Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
hımm iş mektepli mi alaylı mı etiketlerine dökülmüş,merak edenler olur ki çıkabilir,o halde; ilkokulda dört yıl sınıfta kaldım ama müdür üst katta oturduğu için sınıfı geçirtti,son senede kurtarma ile ilkokul diplomasını aldım ve orta okulun ilk yılında 9 zayıf getirdim kurtarma yazılılarında 5 dersi geçebildim,orta 2 de matematik hocasının dayağından kaçtım ve devamsızlıktan yine tosladım ve böylece orta okulu beş yılda bitirdim,lisedede devamsızlıktan iki sene üstüste kaldım,gariptir ki lisede notlarım sınıf ortalamasının hep üzerindeydi:)hayret!!işte buldum sonunda gurur yapacak bir şey:)ilgilenen arkadaşlara önemle duyurulur,belki ilerde lazım olur.Bakışlarını kısıp keskinleştirenler için söyleyeyim,önem arzetmeyen bir adamım, gördüğünüzde ona göre davranın.
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam,
İbrahimin dosdogru yolunda yuruyen kardeşim oncelikle
HOŞGELDIN.
Bugun giriş yapmakla birlikte bana bu sitenin kuralları
konusunda salat ettin(destek oldun,fikir
verdin).TEŞEKKURLER
İşte 40 ıncı mesajım sana:)
Her ne kadar bu başlık altında konu merkezinin Salat
kavramının dışına taşmasını istemesemde herkes
istedigini belirtmekte ozgur.Zaman zaman bende aynı şeyi
yaptıgım icin kimseye kızamıyorum...yazımın sonunda da
goreceksin...Gelelim Alaylı Mektepli
meselesine;
Gun Teknoloji devri...Bilgiye erişim hiç olmadıgı kadar
kolay...Bu dahi bir Nimettir.Artık ilim Çinde dahi olsa
iki tuş bir tıkla ayagına kadar geliyor.
İş bu ki kötüye kullanılmasın.
Dolaysı ile alay-mektep hikayesi bitmiştir.
Ama bazıları Nefsinin sesine uyup GOOGLE ALİMLİGİ
yapmaya kalkarsa cevabını veren cıkacaktır.Yukarıda
Malik b.Nebi kardeşim saglam bir Tepki vermiştir
nitekim.Cunku toplama bilgi sırıtır.Yamalı bohça gibi...
Aslolan bilgiyi paylaşmak olmakla beraber,ozumsenmeden
kusmamak gerekir...diye dusunuyorum.
**************************************************
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Arkadaşlar,
Herhalde yine yıktım perdeyi eyledim viran. Varayım sahibine haber vereyim heman.
Ben kimsenin prof., Doçent. ,Üniversiteli falan olmasıyla uğraşmam. Böyle bir takıntım da yoktur.
Hadise hakkında da, bu başlık altındaki yazılarımızı okumadan yorum yapmayın lütfen.
Sayın Haktansapmaz üzerime fazla geldi. Arapçasına bir şey dediğim yok. Öbür konularda örneğin dinler tarihi ve islam tarihi üzerinde bilgisi yok.
Düz mantıkla cevap veriyor.
Daha başka konularda da öyle cevaplarına rastladım ki , yahu bu Turan Dursun tipi bir cevap, İlhan Arsel tipi bir cevap. Adam Esmai Hüsna yı bilmiyor sanki, Allahın ilminin ne şekil olduğunu bilmiyor sanki. Hadi bunu İlhan Arsel ve müridleri bilmez de Haktansapmaz nasıl bilmez. Kendisinden aldığım cevapların bazılara bana belli ipuçları verdi.
Sonuçta Haktansapmaz, beni üzmüş, benimle uğraşmış ve uğraşmakta olan biri. Ama uğraşırken de mantıklı olsaydı.
Burada ne tartışıyoruz. Şekli namaz var mı yokmu.
