HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: DINDE HUKUM KAYNAKLARININ BELIRLENMESI Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Değerli asım biz gömlek dikme hakkına sahip değiliz.

Bizim durumumuz dikilen gömlekler içerisinden sadece Allah markalı olanı seçip giymektir.

önümüze bu anlamda bir çok gömlek sunulacaktır müşrikler tarafından ama bu çeşitlilik değil sapmadır.

bu başlıkta ali aksoya sorduğum sorulara henüz bir cevap gelmedi herhalde ali'nin gözünden kaçmış olmalı.

Sevgiler..

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

Kur'ân bütünüyle 'ölçü' değildir. Örnektir. Örneği kavrayan, Allah'ın karakterini ve insanlardan ne istediğini anlayan mümin, Allah gibi sorun çözer, kitap yazar, hüküm koyar. Çünkü 'her dönemin ayrı bir hükmü vardır'(13/98). Kitabı şerhetmez.

Kur'ân güneşe benzer. Güneş sıcaktır, dinamiktir varlık olarak sınırları belli olsa da ışıma yoluyla görülmez. Işıma yoluyla kendinden bir şeyler kaybeder. Kur'ân'ın ışıması Müslüman entelektüelin kalbi (aklı ve sezgisi) vasıtasıyla olur. Kur'ân'ı okuyan mümin entelektüel, ondan kimliğini, kişiliğini, benliğini, karakterini ve bilincini oluşturur ve dünyevi olgular, olaylar, fenomenler dünyasına dalar ve sorun çözer. Kur'ân'ı tefsir etmez. Olayları tevîl eder (aslına, hakikatine icra eder, çözer). Bundan dolayı peygamber "Ma raahu'l-muminune hasenen fehuva intallahi hesanun= müminlerin iyi gördüğü, Allah indinde de iyidir" demiştir


Allah, Araplara hitap etmiştir. Arapça ile bütün insanlığa hitap etmemiştir. O günkü iletişim imkânlarını ve yabancı dil bilme oranını göz önünde tutarsak bu son derece doğaldır. Aksi, abes olurdu. Allah dini Arap olmayanlara yayma sorumluluğunu (şahidlik.2/143) Araplara yüklemiştir. Kur'ânda tekrar hatırlatılan (tezkire) 'ed-Din' Hz. Ademden beri peygamberlerin tebliğ ettikleri dindir. Yani İslâmdır. Ruh –beden metaforuna tekrar başvurursak, bu tasavvura göre Kur'ânın ruhu Hz. Ademden kıyamete kadar sabittir. Bunlar da Tevhid, MEAD (ahiret), ibadet (tapınma) ve Adalettir (salih amel/ahlak). Kur'ânın bedeni ise (şeriat) tarihseldir. Yani Kur'ândaki sosyal ve siyasi hükümler (muamelât) Arap toplumunun maslahatları göz önünde tutularak oluşturulmuştur. Çünkü, sabit olan ed-Din, indiği toplumun yapısına göre 'tedeyyûn' eder. Etini ve elbisesini tarihten ve toplumdan giyer. Vahyi ve ilahî (semavî) anlamda din tektir. Şeriatler ise muhteliftir. Son şeriatın (Kur'ân ve Sünnet) ismi de 'Şeriat-i Muhammedi'dir. Ortaçağda 'islâmi İlimler'i tedvin eden Müslüman alimler, Arapların ihtiyacını karşılayan 'Şeriat-ı Muhammedi' (Kur'ân-Sünnet) den ümmetin bütününün ihtiyaçlarını karşılayacak 'islâm şeriatı'nı (İslâm medeniyetini) inşa ettiler. Geleneğin katılığı ve taklidin yaygınlığı nedeniyle yeniçağa geçerken bu ortaçağ şeriatı aşılamadı. İslâm dünyasının her alanda yaşadığı krizin anlamı budur. Bugün 'şeriat' denince herkesin şuuruna üşüşenler bunun kanıtıdır.
ilhami güler


__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

yazarı burda olsaydı ona neden 'müslüman entellektüel' Kuran yanında elinin altında olmasına rağmen bir türlü sorunları çözemiyor?diye sorardım.

Sevgiler..

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

Allah'ın karakterini ve insanlardan ne istediğini anlayan mümin, Allah gibi sorun çözer, kitap yazar, hüküm koyar...



__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

nihad beyan Yazdı:

Ali Aksoy

Halbu ki yapılması gerken iş, eşsiz sanatkarın o gömleği Ali için hangi esaslara, hangi maksatlara binaen, ne şekilde diktiğini gözetip, Veli'ye dikilecek gömleğe örnek / emsal almaktır.

Nihad Beyan

O halde sorumu şu şekilde sorayım.

Veli'nin şartlarında ne gibi değişiklikler olduki Ali'nin gömleği ona uymuyor.

o günkü ilahi gömleğin bugün uyum göstermemesi sizinde haklı olarak savunduğunuz değişmeyen sünnetullah ilkesine ters düşmez mi.

Ayrıca elinizde bugün için o gömleğin hakikaten problemli olduğunu gösteren ne kadar işaret var.

Yani miras örneğinizin dışında (Kaldıki bununda yanlış anlaşıldığını ortaya koyan çalışmalar var)neler var ki gömleği değiştirelim.

Birde hem peygamber beklenip hem de güzel işler yapılamaz mı.




nihad beyan Yazdı:

Değerli asım biz gömlek dikme hakkına sahip değiliz.

Bizim durumumuz dikilen gömlekler içerisinden sadece Allah markalı olanı seçip giymektir.

önümüze bu anlamda bir çok gömlek sunulacaktır müşrikler tarafından ama bu çeşitlilik değil sapmadır.

bu başlıkta ali aksoya sorduğum sorulara henüz bir cevap gelmedi herhalde ali'nin gözünden kaçmış olmalı.

Sevgiler..



Selam Nihad kardeşim;

Gözümden kaçmış değil, değişik görüşler ileri sürülür mü diye bakıyorum.

Asım bey ile bu hususta hemen hemen aynı düşünüyoruz. Hem, insanın tanzim ediciliği hususunda hem de aslolan şeyin iyilikler üretmek olduğu hususunda.

Yazınızda, Allah'ın hükümlerinde vücut bulan değişimin sünnetullahın değişmezliği ilkesi ile çelip çelişmediğini sordunuz.

Öncelikle şunu belirlemeliyiz. "Sünnetullah" nedir ?

Kanımca Sünnetullah, Allah'ın kanunu, alemler için takdir ve tayin eylediği düzendir.

Mesela, neyin neyi ne şekilde, ne sebeple ve ne kadar etkileyeceği, etkilenenin neyden, ne şekilde, ne sebeple etkilenip, ne tepki göstereceği Allah'ın kanununda / yaratışında yazılıdır.

Şu halde zaman, etkiler ile tepkilerin karmaşık / çok olasılıklı göründüğü bir DÜZEN içerisindeki seyirdir.

Yaratış kanunu, bir şeyin değişmezliğini salık verebileceği gibi, bir şeyin değişmesini de salık verebilir. Değişmeyen şey, değişimin dayandığı sebepler / ilkelerdir.

Allah'ın kanunu değişmez denildiğinde, bu şu anda benim yazdığım yazıları değiştiremeyeceğim gibi uç bir anlama gelmez. Her ne kadar, benim şu yazıları yazmama / yazabilmeme yarayan tüm etkiler ve tepkilerin yaratcısı Allah olsa da, bu eylemde değişmeyen şey benim yazdıklarım değil, neyi ne sebeple yazacağıma dair (eylemimdeki etkiler ve tepkiler bakımından) önceden takdir ve tayin edilmiş "sebepler / ilkeler" dir.

Bu açıdan baktığınızda Allah müstesna, mevcudun değişimi vaciptir. Çünkü değişim, bir ihtiyacı, etkilenebilmeyi işaret eder. Yaratıcı için "ihtiyaç" ve "hariçte bir şeyin zoru ile değişim" söz konusu olamaz. O, müstağnidir.

Yukarıdaki genel bakışı, tartışılmakta olan konuya indirgersek; miras hükümleri meselesinde Allah'ın değişmeyen kanunu, hükmün içeriği değil, hükmün insanları eriştirmek istediği netice yani gayedir.

Gaye / amaç, değişik hükümlerle elde edilebiliyorsa ve esas olan gaye ise, Allah'ın kanunu, hükmün yöneldiği neticenin sağlanmasıdır. 

Bu söylem, aynı gayeye yönelen her tercihin meşru olduğu anlamına da gelmez. Çünkü, Yaratıcının kanunu bazı yöntemlerin kullanılmasını yasaklamış ta olabilir. İşte şu halde, bu dahi değişmez bir prensip olarak karşımıza çıkar.

Sonuç olarak; değişmeyen şey, ilkelerdir.

Toplumların ve toplumu oluşturan insanların "değişkenliği" bir yaratış kanunudur. Böyle olduğu için yeryüzünün çeşitli yerlerinde çeşitli zaman dilimlerinde birbiri ile aynı özellikleri taşımayan, dilleri, renkleri, hayata bakışları, algıları, değerleri farklı insanlar ve toplumlar görürsünüz.

Hem bu değişim öyle bir şeydir ki, bırakınız toplumları, bir kişinin kendi hayatının değişik dönemlerinde bile ortaya çıkabilir.

Siz, doğumunuzu takip eden ilk aylarda anne sütü ile beslendiniz.

Hangi amaçla ? Bunun bir amacı var. Eriştiği nihayi bir gaye var.

Bu gün siz başka başka yiyeceklerle besleniyorsunuz.

Hangi amaçla? Bunun da bir amacı var. Tüm bunların hepsi, değişmeyen ortak bir amaçta / gayede / neticede buluşur ve sizi YAŞATIR.

Bunun gibi, Kuran hükümlerinin de bir toplumun bir noktadan diğer istenilen bir noktaya getirilmesi gibi gayeleri vardır. Bu gayeler asla değişmez.

Allah, farklı toplumlar için farklı hükümler va'z edebilir. Farklılığın sebebi, muhatap toplumun farklılıklarıdır. Toplumların bu farklılığını yaratışta takdir ve tayin eden de Allah'tır.

Miras hükümlerinin tüm toplumları kapsayıcı / mutlak bir nitelik arzetmesi için, tüm resullerde değişmeyen diğer ilkeler gibi "değişmez" bir nitelik taşıması gerekir.

Miras hükümlerinde Allah'ın amacı, sırf kadına erkeğin mirasının yarısını vermek, onun hakkından bir şeyi söküp almak mıdır ?

Yoksa, hiç bir hakkı / hukuku olmayan kadınlara bir hak tanımak mıdır ?

Yoksa, zaten devam etmekte olan bir düzende, evin tüm ihtiyacını tek başına görüp gözetmekle, mehir ödemekle yükümlü erkeğe, bu yükümlülüğü dengeleyecek bir miras mı öngörülmektedir ?

Evinin iaşesini karı-koca ortak karşılayan bir başka toplumda, erkeğe kadının miras hissesinin iki katını vermek, Kuran'ın görüp gözettiği gayeye uygun olur mu?

Sosyal - Güvenlik örgütlenmesinin gayet güzel işlediği ve belli bir yaşın üstündeki kişilere ihtiyaçlarını yeterince karşılayabilecek derecede  ödence veren bir toplumda, bu güvenceye sahip olmayan diğer akrabalar için değişik miras oranları düşünülmeli midir ?     

Bu konu çok daha teferruatlı hale getirilebilir.

Ancak ben bu aşamada, bu forumda daha önce de kısmen değinmelerde bulunup tartıştığımız bir mesel getireyim.

Kuran, zina isnadında dört şahit getirilmesini bir "usul hükmü" / "kanıtlama yöntemi" olarak ileri sürer.

