HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: DINDE HUKUM KAYNAKLARININ BELIRLENMESI Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
yakamoz
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 25 ekim 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 55
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yakamoz

Selam aliaksoy,

Bu tartışmanın çok öncesinde duyduğum düzenli olarak ziyaret ettiğiniz hatta tabi olduğunuz Bursalı peygamber iddiası doğrumudur?

Felsefi ve süslü cümlelerle değilde net bir cevap verirseniz sevinirim. Böylece ne söylemek istediğinizi daha iyi anlarız.

Selametle,



__________________
Ne kadar az bilirseniz, onu o kadar şiddetle savunursunuz.

Bertrand Russell
Yukarı dön Göster yakamoz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yakamoz
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

aliaksoy,

yakamozun sorusuna cevabı burada değil,

"yeni bir Türk Peygamber mi gelecek?" başlıklı topicte veriniz lütfen...

ben de cevaplarımı size o başlıkta verecem.. çünkü konumuz Türk bir peygamber... veya gelecek (veya gelmiş) son peygamber..

burada dinde hüküm kaynakları tartışılıyor...

sizi oraya bekliyoruz...

önce yakamozun sorusuna cevap lütfen...

sevgiyle...



__________________
Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!

www.ahmeteminseyhan.blogcu.com/

selam ve dua ile...
Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

yakamoz Yazdı:

Selam aliaksoy,

Bu tartışmanın çok öncesinde duyduğum düzenli olarak ziyaret ettiğiniz hatta tabi olduğunuz Bursalı peygamber iddiası doğrumudur?

Felsefi ve süslü cümlelerle değilde net bir cevap verirseniz sevinirim. Böylece ne söylemek istediğinizi daha iyi anlarız.

Selametle,



Selam Yakamoz;

"düzenli olarak ziyaret ettiğim" , "hatta tabi olduğum" ; Bursa'da yahut başkaca bir yerde herhangi bir Peygamber yok !!!!!!!!!

Ama; senin bu iddiayı hangi delillerle ileri sürdüğünü SORMAK HAKKIM VAR !!!

Benim başıma bir çorap örecekler ya, Allah hayırlısını versin.

Daha önce de "dolandırıcı olduğum" , hatta "dolandırıcılıktan arandığım" ileri sürülmüştü.

Kardeşlerim;

Bir kimse hakkında zanndan öte gitmeyen böyle şeyleri insanlarla paylaşmadan önce ya iyice tetkik edip delilleri ile ortaya çıkın, yahut mesela şu hadisede olduğu gibi yapmak yerine en azından doğrudan doğruya bana özel mesaj yolu ile sorun.

Çünkü amacınız "benim fikrimi öğrenmek" ise, bunu benimle özel olarak yazışmak suretiyle öğrenebilirsiniz.

Ama, amacınız bu değil de bir başka şey ise, bu doğru bir hareket tarzı değil.

Bursa meselesine gelince...

Bursa'da birilerinin bir grup olarak "köy" oluşturduklarını, önder edindikleri kimseye "imam" dediklerini bir kaç kanaldan (hanif kardeşlerimle yaptığım söyleşilerden) öğrendim.

Ancak, bu kişinin resullük iddia ettiğini ilk defa duyuyorum.

Böyle bir iddiası bulunsun yahut bulunmasın, temelde ileri sürdükleri "fikir" benim açımdan hiç bir suretle savunulabilir bir fikir değildir.

Hatta, bu oluşumda yer aldığını düşündüğüm bir kardeşimizle yakın zamanda yeniislam.biz forumunda tartıştık.

Sonuç olarak; bahsi geçen grup ile hiç bir ilgi ve alakam, gidip gelmişliğim, bağlılığım, sempatim yoktur.

Kendileri hakkında bildiğim şey, onların her türlü teknolojik ürünü kullanmamak, tamamen doğal nesnelerle hayatı idame ettirmek vs. tarzda görüşleri olduğudur. Hatta, Allah'ın bir ayeti olduğundan bahisle sakal traşına karşı çıktıklarını falan işittim. En nihayet bunlar da zanna dayanan bilgilerdir. Doğrudan doğruya tüm fikir ve inanışlarına muhatap olmuş değilim.