O diyor Kur'an da yok. Kur'an da namaz yok , Salat toplantısı var falan. Namazla ilgili her ayeti kelimenin farklı bir anlamına göre yorumluyor. Ben de tarih bilgimle yorumladım. Hz. Ömer ve Hz. Ali İslamın başından beri müslüman. Peygamberin bütün uygulamalarını biliyorlar. Ve ikisi de Camide İmamlık yaparken, cemaate namaz kıldırırken suikastle öldürülüyor. Tarihler zaten bu kişilere arkadan hançer ve kılıç ile saldırıldığını söylüyor. Bu kişiler namazda imamlık yapmasa ve arkadan saldırılmasa bu işin hakkından gelecek cengaverlikte kimseler.
Emeviler namazların vaktini ve sayısını arttırdı. Hadisleri yazdırdı. Dinde yeniden bir yorumlama yaptı. Dinde zorlaşma yarattı. Tamam bunlar açıkça gözüküyor. Acaba bu şekli namazı da Emeviler dine eklemiş olamazlar mı?.
Olamazlar, Hz. Ömer ve Hz. Alinin Şehadetleri bu savı çürütüyor. Dediğim budur.
Bunun tartışması falan. Tekrarlamak istemiyorum. Lütfen yazılara bakınız. Olay nasıl bu raddelere geldi.
Sonuçta Hz. Ömer ve Hz. Ali Şekilsel bir namazın varlığını bize haykırıyorlar. BİTTİ.
Karşımda bir Turan Dursun vakası var dedim. Müthiş arapça bilgisi, ama onu çekmeyen bir intellect. Turan Dursun’un hayranlık uyandıran bir Arapça ve Kuran bilgisi vardı. Dini ilimlerde bir numara , adamın bazı röpörtajlarını okuyorsunuz harika , hayranlık duymamak elde değil. Ama sonuçta saptı ve ben sapmasının sebebini tahsilinin düşüklüğüne (ilkokul) bağladım.intellect o ağırlığı çekemedi. Yoksa bu adam bu seviyeden, bu durumlara düşmezdi. Turan Dursun vakası üzüldüğüm bir vakadır.
Ben haniflerle uğraştığım kadar, ateistlerin sitelerini de okuduğum için bazı sıkıntıların neden kaynaklandığının çok iyi farkındayım.
Ben normal olarak sahip olduğu birikime göre çok mütevazi davranan biriyim. Ama bana böyle davranmayana da tepkim aşırı sert olabiliyor.
Haktansapmaz arkadaş iletisinde bana son yazısının olduğunu söylüyor. İyi eder. Sayesinde geçinemiyoruz. Gölge etmesin başka ihsan istemez.
Şİmdi bakıyorum bazı tepkiler yazıları okumadan yapılmış, bazı tepkiler yazılardan haberli ama olmasa iyi idi gibi , bazı tepkileri de şahsıma karşı aşırı buluyorum. Yani Bir iki alime dayanmam, Google alimi, yok kıro , yok toplama ilim, yok iki kelime ingilizce, kötü çocukluk falan Onlara da tek tek cevap vereceğim.
Herkese selamlar
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Saat 3:25. Günaydın, Saffet Metin kardeşim. Günün aydın olsun. Barış olsun.
Seni Müslümanca "selam"lıyorum, 4:94'e yollama yaparak kendi yazdıklarını hatırla diye. O ayete göre ve tekfire eğilenleri uyarmak için senin de yazdığın üzere, Müslümanca barış dileyen herkes Müslüman sayılmayı hak eder. Abdurrahman kardeşimiz dahil. Turan Dursun'la onu birlikte anman... Yapma nolur.
Saffet Metin kardeşim, bunca okuyup yazmadan sonra bu saatte biraz yorgunum. Sinirlerim de yorgun. Yani duygusal olabileceğim bir an. Onun için bırak gerine gerine söyliyeyim:
Saffet Metin! SENİ SEVİYORUM. Yazdıklarının nerdeyse hepsinde seninle hemfikirim. Ama belediye otobüsünün şoförü gibi "Yetti be!" demene üzülüyorum:
Hani, "Bu otobüs Ziverbey'den geçer mi?"yi ilk sorana son derece nazik cevap verir: "Evet, buyurun." İkinciye, biraz kırgın: "Evet..." Üçüncüye, öfkeyle: "Evet! Yazıyor; bak!" Dördüncüye, fitil gibi: "Camda yazıyor, okusana!" Beşinciye cevap vermediği gibi otobüsünde yer de vermez; basar gaza. "Piserif! Yetti be!" Uzun süre aynı işte cedelleşmenin vardığı yer genellikle bu oluyor.
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Saffet Metin,
"Onlara da tek tek cevap vereceğim" diyorsun.
Cevap vermeden once senden rica ediyorum yazılarını
geriye dönük tekrar oku.
Hangi Browser(tarayacıyı)kullanıyorsun bilmiyorum ama
ctr+f tuşlarına bas ve çıkan (find)arama motoruna "BEN"
yaz.Bizzat saydım son yazında 7 kez "ben"ile başlayan
cümle kurmuşsun.Bu sana belki bazı tepkilerin nedenini
irdelemek icin bir vesile olur.
Kuranda Namaz-Salat başlığı altında en begendigim ve
alıntı olarak kullandıgım Metafor(mecaz),hatırlarsın
EKMEK KADAYIFI-KAYMAK, SENindir.Ancak daha oncede
nacizane belirttigim uzere kısır tartışmalar ve
kişiselleştirmeler guzel paylaşımların önünü tıkıyor.
Bir kerede cevap vermezsen ne olur? Hiçbirşey eksilmez
Abi.
Senin bilginede saygımız var herbilgiye oldugu gibi.
En guzeli takip edebilmemiz açısından daha derli-toplu
yazman.
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
Maun süresine ilişkin sizde mekki diyenlerdensiniz lakin, ben aynı kanaatte değilim. Bu süre zaten mekkimi medenimi diye tartışılp duragelmiş bir süre. Hatta bir kısmına mekki bir kısmına ise medeni diyenlerde olmuş. Ben ise tamamının medeni olduğuna inanıyorum, aslında benim sormam lazım gelen soruyu siz sormuşsunuz! Yani Mekke'de münafıkların işi ne? Dahası kafirler/müşrikler salatını nasıl oluyorda gösteriş için yapıyorlar? Ayrıca sürenin baş kısmındaki üç ayetten hareketle mekki olduğunu söylüyorsan, zaten münafıklar dini yalanlamasa hiç münafıklık yaparlar mı derim.
Metehan beyin yazdıklarına cevaben ise, önce yazdıklarından hatırlayalım:
Ancak Salat ın sadece "bağlılık toplantısı"oldugunu iddia etmek eksik olur.Cunku insanlar bireysel olarak yani YALNIZKEN nasıl Salat edecek?!Ayrıca Gunun eksilen ve artan iki ucunda gibi kesin bir ifade var oysa sizler salat her an olur diyorsunuz. Bu celiskiyi nasıl izah edeceksiniz?Aslında yukarıda ki soru isaretlerinden daha onemlisi şu:Namaz Rituelinin tamamen Red edilmesinin SEBEBI ne?
Sayın Metehan bey; Ben "salat" kavramına sadece "bağlılık toplantısı" demiyorum, bağlılık toplantısı neye bağlanıp nasıl uygulayacağının olmazsa olmazı diyorum. Yani yürünecek merdivenin ilk basamağıdır.
İnsanlar yalnızken nasıl salat edeceklerine ilişkin ise emir ve yasakların tavsiye ve öğütlerin hepsi birarada zaten salattır. Kur'an bireysel salattan zaten hiçmi hiç bahsetmez. Yani size göre aslen bireysel "namaz" kılamaz sınız!
Günün iki ucuna ilişkin ifadeler ise günün tamamını (uyku zamanı hariç ) kapsıyor.
Namaz ritüelinin tamamen reddedilmesi ise tamamen Kur'an dışılığındandır. Kur'an ın içeriğinden bahsetmediği bir eylem olduğunu, zaten düşünen/araştıran bir kısım sünni ulema bile dile getiriyor. Örneğin F.Gülen, M.İslamoğlu vb.
Sayın Hasan Akçay'ın "kitabun mevkuta" ifadesine ilişkin, belki beni kapsamayan isteği olmasına rağmen bir görüş belirtmek istedim acizane. 4/103 teki "Kitabun mevkuta" ifadesinden kasıt "vakitlendirilmiş/belirlenmiş yazgı/emir" dir. Kapsadığı alan ise, uyku harici bütün zamanın tarifidir. Ayrıca 3/191 bu ifadenin açılımı niteliğinde olarak göze çarpmaktadır.
"Aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaradılışı hakkında derin derin düşünürler: “Ey Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Şanın yücedir senin. Ateş azabından koru bizi.” " 3/191 ( y nuri öztürk)
Dikkat edecek olursak ayakta, otururken ve yan yatarken (uyku harici uzanma) ifadesi, insanın yaşarken dışına çıkamadığı üç temel pozisyondur. Dolayısıyla mümin her anını Allah'lı kılmalıdır. Uykuda ise zaten şuursuz/bilinçsizdir.
Sayın Saffet beyin kıldığı namazını salih amelden saymaması ise, kıldığı namazı salih amelden saymayan ilk duyduğum kişidir, enteresan! Aslında kılıpta salihattan sayanlarla müzakere yapması gerekir düşüncesindeyim.
Sayın Haktansapmaz'a da 5/55 ayetine yaptığı katkıdan dolayı teşekkür ederim.
Teşekkürler.
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Sevgili Metehan, yukarıda verdiğin bir adres midir, bir site adımıdır, nedir inan bilmiyorum. Lutfen bana yardımcı ol ki gerekli açıklamayı yapabileyim. Açıklama yapıncaya kadar bekleyeceğim. Şimdilik şunu söyleyeyim gerçekbilgi ben değilim.. İnşaallah bir açıklama yaparsan hikayesini anlatırım. İnan çok rahatsız oldum. Bu şahıs zaten geçmişte beni fazlasıyla üzmüştür, bunu tazelediniz. Sekiz-on aydır bu şahısla (inanç dahil ve düşünce dahil) hiç bir bağım ve bağlamtım kalmadı. O şimdi Kars'ta asker. Şimdilik daha fazla yazmak istemiyorum. Şu kadarını söyleyeyim; ben interneti neredeyse okumak ve yazmakla sınırlı olarak kullanabiliyorum.
Sevgili Metehan, yukarıda verdiğin bir adres midir,
bir site adımıdır, nedir inan bilmiyorum. Lutfen bana
yardımcı ol ki gerekli açıklamayı yapabileyim. Açıklama
yapıncaya kadar bekleyeceğim. Şimdilik şunu söyleyeyim
gerçekbilgi ben değilim.. İnşaallah bir açıklama
yaparsan hikayesini anlatırım. İnan çok rahatsız oldum.
Bu şahıs zaten geçmişte beni fazlasıyla üzmüştür, bunu
tazelediniz. Sekiz-on aydır bu şahısla (inanç dahil ve
düşünce dahil) hiç bir bağım ve bağlamtım kalmadı. O
şimdi Kars'ta asker. Şimdilik daha fazla yazmak
istemiyorum. Şu kadarını söyleyeyim; ben interneti
neredeyse okumak ve yazmakla sınırlı olarak
kullanabiliyorum.
Selam ve sevgiler. Esen kalın.
Sayın Haktansapmaz,
İnanın amacım size rahatsızlık vermek degildi.Soz konusu
Link bir vesile ile bana ulaştı.Gerçek bilgi adlı bir
şahsın Haktansapmaz isiminide yanına alarak İslam da
Namaz konusunda yaptıgı bir Ortak meal çalışması.
Aşagıdaki Linki kopyalayıp Tarayıcınızın Adres kısmına
yapıştırıp girer bakarsınız.
http://gercekbilgi.blogcu.com/kur-an-da-el-musallin-
namaz-kilanlar-midir-gercekbilgi-ve-
haktansapmaz_11375761.html
Açıkcası çokta onemli birşey degil.
Kimseyede bir Acıklama yapmak gibi zorunlulugunuz yok.
Aslına bakarsanız ben sizin fikirlerinizi
tanımaya,anlamaya calışıyorum ama Tam olarak kısmet
olmadı bir turlu.Genelde Metin Saffetle hararetli
tartışmalarınızdan parça-parça istifade edebildik.
Mutlaka bize katacagınız yeni bir perspektif
vardır.İnanın amacım manevi anlamda sizden ve diger
arkadaslardan istifade etmek.
Onun icin gelin Kurana Odaklanalım.Once ortak
noktalarımız bulup Kuran paydasında buluşalım.
Kıble*Hac*Salat-Zekat-Namaz ve Kurban konusunda size
soracagım sorular var.Hazır bekliyorlar...Sadece sizin
cevap Moduna geri donmenizi bekliyorum.
Onun icin bırakalım tali yolları da otobana donelim.
Otobana donelim ki bu sarsıntılı yolculuk yerini keyifli
bir suruşe bıraksın.Sizinde benimde altımızdaki araçlar
Arazi aracı degil Ferrari:)
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba,
Sayin arkadasim saffet, benim gordugum kadariyla sunduklariniz magazinel olmanin pek otesine gitmiyor. Ozellikle tarih konusunda akademik hic bir nitelik tasimayan yazilar sunmaktasiniz. Bu konularda gercek ilim adamlari nasil arastirma ve degerlendirme yapiyormus diye merak ediyorsaniz,haddim olmadan su aralar yeniden okudugum Ignaz Goldziher'in "Muslim Studies" eserine bakmani tavsiye ederim. Watt'in butun eserleri de bu alanda cok guzel ornektirler. Insallah bunlari okursan digerlerini kendiliginden tespit edersin. Goldzhier,Noldeke ve Paret Almanca olarak yazmislardir. Bu dili akademik eserleri okuyacak kadar biliyorsaniz orjinallerinden okumaniz daha isabetli olur. Ben Ingilizce ve Turkce cevirilerden okumak zorunda kaldim.
Sayin arkadasim, Yasar Nuri gibi kendini ululastiran kimselerin ornekligi seni sasirtmasin, bu Kuran'a yakisir bir tarz degildir. Artik Zekeriya hocanin hakkinda hic bir sey soylemesem daha iyi. Anilmaya dahi degmez. Kendisini referans verdigin Suleyman Ates Hoca'yi ise cok takdir ederim. Turkiye'deki Kuran anlayisinin olusumunda encok payi bulunan bir kimsedir. Geleneksel arkaplan ve egitimine ragmen Kuran aydinlanisina isik tutan bir cok eseri Turk dunyasina yansitmistir. Kuran kelimelerinin anlam orgusunun kavranmasinda okudugum en harika calisma olan Toshihiko Izutsu'nun "Kuran'da Allah ve Insan(God and Man in the Koran)" kitabini tercume etmistir. Bu kitap,Turkiye'de baslayan Kuran yonelislerinin aydinlanmasina, en cok katkida bulunan eserlerden biridir. Suleyman Hocanin gelisiminde bu eserlerin yeri cok buyuktur. Kendisinin akademik yaklasim sekli buyuk olcude bu eserlerle paralellik arzeder. Ama malesef hocamiz cevresinin etkisini tam olarak asamadigindan, kisir donguye yakalanmistir. Yinede kendisinden Allah razi olsun. Bizlerde hakki cok buyuktur. Yasar Hoca ise firsatci magazin hocaligini hic bir zaman asamamistir. Saldirgan kisiligi ve tarzida Kuran yonelisinin yuz karasidir. Onun agzina dogrular hic yakismamaktadir. Samimi olarak Kuran okuyan arkadaslarin ilk goz agrilari oldugu icin Yasar hocayi gozlerinde buyutmesini dogal karsiliyorum. Fakat kuran'i anlamakta ilerledikce bu zatin serseri kimligini anlamakta zorluk cekmeyeceklerdir.