Şimdi iki örnek olay düşünelim:

1. Olay: Ali, karısının kendisini aldatarak zina ettiğini DNA incelemesini delil getirerek ileri sürüyor. Ali'nin karısına zinaya ilişkin ceza verilebilir mi, verilmeli midir ?

2. Olay: Ali, karısının kendisini aldatarak zina ettiğini "kamera çekimlerini" ibraz ederek ileri sürüyor. Burada sanığa, zina eyleminden dolayı ceza verilebilir mi ? (Kamera çekimlerinde sadece sanık ve diğer zani vardır)

Şimdi; siz eğer Kuran'ın lafzına bakarak hüküm verirseniz, yukarıdaki iki olayda da zina ettiği apaçık ortada olan kimselere ceza veremezsiniz.

Peki bu durumda Allah'ın zinayı engellemeye yönelik getirdiği bu hükümlerin gayesi ne olacak ?

Mesela bu forumda çok değişik fikirler ileri sürüldü. Kimi kardeşlerimiz, dört şahidin amacının bir kişinin basit bir iftira ile cezalandırılmasını engellemek olduğunu ileri sürerken kimi kardeşlerimiz, dört şahit şartıyla zinada "aleniliğin" engellenmeye çalışıldığını ileri sürdüler.

Şimdi bunlar, elimizde hükmü bulunan konular.

Bir de elimizde hiç bir "hüküm" bulunmayan konulara gelelim.

İnsanlar ulaşım araçları kullanıyor ve bu durum "trafik" denen bir gerçekliği ortaya çıkardı. Trafik kurallarını hangi ayetin hükmü ile çözüp belirleyeceksiniz ?

Çünkü sizin yaklaşımınız, "hükümlerin lafzı ile amel etmek" yönündedir. Siz, kıyasen bile dikilecek yeni bir "gömleğe" karşı çıkıyorsunuz.

Bursa'da bulunan grup, bu işin çözümünü tüm teknolojiyi terkederek, Kuran'da adı geçen alet ve edavat ile tabiatta işlenmemiş olarak bulunan şeylerin dışında bir şeyin kullanılmaması olarak salık veriyor.

Ama "gemi" ninde bir "TEKNOLOJİ" ürünü olduğunu, Allah'ın bu gemilerin suları yara yara ilerleyişini kudretinin ve varlığının delilleri cümlesinden saydığını göremiyor. Gemi Allah'ın kudretine delil olur da "uçak" olamaz mı ?

Konuyu dağıtmak istemiyorum. Kuran'ın muamelat / hukuk / fıkıh  hükümlerini bir topluma birebir uygulamak istiyorsanız yapmanız gerken bir kaç şey var:

Birincisi; uygulayacağınız toplumu Kuran beyanının indirildiği toplumun tüm nitelik ve nicelikleri ile (her anlamda) aynı koşullara getireceksiniz.

İkincisi; Allah'ın Yahudilere ve Hıristiyanlara emrettiği bir kısım şeyleri hangi sebeple değiştirmiş olduğunu, "toplumların farklı olmasından başka bir sebeple" izah edeceksiniz.

Mesela, en basitinden mesajın "dili" neden değişmiştir ? Varın diğerlerini siz düşünün.

Esenlik dileklerimle...   


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Değerli Ali Aksoy uzun yazına uzun cevap vermiyeceğim çünkü bu sonuç alıcı olmuyor.

ancak kısaca değerlendirecek olursam maksadım seni üzmekdeğil ama bence kafan oldukça karışık.sen zannediyorsun ki insanlık Kuranın hükümlerini hayatlarına geçirmek için sıraya girmişler

bunu şurdan çıkardım sosyal güvenliği çok iyi olan ülkelerden söz ederek burada miras dağılımının nasıllığını sorgulamışsın

değerli dostum biz daha Kuran diyenler Kuranı hayata geçirecek bir ZEMİN oluşturamamışken nasıl olurda sanki herkes yaşamak için sıraya girmişte Kuran onların sorunlarını çözmede aciz kalmış diye düşünebiliriz

bu açıdan Bursadaki arkadaşları takdir ediyorum.hiç olmazsa bir zemin çabaları var

işte ancak böyle bir oluşum gerçekleştirenler Allahtan sorunlarının çözümünü isteyebilirler

bu anlamda malzemenın olması çok önemli değil malzemeyle eylem yapacağınız zeminin olması daha önemli bence.

sizin sorun gördüğünüz konular bu zemin sağlandıktan sonra bile görüşülmesi belkide en son konuşulacak konulardır

bence başkalarını eleştirme yerine siz bir zemin oluşturun bu diğerlerinden daha Kurani olsun ve insanlar size gelsin.

herşeyin sanallaştığı şu ortamda somut elle tutulur eylemler yapanları saygı ve muhabbetle selamlıyorum

Sevgiler..Nihad Beyan

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

dinin tek hüküm kaynağı ictihaddır...
yani çalışmak çabalamak...
neye çalışmak...
allah benden ne istiyor...
nasıl yaşamamı istiyor...
bunu anlamaya çalışmak...
bunun için insan sahip olduğu her şeye bakar...
kurana bakar tevrata bakar incile bakar peygamberlere bakar kainata bakar insanlara bakar tarihe bakar bugüne bakar yarına bakar vicdanına bakar ve bir sonuç bulur...
bulduğu sonuca göre yaşar...





__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
kutupaneci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 mart 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutupaneci

Kuran milletine selamlar.
xweser-mirov ve ali aksoy yüzünden forumdan uzun bir süre ayrı kalmıştım. forum yöneticilerinin bir maili üzerine geri döndüm.
xweser-mirov un asıl maksadı ortaya çıkmış ancak ali aksoy hala anlaşılamadı.
ali aksoy önce Kuran ın değiştirilmiş olabileceğini söylüyordu ancak isbat edemedi. bakıyorum artık,
 Kuran indiği topluma özeldir biz Türkçe Kitabımızı bekleye duralım, bu arada kafamıza uygun olarak kötü işler yapmayalım yeter, diyor. Kafatasçı zihniyet yansımaları.

Allah a kavuşmayı umarak ve dini yalnız Allah a has kılarak ve yalnız Allah ın indirdiğiyle hükmetmek isteyenler tatlı diliyle çaktırmadan zehirleyenlerin şerrinden sakınsın.

İyi olanlar İslam olmasa da doğru yoldaymış!

5:49 O halde, geçmiş vahyin mensupları arasında Allahın indirdiğine göre hükmet ve onların mesnetsiz görüşlerine uyma; ve onlardan sakın ki Allahın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırmasınlar. Eğer onlar (Allahın buyruklarından) yüz çevirirlerse, bil ki bir kısım günahlarından dolayı onları (böylece) cezalandırmak, Allahın iradesi gereğidir: Unutma ki insanların çoğu gerçekten sapkındır.

5:50 Yoksa onlar, cahiliyye kanunu (ile yönetilmek) mi istiyorlar? Halbuki, kalben mutmain olan insanlar için Allahtan daha iyi kanun koyucu olabilir mi?

5:51 SİZ EY imana ermiş olanlar! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin: Onlar yalnızca birbirlerinin dostlarıdır. Ve hanginiz onları dost edinirse kesinlikle onlardan olur: Bilin ki Allah böyle zalimlere doğru yolu göstermez!

bu ayetler Hz. Muhammed e gelen Kuran ın tek ve her ayetiyle uyulması  şart olan vahiy olduğunu isbat eden yüzlerce ayettendir.
Hz. Muhammed nebilerin gelişini sonlandıran mührü vurmuştur. Aksi olsaydı Kuran da mutlaka Hz. Muhammedden sonra gelecek resul veya nebiye işaret edilirdi.

60:10 Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları, imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz de onların inanmış kadınlar olduklarını öğrenirseniz onları kâfirlere geri göndermeyin. Bunlar onlara helâl değildir. Onlar da bunlara helâl olmazlar. Onların (kocalarının) sarfettiklerini (mehirleri) geri verin. Mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarfettiğinizi isteyin. Onlar da sarfettiklerini istesinler. Allah'ın hükmü budur. Aranızda O hükmeder. Allah bilendir, hikmet sahibidir.

açık soru: hükmün sahibi Allah olduğuna göre hangi hükümlerini ayırt edip, kendinize uygun olanları alacaksınız? kadınlara ay halinde yaklaşmak size uyar mı? veya zina yasağına uymamak? yada oruç da gerekli değildir belki ne dersiniz?
komik safsatalarla ancak cahilleri kandırabilirsiniz.

sadık ve muttakileri Kuran ile uyarıyorum.

2:2. O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.
3. Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.
4. Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.
5. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara 4. ayet ''sana indirilene ve senden önce indirilene'' yani Peygamberimizden sonra inecek olandan bahsedilmiyor. bir gün biri; indi desede inanma sorumluluğumuz yok.

ayrıca forum yöneticilerine sormak istiyorum;
Kuran a inamayan, Kuran ı yaşamayı gerekli görmeyen birine forumda niçin özel bir yer ayrılmıştır. açıklansın lütfen.
selametle.



__________________
Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Yukarı dön Göster kutupaneci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutupaneci
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam Kütüphaneci;

Şu yazını okuyunca önce kızdım, üzüldüm.

Bir insanı, bir mümini bana karşı böylesi kinlendirecek ne yapmış olabilirim ?

Sonra, bu başlıkta ve bir iki başlıkta Bembeyaz için sarfettiğim ve hak ettiğine de inanmadığım, hoş olmayan, bu forumun hiç bir müdavimine yakışmayacak sözlerim aklıma geldi.

Sonra da İsa'nın "Recm kıssası" düştü aklıma...

Hani, kadının birini zina etti diye tutup getiriyorlardı taşlanması için...

İsa'ya da, madem Allah'ın resulüsün, cezasını infaz et denilmişti.

O şöyle söylüyordu:

Evet, bu suçlu kadın taşlanmalıdır. Fakat, ilk taşı içinizde günahsız olanınız atsın....

Teker teker göz göze geliyordu biriken kalabalıkla.

"Haydi atsanıza !"

Hiç kimse kalmadı oracıkta.

Hiç biri Allah'ın resulü önünde, o ilk taşı atmaya layık görmedi kendini.

Kütüphaneci kardeşim;

Kendimi, bana sarfettiğin şu sözler nedeni ile sana kızacak kadar "masum" göremiyorum.

İnançlarım müstesna olmak üzere, bilerek yahut bilmeyerek, seni bu denli üzecek her ne söyledim ise, hakkını helal et.

Bu vesile ile, şahsı hakkında sarfettiğim sözler dolayısı ile Bembeyaz'dan da özür diliyorum.

Yazdığın yazının tek bir yerine cevap vereceğim:

"Artık kullarına değil, Allah'a ve Kelamı'na teslim oldum. Kuran dan başkasını savunan eski yazılarıma lütfen itibar etmeyin.
Kuran'a içtenlikle uyanlara selam olsun." demişsin.

Allah ilmini arttırsın.

Esenlik dileklerimle...


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

   
  Kütüpaneci bir geldin,pir geldin ama Aliaksoy kardeşe insaf ve izandan yoksun bir şeklde yüklenmek ve hatta Kurana inanmayan! iftirasını atmak sana ne kazandıracak? Belki senin gibiler kavrayamaz ama Allah şahitir ki,ben Ali kardeşin her iletisinde kendimi daha çok Kurana yakın hissediyor,kafamdaki sorulara çözümler ürettiğine inanıyor ve onu kendisine hikmet verilmişlerden addediyorum.
  Senin gibi aklı karışıklara da güzel mesajlar veriyor ama şu önyargılarından kurtulmadıkça bunu hissetmen çok zor.Oysa bir ara güzel bir açılım yakalamıştın, tekrar başa dönmek ne kadar esef verici..


__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 

<< Önceki Sayfa 20 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats