Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam;
Konu "bembeyaz" için sıkıntılı olunca, çareyi polemikte arıyor.
bembeyaz Yazdı:
daha önce şöyle bir soru sormuştum cevap alamadım..
"merak ettim şimdi... |
|
|
Cevabına inanmayacağın şeyi merak etme.
Allah kimi dilerse o... O, rahmetini kime nasıl pay edeceğini senden iyi bilir. Muhtemelen sana ve diğer değerli uzmanlara danışmayacaktır. Kuran, İncil, Tevrat... Anlayıp iman ettiğin emsalindir.
Senin için inanması biraz zor olacak ama; Allah...
Allah'ın indirdiği.
bembeyaz Yazdı:
hadi cevaplayınız... bekliyoruz... |
|
|
Hadi cevapladık... Ne oldu ? Nato kafa nato mermer...
"İstemezük" ekibinin (inkarcıların) önde gideni olacağına bahse girerim.
İlk değilsin ki, son olasın.
Ben sana "böyle bir ihtimalde" akıbetini okuyayım.
Önce "mucize" istersiniz.
"Muhkem" i / hazırda önünüzde olanı bırakır, müteşabihe sarılırsınız. Büyülenmek / beyni yıkanmış olmak gibi tanımlamalar yaparsınız.
Hatta, "bozgunculuk"la itham edersiniz.
Sonra bin dereden su getirir, inkarınıza bahaneler ararsınız. "Bizden önceki nesiller içinde böylesini / benzerini hiç duymadık" dersiniz. Halbu ki siz (Kitap ehli olarak) onun getirdiğini öz oğlunuzu tanıdığınız gibi tanırsınız. Allah, bildiğiniz şeyler yoluyla size öğütler verir. Eskimez dini yine gündeme getirerek korur. O günün koşullarında, o toplum hangisi ise onların ihtiyacı olacak hükümler vaz eder.
Secdeye / itaate davet edilirsiniz.
Ama siz illede inkar eder, diretirsiniz. Olmadı "tekfir" edersiniz. Savaş, ölüm tehditleri savurursunuz.
İçinizden ehli kitap az bir topluluk, O'nun ayetlerini duyunca ağlayarak boyun büker de çeneleri üzerine secdeye kapanır.
Her bir fırkanız, kendi elindeki kitaba (sözde) sarılır / böbürlenir, muhakkak doğru yolda olduğunuza yeminler edersiniz. Hal böyle iken hiç biriniz ölümü temenni etmez. Dünya hayatına da pek düşkünsünüzdür.
Sözü işitir, yaban eşeklerinin kaçışması gibi kaçışırsınız. Kulaklarınız sağır, gözleriniz kör kesilir. "Gerçek" size pek bir ağır gelir.
Sizden öncekilere ilişkin "gayb" haberleri geldi mi, sanki siz o sırada oradaymışsınız gibi inkar edersiniz. Kitap ehli olmayanlarınız, "Bunlar eskilerin masallarından başkası değil" derler.
Allah da zaten siz daha rahat inkar edin diye her gerekçeyi hazırlar.
Tehdit edildiğiniz şeyin hemen başınıza geçirilivermesini dilersiniz.
En nihayet, sürüp çıkarırsınız. Zaten iman edenler az bir kişiden başkası olmaz. Sonra olan olur. Allah ve elçileri galip gelir. Allah'ın sünneti değişmez.
Elçiden sonra, çoğunuz şirk koşmadan iman etmeyeceği için şartlı kabullerle işe soyunursunuz. İşe, artık hayatta olmayan elçiyi konuşturmakla başlarsınız.
Artık hayatta veya orada olmayan elçiyi konuşturarak (Mesela, Musa'nın tanrısı bu idi, o bunu unuttu diyerek) , önceki inancınızdan biraz alırsınız. Sonra buna elçinin getirdiklerinden de katarsınız.
Nur topu gibi yepyeni bir dininiz (Buzağınız) olur. Alimleriniz, hadisçileriniz... (Din buyurucularınız)
Allah, tüm izleri siler. Gelecek inkarcı / nemelazımcı nesilleri imtihan eder. Sanki önceden orada hiç kimse oturmamıştır.
Sonra gelen nesiller, "heykellere tapmadıkları" için kendilerini şanslı görürler.
Tepelerine dikilmiş, baş tacı edilmiş "tevatür putu" , "Alimler / otoriteler (uzmanlar) putu" , "Çoğunluk putu" ve diğerleri put / Rab değildir aslında...
Dini gelenekleştirir, geleneği dinleştirirsiniz.
Bir daha böyle bir kazaya uğramamak için "bu son olsun" tarzında Allah'ın bir daha elçi göndermeyeceğine yeminler edersiniz. Yeni Elçi, önceki bütün elçilerden pek çok yönden üstündür. Kelimelere yükleyip dondurduğunuz anlamlar sayesinde vahiy size -siz ne isterseniz- onu söyler...
Burada pratik ve değişmez taktikleriniz var; 1) Kelimeleri kavramlaştırıp dondurmak, 2) Sıkıntı çıkarması muhtemel kelimeleri bir başka dildeki muadili ile kullanma alışkanlığını geliştirmek.
3) Uydurduğunuz yeni dinin açmazlarını yamamak için "kitap dışı vahiy" inancını ortaya atmak. Ki bu sayede, uydurduğunuz dini Allah'a bağlayabilesiniz de insanlar tam bir teslimiyetle teslim olsunlar.
4) Uydurduğunuz yeni dinin açmazlarını örtmek için "nesh" inancını ortaya atmak. Ki, bu sayede hükmü size arıza çıkaran her veriyi örtüp yok edebilesiniz. Bir hükmü diğer bir hükme boğdurasınız...
5) Böylece bu yeni, uydurulan din artık "karmakarışık" olmuştur. Bu karşıklığın içinden anca senin gibi uzmanlar çıkabilir. Din, bir meslek olmuştur.
Sonraki nesillerden biri çıkıp ta, "kardeşlerim şu yaptığınız nedir" derse onu da kendisini resul ilan etti diye karalarsınız. Siz hiç değişmediniz. Çünkü Allah'ın kanunları değişmez. Ne sizden önce, ne şimdi, ne sizden sonra Allah'ın yasası hiç değişmez.
Hadi "Bembeyaz", şu söylediklerimden sana çok polemik malzemesi çıkar. Oyalan dur bakalım.
Esenlik dileklerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
|