Sayin Saffet Metin, bence Haktan Sapmaz ile olan munakasanizda, onun sahsina yonelik yorumlariniz cok yaklis. Benim kanaatim kendisi bu sitede Arap diline en iyi vakif olan bir kimse. Zaten onun disindaki arkadaslardan Arapcaya yonelik izahta bulunanlarin cogunun arapca bildikleri gibi bir iddialari yok.Turkce veya Ingilizce aciklamalarin ve comert internet ulemasinin nimetleriyle Arapca'ya yonelik yorumlarda bulunuyorlar. Arap dili ve Edebiyatina uc sene devam ettikten sonra yurt disina cikmak zorunda kaldigim icin bitirememis bir kimseyim. Fakat Fakulte oncesinde, Ilahiyat fakultelerinde okuyan arkadaslara denk arapca egitimini cok iyi Arapca bilen kimselerden tahsil ettim. Ilahiyat son sinif ogrencilerle beraber bu kimselerden ders almaktaydim. Klasik arapca uzerine islerimden vakit buldukca 27 senedir arastirma yapmaktayim. Bu yuzden kimin ne kadar arapca bildigini tahmin edebiliyorum.
Haktan Sapmaz'i Turan Dursun orneginden yola cikarak degerlendirisiniz hic hos degil. Turan Dursun Lise ve Universite okumadigi icin degil Seytani okudugu icin yoldan cikmistir. Turan Dursunun aydin bir kimse olmadigi hususunda haklisiniz. Onun benzeri nitelikte olan cahil Universite proflarinin oldugu da bir gercek. Ilim irfan catilari altinda cahil kalmis unvan sahiplerinin sayisi hic de az degildir. Universiteler egitimin en yogun verildigi yer olmakla birlikte, en cok alindigi yer demek degildir.
Benim iliskide oldugum kimselerin cogunlugu universite cevresinden. Coklari Dunyanin cesitli ulkelerinden phd icin gelen akademik kimseler. Bunlarin icinden kalin kafali cahilleri cogunlugu olusturmakta. Kendi meslekleri haricinde kalan alanlara ne kadar kapali olduklarini gorunce sasiriyorum. Ornegin Uluslar arasi ticaret uzerine doctora yapan kimselerle olan sohbetlerimizde istatistik bilgileri yorumlama kapasitesine sahip olmadiklarini gormekteyim. Anlatmak istedigim unvan onemlidir ama icerik asildir.
Birde Salat hakkindaki tartismalara yonelik olarak sunu soylemek isterim, Ridvan kardesimin ifade ettigi gibi; Allah'in soyledigi ile kendi anlayisimizi karistirmayalim. Bilgi ve kavrayisimiz yeterli olmadigi durumlarda kesin konusmaktan ve ahkam kesmekten geri durmaliyiz. Arastirmaya agirlik vermeliyiz.
Salat hakkindaki anlayisimi daha onceki yazilarimda ifade etmistim. Bu konudaki son sozu soylemek o kadar kolay degildir. Mevcut ortam sekilsel salatin olmadigi anlayisina musait degildir. Boyle bir ortamda Kuran aydinlanmasini salat tartismalarina kurban etmemeliyiz.
Benim dusuncem oncelikle Kuran vahiy ortaminin cok iyi anlasilmasini saglamamiz gerektigidir. Bu misyon yerine getirildiginde sorunlarin cogunlugu kendiliginden asilacaktir. Kisa sure once sefaat hakkinda yazilanlara bazi katkida bulunmak istedim, baktim ki nafile cogunluk gunumuz sefaat anlayisini baslangic olarak belirlemekte kararli. Kuran'i gunumuzden yola cikarak anlamaya calisan hic bir kimse bu hususta mesafe katedemez. Sonuc cok bariz ortadadir.
Islerimin cok yogun olusundan oturu fazla yazamiyorum, mumkun oldukca konulari takip etmeye calisiyorum.
peki salat nasıl vakitler halinde yazıldı:), Allah'ında dediği gibi vakitler halinde vakti gelince, olabilir mi (malik bin nebi)
Bana göre önemli bir iddia bu. Eğer Nisâ 103'teki inne's salâte kânet ale'l muminûne kitâben MEVKÛTÂ, "salât inananların üzerine VAKTİ GELİNCE yazıldı" demekse benim, Kuran'a göre namaz başlıklı yazımda dile getirmeye çalıştığım görüşlerimi gözden geçirmem gerekecek. Örneğin bir salâtın farz sayılabilmesi için onun vakten belirli olması şart mıdır?
Arabçayı iyi bilen kardeşlerimiz, lütfen yardım eder misiniz: VAKTEN, vakitleriyle mi demek ya da vakti gelince mi?
Namaz mü’minlere vakitli olarak yazılmıştır. (S Ateş, Bursevî, Mevdudi…)
Namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır (Elmalılı, E Yüksel)
Namaz müminlere belli vakitlere bağlanarak farz kılındı (M Esed)
Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş olarak yazıldı. (Y N Öztürk)
Sevgi ile.
yanlış anlaşılmasın, daha çok pratik anlamda ve kısmen asimile olmuş sınırlı bir Arapçam var :
Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alel mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten).
Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah’ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü’minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.
Abdulbaki Gölpınarlı
:
Namazı kıldıktan sonra ayaktayken, otururken ve yanınıza yaslanınca Allah'ı anın, tam emniyete ve huzura ulaşınca da namazı dosdoğru kılın, çünkü namaz, müminlere muayyen vakitlerde kılınmak üzere farz edilmiştir.
Adem Uğur
:
Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.
Ali Bulaç
:
Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.
Ali Fikri Yavuz
:
O korkulu zamanda namazı kılıp bitirdikten sonra ayakta iken, otururken, yanlarınız üzere yatarken hep Allah’ı anın. Sükûn ve emniyet haline geldiğiniz vakit, namazı tam erkânı ile kılın. Çünkü namaz, mü’minler üzerine, vakitleri belirli bir farz olmuştur.
Bekir Sadak
:
Namazi kildiktan baska, Allah'i ayakta iken, otururken, yan yatarken de anin. Emniyete kavustugunuzda, namazi geregince kilin. Namaz suphesiz, inananlara belirli vakitlere farz kilinmistir.
Celal Yıldırım
:
Namazı kıldınızmı, gerek ayakta, gerek oturarak, gerekse yanlarınız üzerine bulunurken Allah'ı anın, (korkuyu atıp) kalbiniz yatışınca da tam olarak namazı kılın. Çünkü namaz belirli vakitlerde mü'minler üzerine farz kılınmıştır.
Diyanet İşleri (eski)
:
Namazı kıldıktan başka, Allah'ı ayakta iken, otururken, yan yatarken de anın. Emniyete kavuştuğunuzda, namazı gereğince kılın. Namaz şüphesiz, inananlara belirli vakitlerde farz kılınmıştır.
Diyanet Vakfi
:
Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.
Edip Yüksel
:
Namazı bitirdiğiniz zaman ayakta, oturarak ve uzanarak ALLAH'ı anın. Güvene kavuştuğunuzda namazı gözetiniz. Namaz, inananlar üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır.
Elmalılı Hamdi Yazır
:
O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta ve gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep Allahı zikredin, derken korkudan ıtmi'nan buldunuz mu o vakıt namazı tam erkâniyle eda edin çünkü namaz mü'minler üzerine muayyen vakıtlarla yazılı bir farz bulunuyor
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
:
O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarken hep Allah'ı anın. Korkudan kurtulduğunuz da namazı tam erkanı ile eda edin. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
:
O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep Allah'ı zikredin. Korkudan kurtulduğunuzda namazı tam erkanı ile kılın. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır.
Fizilal-il Kuran
:
Namazı bitirdikten sonra ayaktayken, otururken ve yere uzanmışken Allah'ın adını anınız. Tehlikeyi savuşturup güvene kavuştuğunuzda namazı tam olarak kılınız. Zira namaz müminlere, vakitleri belirli bir farzdır.
Gültekin Onan
:
Namazı bitirdiğinizde, Tanrı'yı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğu kılın. Çünkü namaz, inançlılar üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.
Hasan Basri Çantay
:
Artık namazı bitirdiğiniz vakit ayakda iken, otururken ve yanlarınız üzerindeyken Allahı anın. Sükûn ve emniyyet haaline geldiğiniz vakit ise namazı dosdoğru kılın.. Çünkü namaz mü'minler üzerine vakitleri belli bir farz olmuşdur.
İbni Kesir
:
Namazı kıldıktan sonra; ayakta iken, otururken, yanlarınız üstü yatarken de Allah'ı anın. Emniyete kavuştuğunuzda; namazı dosdoğru kılın. Namaz; şüphesiz mü'minler üzerine vakitleri belli bir farz olmuştur.
Muhammed Esed
:
Namazınızı bitirdiğinizde Allahı anın ayakta iken, otururken ve uzanmış halde ve yeniden güvenliğinizi sağladığınızda namazlarınızı (eksiksiz) eda edin. Namaz, bütün müminler için (günün) belli zamanları ile kayıtlı kutsal bir yükümlülüktür.
Ömer Nasuhi Bilmen
:
İmdi namazı kılıp bitirdiğiniz zaman ayakta iken ve otururken ve yanlarınız üzerinde iken Allah Teâlâ'yı zikrediniz. Vaktâ ki emniyet haline gelirsiniz, artık namazı tamamıyla eda ediniz. Şüphe yok ki namaz, mü'minlerin üzerine muayyen vakitlerde bir fariza olmuştur.
Şaban Piriş
:
Namazı tamamladıktan sonra, ayakta, otururken ve yatarken de Allah’ı zikredin. Emniyete ve sükuna kavuştuğunuz zaman namazı dosdoğru kılın. Kuşkusuz namaz, belirli vakitlerde müminler üzerine bir farzdır.
Suat Yıldırım
:
Namazı tamamladıktan sonra, gerek ayakta durarak, gerek oturarak ve gerek yanlarınız üzerinde uzanarak hep Allah’ı zikredin. Derken, korkudan güvene kavuştunuz mu, o vakit namazı tam erkâniyle eda edin.Çünkü namaz belirli vakitlerde müminlere farz kılınmıştır.
Süleyman Ateş
:
Namazı bitirdiğiniz zaman ayakta, oturarak ve yanlarınız üzerinde (uzanarak) Allâh'ı anın; güvene kavuştunuz mu namazı (tam) kılın. Çünkü namaz, mü'minlere vakitli olarak farz kılınmıştır.
Tefhim-ul Kuran
:
Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken de, otururken de ve yan yatarken de zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.
Ümit Şimşek
:
Namazı kıldıktan sonra da Allah'ı hem ayaktayken, hem otururken, hem de yatarken anmaya devam edin. Tehlikeden emin olduğunuzda namazı tam olarak kılarsınız. Çünkü namaz mü'minlere belirli vakitlerde kılınmak üzere farz olarak yazılmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk
:
Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur.
benim kanaatim :
namaz, mü'minlere vakitli olarak farz kılınmıştır.( S.Ateş)
Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur.( Y.Nuri Öztürk)
Namaz, bütün müminler için (günün) belli zamanları ile kayıtlı kutsal bir yükümlülüktür.( M.Esed)
şeklindedir. yani, kıyamlı salatlardan BİRİ olan namaz'ın vakitli / vakitleri belirlenmiş olarak tayin edildiğine olan inancım ve kanaatim, tüm bu tartışmalardan sonra ziyadeleşmiştir.
inanınız ki, kıyamlı salatlardan olan namazımı, ( bu tartışmaların bana verdiği ek bir şey olsa gerek...) daha bir huşû içinde kılıyorum artık...
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma