aksami gunesin batimindan baslamak uzere, Cumartesi aksami uc yildiz gokyuzunde belirginlesinceye kadarShabbat rituelini ikame ederler- yerine getirirler. 39 civarinda yapilmasi yasak olan fiillerin bulundugu bu gun icin Cuma gunu hazirlik yapilir.
Medine gibi temelde tarim toplumu niteligindeki bir yerde yasayanyahudilerShabbat gunuicinolan ihtiyaclarini gidermeye yonelik alis veris ortami olusturacaktirlar. Iste yahudilerin en onemli gunleri olan Shabbat arifesi yasanan boyle canli bir gunde gerceklesen toplanti gunundeki salata cagri soz konusu olmaktadir. Yani toplanti salati Shabbat(Sebt)-Cumartesi oncesigune denk gelmektedir. Bu hergun yapilan veya gunde uc kez yapilan bir toplanti degil haftalik olagan toplantidir. Icerigi geregi bu gun eski ismi oldugu soylenilen arubenin yerine gecerekCuma olmustur.
“Ey iman edenler cuma-toplanti gunu salat icin cagrildiginizda Allah’i zikre-anmaga kosun. Alisverisi birakin.Eger biliyorsaniz bu sizin icin daha hayirlidir.
Salati yerine getirdikten sonra yeryuzune dagilin. Allah’i cok anin-hatirlayin kikurtulusa eresiniz. Bir ticaret veyaeglence gorduklerinde ona gittilerve seni ayakta-kaimbiraktilar. De ki Allah’in yanindakiler eglenceden de ticaretten dedaha hayirlidir. Allah rizki verenlerin en hayirlisidir.(Allah rizki en iyisiyle verendir.)” Cuma/9,10,11
Bu ayetlerHicretin ilk donemleri hissi verenolusumlari icermektedir.Resul’un Medine’ye hicretinin ardindaniyi iliski kurmaya yogun gosterdigi,yahudiler tarafindanhayal kirikligina ugradigi donemlere tesaduf etmektedir. Kible musterekligi dahil bir cok yakinlasma cabalari sonuc vermemistir. Ayetlerdedikkat edilecek bir husus toplanti-Cumagunu salati baslatilmasiemri verilmemistir. Uygulanmakta olantoplanti-Cuma gunu salatina istirak emri verilmistir. Cuma gun salati kararinin Allah’in degil Resul ve yanindakilerin baslattigi apacik gorunmektedir.
Bu izahlarimi da dikkate alarak salat ile ilgili konulari,konunun bizatihi merkezine tasimaliyiz. Birinci tespit olmasi yada olmamasidir, nasilligi ikinci asamadir. Birinci asamada bir mutabakat olmadan nasilligini tartismak yada nasilliginin ispati ile varliginin ispatina gitmek tersine bir girisim olur.
Birde sunu soylemek istiyorum bu tartistiklarimiz bu dinin teferruatidir. Her degisik sonucta Mesajin ana ilkelerinde, herhangi bir tezat olusturmayacaktir. Benim gayretim, sirf atalar dinine hirsli bir tepkiyle, Kuran’a yonelmenin acacagi tahribatlari gormemizdir.Kimseyi sekli tapinislar yonunde yonlendirmek gibi bir gayretim yoktur.Sekilsel tapinislari gunumuze yansitmak hususunda, bir kismini paylastigim farkli goruslere sahibim. Klasik namaz anlayisi ile bir carpismanin gerekli olduguna inanmiyorum. Bu tarz mucadele verenler bilmeden de olsa Kuran davasina buyuk kotuluk yapmaktadirlar. Allah’in dahi insanlari serbest biraktigi, tapinis sekillerine saldiri merkezli bakis acisi, Allah’in kitabini resulun uygulamasini kavrayamamistir.
Allah kimseyinicin benim icin yere kapandin-secde ettin diye cezalandirmaz. Buna inanarak halis kalple uygulayanlarmukafatini alacaklardir. Her gercek inananin hayatinda
sekli tapinis su veya bu sekilde bulunmak zorundadir. Bu diyalog kapisi kapandiginda kul en buyuk korumasini kaybetmistir. Allah’ihatirlayarak ona yaklasmak icin kullar tevhidivesileler edinmelidirler. Zira kim bu baglantidan mahrum kalirsa ona seytan-yaniltip saptiran musallat olur.
Rabbimiz hepimizi uzerinde oldugumuzdan daha dogruya iletsin.
Anlaşılan o ki, şekilsel salat bazı arkadaşlarımıza "niyet okuma" kaabiliyetinden başka hiç bir şey kazandıramamış.
Gaybı bilmede Allah'la bir ortaklığınız mı var ?
Bütün marifetiniz bu mu? Salatınız size bunu mu emrediyor ?
Doğru söylüyorsunuz. Biz, 3-5 kişi, siyonist bir önderin emrinde, planlı ve programlı olarak dininize sataşıyor, sizi Kuran'a çağırıyoruz. Bu çağırıyı da sırf Hak'dan zannedesiniz diye Kuran'ı kullanıyoruz.
Neydi sihirli kelime ? "Cımbızlama"
Doğrudur. Biz, öyle cımbızlayanlarız ki, cımbızladığımız ayetin öncesi ve sonrası sizin elinizde olmadığı için bize karşı delil olarak getiremiyor, hilemizi açığa vuramıyorsunuz.
Sizi, Kabe'ye (veya Kabe'ye doğru) secde ettiren ayeti de keçi yedi.
"Hileli gülüşler" ardınca soruşumuz ondandır.
Size salatı geniş geniş tarif eden ayetleri de "Peygamber bir yahudi kahin tarafından büyülendiği zaman geldi bunlar" diye yok ettik.
Ama vahye sadık, sonra gelenleri engelleyemedik. Onlar kendilerinden öncekileri takip ederek size yine de öğrettiler.
Asıl niyetimiz, Böğürebilen bir buzağı heykeli getirmek.
Biz bu işi inkarcı atalarımızdan öğrendik.
Altını gümüşü (Tanrı edindiğimiz heva ve hevesi / putperest arzularımızı) attık. Sonra elçinin izinden (getirdiği dinden / şeriattan) bir şeyler de attık.
Bu şey bir anda Böğürebilen (Kendiliğinden din buyuran) bir şey oldu.
İşte bizde aynı böyle sizi sapıttırmak için yeni yeni yollar, yöntemler düşünüyoruz.
Başka hiç bir işimiz gücümüz yok. Biz, illaki beşerin kötülüğünü düşünenleriz.
Lakin Şeytan'la başımız dertte...
Bize, Allah'ın dosdoğru yolu üzerinde pusu kurup oturmayı tam öğretememiş. Hatta kendisi de bunu tam becerememiş. Önceki kavimleri yoldan çıkarmadaki hünerini müslümanlar üzerinde hiç gösterememiş.
Zaten, Allah'ın bu hususu tekrar tekrar hatırlatıp uyarması da tamamen hikaye olsun diyedir. Tarihi bir bilgiden başka bir şey değil. Sırf, bizden önce kimler geldi, kimler geçti meraklanmayasınız diye...
Size bunu yani "Şeytan'ın önceki kavimleri yoldan çıkarışını" hatırlatan birileri oldu mu, "eskilerin masalları" gibi dinleyesiniz diye...
Evet, size Kuran'da asla bulunmayan yaldızlı sözler fısıldıyoruz.
Doğrudur. Niyetimizi / kalbimizin özünü tam olarak okumuşsunuz.
Gayb konusundaki ilminize yenik düştük.
Haydi, artık kendiniz için daha çok hayır kazanın.
Eğer bizi itham ettiğiniz şeyden utanırsanız özür dilemenize de gerek yok.
Eğer bir kusurumuz, bilmediğimiz, anlayamadığımız varsa - ki illaki vardır - , Rabb hakkı için ilimle cevap verin, bizi bir yanlıştan döndürün yeter.
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba,
Sayin Ali Aksoy, giyabi bilgiye sahip olmak iddiasinin, bir Sirk oldugunun bilincinde iken boyle bir kabulum olamaz. Ben seviyenin bu kadar asagi cekilmesinin sonucunda hayir ummuyorum. Sirf kisisel tatmine donusmus olan yazismalar, yerini ilmi yazilara birakincaya kadar, sizi kendi halinize birakiyorum.
Allah'a emanet.
Not: Sayin Ali bey, yazinizin yanlisligini farkedip silmis oldugunuzu gordum. Bu da hayirli bir davranistir. Sizi kutluyorum
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma