HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Kadınların Başını Açmak İçin HerYol Mübah Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
kutupaneci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 mart 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutupaneci

Bu yalancı adreste yazanlar doğru değildir. Lütfen inceleyin:

Demişler ki:

---------------

((Dediler ki: “Bizim kalplerimiz örtülüdür.)( Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz.)( Ey Kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor….)( Kalplerimiz örtülüdür” demeleri nedeniyle….)( kalpleri üzerine kat kat örtüler ve kulaklarında bir ağırlık kıldık.)( Gece, üstünü örtüp bürüyünce.)( Şeytan, kendilerinden ‘örtülüp gizlenen çirkin yerlerini’)( Onlar için cehennemden yataklar ve üstlerine örtüler vardır.)( yapacağınız işi karara bağlayın da işiniz size örtülü kalmasın)( Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.)( kötülüklerini örtüp-bağışlamış,)( Biz de senin üzerindeki örtüyü açıp-kaldırdık.)( Ey örtüsüne bürünen..)( Yıldızlar ‘örtülüp (ışıkları) silindiği’ zaman.)

Bu sözlerin hepsi kuranda bahsettiğimiz hımar sözcüğünün geçtiği ayetler. Hatta içkiden bahsederken de yine aklı örtmek anlamında aynı kelime kullanılmıştır.

http://www.basortusuallahinemridegildir.com/?p=21#more-21
---------

Halbu ki, bahsi geçen ayetlerde örtü manasına kullanılan kelimelerin geneli (libas) tır. Hımar veya çoğulu olan Humur kelimeri Kuran da 7 yerde geçiyor. Bunlardan altısı başta bulunan aklı örten manada içki için, 1 i de başörtüsü manasına Nur-31. ayettir.
Kuran hakkında bu kadar büyük bir yalan görmedim. İşte bahsi geçen ayetlerden biri, Okuyun bakalım hımar var mı?

Bakara-187. Uhille lekum leyletes siyamir rafesu ila nisaikum, hunne libasul lekum ve entum libasul lehunn, alimellahu ennekum kuntum tahtanune enfusekum fe tabe aleykum ve afa ankum, fel ane başiruhunne vebteğu ma ketebellahu lekum, ve kulu veşrabu hatta yetebeyyene lekumul haytul ebyadu minel haytil esvedi minel fecri summe etimmus siyame ilel leyl, ve la tubaşiruhunne ve entum akifune fil mesacid, tilke hududullahi fe la takrabuha, kezalike yubeyyinullahu ayatihi lin nasi leallehum yettekûn.
Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırd edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.



__________________
Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Yukarı dön Göster kutupaneci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutupaneci
 
kutupaneci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 mart 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutupaneci

"Amacım yalnızca rabbimin gerçek yolunu Kur'an'dan bulmaktır" diyen bir okurunuz varsa, ciddiye alırsınız değil mi? Ben de, o dinini ciddiye aldığı için onu ciddiye aldım. Bu okur şöyle diyor:

"Ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğu söylenir, baştan bahsedilmez. "Arapçada kadınların başlarına örttükleri şeyin özel adı "hımar" değil "mikna" (doğrusu mikne'a SH) ve "nasıyf"tır. Hangi Arapça sözlüğe bakılırsa bakılsın "mikna(çoğulu mekani)" ve "nasıyfın" hanımların başlarını örttükleri kumaşın adı olduğu yazılıdır."  Allah eğer "hımar" kelimesi ile başın örtülmesini isteseydi "hımarürres" gibi bir vurgulama ile başörtüsü diyebilirdi"

Bunlar, başkalarının kesesinden harcanan yalan-yanlış paketi sevgili okur. Kimin kesesinden almışsanız dolmuşa binmişsiniz. Buna, Kur'an'a uymak yerine Kur'an'ı kendinize uydurma sonucunda düştüğünüz çelişkiler de eklenince, iş içinden çıkılmaz olmuş.

Dert şu: Hımar ile başın örtülmesi kastedilseydi, içinde "baş" kelimesi geçerdi!

Peki, bu durumda bir önceki cümlede hanımların başlarına örttüğü şeyin adının "mikne'a" ve "nasif" olduğunu nasıl söyleyebiliyorsunuz? Nerede bunların içinde baş?

Kişi hiçbir şey bilmese de haddini bilecek. "Hangi sözlüğü bakılırsa bakılsın" iddiası yapacak bir kişinin, asgariden sözlüklere bakması lazım. Baksaydı ne görürdü?

Tabi ki, Arapça'da kadınların kullandığı örtü mikna (doğrusu mikne'a) ve nasif'ten ibaret olmadığını. Şöyle ortalama bir Kur'an talebesi olsaydı, sözlükte şunları görürdü:

1. Burka' (veya burku'): Bütün yüzü örter. (Erkeğin kullandığına kına' denir).

2. Nikab: Bütün yüzü örtmeyip iki gözden birini açarak bağlanan başörtüsüdür.

3. Lifâm: Her iki gözü de burun üstünden itibaren açık bırakan başörtüsüdür.

4. Lisâm: Burun açıkta kalacak şekilde ağız üstünden örtülen örtüdür.

5. Hımar: Yüz hariç başın ve boynun tamamını örten ve Kur'an'da emredilen örtüdür.

6. Nasîf: Hımar'ın daha büyüğü, Anadolu'daki "atkı"ya benzer başörtüsüdür.

7. Mikne'a: Nasif'ten daha büyük olup bel altına kadar uzanan başörtüsüdür.

8. Cilbab: Yüz hariç baştan ayağa her tarafı örten örtüdür.

Hımar, lugat olarak tereddütsüz başla ilgilidir. İçki'ye de aklı örttüğü için aynı kökten "hamr" denilmiştir. İkisi arasındaki ortak nokta "baş" ile ilgili olmasıdır. Mesela küfr de "örtmek" demektir. Ama başa veya akla değil, kalbe nisbet edildiği için farklı kökten kullanılmıştır.

"Hani bunun içinde baş?" sorusu kasıtlı bir tahrif ve saptırma amacı taşımıyorsa, cehaletin daniskasıdır. Yukarıda Arapçada kullanılan tüm başörtüsü isimleri sıralanmıştır. Hiçbirinin içinde "baş" yoktur. Olmasına gerek de yoktur. Türkçede de bu böyledir: Yazma, yaşmak, atkı, bürgü, bürümcek, çarşaf, çar, yağlık, eşarp, tülbent… Bunların tümü de bacak değil başı örter ve içinde "baş" geçmez. Hoş Arapçada na'leyn, huffeteyn, cevrabeyn de ayağa giyilirler, ama içinde "ayak" geçmez. "Hani bunun ayağı?" diyerek bunların ayağa giyilmediğini söylemek ne kadar ciddi ise, "Hani bunun başı?" sorusu da o kadar ciddidir.

Okurumun cebinden harcadığı "kitabına uyduranlar" takımı ne diyor: "Hımar başı örtmez, göğüsleri örter?"

Yani? Yanisi şu: Hımar başörtüsü değil, göğüs örtüsüdür.

Peki, aynı mantıkla sormak gerekmez mi: Bir: Nerede bunun içinde göğüs? İki: Sen, örtü ayeti inmeden kadınların göğsü açık gezdiğini söylemiş oluyorsun, haberin var mı?

Bir alıntı daha yapalım "tüm maksadım Kur'an'ı anlamak" diyen okurumuzdan: Ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğu geçer. Yani hımarın başı kapatması değil, ayette açıkça yaka dekoltesini örtmesi istenir. (Yaka açığı manasına gelen 'cuub' (doğrusu "cuyub" SH) kelimesi hem bu ayette kapanılacak.."

Ey sevgili okur! Kur'an tüm âşıklarına önce haddini bilmeyi öğretir. Çünkü Kur'an haddini bilmezliği "cahiliye" olarak adlandırır ve ebediyen mahkûm eder. Zaten başörtüsü emrini de "haddini bilmezlik çağı" ile "Allah'a kayıtsız şartsız teslim olan insan" anlamındaki "Müslüman" kadına bir kişilik ve kimlik kazandırmak için emreder. Aynı zamanda O'nun "Rabbimin emri başım gözüm üstüne!" deyip demeyeceğini imtihan için emreder.

Ceyb; "aralık, açıklık, yırtık, yırtmaç, kesik, kopuk" anlamlarının tamamını kapsar. Başta aynı kökten türetilmiş olan "cep" olmak üzere, "açık yerler, göğüs yırtmacı, yaka açığı, kol açığı, elbise yırtığı", hülasa elbisenin tek parmağın içine gireceği tüm açık yerlerine denir. Hatta Kur'an, Semud kavminin kayaları yararak vadi oymasını da aynı kökten (cabu's-sahr) bir kelimeyle ifade eder. Soruyu zihinden "kesip" attığı için "cevab" da aynı köktendir.

Nur 31. ayetin başörtüsünü emreden cümlesi aslında neyi emretmektedir?

Açık ve net olarak şunu: Cahiliye döneminde bir aksesuar olarak başın üzerinden sırta atılan örtüyü bütün bir boynu ve gerdanı da kapatacak şekilde mazbutça örtmeyi.

Tabiî ki bu emir Allah'ın kitabına uyacaklar içindir. Kitaba uymak yerine kitabına uydurmaya ne gerek var? Yalan yanlış türrehatı yayıp vebale girmeye ne gerek var?

Unutmayalım İslam "teslim almak" değil "teslim olmak" manasına gelir.

Mustafa İslamoğlu



__________________
Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Yukarı dön Göster kutupaneci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutupaneci
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

 

Kuranda basinizi ortun emri hangi ayette gecmektedir, Bas ortusu oldugu hususunda hic bir itirazim olmayan himar kelimesinin mevzu bahis ayetlerde gecis sekilleri incelenirse hic birinde acik bir basin ortunmesi baglaminda kullanilmadigi acikca gorulur. Zaten bas ortusu olanlara bu bas ortusunu baska bir kismi ortmek  icin kullanmalari soylenmistir.

 Mustafa Islamoglu ve benzerleri gelenekci anlayisi Kuran'la onaylamaya calismaktadirlar. Bazi soylemlerinde Kuran'a paralel olmalari insanlari yaniltip onlari samimi Kuran ehli sanmalarina neden olmaktadir.  Ben sahsen gelenegi acikca savunan kimseleri bunlara tercih ederim, en azindan durust davranmaktadirlar.

 

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
kutupaneci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 mart 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutupaneci

Allah ın koyduğu sınırlar bellidir. Ama anlayana. Saç kadının süsüdür ayak bilekleri de. Kulak memeleri ve boynu gerdanı da. Dudakları da. Açıkta kalan sadece görünmesinde zaruret olan eller ve yüz. örtüyü yaka üzerine vurmaktan anlaşılan şudur ki: kadın göğüsler dahil dişiliği belli eden kısımlarını ilave giysilerle kapatacak. yoksa aslında kadının her yeri sevimlidir. ve mahremdir. saç erkekte de süsdür. ama erkeğe süsünden dolayı zarar gelmez fitneye yol açmaz veya teşvik edici değildir. bu kadarını anlamaktan aciz olmayın. ayet kadınlara hitap ediyor.
Şu an en safa sorsanız kadınların erkekleri ayartmak için saçlarını yaptırdığı ve makyaj yaptığını bilir. ama burada bazı öte akıllar nedense bilemiyor mu yoksa bilmezlikten mi geliyor?

(Nur-30)Mü'minlere söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu, onlar için daha temizdir. Gerçekten Allah, yaptıklarından haberdârdır.

-Bu ayette önce mümin erkeklerin gözlerini haramdan sakınması ve ırzlarını avret yerlerini koruması gerektiği belirtildikten sonra Nur31. ayette mümin kadınların gözlerini ve ırzlarını sakındırmalarına ilaveten süslerini örtmeleri emrediliyor. Eğer konu sadece takvadan ibaret olsaydı erkeklere yapılan uyarının aynıyla yetinilirdi. Oysa erkekler için avret yerlerini gizlemek yeterli görülmüş süslerini gizlemek ve başörtüsü emredilmemiştir. Gayet açık.

(Ahzab-53)...Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah'ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir.
-Bu ayette Peygamberimizin hanımlarıyla diğer müminlerin evlenmesi yasaklandığı halde, Onlardan bir şey isteyeceğiniz vakit perde arkasından isteyin yüz yüze görüşmeyin yalnız kalmayın denmesi haremlik-selamlık uygulaması değil de nedir?

 

(Ahzab-32) Ey peygamberin kadınları, siz kadınlardan herhangi biri (gibi) değilsiniz; eğer sakınıyorsanız, artık sözü çekicilikle söylemeyin ki, sonra kalbinde hastalık bulunan kimse tamah eder. Sözü maruf bir tarzda söyleyin.

Bu ayette  kadınların örnek aldığı Peygamberimizin hanımlarına emredilen, kadınların bırakın şarkı söylemeyi konuşurken bile edepli olması gerektiğidir. Kadının sesinin de süs olabildiği ortadadır. Şu an günümüzde telefonla bu hizmeti veren bedbaht kadınlar mevcut değil mi.

İnşallah anlaşılmıştır.

En doğrusunu Allah bilir.



__________________
Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Yukarı dön Göster kutupaneci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutupaneci
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

                selamlar,
Ben ayetlerdeki gerekçe ve amaçlardan bahsedeceğim zaten cenabı Allah bir meseleyi anlattıktan sonra genellikle ayetin sonuç bölümüne amacını belirtir.Yani bunu formülleştirirsek şunun gibi bir şey:
Şekilsellik+Kurallar=Sonuç(veya amaç) ve genelliklede Allah buradan amaca daha çok önem verdiğini ifade eder.Madem bu şekilselliklerde fazlasıyla ihtilafa düşüyoruz o halde Allah'ın bize tavsiye ettiği şeye yani amaçlara odaklanarak Allah'ın bizden en çok istediği şeyi yapmalıyız.Burada kuralların  mühim olmadığını söylemek istemiyorum fakat Allah'ın en çok önem verdiğine bizim de en çok önem vermemizi vurguluyorum.Giyimle ilgili cenabı Allah Araf suresi 26.ayette amacını belirtmiştir:Ey Adem oğulları! Size avret yerlerinizi örten giysi ve giyinip süsleneceğiniz elbise indirdik. Takva(güzel ahlak ve güzel davranışlar) elbisesi ise en hayırlı olandır. İşte bunlar Allah'ın ayetlerindendir. Umulur ki öğüt alırlar.''buyurmuştur.Yani burada başı örtmekten değil avret yerini örmekten bahsediyor ve süslenmekten bahsediyor.Peki şimdi 2 metre siyah bir bez veya vücudun pek çok güzel bölgelerini gizleyen çarşaf bu güzelliği veya süslenmeyi gerçekleştirme amacına ters düşmüyor mu?.Birde şu varki bu ayetlerin vahyedildiği yıllarda Arabistan'daki aşırı sıcak sebebiyle zaten müşrik kadınlarınında taktığı bir bez parçasını (başörtüsünü) Allah niye emretsinki?Nur31'de verilmek istenen mesaj olsa olsa göğüslerin kapatılmasıdır.Aile içinde sürekli yaşamak durumunda olanlara karşı mümin kadınların aşırı kapalı bir tavra girmemelerini rahat olmalarını istiyor.Göğüslerini aşırı bir gizleme yoluna giderek kendilerini yıpratmamalarını ve çocuğun süt emme hakkını gaspetmemelerini istiyor.''Allah sizin için kolaylık diler,zorluk dilemez.''(bakara185).Bazı arkadaşlar nur31deki ziynetlerin takılar olduğunu söylemişler o zaman cüyub kelimesi göğsü işaret etmiyorda neyi işaret ediyor diye sorarlar insana.Hem bu mantığa uygun düşmüyor hemde Araf 31.ayete ters düşüyor.Çünkü cenabı Allah Araf 31'de müminlerin ziynetlerini takarak mescide gitmelerini istiyor.zaten ziynet gizlemek için değil,güzelliğin görünmesine katkıda bulunsun veya görüntü çirkinliğini bastırsın amacıyla takılır.(ama gösteriş veya kibir amacıyla takılamaz)Allah bu durumu bildiği için müminlerin güzel ve yakışıklı veya şık olmalarını istiyor.Bu tür bir davranışı zinaya davetiye olarak yorumlamak Allahın bizim için istediği güzel görünme ilkesine ters düşer.Zinaya yaklaşmayın ayeti ise mümin kadın ve erkeklerin birbirleriyle dost ve arkadaş olmalarıyla ilgili değildir çünkü Cenabı Allah Tevbe suresi 71.ayette mümin kadın ve mümin erkeklerin birbirlerine dost olduklarını ilan etmiştir.O halde mümin erkeklerin ve mümin kadınların veya kızların birbirleriyle arkadaş olmaları zinaya yaklaşmak olarak değerlendirilemez.Zinaya yaklaşmak kötü niyetle tam çıplak vücutla birbirlerine vücutlarını temas ettirmeleri şeklinde anlaşılması mantığa en uygun yaklaşım tarzı olacaktır,bunun dışındakiler ise bağnazlıktan ve aşırılıktan başka bir şey olamaz.Aslında derin ilim sahipleri bu meseleyi daha rahat çözebilir,yeterki önyargıları ve taasupçuluğu bırakalım.En doğrusunu Allah bilir.Selamlar,Sevgiler.

__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

                      Selamlar,

Başörtüsüne delilmiş gibi söylenen Nur suresi 31.ayetin Mealleri: Diyanet Meali:Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar.

Mustafa Sağ Meali:Mümin kadinlara da söyle: Bakışları ölçülü olsun ve cinsel organlarını korusunlar. Süslerini, kendiliginden görünenler hariç açmasinlar. Örtülerini yaka açiklarina koysunlar

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:İnanan kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ve açığa çıkanlardan, görünenlerden başka ziynetlerini göstermesinler ve örtülerini, göğüslerini örtecek bir tarzda omuzlarından aşağıya doğru salsınlar

Şimdi Bu ayetin Tahlilini Yapalım:

1-Ayette geçen humur örtüler anlamına geliyor.tekili hmr'dır. 2-Ayette geçen cüyub kelimesi cepler anlamına geliyor.çoğul bir kelimedir.Tekili cyb'dir. 3-Allah eğer "hımar" kelimesi ile başın örtülmesini isteseydi "hımarürres" gibi bir vurgulama ile başörtüsü diyebilirdi: Böylece "re's" kelimesi ile baş bölgesi vurgulanır ve örtü kelimesi olan "himar" ile beraber başörtüsü net bir şekilde anlaşılırdı.Nitekim abdest alınmasıyla ilgili ayette (maide suresi 6.ayette) başın sıvazlanması söyenirken,baş kelimesinin Arapça karşılığı 're's' ile vurgulanır.Ama başörtüsüne delilmiş gibi gösterilen ayette bu kelime yani re's kelimesi yoktur.O halde başörtüsü kelimesindeki baş kelimesi ayete yapılmış bir yamadır veya ilavedir ki,bu dinen hem caiz değildir hem de Kur'anı Kerime karşı saygısızlıktır. 4-Kadınların avret yerleri vajinasıdır (cinsel uzvudur) ziynet yerleri ise göğüsleridir. 5-Cepler (cüyub) kelimesi göğüs bölgesinde olduğuna göre burada kastedilen şey göğüs bölgesidir.Yani göğüs bölgesinin örtülmesidir.Yoksa başın örtülmesi değildir. 6-Bu ayette başörtüsü kelimesini takviye edecek baş(re's)kelimesi bile zikredilmemişken göğüs örtüsünü takviye edecek üç kelime zikredilmiştir.Bunlardan birincisi ziynettir diğeri cepler(cüyub) kelimesinin bölgesi olan göğüs bölgesidir.üçüncüsü de ayakların yere vurulmasıyla vücutta özellikle belli olacak bölge göğüs bölgesi veya göğüslerdir.Bu üç vurguyu da görmezden gelip hala olmayan bir başörtüsü uydurukçuluğuna dense dense tahrifçilik denilir. 7-Cepler(cüyub) kelimesi elini koynuna sok,veya elini göğsüyün oradaki cebine sok anlamında Kur'anda Taha 23 te,Neml 12'de ve kasas suresi 32.ayette aynı manada zikredilmiştir.

                Selamlar,sevgiler.



__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
imsak
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 12 ocak 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 10
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı imsak

     slm

     "Mü'min kadınlara da söyle: gözlerini sakınsınlar, ırzlarını muhafaza etsinler" burada bir önceki ayette erkeklere söylenen şey
tekrarlanmakta. Irz manasında kullanılan kelime "fucur", "fecr" kelimesinin çoğuludur. Fecr iki şey arasında açıklık demektir. Kasık
çizgilerinin arası, apış arası diye çevrilmekte. Bu çeviri yetersiz olabilir diye düşünüyorum. çünkü kasık çizgisi arkaya doğru uzanır
ve kaba etlerin altından geçer. Üste bir sınır daha vardır. İnsan öne eğildiğinde leğen kemiklerinin üstünden geçen hat boyunca bir
çizgi belirir. Estetik kadın doğum ameliyatı dedikleri ameliyatta, kesme işlemini bu hattan yapılır. Yara izini bu doğal çizgiye denk
getirerek gizlerler. Bu çizgilerin arası, bir erkeğin külotunun kapladığı alan kadardır. "Irzlarını muhafaza etsinler" hem bu şekilde
çeviri yapılmakta. Hemde bu bölgenin örtülmesi şeklinde çeviri yapılmakta. Her ikisi de doğru. Zaten bunda bir ihtilaf yok.
    "ziynetlerini açmasınlar, zâhir olanı başka ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar", Yaka açıklığı olarak çevrilen
kelime, aynı zamanda koyun manasında da kullanılabilir. "yadribne" kelimesi vurmak, örtmek, sarkıtmak manalarında kullanılıyor. Sarmak
manasına da gelir ki, örtmek anlamı buradan türetilir. Sarıp örttü şeklinde. Ayetin başlangıcında nasıl alt tarafın tarifi, "fucur"
kelimesiyle temsili olarak yapılmışsa, "ziynet" kelimesi de üst taraf için temsili olarak kullanılmış diyebiliriz. "fucur"u temsili
alıp, "ziynet" temsili değildir demenin pek mantığının olduğunu düşünmüyorum. Asıl sorun neyi temsil ediyor. Göğüsleri diye
düşünüyorum.
     Çıplak bir kadını, önce külotla giydirmeye başlıyoruz. Sonra nere giydirilir diye sorsam her kez göğüsler der. Nedense
bazılarının aklına baş geliyor. "ziynetlerini hımarla koyunlarından sarsınlar" manası daha uygun. 20 yıldır, televizyonu seyrettiğimde
hımar kelimesini dinlemekten gına geldi.İster hımarla sar, ister türbanla sar, ister tülbentle sar, ister masa örtüsüyle sar, ister
sütyen giy. Ne fark eder. Hımara niçin bu kadar takılıyor.
     En çok anlamadığım şey "la yadribne bi erculihunne" ayaklarını yere vurmasınlar diye çevrilmesi. "la yadribne"yi "yere
vurmasınlar" diye nasıl çeviriyorsunuz. Bir kelimenin başına "la" koyarsanız, o kelimeyi olumsuz yaparsınız. Eğer ayetin başında
"yadribne"yi "örtün" diye çeviriyorsanız, ayetin sonunda "la yadribne" yi "örtmeyin" diye çevirirsiniz. Eğer salın diye
çeviriyorsanız, ayetin sonunda salmayın diye çevirirsiniz. Bunu bilmek içinde Arap olmaya gerek yok. Çünkü ayetin başında örtülmesi
zorulu yer belirtilerek örtün dedikten sonra, örtmeyin diyerek de örtülmesi zorunlu olmayan yer belirtiliyor. Mantık bunu gerektirir.
Aynı ayetin içinde harfi harfine aynı olan bir kelimeyi, başlangıçta farklı sonra farklı kullanmayı zorlama olarak düşünürüm. Ayak
olarak çevrilen kelime, ayak bacak komplesini ihtiva eder. "bacaklarınızı sarmayınız". Böylece fucur bölgesi dahada
belirginleştirilmiş olur. Nur 30'cu ayeti erkeklerin minimum örtülmesi gereken yer olarak alırsanız, nur 31'i kadının minimum örtünme
(evliler hariç) yerleri olarak alırsınız. İç çamaşırı giyme zorunluluğu olarak da alınabilir. Belkide her iki anlamı birden ihtiva
ediyordur.

Uyarı: Hiçbir şekilde Arapça bilmem. bütün yazdıklarım atmasyon. özür dilerim.

     




__________________
imsak
Yukarı dön Göster imsak's Profil Diğer Mesajlarını Ara: imsak
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats