Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba
Namaz konusuna iliskin getirilen argumanlarin birisi, eger namaz sekli bir ibadet ise nicin detayli bir sekilde izah edilmemistir? Ornegin oruc ince ayrintilarina varincaya kadar izah edilmistir.
Bu mantik gercekten dogrumudur. Bu iddia sahipleri Oruc ile ilgili olan asagidaki ayetlere bakarak bu konuyu izah edebilirler mi?
Bu izahlar yapilirken ilk hitapta yeterli aciklama yapilmadan orucun yazilmis olmasini nasil acikliyorlar? Aciklamanin genisletildigi ayetlerin ilk planda gundeme gelmemesinin sebebi nedir? Hic bir aciklama yapilmaksizin orucun gectigi ayetler nasil anlasilmalidir. Oruc hakkinda izahat getiren ayetlerin, digerlerinden once vahyedilmis oldugunu nasil tespit etmekteyiz?
Namaz ile ilgili ayetlerdeki gecen izahatlerin sinirli olmus olmasi onun kilinmadiginin delili sayilabilir mi? Namaz hakkinda uygulanis acisindan bir sorun cikmadiysa illa da vahiy gelmesi ve detay vermesi sartmidir?
Namazda Kuran okunmasi Allah'in ayetlerini ona geri okumaksa, diger zamanlardaki Kuran okuyuslari nicin farkli tutulmaktadir?
Kuran mesajinin indigi tarihi sahne goz onunde tutulursa; sekli hac var,haccin muhtevasindaki tavaftan tutunda,saclarin tirasi,ihram, av yasagi, sekli kurbana kadar sekilsel her sey var. Boyle bir ortamda sekli yere kapanislar, egilmeler bukulmeler yok demek ne kadar tutarlidir. Bu anlamlara gelen her kelimeyi sembolik anlarsak bunu Kuran'in butunune tasidigimizdaki felaketi nasil onleriz? Namaz icin sekli abdest var ama namaz yok demek ne kadar akilci olur. Salat kelimesinin bir turevi nicin havra anlamina tekabul etmektedir? Nisa 101,102,103 te acikca izah bulan sekli uygulamayi nasil goz ardi edecegiz? Beyt, Mescidi haram, Mekke, Bekke,Kabe ,Hac ayetleri incelendiginde cografi konum apacik iken nicin bunu hala muglak goruyoruz? Tarihi aktarimi tamamen reddederken bu aktarimin iceriginde yer alan Kuran'in nasil mustakil olarak onlardan ayri bir yol ile ulastigi inancina ulasiyoruz. Kuran okuyuslarinin farkliliklarinin olusum sebebinin, hareke ve noktalamaya binaen hemze harfinin ilavesi ve benzeri sebeblerden oldugunu bilirken butun farkli okuyuslarin ilahi oldugunu veya onlardan hangisinin ilahi oldugunu neye dayanarak soyluyoruz ?
Daha oncede sordugum bu sorularin cogu gecistirilmistir. Bilgiye dayanarak yazabilecek bir arkadastan hirsi degil ilmi bir cevap bekliyorum. Ozellikle Kuran'in vahyedilmesinin ve besere intikalinin ardindan Kiyamete dek surecek Tanrisal bir garanti soz konusu degilken bunu neye gore idia ediyoruz. Eger bu iddiaya inananlar varsa bugun mevcut butun farkli okunuslari nasil izah etmektedirler? Kuranin hareke ve noktalama esasli indirildigini iddia eden birisi, Kuranin yazili inmedigini bilmesine ragmen boyle bir iddiayi neye gore yapmaktadir. Dunyada Arap dili uzmanlarindan bir kisi dahi bu konuda boyle bir dusunceye sahip olmusmudur? Gayr-i muslimler de dahil olmak uzere.
Benim tavsiyem madem samimi olarak bu davayi ustleniyoruz, bu davayi gercek temeller uzerine insa etmeliyiz. Butun ilim dunyasinin karsisinda komik duruma dusecek iddialari esas olarak benimsersek fanatik kult olmanin otesine gecemeyiz.
Namaz konusuna iliskin getirilen argumanlarin birisi, eger namaz sekli bir ibadet ise nicin detayli bir sekilde izah edilmemistir? Ornegin oruc ince ayrintilarina varincaya kadar izah edilmistir.
Bu mantik gercekten dogrumudur. Bu iddia sahipleri Oruc ile ilgili olan asagidaki ayetlere bakarak bu konuyu izah edebilirler mi?
İzahlarımın ilmiliği yahut gayri ciddiliği sizin taktirinizdir. Ben bu hususta mahsus eğitim almış bir kimse değilim. Ben, basit bir mantıkla Allah'ın bana / bize indirdiği Kuran hakkında kişisel görüşlerimi söylüyorum.
Oruç ve Hacc ibadetlerinin salata göre daha derli toplu ve açık anlatıldığı herkesin malumudur.
Eğer bunlar da biliniyor idi ise, o halde Allah bunları neden tekrar anlatmıştır ? Asıl bu sorunun muhatabı sizlersiniz. Mesela "hacc bilinenen aylardadır" sözüne rağmen ayın hacc için vakit ölçüsü olduğu bildirilmiştir. Zaten biliniyor idi ise neden bildirildi ?
muhliskul Yazdı:
Namaz ile ilgili ayetlerdeki gecen izahatlerin sinirli olmus olmasi onun kilinmadiginin delili sayilabilir mi? Namaz hakkinda uygulanis acisindan bir sorun cikmadiysa illa da vahiy gelmesi ve detay vermesi sartmidir?
Elbette şarttır. Sorun şudur; farz edelim sizin iddia ettiğiniz gibi salatın şekli, nasıllığı zaten bilinmekte idi. Onun için açıklanmadı. İyi de bunu ben bilmiyorum. Ben nereden öğreneceğim ? Hadislerden mi ? O zaman siz artık hadislerde size öğretilen hiç bir şeye ki vakitler de buna dahildir itiraz etmemelisiniz. Yani bu çelişki size ait bir çelişkidir.
Öte yandan, salatın zaten bilindiği yolundaki iddiayı şu linkte verdiğim yanıtta çürüttüm. Çünkü bu hususta Allah tanıklık etmiştir. Ben Allah'ın tanıklığını uydurma rivayetlere değişecek değilim. Yine bu yazının sonunda bu bakış sonucunda ortaya çıkacak değişik ihtimallere de yer verdim.
Söylediğiniz, çok doğru bir yaklaşımdır. Zaten biz de bu yaklaşımı esas alıyoruz. Bu yaklaşım bizi şuna götürür. Allah, Kuran'da ne bildirdiyse o. Buna eyvallah. Amma, "müşrikler zaten namaz kılıyordu, namaz onun için tarif edilmedi, bunlar da hadislerde vardır" sözü bu yaklaşım ile çelişir. Zira, bu defa Allah'ın insanlara güçlük olmasın diye tarif etmediği salatı siz Allah'a değil, müşriklere yahut Peygambere tarif ettirmiş olursunuz. Eee... Ne anladım ben bu işten ?
muhliskul Yazdı:
Namazda Kuran okunmasi Allah'in ayetlerini ona geri okumaksa, diger zamanlardaki Kuran okuyuslari nicin farkli tutulmaktadir?
Çok farklıdır. Siz, kaç kişi tanıyorsunuz namazında okuduğu sureleri ibret almak, öğrenmek, düşünmek için okuyan ? Sizin bahsettiğiniz diğer okumanın amacı, öğrenmek, düşünmek vs. şeylerdir. Ama şunu itiraf edelim ki, namazda okunan Kuran'ın pratikte bununla hiç bir ilgisi yoktur.
muhliskul Yazdı:
Kuran mesajinin indigi tarihi sahne goz onunde tutulursa; sekli hac var,haccin muhtevasindaki tavaftan tutunda,saclarin tirasi,ihram, av yasagi, sekli kurbana kadar sekilsel her sey var. Boyle bir ortamda sekli yere kapanislar, egilmeler bukulmeler yok demek ne kadar tutarlidir. Bu anlamlara gelen her kelimeyi sembolik anlarsak bunu Kuran'in butunune tasidigimizdaki felaketi nasil onleriz? Namaz icin sekli abdest var ama namaz yok demek ne kadar akilci olur. Salat kelimesinin bir turevi nicin havra anlamina tekabul etmektedir? Nisa 101,102,103 te acikca izah bulan sekli uygulamayi nasil goz ardi edecegiz? Beyt, Mescidi haram, Mekke, Bekke,Kabe ,Hac ayetleri incelendiginde cografi konum apacik iken nicin bunu hala muglak goruyoruz? Tarihi aktarimi tamamen reddederken bu aktarimin iceriginde yer alan Kuran'in nasil mustakil olarak onlardan ayri bir yol ile ulastigi inancina ulasiyoruz. Kuran okuyuslarinin farkliliklarinin olusum sebebinin, hareke ve noktalamaya binaen hemze harfinin ilavesi ve benzeri sebeblerden oldugunu bilirken butun farkli okuyuslarin ilahi oldugunu veya onlardan hangisinin ilahi oldugunu neye dayanarak soyluyoruz ?
Kuran'ın tevatür yoluyla erişimi ve Kuran'a yüklenen anlamlarla ilgili görüşlerimi şu linkte ve devamında açıkladım. Görüşlerim bunlardır.
Abdest konusuna gelince, salat hususunda izahlar getiren arkadaşlarımız özetle, vakitli salatların tümünün Peygamberimizin müminleri toplayıp, gerek yeni nazil olan gerekse önce nazil olan ayetler hususunda verdiği eğitim olarak açıklamışlardır.
Bu açıklamalarını, ses tonunun ayarlanması, Resulün secde edenler (doğrulayanlar) içerisinde dolaşması, gündüzün iki ucu yani çalışma saatlerinin haricindeki vakitlerin tercih edilmesi, vakitli salatı icra emrinin daima Peygamberimizin şahsına yöneltilmiş olması gibi ayetlere dayandırmışlardır. "Salat müminler üzerine vakitleri belirli bir farz olmuştur" ayeti bence buna istisna teşkil etmez. Müminler, bu toplantılara katılmak durumundadırlar. Bunu tertip eden, ayetlerde kendisi açıkça muhatap alınmış olan Resuldür. Yani bu iki husus birbirine rağmen var olan şeyler değildir. Pek tabiki bu izah yöntemine göre, vakitli salatlar bu yönüyle "şekli"dir. Yani, toplantı ve eğitim şeklidir. Bu toplantı öncesinde temizlenmenin istenmiş olması bu nedenle mantıksız görünmüyor bana. Ben, ayetlerin iniş sırasının bir delil olarak kabul etmediğim için, abdeste ilişkin ayetlerin sonra indirildiği, bunun islam toplumunun gelişmesi ve temizliğe ilk indirlen ayetler uyarınca gereği gibi özen göstermeyen yeni katılımcıların bu nedenle sonraki bir zamanda abdestle yükümlü tutuldukları yönünde izah getirmiyorum. Yani bu izah, ayetlerin iniş sırasını delil kabul eden arkadaşlarımızın izahıdır.
Ben, ayetlerin iniş sırası, okuyup durduğumuz Kuran'da yer almadığı, mevcut tevatür verileri de bu hususta çelişkili ve eksik bilgiler ihtiva ettiği için, Kuran hakkında yapılacak izahlarda iniş sırası gibi bir delile dayanılmasına karşıyım.
Fakat, muhataplarım eğer iniş sırasını bir delil olarak kabul ediyorlar ise, bu hususta bizden ziyade onlar açıklama yapmaya mecburdur diye düşünüyorum. Bu medeni ayet inmeden önce namazlar abdestsiz mi kılındı ? Yok, abdest aynı salat gibi biliniyor idi ise, sonra Kuran'da neden izah buldu ?
muhliskul Yazdı:
Daha oncede sordugum bu sorularin cogu gecistirilmistir. Bilgiye dayanarak yazabilecek bir arkadastan hirsi degil ilmi bir cevap bekliyorum. Ozellikle Kuran'in vahyedilmesinin ve besere intikalinin ardindan Kiyamete dek surecek Tanrisal bir garanti soz konusu degilken bunu neye gore idia ediyoruz. Eger bu iddiaya inananlar varsa bugun mevcut butun farkli okunuslari nasil izah etmektedirler? Kuranin hareke ve noktalama esasli indirildigini iddia eden birisi, Kuranin yazili inmedigini bilmesine ragmen boyle bir iddiayi neye gore yapmaktadir. Dunyada Arap dili uzmanlarindan bir kisi dahi bu konuda boyle bir dusunceye sahip olmusmudur? Gayr-i muslimler de dahil olmak uzere.
Bu konularda izahlarımı yukarıda verdiğim linkte yapmıştım. İlmidir, değildir, bu sizin takdiriniz.
Ancak; ben sizin Kuran'ın korunmuşluğu hususundaki görüşlerinizi, bu konuya değinen ayetlerle birlikte izah etmenizden büyük memnuniyet duyacağım. Bunu mümkünse ayrı bir başlık altında, konu ile ilgili tüm ayetleri de ayrı ayrı inceleyerek açıklarsanız, bilgilenmiş oluruz.
muhliskul Yazdı:
Benim tavsiyem madem samimi olarak bu davayi ustleniyoruz, bu davayi gercek temeller uzerine insa etmeliyiz. Butun ilim dunyasinin karsisinda komik duruma dusecek iddialari esas olarak benimsersek fanatik kult olmanin otesine gecemeyiz.
Allah yardimcimiz olsun
İşte benim tüm katılımcılarımızdan beklediğim tavır esasen bu idi.
Yani bir şeye karşı yahut taraftar olabilirsiniz. Hangi durumda bulunursak bulunalım, taşıdığımız fikir, kendi içinde çalişkilerle dolu olmasın. Bilen, bildiğini, yorumunu ortaya koysun. İlimde / bilgide inat olmaz. Hak geldi mi, batıl yok olucudur. Biz, kafalarımızda bir şeyi sabitler ve bu anlamda sadece burnumuzun dikine gidersek, Kuran'da anlatılan bağırıp çağıran ama hiç bir şey işitmeyen adamın haline döneriz.
Bu tartışmada her iki tarafın da tutarsız delillerden uzak durması elzemdir. Bir konuyu açıklamamızda usulümüz açık olmalıdır. Kuran'ın usulsüz bir yaklaşımla anlaşılması her iki taraf için faydadan çok zarar getirir. Ve bu halde biz, muhliskul kardeşimin beyan ettiği üzere sadece "komik" duruma düşeriz.
Allah hepimizi en doğru, en güzel yol hangisi ise ona muvaffak kılsın.
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba,
Sayin Ali bey daha onceki yazdiklarimda belirttigim uzere, benim namaz konusundaki sahsi kanatlerimi biliyorsunuz. Sirf taraf oldugum icin bir anlayisi savunmuyorum. Namaz hakkinda gunumuze gore bir yorum getirmeye itirazim yok. Eger Kuran'in vahyedildigi gun acisindan konuya yaklasiyorsak metin ve tarih esasli davranmak zorundayiz. Metin uzerinde yorum yapan fiilen tarihi dahil etmis demektir. Zira kelimelerin anlamlarinin tespiti, bize tarih suzgecinden gecerek gelmistir. Bana tarihsel olusumlari tahlil ederken, tarihi inkar eden bir bilim adami gosterin. Bu konu Kuran ve Islam olmak zorunda degil. Tarihi verileri tartismakla, top yekun tarih kabullenmezlik cok farkli bir sey. Bir kez bunu kabul etmek zorundayiz.
Yazdiklarima atfen verdiginiz onceki cevaplari yeterli bulmadigim icin, bu sorulari yeniden sormustum.
Ayetlerdeki ifadelerin anlamlarini sembolik diyerek gecistirmezsek, secdenin bulundugu bir rituelin icrasi Nisada net bir sekilde gorulur. Sayin Ali bey yazdiklarima verdiginiz yanitlarin ornekleri klasik yanlis uygulamalardir. Bu yuzden onlar, bizi ilgilendirmiyor. Biz burda resul ve arkadaslarinin uygulamasini konusuyoruz. Resul bir salat icra ederken Kuran okudugunda bu okuyusu ile, normal olarak okuyusu arasinda fark ne olacak. Namazda Kuran okumak onu Allah'a geri okuyus degildir, rabbine onun ogrettiklerini ifade ederek yonelisi ve kisinin kendini uyarisidir. Ben zaten bu hususlarin kati kurallar tasidigina inanan birisi degilim. Namaz olmadigini savunan arkadaslarin sebebi her nedir bilmiyorum, ama Kuran metninden bu anlayislari cikarmak, tamamen zorlamadir. Salat kelimesinin destek vermek manasi tasiyan kullanimlari, esas alinarak bir mantik gelistirilmistir o kadar. Bizde uzun yillar once bilgi eksikliginden oturu benzer gaflette bulunmustuk. Kuran'i kavrayista derinlestikce bunun buyuk bir yanilgi oldugunu gorduk. Bu tarz bir methodun uygulanacagi o kadar cok konu varki ,hepsi icin ayni tavir sergilenirse sonunda Kuran bombos kalir.Asil anlamindan uzaklasir. Resulden beri bu sembolik anlatim tarzini kabuledenlerin actiklari tahribatlar ortadadir. Buna mukabil sekilperestlerin yaptiklari da kabul gorur bir nitelik tasimamaktadir. Iki uctan birini tercih etmek veya ehli sunnetin yaptigi gibi butun bunlarin sentezini olusturmak dogru olani degildir.
Namaz konusunun yok oldugunu tartisanlardan akademik bir sunum ile ortaya koyan bulamazsiniz. Kelimelerin anlamlarini kisirlastirip, tarih inkariyla bu konuyu halletmeye calisirlar. Bilirsiniz bir zamanlar Hindistanda benzeri iddialar gorulmustu. Kuran metnine tam olarak sadakatten uzak anlayislar benim icin hic bir ehemmiyet tasimamaktadir. Kuran metninin incelenmesi icin mevcut butun materyaller degerlendirilmelidir. Kuran metninin kontrolune birakilarak yapilacak bu girisimler Kuran'i daha isabetli anlamamiza sebeb verecektir. Kuran metnine sadakatimiz onun orjinal ifadesindeki gibi anlama cabalaridir. Tarih esliginde olmayan hic bir yaklasim bunu gerceklestiremez. Zaten tarihi inkar edenlerin buna sadik olmadiklarini gormek pekde zor degildir. Kendi iddialarina arka ciktigini sandiklari malzemeleri cok rahat bir bicimde kullanmaktan geri durmazlar. Tarih konusunda yalan yanlis her bilgiyi sorgulamadan onaylayan yanlis orneklerden yola cikarak butun bilgiyi reddedersek, Kuran'daki kelimeleri hangi esasa binaen anlamlandiracagiz. Bunlarin anlamlarini bize ulastiran lugatlerin dogrulugundan nasil emin olacagiz. Neticede lugatleri ayni kimseler olusturmuslardir. Eger butun bunlar hep bir komplo iseler lugat manalarida guvenilirliklerini kaybederler. Kelimenin kok anlamlarini hangi sekillerde anlamlarin degistigini tespit icin kaynagimiz kalmaz. Kuran dilsiz-konusamaz bir kagit yigini olmaya mahkum olur.
Selam Ali Aksoy kardesim, yukarida verdigim linkte, salati vahiy, soylev, baglilik anlamina gelemeyecegine dair cevaplar veriliyor. Okumani öneririm. Cevabini da burada gormek isterim..
Allah ilmimizi arttirsin...
BU ELEŞTİRİYİ YAPAN ARKADAŞ YA DA YORUMLAYANLAR RESMEN " SAÇMALAMIŞLAR" KUSURA BAKMAYIN AMA ÖYLE.EVET.
BİR KERE MEAL DEN YOLA CIKMIŞLAR. "EN" BARİZ ÖRNEĞİ EKBER KELİMESİNE VERİLEN ANLAM.
BİR KERE KURAN MEALLERİNİN TÜMÜNE BAKIN ÇOĞU HEP KIYASLI MEAL VERİR.BU DA MEALCİNİN İŞ GÜZARLIĞI.GÜYA ALLAHI YÜCELTİYOR. AMA BİLMİYOR Kİ ŞİRKE DÜŞÜYOR.
MİSAL: MERHAMETLİLERİN EN MERHAMETLİSİ..."EN" GEÇEN BÜTÜN MEALLER YANLIŞTIR.
ALLAH KİMSE İLE KIYASLANAMAZ. NE YANİ BİR MERHAMETLİ VARMIŞTA ALLAH DA ONDAN DAHA MERHAMETLİ İMİŞ ÖYLE Mİ?
YAZIK BU MANTIĞA.
HALBU Kİ MERHAMETLİLERİN MERHAMETLİSİ DEDİĞİNİZDE Bİ MERHAMETLİ MÜSLÜMAN VARSA ALLAH DA ONUN MERHAMETLİSİDİR. YANİ ONA MERHAMET EDENDE ALLAHTIR.
MEALLERDEN YOLA CIKARAK ANLAMLARI BOZMAK ART NİYETTİR. YA ADAM GİBİ BİR MEAL YAZILIR YA DA KURANIN ARAPÇASINA SADIK OLARAK CEVİRİ YAPILIR.
ALLHU EKBER DEMEK ALLAH EN BÜYÜKTÜR DEMEK. SİZ HANGİ İLAHLARDAN BÜYÜK TUTUYORSUNUZ ALLAHU EKBER DİYEREK..PUTLARDAN MI TAŞTAN TAHTADAN MI BASİT ACİZ İNSANLARDAN MI? İYİ NİYETLE YAPILAN BARİZ BİR HATA.
ALLAH BÜYÜKTÜR DEMEK YETERLİDİR. KIYASA GEREK YOK."EN" E GEREK YOK.
SON OLARAK : ALLAH İLK AYETİNDE YARATAN RABBİNİN ADI İLE OKU DİYOR...
BEN BUNU VAHYİ ANLATMAK İLETMEK ANLIYORSAM SÖZÜME TEBLİĞİME "BESMELE İLE BAŞLARIM" YA DA "YARATAN RABBİMİN ADI İLE"
EĞER NAMAZ KILACAK İSEMDE "ALLAHU EKBER " GİBİ KIYAS BELİRTEN CÜMLE YERİNE " BESMELE" BAŞLARIM....
SON OLARAK BU ELEŞTİRİYİ YAPANLAR TAMAMEN KOMİK OLMA ADINA YAPMIŞLAR...NAMAZA DELİL GETİRMEYE CALIŞMAK ADINA...HALBUKİ KİMSE SALAT A HER YERDE AYNI ANLAMI VERMİYOR.AYETİN BAĞLAMINA GÖRE VERİYOR.
ÖZELLİKLE MELEKLERİN VE ALLAHIN PEYGAMBERE " SALLÜ" ETMESİNİ DİREK SALAT İLE BAĞLAMAK YANLIŞ YORUMA GİDER. BU AYETTE AÇIKCA ALLAH VE MELKELERİ PEYGAMBERİN ARKASINDA YARDIM EDİYOR DESTEK OLUYOR...SAVAŞ SIRASINDA MÜSLÜMANLARDAN DA BUNU İSTİYOR.
PEKİ PEYGAMBER ŞUAN ARAMIZDA YOK.NE YAPACAĞIZ.
BİR BİRİMİZE DESTEK OLACAĞIZ..PEYGAMBERİİN TEBLİĞ METODU İLE HAREKET EDEREK BU DİN İÇİN KURANIN YARDIMI İLE KAFİRLERLE CEHD EDECEĞİZ...
YAZININ İLK BAŞLARINDAKİ DURUMA BİNAEN YORUMUM BU...OKUMAYA DEVAM EDİYORUM...AMA ŞUNU SÖYLEYEYİM Kİ BU ELEŞTİRİYİ YAPANLAR BENCE KURANI BİR KEZ DAHA OKUSUNLARDA FARKLI OLMAK ADINA "ARTİSLİK" YAPMASINLAR...
Not:
Sana Kitap'tan
vahyedileni oku ve salatı ikame et. Gerçekten salat, çirkin utanmazlıklardan ve kötülüklerden alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük tür(zikrullahi ekberü). Allah, yaptıklarınızı bilir. (45)
Yaratan Rabbin adıyla
oku. (1)
(ekber kelimesi, hacc için,şehadet için ve başka kavramlar için kuran da kullanılmıştır. Ama Allah için asla!
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam Rad kardeşim...tartışmanın bir arasında bir yazını eklemiş sonra o yazıyı kaldırmıştın..şekilsel ve içsel olarak eda edilen ve bizim namaz diye adlandırdığımız ritüel hakkındaki düşüncelerin şu an itibarıyla nedir?
evet sen söyleyince dikkatlerden kaçmış olduğunu gördük..evet en'ler ile Allahın sıfatları varlığı ifade edilemez.. sağlıcakla
Katılma Tarihi: 25 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam hüdaya tabi olanlara olsun...
SEVGİLİ ALİ AKSOY
Şöyle bir cümle kullanmışsınız;
Onların çoğu, salat tartışmalarında bir süreç içerisinde ortaya sürülmüş şeylerdir ve çoğu yazıyı kaleme alanın da cevapladığı gibi tutarsızdır.
PEKİİİ MADEM BUNLAR TUTARSIZ ŞEYLER İDİYSE Kİ SİZİN SİTENİZDE BİRÇOĞU VARDI NEDEN TUTARSIZ OLAN ŞEYLERİ BELİRTMEDİNİZ O SÜREÇ İÇERİSİNDE?????????????????????
ELBETTEKİ BİZDE HER GEÇEN GÜN DAHADA KONULARA VAKIF OLUYORUZ VE ÖNCEDEN DİLLENDİRDİĞİMİZ SÖZLERDEN VAZGEÇİP KONUYU DAHADA DEĞİŞİK BİR ŞEKİLDE ELE ALIP YAZILARIMIZDA BELİRTİYORUZ.
NOT:SAYIN MALİK BİN NEBİ KARDEŞİM MESAJINI ALDIM EN KISA ZAMANDA İNŞAALLAH GÖRÜŞECEĞİZ.
__________________ Muhammed din adamları sınıfını ortadan kaldıran, kurumsal dinleri yıkan, dini tapınak dini olmaktan çıkarıp halkın vicdanı haline getiren "devrimci" bir peygamberdir
Onlardan ölmüş olan hiçbirine asla namaz kılma; onun kabri başında da durma! Çünkü onlar, Allah ve Resulünü inkar ettiler ve fasık olarak öldüler.
Edip Yüksel Meali
Onlardan ölen birisi için namaz kılma, mezarı başında da durma. Çünkü onlar ALLAH 'a ve elçisine karşı geldiler ve yoldan çıkmışlar olarak öldüler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Ve onlardan biri ölürse asla namazını kılma ve kabrinin başına gidip durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resulünü tanımadılar. Ve fasık olarak can verdiler.
Yaşar Nuri Öztürk
84 Onlardan ölen biri üzerine asla dua etme; böyle birinin mezarı başında da durma. Bunlar Allah'a ve resulüne nankörlük ettiler ve yoldan sapmış olarak ölüp gittiler.
Yukarıdaki ayeti bütün mal sahipleri hemen hemen aynı çevirmişlerdir.
Bu meallere göre Allah’ın Rasul’ünün mü’min - münafık gözetmeden ölüüzerinenamaz kıldığı anlaşılıyor. Ancak diğer namazda olduğu gibi cenaze namazını da nasıl kıldığına dair Kur’an’da hiçbir detay göremiyoruz her ne hikmetse.
Birkaç soru sorarsak :
1.Cenaze namazı / duası nedir?
2.Cenaze namazı / duası, nasıl kılınır / yapılır?
3.Kur’an’da niçin detaylandırılmamıştır?
4.Mü’min’in cenaze namazından niçin söz edilmemiştir?
5.Gerçekten Allah’ın Rasul’u ölüler için namaz kılıyor muydu?
6.Kabirlerinin üstünde durup onlara ne diyordu?
7.Ölülere Kur’an mı okuyordu?
Sorular uzayıp gider…
Aslındabirçokayetianlamadıkları gibibu ayeti de anlamamışlardır meal sahipleri,ayeti bağlamından koparmışlardır.
Bu ayetten önce,35 / Fatır 15-24 ayetlerine bir göz atalım:
15 : Ey insanlar! Sizler Allah’a muhtaçsınız. Allah zengindir ve Hamiidtir = teşekkür eder / karşılık verir.
16 :Dilerse sizi yok eder, yeniden başkalarını yaratır.
17:Bu da Allah’a zor gelmez.
18:Hiçbir hamal diğer bir hamalın yükünü taşımaz. Yükünün altında inleyen (musqale)taşınması içinyalvarsa, onun yükünden en ufak bir şey taşınmayacaktır, velev en yakınları dahi olsalar. Sen yalnız Rablerinden içtenlikle (bilğayb) çekinip İman’ı canlı tutanı uyarırsın. Böylece kim arınırsa ancak kendi yararına arınmış olur. Dönüş de Allah’adır.
19:Ve körle gören ( inananla inanmayan ) eşit değildir.
22:Ölülerle diriler de eş değer değildir. Allah ancak dilediğine işittirir. Sen kabirdekilere duyuramazsın. Sen ancak bir uyarıcısın.
Ayetteki “diriler”, inanan inanmayan her yaşayan insanı; “ölüler ve kabirdekiler” de gerçek ölüleri kastetmesi halinde, bu ayetlerin bize verdiği mesaj ne olur?
Halbuki ayette geçen “ölüler” in gerçek ölüler olmadığı, yaşayan inkarcılar / münafıklar olduğu açıktır.
Şimdi de Tevbe Suresi’nin 83-85 ayetlerine bakalım:
“83:Allah seni onların bir grubuna geri gönderdiğinde (seninle savaşa) çıkmak için izin isteyecekler. De ki: Benimle asla çıkmayacaksınız, benimle birlikte bir düşmanla savaşmayacaksınız. Çünkü sizler ilk defasında geride kalanlarla oturmayı yeğlediniz. Şimdi de geride kalanlar ile birlikte oturun artık.
84:Onlardan ölmüşbiri ile asla irtibat kurma, kabri üzerinde durma! Çünkü onlar Allah’a, Rasul’üneinanmamış, İman’dan çıkmaklaölmüşlerdir.
85: Onların ne mal varlığı ne de evlat çokluğu seni imrendirmesin. Allah bunlar sebebiyle, onlara dünyada azap (işkence) edip, kafirler olarak can vermelerini istiyor.”
Bu ayetler gerçekte ölmüş, kabre konmuş münafıklar değil de küfürleri nedeniyle ölüler yerine konmuşlardır.
Konuyu Tevbe 73’ten itibaren 87’ye kadar kesintisiz olarak okuduğumuzda Allah’ın muradını daha iyi anlayacağız. Allah bu ayetlerde münafıkları tehdit ediyor. Onlara, yaşarken adeta ölüm korkusu yaşatıyor. Allah Rasul’üne “ latusalli ala…” ile, münafıklarla irtibatını ebediyen kes, onlarla ilişkiyi kopar, onlar tamamen ölmüşlerdir!.. diyor.
Not:Değerli Nuri ÇELEPÇİ kardeşim, bu güzel siteye hoş geldiniz. Hayr getiresin, hayr götüresin. İltifatın için de teşekkürler.
Halkı hak ile tanıma ve tanımlamaya çalıştığına inandığım muhterem haktansapmaz dostumuz;
Bu yeni yazınız da, namaz(salat)' ın farklı bir anlama sahip olduğunu, kılasik namaz olmadığını ortaya koymuş olmanız konunun seyri açısından önemli diye düşünüyorum.
Mevcut meallere güven kalmadı.
Bu yazınız da diğerleri gibi güzel olmuş teşekkür eder devamını bekleriz.
Saygılar
__________________ selam ve dua ile
nuricelepci@gmail.com
Bursa
Katılma Tarihi: 19 haziran 2007 Yer: Finland Gönderilenler: 55
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
muvahhit Yazdı:
selam Rad kardeşim...tartışmanın bir arasında bir yazını eklemiş sonra o yazıyı kaldırmıştın..şekilsel ve içsel olarak eda edilen ve bizim namaz diye adlandırdığımız ritüel hakkındaki düşüncelerin şu an itibarıyla nedir?
evet sen söyleyince dikkatlerden kaçmış olduğunu gördük..evet en'ler ile Allahın sıfatları varlığı ifade edilemez.. sağlıcakla
Sevigili muvahhit kardeşim(müslümanlar kardeştir)
konu ile ilgili genel bir soru cevap çalışması ve yorumumu ilerleyen zamanlarda tamamlanınca asacağım foruma inşaallah..
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma