Yazanlarda |
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Neml 23: Çünkü ben, onları yöneten (onların kıraliçesi olan) bir kadına rastladım ki, ona her şey verilmiş (çok varlıklı) ve onun büyük/geniş bir tahtı var (çok büyük bir nufuza sahip).
24: Onu ve halkını Allah'a değil de güneşe tapar gördüm. Şeytan onlara, yaptıkları (bu kötü) eylemlerini cazip göstererek ( Yaptıkları bu kötü/şeytani eylemlerden zevk alıyorlar, haz duyuyorlar) onları Doğru Yol'dan uzaklaştırmış. Bu nedenle doğru yola gidemiyorlar.
25: Halbuki (insanlar), göklerde ve yerde gizli /saklı/ örtülü (yağmuru.. taneyi, nebatı, canlıyı vs.) olanı çıkaran Allah'a tapmaları gerekir. Ve/bilin ki, O gizli vede aleni olarak yaptığınız her şeyi biliyor.
Anlayın gaari yaptıklarınızın secdeniz olduğunu!
Abdurrahman
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Bildiğiniz gibi, secde kelimesinin, “sözlük anlamı” “baş eğmek, eğilmek, itaat etmek, saygı göstermek, alnı yere koymak”tır.
“nakhle sêcide” fazla meyveden dolayı “eğilen hurma” ağacıdır.
Elbette ki, Ağaçların "alnı yere koyması, boyun eğmesi" düşünül(e)mez (mecaz,teşbih,metafor).
Meleklerin “secdesi” “boyun eğme” olarak anlaşıl(a)maz, “Boyun eğmede” melekler için “teşbih”dir. Melâikenin, “alnını yere koyması veya boynunu eğmesi” söz konusu olamaz. Kastedilen itaattır. Burada teşbih edatı kullanmadan teşbih söz konusudur. Bu da tam teşbihdir.
Güneşin secdesi de “itaat” olarak anlaşılır. Güneşin, “yere kapanması, alnını yere koyması, boyun eğmesi “ düşünülemez.
Secde insan için söz konusu olduğunda, “boyun eğme, itaat etme, saygı gösterme, alnı yere koyma” mümkündür”.
İnsanların güneşe secdesi ise, “Ona, itaat, boyun eğme, alnını yere koyma, saygı gösterme” olarak anlamaya uygundur (Mısırlıların güneş kültü bunun için güzel örnektir).
İsimlendirmeler, kavramlaştırmalar, somuttan soyuta doğrudur. Yani insan “secde eder” “alnını yere kor”, daha sonra bunu, ağaç için, güneş için, melek için mecaz/teşbih/metafor yaparak kullanır.
27:24, İnsanın, “Güneşe secde etmesi” “formal/şekilsel” bir secdedir.
İnsanlar “nusub üzerine boğazlama”(5:3) “Behiyra, Seibe,Vesîle, Hêm” (5:105) yapıyorlarsa, onlara pay ayırıyorlarsa (6:136). “Nusub’a secde’de ederler”.
Putu yapan, ona secdede eder.
Selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
cin13 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 23 ocak 2007 Gönderilenler: 385
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar.
27:24'teki secde, yan anlamlarını içermekle birlikte şekilsel secdedir.
Saba toplumunun güneş tapınaklarını dahi araştırarak bulabilirsiniz.
Bağımsız kaynaklara ilaveten, Saba toplumunun güneş-tanrı inancını araştıran, sizin ilginizi çekeceğini düşündüğüm, önceleri vermiş olduğum bağlantıyı tekrar veriyorum:
http://www.scribd.com/doc/6130455/-Lies-Rebuttal-Series-the- Queen-of-Sheba-and-Sun-Worship
Ayrıca,
Revelation 7:11, All the angels stood around the throne with the leaders and the four living creatures. They bowed in front of the throne with their faces touching the ground, worshiped.
Bununla birlikte,
Saba halkının eleştirilen Güneş'e secdesi, ancak Allah'a secde edilmesi gerektiği, vakitli,rekatlı,hareketleri belirlenmiş olarak emredilen günlük namazın kanıtı nasıl olabilir?
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Amel defterinin buradaki gibi düzeltilemeyeceği o çetin günün azabından, alemlerin Rabbi olan Allah'a sığınırım.
Alim olan Allah EN doğrusunu bilir.
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam,
27:24'deki ayet-i Kerime'deki "min dûnillahi" ifadesine dikkatinizi çekerim,
"Allah'ı bırakıp/Allah'tan başka" şeklinde çevriliyor (Ateizmi çağrıştırıyor).
Bu ifadeler "şirk"in olduğu bağlamlarda kalıp olarak kullanılıyor. "Allah'ın yanı sıra/Allah'ın dûnundan demek", Allah'la beraber/birlikte yani.
Şirk, Allah ve İlahlardır,
lê ilahe illê Allah
selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
cin13 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 23 ocak 2007 Gönderilenler: 385
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba.
Kuran'da ne hristiyanların, ne yahudilerin ne de diğer halkların ibadet etme şekillerine yönelik bir eleştiri görmedim. 8:35 dahil. Hatta, hristiyan ve yahudilere yönelik namaz kılmadıklarına dair bir eleştiri de görmedim.
Gördüğüm eleştiriler, kutsal saydıklarına, Allah'ın yanına koydukları ile ilgili..
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
baybora Yazdı:
selam,
27:24'deki ayet-i Kerime'deki "min dûnillahi" ifadesine dikkatinizi çekerim,
"Allah'ı bırakıp/Allah'tan başka" şeklinde çevriliyor (Ateizmi çağrıştırıyor).
Bu ifadeler "şirk"in olduğu bağlamlarda kalıp olarak kullanılıyor. "Allah'ın yanı sıra/Allah'ın dûnundan demek", Allah'la beraber/birlikte yani.
Şirk, Allah ve İlahlardır,
lê ilahe illê Allah
selam ve dua ile,
rıdvan
|
|
|
Katılıyorum kardeşim.
şirk konusunda bir katkısı olur düşüncesiyle :
bir zaman aşağıdaki bir soruya şöyle cevap vermiştim :
şirk in anlamının: Allah' a aid sıfat ve yetkilerin, birini veya birkaçını , hem Allah'a, hemde Allah'tan başka biri / birilerine vermek demek olduğunda , sanırım hemfikiriz. dikkat edilirse ,''hem Allah'a '', dediğimize göre, aslında tüm müşrikler Allah'ı kabul etmiş oluyorlar. kabul etmediği Allah'a nasıl ortak yapabilirki? misal: kendisini tanıyıp kabul etmediğim bir işyeri sahibine, nasıl ortak olabilirimki?onunla ortak olabilmem için, öncelikle onun şahsiyetini tanımam/ kabul etmem lazım. onun şahsiyetini/özelliklerini/sıfatlarını yanlış tanımlamış olmam o kişiyi tanımıyorum anlamına gelmez. gereği gibi tanımıyorum anlamına gelir.'' Müşrikler Allah'ı gereği gibi tanıyamadılar''(4/91) ilk başta tanıdığım dükkan sahibinin adı '' Ali '' ise , onun kişilik özelliklerini yanlış tanımış olmam, onun '' Ali '' olması gerçeğini değiştirmez. yani, tek Allah'a ait olan sıfat ve yetkileri, hem Allah'a ; hemde başka birisine veren müşrikler, Allah'ı tanıyorlar ve Allah derken de Allah demiş oluyorlar. eğer Allah dememiş olsalardı, ona ortak ta yapamazlardı.sonuç olarak rahatlıkla diyebiliriz ki: müşrikler Allah derken Allah demiş oluyorlar :
39 Zümer 38 :
celalim hakkı için onlara : '' o gökleri ve yeri kim yarattı ?diye soracak olsan : '' elbette Allah diyeceklerdir '' o halde gördünüz ya Allah'tan başka çağırdıklarınızı ! Eğer Allah bana bir zarar murat ederse ,onlar , onun zararını giderebilirler mi? Yahut bana bir Rahmet murat ederse , onlar , onun Rahmetini durdurabilirler mi? '' BANA ALLAH YETER '' mütevekkil olanlar hep ona dayanırlar, diye söyle.
evet,dikkat edilirse, bu Ayet'e göre müşrikler '' Allah '' diyor. ve Allah onların '' ALLAH '' kelimesini söylediklerini kabul ediyor. sadece ona ortak koştukları için itiraz ediyor/ suçluyor.demek ki,müşrikler '' Allah '' derken '' Allah '' demiş oluyorlar.
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Amel defterinin buradaki gibi düzeltilemeyeceği o çetin günün azabından, alemlerin Rabbi olan Allah'a sığınırım.
Alim olan Allah EN doğrusunu bilir.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam
Günlerdir bekliyorum bir kişi çıkıpta, bu ayette bahsedilen GÜNEŞ, bizi ısıtan ve aydınlatan, her gün aynı yönden doğan aynı yönden batan GÜNEŞ değildir diyemedi . Sanki herkez bunun bildiğimiz güneş olduğunu kabullenmiş gibi.
Oysa bu GÜNEŞ; Allah'ın kullarından istediğini çok iyi bilen ama Allah'ın muradı olmayan, kendine veya bir başkasına ait tavsiyeleri/emirleri, öğretileri/uygulamaları Allah adına ortaya atan insanlardan başkası değil. Bu güneşlere örnek mi istersiniz bu gün X cematin lideri/önderi kaç yüzbin insanın güneşi sizce, veya X tarikatin şeyhi yine kaç yüzbin kişinin güneşi. Bu insanlar bunların önünde secdelere mi kapanıyor yoksa onların dediklerinin dışına mı çıkmıyor.?
Ancak burada o tip insanları güneş yerine koyan/benzeten Allah değil, bilakis o tiplere ittiba eden topluluklar. Çünkü bu grup insanlar gittikleri yoldaki ışıklarını enerjilerini bu tiplerden almaktalar ve onları aynen bir güneş görmekteler. Tıpkı hz. İbrahim'in Rabbini ararken böyle ışık kaynaklarını yol gösterici görmesi gibi. Yanlız arada bir fark var; hz.İbrahim Rabbine giden yolu böyle buldu ama onlara itaat konusunda hep temkinli oldu sürekli fıtratını devrede tuttu ve o ışık kaynaklarına itaat etmedi.
Bu gün bizlerde çeşitli kaynakları ve insanları yolumuzun aydınlığı olarak görüyoruz ve onların verdikleri ile Rabbimizi bulmaya ve O'nun istediğine tabi olmaya çalışıyor, Rabbin istediklerinin haricinde olanları temizleme gayretine giriyoruz. ekîmus salate ve atuz zekate kavramları budur işte
Bu ayette bir şirk çeşidinden bahsedilirken bu görmezden geliniyor. Parmak Ay'ı gösterirken millet parmağa takılmış.
esenlik dilerim
|
Yukarı dön |
|
|
cin13 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 23 ocak 2007 Gönderilenler: 385
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Söz konusu ayette bahsedilen Güneş, gökteki yıldızdır. Gökcisimleri tarihin her döneminde dinlere, mitlere kaynaklık etmiş, günlük hayatın yorumlanmasında kullanılmışlardır. Bu cisimlere üstün güçler atfedilmiş, çevremizdeki her olayın arkasındaki neden oldukları düşünülmüştür. Üstelik Güneş, ısı ve ışık kaynağı olması nedeniyle Dünya'daki hayatın kaynağıdır.
Güneş'in diğer uygarlıklarda konumu için Mısır, Mezopotamya, Çin ve Orta Amerika uygarlıklarına bakabilirsiniz.
Bakınız, Kebra Nagast'ta Saba Kraliçesi ne diyor:
" And we worship sun, for he cooketh our food, and moreover, he illumineth the darkness, and removeth fear; we call him 'Our King,' and we call him 'Our Creator,' and we worship him as our god; for no man hath told us that besides him there is another god."
Diyor ki:
"Biz Güneş'e tapıyoruz çünkü yemeğimizi pişiren O, bununla birlikte karanlığı aydınlatan O, korkumuzu gideren O. Biz O'na kral diyoruz. Biz O'na yaratıcımız diyoruz. O'na Tanrımız olduğu için tapıyoruz...
Bu ayette Güneş'e salt metoforik anlamlar getirmek tarihi verilere gözünü kapamak, delilsiz yorum yapmak olur.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
|
Yukarı dön |
|
|
|
|