Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
sayın haktansapmaz hocam sizin görüşlerinizi beğenerek okuyorum, Allah yolunuzu açık etsin.
Sanskritçe de Namas, yay, hürmet, saygı göstermenin vesiledir. Namaste, enin vesilenle eğmek anlamına gelir. tebrik ve hareket "Namaskaram," "Namaskara" ve "Namaskar" olarak adlandırılır. (In Sanskrit Namas means, bow, obeisance,reverential salutation.Thus namaste means "I bow to you. the act of greeting is called
Namaskaram, Namaskara and Namaskar in the varied languages of the
subcontinent.) http://www.hvk.org/Publications/namaskar.html
Katılma Tarihi: 17 mart 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 10
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
islamcı rumuzlu kardeş,bence bu isim değişik birtakım şeyler çağrıştırıyor,pastacı,lokantacı,manifaturacı vs.yani işin ticaretini yapıyor,geçimini o meslekten temin ediyor gibi.sizinkide yanlış anlaşılabilir.islamdan geçinen gibi.bu ismin yerine daha hoş ve sevimli birşey kullanırsanız isabetli olur kanaatindeyim."
kuranda birçok yerde salat geçer. ama bunun hepsi namaz değildir. namaz olan anlamlarıda vardır. namaz olmayan yol anlamıda vardır. ama bu namazı reddetmemizi gerektirmez. çünkü apaçık namaz vardır. " diyorsunuz.tamam reddetmiyelim.dağ başında,hiçkimsenin olmadığı yerde sadece kuranı kerim mealleri ile başbaşa olan bir şahıs kuranıkerimi okuyarak,namaz hangisidir,şekli nedir nereden nasıl öğrenecek.şekli namaz hangi ayetlerdedir.nasıl bulacak.hakdansapmaz beyinde defalarca belirttiği,derçekyerin katkı sağladığı,benimde önceki yazılarımda, geçmiş şeriatlar ve toplumlardan verdiğim örneklerde olduğu gibi,bir kültür,gelenek,ibadet şekli neden olmasın.selamlar...
Salat tartışması televizyonlara taşınacak gibi görünüyor.
Hakkı Yılmaz'ın da katıldığı ve Kanal Biz'de yayınlanan "Pınarın Kaynağından Geleceğe Doğru" isimli programın ikinci bölümünde Hakkı Yılmaz, abdest ayeti olarak bilinen Maide 6. ayetinin başında geçen "salat"ın namaz olmadığını, salat kelimesinin saptırılarak "namaz" haline getirildiğini, bunda erken dönem dil bilginlerinin dahi büyük bir vebali olduğunu, programın ilerleyen bölümlerinde salat konusunu derinlemesine ele alacaklarını söyledi.
Videonun 24. dakikasından itibaren bahsi geçen diyalogu dinleyebilirsiniz.
Esenlik dileklerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Kim ne derse desin "ikame" fiilinin nesnesi olarak gelen her salat ya namazdır yada değildir. Eğer buralarda salat namazdır diyorlarsa biz de ikamenin birlikte geçtiği diğer nesnelerin nasıl kılınacağını sormaya devam edeceğiz. Din'in,Tevrat İncil ve indirilenlerin, duvarın, mizanın, şehadetin, Allh'ın hududunun, veznin ikamesnin, vechin ve vucuhun dine ikamesinin, vucuhun her mescidde ikamesinin anlamını soracağız.
Selam,
Benim bildiğim, bu anlayışa en yakın dil "assembler" dilidir.
Bu şekilde bir dil anlayışı insanların konuştukları dil değildir. Bir kelimenin her yerde aynı anlama geleceğini savunmak, anlamın nasıl oluştuğunu gözardı etmektir.
Muhabbetle.
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Benim bildiğim, bu anlayışa en yakın dil "assembler" dilidir.
Bu şekilde bir dil anlayışı insanların konuştukları dil değildir. Bir kelimenin her yerde aynı anlama geleceğini savunmak, anlamın nasıl oluştuğunu gözardı etmektir.
Muhabbetle.
Bu zaviyeden bakacak olursak, acaba Kur'an da en çok tekrarlanan "ALLAH" kelimeside mi bazen Allah teala, bazende başka anlamlara gelebilirmi ki? Bu nasıl iş oldu ki?
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Ne söylediğim anlaşıldı mı acaba ? Cümlemin ilk yarısını alıp ikinci yarısını almadınız. Asıl dikkat edilmesi gereken nokta "anlam nasıl oluşur". Kelimeler kullanıldığı yere göre anlam alır. Bağlam, kasıt önemlidir. Kimi zaman kelime gerçek anlamında kullanılmış olmasına rağmen, cümle farklı bir şeyi anlatmak için kurulmuş olabilir. Bu konu çok daha geniş, Kuranı anlama iddiası sadece kelime bilgilerine indirgenmemeli. Lütfen biraz bunun üzerinde düşünelim.
Kafasına odunu yedi.
Tostunu yedi.
Dayak yedi.
Zamanımı yedi.
Yedi hepsinde aynı anlamda mı ?
Muhabbetle.
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Hangi cümlenizin ilk yarısını alıp ikinci yarısını almamışım yazınızı olduğu gibi aldım. Vermiş olduğunuz Türkçe kelimeler ve dilbilgisi örneğinizden sonra, bu zaviyeden bakarak Kur'an da en çok tekrarlanan "ALLAH" kelimesi değişik cümleler içinde farklı anlamlara geliyormu, geliyorsa hangi anlamda nerede geçtiğini öğrenebilirmiyiz?
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yazımı olduğu gibi alıntılamanız onu olduğu gibi anladığınız anlamına gelmiyor.
Bakın cevabımda ne demişim "ne söylediğim anlaşıldı mı acaba", bir sonraki cümle de bu bağlamda. Almadınız derken kasdım anlamak için dikkate almadığınız idi. Dikkate almadığınız aşağıdaki cümlenin ikinci yarısı.
Bir kelimenin her yerde aynı anlama geleceğini savunmak, anlamın nasıl oluştuğunu gözardı etmektir.
Siz cümlenin birinci yarısı üzerinden yüzeysel bir tartışma yürütmeye çalışıyorsunuz. Allah özel isim, her kelime için aynı yaklaşım kullanılabilir mi. Yukarıdaki cümleden bu anlamı nasıl çıkardınız. Bu cümleyi anlayamadınız, Kuranı anlamaktan bahsediyorsunuz !
Ben ne dedim, anlamın nasıl oluştuğu dikkate alınmalıdır. Allah ismi veya bazı kelimeler farklı anlamlarda geçmiyor diye diğer bütün kelimelerin de aynı anlamda olması mı gerekiyor. Aradaki mantıksal bağ ne, delili ne. Verdiğiniz örnekten böyle bir iddia da bulunduğunuz anlaşılıyor. Böyle bir iddia akla aykırı. Böyle bir dil var da ben mi bilmiyorum. Bir sözlük alıp bakın bakalım, bir kelimenin kaç farklı anlamı olabiliyor.
Muhabbetle...
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Şimdi sizin "Alllah" kelimesi ve bazı kelimelerin farklı anlamlarda geçmiyor deyipte, daha başka kelimeleri farklı farklı anlamlarda değerlendirmenizin gerekçesi ne olabilir ki? Evvela ben aynı kök harflerinden türeyen kelimelerin hepsinin aynı anlamda kullanıldığını falan iddia etmedim. Lakin bazı kelimelerde müteradif olabilir yani anlamsal olarak aynı kapıya çıkabilir. Amma bir kelimenin format olarak aynı şekilde geçipte farklı anlamlara gelebileceği iddiası ise tamamen işin yokuşa sürülmesidir.
Elma her yerde elmadır, hiçbir zaman armut olmaz. Mecazi kullanırsınız ayrı, deyimsel kullanırsınız ayrı ama elma elmadır. Sizin mantığınızla hareket edecek olursak kelimelerin tamamının sayısız anlamları olduğunu iddia ederizki esasen işte o zaman mantığa aykırı olur.
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Şimdi Kur'an da "Gûl/De ki" ifadesi bu anlamdan başka hangi anlamlara gelir. Tamam şunu söyleyebilirsin kime "De ki", veya mecazi olarak işaret diliyle "De ki" vs. Ama siz şimdi bu "De ki" kelimesini kalkıp elma anlamına da geliyor diyebilirmisiniz?
Sistem/format olarak konuyu ele alacak olursak örneğin, "el-Kur'an" ifadesine nerede geçerse geçsin inanıp okuduğumuz Allah kelamı olan Kur'an dan başka bir şey diyebilirmisiniz?
Neticede format olarak aynı şekilde geçen kelimelerin tamamı hemde istisnasız olarak hep aynı manadadır.
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma