Yazanlarda |
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
kadıoğlu Yazdı:
sayın hakdan sapmaz ,bana soruyorsunuz.hem şekilsel namazın olmadığına inanıyorsun hem de iki rekat toplu namazdan söz ediyorsun! Peki iki rekat namazda beis yoktur derken bunu Kuran’a dayanarak mı söylüyorsun? Sizce 2 rekat namazın kılınmasında bir beis yoksa, peki sizce 42, 52… rekat namazın kılınmasında bir beis var mıdır? bence hiçbir beis yoktur.kurani değildir.isteyen istediği kadar kılsın.ancak islam toplumunun tamamının,bugüne kadar uyguladığı vakitli ve şekilsel bir namaz olduğu bir gerçektir.sosyolojik bir durumdur.asırlardır tüm islam islam toplumu uyguluyor.kim nezaman,nasıl sokmuş ben bilmiyorum.bilenler söylesin öğrenelim.akşamdan sabaha bunu değiştiremeyiz.cem olmuş topluma cuma günü imametliği uygun birinin 2 rekat namaz kılmasında ne beis olabilir.reddiyeci mantıkla davranılır ise tebliğde sıkıntı çıkar.şairin dediği gibi "ne içindeyim zamanın,nede büsbütün dışında"içinde olunursa iyi olur kanaatindeyim.herşeye salt kurani yaklaşırsak,benimde seninde,herkezin işi zor olur.siyasi,içtimai,sosyal,ekonomik hayat içinde kuranilik ararsak hepimiz sınıfda kalırız.asırların getirdiği,doğru sanılanarak uygulanan yanlışları söküp atmak için,1.cisi içinde olacaksınız.2.cisi zaman içinde tebliğ ve mücadele edeceksiniz.zaman en iyi ilaç olacaktır inşaallah.selamlarımla....
|
|
|
Selam...
Anlamaya çalıştığımız ve araştırdığımız konu; salatın şekilsel olup olmadığı veya Allah'ın bunu sadece resulune mi öğrettiği ve onunda bizlere intikal ettirdiği mevzuu. Bu ve benzeri meselelerde Allah gizli bir şey bırakmadığını gerekli herşeyi vahyettiğini ve resullerinede sadece bunları insanlara bildirmesi gerektiğini onca ayeti ile emretmiş, ve onlarında bu görevi yerine getirdiğini yine ayetleri teyit etmiş.
Değerli kardeşimiz kadıoğlu'un alıntıladığım iletisinde özellikle kırmızı ile işaretlediğim cümlelerinde dile gitirdikleri bana kuran'daki şu ayetleri hatırlattı;
-Allah: "Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve anneni Allah'ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi söyledin?" dediğinde: "Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer bunu söyledimse mutlaka sen onu bilmişsindir. Sen bende olanı bilirsin, ama ben Sen'de olanı bilmem. Gerçekten, görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sen'sin Sen." (maide/116)
-"Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiç bir şeyi söylemedim. (O da şuydu:) 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim (dünya) hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici Sen'din. Sen her şeyin üzerine şahid olansın." (maide/117)
-Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de.. Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka ilah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir. (tevbe/30)
Bu ayetlerin birer emsal teşkil ettiğini düşünüyorum. Resuller ısrarla sadece vahye tabi olduklarını ve bu sözlerininde birer ayet olarak bize bildirilmesine rağmen biz ısrarla görmezden geliriz. Resule atfen söylenmiş söze göre resulun sünnetine (yaşam ve vahiy harici söylemlerine) uymayı uygun görmüşüz, acaba resul gerçekten vahiy harici bir yaşamı ve eylemler bütününü yaşadı mı.? Yaşamışsa zaten kuran onların görevini yerine getirdiğini teyit etmezdi. Demek ki problem resul sonrasında.! Hatta sonraki nesil bir adım ileri gitmiş, resulden sonra mezheplere ve din alimlerimize uymuşuz onları rehber edinmişiz. sonrada ne zaman sokuldu bilemeyiz diyoruz. alıyoruz şu anki yaşam ve öğretiyi kurana giydirmeye çalışıyoruz ama girmiyor benden ölçüleri farklı parçalandıkça parçalandı, yama yapıyon hemen sırıtıyor, işte bizim yaptığımızda sadece bu başka bir şey değil.
selamet dilerim...
|
Yukarı dön |
|
|
kadıoğlu Yeni Uye
Katılma Tarihi: 17 mart 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 10
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
sayın akarapir'inde bahsettiği gibi olsa gerek ki,"şekilselliği kim,nezaman,nasıl soktu?konusunda belirttiği,"resulden sonra mezheplere ve din alimlerimize uymuşuz onları rehber edinmişiz. sonrada ne zaman sokuldu bilemeyiz diyoruz. alıyoruz şu anki yaşam ve öğretiyi kurana giydirmeye çalışıyoruz ama girmiyor benden ölçüleri farklı parçalandıkça parçalandı, yama yapıyon hemen sırıtıyor, işte bizim yaptığımızda sadece bu başka bir şey değil."evet bu kanaat bence doğrudur.kurani olmayanları kurani gibi göstermek,resulleri,mezhep imamlarını,şeyhleri,gavsları vs.vs. haşa allahın üstünde görmek,bizlere intikal ettiği kadarıyle,onların öğretilerini,yaşayış ve kültürlerini,menkıbeler gibi,tarihi teberiyeler gibi,konuları anlatarak,allahın hükmü ilahisinden gibi gösterilerek,asırlardır kurandan uzak bırakılmış bir nesiliz.MIZRAP ÇUVALA SIĞMIYOR,sığmazda.bizim sorgumuz doğrudur.kim tarafından olursa olsun söylendiği belirtilen,bir söz veya eylem kurana uygunmudur,değilmidir?bakmak lazım.islam dışılığı,kurana giydirmeye çalışanların,panik ve telaşı,kanaatimce sorgulayan ve kuranı anlamaya çalışan insanların uykudan uyanması,İSLAMDAN GEÇİNENLER İLE İSLAMCI GEÇİNENLERİN rant ve korku imparatorluklarının sona ereceği endişesindendir diye düşünüyorum.siz kardeşlerimden ricam,bu şekilsellik,nezaman nasıl sokulduğu konusunda araştırma yapıp yayınlamanızdır.sevgi ve muhabbetlerimle.
__________________ GÜNEŞ HERGÜN YENİDEN DOĞAR.
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
benim tahminim..
namaz bu gün küne benzer bir şekilde o zamanlar vardı...
belki tam anlamıyla bu gün bizim kıldığımız gibi değilmişdir..
putları önünde yada herhangi bir yıldıza karşı eğilme yere kapanma onun karşısında durma gibi...
peygamber bu ritüeli putlara yada başka bir şeye değil allaha bağlılığını göstermek gibi bir amaçla yapmış olabilir...
yani o zaman putlara başka ilahlara karşı yapılan ritüellerin en makul ve sağlıklı olanlarını almış zaman içinde içinden geldiği gibi düzenlemelerde bulunmuş olabilir..
yani kendi zamanındaki gelenek ritüel anane lerin maruf olanını aynen almış münker kısımlarını kaldırmış ...
sanıyorum ki bize düşen de bu gün böyle davranmaktır...
içinde yaşadığımız toplumdaki maruf sayılabilevek her türlü davranışı alıp desteklemek münker olanları kösteklemek...
namaz oruç hac zekat bence maruf kapsamında değerlendirilip desteklenmelidir...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
öğrenci98 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 432
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar
Asım bey durdunuz durdunuz yine vurdunuz!
Hipotezler hakikat ortadayken ne işe yarar bilemiyorum?
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
|
Yukarı dön |
|
|
İbrahimizm!!! Ayrıldı
Katılma Tarihi: 14 subat 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 420
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selamlar,
şekilsel salat içerik olarak güzel lakin bu güzellik kişiden kişiye farklılık gösteriyor,
şu gördüğümüz manzara karşısında şekilsel salatın uygulanmasının bir önem arzetmediği malumunuzdur.
işi yap boz, Rab görmez görsede önemsemez önemsese bile af eder mantığının genele yaygın olduğunu bilirsiniz.
nerede kaldı salat? o zaman bunun adı salat değil,el çırpmak ve ıslık çalmanın güncel versiyonu..