Ancak;

Burada sorulan soru yoluyla, esasen bir resul bulduğum ve kendisine tabi olduğum, taraftar toplamak yahut başkaca bir amaçla "zemin" hazırlama gayretindeymişim gibi gösterilmem beni üzmüştür.

Şu forumda ve başkaca benzer yerlerde ileri sürüp tartıştığımız fikirlerimize bakınız. İnsanlardan fikir ve inanış yönü ile neyi saklayayım ki...

Bir çok kimsenin aklından geçse "tevbe" ettiği söylemleri buralarda açıkça tartışıyoruz.

Ben ismimi de gizlememişim. Olduğum gibi karşınızdayım.

Ben yine de bu tavrınızı, inandığınız değerler yönüyle gösterdiğiniz bir hassasiyet olarak telakki ediyor ve bu suretle varsa hakkımdaki böylesi mesnetsiz iddiaları yanıtlama fırsatı sunduğunuz için teşekkür ediyorum.

Esenlik dileklerimle...


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

 

aliaksoy,

bu soruya yanıtınızı öbür başlıkta cevap veriniz... burada dinde hüküm kaynakları tartışılıyor...

sahte peygamber iddiaları ise orada tartışılıyor...

neden o başlık değil de, hep burayı tercih ediyorsunuz.. şüphelenmeye başladım....

haksız mıyım???

evet biraz da akademik olalım....

doğru olmaz mı????

sevgi ile....



__________________
Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!

www.ahmeteminseyhan.blogcu.com/

selam ve dua ile...
Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

bembeyaz Yazdı:

kuranın ulaştığı herkes kuranı anlamaktan ve tebliğden sorumludur... bunu da bütün bir islam toplumu yapacaktır....

hucurat 14.

"Bedeviler "İnandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama "Boyun eğdik" deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir."

elçiye itaat şart...

Allah'ın dinini tebliğ ve temsil şart...

bu din zaten hep sahte peygamberlerden ve sahte kurtarıcılardan ne çektiyse çekmiştir....

evet.. sizi ayetlerle uyarıyorum... elçinin varislerinden biri olarak size çağrımı yapıyorum.. yanlış yoldasınız.... aklınızı başınıza alınız... kur'ana ve sahih sünnete kulak veriniz... kendinize yazık etmeyiniz... kendinize zulm etmeyesiniz.... doğanıza yabancılaşmayasınız... duygularınızın esiri olmayasınız.....

 

Allah'ın Elçisinin tayinettiği elçilere de iman ve itaat etmek şarttır. İster buna Rasulun elçisi veya Kitab'ın elçisi deyin, ister ululemr deyin ister varisi deyin farketmez.

Yukarıdaki satırların sahibi de kendisini Elçi'nin varisi tayin etmekle (bu yetkiyi kimden ve nasıl aldığı sorulmalı) en azından ikinci sınıf resul olduğu iddiasında bulunuyor demektir.

Muhabbetle.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
yalnız_kürt
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 27 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 155
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yalnız_kürt

Ali Aksoy Yazdı:

"İstemezük" ekibinin (inkarcıların) önde gideni olacağına bahse girerim.

İlk değilsin ki, son olasın.

Ben sana "böyle bir ihtimalde" akıbetini okuyayım.

Önce "mucize" istersiniz.

"Muhkem" i / hazırda önünüzde olanı bırakır, müteşabihe sarılırsınız.

Büyülenmek / beyni yıkanmış olmak gibi tanımlamalar yaparsınız.

Hatta, "bozgunculuk"la itham edersiniz.

Sonra bin dereden su getirir, inkarınıza bahaneler ararsınız. 

"Bizden önceki nesiller içinde böylesini / benzerini hiç duymadık" dersiniz. 

Halbu ki siz (Kitap ehli olarak) onun getirdiğini öz oğlunuzu tanıdığınız gibi tanırsınız.

Allah, bildiğiniz şeyler yoluyla size öğütler verir. Eskimez dini yine gündeme getirerek korur. O günün koşullarında, o toplum hangisi ise onların ihtiyacı olacak hükümler vaz eder.

Secdeye / itaate davet edilirsiniz.

Ama siz illede inkar eder, diretirsiniz. Olmadı "tekfir" edersiniz. Savaş, ölüm tehditleri savurursunuz.

İçinizden ehli kitap az bir topluluk, O'nun ayetlerini duyunca ağlayarak boyun büker de çeneleri üzerine secdeye kapanır.

Her bir fırkanız, kendi elindeki kitaba (sözde) sarılır / böbürlenir, muhakkak doğru yolda olduğunuza yeminler edersiniz. Hal böyle iken hiç biriniz ölümü temenni etmez. Dünya hayatına da pek düşkünsünüzdür. 

Sözü işitir, yaban eşeklerinin kaçışması gibi kaçışırsınız. Kulaklarınız sağır, gözleriniz kör kesilir. "Gerçek" size pek bir ağır gelir.

Sizden öncekilere ilişkin "gayb" haberleri geldi mi, sanki siz o sırada oradaymışsınız gibi inkar edersiniz. 

Kitap ehli olmayanlarınız, "Bunlar eskilerin masallarından başkası değil" derler.

Allah da zaten siz daha rahat inkar edin diye her gerekçeyi hazırlar.

Tehdit edildiğiniz şeyin hemen başınıza geçirilivermesini dilersiniz.

En nihayet, sürüp çıkarırsınız. Zaten iman edenler az bir kişiden başkası olmaz. Sonra olan olur. Allah ve elçileri galip gelir. Allah'ın sünneti değişmez.

Elçiden sonra, çoğunuz şirk koşmadan iman etmeyeceği için şartlı kabullerle işe soyunursunuz. İşe, artık hayatta olmayan elçiyi konuşturmakla başlarsınız.

Artık hayatta veya orada olmayan elçiyi konuşturarak (Mesela, Musa'nın tanrısı bu idi, o bunu unuttu diyerek) , önceki inancınızdan biraz alırsınız. Sonra buna elçinin getirdiklerinden de katarsınız.

Nur topu gibi yepyeni bir dininiz (Buzağınız) olur. Alimleriniz, hadisçileriniz... (Din buyurucularınız)

Allah, tüm izleri siler. Gelecek inkarcı / nemelazımcı nesilleri imtihan eder. Sanki önceden orada hiç kimse oturmamıştır.

Sonra gelen nesiller, "heykellere tapmadıkları" için kendilerini şanslı görürler.   

Tepelerine dikilmiş, baş tacı edilmiş "tevatür putu" , "Alimler / otoriteler (uzmanlar) putu" , "Çoğunluk putu" ve diğerleri put / Rab değildir aslında...

Dini gelenekleştirir, geleneği dinleştirirsiniz.

Bir daha böyle bir kazaya uğramamak için "bu son olsun" tarzında Allah'ın bir daha elçi göndermeyeceğine yeminler edersiniz. Yeni Elçi, önceki bütün elçilerden pek çok yönden üstündür.

Kelimelere yükleyip dondurduğunuz anlamlar sayesinde vahiy size -siz ne isterseniz- onu söyler...

Burada pratik ve değişmez taktikleriniz var;

1) Kelimeleri kavramlaştırıp dondurmak,

2) Sıkıntı çıkarması muhtemel kelimeleri bir başka dildeki muadili ile kullanma alışkanlığını geliştirmek.

3) Uydurduğunuz yeni dinin açmazlarını yamamak için "kitap dışı vahiy" inancını ortaya atmak. Ki bu sayede, uydurduğunuz dini Allah'a bağlayabilesiniz de insanlar tam bir teslimiyetle teslim olsunlar. 

4) Uydurduğunuz yeni dinin açmazlarını örtmek için "nesh" inancını ortaya atmak. Ki, bu sayede hükmü size arıza çıkaran her veriyi örtüp yok edebilesiniz. Bir hükmü diğer bir hükme boğdurasınız...

5) Böylece bu yeni, uydurulan din artık "karmakarışık" olmuştur. Bu karşıklığın içinden anca senin gibi uzmanlar çıkabilir. Din, bir meslek olmuştur. 


Sonraki nesillerden biri çıkıp ta, "kardeşlerim şu yaptığınız nedir" derse onu da kendisini resul ilan etti diye karalarsınız.

Siz hiç değişmediniz. Çünkü Allah'ın kanunları değişmez. 

Ne sizden önce, ne şimdi, ne sizden sonra Allah'ın yasası hiç değişmez.

Hadi "Bembeyaz", şu söylediklerimden sana çok polemik malzemesi çıkar. Oyalan dur bakalım.

Esenlik dileklerimle...


Yorumları geriye doğru okuyorum.Burasında sarsıldım.Belirtmek istedim.İyi ki varsın Ali abi...


__________________
Gideni az olan yoldan gidin (İncil)

Yeryüzünde yaşayanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar (Kur-an)
Yukarı dön Göster yalnız_kürt's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yalnız_kürt
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

bembeyaz bir başka başlıkta Yazdı:

aliaksoy yazdı:

"Kuran'ın başkaca hiç bir lafzı, Hz. Muhammed'in son nebi olduğu / vahyin neticelendiği yargısını onaylamaz.

Hadislerden başka hiç bir kaynak, size bu hususta delil sunmaz.

Netice olarak, yukarıda değindiğim hususlar ve Kuran ahkamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Allah'ın insan topluluklarına nebiler göndermesi onun kanunudur. O, her ne zaman bir elçi gönbderecek olsa onu muhakkak "insan" olarak, gönderildiği toplumların içinden ve o dili konuşan bir kişi olarak gönderir. Bu süreç, sınamanın (dünya yaşamının) bitimine yani kıyamete dek devam edecektir. "

demişsiniz..

oysa vahiy tamamlanmıştır..... vahiy neticelenmiştir....

maide, 3..

 

"........Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı beğendim...." 

hani ayet yoktu??? demek ki kur'an'dan habersizsiniz....

evet... vahiy tamamlanmıştır..... vahiy neticelenmiştir..

...



Selam kardeşlerim;

Bembeyaz'a burada yönelttiğim soru, kendisince bu şekilde yanıtlandı.

Evlere arka kapıdan, bacadan, pencereden girmeye çalışınca insanın hali aynı Bembeyaz'ın durumu gibi olur.

Neden mi?

Bembeyaz'a soru: Eğer bu ayet vahiy sürecinin tamamlandğına delil ise, senin bu yargın sayesinde Muhammed peygamberden önceki bütün resullerin dinlerinin "EKSİK" olduğunu anlamış bulunuyoruz.

Gerçekten onların vahiy ile takdir ve tayin edilen dinleri eksik mi idi ki, Kuran bu işi tamama erdirsin ?

Halbuki, tüm resullerin getirdiği vahiy, aynı Muhammed Peygambere indirilen Kuran'da olduğu gibi TAMAMLANMIŞTIR.

Sayın Bembeyaz, dikkat et ! Evlere kapısından gir. Yoksa bilmeden söylediğin söz, seni yanıltmak bir tarafa hiç de uygun olmayan yepyeni anlamlar kazanır.

Sen yine, "... kime ulaşırsa onu..." sözünü delil kaabilinden yazmışsın. Halbuki biz bunu da değerlendirdik ve tartıştık.

Ve sana bir kimseye Kuran'ın erişmesinin ne demek olduğunu sormuştum. Ve sen yine polemik peşinde koşuşturmuştun.

Tüm bunlara rağmen diyorsun ki; "Biz bu başlıkta dinde hüküm kaynaklarının neler olduğunu TARTIŞIYORUZ.  Nebiliğin sonlanıp sonlanmadığını sonradan açtığım başlıkta tartışalım."

Hayır sevgili Bembeyaz; sen böyle bir TARTIŞMA yapmıyorsun. Sen, mütemadiyen sorulan sorulardan kaçıyor, sıkıştığın yerde kendinin de dahil olduğunu söylediğin "uzmanlar" kulübünü referans gösteriyorsun.

Öbür başlıkta niye tartışayım ki ? Demediğim bir şeyi, demişim gibi yazıp, "Türklere de bir peygamber gelecekmiş" diye başlık açtın. İftirana cevap olmaya yeter şeyleri yazdığım için, uydurduğun yargıya daha fazla cevap vermeyeceğim.

Şu muhakkak ki, bu başlığın konusu dinde hüküm kaynaklarıdır.

Konunun bu noktaya gelişini özetlersek;

Rıdvan bey, Kuran'dan sonra ortaya çıkan disiplinlerin (Hadis, Fıkıh vs.), Kuran'ın konusu olmadığını, o zamandan bu yana ayetlerin bu tartışmalar içerisinde bir "silah" gibi kullanıldığını söylemişti.

Cevaben ben de şöyle demiştim: İnsanlara Kuran'ın evrensel olduğunu, kıyamete kadar geçerli olduğunu söylerseniz, insanlar da hangi devirde ortaya çıkarsa çıksın mevcut problemleri Kuran'a çözdürmeye çalışır, Kuran'dan deliller getirir. Bu, yaygın inanışın doğal bir sonucudur.

İşte bu aşamadan itibaren, konu Kuran'ın indirildiği toplum dışındaki kimseler için bağlayıcılığı ve vahiy sürecinin neticelenip neticelenmediğine geldi.

Konu rotasından sapmış değildir.

İbrahimim'e, Yanlız Kürt'e, Haktansapmaz'a ve diğer kardeşlerime desteklerinden ve katkılarından ötürü teşekkür ediyorum.

Muhliskul kardeşimin vurguladığı hususlara tam olarak katılıyorum.

Çok yerinde olarak tahmin etti ki; herhangi bir resul / nebi beklentim yoktur.

Zaten, insanların / özellikle müslümanların başına gelen şerrin mühim bir kısmının sebebi, önündeki hazır / muhkem delilleri öteleyip, müteşabih ile uğraşmalarındandır.

Şimdi ben, anlayabildiğim oranda öğütler edindiğim Kuran'ı bırakıp, ne zaman geleceğini bilmediğim bir resulu beklersem bu tutum da muhkemi bırakıp, müteşabihin tevili ile / nasıl - ne zaman - ne şekilde gerçekleşeceği ile uğraşmak olur.

Hayatı büsbütün Kuran'da okumaya çalışmak ta böyledir. Hayat, Kuran'dan ibaret değildir. Eğer, Kuran'ı da putlaştırır, hayatınızı "kurancılık" oyununa döndürürseniz akıbetiniz ya şu yakın zamanda sapıtmış Bemal gibi olur, yahut sayısı sizin katkınıza muhtaç olmayacak derecede çok olan ezgin / şaşkın -sözde müslüman- topluluklar gibi olur.

Malik bin Nebi rumuzlu kardeşim katkılarını sunarsa anlatacağı üzere, Kuran da hayatın müteşabihidir.

Sorguya çekileceğimiz şey, Kuran değil, yapıp ettiklerimizdir.

Aslolan, iyi iş ve ameller üretmektir. Kuran'ı anlama çabası, Kuran'ı anladığımız zaman yapacak olduğumuz iyiliklerden daha önemli hale gelmiş ise, artık bunun adı Kuran'ı anlama çabası değil, Kurancılık oyunu olur.

Yahudi alimlerinin kınandığı şey de zaten bu değil mi idi ?

Yahudi alimlerinin "Yahidilik külliyatı" yönünden bizim alimlerimizden geri kalacağını zannetmiyorum. İyi ve erdemli işlerin "aracı" olması gereken Kuran, bir amaç değildir.

Kuran, Hz. Muhammed ve toplumu için indirilmiş bir hükümdür. Onlar için mübindir. Onlar, Kuran'dan yani hareketlerinde Kuran'ı ne derecede belirleyici kıldıklarından hesaba çekilecekler.

Kuran'ın "EVRENSEL" hükümler içerdiği kuşku götürmez. Gerçekten, Kuran'ın getirdiği ahlaki prensipler, tevhit, ahiret konuları yeryüzünün her bir yerinde ve ister Muhammedden önce yaşasın ister sonra yaşasın bütün insanları ilgilendirir.

Allah bu ilkeleri mütematiyen hatırlatmaktadır. Bu, O'nun sünneti / kanunudur.

Zikir (hatırlatma) yoluyla KORUNAN bu şaşmaz ilkeler eskimez dindir.

Ama mesela, Muhammed toplumu için öngörülen miras hükümleri bu eskimez dinin bir unsuru değildir. Aynı, Yahudilere iç yağlarının haram kılınmasında olduğu gibi...

Eskimez din, bütün rasullerde aynıdır. Gönderilmekte olan her resul ile bunlar hatırlatılarak korunmaktadır.

Gerçekten Allah, insanların fıtratlarını bu eskimez dine ve bu dinin Rabbine şahit tutmuştur. İNSAN olarak yaratılan her kişi bu eskimez / değişmez / aşınmaz / şaşmaz ilkelere uygun / meğilli yaratılmıştır.

Bunun için "örf ile emretmek" hakkında açık bir hüküm bulunmayan hallerde beşer kanunlarında bile emredilmiştir.

Adem (insanlar) anılmaya değer (vahye muhatap) bir varlık haline geldiklerinde, cinlerden olan (gizlenen) iblis [gadap, şehvet, mal mülk hırsı vs.]; onu türlü sebeplerle yoldan çıkardı.

Bu dürtüler, ademin (insanlığın) en değerli şeyini, vicdanını zedeledi. Bir de, hakkında hiç bir bürhan / delil bulunmayan uyduruk şeyleri kendisinden üstün görerek aklını işletmemesi onun (insanlığın) esas yaratılış gayesini değiştirdi.

Hakikaten insan, kuşlara uçmasını, balığa yüzmesini, arıya bal yapmasını emreden Rabbin, alemlerde kendisini üstün kıldığı, esmayı tanımlama eşyaya hükmetme, akıl yürütme yeteneiğini gereksiz ve deli saçması şartlanmalara kurban etti.

Alem / kainat onun (insanlığın) önünde açılmış / muhkem bir kitap iken, o bundan yüz çevirdi. Kendi elleri ile yapıp ettiği cisimlere, kendi koyduğu isim ve temsillere atfettiği yücelik, insanı insan olmaktan çıkarıp, yolca hayvanlardan da sapık bir kulvara sevk etti.

Gerçekten hiç bir canlı, hiç bir şey, Yaratıcının onun için takdir eylediği düzenin dışına çıkmıyor iken insan; aklını, ellerini, ayaklarını, gözünü, kulağını, gönlünü, dilini hayırdan şerre, ıslahtan kan dökücülüğe çevirip, bu işlere malzeme yaptı.

Yaratıcı, zaten genleri ile kendisine şahit tuttuğu bu varlığa rasuller göndererek ona yaratılış gayesini hatırlattı.

Bu defa, zaten hep müteşabihin tevilinin peşinden giden insan, gönderilmiş kitabı fitne ve bozgunculuğa malzeme edindi.

Görmez misiniz ki, mesela insanlar Hıristiyanların cehenneme gidip gitmeyeceğini tartışıyor. Halbu ki, siz kendiniz dışında birini cehennemlik ilan ettiğinizde size cennetten ekstra bir yer mi açılacak ?

Senin ne işin var el alemin cenneti, cehennemi ile... Sen önce kendi dünyanı, kendi yaşam alanını, kendi muhkemini cennete dönüştür.

İyiliğe muhtac olmuş insanlar için neler yapılabileceğini konuşmak, araştırmak yerine, müslümanın hocasına sorduğu soruya bakınız:

"Hocam, güneş ısısı ile ısıtılmış su ile abdest almanın bir mahsuru var mı?"

Çok mahsuru var. Çünkü, senin kirin yıkanmakla, keselenmekle  geçmez. Aklını kullanmayanların üstüne yağan pisliği temizleyecek tek yöntem, her Peygamber'de, her sahabede, her tabiinde, her imamda, her hocada, her insanda bulunan akıl ve vicdanı kullanmaktır.

Dinde hüküm kaynağı arayanlar !

Deveye bir bakmaz mısınız ?

Direksiz olarak yükseltilen göğe ?

Kendi nefislerinize ?

Neyden yaratıldığınıza ?

Yıldıza, aya, güneşe...

Tüm bunları benzersiz olarak Yaratanın, bunları oyun ve eğlence olsun diye yaratmadığına inanan bir insanın başka hangi bir kitaba ihtiyacı olabilir ?

O büyük günün geleceğine, hayalde yahut ayet savaşlarında değil de, gerçekten (gerçekte / bu gün, şu an yapmakta olduğu / sakındığı şeylerle) inanan hangi vicdan kötülüğe kucak açar ?

İşte tam bu noktada önceki sayfalarda Muhliskul kardeşimden bir alıntıya değinmiştim.

O, bir başlıkta şöyle demişti: "Uzun zamandır kimseye Kuran meali vermiyorum ve tavsiye de etmiyorum"

Bu, ciddi bir sözdür.

Çünkü, üstümüzde sorumluluk olarak yüklenmiş şey, Allah'ın koruduğu eskimez dinin ilkelerini korumaktır.

Kuran'ı ezbere bilmek değil, onda açıklanmış apaçık / çok basit  ilkeleri bilmek ve yaşamak.

İnsanlara Kuran'ı mı ulaştırmak istiyorsunuz ?

İşte eriştireceğiniz şey bunlardır.

Kuran mealleri, hadis kitapları, ilmihaller değil...

Siz böyle yapmış olmakla, Allah'ın sünnetini izlemiş olursunuz.

Bu ilkeleri koruyarak / gündemde tutarak, zikri korumuş, ahde sadakat göstermiş olursunuz...

Muhammed ve toplumuna İbrahim'in milletinin esas / temel olarak gösterilmesi (ve İbrahim'in insanlara imam / önder kılınması) çok düşündürücüdür.

Gerçekten İbrahim'e peygamberliğin verilişi onun akıl ve vicdanını birlikte işleterek sınamalardan geçişinden sonradır.

İbrahim kesin ilme, yerlerin ve göklerin büyük mülkünü temaşa ederek, bu sırada karşısına çıkan her düşünce ve inanışın çelişkilerini görüp onlardan arınarak erişmiştir.

O, bu sırada vicdanını da işleten bağrı yanık / ah eden bir kimsedir.

Malik bin Nebi kardeşimin çok beğendiğim bir tespitini aktararak sözlerimi sonlandıracağım:

Kuran'da anlatılan örnek kişilerin hayatını taklit edeceğimize, aynı ilkeler ışığında ve kendi koşullarımızda öyle bir hayat yaşayalım ki, -bil farz-  bizden sonraki nesillere gönderilecek bir Peygamber'in kitabında anılmaya değer olsun....

Esenlik dileklerimle... 


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
cin13
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Gönderilenler: 385
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı cin13

aliaksoy Yazdı:


Aslolan, iyi iş ve ameller üretmektir. Kuran'ı anlama çabası, Kuran'ı anladığımız zaman yapacak olduğumuz iyiliklerden daha önemli hale gelmiş ise, artık bunun adı Kuran'ı anlama çabası değil, Kurancılık oyunu olur.



__________________
Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Yukarı dön Göster cin13's Profil Diğer Mesajlarını Ara: cin13
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

cin13 Yazdı:
aliaksoy Yazdı:


Aslolan, iyi iş ve ameller üretmektir. Kuran'ı anlama çabası, Kuran'ı anladığımız zaman yapacak olduğumuz iyiliklerden daha önemli hale gelmiş ise, artık bunun adı Kuran'ı anlama çabası değil, Kurancılık oyunu olur.

 

DUVARA ASILACAK BİR SÖZ



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Ama mesela, Muhammed toplumu için öngörülen miras hükümleri bu eskimez dinin bir unsuru değildir. Aynı, Yahudilere iç yağlarının haram kılınmasında olduğu gibi...

Nihad Beyan

Ali Aksoy,Kuran'ın miras hükümlerinde sizce bir sorun mu var.Yada buna benzer unsurlara başka hangi örnekleri verebilirsin.

Nebi konusunda sana katılıyorum.Ama bir resul beklentin olmaması bir çelişki değilmi.Yada benmi seni yanlış anlıyorum.

Sevgiler..

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

<< Önceki Sayfa 20 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats