Yazanlarda |
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam,
2:277 Ayet-i Kerime şu ayet gibidir;
(Hatırlayın) Hani, biz İsrail Oğulları’ndan, "Ancak Allah’a ibadet edeceksiniz, ana-babaya,yakınlarınıza, kimsesiz/korumasız, hiç birşeyi olmayanlara ihsan edeceksiniz, insanlar için güzel (söz) söyleyeceksiniz, Yönelmeyi yerine getireceksiniz, Arınmalığı vereceksiniz" diye andlaşma yapmıştık. Sonra içinizden azınız hariç (çoğunuz andlaşmaya) sırtınızı çevirip döndünüz (2:83).
"Gerçekten iman edip, doğru olanları yapanlar, Yönelmeyi yerine getiren ve Arınmalığı verenlerin mükâfatları Rableri katındadır. Onlara ne korku var, ne de mahzun olacaklardır" (2:277)
Birde 2:98'de "Melekler" zikredilmiş daha sonra "Cibril ve Mikêl" zikredilmiştir. Melekler dedikten sonra İki meleğin zikredilmesi, Salat'kelimesinden sonra ruku ve secdeyi zikretmek gibi değil midir?veya "Meyve" dedikten sonra "hurma ve nar" demesi gibi değil midir?(55:68).
selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
malik bin nebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 439
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
:) bu acı gülümseme değil gayet tatlı ve inşirah gülümsemesi, metehan abi güzel yüreğin dışa yansımış elhd.söylediğin teknik meseleler doğrumu yanlış mı bir şey demiyorum lakin, sadakatinden ötürü esirgenesin inş.
vakitler halinde yazıldı deniyor salat, hani bir de insanların doğmadan önce yazılması var, bir kitapta, tenime iğne batınca sinir hücrelerimin acı duygusunu beyne gömdermesi ve sonrasında çıkardığım ahh sesi, bu bir yazgı bu ben doğmadan önce yazıldı, taşıdığım genlerde, nefes alırken diaframın genişlemesi bu da bana yazıldı ben doğmadan önce, peki salat nasıl vakitler halinde yazıldı:), Allah'ında dediği gibi vakitler halinde vakti gelince, olabilir mi diye düşünüyorum sadece bir "?" sakllarımın çıkması için jilet vurmadım vakitler halinde yazılmıştı bu bana, şimdi durduk yerede tahriş etmeyim demi:),
adem musa asa deyince ardın da derine inmeyelim deyince şöyle bir tebssüm ettim, mübarek ortada su komadın ki, deniz yarıldı daha derini yok, ağaçta yaprak kalmadı hepsini düşürmüşsün, adamın ademin biri de gelip alıp örtünmüş, ne de olsa bu bir bahçe daha çok ağaç var biraz dinlenelim asamıza dayanıp:)
Esenlik dilerim kardeşime
|
Yukarı dön |
|
|
Metehan2003 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Tekrar,
Degerli kardeslerim neden Maun Suresine yogunlastık onu
da acıklamak isterim.
Burada halisane sohbet etmeye calıstıgımız bazı
arkadaslar,Zan etmekten Rabbe sıgınırım,Namazını
terketmeyen HANIFLERI MUSALLIN olarak nitelemekteler
Musallin olmak iyi birseymi_? Yoksa kotu birsey mi_?
Bunu acık acık soyleyememekteler...Onlara Namaz
kılanları kucuk gormek suslu gosterilmekte.
Oyleki iclerinde ki asagılama ve hakir gorme duygusu
tasıp parmaklarından klavyelere bosalmakta...
Bazen bize cevap vermeyi Lutuf olarak goruyor,yazılarına
harcadıkları zamanın kıymetinden dem vuruyorlar...
Acaba bu boluculugun sebebi ve kaynagı ne? Haniflerde mi
4 Meshebe bolunecek_?
Rabbim kimseyi Haktan Saptırmasın kimseye de Gercekbilgi
bende vehmini vermesin.
Amin
/U]http://gercekbilgi.blogcu.com/kur-an-da-el-musallin-
namaz-kilanlar-midir-
gercekbilgi-ve-haktansapmaz_11375761.html
Selam
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
|
Yukarı dön |
|
|
Metehan2003 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Malik bin nebi Abi,
Seni seviyorum Allah icin:)
Gormedim bilmiyorum nasıl yaratmıs Halig
suretini,tanışmadık yani.
Dur bir dakika...Belki tanısıyoruzdur.. belki de yanı
basımdaydın BEZM-i ELEST te...Hani Rabb sormustuya,bizde
Neam diye cevap vermistik:::::)yoksa sen Bela mı
demistin? yoksa yes mi.. Hani Adem babamız da
ordaydı..KUN demisti Ya
Rabb..yok canım demesine ne hacet.irade buyurması
yeterde artar bile..Yanımda ki Kromozondaydın
belkide..DNA denen o
zincirin bir halkasında...:)))
Bu saatte mazur gor beni m.bin nebi O engin hosgorune
sıgınıyorum.
Rabbim dingünu tanısmayı nasip eylesin...Hani o son
sahnede hic olmazsa..Diz cokmusuz
O gun bazı yuzler aydınlık-gulec
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
|
Yukarı dön |
|
|
hasakcay Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Gönderilenler: 1236
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
peki salat nasıl vakitler halinde yazıldı:), Allah'ında dediği gibi vakitler halinde vakti gelince, olabilir mi (malik bin nebi)
Bana göre önemli bir iddia bu. Eğer Nisâ 103'teki inne's salâte kânet ale'l muminûne kitâben MEVKÛTÂ, "salât inananların üzerine VAKTİ GELİNCE yazıldı" demekse benim, Kuran'a göre namaz başlıklı yazımda dile getirmeye çalıştığım görüşlerimi gözden geçirmem gerekecek. Örneğin bir salâtın farz sayılabilmesi için onun vakten belirli olması şart mıdır?
Arabçayı iyi bilen kardeşlerimiz, lütfen yardım eder misiniz: VAKTEN, vakitleriyle mi demek ya da vakti gelince mi?
Namaz mü’minlere vakitli olarak yazılmıştır. (S Ateş, Bursevî, Mevdudi…)
Namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır (Elmalılı, E Yüksel)
Namaz müminlere belli vakitlere bağlanarak farz kılındı (M Esed)
Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş olarak yazıldı. (Y N Öztürk)
Sevgi ile.
__________________ hasanakcay.net
allahindini.net
|
Yukarı dön |
|
|
Metehan2003 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Sayın Hasan Akcay surcü lisan oldu galiba gözden
geçirmeniz gerekecek. "Örneğin bir salâtın farz
sayılabilmesi için onun vakten belirli olması şart
mıdır?"
Salatın farz sayılabilmesi de ne demek??? Salat zaten
farz.
Burada salat anlayışımızı irdelemek istiyorum izninizle
vakti gelince vaktinide...
Siz gerci Arabçayı iyi bilen kardeşlerimiz ifadesi ile
çemberi daraltmışsınız.Genişletelim,kardeşlerimiz
kısmından kendime durmdan vazife çıkardım.Neticede
hepimiz kardeşiz.
Ayrıca almanca,ingilizce,rusça yı Anadilim gibi
bildigimi sorsanız bile soylemeyecek kadar mutevazi
degilim maalesef:)Henuz o kemale ermedik.
Simdi efendim ben Sept*ember(eylul) ayının bir Salli
gunu dogmusum.Toplanma Salatını (Cuma Namazı) Salli gunu
olması gerektigini dusunuyorum.Ama konuyu dagıtmamak
icin bunu baska bir yazıda elealalım.
Yukarıdaki cumle bir yazım hatası degildir ozellikle
tekrar okumanızda fayda var..tabii benim anlasılabilmem
acısından.Ay ismi Tevrattan Gun ismi (fiil cekimli)
Kurandan.
Yahudiler sept gununun hakkını veremediler Ehli sunnet
vel cemaat te salatın.
Sayın Baybora 2:227 nin ozunu cok guzel
yansıtmış,Yönelmeyi yerine getiren ve Arınmalığı
verenler Salat ve Zekat
SALLI GUNU:
Salli sözcüğünün hangi kökten geldiği bizim bakış
acımızı genişletebilir,ilk bakılacak şey, köklerin
anlamlarıdır.
SALLI sozcugu SALV kokunden turemedir.Aslında SALV
mastarı SALVET tir,harfi illeti nedeniyle (NAkıs) salat
a donusmustur.Cogulu SALAVAT tır.İsim olarak “uyluk”,
fiil olarak da “uylukları hareket ettirmek” demektir.
Bir kimsenin herhangi bir yüke destek vermek istediği
zaman, uyluğunu -bacağın diz ile kalça arası kasları-
yatay hâle getirip yükün altına sokarak destek sağlaması
da bu sözcük ile ifade edilir.Emir kipi olarak
uyluklarını hareket ettir,alttan destek ver,gayret et,
destek ol, sosyal yardım yap” anlamındadır.“tef`il”
babından olması, bazen fiile, bazen özneye, bazen de
tümlece “çokluk” anlamı kazandırmaktadır.Emir kipi olan
“salli” ve çoğulu “sallu” sözcüklerinin, hepsinin birden
“SALV” kökünden türediği konusunda Sayın HAKKI YILMAZ ın
da Mubin goruşleri vardır.
Salla” sözcüğü; “sürekli ileri atılmak, ilgisiz
kalmamak, pasif olmamak, hep aktif olmak” anlamlarına
gelmektedir.Salihat işlemek” fiili de, “salla” fiilinin
farklı bir ifadesidir.Salih ismide aslında Fiilden isim
turetme dedigimiz hallerden biri olup tahmin edeceginiz
uzre Salihat işleyen kişidir.
Konunun uzadıgının farkındayım Lakin ONEMLI...
Cunku PROBLEM burada yatıyor!
Namaz anlamına gelen lâm-ı tarifli “salat”, yani “es-
salât”ın yapılması, icrası, namaz kıl/kılınız emirleri,
namaz kılmakla ilgili cümleleri, Kur`an`da “salli”
şeklinde değil de,ekımu-s salâte” gibi "ikame” fiili ile
birlikte kullanılmıştır.
Sözcüklerin asıl anlamlarından yan anlamlarına kayması
normaldir ama bu kaymada ana eksen kaybolmaz.
EGER KOTÜ NiyET YOKSA! ama VAR.
Çünkü İbranice`de de “salât” sözcüğü vardır.
İbranice`deki “salât” sözcüğü “selâmlama, selâm durma”
anlamına gelen “Saluta” fiilinden gelmektedir. Bu
sözcük, İbranilerden Medineli Araplara, onlardan
Emevilere , Endülüs yoluyla batı dillerine (örneğin
Fransızca, İtalyanca ve İngilizce) geçerek “salutation”
şeklini almıştır. Ama sözcüğün İbranice anlamı, Arapça
anlamını bastırmış ve Muslumanlar arasına Nifak
tohumlarını yerleştirmiş.
Allah aklını kullanmayanların uzerine pislik
serpistirmiş ve Mezhepler Mezhepleri dogurmuş sahsi
ihtiraslar ustune tuz-biber olmus.
Bazı Hadis Nakilcileri ki cogu Yahudi kokenli,Hanifler
onları cok iyi tanır.Aynı hadisi defalarca Carpıtmıs ki
dogrusu asla anlasılmasın.
ATOM 1300 yıl once PARÇALANDI
Salat-Namaz-Zekat birbirinde Ayrılamaz-Ayrılmamalı.
Bu Takva Elbisesini olmazsa olmaz komponentleri.
Kumaş-igne-iplik uclemesi gibi.
Salat bir YAŞAM TARZI Yaşam boyu Ogrenim Kuran ile
PROAKTIF iletisim.
Namaz bir DISIPLIN ..daha onceki yazımda belirtmistim.
Nefsin Kamcısı...Nuhun Asası...
Zekat Manevi Temizlik-Sosyal Dayanısma
SALAT BU ANLAMDA UYGULANDIGINDA SORUN kendılıgınden
cozuluyor.
Daha yazacak cok sey var ama Uskudarda sabah oldu:)
Allah sizden Razı olsun ki buraya kadar okudunuz.
Selam ve Dua ile...
Metehan
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
|
Yukarı dön |
|
|
elmuh Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 eylul 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 435
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
baybora Yazdı:
Selam,
ben şu ayetlerdeki “salê(t)”’ı anlamakta zorlanıyorum;
misal:
“Ve’llezîne yumessikûne bi’l-Kitêbi ve ekâmû’s-salâ(te)” (7:170)
Ve şunları:
14:37, 22:78, 24:56, 29:45, 35:29, 4:142, 24:41, 17:110, 6:92, 8:35, 23:2,
70:23,34, 3:39, 2:45,153, 2:125
Arkadaşlardan rica etsem,
(Özel de olabilir) bu ayetlerden ne anladıklarını derli toplu ve benim anlaya bileceğim bir şekilde anlatabilirler mi ?
Şimdiden teşekkür.
Selam ve dua ile,
rıdvan
|
|
|
Selam Baybora Kardeşim,
Öncelikle yazılarınızı büyük bir dikkatle takip ettiğimi belirtmek isterim. Allah çabalarınızın karşılığını verir inşaAllah. İki gündür gripten yorgan döşek yattığımdan yazınızı şimdi gördüm. Ayetlerin hepsini incelememekle birlikte anladığım kadarı ile, amaç salat'ın bazı ayetlerdeki anlamına açıklık getirilmesi.
Değerli Baybora kardeşim, ben kitabın ve ayetlerin müteşabihliğini ifade eden ayetlerden, günümüz anlayışına endeksleyerek vahyin edebi bir dile sahip olmasını anlıyorum. Vahyin ilk muhattapları bu dile yatkındı. Şairlerin önemli kişiler olarak görülmesi, Kuran'ın şiir olduğunun söylenmesi vb bu dilin anlaşılabilir olduğunun başlıca delillerindendir diyebiliriz.
Şimdi bazı örnekler versem, örneğin bir uçak yolculuğundan bahseden bir makalede şöyle bir cümle geçse:
"Tekerleklerin yere değdiğini duyduğumda İstanbula geldiğimizi anladım"
Şimdi burada anlatılan "tekerleklerin yere değmesi" ni "uçağın yere inmesi" olarak anlamazmıyız. Bunu metin ve cümleden anlam olarak çıkartmazmıyız. Bu durumda, metindeki anlamdan hareketle, kim kalkıp "tekerlek" kelimesinin "uçak" anlamına geldiğini iddia edebilir. Sizinde iyi bildiğinize emin olduğum gibi bu parça veya özellik ile bütünün anlatılmasıdır.
Kuranda "salatın ikamesi" olarak geçen ayetleri de bu şekilde anlamak gerektiğini düşünüyorum. Bu ifadenin "yöneliş" anlamında kullanılmasının rituel salat'ı dışlamadığı kanısındayım.
Örneğin "Dedem tüm ömrü boyunca salatı ikame etti (namaz kıldı) dersem bu sadece muhattabımın bundan neyi kastettğimi anlayarak kurduğum bir cümledir. Hiç kimse kalkıp, ".. e yani senin deden hiç uyumazmıydı, yemek yemezmiydi, çalışmazmıydı, ..vb" itirazlar geliştireceğini düşünebilirmiyiz... Ben burada dedemin dindar biri olduğunu veya namaza verdiği önemi kastediyorum. Hangisi ağırlıklı olduğu konuşmanın gidişinden (yani metinden) çıkartılmalıdır.
Belki tek tek cevap vermedim. Bunun için kusura bakma. Kısaca görüşümü belirtmek istedim.
Muhabbetle.
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
baybora Yazdı:
selam,
abdurrahman bey,Ben muhatab belirtmedim "arif" arkadaşlar anlar diye,Sorularım salatın "şekilsel formunu" yok sayan arkadaşlara. (Buna sizde dahil oluyorsunuz)
"salat, Kuran’a bağlılık, O’nu izleme"ise Peyamber(a.s)'ın yanında Kur'an'ı Kerim'i "tedris" etmiş arkadaşları:Sakife'de,Cemel'de, Sıffin'de, "bu bağlılıktan" örneklik sunamadılar mı? Onların Kur'an'a bağlılığı veya Salat'ın formu olup olmadığını tartıştıklarını ben bilmiyorum. (Meseleler "emeviler, abbasiler"den önce başlıyor olmasın sakın).
Meselerimizin "Kur'an'a bağlılık", "salat form/in form" "söylemlerinin" veya"iddialarının" olmadığını düşünüyorum.
selam ve dua ile,
rıdvan |
|
|
Rıdvan Bey, değerli kardeşim!
Demek siz, "bu ayetleri anlamakta zorluk çekiyorum" derken tecahül-i arif yaptınız.Yani aslında bu ayetlker şekilsel namazı anlatıyor ama bizim anlamadığımızı/anlayamadığımızı ima eettiniz/söylediniz. Buyurun, siz bu ayetlerde görüp te benim göremediğim bildiğiniz namazın şeklini, resmini çiziverin! daha sonra verdiğiniz yan detaylari, yan sualinizde mevzu bahis ettiğiniz sonraki hadiseleri konuşalım!
Selam ve muhabbetle.
Verdiğiniz ayetler:(7:70, 14:37, 22:78, 24:46, 29:45, 35:29, 4:142, 24:41, 17:110, 6:92, 8:35, 23:2,
70:23,34, 3:39, 2:45,153,225)
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Saffet Metin:
Sayın Haktan sapmaz, siz benim ifade yanlışlarımı kulanıyorsunuz. Saff 6 dan peygamberi müjdelemek için geldiği söylüyor.
Saff 6.
Hani, Meryem oğlu İsa, "Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah'ın size, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim" demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizeleri getirince, "Bu, apaçık bir sihirdir" dediler.
Siz benim bir ifade hatamı alıp kullanıyorsunuz. Başka bir misyonu yoktan kastım. Yeni bir şeriat getirmemiştir. Yani Hz. Musa gibi, Hz. Muhammed gibi şeriatı yoktur. Hristiyanlık dediğimiz dini Saint Paul şekillendirmiştir. Anlatmak istediğim bu.
Saffet kardeş,
Sana anlatmakta gerçekten zorlanıyorum. Bak bu sefer de İsa'ya müstakil bir kitap/şeriat verilmedi diyorsun. Ben diyorum ki konuyu bütün değerlendiremiyorsun; parça parça algılayabiliyorsun. İkide bir alaylı sözler kullandığımı söyleme lütfen! Böyle tutarsız hatalar yapmaya, çelişkili konuşmalara devam etme ki tekrar tekrar aynı sorulara cevap vermek zorunda kalmayayım! Bak şu ayetlere, ayetler ne diyor! (3:48; 5:46,110 ve diğer İncil kelimesinin yer aldığı ayetlere) senin dediğini doğruluyormu? Eğer evet dersen bilesin Muhammed de aynı İsa gibidir, öncekilerin kitapları Tevrat ve İncile uymuştur. Yani Tevrat, İncil ve Kuran aynıdır, böyle düşünüyor ve böyledir diyorsan sorun no problem, ama sen böyle demiyorsun. Neden Allah'ın nebileri/resulleri arasında fark görüyorsun anlayabilmiş değilim. İsa Tevrat'ı nerde buldu da ona göre amel etti, insanları aydınlattı? Bakın Allah O'na verdiği Musa'da olmayan İncil'den bahs ediyor. Tevrat'ı İncil adıyla/sanıyla yeniden İsa'ya verdi dersen anlarım seni. Tevrat ve İncil'i de yeniden Muhammed'e vahy etti söylersen itarazım olmaz, doğru diyorsun derim. Anlata bildim inşaallah u teala.
Hz. Ömer, Hz. Ali hadi diyelim sabah toplantısında, akşam toplantısında arkadan bıçakla, kılıçla öldürülüyor. Ayrıca bu kişilerin zamanının büyük silahşörleri olduğunu unutmayın. Önden saldırma ile kimsenin hakkından gelemeyeceği kahramanlardır bunlar. Şimdi bunların imamlık yaparken öldürüldüğü açık. Tarihler öyle yazıyor. Ayrıca bu kişilerin iyi silahşörlüğü, bunun imamlık yaparken, dikkatleri namaza konsantre iken öldürüldüklerinin kanıtı.
Allah aşkına arkadan... arkadan'ı nerden çıkarıyorsun.. Arkadan mı önden mi, nasıl oldu bu saldırı.. kaç kişiydiler... bunlar detay... orada değildik, boş konuşuyoruz. Osman'ı nasıl öldürdüler..! Süikast işte, arkadan.. önden..yiğitçe.. kahpece.. Ne değişecek?
Ama, Sabah, Akşam ve Cuma da iki rekat. Şekli namaz kılıyorum. Önceki yazılarımda da dedim. Yani vakitler var. (sabah, akşam ) işte Cuma namazı var. Nisa 102 ve 103. İki rekat ve vakitli. Abdest var. Yani siz farklı yorumluyorsunuz ama benim uyguladığım gibi de yorumlayan çok kişi var. Hatta bunlar büyük ekseriyet.
Bakın ben yorumla söylemiyorum... iki değil, bir tek rekatın dahi 102-103'te olmadığını , hatta rekatın ne olduğunun tarifini bırak kendisinin dahi geçmediğini bas bas bağırıyorum, ama bir türlü sana ve senin gibilerine duyuramıyorum. Tektar avazım çıkığı kadar sağırların dahi duyabileceği kadar yüksek sesle soruyorum: Bir "seceduu"'dan iki rekat namazı nasıl bulup çıkardınız? Söleyin bana size sabah akşam secde edeyim! Namazınızı Kuran'a dayandırmayın, Kuran'da çizdiğiniz resim yok, boşuna bilmece bulmaca ile bulmaya çabalamayın diyorum. "Biz bizden önceki atalarımızdan bunu bu şekilde gördük, böyle miras aldık, kendimizi atalarımızın dini üzere bulduk, atalarımız yanlış yoldalar mıdır" deyiverin de hem siz kurtulun, hem de beni kurtarın bu anlatma zahmetinden, diyorum.
Birde şu ayeti vereyim. Ona ne diyosunuz.
Nisa 142.
İki yüzlüler (Munafıklar) , Allâh'ı (gûyâ) aldatmağa çalışırlar. Oysa, O, onları aldatır. Namaza kalktıkları zaman da üşene üşene kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allâh'ı pek az anarlar.
Asım Bey diyordu ki, sabahleyin kışta sğukta.. "nasıl, ne diye gösteriş için namaza kalksınlar.. ", veya benzer şeyler söylüyordu.
Bak kardeşim! Burada "kalkmak" anlamına çevirdikleri ifade "QÂMUU İLé" dir. Bunun da anlamı "kalkmak" değil, "gitmek" dir. Yoksa münafıklar saf müslümanları nasıl aldatıyorlardı.
Bunun "gitmek" olduğunu anlaman için aynı şekilde munafıkların bu tutumunu ifade eden benzer bir ayet daha var. "Onlar salata üşene üşene/ istemeye istemeye gelirler" diyor. (9:54) Nisa 142'de nasıldı? "Üşene üşene giderler" olacak. QAME İLA'ya bu manayı ben Abdurrahman uydurup yakıştırmadım, bunu bilesin ha! Araştırabiliyorsanız bakın, sorun soruşturun!
Daha önceki bir yazınızda demiştiniz işte namazdaki hareketler gösteriştir diye. Yani ben buradan ne anlıyorum. Müminler bu hareketleri yapıyor. Ama onlar gösteriş yapmıyor. Fakat Münafıklar bu hareketleri insanlara gösteriş için yapıyorlar.
Ben tekrar diyorum: Bu hareketler şayet birer saygıyı anlatıyor, gösteriyor diyorsanız, ki öyle diyorsunuz, bu saygınızı göremeyene gösmesi için, gözüne sokmak istediğiniz bir gösteridir/bir gösteriştir. Önun için Allah'ı diğer efendilerinize benzetmekte en hafif ifade ile hata yapıyorsunuz. Her an sizi görenle, karşısında olduğunuz zaman sizi göreni, seslendiğiniz zaman sizi duyanla, sessiz yalvardığınız Allah'ı bir birine karıştırıyorsunuz diyorum.
Siz ne anlıyorsunuz. Müminler kur’an dersine üşenmeden gidiyorlar. Ama münafıklar üşene , üşene insanlara gösteriş olsun diye mi gidiyorlar. Takdiri size bırakıyorum.
Evet aynen öyle diyorum. Dahasını diyorum: Üstelik salatta/namazda(!) dinlemiyorlar, konuşuyorlar kendi aralarında, hatta çıktıklarında,"ne dedi, bu ne diyor..'" bir de alaylı alaylı soruyorlar.
İnsanlarda ben bu işi dört başı mamur yapmıyorsam , hiç yapmıyayım düşüncesi var. Bu çok yanlış bir düşünce. Kur’ana da aykırı. (Kim Zerre kadar hayır işlerse onu görecek, kim zerre kadar şer işlerse onu görecek Zilzal 7-8) Bazen adama yahu şu dinin bir içine gir de ne yaparsan yap diyorum, Kur’anın türkçesini okudukça bilinç düzeyin artacaktır. (Ilımlı bir Saint Paul yaklaşımı)
Görecek demek, mükafat yada mücazatını alacak demek değildir bu ayetin anlamı, bunu da benden duy! Yani her ne yaparsanız kayda geçiyor, filme alınıyor...
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba arkadaşlar,
Öğrenci98 arkadaşın Salih Amel ile ilgili yorumuna şöyle bir açıklık getireyim.
Allaha karşı ibadetlerimizi ben Salih Amel içerisinde değerlendirmiyorum.
Yani namazı ritüel olarak kılarsınız, Kur'an olarak okursunuz, buna bağlı olursunuz falan bu başka.
Bizim küçüklüğümüzde belki hatırlarsınız "EDİSON cennete gidecekmi " geyiği vardı.
EDisonun islam inancında değildi. Ehli kitap tı. Onun salatı İncile bağlılıktı. İşte diyordu ki bazı hocalar. Adam müslüman değil. Cennete gidemez. Cennete sadece Müslümanlar gidecek diyorlardı. Hak din İslamdır. O adam arayıp bulma mükellefiyeti var diyorlardı. Bir sürü mantıksız görüş.
O zamanın yobaz hocaları diyordu ki İslamdan başkası cennete giremez.(Aynen Yahudiler gibi) BUnun tabii Yahudilikten İslama gelen bir anlayış etkisi olduğunu sonradan anladım. Hatta aslında Eskilerin Ehli Kitap Hristiyanlardan Küffar, kefere, gavur gibi sıfatlarla bahsetmesini Kur'ani anlayışımla çok yanlış buluyor.
Bunlar Ehli Kitap tır. Ehli Kitabın iyisi, Hatta Allaha inananın iyisi mahzun olmayacaktır. (Ahkaf 13)(Bakara 62)
Ben de diyordum ki Yahu ben Türkiye doğdum, İslamı biliyorum. İşte Edison Amerikada doğdu. Protestan Hristiyan. Adamın günahı ne. Bunları Allah haşa cehenneme odun olarak mı yarattı diyordum.
Salih Amel kavramına en büyük örnek EDİSONDUR. Karanlıklar içinde bir kibrit çakan herkes salih amel işlemektedir. İşini iyi yapan doktor, öğretmen, terzi, kasap, esnaf vb. Bir adam helal olan işini vazifesini iyi yapıyorsa, o adam salih amelin içindedir. (yoksa işini iyi yapan bir haydutu bu kavrama koymuyorum).
Allah Salih Amel işleyen kimsenin amelini zayi etmez.
Çok salih amel işleyen ateistler vardır. Ben bu insanlara acıyorum, gülüyorum. Yani inanın Ben ateistim deyipte cünüp gezene rastlamadım şimdiye kadar. Ateistlik bunların dillerinde yani. İşte sağdaki soldaki bedevilere tepki.
Benim böyle arkadaşlara tavsiyem, insan olarak iyi, topluma faydalı işler yapıyorsunuz. Gelin dinin içine giremiyorsanız hiç değilse deist olun, Allahı tanıyın. Rabbini inkar edenler zümresinden olmayın. Çünkü Mülk Suresini okursanız. (kısa bir sure olduğu için ayet vermiyeyim) , Rabbini inkar edenleri allah çok şiddetli azapla tehdit ediyor diyorum.
Gerçekten belki bazılarınız bu şekilde insancıllığınız la, yaptığınız salih amellerle Allah katında mükafatlandırılırsınız diyorum. Çünkü sizleri delirten, inkara sürükleyen şeylerin, hurafe ve bedevilerin hareketleri olduğunu çok iyi biliyorum.
Yani sayın öğrenci arkadaşım, Ben düşündüğünüz gibi Namazı Salih amelin merkezine yerleştiren biri değilim. Ben ritüel namaza çok psikolojik bakıyorum.
Allah bize ne büyük bir dosttur.
Bütün günahlarımızı ve kederlerimizi taşır.
Ne büyük bir imtiyazdır.
Herşeyi Allaha duada arzetmek
Ah ekseriya nasıl bir selameti elden kaçırırız
Ah nekadar luzumsuz ıstıraplar çekeriz
Hepsinin sebebi
Allaha herşeyi duada arzetmeyişimizdir.
Dale Carnegienin . Üzüntüyü bırak Yaşamaya Bak kitabının 158 sayfasındaki eski bir protestan ilahisi.
Bana namazı sevdiren budur.
Konuşmakla derdimizi daha iyi görürüz. Daha iyi kavrarız. . Derdini dökmek, içindeki zehiri akıtmak hemem hemen ani bir ferah getirir - sayfa 191
Ben pratik olmayan şeylere pek önem vermem. Namazın en pratik yanı yukarıda bahsettiğim yaklaşımdır.
Bununla filin kuyruğuna yapıştığımı biliyorum. Filin bacakları, gövdesi, kafası ve hortumu var. Diğer arkadaşlar da Namazla ilgili filin bir tarafına yapışmış olabilir.
Yalnız bir insan kolay mağlup edilebilir, fakat içindeki Allah kudretiyle yaşayan bir insan mağlup edilemez. – sayfa 162 .
Anladınızmı Namaz bana bu duyguyu, karakteri veriyor.
Onun için Ritüel namazınız veya Salat anlayışınız bu duyguyu veriyorsa DOĞRU YOLDASINIZ.
Ayrıca Bu başlık altında elde ettiğim yeni bir alışkanlık, Artık Her sabah ve Akşam namazından sonra Kur'andan bir iki sayfa okuyorum. Bunu günlük olarak internetten yapardım. Ayrıca bu sitedeki yazı faaliyetlerimde araştırma yaparkenden de özellikle kısa surelerde bir ayete referans varsa, mutlaka surenin tamamını da okurdum.
Neyse Şunu da Öğrendim ki, Arapçayı öğrenmek ve Kur'anı ezberlemek şart.
Bu Arapça mütercimlerin durumu, İngilizce, Almanca vb dillerin mütercimlerinin durumuna benzemiyor.
Bu arada Metehan kardeşime diyorum ki, Çok ta mütevazi olmayın.
Çünkü biraz gerçek hayat biraz Darwinin Türlerin Kökenine veya Kedilerin Günlüğü belgesine benziyor. Hani ingilizlerin bir lafı var.
Ne güzel bir şeydir, Bir dev kudretinde olmak
Ama ne kötü bir şeydir, onu bir dev gibi kullanmak.
Kimse buna riayet etmiyor. Herkes ŞAH , herkes PADİŞAH.
Fakat piyasa cin olmadan adam çarpanların elinde. Ezmezsen eziliyorsun, tam bir DARWİNİZM var.
Mevlananın bir hikayesi var.
Bir at gelir. Toprağa işer. Orada bir birikinti olur. Rüzgar bir saman çöpü nü bu birikintinin üzerine bırakır. Bu saman çöpünün üzerine bir sinek konar. Kendini KAPTAN-I DERYA zannederek etrafa çalım satar.
O kadar çok ki böyle hikayeler. Sonuçta ben hiç mütevazi olamıyorum.
Herkese Selamlar.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|