düşümcem o ki,insanlar şekilsel bir salat uygulamasalar yani hayatlarında bir kez olsun bile çeneleri üzerine yere kapanmamış olsalarda,Rabbin taktirini kazanmak ve Rab katında övünç duyulacak bireylerden olmak veya olma çabası insanı kurtarır,bakınız yüce mevla İbrahimi dost edinmiş ve o ibrahim ne güzel bir kuldu diyor yüce mevla bu kuluyla övünüyor ve taktir ettiğini belirtiyor,ayrıca hristiyanlarda secdeli rükulu bir yöneliş olmadığını biliriz..bakalım,
bakara 62,
Kuşkusuz, (bu ilahi kelama) iman edenler ile Yahudi inancının takipçilerinden, Hıristiyanlardan ve Sabiilerden Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanmış, doğru ve yararlı işler yapmış olanların tümü Rablerinden hak ettikleri mükafatları alacaklardır; ve onlar ne korkacak, ne de üzüleceklerdir.
buyrunuz.
|
Yukarı dön |
|
|
İbrahimizm!!! Ayrıldı
Katılma Tarihi: 14 subat 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 420
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
asım yazdı,
namaz oruç hac zekat bence maruf kapsamında değerlendirilip desteklenmelidir...
sevgili asım kardeşim ben şöyle düşünüyorum bilmem siz veya diğer arkadaşlar ne der?
ben şekilsel namaz kılmanın,bağlılığı ifade etmenin,oruç tutmanın hacca gitmenin,yalan söylememenin adam öldürmemenin zina etmemenin hırsızlık yapmamanın,kısaca kişilerin imanlarının onlara sevap kazandırdığını düşünmüyorum bunu yanlış buluyorum,
ben ara düzeltmenin fesada engel olmanın yoksulu doyurmanın yani diğerleri dediğimiz öte kişilere yapılanların sevap olduğunu ve insanı kurtaracak olanında,bu ve benzeri işleri Allahın taktirini toplamak için yapmak olduğunu zan ediyorum.
|
Yukarı dön |
|
|
kadıoğlu Yeni Uye
Katılma Tarihi: 17 mart 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 10
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
acaba şöylemi, ifade etmek gerekir.insanlık ilk gününden bugüne kadar,gücünün yetmediği,aciz ve çaresiz kaldığı,karşı koyamadığı,birtakım doğa olaylarına(yıldırım düşmesi,gök gürültüsü,sebepsiz yangın, çıkması,sel,deprem,denizlerin med ve cezir ile kabarması,kum fırtınası vs.vs.)durumları karşısında bu bilinmeyen güç karşısında,şekilsel olarak,elleri kolları ve vucut dili ile aman dilemek amacı ile ellerini semaya kaldırmaları,yerlere kapananmaları vs.vs. ki;biz türkler islamı kabul etmezden önceki inançları gereği,şamanlarda bunu görüyoruz.böylesi olaylarda kabilelerinden kurban verdiklerini,saklanmak ve korunmak amaçlı,mağaralara gizlendikleri,elaman(yardım) diledikleri,topluca bu ve benzeri ayinleri tek tek veya topluca yaptıkları,bunların herbirini ayrı ayrı tanrı zannettikleri,yer tanrı,gök tanrı,vs gibi isimler verdiklerini onlara saygılı sekilsellik ile itaat ve ibadet ettiklerini biliyoruz.islamiyet ile tanışan,şaman olan türk toplumunun islamı kabullenmesi,şaman inanç ve kültüründen gelen,alt yapısının uygunluğundan dolayı çok kolay olmuştur.bu sadece şamanlarda değil diğer tüm toplumlardada vardır.arap toplumuda çok farklı değildi.elleri ile kendilerini koruyacaklarına inandıkları putları yapıyorlar yardım talep ediyorlardı.kızılderililer keza kendi totemlerini,şekilsellikle beraber yaptıkları putların,büyülerin tozların arkasına saklanıyorlardı.örnekleri çoğaltmak mümkün.mısır piramitlerinin yapılış teknolojisi amacı ve sırrı hala çözümlenmiş değil.bilinen insanlık tarihi kronolojisin her safhasında güç sahibine,bilinmeyene,korkulan üstesinden gelinemeyen herşeye itaat,ibadet,kulluk(padişahların kulları gibi) sadakat ritüelleri vardı.şimdiki zamandada pek farklı değil.makam,mevkii,zenginlik,hükümdarlık,gücü erki elinde bulunduranlara karşı,saygıda kusur etmemek,elpençe divan durmak,önünden geçmemek,şekillsellik,eğilip bükülmek,mimklerle ve jestlerle hoş görünmek,nefret ve şiddetinden korunmak maksatlı,şerrinden emin olmak adına yapılanları hepimiz gözlemliyoruz.demek ki kendi gücünün(iman ve itikat) farkında olamayan,bilgisi ile şahsiyetinin orantısını kuramayan,beşeri ancak kötü bir özellik olsa gerek."la ilahe illallah "manasına uygun davranan,"fatiha"suresinin ruhunu benimseyen, beşerlerden olmak dileklerimle ...
__________________ GÜNEŞ HERGÜN YENİDEN DOĞAR.
|
Yukarı dön |
|
|
islamci Uzman Uye
Katılma Tarihi: 03 haziran 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 292
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
kuranda birçok yerde salat geçer. ama bunun hepsi namaz değildir. namaz olan anlamlarıda vardır. namaz olmayan yol anlamıda vardır. ama bu namazı reddetmemizi gerektirmez. çünkü apaçık namaz vardır.
aynen şunun gibi; kuranda resul kelimesi birçok yerde geçer. ama hepsi peygamber manasında değildir. çünkü peygamber manasında olanlar Allah(c.c.) ın resulü diye ifade edilir. ama birçok yerde sadece resul yani elçi manasında kullanılmıştır. böyle kullanılması bizim peygamberleri yok sayacağımız anlamına gelmez. dikkatli olun.
__________________ ne kadar hatırlanmak istiyorsan o kadar hatırla.
|
Yukarı dön |
|
|
muratmatrak Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 mart 2009 Yer: United Kingdom Gönderilenler: 132
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Mezmurlar 55
16 Bense Tanrı'ya seslenirim, RAB kurtarır beni.
17 Sabah, öğlen, akşam kederimden feryat ederim, O işitir sesimi.
King James Bible The Book of Psalms
55:16 As for me, I will call upon God; and the LORD shall save me.
55:17 Evening, and morning, and at noon, will I pray, and cry aloud: and he shall hear my voice
will i pray eski yunancadan tercume ingilizce bible dili yani yalvaracagim
1. Samuel 20
41 Uşak gider gitmez, Davut taşın güney yanından ayağa kalktı ve yüzüstü yere kapanarak üç kez eğildi. İki arkadaş birbirlerini öpüp ağladılar; ancak Davut daha çok ağladı.
King James Bible The First Book of Samuel
20:41 And as soon as the lad was gone, David arose out of a place toward the south, and fell on his face to the ground, and bowed himself three times: and they kissed one another, and wept one with another, until David exceeded.
Daniel 6
10 Daniel yasanın imzalandığını öğrenince evine gitti. Yukarı odasının Yeruşalim yönüne bakan pencereleri açıktı. Daha önce yaptığı gibi her gün üç kez diz çöküp dua etti, Tanrısı'na övgüler sundu.
King James Bible The Book of Daniel
6:10 Now when Daniel knew that the writing was signed, he went into his house; and his windows being open in his chamber toward Jerusalem, he kneeled upon his knees three times a day, and prayed, and gave thanks before his God, as he did aforetime
__________________ Furkan/52.Artık inkârcılara boyun eğme, onlara karşı Kur'an ile zorlu bir cihat aç.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Kuranda geçen "salat"ları iddia ettikleri gibi biri tasnife tabi tutsa da her kes hangi salatın namaz hangisinin de namaz olmadığını bir anlasa! Biz de bu mesnetsiz iddialara artık cevap vermakten kurtulsak! Kim ne derse desin "ikame" fiilinin nesnesi olarak gelen her salat ya namazdır yada değildir. Eğer buralarda salat namazdır diyorlarsa biz de ikamenin birlikte geçtiği diğer nesnelerin nasıl kılınacağını sormaya devam edeceğiz. Din'in,Tevrat İncil ve indirilenlerin, duvarın, mizanın, şehadetin, Allh'ın hududunun, veznin ikamesnin, vechin ve vucuhun dine ikamesinin, vucuhun her mescidde ikamesinin anlamını soracağız.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|